Rücu nedir, daha çok sigorta hukukunda karşılaşılan bir kelimedir. Sigorta şirketinin yaptığı ödemeyi bir başka taraftan almak için başlatılan işlemler Rücu Hakkı olarak nitelendirilmektedir.
Sigorta şirketlerinin yaptığı ödemeyi geri almak için başlattığı işlemler Rücu olarak tanımlanır. Bu işleme maruz kalan vatandaşlar Rücu Ne Demek, Rücu Nedir, Rücu Etmek Ne Demek, Rücu Davası ne demek, Rücu oranı Ne Demek, Rücu etmek Ne Demek hukuk, Rücu hakkı saklıdır Ne Demek gibi aramalar ile neyle karşı karşıya olduklarını anlamaya çalışmaktadır. Sigortanın Rücu işlemi sonrası gönderdiği metinlerde yer alan ifadelere bakılarak sizden ne için geri ödeme talep ettiklerini anlayabilirsiniz.
Bu alanda sağlıklı yol alabilmeniz için iyi bir Sigorta Avukatına ihtiyacınız olduğunu unutmayın!
Rücu Nedir? , kelime anlamı olarak “sözünü geri alma, sözünden dönmek” demektir. Bu ifadeye cayma hakkı adı da verilir. Rücu daha çok sigorta hukuku alanında kullanılır. Malını, iş yerini, evini, aracını vb. sigorta poliçesi oluşturan vatandaş zararın meydana gelmesi durumunda maddi zararların karşılanması için ilgili sigorta şirketine başvuru da bulunur.
Zarara sebep olan etkenler incelenir ve karşı tarafta geri ödeme koşulları oluşmuş ise sigorta önce bu zararı kendisi karşılar ve daha sonra kusurlu bulunan ve zararın oluşmasına sebep olan taraftan ise hukuk yolu ile bu alacağını tahsil eder. Tam olarak Rücu nedir sorusunun karşılığı; kusurlu taraftan maddi zararların alınmasıdır.
Sigorta şirketlerinin geri ödeme hakkından yararlanabilmesi için dava açması gerekir. Ancak dava sürecinin başlaması ve bu hakkın kullanılabilmesi için şirketin öncelikli olarak zarar tazminatını ödemelidir.
Peki, hukukta rücu ne demek? Geri ödeme hakkı, bir kurumun ya da diğer kişinin yerine geçerek üçüncü kişilere karşı haklarının ve sorumluluklarının devralınması durumudur.
Sigorta şirketlerinin geri ödeme hakları genel olarak iki yola ayrılır. Geri ödeme hakkını sizin adınıza karşı taraf için uygulayabileceği gibi, cayma hakkını sürücüye karşı da kullanabilir. İlk durumda ise dava masrafları da sigorta şirketi tarafından karşılanacaktır. Yalnızca kaza sigortalarında değil, farklı sigorta türlerinde de sigorta şirketlerinin cayma hakları vardır. Üçüncü taraflar için kullanılacak olan bu hak, sigorta yaptıran kişinin lehine sonuç verebilir. Ancak şirket bu hakkı sigorta yaptıran kişiye karşı da uygulayabilir. Bu tarz durumlarda bu haktan yararlanabilmesi için hasar tazminatını size veya 3. Tarafa ödemekle yükümlüdür. Hemen sonrasında ise gerekli gördüğü halde dava açarak geri ödeme hakkını kullanabilir. Rücu hakkı sigorta şirketlerinin yükümlülüklerinden vazgeçmesi halinde ortaya çıkar.
Rucü hakkı genelde sigorta şirketleri tarafından kullanılmaktadır. Rücu hakkı nasıl kullanılır? Kasko sigortalarında genelde hasara sebep olan taraftan istenen sigorta ücretinin sigorta şirketi üzerinden yani sigorta şirketinin sahip olduğu haklar üzerinden istenilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Bu şekilde sigorta şirketinin rucü hakkı olmuş olur.
Geri ödeme davası tüzel kişinin ya da kurumun ki bu genellikle sigorta şirketidir, cayma hakkı kazandığı durumlarda açılmaktadır. Rücu davası nasıl açılır? Geri ödeme hakkı sorumlulukların yerine getirilmediği yani üçüncü kişiler tarafından talep edildiği durumlarda açılmaktadır.
Geri ödeme tazminat davası genelde sigorta şirketleri tarafından açılan dava türüdür. Rücu tazminatı nedir?
Bir trafik kazasından örnek vererek zaman aşımını ele alalım. Trafik kazası tazminat dosyasında ödeme yapıldıktan sonra her iki tarafta sorumluluklarını yerine getirdiği varsayalım. Geri ödeme yapılacak taraf öğrenildiği günden itibaren zamanaşımı süreci başlamış olacaktır. Örneğin 1 Ocak tarihinde geri ödeme yapıldığı öğrenildi. 1 Ocak tarihinde geri ödeme işlemleri için zamanaşımı tamamlanmış olacaktır. Özetle rücu zamanaşımı 2 yıldır.
Sigortada geri dönme hakkı kullanımı keskin çizgilerle belirgin olan bir konudur. Ancak koşulları ortaya çıkaracak olan maddeler değerlendirmeye de açıktır. Dosya da bazen geri ödeme olup olmadığını bilirkişi raporu ile tespit etmekte gerekebilir. Her sigorta şirketinin mükellefi ile yaptığı sözleşmesine cayma hakkı maddelerini koymalıdır. Ve bu sözleşmeden kaynaklı sigorta şirketinin cayma hakkı doğar.
Sigorta şirketinin icra takibine itiraz etmeden önce sözleşmede yer alan maddelerin detaylı olarak incelenmesi büyük önem taşır. Sigorta şirketlerinin tazminatın geri dönmesi sadece sigortalı kişiyi etkilemez yakınlarına da etki eder. Bazı kaza türlerinde mirasçılara da davaların açılması söz konusu olabilir.
>İlginizi Çekebilir: Sigorta Teminat Limitleri <
Geçtiğimiz yıllarda yapılan düzenlemelere bağlı olarak geri dönme hakkı kullanımında sigortalı kişi lehine olacak yeni gelişmeler oldu. Bu yeni düzenlemeler sayesinde sürücüler ancak ağır kusurlu hallerin karşısında tazminat ödeme yükümlülüğü ile yüzleşiyor.
Sigorta şirketleri geri dönme koşullarının oluştuğu durumlarda ilgili kişiye ödemesini yapar. Ve sorumlu kişiden o yaptığı ödemeyi tahsil etmek için geri ödeme davası açar. Sigorta şirketinin açtığı rücu davası iki koşula bağlıdır. Önce ödemeyi yapmalı daha sonra ise kusurlu tarafa bu dosya da geri ödeme olduğunu tebligat ile bildirmesi gerekmektedir.
Bu davanın size tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal süreniz başlamış bulunmaktadır. İlk olarak şirket size bir tebligat gönderir ve alacağının 15 gün içinde ödenmesini ister. Bu takibe itiraz ederseniz. Sigorta şirketi size geri ödeme davası açacaktır. Sigorta şirketinin açtığı rücu davası görevli mahkeme ise Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Sigorta şirketi size bir cayma davası açtıysa mutlaka trafik kazası avukatına danışmalısınız. Davanızda haklı olduğunuzu düşünüyorsanız, takip kesinleşmeden 15 gün içerisinde itiraz etmelisiniz.
Sigorta şirketlerinin vatandaşlara açtığı cayma davaları olduğu gibi vatandaşların da Sigorta şirketine rücu davası açma hakkı vardır. Vatandaşların çokta bilgisi olmadığı bir konudur geri ödeme davaları. Sigorta şirketi bana dava açtı diye paniğe kapılan vatandaş hemen karşı tarafın isteklerini karşılamak yerine bir araştırma içine girmesi daha doğru olacaktır. Sigorta şirketleri kar amaçlı kurulmuş şirketlerdir. Vatandaş yararına hareket etmeyeceğinin bilincinde olmakta fayda var. O yüzden sigorta tarafından gelen talepleri bir uzmana danışıp ona göre hareket etmekte fayda var.
Kasko poliçeleri de cayma kapsamındadır. Aynı kriterler burada da uygulanmaktadır. Kasko rücu davası için kusur durumunuz gözden geçirilmeli ve cayma durumu oluşmuş mu ona bakılmalıdır.
Sigorta şirketleri hizmet verdikleri kişilere yani sigortalılara olası bir hasar durumunda tazminat ödemekle görevli kurumlardır. Ancak bazı durumlarda sigorta şirketleri yapmakla yükümlü oldukları tazminat ödemesini geciktirebilmektedirler.
Çünkü sigorta şirketleri sigortalıya hasar miktarı kadar tazminatı sigortalanma şekli göz önüne alınarak 8, 15 ve 30 gün içerisinde ödemek durumundadır. 30 günü aşan süreçlerde sigortalıların icra takibi başlatma hakkı doğacaktır.
Sigortanın Rücu Hakkı Detaylı Makale İnceleme: Sigorta-Rucu-Hakki
yılından sonra getirilen uygulamalarla cayma davası kapsamında, araç sahibinin trafik kurallarını ağır kusurlu anlamda ihlal etmesi gerekir. Aksi takdirde araç sahibinden kaynaklanan hafif kusurlar, sigorta firmasının araç sahibine ödedikleri tazminatı almak için cayma hakkını kullanmasına engel olur.
Sürücünün ağır kusurlu sayıldığı kazalara örnek ise sürücünün kırmızı ışıkta geçmesi, hatalı manevrası sonrası farklı bir araca çarparak araç hasarına veya ölüme sebep olması durumlarıdır. Bu tarz durumlar sürücünün ağır kusurlu olarak nitelendirildiği durumlar arasına giriş yapar.
Bu tarz durumlarda sigorta firması karşı tarafın maddi zararını veya vefat tazminatını ödemelidir. Ancak daha sonrasında sigorta firmasının açmış olduğu geri dönme davasıyla ödenen tazminat sigortalı kişiden tazmin edilebilir. Aynı durumda sigorta firması kusurlu araç sahibinin kendisine tazminat ödedikten sonra dava açılabilir.
başkasına ait borcun talep edilebilmesi anlamına geldiğinden hukuka göre aile içinde geri dönme hakkı kazanmak miras yoluyla olabilmektedir. Kişilerin başka bir kişi için rücuen icra takibi başlatabilmeleri için bazı kıstaslar bulunmaktadır.
Sigorta şirketleri sigorta hizmeti verdikleri kişilerin hasarlı kaza durumlarında hasarlarını karşılamakla mükelleflerdir anca ağır kusurlu taraftan daha sonra ödedikleri tazminat bedelini isteyebilirler. Halefiyet ilkesi gerçekleştiği takdirde sigorta şirketlerinin geri dönme hakkı oluşmaktadır. Ancak bunun da bazı koşulları vardır.
Sigorta şirketi belirli durumların akabinde meydana gelen kazalarda ödenmesi gereken tazminat tutarını mağdur durumunda olan kişilere öderken, ödenen bu tazminatın belirli bir kısmını veya tamamını sigortalı kişiden talep edebilir. Sigorta firmaları yalnızca birkaç durumda sigortalıdan bu tutarı geri alma hakkına sahiptir.
yılında sigorta kanununda ve sigorta hukuku genel hükümlerinde bir takım değişiklikler olmuştur. ve yılına kıyasla baktığımızda yeni değişiklikler göz önünde bulundurulduğunda geri dönme koşullarında bir değişikliği yapıldığını söylemek çokta doğru olmaz. Ancak genel hükümlerle ilgili kesin yargı belirtmeyen ve yorumlamaya açık maddelerin yine geri dönme davaları takibinde titizlikle incelenerek size davanızda nasıl bir katkı sağlayacağına bakmakta fayda olacaktır.
Trafik kazası cayma sebepleri bellidir. Madde madde sıralanmıştır. Ve bütün çizgileri kanun nezdinde belirlenerek netleştirilmiştir. Araç sahibinin kusurlu Sürücüye rücu hakkı ne şekilde olacağından tutun da SGK trafik kazası rücu koşulları bütün detaylarıyla belirtilmiştir.
Sigortalının Ağır Kusuru Bulunması Halinde: Sigorta şirketi trafik sigortası konusunda zarar gören üçüncü kişilerin hasarlarını teminat çerçevesine bağlı olarak ödedikten sonra sigorta ettirenine geri dönme ihtimali dardır. Genel anlamda ağır kusur kavramı net olarak tanımlanmamıştır. Olayın ağır kusurlu olarak tanımlanabilmesi için birden fazla etmenin aynı anda incelenmesi gerekir.
Ehliyetine El Konulmuş Kişiler: Meydana gelen kazada sürücünün ehliyetsiz araç kullandığı tespit edilirse bu durumda sigorta şirketi bu tutarı karşı taraftan alabilir. r.
Uyuşturucu Madde veya Alkol Kullanımı: Genel olarak sigorta rücu davaları sırasında kaza sırasında alkolün alınıp alınmadığı incelenir. Örneğin otobüs şoförünün alkol alarak trafiğe çıkması kabul edilemez bir durumdur. Bu tarz durumlarda sürücü ağır kusurlu sayılarak sigorta şirketine ise geri dönme hakkı doğar.
Kapasiteden Fazla Yolcu Alma: Sigortalı yolcu taşımaya uygun olmayacak araçlarla yolcu taşıyorsa, düzenlemeye göre sigorta şirketi geri dönme hakkından yararlanabilir. Uzmanların bu durumda öncelikli olarak bakacağı konu ise kazanın fazla yolcu taşınmasından dolayı gerçekleşip gerçekleşmediği olacaktır. Aynı zamanda patlayıcı veya tehlikeli madde taşıma ruhsatı bulunmayan araç tiplerinde bu maddelerin tutuşma, parlama gibi herhangi bir durumdan dolayı kaza meydana gelirse sigorta şirketi geri dönme hakkından yararlanabilir. Rücu davası hakkı doğup doğmayacağı uzman ekiplerin yapacağı detaylı inceleme sonucunda ortaya çıkarılacaktır.
Sigorta şirketinin açtığı rücu davası görevli mahkeme tarafından görülmektedir. Geri dönme davaları olağan dışı bir durum olmadığı sürece Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde açılmaktadır. Dava sonuçlandıktan sonra yüksek ihtimal dâhilinde mahkeme ağır kusurlu tarafın tazminata hükmedilmesine karar vermektedir. Peki, rücu davası ne kadar sürer?
Rücu oranlarını davanın şekli ve trafik kaza dosyası incelendiğinde ortaya çıkacaktır. Örnek üzerinden açıklayacak olursak daha anlaşılır olacaktır. Bir trafik kazası düşünün ki a sürücüsü alkollü ve geri dönme şartları oluşmuş görünüyor.
Ancak A sürücüsünün yüzde 50 haklılık payı var. 10 bin liralık bir davadan bahsediyor olalım. Burada alkollü olan sürücüye yönelik yüzde ellilik haklılık payı göz önünde bulundurularak 5 bin liralık bir geri dönme gerçekleşecektir.
Geri dönme oranları kazanın kusur dağılımına göre tespit edilir. Kazadaki kusur oranınız sıfır ise oranınız da sıfır olacaktır. Yani size geri ödeme için işlem başlatılmayacaktır. Kazada ki kusur oranınız yüzde 25 ise hasar bedelinin 4’de biri kadarı sizden alınacaktır.
Kazada kusur dağılımı yapıldıktan sonra bu doğrultuda geri dönme oranı belirlenmektedir. Bu durumda rücu oranı yok ne demek?
Ancak her zaman kusur oranı sıfır olarak görülmez. Bazen kusur oranı olabilir. Kusur oranı ise Rücu oranı ne demek?
Rücu Oranı 25 Ne Demek?
Her kazadan sonra geri dönme oranı 0 ya da olarak belirlenmez. Rücu oranı 25 ne demek? Geri dönme oranının 25 olarak belirlenmesi kaza tarafının kazada 25 oranla kusurlu olduğu anlamına gelmektedir. Bu durumlarda ağır kusur durumu oluşmamaktadır ancak yine de sigorta şirketi tarafından dava açılması halinde bazen zararın %25’inin ödenmesi yönünde hüküm de çıkabilmektedir. Rücu oranı 75 ne demek? Geri dönme oranı 75 olması 25 olmasıyla benzer özellikler göstermektedir. 75 olduğu durumlarda kusur oranı arttığından rücuen tazminat davası kolaylıkla açılabilmekte ve çoğu zaman 75 kusurlu kişinin aleyhinde sonuç çıkmaktadır.
“Devlet Memurları Kanununun 13üncü madde sinde kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele geri dönme hakkı saklıdır hükmüne yer verilmiştir.” Personele rücu etmekne demek? Bu madde gereğince idarenin görevli memura geri dönme hakkı kapsamında adliye mahkemelerinde dava açma yetkisi ve hakkı bulunmaktadır. Memura rücu davası nasıl açılır?
Kefilin Borçluya Rücu hakkı
Kişiler resmi borçlanmalarda mutlaka kefil göstermek durumundadırlar. Yasalara göre mağduriyet yaşanmaması adına kefilin de hakları mevcuttur. Kefilin rücu hakkı Yargıtay kararı ile onanmış bir haktır. Kefilin mevcut borcu ödediği ve asıl borçludan ödediği miktarı tahsil edememesi kefilin asıl borçluya i
Faturayı Rücu Etmek
Faturayı rücu etmek yine sigortacılık alanında sıklıkla kullanılan bir işlemdir. Sigortacılık mevzuatı gereğince eşya sigortalarında yaşanan herhangi bir sebeple eşyaya zarar gelmesi durumunda sigortalanan eşya için yapılacak tamirat, restorasyon vb. işlemler için sigorta şirketleri tazminat tutarı ve tazminat tutarının karşılığı KDV oranını ödemekle yükümlüdür.
Trafik sigortası itiraz dilekçesi sigorta mevzuatı gereğince kazada sigortalı kişinin ağır kusurlu olması;
Kaynak : seafoodplus.info,
Rücu Davası Süresi
Özellikle rücu davası konusunda süresi en merak edilen konular içerisinde geliyor. Bunun temel nedenlerinden biri zamanaşımının ne kadar bir süre içerisinde başlayacak olmasıdır. Tazminatın tamamının özelliği ve birlikte sorumlu olduğu kişinin tespit edilmesi tarihinden itibaren 2 yıllık geçmemelidir. Aynı zamanda her şekilde tazminatın tamamının ödenmesi ile beraber bu doğrultuda on yılı geçmeyecek biçimde süreç tamamlanmalıdır. Eğer 10 yıl ve üzeri bir süre geçerse o vakit zaman aşımına uğrama durumu ortaya çıkar. Bu doğrultuda dava düşer ve haklar üzerinden herhangi bir rücu davası açma durumu yaşanmaz.
Rücu Davası Zamanaşımı Hakkında Bilgi
Ele alınan rücu davası üzerinden kanun nezdinde madde 73 zamanaşımı konusunda tüm bilgileri etkin bir şekilde sunmaktadır. Tazminatın tamamının ödenmesi ve ilgili kişinin birlikte sorumlu olduğunu öğrenmesi üzerinden iki yıl ile süreç başlar. Aynı şekilde zamana bağlı olarak tazminatım tamamının ödenmesi veya hakların geri verilmesi ile beraber, zamanaşımının olmaması 10 yıllık bir süreç ile sonlanır. Eğer yukarıda verilen kriterler gerekli koşullar doğrultusunda tamamlanmamış ve 10 yıllık geçmiş ise, o vakit dava ve haklar ile süreç zaman aşımına uğrar. Aynı zamanda Borçlar kanunu maddesi üzerinden bakıldığı vakit, 10 yıllık süreci ile beraber bu sürecin üzerinde zamanaşımı meydana gelir.
Rücu Hakkı Ne Anlama Gelir?
Sigortalının özellikleri kasti kusurlar neticesinde sigorta şirketlerinin sigorta poliçesinden cayması durumu üzerine, ilgili kişinin rücu hakkı doğar. Bu durum özellikle sigorta şirketleri adına büyük bir önem arz etmektedir. Ele alınan doğrultuda Sigortacı ödemiş olduğu tazminat ile beraber, sigortanın hakkına sahip olma durumu ortaya çıkar ve dava açılabilir. Yaşanan olay karşısında zarar gören kişiye karşı, sigorta sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin ve tazminatın kaldırılması ya da azaltılması üzerine doğan sonuçlar şeklinde ele almak mümkün.
Rücu Davası Neden Açılır?
Genel olarak kusurlu olduğu belirlenmiş olan kişilere karşı sigorta şirketleri tarafından rücu davası açılabilir. Bu doğrultuda açılmış olan dava üzerinden sigorta şirketi lehine sonuç çıktığı vakit, mahkeme kapsamında tazminatın bir kısmı ya da tamamı karşı taraftan temin edilir. Genel olarak ise hatların karşılanması ve mahkeme kapsamında elde edilmesi üzerine açılan bir dava alır.
Rücu, bir kişinin, hukuken diğerinin yerine geçerek üçüncü kişilere karşı onun haklarını ve sorumluluklarını devralması durumu. Genellikle sigorta hukukunda karşılaşılır. Sigorta şirketleri, tazminat ödedikleri oranda hukuken sigortalının yerine geçerek kusurlu üçüncü şahıslara rücu etme hakkı kazanırlar.
Rücu kelimesinin kökeni Arapça olup, dönmek anlamına gelir. Rücu eden sigortacının, sigortalıya tazminatı ödedikten sonra dönerek kusurlu kişiden bu tutarı talep etmesi söz konusudur. Türk Ticaret Kanunu'nun maddesine göre:
Sigortacı sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçer. Sigorta ettiren kimsenin vaki zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder.
Sigortacının bu şekilde sigortalı yerine geçmesine hukukta halefiyet ilkesi denir.
Halefiyet bu anlamda sigortahukukunda, sigortacının, ödediği tazminat tutarı kadar sigortalı yerine geçerek üçüncü şahıslardan zararının giderilmesini isteyebilme hakkıdır.
Halefiyet sayesinde, sigorta şirketleri üçüncü şahıslara rücu edebilmektedir.
Modern sigorta şirketleri, rücu haklarını daha etkin bir şekilde kullanmak için bu konuda uzmanlaşmış birimler oluşturmaktadır. Rücu işleri, bir hasarın sigortalıya ödenmesiyle başlar. Eğer hasara yol açan olayda üçüncü bir şahsın kusuru söz konusu ise, rücu birimi harekete geçerek kusurlu taraftan tazminatı ödemesini talep eder. Sulh (anlaşma) yoluyla tahsilat sağlanamazsa, sigorta şirketi çoğu kez mahkeme yoluyla alacağını takip eder. Rücu gelirleri, sigorta şirketlerinin maliyetlerini düşürmelerini, böylece daha düşük primlerle sigorta satmalarını sağlar.
Türkiye'de elementer sigorta şirketleri gibi SSK ve diğer sosyal sigortalar da rücu haklarını kullanmaktadır.
Sigorta sözleşmesi kapsamında rücu, trafik kazası sonrası meydana gelen zarar neticesinde bazı durumlarda kusurlu taraftan sigorta şirketinin sahip olduğu hak üzerinden talep edilmesidir. Sigorta şirketi rücu hakkını kullanabilmesi için meydana gelen zararı gidermesi ve halefiyet ilkesinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Sigorta şirketi rücu hakkının ortaya çıkmasından hemen sonra, ilgili mahkemelerde rücu davası açabilir. Halefiyet ilkesi gereği sigorta şirketi rücu davasını meydana gelen zararın sebebinin durumuna göre sigorta ettirenin adına üçüncü tarafa açabildiği gibi kusurlu gördüğü sigorta ettirene de açabilmektedir. Hatta mirasçılara yönelik de rücu davası açılabilir.
Sigorta şirketi hasara sebebiyet veren kişini kusuru oranında ve ödediği tazminat doğrultusunda karşı taraftan talepte bulunabilir. Sigorta şirketinin rücu oranı her dosyanın içreğine göre değişebilir. Mağdurun yaşı, çalışıp çalışmadığı, maluliyet oranı veya aracın marka ve modeli rücu oranını veya değerini belirleyen unsurlardır.
Karayolları Trafik Kanunu Maddesine göre; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. İki yıllık sürenin başlangıcı araç sahibinin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren başlamaktadır. Zarar ve sorumludan hangisi daha sonra öğrenilirse, zamanaşımı süresi son öğrenme gününden itibaren başlar. Bunla birlikte kazanın gerçekleştiği tarihten itibaren her hâlükârda en geç 10 yıl içinde bu talepte bulunulması gerekmektedir.
Trafik Kazalarında Sigorta Şirketinin Rücu Hakkı araç sahibinin kusurlu sürücüye rücu hakkı sigorta şirketinin açtığı rücu davası burada sona eriyor. Aşağıdaki içerikler ilginizi çekebilir:
Adli Sicil Kaydı Nereden Alınır
Adli Sicil Kaydı Silinmesi Ne Kadar Sürer