rüya yorumları sigmund freud / Sigmund Freud'un 'Düşlerin Yorumu' Adlı Eserinden 15 İlginç Alıntı

Rüya Yorumları Sigmund Freud

rüya yorumları sigmund freud

kaynağı değiştir]

Freud, rüyaların oluşumu ve işleyişi için üç önemli işlemden bahsetmektedir: yoğunlaştırma (condensation), üst-belirleme (over-determination) ve yer değiştirme (displacement)'dir.

Yoğunlaştırma[değiştir

HABERLER

"Rüyaların Yorumu", Sigmund Freud'un bilinçaltı teorisi ve psikanalitik teoriye dayalı rüya yorumu tekniklerini açıkladığı bir kitaptır. Bu kitap, Freud'un "Die Traumdeutung" (Rüya Yorumu) adlı eserinin bir çevirisidir.

Freud, rüyaların anlamının bilinçaltındaki arzuların sembolik bir ifadesi olduğunu savunur. Rüyaların yorumlanmasının, kişinin bilinçaltındaki arzularını ve bastırılmış düşüncelerini anlamasına yardımcı olduğunu düşünür. Kitapta, Freud, rüyaların içeriğiyle ilgili farklı teknikleri açıklar ve okuyuculara kendi rüyalarını yorumlama konusunda fikir verir.

Freud, rüyaların manifest içeriği (görünür içerik) ve latent içeriği (sembolik anlam) arasındaki farka vurgu yapar. Manifest içerik, rüyanın somut ve gözlemlenebilir öğelerini ifade ederken, latent içerik, bilinçaltındaki anlamları ve sembollerin yorumlarını içerir. Freud, bu sembolik anlamların çözümlenmesinin, kişinin bilinçaltındaki düşüncelerini, arzularını ve iç dünyasını anlamasına yardımcı olabileceğini düşünür.

Kitapta, Freud'un rüya yorumu teknikleri örneklerle birlikte sunulur. Freud, rüyaların analizinde serbest çağrışım tekniklerini kullanarak, hastalarının bilinçaltındaki materyalleri keşfetmesine yardımcı olmuştur. Ayrıca, çocukluk döneminin travmalarının, rüyalara yansıması ve bilinçaltında bıraktığı izleri de ele almıştır.

Sonuç olarak, "Rüyaların Yorumu" kitabı, Sigmund Freud'un rüya yorumu tekniklerine dair bir giriş niteliğinde olan ve rüyaların anlamı hakkında kapsamlı bir bakış sunan önemli bir eserdir. Kitap, Freud'un psikanalitik teorilerine ilgi duyanlar için faydalı olabilir.

Bu haber toplam defa okunmuştur

Etiketler :Rüyaların Yorumu

kaynağı değiştir]

Ana madde: Oidipus kompleksi

Freud, tipik rüyalar altında erkek çocuğun babasının ölümünü dilemesinden bahsederken ünlü Oedipus teorisini de ilk defa ortaya koymaktadır. Efsaneye göre Thebes'in kralı Laius oğlu Oedipus'un kendisini öldürüp tahtına geçeceği kehanetini duyduktan sonra oğlunu Thebes'ten uzaklaştırır. Başka bir kral tarafından büyütülen Oedipus babasını öldürüp annesiyle evleneceği kehanetini duyunca ülkesinden ayrılır. Yolda Laius ile karşılaşır ve savaşarak onu öldürür. Thebes'e vardığında büyük sfenks'in bilmecesini çözer ve kral ilan edilir. Bilmeden annesiyle evlenir ve çocuk sahibi olur, bunu öğrendiğinde ise ceza olarak kendi gözlerine mil çektirir. Bu bağlamda Freud, erkek çocukların anneleri ile olan yakınlığının büyüdüğünde bozulması ve babanın bir irade temsilcisi olarak bunun nedeni olmasından dolayı çocuğun bilinçaltında rekabet ve nefret oluşur. Zamanla kültürleşme sürecinde bu duygular unutulsa da erkek çocuğun bilinçaltında babanın yerini alma ve anneye tekrar tamamen sahip olma (bebeklik dönemindeki gibi) dileği yer edinir. Efsanede ve Sofokles'in oyununda Kral Oedipus'un hikâyesi aslen kaderden kaçılmayacağı ve Tanrıların gücünü anlatsa da Freud'un baba-oğul rekabetini örneklemesi için önemli bir araç olmuştur.[4]

William Shakespeare'in Hamlet oyununu da bu bağlamda değerlendiren Freud, edebi eserlerin yazarlarının psikolojik süreçlerinin ürünleri olduğunu ileri sürerek Psikanalitik edebiyat kuramının temellerini atmıştır.[5]

Rüyanın İşleyişi[değiştir kaynağı değiştir]

Freud bu bölümde ayrıca hemen hemen herkesin gördüğü "tipik" rüyalara örnekler verip yorumlamaktadır. Bunlardan birincisi "çıplaklık" rüyasıdır. Kişinin rüyasında kendini çıplak ya da yarıçıplak görmesi, bundan rahatsızlık duyması, durumdan kurtulmak için bir şeyler yapmak istemesi ama yapamamasını içerir. Yazarın yorumlamasına göre bu tip rüyalar; rüyayı gören kişinin bebeklik dönemindeki "teşhircilik" dileğinden kalmadır. Bebeklikte kendi çıplaklığından alınan zevkten, büyüme ve kültürleşme sürecinde vazgeçilmek zorunda olunması ve bastırılmasıyla bu dileğin izleri, yetişkinlikte rüyada dilek gerçekleşmesi olarak ortaya çıkmaktadır. Rüyada duyulan utanç ise bilinçaltındaki ikincil alanın sansürcü olarak devreye girmesidir.

Tipik rüyaların ikinci örneği, sevilen birinin öldüğünün görülmesidir. Freud, bu rüyaları da bebeklikten kalma dileklere bağlamaktadır. Eğer öldüğü görülen kişi bir kardeş ise kişinin yaşadığı, yine erken yaşlardan kalma, kendisine gösterilen ilginin paylaşılma durumu ve buna bağlı olarak rekabet duygularını içermektedir. Fakat bu rekabet duygusunda yaş farkı önemli yer tutmaktadır. Bu rüyalarda görülen kişi anne ya da baba ise yine benzer bir ilgi paylaşımı durumu söz konusudur. Bu tür rüyalarda hemen her zaman kişi kendi cinsiyetinden olan ebeveynin öldüğünü görmektedir. Yani genellikle kız çocuk annenin, erkek çocuk babanın öldüğünü görür. Bunun nedeni kültürleşme sürecinde çocukta cinsiyet ayrımlarının oluşmaya başlaması ve kendi cinsiyetinden olanın olası rakipliğidir. Kısacası özde çocuksu bir bencillik yatmaktadır. Fakat şu unutulmamalıdır ki çocuklar için ölüm yetişkinlerindeki deneyimindeki anlamını taşımamaktadır. Onlar için ölüm kişinin uzun süreli uzaklaşmasından, bir yerlere gidip dönmemesinden öteye gitmemektedir. Yani yetişkinlerdeki gibi hayatın sona ermesi, toprağa gömülme, biyolojik bedenin çürümesi, hiçlik, varolmamak gibi karmaşık duygu ve düşünceleri içermez. Çocuk ölümden bahsettiğinde oldukça masum duygulara sahiptir. Kişinin yetişkinliğinde bu tür rüyalar görmesi yine çocukluktan kalma dileklerin gerçekleşmesidir.

Oedipus Rex[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir