seafoodplus.info
Geniz eti, burun ve boğaz arasında yumuşak damağın gerisine yerleşmiş bir lenf dokusudur. Geniz eti, doğumdan itibaren büyümeye başlayarak 3 ile 5 yaşları arasında en büyük boyutuna ulaşır. Genellikle 7 yaşından sonra küçülmeye başlar ve yaşta ileri derecede gerilemiş olur.
Vücut savunmasında ön saflarda yer alan geniz eti, enfeksiyonlarla savaşırken geçici olarak şişebilir. Tekrarlayan enfeksiyonlar, alerjiler ve diğer faktörler kronik büyümeye neden olabilir.
Çocuklarda geniz eti belirtileri şunlardır:
Geniz eti belirtileriyle hekime başvuran hastaya kulak burun boğaz muayenesi yapılır. Muayene sonrasında geniz eti tanısı, burundan endoskopi yapılarak veya geniz eti filmi olarak adlandırılan nazofarenks grafisi çekilerek desteklenir.
Geniz eti semptomlarının minimal olduğu çocuklarda, herhangi bir tedaviye gerek yoktur. Geniz eti şişmesini azaltmak için hekim tarafından burun spreyi önerilebilir. Enfeksiyonun bakteriyel olması durumunda ise antibiyotik yazılır. Ancak şikayetlerin yoğun olması, ilaç tedavilerine rağmen devam etmesi ve sürekli tekrarlaması durumunda ameliyat ile geniz eti alınır.
Ameliyat genellikle 2 yaşından sonra tercih edilmektedir. Fakat nefes tıkanıklığı yoğunsa bir yaşından sonra da ameliyat yapılabilir.
Erişkinlerde ise geniz eti nadir görülmektedir. Geniz eti bulgusu varsa geniz eti ameliyatla alınarak tedavi edilir.
Geniz eti ameliyatı dışarıdan bir kesi olmaksızın ağız içinden yapılır ve yaklaşık dakika sürer.
Ameliyat, küretler (biyolojik doku ve kalıntıların kazınmasını sağlayan cerrahi alet) ile geniz eti alınarak gerçekleştirilir. Ancak son yıllarda geniz eti ameliyatında “plasma coblator” tekniğine başvurulmaktadır. Bu teknik, kısa süreli anestezi ile direkt görüş altında neredeyse kanamasız bir ameliyata imkân sağladığı için avantajlıdır.
Geniz eti ilerleyen yaşlarda geriler düşüncesi ve ameliyattan korkulması, ebeveynlerde tereddüt yaratabilmekte ve gereken tedavinin yapılmasını geciktirebilmektedir. Bu süre boyunca geceleri ağzı açık uyuma, nefes durması, uyku kalitesinin bozulması, tekrarlayan enfeksiyonlar ve kulakta sıvı birikmesi gibi durumlar devam eder. Ağız, çene, diş ve yüz gelişiminde bozulmalar, iştahsızlık, büyümede gerilik, dikkat eksikliği, huy değişikleri ve işitme azlığı gelişebilir.
Geniz eti büyümesi ve orta kulakta sıvı birikmesi, sinsi ve yavaş ilerleyen, tedavi edilmediğinde ileri yaşlarda kronik birçok hastalığa zemin hazırlayan problemlerdir.
Çocuğunuzda geniz etinden şüphe ediyorsanız, mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmalısınız.
Mesaj
Merhaba Kadir Hocam,
Ben kısaca anlatayım. 3,5 yaşındaki oğlumun burnundan dolayı dün doktora gittiğimizde %60 oranında geniz eti var olduğunu öğrendik. Doktor, hafif yüzde bozulmaların başladığını söyledi ve biz ameliyat ettirmek istemiyoruz.
Biraz araştırınca(internet-eş dost) Risonel % burun spreyi bu durumlar için iyi geldiğini öğrendim.
Hocam benim sorum, biz bu ilacı alıp yine kullanalım mı? Veya geniz etini küçültmek için ne tavsiye dersiniz?
Not: forumu inceledim fakat aynı sorundan görmedim veya gözümden kaçtığı için yeni konu açtım.
Kolay sonuç almak ve ailelerin gözünü boyamak isteyen sahtekar doktorların baş ilacıdır.
Bağışıklığı baskıladığı için, bir LENF bezi olan "geniz eti", bu baskı altında çalışmaz ve küçülür Ama ne
pahasına !!! Kortizon etkisi ile mikroplara karşı reaksiyon gösterilemediği için, siz bir şikayet göremezsiniz
ve mikroplar rahatlıkla önce boğazı, sonra akciğerleri istila ederler.
Bu sebepten, "Sahtekarlığn 2. safhası" nın baş ilacıdır. Sabit Forum kısmında; "sahtekarlığın 3 Safhası"
yazımı okuyun.
Onu size mesaj yazdıktan sonra okudum ve Özellikle bir yerede ne olur olmazdan not da aldımdı.
Teşekkür ederim cevabınız için fakat;
biz ne yapalım, en iyi çözüm şimdilik bu genşz etini aldırmak mı?
Tavsiyeniz nedir?
ASLA yüzde deformasyon yapmazlar! Yüzü soya çekim olarak dar olanlarda şikayetler daha fazla olur.
Asla ameliyat filan gerekmez.
Burun tıkanıklığı olursa da; önce S.F. , yeterli olmazsa, İliadin kullanın.
Hocam S.F. nedir?
Serum Fizyolojik(Tuzlu su)
Teşekkürler hocam.
Hem mevsimsel olarak hem de alerji sebebi ile burun tıkanıklığı rahat nefes almayı engellediği için yaşam kalitesini düşürüyor. Çoğunlukla nezle veya grip gibi hastalıklarla beraber herkesin yaşadığı burun tıkanıklığı sorunu ile ilgili açıklamalarda bulunan Dr. Kenan Selçuk Tuncay’a göre, burun tıkanıklığı hem çocuklarda hem de erişkinlerde hayat kalitesinin ve sağlığın bozulmasına neden oluyor.
"Burundan rahat nefes almak çok önemli"
Burundan rahat nefes alabilmenin solunum sistemi ve vücut sağlığı için çok önemli olduğunu ifade eden Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Tıp Fakültesi Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Öğretim Üyesi Dr. Kenan Selçuk Tuncay, “Orta kulağın havalandırılması, koku alma ve tat alma fonksiyonları, havanın ısıtılıp, nemlendirilmesi ve zararlı partiküllerin filtre edilmesi bakımından da burundan nefesin önemi büyüktür. Ayrıca akciğerlerimizdeki hava yollarının kapasitesinin tam randımanlı çalışması için de burundan rahat nefes alabilmek çok önemlidir. Burun tıkanıklığı hem çocuklarda hem de erişkinlerde hayat kalitesinin ve sağlığın bozulmasına neden olmaktadır” dedi.
"Burun spreyini önerilen süre boyunca kullanın"
Özellikle toplumda burun tıkanıklığı için çok sık tercih edilen bazı burun spreylerinin uzun süre kullanılmasının sakıncalı olduğunun altını çizen BAU Tıp Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Kenan Selçuk Tuncay, “Bazı burun spreyleri uzun süre kullanıldığında burundaki normal olan fizyolojik mekanizmaları kalıcı olarak yok ettiği için şikayetlerinin daha da artmasına ve hastaları çözümü olmayan bir yola sürüklemektedir. Her burun spreyi için bunu söylemek kesinlikle doğru değildir. Bu yüzden biz KBB uzmanları hastalarımıza kendi başlarına eczaneden bir burun spreyi alıp kullanmalarını tavsiye etmeyiz. Mutlaka bir KBB uzmanının önerdiği ilacı önerdiği süre boyunca kullanması bu konuda çok önemlidir” şeklinde konuştu.
"Kemik eğriliği daha sık hastalığa neden olur"
Özellikle üst solunum yollarını kronik olarak tıkayan hastalıkları olan insanlarda üst solunum yolu hastalığının daha sık görüldüğünü belirten Dr. Tuncay şunları söyledi: “Burunda kemik eğriliği, et büyümesi, geniz eti ve bademcik büyümesi, nazal polip, mevsimsel alerjik rinit, burunda yabancı cisim ya da yarık damak dudak gibi doğumsal hastalıklarda üst solunum yollarında daha sık hastalık oluşabilir. Üst solunum yolu hastalıklarının önlenmesi için risk faktörlerini ortadan kaldırmak gerekir. Özellikle burunda anatomik sorunları olan hastalara cerrahi müdahale gerekirken, alerjik rinit ve polip gibi hastalıklarda ilaç tedavisi de gerekebilir. Genel olarak, kalabalık ortamlarda çok uzun süre durmamak, bulunduğumuz ortamların havalandırmasının düzgün olmasını sağlamak, sigara kullanımını önlemek, aşırı sıcak ve aşırı soğuk beslenmemek gibi önlemlere dikkat edersek üst solunum yolu hastalık sıklığını azaltabiliriz”
"Et büyümesi tıkanıklığa sebep oluyor"
Burun tıkanıklığının her yaş grubunda görülebildiği gibi birçok nedene bağlı oluşabileceğini söyleyen, Dr. Kenan Selçuk Tuncay, “Mevsim geçişlerinde daha sık karşılaştığımız alerjik ve alerjik olmayan rinitler, sinüzit ve farenjit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, nezle ve gribal hastalıklarda sık ve geçici olarak karşımıza çıkarken burunda kemik eğriliği, konka dediğimiz burun etlerinin boyutunun artması, nazal polip gibi allerji kökenli olan hastalıklar, çocuklarda sık görülen burunda yabancı cisim veya geniz eti gibi hastalıklarda devamlı olan burun tıkanıklığı ile hastalar karşı karşıya kalırlar. Çok nadiren de burun, sinüzler ya da geniz bölgesinde oluşan kitleler veya tümörler de burun tıkanıklığı şikayetine yol açabilir” dedi.
Burun tıkanıklığı şikayeti ile gelen hastaların tedavisinde yapabilecekleri hakkında ise Dr. Kenan Selçuk Tuncay, “Öncelikle burun tıkanıklığına yol açan sebebi ortaya koymamız gerekir. Burun tıkanıklığının ne kadar süredir devam ettiği, devamlılık arz edip etmediği ve eşlik eden burun kanaması, burun akıntısı ve horlama gibi diğer şikayetlerin varlığı tanı koymada muayene öncesi mutlaka sorgulanması gereken noktalardır.
Burun tıkanıklığının sebebini ortaya koyabilmek için hastaların şikayetlerini tam olarak sorguladıktan sonra rutin Kulak Burun Boğaz (KBB) muayenesi ile birlikte burun içerisini endoskopik olarak da değerlendirmek gerekir. Bazı hastalarda muayene dışında röntgen, tomografi ya da MR gibi görüntüleme yöntemleri de gerekebilir. Burun tıkanıklığına sebep olan hastalığı ya da hastalıkları ortaya koyduktan sonra sebebe yönelik tedavi başlamak gerekir. Özetle burun tıkanıklığının sebebi üst solunum yolu enfeksiyonu, alerjik bir reaksiyon ya da gribal bir hastalığa bağlıysa ilaç tedavisi gerekirken, burunda kemik eğriliği ya da et büyümesi gibi anatomik problemler varsa cerrahi tedavi düşünülmelidir” şeklinde konuştu.