rojen barnas şiirleri / rojen barnas - instela

Rojen Barnas Şiirleri

rojen barnas şiirleri

Kürt edebiyatı okuma listesi 1. Öncelikle Ehmedê Xanî ‘nin yüzyılda yazdığı Mem û Zîn’ine kulak kabartmak gerekir. Hem Kürtçesi hem Türkçesi olan bu kadim metin muazzam bir aşk hikâyesine odaklanırken dönemi de çok iyi tasvir eder. Bir yandan kavuşup mutlu olan iki aşığı, diğer yandan sevip kavuşamayan iki aşığın trajik hikâyesini anlatırken dönemin sosyal yaşantısına da ışık tutar. Bu metin bize mutlu aşkın yazılı tarihi yoktur önermesini de hatırlatır. 2. Mem û Zîn’in ilham noktası ise bir dengbêj hikâyesi olan ve tam olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmeyen Memê Alan’dır. O da Roger Lescot’un Memê Alan derlemesinden okunabilir. 3. yılında dünyaya gelen Melayê Cizîrî’nin Diwan’ı muhakkak ki okunmalı. Türkçe şerhi de bulunan bu eser Kürt klasik şiirinin önemli şiirlerini kapsar. Melayê Cizîrî, Kürt tasavvuf şiirinin en önemli temsilcisidir. 4. Feqiyê Teyran es geçilmemeli onun aşk ve doğa üzerine yazdığı şiirlerden feyz alınmalıdır. Özellikle suya yazdığı “ey avê av” şiiri bugüne kadar suya ve doğaya yazılmış büyük övgülerdendir. Siyahpoş’un Seyfulmulk û Melke Xatûn da okunmaya değerdir. 5. yılında C.A. Bedirhan tarafından yayımlanan ve yılında Firat Cewerî tarafından yeniden iki cilt halinde okuyucuya sunulan Hawar dergisi Kürt yazılı edebiyatının dirilme ve gelişim safhalarını öğrenmek için iyi bir kılavuz niteliğindedir. Şiirlerin, öykülerin, destanların, çevirilerin yer aldığı bu dergi Kürt edebiyatına meyleden herkesin durup durup okuması gereken önemli bir eserdir. 6. Uzun soluğuyla Kürt şiirini bambaşka mecralara taşıyan, “gülü kalbe değişen” Cegerxwîn’nin şiirlerine kulak vermek gerekir. 7. Kamuran Bedirhan’ın Kulîlkên Ezêb şiirleri de okunmaya değerdir. 8. Sovyet Kürtlerine döndüğümüzde ise öncelikle Erebê Şemo’nun eserlerinin okunması hem dönemi anlamak için hem de ilk Kürtçe romanın yazılışına şahit olmak için önemlidir. Kürtçe bilmeyenler onun Türkçeye de çevrilen Dımdım Kalesi romanını okuyabilirler. 9. İlk Kürtçe roman olan Şivanê Kurmanca mutlaka okunmalıdır. Sovyet Kürtlerinden Eliyê Evdirehman ve Egîdê Xudo okunması gereken yazarlardır. Kürt sözlü kültürü konusunda çok önemli bir araştırma ve derleme olan Folklora Kurmanca da dikkate değer bir eserdir. Yazarları ise Heciyê Cindî ve Emînê Evdal’dır. Türkiye’de ’den önce yazmaya başlayan ve hâlâ şiir serüvenini devam ettiren iki şair çok önemlidir. Rojen Barnas ve Berken Bereh, Kürt modern şiirinin gülen yüzleridir. Keşke Rojen Barnas daha çok şiir yazsa! Şiire Ehmed Huseynî, Şêrko Bêkes, Abdula Peşêw, Jana Seyda ve Arjen Arî’yi de dahil etmeliyiz. Kürt şiirinin gelişim mecrasını ve kadimliğini anlamak için de Selim Temo’nun hazırladığı Kürt Şiiri Antolojisi bir başucu eseridir. Bu, antoloji Kürtçe-Türkçedir. Öykünün seyrine baktığımızda ise yine Hawar ekolünden iki isim çıkar karşımıza. Nûredîn Zaza ve Qedrî Can. Nûredîn Zaza’nın önce Nûdem daha sonra da Lîs Yayınları’ndan çıkan öyküleri, kısa öykü ve adaptasyonun önemli örneklerini verir. Zaza bu öykü ve adaptasyonlarında daha çok yurdundan kopmanın acısını, sızısını anlatırken didaktik olmaktan uzak durur. Qedri Can, çocukluk yıllarına ve anılara odaklanır öykülerinde. Firat Cewerî (ki öykülerinden bir seçki Türkçede Solgun Romans adıyla yayımlandı), Ferhad Pîrbal, Enwer Karahan, Rojen Barnas, Kamiran Haco, Selahattin Bulut ve öyküleri Türkçeye de çevrilen Hesenê Metê ile Helim Yusiv ilk elden okunması gereken öykücülerdir. Bir anlatı ustası olarak da Fawaz Husên okunmalıdır. Kürt öykücülüğünün başlangıcından bugüne kadarki gelişimini anlamak için Firat Cewerî’nin hazırladığı Antolojiya Çîrokên Kurdî okunmalıdır. Kürtçe bilmeyenler Muhsin Kızılkaya’nın hazırladığı Sürgün, Göç ve Ölüm (Çağdaş Kürt Edebiyatından Seçme Hikâyeler) adlı kitabını okuyarak Kürt öykücülüğünün gelişim mecrasını ve ruhunu anlayabilirler. Bütün kitapları Türkçeye de çevrilen Mehmed Uzun, Kürtçeye son derece hakim olması, anlaşılır bir dille yazması ve her romanında farklı tekniklere başvurması açısından önemlidir. Diğer yandan Kürtlerin makus tarihini edebiyat estetiğini odağına aldığı ve işlediği için de çok önemli bir yazardır. Özellikle Hawara Dîcleyê (Dicle’nin Yakarışı) ve Bîra Qederê (Kader Kuyusu) üzerine durup düşünülmesi, tekrar tekrar okunması gereken eserlerindendir. Roman dünyasına geç giren ve özellikle Ez ê yekî bikujim (Birini Öldüreceğim) romanıyla önemli bir başarı yakalayan Firat Cewerî’yi ise cemaatin dışında kalmış, aidiyet duygusunu yitirmiş Kürtleri anlamak ve Kürtlere içerden bir eleştiriye şahit olmak için okuyabiliriz. Jan Dost’u ise ele aldığı tarihsel meseleleri ustalıkla edebiyata uyarladığı için okuyabiliriz. Özellikle Mîrname romanı Jan Dost’un en iyi eseridir. Hesenê Metê mistik olanı ve modern olanı iyi harmanlayan bir yazar. Bugünlerde Muhsin Kızılkaya tarafından Günah ismiyle Türkçeye çevrilen Gotinên Gunehkar okunmaya değer bir eserdir. Mahmud Baksi ise toplumu iyi gözleyip, hikâyeleri trajikomik bir şekilde ele aldığı, köy hayatını bütün canlılığıyla resmettiği için mutlaka okunmalıdır. Özellikle Gundikê Dono (Dono’nun Köyü) Mahmut Baksi’nin edebiyatını anlamak için önemli bir eser olarak görülür. Helîm Yusiv’ın Tirsa Bê Diran (Dişsiz Korku) alegoriyi kullanım biçimi açısından okunabilir. Bavê Nazê’nin Mirîyê Herem romanı ise dikkate değer bir romandır. Diğer yandan Kürtçe romanın gelişimini ve ruhunu anlamak, hem olumlu hem de olumsuz manada bu edebiyatın seyrini kavramak ve dili hakim olup olmamak açısından okunabilecek birkaç yazarı ise şöyle sıralayabilirim: Suleyman Demir, Şener Özmen, Yaqup Tilermenî, İbrahim Seydo Aydoğan, Lokman Ayebe, Hesen Huseyin Deniz, İbrahim Ehmed, Rehîmê Qazî, Heciyê Cindî, Laleş Qaso… ABİDİN….PARILTI

diyarbakır doğumlu kürt şair.

şiirlerinde derin bir anlatım olmakla beraber, mutlaka okunması gereken şairlerdendir.

ciwan haco tarafından bir sürü şiiri bestelenmiştir.


sözlükte adına henüz başlık açılması beni üzmüş muhteşem şair. asıl adı mehmet gemici'dir. diyarbakır'ın silvan ilçesinde doğmuştur. yılından beri isveç'te yaşamaktadır. 70'lerde tirêj isimli dergiyi basmaya başlamıştır. ayrıca hêvi ve nûdem gibi kürtçe gazetelerde köşe yazıları yazmıştır. wikipedia'de adına ingilizce sayfa varken türkçe'si yoktur. gariptir. üzmüştür.

sira sibé si candır.

di dilopa paşî de sefeq beyan bû
ji bilûrê his birî kanî xayiş ket
li bine kema gulê bilbil ji can bû
jînek nû dest pêkir bi sira sibe
şefeq zelal xuza xuyan bûn

böyle bir dize yazabilen aşmış şair..

(bkz: sıra sıbe)

Blog Arşivleri

Kürt edebiyatı medreselerde serpilen klasik Kürt edebiyatını saymazsak sürgünde var olmuş, orada eserler üretmiş ve son yıllarda yurduna geri dönüş yapmış bir edebiyattır.

Kürt edebiyatının geçmişine baktığımızda öncelikle karşımıza Arap harfleriyle kendini oluşturmuş klasik Kürt edebiyatı çıkar. Tereddütsüz söylenebilir ki klasik Kürt edebiyatı medreselerde doğmuştur. Çok uzun yıllar boyunca bir ilim okulunu andıran bu medreselerde çok güçlü şairler yetişmiştir. Birçok kaynak Kürtçe&#;nin yazılı bir dil olarak İslamiyet öncesi belgelere ulaşılamadığını söyler. Bu yüzden Kürtçe yüzyılda edebi hayata girmeye başladığında Arapça ve son derece parlak bir edebi dil olan Farsça bütün Müslüman ülkelerde entelektüel hayata egemendirler. İlk dönem Kürt şiiri için çok önemli birkaç isimden söz edilecek olursa başlangıçta Elî Herîrî daha sonra ise Melayê Cizîrî, Melayê Bateyî, Mele Perîşan, Feqiyê Teyran sayılabilir. Medreselerde yetişen bu çok önemli şahsiyetler, Arapça ve Farsça eğitim görmelerine rağmen Kürtçe şiirler ve divanlar yazmışlardır. Hatta denilebilir ki Ehmedê Xanî’den önce Kürt dilinin yazınsal değerinin farkına varan ve bunu milliyetçilik derecesinde savunan kişi Melayê Cizîrî’dir. Güçlü tasavvuf bilgilerine sahip olan bu şairler Kürtçenin canlı bir entelektüel dile dönüşmesi için çabalamışlardır. Bu klasik dönemde Melayê Cizîrî’den sonraki en önemli çıkışı Ehmedê Xanî yapmıştır. Onun çok önemli eseri Mem û Zîn yüzyıllardır değerinden zerre kadar eksiltmemiş, aksine gittikçe anlaşılmayı ve okunmayı daha da çok bekler hale gelmiştir. Xanî, Memê Alan ismini taşıyan kadim bir Kürt destanını eserine uyarlamış, çeşitli değişikliklerle bir başyapıt koymuştur ortaya. Xanî, Mem û Zîn dışında da üretimini sürdürmüştür. Nûbihar, daha çok bir sözlük niteliğindedir ve çocuklara yöneliktir.

Klasik Kürt edebiyatı Bedirhan beyliğinin yıkılmasıyla birlikte ciddi bir suskunluk yaşamıştır. Kürt edebiyatı artık sürgünde yaşamak durumunda kalmıştır.

Kürt edebiyatı denince akla ilk gelen kelime sürgündür. Bir anlamda Kürt edebiyatı sürgün edebiyatıdır da. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren toprağından kopmak zorunda kalan, var olma mücadelesini bu topraklarda sürdüren Kürtler asimilasyona uğramamak, bu kadim kültürü hem var etmek hem diriltmek için yoğun çabalar göstermiştir. Bu münevverler, kendi hayatlarından eksiltip, elleri ayakları kırılmış bu edebiyata kol kanat germişler ve Kürt edebiyatını ayağa kaldırmayı başarmışlardır.

Bedirhaniler sürgüne gönderildiğinde, özellikle Celadet ve Kamuran Bedirhan kardeşler Kürt dili ve edebiyatı için çok önemli işler yaptılar. İlk Kürtçe gazetesi olan Kürdistan, Mîqtad Mîthat Bedirxan tarafından yılında Kahire’de basılmaya başlandı. Bu gazetenin çıkışı aslında sürgündeki ilk Kürtçe metinler olarak da değerlendirilebilir. Ancak ondan önce ’lı yıllarda Mela Mehmûdê Beyazîdî, Mem û Zîn’in izinden bir öykü yazarak, bugünkü manada yazılı ilk öyküyü yazmıştır. Daha sonrasında ise yılında Fuadê Temo’nun, Çîrok (öykü) adlı öyküsü ortaya çıkmıştır.

Celadet Ali Bedirhan, daha ’lu yıllarda Kürtçe için alfabe araştırmasına girişmiş ve çeşitli çalışmalar yapmıştır. Ancak Bedirhan rüyasını ancak ’lu yılların başında Hawar dergisini çıkarmaya başladığında gerçekleştirir. Çok ciddi ve paha biçilemez uğraşılar sonunda Kürtçeyi en iyi ve eksiksiz yansıtan alfabeyi kullanmaya başlamış, dergideki yazıları bu alfabeyle yazmış ve bu alfabeyle ürünler vermiştir.

Derginin ilk 23 sayısında hem Arap hem de Latin alfabesini kullanan Bedirhan sayıdan itibaren sadece Latin alfabesini kullanmış ve bugünkü Kürtçe alfabeyi kurmuştur.

ve yılları arasında çıkan Hawar dergisi Kürt edebiyatı için çok önemli bir ekolü de ortaya çıkarmıştır.  (Bu dergi başlıbaşına bir yazı konusudur.)  Celadet ve Kamuran Bedirhan, Osman Sebrî, Nûredîn Zaza, Qedrî Can, Cigerxwîn bu derginin sayfalarında yer alan birkaç isimdir. Bu dergide yaklaşık 70 öykü yayımlanmış ve bugüne kalan birçok yazar ve şair ortaya çıkmıştır.

Öte yandan Sovyet Kürtleri de daha ’da Latin alfabesiyle ürünler vermeye başlamıştı. Nitekim ilk Kürtçe romanı yazan Erebê Şemo, Şivanê Kurmanca adlı romanını bu alfabeyle yazmıştır. Bu roman daha çok biyografik özellikler taşısa da edebi estetik romanın temel taşı yapmıştır. Erebê Şemo, Stalin döneminde sürgün edilmiş ve tren rayları döşemesi için cezalandırılmıştır. Bu roman da o dönemlerde yazılmıştır. Diğer yandan yazarın başka romanlarından da söz edilebilir. Önemli bir Kürt direniş destanı olan Dımdım destanını romana uyarlamış ve yine aynı isimle yayınlamıştır. Diğer romanları ise Jiyana Bextewar, Hopo ve Berbang’dır.

Erebê Şemo’dan sonra aynı zamanda bir savaşçı da olan ve Irak dağlarında rejime karşı ayaklanan İbrahim Ehmed’in Jana Gel romanı gelir. Bu roman yılında yazılmasına rağmen yılında yayımlanabilmiştir. Diğer yandan Rehîmê Qazî’nin Pêşmerge adlı romanı önce yılında Erivan’da daha sonra da Bağdat’ta yayımlandı.

Sürgünde serpilen Kürt edebiyatı Hawar ekolünün dağılmasından ve temsilcilerinin vefatından sonra ciddi bir suskunluğa girdi. Türkiye’deki Kürtçe üzerine baskılar, dilin yaşam alanlarından çıkarılmaya çalışılması, Kürt diye bir şeyin olmadığının söylenmesi ve Güneş Dil Teorisi’nin hayatın her alanında uygulanmaya çalışılması Kürt edebiyatının ’li ve 60’lı yıllarda Musa Anter, Canip Yıldırım ve Edip Karahan’ın çıkardığı Şark Postası, İleri Yurt ve Dicle-Fırat Türkiye’deki Kürtlere bir nefes şansı olsa da burada daha çok mecburi nedenlerden dolayı Türkçe kullanıldı. Hatta tam da bu dönemlerde Musa Anter’in Kımıl yazısına Kürtçe birkaç kelimeyi koyduğu için bütün basın Musa Anter’in üstüne varmış, onu linç girişimleri özellikle medya üzerinden destek bulmuştu.

Ancak yılında Tîrêj dergisinin çıkmasıyla uzun yıllar sonra Kürtçe ürünler yasaklı da olsa verilmeye başlandı. Bu dönemde Rojen Barnas mizahi öyküler yazdı ve M. E. Bozarslan Meyro adını taşıyan bir öykü kitabı yayınladı. Barnas sonraki yıllarda şiire yöneldi ve Kürtçe şiirde ciddi açılımlar yaptı. Bozarslan ise bu kitabında daha çok köy yaşamından ve gerçekçilik öğesinden yararlandı.

darbesinden sonra Kürt yazarlar için yeniden sürgün yolu görünmüştü. Bu aşamadan sonra özellikle ’lı yıllarla birlikte İsveç’te çok ciddi bir entelektüel çaba ortaya çıktı. Firat Cewerî’nin editörlüğünde Nûdem dergisinin yayın hayatına başlaması ve birçok yazarın onun Hawar’ın yeniden dirilişi olarak görmesi, ustaların ve yeni yola çıkanların aynı sayfalarda buluşması bu dergiyi bir cazibe merkezi haline getirdi. Mehmed Uzun’un bazı romanlarının tefrika halinde burada yayınlanması, Firat Cewerî, Hesenê Metê, Rojen Barnas, Mustafa Aydoğan, Süleyman Demir, Mehemed Dehsiwar, Fawaz Hûsen, Emin Narozi gibi yazarlar Kürt edebiyatı için çok önemli eserler verdiler.Mahmud Baksi de bu dönemde yazdığı romanlar ve kullandığı mizahi dille dikkatleri üzerine çekti.

Türkiye’de dil yasaklı olmasına rağmen tam da bu dönemlerde iki derginin yayın hayatına başlaması da önemlidir. Rewşen ve Nûbihar dergisi. Rewşen dergisi Mezopotamya Kültür Merkezi’nin bünyesinde yayın hayatına başladı. Bu dergi sayesinde Türkiye’de sayısı azımsanmayacak birçok genç yazar yetişti. Bu dergi daha sonra Jiyana Rewşen ismiyle bir süre daha yayın hayatına devam etti. Diğer yandan Nûbihar dergisi de daha çok klasik Kürt edebiyatını okuyucuyla buluşturdu, birçok yazarın yetişmesine ön ayak oldu ve hâlâ da yayın hayatını sürdürmektedir.

Son yıllarda Kürtçenin birçok alanda serbestleşmesiyle birlikte daha önce sürgünde yaşayan ya da Türkiye dışında yayımlanan birçok eser Türkiye’de yayımlanmaya başlandı.

Kısaca özetlemek gerekirse Kürt dili ve edebiyatı, ’lü yıllardan itibaren canlı bir şekilde yaşamış, ancak Bedirhanilerin yıkılmasıyla birlikte sekteye uğramış, daha sonra Kürt entelektüellerine sürgün yolu açılmış, çok önemli eserler sürgün yollarında yazılmış ve şimdi ise yurduna geri dönmüştür.

  Abidin Parıltı

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir