romayı kim yıktı / BATI ROMA İMPARATORLUĞU’nun Yıkılışı ()

Romayı Kim Yıktı

romayı kim yıktı

Batı Roma'nın yıkılışı hakkında iki parçalı bir yazı hazırladık. İlk olarak imparatorluğun yağmalandığı günü anlatalım. MS yılının 24 Ağustos'unda gece yarısı, yaklaşık on iki yüzyıldır düşman görmemiş olan dünyanın en güçlü kenti kuzeyinden gelen bir barbar ordusuna yenik düştü. Vizigot ordularının binlerce askeri, bazı iddialara göre, Roma'da açlık sınırında yaşayan ve yönetimden hiç memnun olmayan köleler tarafından ardına dek açılan, henüz altı yıl önce kuvvetlendirilmiş Salarian Kapısı'ndan içeri doldu. Derin uykudaki Roma halkı, barbarların, kente girdiğini ancak Vizigot savaş borularının kulakları yırtan seslerini duyunca anlayabildi.


İlgili:


Batı Roma'nın Çöküşü

The Visigoth King Alaric Vizigot Batı Roma'nın yıkılışı

Kral I. Alarik'in komutasındaki Vizigotlar Roma'ya, toprak, ganimet ve para bulmak için saldırmışlardı. Şehri hemen hemen savunmasız buldular, çünkü Roma İmparatoru Honorius, saray halkıyla birlikte iyi korunan Adriyatik şehri Ravenna'ya taşınmıştı. Bilinen dünyanın çok eskiden beri efendileri olan gururlu Romalılarsa ihmallerden, artan yiyecek sıkıntısından, ekonomik kargaşa ve yüksek vergilerden bunalmış, sersemlemiş durumdaydılar.

Barbarlar sokaklarda diledikleri gibi dolaştılar, yağmaladılar, binaları boşalttılar, yaktılar. Değerli ve taşınabilir ne varsa evlerden ve dükkanlardan dışarı sürüklendi. Altın ve gümüş, mücevher ve işlemli kumaşlar, yüzyıllardır biriktirilmiş, çoğu uzun fetih çağları boyunca yağmalanmış eşyalar arabalara yüklenip götürüldü. Kamu binaları içlerinde değerli ne varsa alındıktan sonra ateşe verildi, saraylar ve tapınaklar yağmalandı, kaçan Romalılar da acımazsızca öldürüldü. Ev sahipleri, hazinelerini gizledikleri yerleri açıklayıncaya değin işkenceden geçirildi, sonra da canlarını altınla satın almaya kalkıştıklarında öldürüldü.

Hristiyanlar Güvende

Batı Roma'nın yıkılışı / Sack of Rome / Roma'nın Yağmalanması

Ne var ki yağma ve kıyımda ayrılık gözetilmiyor değildi. Vizigotların lideri I. Alarik kendisi ve halkı için İsa'nın dinini benimsemişti. Bu yüzden, o gece ordusuyla kente giren komutanlarına, Hristiyanları bağlı oldukları kiliselere götürerek güvence altına almaları emrini vermişti. Askerlere de Hristiyan kadınlara ve rahiplere saldırmamaları, Hristiyan kiliselerini yıkmamaları ve Hristiyanların değerli eşyalarını çalmaktan kaçınmaları emri verilmişti; nasıl olsa şehirde tüm Vizigotları doyurmaya yetecek kadar bol putperest hazinesi bulunuyordu. Tarihçi Edward Gibbon, Roma İmparatorluğu'nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi adlı eserinde, bir Vizigot müfrezesi "yaşlı bir bakirenin gösterişsiz konutunda" bir sürü altın ve gümüş ele geçirdiğinde olanları anlatmıştır. Yaşlı kadın korkmamış, onlara bu eşyanın Aziz Petrus'a adanmış kutsal tabak çanak olduğunu söyleyerek uyarı bulunmuş: "Elinizi sürecek olursanız, lanetlenirsiniz." Müfreze komutanı, Alarik'e haber göndermiş, o da hazinenin San Pietro Bazilikası'na götürülmesini emretmiş.

Böylece Vizigotlar, kutsal tabak çanağı korumaya alarak, Roma sokaklarında yürürken arkalarına ilahiler okuyan ve hazineleri kurtuldu diye sevinen bir Hristiyan topluluğu takılmış. San Pietro'ya ulaştıklarında tapınağın içine giren Hristiyanlar barbarlar şehri tek edinceye dek orada kalıp ibadet etmişler. Yağma üç gün, Vizigotların arabaları tepeleme doldurulup makasları üzerinde inceleyince kadar sürmüş.

Kuzey Afrika'daki Hippo Piskoposu Aziz Augustinus gibi dönemin bazı Hristiyan önderleri, Roma'nın yağmalanmasını, kent halkının açgözlülüğü ve ahlaksızlığı yüzünden cezalandırılması olarak gördüler. Öyleyken bile, haber inanılmazlığı ile Augustinus'u derinden sarsmıştı. "Dehşet gelgitleri bize kadar ulaşıyor. Bir kıyım olmuş, ayrıca büyük yangınlar, yağlama, cinayet ve işkence."

I. Alarik'in Aldatılması

istanbul hipodrom

Alarik Vizigotlarıyla daha önce iki kez, 'de ve 'da, Roma'yı kuşatmış ama Honorius onu iki tonu aşkın altın, on beş ton gümüş ve çok miktarda ipekli, kürk, baharat vererek satın almayı önerince vazgeçmişti.

Ayrıca, Alarik kendisine vaat edilen parayı almak için adam gönderdiğinde adamları eli boş döndüler. Aldatıldıklarını düşünen Vizigotlar için, imparatorluğun hazinelerini yağmalamak isteği artık karşı konulmaz bir tutkuydu. Alarik yılında tekrar Roma önlerine geldiğinde, koşullar çok farklıydı. Önceki iki kuşatma, Roma'nın sorunlarını ağırlaştırılmış ve şehrin surları içinde yaşayan bir milyon kadar yurttaşa yiyecek sağlamak adeta olanaksızlaşmıştı. Günlük tayın yarıya, sonra da üç bire indirilmişti. Binlerce kişi açlıktan ölmekteydi.

Tüm dünya üzerindeki en parlak ışık söndürülmüştü… Roma İmparatorluğu başsız kalmıştı… Tek bir kentte tüm dünya yok edildi.

AZİZ HİERONYMUS

Yakılıp yıkılmış, yağmalanmış şehirden çıkan Alarik ve ordusu yollarına devam ettiler. Güney İtalya'nın daha sıcak havası, Sicilya'nın bağları ve zeytinlikleri ile yüzyıllardan beri Roma'nın tahıl ambarı olan Kuzey Afrika'nın zenginliği iştahlarını kabartmıştı. Ama donanmaları olmadığından, Sicilya'ya bile ulaşmayı başaramadılar. Daha yıl sona ermeden Alarik, Calabria, Cosenza'da öldü. Bir söylentiye göre, mezarının yerini kimse hiçbir zaman bilemesin diye, onu gömenler de hemen öldürüldü.

Romalıların, kentlerinin Vizigotların tarafından yağmalanmasıyla uğradıkları çöküntü oldukça ağır oldu. Yüzyıllardır süregelen küstahlıkları ve özgüvenleri silinip gitmiş ve dünyada, gerek yasal gerekse ahlaksal açıdan ayak basma hakkına sahip bulunmadıkları hiçbir yer olmayacağı doğrultusundaki inançları da tarihe karışmıştı.

Yüzyıllar boyu Roma İmparatorluğu, dünyadaki en büyük güç olmuş, Atlas Okyanusu ile Hazar Denizi, Baltık ve Kızıldeniz arasındaki topraklarda milyonları yönetmişti. Şimdiyse Roma sadece, Batı Hristiyanlığının başı olan papanın yaşadığı bir şehirden ibaretti. Batı Roma İmparatorluğu çökmek üzereydi. Doğu'daysa aksine, yaklaşık bir yüzyıl önce İmparator Büyük Konstantin'in başkenti Konstantinopolis'i imar ettiği yeni bir Roma İmparatorluğu doğmuştu ve Doğu Roma İmparatorluğu veya daha bilinen ismiyle Bizans İmparatorluğu yıl daha yaşayacaktı.

Batı Roma İmparatorluğu Nasıl Yıkıldı?

Batı Roma nasıl yıkıldı? sorusunu detaylıca cevaplayacağız. Bu yazının öncesinde Batı Roma'nın yağmalandığı günü anlattık. Şimdi bu işgalin neden bu kadar kolay ve güçlü olduğunu nedenleriyle beraber konuşabiliriz.

Roma'nın yağmalanması, 3. yüzyılda başlamış olan upuzun bir siyaesi ve askeri karmaşa dönemini izlemişti. O dönemde kuzeydeki Gotlar, Roma İmparatorluğu'na saldıran ve barbar diye adlandırılan kavimlerden sadece biriydi. Bu arada imparatorluk, doğuda savaş ve istila meraklısı Sasani İmparatorluğu'nun da tehdidi altındaydı ve iki sınırı birden korumak, Roma'nın parasal kaynaklarına ağır bir yük bindiriyordu.

Çok önce, daha MS 9 yılında, Doğu Almanya'daki kabileler arasında ufak çaplı bir ayaklanma çıkmış ve ayaklanmayı bastırmaya çalışan Romalılar, sınırlarının hemen ötesindeki barbarların gücü hakkında fikir edinme fırsatı bulmuştu. Ayaklanmayı bastırmakla görevlendirilen Publius Quinctilius Varus, en usta savaşçılarından kişiyi almıştı yanına. Paderborn yöresinde Teutoburg Ormanı'nda, Cherusker kabilesinin önderi ve Roma'nın eski müttefiki olan Arminius yönetimindeki bir Cermen ordusu, Varus'un ordusuna saldırıp kılıçtan geçirdi ve böylece Ren Irmağı'nı Roma egemenliğinin kuzeydoğu sınırı olarak belirledi.

Vizigotlar Kimdi?

Vizigotlar / Visigoths / Batı Roma nasıl yıkıldı?

Roma'da bu ağır yenilginin tepkisi de çok ağır oldu. Bir yüzyıl sonra Tacitus, Arminius için şöyle diyor: "O gün bu gün, kabileler ona övgü yağdırdılar." Roma'nın gerilemesi yılında İmparator Aurelianus'un, Daçya eyaletinin denetimini bırakması ve bu bölgenin Gotların eline geçmesine izin vermesiyle hızlandı. Daçya'yı alan ve kendilerine Vizi diyenler, yüzyılında sonunda bugünkü Ukrayna'da yerleşmiş olan diğer Gotlardan ayrılmışlardı. Sonra gelen tarihçiler onları Vizigotlar ve Ostrogotlar diye adlandırdılar.

'da Hunlardan kaçma telaşında olan Vizigotların Tuna'yı geçmelerine ve imparatorluk içinde yaşamalarına izin verildi. Ama açgözlü Roma yöneticilerin sömürüleri onları ayaklanmaya götürdü. yılında Doğu Roma İmparatoru Valens'i Hadrianapolis Muharebesi (Bugün Edirne)'inde yenilgiye uğrattılar ve öldürdüler. Dört yıl sonra da İmparator Theodosius onların kuzey balkan eyaleti Moesia'da yerleşmelerine izin verdi.

Theodosius'un yılında ölümünden sonra, Alarik yönetimindeki Vizigotlar eyaletlerinden çıktılar ve yılında Roma'nın yağmalanmasıyla sonuçlanan bir dizi seferi başlattılar.

Roma İmparatorluğu'nun Gerileme Nedenleri

Mausoleo di Galla Placidia
Mausoleo di Galla Placidia
Mausoleo di Galla Placidia
Mausoleo di Galla Placidia in Ravenna / Batı Roma nasıl yıkıldı?

Roma'nın zenginliği ve görkemi, geniş ve güçlü bir imparatorluğun el üstünde tutulan başkenti kimliğine dayandırılmıştır. Yıllar geçtikçe yüksek sınıflar giderek daha çok tembelleştiler, sayılar o dönemde kent halkının üçte birini bulan kölelerin sırtından geçinmeye başladılar. Bu arada yoksulların günde 1,5 kg ekmeğe hakkı vardı ve ucuz et, şarap ve zeytinyağı bol bulunuyordu. Roma su kemerleri kente bol su sağlıyordu.

Kalabalıklar at arabası yarışlarını izlemek için sirklere doluyor ve sonuçlar üzerine çılgında kumar oynuyorlardı. Tiyatrolar, tanrıların yaptıklarını canlandıran pandomimler, sözsüz oyunlar ve 'i aşkın dansçıyla şarkıcının yer aldığı gösterişli müzikli eğlenceler sunuyordu.

Ancak 5. yüzyıla gelindiğinde birçok etken Roma'nın refahını temelden sarsmış ve imparatorun, halk yığınlarını yatıştırmak için sürdürdüğü geleneksel "ekmek ve sirk" politikasını yürütmesi çok daha zorlaştırmıştı.

İmparatorluk zayıf düşmüştü ve çok uzaklara yayılmış sınırlarının denetim altında tutulması giderek zorlaşıyordu. Yeni fetihler için insan gücü kalmamıştı ve boyunduruk altındaki ırklardan ülkelerden toplanacak yeni köleler de yoktu. Buna karşılık yıllardık köle olarak kullanılanlar kaçıyor ve yasa dışı yaşayanların arasına karışıyorlardı. Bu yüzden zenginler, alışılmış yaşam düzeylerini sürdürebilmek için ağır bedeller ödemek zorunda kalıyor ve bu da vergilerin hızla yükselmesine yol açıyordu.

Roma İmparatorluğu'nun dağılacağını önceden gören İmparator Büyük Konstantin, yılında Byzantium'da güzel, yeni bir başkent inşa etti ve kentin adını da Konstantinopolis (Günümüzde İstanbul) olarak değiştirdi. O andan itibaren Roma şehri sadece Batı Roma İmparatorluğu'nun başkenti oldu. 'a gelindiğinde, kentin bu unvanı bile elden gitmişti, çünkü İmparator I. Valentinianus imparatorluk sarayını yeni başkente, İtalya'nın kuzeybatısındaki Milano'ya taşımıştı.

Korkak İmparator Honorius'un Bataklıkta Güven Arayışı

Honorious, by John William Waterhouse, / Batı Roma'nın çöküşü

Vizigot saldırılarından çekinen Honorius yılında sarayını Ravenna'ya nakletti. Burası, İtalya'nın doğu kıyısında, bataklıkların ortasında bir kentti. Dört yüzyıl öncesinden, Augustus döneminden beri Roma'nın Adriyatik filosu için önemli bir denizcilik merkezi olmuş ve bu yüzden yakındaki Classis limanı özellikle kurulmuştu.

Ravenna'yı Po Irmağı'na bir kanal bağlıyor ve doğudan gelip İtalya'nın kuzeyine giden tüm ticaret yolları buradan geçiyordu. Roma'nın en önemli savunma gücü Praetoria Muhafız Alayı Honorius'la birlikte Ravenna'ya geldiği için I. Alarik'in adamlarının gelip Roma'yı yağmalamaları çok daha kolay oldu. Bununla birlikte, Ravenna yaşamak için hiç de sağlıklı bir yer değildi. Bir 5. yüzyıl yazarı olan Sidonius Apollinaris şöyle yakınıyordu: "Bir yandan tuz dalgaları kapılara saldırırken, öte yandan gemilerin hareketi kanallardaki pis çökeltileri dalgalandırıyor."

Honorius Ravenna'yı kendine başkent yaptıktan sonra kent, yılında ölmüş olan üvey kız kardeşi Galla Placidia'nın anıt mezarı ve daha sonra, V. ve VI. yüzyıllardan gelen yöneticiler tarafından yaptırılan görkemli kilise ve anıtlarla süslendi.

Roma Yağmalandıktan Sonra Yaşananlar

King Alaric in Athens AD by Ludwig Thiersc

"Batı Roma nasıl yıkıldı?" sorusunu yanıtladık. Şimdi bu aşamadan sonra neler olduğunu öğrenelim. Alarik'in kayınbiraderi Ataulf, 'da Vizigotların başına geçtiği zaman Romalılarla barış yapmaya karar verdi. İmparator Honorius'un üvey kardeşi Galla Placidia'yla evlendi ve Roma yurttaşlarını, yağmalanmış kenti yeniden inşa etmeleri için yüreklendirdi; yedi yıl içinde yağmanın elle tutulur izleri hemen hemen görünmez olmuştu, ama ne yazık ki Romalıların ruhundan izler hala silinmemişti.

Flavius Odoacer olarak da bilinen Odoacer, Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşünde önemli rol oynayan bir Cermen reisiydi. İtalya'nın ilk barbar kralı olması ve Batı Roma İmparatorluğu'nu fiilen sona erdirmesiyle bilinir.

Odoacer, Scirii adlı Germen kabilesinin bir üyesiydi ve Roma İmparatoru Hun Attila'nın emrinde Roma ordusunda görev yaptı. Odoacer yılında Batı Roma İmparatoru Romulus Augustus'a karşı bir isyan başlatarak onu tahttan indirdi ve Batı Roma İmparatorluğu'nun sonunu getirdi.

Odoacer kendisi için imparator unvanı talep etmek yerine, İtalya'yı Doğu Roma İmparatoru Zeno adına bir kral olarak yönetmeyi seçti. Başkentini Ravenna'da kurdu ve 'dan 'e kadar İtalya'yı yönetti.

Tarih boyunca Roma İmparatorluğu'na öykünen çok hükümdar ve ülke oldu. civarında Frank Kralı Charlemagne, Roma'yı örnek alarak örgütlenmiş bir imparatorluk kurdu. yüzyılda da Friedrich Barbarossa, kurduğu devleti Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu olarak adlandıracaktı.

Bu arada İtalya'dan dönen Vizigotlar yılında kralları Euric kendini bağımsız bir hükümdar ilan edip İspanya'yı ele geçirmeye kalkışıncaya kadar Galya'da kaldılar. 'de Frank Kralı Clovis tarafından yenilgiye uğratılınca Galya'nın büyük bölümünü kaybettiler ama İspanya'daki topraklarını yılında Kuzey Afrika'dan gelen Müslüman istilacılara yenik düşünceye kadar elde tutabildiler.

Batı Roma İmparatorluğu'nun Çöküşü Üstüne Değerlendirme

Chariot Racing at the Circus Maximus / Roma'da at yarışları / Batı Roma'nın yıkılışı

Roma'nın yıkılmasının sebebi bir bakıma, bir zamanlar Roma ordusunda komutan olan bir askeri lider ile yönetim idaresinden yoksun bir imparator arasındaki çatışma olmuştur denebilir. MS civarında Tuna deltasının yakınında doğmuş olan I. Alarik bir Vizigot önderin oğluydu. 24 yaşına geldiğinde Roma ordusundaki Got birliklerinin komutanı olmuştu. 'te kendi halkının yöneticisi seçildi ve Roma ordusundaki görevini bıraktı. Vizigotlar için toprak ararken onları önce Yunan topraklarına götürdü, Peloponez'i yağmaladı. 'de Alarik İtalya'yı istila etti ama Vandal doğumlu Roma generali Flavius Stilicho tarafından bozguna uğratılınca geri çekildi. Roma kapılarına tekrar tekrar dayanan Alarik sonunda yılında kenti yağmaladı.

Büyük bir asker olan Alarik'in tam tersine, doğumlu Roma İmparatoru Flavius Honorius, sıradan bir adamdı, askerlikle hiç ilgisi yoktu ve savaş savunma işlerini başkalarına bırakmıştı. Fakat yine de Stilicho'nun kazandığı başarıya duyduğu kıskançlık, onu katlettirmesine yol açtı. Zamanının çoğu kümes hayvanlarıyla uğraşarak geçirir ve imparatorluğunun giderek zayıfladığını görmezden gelirdi. 'de Alarik'in yerine geçen Ataulf'la barış imzaladı ve 11 yıl daha yılında başkenti Ravenna'da ölünceye kadar imparator olarak kaldı.

Batı Roma Hakkında Sık Sorulanlar

Batı Roma İmparatorluğu neydi?

Batı Roma İmparatorluğu, Avrupa ve Kuzey Afrika'daki toprakları kapsayan Roma İmparatorluğu'nun batı bölümüydü. Roma İmparatorluğu'nun MS yılında ikiye bölünmesinden sonra ortaya çıkmıştır.

Batı Roma İmparatorluğu'nun gerilemesine ve çöküşüne ne yol açtı?

Batı Roma İmparatorluğu'nun gerilemesi ve çöküşü, ekonomik istikrarsızlık, barbar istilaları, iç çatışmalar ve merkezi otoritenin zayıflaması gibi çeşitli faktörlerden etkilenmiştir.

Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşünü hızlandıran barbar istilacılar kimlerdi?

Batı Roma İmparatorluğu, Vizigotlar, Vandallar, Ostrogotlar ve Attila yönetimindeki Hunlar da dahil olmak üzere çeşitli barbar grupların istilalarına maruz kalmıştır. Bu istilalar imparatorluğun savunması ve kaynakları üzerinde büyük bir baskı oluşturdu.

Roma lejyonları Batı Roma İmparatorluğu'na nasıl katkıda bulundular?

Roma lejyonları, Roma İmparatorluğu'nun ağır silahlı piyadelerden oluşan ana askeri birlikleriydi. İmparatorluğun topraklarını genişletme ve korumanın yanı sıra dış tehditlere karşı savunmada da çok önemli bir rol oynadılar.

Odoacer kimdi ve Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşünde nasıl bir rol oynadı?

Odoacer, Batı Roma İmparatorluğu'na karşı bir isyana önderlik eden ve sonunda Romulus Augustus'u tahttan indirerek MS 'da Batı Roma İmparatorluğu'nun sonunu getiren bir Cermen reisiydi.

Batı Roma'nın çöküşü Bizans İmparatorluğu'nun yükselişine nasıl yol açtı?

Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşü, daha sonra Bizans İmparatorluğu olarak bilinen Doğu Roma İmparatorluğu'nun varlığını sürdürmesini sağladı. Doğu Roma İmparatorluğu hayatta kaldı ve gelişerek Doğu'da Roma İmparatorluğu'nun halef devleti haline geldi.

Büyük Konstantin kimdi ve Batı Roma İmparatorluğu'ndaki önemi neydi?

Büyük Konstantin, Batı Roma İmparatorluğu tarihinde çok önemli bir rol oynamış bir Roma İmparatorudur. Hristiyanlığı kabul etmesi ve Konstantinopolis'i Roma İmparatorluğu'nun yeni başkenti olarak kurmasıyla tanınır.

Batı Roma'nın çöküşü Roma İmparatorluğu'nu nasıl etkiledi?

Roma'nın çöküşü Batı Roma İmparatorluğu'nun sembolik olarak sonunu getirmiş ve Avrupa'da önemli siyasi, sosyal ve ekonomik değişikliklere yol açmıştır. İmparatorluk topraklarının parçalanmasına ve Orta Çağ'ın başlamasına yol açmıştır.

Benzer Yazılar

Neron Kimdir Gerçekten Roma&#;yı Kim Yaktı Sorusunun Muhatabı mıdır?

Neron Kimdir Gerçekten Roma&#;yı Kim Yaktı Sorusunun Muhatabı mıdır? Gerçek adı Lucius Domitius Ahenobarbus&#;dur. M.S. 9 Haziran 68 de doğmuştur.  Julio-Claudian Hanedanlığının beşincisi ve son Roma İmparatoru &#;dur. Neron, büyük amcası Claudius vasıtasi ile tahtın tek vârisi kabul edilmiştir.  Roma&#;nın tahtına oturmuş imparator olmuştur. Çıkan askeri bir ayaklanma sonucu tahttan indirilip tutuklanmak isteyince kendisini intihar etmiştir. Bizim ilgimizi çeken ve makalemize konu olan ise, Roma&#;yı kim yaktı konusudur. Bilirsiniz bu konu taa yeşilçama kadar uzanmış, rahmetli Kemal Sunal ve müfettiş arasında hepimizi gülme krizine sokan bir diyalog bile olmuştu.

Aslında ne sinemamızda ne de bize öğretilenlerde art niyet yoktu. Fakat bilginin evrensel gerçekliği var mıydı bence bu daha çok irdelenmeliydi. Küçük yaştan hepimize öğretilen efendim Romayı kim yaktı sorusunun cevabı olaran Neron öğretilmişti. Oysa küçük yaşta bizim bu suale cevap vermemizden çok bize bu suali soranlar ya da öğretenlerin olayın hakikatini öğrenmek için kendilerine &#; imparator neron romayı neden yaktı &#; sorusunu sormalarıydı. Çünkü soru sorulduğunda neden sonuç ilişkisi insanı olaya da götürür işte orada gerçekler ortaya çıkardı. Ve bu yanlış bilgi dilden dile kulaktan kulağa taa bize kadar gelmezdi. Oysa bu yazımda ben bu konunun özüne ve gerçeğine değinmek istiyorum. Devamını Oku

Click to rate this post!

[Total: 0 Average: 0]

Zaten Destekçiyim

yılının Eylül ayında, Barbar kumandan Odoacer, Batı Roma'nın genç imparatoru Romulus Agustus'u görevini terk etmeye zorlamıştı. Konstantinopolis vakanüvisi Marcellinus Comes, 'lu yıllarda şöyle yazacaktı:

Gotların Kralı Odoacer Roma'nın kontrolünü ele geçirdiğinde, Romalıların Batı İmparatorluğu yok oldu.

Ancak hiç kimse, o anda Roma İmparatorluğu'nun yok olduğunu düşünmemişti. Roma'nın 'daki yıkılışı, yıkıcı bir savaşın bahanesi olarak neredeyse elli sene sonra uydurulan tarihi bir dönüm noktasıdır. Bunun o zamandan beri bir devrin sonu olarak kabul edilmiş olması, tarihin günümüzde aksi bir durumda hoş karşılanmayacak eylemlerin haklı çıkarılması amacıyla kötüye kullanılabileceğini gösteriyor. Aynı zamanda bu kötüye kullanım, gelecek nesillerin tarihten alacağı dersleri de çarpıtabilir.

 yılında Odoacer, Romulus Augustus'u görevini terk etmeye zorluyor. (Universal History Archive/Universal Images Group/Getty Images)Time

Okul çağındaki çocuklardan, üniversite öğrencilerine şimdi herkes Batı Roma İmparatorluğu'nun 'da yıkıldığını öğrense de 5. Yüzyıl'da yaşayan Romalılar, Odoacer'in darbesini olağanüstü bir şey olarak görmedi. 'ten sonra dokuz farklı Batı Roma İmparatoru tahta çıktı ve indi. Bunların birçoğu Odoacer gibi barbar kumandanlar tarafından tahttan indirildi. Dördünde barbar generaller bir imparator devirdi ve yerine diğerini atamayı erteledi. Bu imparatorsuzluk dönemlerinden birisi, yirmiden fazla imparatorun toplam hüküm süresinin tamamından daha uzun bir süre olan yirmi ay boyunca devam etti. Şimdi Hırvatistan olan Batı Roma topraklarını, vasat bir darbe sonrasında, yerine geldiği Julius Nepos'un kontrolüne bırakan ve imparatorluk sarayını eline geçiren Romulus bile bir zorbaydı. Başka bir deyişle, Batı Roma İmparatorluğu, yılında imparatorluk gaspçısını kaybetmiş olsa da hala meşru bir imparatoru vardı.

Odoacer, devleti kontrol ettiği yaklaşık on yedi yıl boyunca Roma hükümetinin birçok yapısını devam ettirdi. Senato, yaklaşık bin yıl boyunca olduğu gibi Roma'da toplanmaya devam etti. Latince, yönetim dili olarak kaldı. Ülkeyi Roma hukuku yönetti. Roma orduları savaşmaya devam etti ve cephelerde zaferler kazandı. Ve Odoacer'in bastırdığı paralarda Roma İmparatorları yer aldı. Bu paralarda başta Julius Nepos yer alırken, Julius Nepos'un ölümünden sonra Konstantinopolis'de hüküm sürmüş Doğu Roma İmparatorları'nın büstleri yer aldı.

Gotik hükümdar Teoderik, Odoacer'i yılında devirdikten sonra da Roma yaşamının bu yönleri devam etti. Teoderik, 5. yüzyılın ortalarındaki politik çalkantıdan sonra İtalyan zenginliğini canlandırmada Odoacer'den bile daha başarılı olduğunu kanıtladı. Orduları şimdiki Hırvatistan, Sırbistan ve Fransa'da başarılı seferler düzenledi. İspanya'nın önemli bir kısmını bir süreliğine himayesi altına aldı. İtalya genelinde kiliselere ve kamu binalarına geniş çaplı tamiratlar yapıldı. Teoderik ya da Odoacer'den biri (hangisi, belli değil), Kolezyum'da tadilatlar yaptırdı. Bu tadilatlar sonrasında senatörler gururla koltuklarına isimlerini ve makamlarını yazdırdı.

5. yüzyılın sonları ve 6. yüzyılın başlarında yaşayan İtalyanlar, Roma hakimiyetinin 'da sona erdiğini düşünmek bir yana dursun, Roma'nın toparlanışından bahsettiler. Pavia Psikoposu Ennodius, Teoderik'in "İtalya'nın büyük bir kısmından temizlediği pisliğin", Roma'yı tekrar "küllerinden doğurarak canlandırdığından" söz etmişti. Teoderik'in askeri başarıları, "Roma İmparatorluğu'nun eski sınırlarına geri döndüğü" ve onun "atalarımızın kültürünü" tekrar fethettiği bölgelerde yaşayan Romalılara geri verdiği anlamına geliyordu. Hatta Ennodius, "Roma’nın namının tekrar canlanmasının Teoderik'i Büyük İskender’e bir rakip olarak öne çıkardığını", çünkü onun bir "Roma Altın Çağı" başlattığını söyleyecek kadar ileri gitti.

Roma'nın Yılında Çöktüğü Yalanı Nasıl Doğdu?

Roma'nın tekrar şahlanışının başlangıcı olan Odoacer'in darbesi, nasıl oldu da Roma'nın yıkılışı olarak görülmeye başlandı? Cevap, İtalya'da değil, Konstantinopolis'te yatıyor. İtalyan gücü, Odoacer ve Teoderik'in yönetiminde geri toplandıkça, Konstantinopolis'teki Doğu Roma İmparatorluğu'yla ilişkiler kötüleşti. Teoderik, yılında öldüğünde, Konstantinopolis'teki Romalılar, İtalya'yı işgal etmenin ihtimali üzerine düşünmeye başlamışlardı.

Neden Desteğe İhtiyacımız Var?

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor. Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak Daha fazla göster

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Destek Ol

Doğu-Batı geriliminin bu anında Marcellinus Comes'e geri dönebiliriz. Marcellinus'un 'ların sonunda ortaya çıkan vakayinamesi, Roma'nın 'da yıkıldığını iddia eden ilk tarihi çalışmadır. Marcellinus'un metinleri bunu neden söylediğini de açığa çıkarıyor: Marcellinus, Odoacer'i Roma İmparatorluğu'nun "yok olmasına" neden olduğu zaman "Gotların Kralı" olarak tanımlıyor. Bu bir uydurma. Odoacer, bir Got değildi. Ancak Teoderik, bir Got Kralı'ydı ve hükümdarlığı Odoacer'in elinden almıştı. Gotlar tarafından yönetilen Batı Roma devleti, kendisini Konstantinopolis ile yükselen bir gerilim içinde bulduğunda, Roma'nın yıkılışı İtalya'yı tekrar Doğu Roma'nın kontrolüne bırakacak bir Doğu Roma işgalini haklı çıkarmanın bir yolu olarak ortaya çıktı.

Marcellinus'un bu fikri kendi başına ortaya çıkmadı. Konstantinopolis'te, o sırada imparatorluk varisi olan, gelecekteki Doğu Roma İmparatoru Jüstinyen'in yardımcısı olarak görev aldı. Marcellinus daha sonra, Batı İmparatorluğu'nun yıkıldığı ve Jüstinyen'in Doğu Roma İmparatorluğu'nun onu tekrar kontrol altına alması gerektiği ana fikrini tekrar tekrar belirten bir çalışma olan vakayinamesinin yayınlanmasından sonra Jüstinyen'den birkaç onursal unvan aldı.

Bu propaganda oldukça başarılı oldu. 'te, Doğu Roma orduları İtalya'ya saldırdı. Jüstinyen bu saldırganlığı, "Gotlar, bizim olan İtalya'yı almak için güç kullandı ve geri vermeyi reddetti" diyerek açıkladı. Birlikleri Roma şehrine Aralık 'da girdi. Jüstinyen'in resmi tarihçisi Procopius o günde, "Roma, altmış yıllık bir aradan sonra tekrar Romalıların oldu" diye yazdı. Altmış sayısı gelişigüzel seçilmemişti. Roma'nın Doğu tarafından ele geçirilişi, Odoacer’in 'daki darbesinden altmış yıl, üç ay sonra gerçekleşmişti.

Başta bazı başarılar kazanmış olmalarına rağmen, Jüstinyen'in orduları yarımadada kontrolü sağlamlaştırmakta zorlandı. İtalya'daki savaş yılına kadar sonuçlanmadı ve çarpışmalar hem Roma şehrini hem de İtalya’nın birçoğunu yıkıma uğrattı. Gotlar, 'da Roma'yı tekrar ele geçirdi, 'de kaybetti, 'da tekrar geri aldı ve sonunda 'de tamamen kaybetti. Roma sakinleri, 'daki uzun süren Got kuşatmasında ot, fare ve hayvan dışkısı yiyerek hayatta kaldı. Tahminlere göre, Roma nüfusu 5. yüzyılın ortalarındaki muhtemel beş yüz binden, 'larda yirmi beş binlere kadar düştü. Hatta diğer İtalyan şehirlerinin akıbeti daha kötüydü. Bir zamanlar İtalya'nın en büyük ikinci şehri olan Milan, bütün nüfusu öldürülerek veya köleleştirilerek yılında yerle bir edilmişti. Doğu Roma İmparatorluğu İtalya'yı yeniden ele geçirdi ve bu süreçte çoğunu yerle bir etti.

Batı Roma İmparatorluğu, 'larda kesin bir şekilde yıkılmıştı. İtalya, Jüstinyen tarafından kontrol ediliyordu, birçok şehir harabe olmuştu ve birçok yapı ciddi biçimde zarar görmüştü. Daha sonra gelen tarihçiler, Batı Roma İmparatorluğu'nun yıkılış dönemini araştırdıklarında, Marcellinus'a ve onun Roma'nın Odoacer'in hakimiyetine geçtiği iddiasına denk geldiler. Brian Croke'un çarpıcı yorumuna göre, Roma'nın ’daki yıkılışı doğru kabul edilen tarihi bir olgu halini alan, uydurulmuş bir tarihi dönüm noktasıdır. Ancak, İtalya'yı yok eden ve Batı Roma devletini sonlandıran Odoacer'in darbesi değil, Jüstinyen'in işgaliydi. Bin beş yüz yıl boyunca Roma'nın yıkılışı için yanlış tarihi seçtik ve yanlış kişiyi suçladık.

Roma'nın Ne Zaman Düştüğü Neden Önemli?

Bu hata, iki sebepten dolayı önemlidir. İlki, Marcellinus'un uydurduğu Roma'nın yıkılışı, Jüstinyen'e yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan ve Roma yönetiminin bir zamanlar Batı'da yarattığı refahı yok eden bir savaşı başlatmasına izin veren şartların ortaya çıkmasına yardımcı oldu. Sözlerinin gerçek, ölümcül ve uzun süren sonuçları oldu.

İkincisi, Roma'nın uydurulmuş yıkılışı, tarihi dönemler arasındaki istikrarsız sınırları ortaya çıkardı. Bin beş yüz yıl boyunca, Odeacer'in darbesi Roma ordusundaki barbar kumandanların Roma İmparatorluğu'nu nasıl sonlandırdığıyla ilgili uyarıcı bir anlatı ortaya çıkardı. Dünya genelinde insanlar, kendi toplumları Roma ile aynı kaderi paylaşmasın diye bu anlatıyı derinlemesine irdelediler.

Ancak, Roma'nın ’da yıkılmadığını kabul edersek, Roma tarihinden alacağımız dersler oldukça farklılaşıyor. Bu durumda, Roma'nın hikayesi bizi bir toplumu içeriden yıkan barbar yabancıların yarattığı tehlike hakkında uyarmıyor. Aksine, bir ulusun yok olduğu üzerine yanlış bir iddianın, yazarının yarattığı birçok soruna sebebiyet verdiğini gösterir. Bu tehlikeyi bilmemize rağmen göz ardı ediyoruz.

Alıntı Yap

Okundu Olarak İşaretle

Paylaş

Sonra Oku

Notlarım

Yazdır / PDF Olarak Kaydet

Bize Ulaş

Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git

Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?

Kaynaklar ve İleri Okuma

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

seafoodplus.info

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir