Ömer Hayyam - Günümüz Türkçesi ile}}
En doğrusu, dosta düşmana iyilik etmen;
İyilik seven kötülük edemez zaten.
Dostuna kötülük ettin mi düşmanın olur:
Düşmanınsa dostun olur, iyilik edersen.
Ömer Hayyam - Günümüz Türkçesi ile}}
Rubai Ya Rab dilimi sehv-ü hatâdan sakla
Endîşemi tezvîr-ü riyâdan sakla
Basdım reh-i vâdî-i rubâîye kadem
Tan'ı har-ı nâdân-ı dü-pâdan sakla
Nef'î
Ahvâl-i cihânı her zaman söyleşelim
Amma gam-ı aşkımız nihân söyleşelim
Ey vâkıf-ı râz-ı aşk olan ârif-i cân
Ney gibi seninle bî-zebân söyleşelim
Azmizade Haleti
RUBAİ
Ears (İran) edebiyatından edebiyatımıza gelmiştin Rubai sözlükte, “dörtlü, dörtlük anlamlarına gelir.
Kendisine özgü aruz kalıplarıyla yazılan 4 dizelik bir nazım biçimidir. Kafiye düzeni aaxa biçimindedir. xaxa biçiminde olanları vardır. Rubainin bütün mısraları birbiriyle kafiyeli (aaaa) olursa rubaiye “rubai-i musarra veya “terane” adı verilir.
Aruz ölçüsünün Hezec bahrinin özel 24 kalıbından biriyle yazılır.
Rubailerde, genellikle mahlas kullanılmaz.
Rubaide; tasavvufi, felsefi, dinî konular; bir dünya görüşü, hiciv veya nükte gibi özlü konular işlenir.
İranlı şair .Ömer Hayyam bu türün dünyadaki en usta şairidir. Divan şairlerinden Azmizade Heletî, rubainin Türk edebiyatındaki en önemli ismidir. Kara Fazlî, Yahya Kemal, Arif Nihat, Ümit Yaşar edebiyatımızda bu türün diğer önemli şairleridir.
1. TUYUĞ (Toyuk / Tuyug)
Divan edebiyatına Türklerin kazandırdığı bir nazım biçimidir.
Tek dörtlükten oluşur, genellikle aaxa biçiminde kafiyelenir. xaxa düzeninde yahut bütün mısraları kafiyeli (aaaa) tuyuğlara da rastlanır.
Tuyuğ, Türk halk edebiyatındaki cinaslı maniye benzer.
Aruzun sadece “failatün/ failatün/ failün kalıbıyla yazılır, aruz kalıbı 11’li hece ölçüsüne denk düşer.
Rubai aruzun özel 24 kalıbından biriyle yazılırken tuyuğ aruzun sadece bir kalıbıyla yazılır.
Hikemî ve lirik muhtevalara uygun bir nazım şeklidir. Şairler, önemli bir düşünceyi kısaca dile getirmek yahut görüşünü, inancını ortaya koymak için tuyuğu tercih eder.
Türk edebiyatında tuyuğ nazım şekli daha çok Azerî ve Çağatay sahalarında kullanılmıştır. Anadolu’da ilk örnekleri, Kadı Burhâneddin tarafından yazılmıştır. Seyyid Nesîmî de önemli bir tuyuğ şairidir, tuyuğu vardır.
2. MURABBA
Kelime olarak dörtte bir, dörtlü” anlamına gelen murabba, 4 dizelik bentlerden oluşan nazım biçimidir.
Murabbada en çok aaaA/ bbbA/ cccA kafiye düzeni kullanılmıştır. Son dizeler aynen tekrarlanabilir.
Bent sayıları 2 ila 27 arasında değişir.
Her konuda yazılabilen murabbalarda en çok aşk konusu işlenir. Ayrılık, övgü, yergi, mersiye, şehir övgüsü, didaktik ve dinî konular da işlenmiştir.
3. ŞARKI
Divan şiirine Türklerin kazandırdığı ve bestelenmek için yazılan bir nazım biçimidir.
Halk edebiyatındaki türkü ve divan edebiyatındaki murabba etkisiyle ortaya çıkmıştır.
Dörtlük sayısı 3 5 arasındadır. Şarkılarda her bendin ilk dizesine “zemin”, üçüncü dizesine “miyan ya da “miyanhane”, her bendin sonunda tekrarlanan dizeye ise “nakarat adı verilir.
Kafiye düzeni ilk bentte değişik şekiller gösterir. En çok aAaA/bbba/cccA (A nakaratı karşılar) kafiye düzeni kullanılır.
Şarkıların son dörtlüğünde şair, mahlasını söyler.
Aruz ölçüsünün her kalıbıyla yazılabilir.
Şarkılarda genellikle aşk, sevgili, ayrılık gibi konular ele alınır.
Divan edebiyatında şarkı biçimine en yakın özellikler taşıyan ilk şiirleri XVII. yüzyılda Nailinin yazdığı kabul edilmektedir. Lale Devri şairi Nedim ise şarkının en güzel örneklerini yazmıştır. En çok şarkıyı ise Enderunlu Vasıf yazmıştır.
Rubai
(Nazım Biçimleri)
Rubai, kenDine özgü bir ölçüsü olan, 4 dizelik ( mısralık ) bir divan eDebiyatı nazım biçimidir. Tam bir anlam ifade eden, kenDine özgü bir ölçüsü olan, dört dizelik bir nazım biçimidir. Rubailerde birinci, ikinci, dördüncü dizeler uyaklı, üçüncü dize ise serbesttir. İki beyitlik kıtalar biçiminde yazılmış rubailer de vardır. Her dizesi birbiriyle uyaklı rubailere rubai-i musarra ya da terane adı verilir. Rubainin, aruzun hezec bahrinden 24 kalıbı bulunur. Bunlardan; mef'ûlü birimiyle başlayan 12 kalıba ahreb, mef'ûlün birimiyle başlayan öbür 12 kalıba da ahrem denir. Kalıpların sonu fâül ya da fa birimiyle biter.
Rubainin her dizesi ayrı bir ölçüde olabildiği gibi, dört dizesi de aynı ölçüde olabilir. Türk divan şiirinde daha çok ahreb kalıbına rastlanır. Rubailer genellikle mahlassız şiirlerdir. Ve divan şairlerinin divanlarının sonunda rubaiyyat başlığı altında sıralanırlar. Bu türün tartışmasız en büyük şairi Ömer Hayyam'dır.
Türk edebiyatında Mevlana'nın Farsça yazdığı felsefi rubailer bu türün hızla yayılmasına neden oldu. Kara Fazlî, Fuzuli yüzyılda bu türün en usta örneklerini verdiler. Divan edebiyatı nda yüzyıl rubainin altın çağı oldu. Azamizade Haletî, yazdığı bin kadar rubai ile en büyük Osmanlı rubai şairi olarak tanındı. Cumhuriyet döneminin en büyük rubai ustası ise Yahya Kemal BeyAtlı'dır. Arif Nihat Asya ise rubailerini Rubaiyyat-ı Arif adlı eserinde toplamıştır.
Özellikleri:
1. Kafiye düzeni aaxa ya da aaaa biçimindedir.
2. Rübailerde aşk, şarap, dünyanın türlü nimetlerinden yararlanma, hayatın anlamı ve hayat felsefesi, tasavvuf veölüm gibi konular işlenir.
3. Rübai diğer nazım şekillerinden farklı olarak özel bir ölçüyle yazılır. 24 kalıbı vardır.
4. Rübaide ilk iki dize fikrin hazırlayıcısıdır. Asıl söylenmek istenen düşünce 3. veya 4. dizede ortaya çıkar.
5. Genelde mahlasız şiirlerdir.
6. Rübai Edebiyatımıza İran Edebiyatından geçmiştir.
7. Rübai'nin en büyük şairi İranlı Ömer Hayyâm(XII yy)'dır. Türk edebiyatının en usta şairleri Kara Fazlî, Azmizâde Haletî, Nâbî ve son dönemde de Yahya Kemâl'dir.
Ahvâl-i cihânı her zaman söyleşelim
Amma gam-ı aşkımız nihân söyleşelim
Ey vâkıf-ı râz-ı aşk olan ârif-i cân
Ney gibi seninle bî-zebân söyleşelim
Azmizâde Halefi
» “Nazım Biçimleri” Sayfasına Dön! «
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir