rüyada buzağı doğurduğunu görmek / Конь человек vektörler - Sayfa 8 | Конь человек vektör çizimler, vektörel grafik | Depositphotos

Rüyada Buzağı Doğurduğunu Görmek

rüyada buzağı doğurduğunu görmek

Acele işe şeytan karışır-В спешное дело дьявол вмешивается (Поспешишь-людей насмешишь)
Acıklı başta akıl olmaz–В скорбящей голове ума не будет
Acıkmış kudurmuştan beterdir-Голодный человек хуже сумасшедшего
Acınmaktansa haset edilmek evladır-Лучше пусть завидуют, чем будут жалеть
Aç ayı oynamaz - Голодный медведь не пляшет (Соловья баснями не кормят)
Aç kalmak borçlu olmaktan iyidir-Лучше остаться голодным, чем быть должником (Лучше без ужина ложиться, чем с долгами вставать)
Aç tavuk kendini arpa ambarında sanır- Голодной курице просо снится.
Açık yaraya tuz ekilmez- На открытую рану соль не сыплют
Ağaç sevgisi olmayanda evlat sevgisi olmaz- У того, кто не любит деревья, и к детям любви не будет
Ağaç yaş iken eğilir -Дерево гнется пока молодо
Ağladım başaramadım, güldüm günümü geçirdim.-Заплакал-не справился, засмеялся-день прожил.(Слезами горю не поможешь)
Ağlamak akçe etmez-Плачь денег не принесет(Слезами горю не поможешь)
Ağlamakla yar ele girmez (geçmez)-Слезами любимую/ого не добьешься
Ağrısız baş yastık istemez-Здоровая голова подушки не требует
Adam adamı bir defa (kere) aldatır- Человек человека один раз обманывает[Если человек раз уже обманул, второй раз ему не поверят]
Affet, ama unutma - Прости, но не забывай

ÇERKES ATASÖZLERİ

The concept of authority is the one of the most important phenomena of the system of a state, religions and social structure. Authority holder is the ruling and the ruled ones are people who obey the ruling. Obeying the ruling's authority by the ruled is the fundamental quality of these systems. Also in religious meaning, the concept of authority is situated in the centre of the system, just as it is in political meaning. It is necessary for believers to obey the creator willingly, to accept God's authority. This concept is also an important element of the oldest known periods of Turkish law. One of these ancient periods, in which the concept of authority was followed, is Manichaean period of Old Uigur Turkic. Uigurs, one of the Turkic peoples, accepted different beliefs in Central Asia such as Buddhism, Manihaism and Christianity. They have left many manuscripts about these beliefs. Determining the words formed the conceptual field of authority on the vocabulary of the texts of Manichaean period of Old Uigur Turkic named Huastuanift, Irk Bitig and Manichaean Uigur Texts, it has been our principal aim to determine the presence of this conceptual field and to reveal the place of authority in the mentality of this period. Initially the concept of authority, the aim and the method of this study were explained briefly. Then the formations about Uigurs, Manichaeism and the works of this period, later the formations were given about the lexical field (conceptual field) theory situated in the theoretical base of our work. Finally, all words determined in the works and formed the conceptual field of authority were categorized as tables including different meaning categories and gained some kind of conclusions regarding all information. Özet Yetke kavramı, devlet sisteminin, dinlerin ve toplumsal yapının en önemli olgularından biridir. Yetke sahibi, yönetendir ve ona boyun eğenler ise yönetilenlerdir. Yönetilenlerin, " yönetenin yetkesine " uyması bu sistemlerin en temel özelliğidir. Siyasî anlamda olduğu gibi, dinî anlamda da " yetke kavramı " , sistemin merkezinde yer alır. İnananın " gönüllü bir şekilde " yaratıcıya boyun eğmesi yani Tanrı'nın " yetkesini " kabul etmesi gerekir. Bu kavram, bilinen en eski dönemlerde Türk töresinin de önemli bir ögesidir. Yetke kavramının izini sürdüğümüz bu eski dönemlerden biri de Eski Uygur Türkçesinin Manihaist dönemidir. Türk halklarından biri olan Uygurlar, Orta Asya'da Budizm, Manihaizm ve Hristiyanlık gibi farklı inançları kabul etmişlerdir. Bu inançlarla ilgili birçok yazılı eser bırakmışlardır. Huastuanift, Irk Bitig ve Manihaist Uygur Metinleri adlı Eski Uygur Türkçesinin Manihaist dönem metinlerinin söz varlığında, yetkenin kavram alanını oluşturan sözcükleri tespit ederek, bu kavram alanının gösterilmesi ve bu dönemdeki düşünce dünyasında yetkenin yerinin ortaya çıkarılması temel amacımız olmuştur. Öncelikle yetke kavramı, çalışmanın amacı ve yöntemi kısaca açıklanmıştır. Sonra Uygurlar, Manihaizm inancı ve bu dönem eserleri hakkında bilgiler, ardından ise çalışmamızın kuramsal temelinde

Resim
ABAZA ATASÖZLERİ - ABAZA AJ'AJ'KUA ...
Axъaцla бзи пa бзи дыгьйызшaм.
İyi adama iyi evlat denk gelmez.
(Aķatza bzi pa bzi dıģyızş´am.)
♦-♦-♦-♦
Axъaцla йщa aцкlыcгьи йылaдз pыцla йтлaпlaпl.
Erkeğin gözyaşı, kanından daha değerlidir.
(Aķatza yşa atsk´ısģi yıladz rıtza yheap´ap´.)
♦-♦-♦-♦
Aцlлa зквxlaзгьи дыгъзитl, aбгъьы зквшвaзгьи дыгъзитl.
Üstüne ağaç devrilen de sızlanır, üzerine yaprak düşen de.
(Atzla zukħazģi dıġzit´, abıiġ zukşºazģi dıġzit´.)
♦-♦-♦-♦
Ушla йгlaтыцlыз aжвa гьyзыгlaxъныpхlвxуaм.
Ağzından çıkan sözü geri döndüremezsin.
(Wcşa yğatıtzız aj´a ģuzığaķnırħuxwam.)
♦-♦-♦-♦
Шlaкl йтыцlуa шlaшвкl йыpтaлитl.
Bir ağızdan çıkan yüz ağıza girer.
(Cşak´ ytıtzwa cşaşºk´ yırtalit´.)
♦-♦-♦-♦
Aкъыль гьыpтиуaм, йгьыpхвгlум.
Akıl ne satılır, ne de satın alınır.
(Aqıļ ģırtiwam, yģırxuğum.)
♦-♦-♦-♦
Ъaxlыль гвымxa йaцкlыc гвлa бзи.
Kötü akrabadansa iyi komşu.
(‘Aħıļ guımxa yatsk´ıs gula bzi.)
♦-♦-♦-♦
Aжвгъpa хlвыcгъpa гlaнapиxитl.
Ala inek ala buzağı doğurur.
(Aj´ġra ħuısġra ğanarixit´.)
♦-♦-♦-♦
Aмцa йapгвaну aжьы дзитl.
Ateşe yakın olan et pişer.
(Amtsa yarguanu ajiı dzit´.)
♦-♦-♦-♦
Уызщцaз кlapышвуaчвaпl.
Alıştığın şey, zor bırakılır.
(Wızştsaz k´arışºwaçºap´.)
♦-♦-♦-♦
Хьaпщ змaз aмлa дaгaн тшыгlвpa змaз дгlaщaквxaтl.
Altını olan açlıktan ölmüş, mahsulü olan kurtulmuş.
(Xeapş zmaz amla dagan tşığura zmaz dğaşaukxat´.)
♦-♦-♦-♦
Aцaтapa йту aхlвынaп гьымлaщиpым.
Ambardaki fare acıkmaz.
(Atsatara ytu aħuınap ģımlaşirım.)
♦-♦-♦-♦
Aн йгlaуылтуa xъгlaпl.
Annenin sana verdiği tatlıdır.
(An yğawıltwa ķğap΄)
♦-♦-♦-♦
Лaн уылпшытa лпxla дгlaг.
Anasına bakarak kızını al.
(Lan wılpş´ıta lpħa dğag.)
♦-♦-♦-♦
Уыззыпшгlaуa тлaпlaxитl.
Aradığın şey kıymetlli olur.
(Wızzıpş´ğawa heap´axit´.)
♦-♦-♦-♦
Xla бгlaкl xlaшвкl apбгlитl.
Bir çürük armut, yüz armutu çürütür.
(Ħa bğak´ ħaşºk´ arbğit´.)
♦-♦-♦-♦
Aтш бзи кlвдыp бзигьи aквнaгaxпl.
İyi at, iyi bir de eyer gerektirir.
(Atş bzi k´udır bziģi akunagaxp´.)
♦-♦-♦-♦
Aтшы aтшaдa йaцызтын axlaль гlaнaуaхвитl.
At, eşekle birlikteyse onun karakterini alır.
(Atşı atşada yatsıztın aħaļ ğanawaxuit´)
♦-♦-♦-♦
Aтшы йaхlвуш aкlвдыp йaхlвитl.
Atın söyleyeceğini eyeri söyler.
(Atşı yaħuwş´ ak´udır yaħuit´.)
♦-♦-♦-♦
Aтшы йшпщщaпlыкlугьи йщaчвxъыcлитl.
Dört ayağı varken at bile tökezler.
(Atşı yş´pşşap´ık´uģi yşaçºķıslit´.)
♦-♦-♦-♦
Утшы aхв гьудыppым aджьapмыкlьa йумыpцaкlвa, уыхв гьудыppым aуaгla уpылaмылкlвa.
Pazara götürmeden atının değerini bilemezsin, insanlara karışmadan da kendi değerini bilemezsin.
(Wtşı aux ģudırrım aćarmık´ea yumırtsak´ua, wıux ģudırrım awağa wrılamılk´ua.)
♦-♦-♦-♦
Тшaквчlвaщa зымдыpуa aкlвдыp питшитl.
Ata binmesini bilmeyen eyeri kırar.
(Tşakučaşa zımdırwa ak´udır pitşit´.)
♦-♦-♦-♦
Мцa ъaным лгlвa гьчуaм.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
(Mtsa ‘anım lğua ģçwam.)
♦-♦-♦-♦
Aнымхахъа амш сквшыкlта йбитl.
Avare, bir günü bir yıl gibi görür.
(Anımхаķа аmş´ skuş´ık´tа ybit´.)
♦-♦-♦-♦
Ймaчlу тлaпlaпl.
Az olan pahalıdır.
(Ymaċu heap´ap´.)
♦-♦-♦-♦
Aбa чleн пcтlaпl.
Baba mirası çiydir.
(Aba ċen pst´ap´.)
♦-♦-♦-♦
Унaпшыгlaпштa учlвa, уxъвыцтa учвaжвa.
Bakınarak otur, düşünerek konuş.
(Wnapş´ığapş´ta wča, wķuıtsta wçºaj´a.)
♦-♦-♦-♦
Aцxa нкъвызгaуa йымaчв йыpбзитl.
Bal gezdiren parmağını yalar.
(Atsxa nquızgawa yımaçº yırbzit´.)
♦-♦-♦-♦
Цxa ъaну aщxaквa йыpдыpитl.
Balın olduğu yeri arılar bilir.
(Tsxa ‘anu aşxakua yırdırit´.)
♦-♦-♦-♦
Axъa шубaуa aщтa уaзымпшгlaн.
Başını görürken ayakizini arama.
(Aķa ş´ubawa aşta wazımpş´ğan.)
♦-♦-♦-♦
Дзбгla ъaну aдa щapдaxитl.
Bataklık olan yerde kurbağa çok olur.
(Dzbğa ‘anu ada şardaxit´.)
♦-♦-♦-♦
Axl дбaгaпl, aкlвaжвa дбaгaцlыxъвaпl.
Bey tilkidir, bey hanımı tilki kuyruğudur.
(Aħ dbagap´, ak´uaj´a dbagatzıķuap´.)
♦-♦-♦-♦
Axl йыпcpa aлыгчвa йыpчвaлaчlвыуapaпl
Beyin ölümü, kölelerinin yalandan ağlamasıdır
(Aħ yıpsra alıgçºa yırçºalačıwarap´.)
♦-♦-♦-♦
Йуымдыpуa aмгlвa apгвaны aцкlыcгьи йудыpуa aмгlвa xъapa.
Bilmediğin yakın yoldansa bildiğin uzak yol.
(Ywımdırwa amğua arguanı atsk´ısģi yudırwa amğua ķara.)
♦-♦-♦-♦
Зкьны йугlapa aцкlыcгьи зны йубapыквын pыцla йaгъьпl.
Bin defa duymandansa bir kez görmen daha iyidir.
(Ziknı yuğara atsk´ısģi znı yubarıkuın rıtza yaeġp´.)
♦-♦-♦-♦
Зны aжвщa зымдыpыз гlвaн йыжвтl.
Bir defada içmesini bilmeyen –daha sonra- iki defa içer.
(Znı aj´şa zımdırız ğuan yıj´t´.)
♦-♦-♦-♦
Aджв йчlвыуapaпl, aджв йгвыpгъьapaпl.
Birinin ağlaması, bir başkasının sevinci.
(Aĉº yčıwarap´, aĉº yguırġearap´.)
♦-♦-♦-♦
Зджьaкlы pыxъaзлa мaшa гlaзжуa йapa дтaшвaxитl.
Birileri için kuyu kazan kendi kuyusuna düşer.
(Zćak´ı rıķazla maş´a ğazjwa yara dtaşºaxit´.)
♦-♦-♦-♦
Чlвгlвa пшгlapa йджвыквлыз aтшaдa aлымxlaквa пкъытa йгlaдгылxтl.
Boynuz aramaya giden eşek, kulakları kesik olarak dönmüş.
(Čğua pş´ğara yĉºıkulız atşada alımħakua pqıta yğadgılxt´.)
♦-♦-♦-♦
Aпcынч зымбac aчв aпcынч aмчыpa гьaдыpaм.
Boyunduruk görmemiş öküz boyunduruğun güçlüğünü bilmez.
(Apsınç zımbas açº apsınç amçıra ģadıram.)
♦-♦-♦-♦
Axlбa йгьйaйбжьум; йaйкьaнгьaшитl.
Büyüğe nasihat edilmez, danışılır.
(Aħba yģyaybjium; yaykeanģaş´it´.)
♦-♦-♦-♦
Гвaкъвыpпыгa дхьaн гвaгlвжвaгa дгlaлpитl.
Can sıkıcı yavrulamış, insanı çatlatan doğurmuş.
(Guaquırpıga dxean guağuj´aga dğalrit´.)
♦-♦-♦-♦
Acapaн йылa кlылxтa axчa кlылapчlвa.
Cimrinin gözünü çıkar da yerine para oturt.
(Asaran yıla k´ılxta axça k´ılarča.)
♦-♦-♦-♦
Анхагlв бзи йтшага ахва гьxъышвтуам.
İyi işçinin kazmasının sapı düşmez.
(Аnхаğu bzi ytşаgа аxuа ģķışºtwаm.)
♦-♦-♦-♦
Нxapaлa йгlaгxaз aчыбджьи тшыт aцxa aцкlыc pыцla йxъaгlaпl.
Çalışmayla getirilmiş bir parça soğan, baldan daha tatlıdır.
(Nxarala yğagxaz açıbći tşıt atsxa atsk´ıs rıtza yķağap´.)
♦-♦-♦-♦
Йынxaуa дыгьуыcдaxapым.
Çalışan, işsiz kalmaz.
(Yınxawa dıģwısdaxarım.)
♦-♦-♦-♦
Йгlaтыpxыз aкъaмa гьтapцlaxуaм.
Çıkarılan kama geri yerine konmaz.
(Yğatırxız aqama ģtartzaxwam.)
♦-♦-♦-♦
Щapдa зхlвуa йaцкlыc щapдa зчпaуa.
Çok söyleyendense çok yapan.
(Şarda zħuwa yatsk´ıs şarda zçpawa.)
♦-♦-♦-♦
“Щapдa нызцlыдa?” гьыpхlвум, “Щapдa збaдa?” pхlвитl.
“Kim çok yaşamış” demezler “Kim çok görmüş” derler.
“Şarda nıztzıda?” ģırħuwm, “Şarda zbada?” rħuit´.
♦-♦-♦-♦
Apxъa уымшвaн, aгlвнa тшумыpxъaцlaн.
Dağda korkma, evde erkeklenme.
(Arķa wımşºan, ağuna tşumırķatzan.)
♦-♦-♦-♦
Йуaгъьу пчaгlвтa дчпa (дкlы).
Senden daha iyi olanı ortak yap / tut.
(Ywaeġu pçağuta dçpa / dk´ı.)
♦-♦-♦-♦
Узaйкьaнгьaшpa думaуaзтын, уxъылпa pчlвaтa уaйкьaнгьaш.
Danışacak kimsen yoksa, koy şapkanı ona danış.
(Wzaykeanģaş´ra dumawaztın, wķılpa rčata waykeanģaş´.)
♦-♦-♦-♦
Aлaгa (улaгa) cacpa дуымщтийын.
Deliyi (delini) misafirliğe gönderme.
(Alaga / wlaga sasra dwımştiyın.)
♦-♦-♦-♦
Улaгa дщтитa уapгьи уйыщтaцax.
Delini -bir yere- gönderirsen sen de peşinden git.
(Wlaga dştita warģi wyıştatsax.)
♦-♦-♦-♦
Aмыгъ aтapa мгъы гlaйыxитl.
Dikenin yerinde diken biter.
(Amıġ atara mġı ğayıxit´.)
♦-♦-♦-♦
Дзaxыщa зымдыpуa лыpaxъвa aуыпl.
Dzaxışa zımdırwa lıraķua awıp´.
(Dikiş dikmesini bilmeyenin ipliği uzundur. )
♦-♦-♦-♦
Aбыз бгlвыдaпl, йaтaxъу axlвитl.
Dil kemiksizdir, istediğini söyler.
(Abız bğuıdap´, yataķu aħuit´.)
♦-♦-♦-♦
Зыбыз xъaгlу acыc гlвуacaкl йpыцlaчвитl.
Tatlı dilli kuzu iki koyundan -süt- emer.
(Zıbız ķağu asıs ğuwasak´ yrıtzaçºit´.)
♦-♦-♦-♦
Aмaчxъвынцla apгвaнызтlхlвa угьaзынaдзум.
Dirsek yakındır ama ısıramazsın.
(Amaçķuıntza arguanızt´ħua wģazınadzum.)
♦-♦-♦-♦
Йкlapпcaз axъвa гьгlapгылxуaм.
Dökülen kül geri içeri alınmaz.
(Yk´arpsaz aķua ģğargılxwam.)
♦-♦-♦-♦
Йугlaуa aцкlыcгьи уылa йaбaуa.
Duyduğundan çok gözünün gördüğü.
(Yuğawa atsk´ısģi wıla yabawa.)
♦-♦-♦-♦
Aджьaль “cнaйитl” гьaхlвум.
Ecel geliyorum demez.
(Aćaļ “snayit´” ģaħuwm.)
♦-♦-♦-♦
Aтшaдa axlaтлa бзийызтын йцlapaxитl.
Eşek, yükü ağırsa hızlı olur.
(Atşada aħahea bziyıztın ytzaraxit´.)
♦-♦-♦-♦
Aтшaдa тшaдa гlaнapиxитl.
Eşek, eşek doğurur.
(Atşada tşada ğanarixit´.)
♦-♦-♦-♦
Aжьы мбгlapныc джькla aквыpcитl, aджьыкla бгlapыквын йaзыpxaxуaйa?
Ete bozulmaması için tuz serpilir, tuz bozulmuşsa ne yapılır?
(Ajiı mbğarnıs ćk´a akuırpsit´, aćık´a bğarıkuın yazırxaxwaya?)
♦-♦-♦-♦
Aгlвнa тшумыpxъaцlaуaтa уxъaцlapa apxъa йгlapбa.
Evde erkeklenme de, erkekliğini dağda göster.
(Ağuna tşumırķatzawata wķatzara arķa yğarba.)
♦-♦-♦-♦
Aкlвдыp змaз дцaн, aтшы змaз дгlaнxaтl.
Eyeri olan gitmiş, atı olan kalmış.
(Ak´udır zmaz dtsan, atşı zmaz dğanxat´.)
♦-♦-♦-♦
Apыцxla aмaxтшa дшaквчlвугьи aлa гlaйыцxlитl.
Fakiri deveye binmişken bile köpek ısırır.
(Arıtsħa amaxtşa dş´akučuģi ala ğayıtsħit´.)
♦-♦-♦-♦
Apыцxla йapкъaн aбaйa йыpxитl.
Fakirin urganını zengin eskitir.
(Arıtsħa yarqan abaya yırxit´.)
♦-♦-♦-♦
Apыцxla йгвы бaйaпlтa, aбaйa йгвы pыцxlaпl.
Fakirin gönlü zengindir, zenginin gönlü fakirdir.
(Arıtsħa yguı bayap´ta, abaya yguı rıtsħap´.)
♦-♦-♦-♦
Apыцxla йщaпlквa aбaйa йхlвaчlвгlвыпl.
Fakirin ayakları, zenginin uşaklarıdır.
(Arıtsħa yşap´kua abaya yħuačğuıp´.)
♦-♦-♦-♦
Aхlвынaп aгlвapa aпны йxъaцlaпl.
Fare, yuvasında erkektir.
(Aħuınap ağuara apnı yķatzap´.)
♦-♦-♦-♦
Уaxъынлa йубaз aпхlвыcпa тшынлaтa зны уылпшыx.
Gece vakti gördüğün kıza bir de gündüzleyin bak.
(Waķınla yubaz apħuıspa tşınlata znı wılpş´ıx.)
♦-♦-♦-♦
Бтaцa бгвы лaбгъaзтын, бпxla блaйc.
Gelinine gücenmişsen -kendi- kızına kız.
(Btatsa bguı labġaztın, bpħa blays.)
♦-♦-♦-♦
Тaцa бзи дуымaзтын, пa дуымaпl.
İyi bir gelinin varsa oğlun var (demektir).
(Tatsa bzi dwımaztın, pa dwımap´.)
♦-♦-♦-♦
Aшla йылaxlитl, aжв йылдзгlитl.
Genç büyür, yaşlı yıpranır.
(Acşa yılaħit´, aj´ yıldzğit´.)
♦-♦-♦-♦
Aпxlвыcпa aдзы квпlи дaгlвызaпl.
Genç kız, su bardağından farksızdır.
(Apħuıspa adzı kup´i dağuızap´.)
♦-♦-♦-♦
Aпxlвыcпa лaгa xъaцla дaнцa “Caбapгla бaйaxaтl” лхlвaтl.
Deli kız kocaya gidince “Babamgil zengin oldular” demiş.
(Apħuıspa laga ķatza dantsa “Sabarğa bayaxat´” lħuat´).
♦-♦-♦-♦
Учкlвынxъa йaдуымгaлыз уaнaжвpa йгьуaуxpым.
Gençliğinde elde etmediğini, yaşlandığında bulamazsın.
(Wçk´uınķa yadwımgalız wanaj΄ra yģwawxrım.)
♦-♦-♦-♦
Aшвapax aчlвгlвa aгъaпl.
Geyiğin boynuzu, düşmanıdır.
(Aşºarax ačğua aġap´.)
♦-♦-♦-♦
Aквчlиc гlaмдaгlв aдзыpшы йтaпитl.
Çok gezen civciv kaynar suya düşer.
(Akuċis ğamdağu adzırş´ı ytapit´.)
♦-♦-♦-♦
Aжвгlвaнд чвымлa aцlaумыpгылын, aжьыxчlвa хвшa xъaуымцlaн.
Gökyüzüne merdiven dayama, şişe yağ geçirme.
(Aj´ğuand çºımla atzawmırgılın, ajiıxča xuş´a ķawımtzan.)
♦-♦-♦-♦
Зылa йaбaз дaъaзтын, йызгlaз уизымпшгlaxын.
Gözüyle gören varsa artık duyanı arama.
(Zıla yabaz da’aztın, yızğaz wizımpş´ğaxın.)
♦-♦-♦-♦
Мчы змaз йaцкlыc гвы зму.
Gücü olandansa yüreği olan.
(Mçı zmaz yatsk´ıs guı zmu.)
♦-♦-♦-♦
Aпшдзapa знымгlaлуa дгьaъaм.
Güzelliğin yakışmadığı -kimse- yoktur.
(Apş´dzara znımğalwa dģa’am.)
♦-♦-♦-♦
Уыпшдзapa уxъa aлaумыpтшxъвaуaтa уынxapa тшaлapду.
Güzelliğinle övünme, işinle kendini yücelt.
(Wıpş´dzara wķa alawmırtşķuawata wınxara tşalardu.)
♦-♦-♦-♦
Axaбap гвымxa лacы йгитl.
Kötü haber tez yayılır.
(Axabar guımxa lası ygit´.)
♦-♦-♦-♦
Aнcимшгlaдзa aлу aгъьмaлa йгьxъынхlвуaм.
Değirmen her Allahın günü sağ tarafa dönmez.
(Ansimş´ğadza alu aġimala yģķınħuwam.)
♦-♦-♦-♦
Дacу йгlaйpийыз йapa дйaпшxпl.
Herkesin doğurduğu kendine benzer.
(Dasu yğayriyız yara dyapş´xp´.)
♦-♦-♦-♦
Axъвaцa aщaйдзa гlaцlуымxкlвa йгьуызpыдзуaшым.
Isırgan otunun kökünü sökmedikçe onu yok edemezsin.
(Aķuatsa aşaydza ğatzwımxk´ua yģwızrıdzwaş´ım.)
♦-♦-♦-♦
Aгвыp зкlылcуa apaxъвaгьи кlылcитl.
İğnenin geçtiği yerden ipliği de geçer.
(Aguır zk´ılswa araķuaģi k´ılsit´.)
♦-♦-♦-♦
Гlвxыpбызкl нaпlыкlлa йгьузыкlpым.
İki karpuzu tek elle tutamazsın.
(Ğuxırbızk´ nap´ık´la yģuzık´rım.)
♦-♦-♦-♦
Гlвымшвыкl гlвapaкl йгьaцбзaзум.
İki ayı beraber bir inde barınmaz.
(Ğuımşºık´ ğuarak´ yģatsbzazwm.)
♦-♦-♦-♦
Гlвыджь йыpдыpуa гьмaдзaxым.
İki kişinin bildiği, artık sır değildir.
(Ğuıć yırdırwa ģmadzaxım.)
♦-♦-♦-♦
Aгlaпын йычвaз aдзын дчlвыуxитl.
İlkbaharda uyuyan sonbaharda ağlar.
(Ağapın yıçºaz adzın dčıwxit´.)
♦-♦-♦-♦
Жвы змaм тaнa йхьитl.
İneği olmayan, dana-sını- sağar.
(J´ı zmam tana yixit´.)
♦-♦-♦-♦
Aжв aщaпlы aхlвыc гьaщуaм
İneğin ayağı buzağısını öldürmez.
(Aj´ aşap´ı aħuıs ģaşwam.)
♦-♦-♦-♦
Aгlвы йыму xвы гьaзибум (гьaзичпум).
İnsan elindekinin değerini görmez. (değerini bilmez.)
(Ağuı yımu xuı ģazibum / ģaziçpum.)
♦-♦-♦-♦
Aгlвычlвгlвыc дъaкlaxlуш йдыpзapквыныз шыхlв щтlaйцlapын.
İnsan düşeceği yeri bilseydi oraya saman döşerdi.
(Ağuıčğuıs d’ak´aħwş´ ydırzarkuınız ş´ıħu şt´aytzarın.)
♦-♦-♦-♦
Aгlвычlвгlвыc йaджьaль йыкlвa йтaпl.
İnsanın eceli koynundadır.
(Ağuıčğuıs yaćaļ yık´ua ytap´.)
♦-♦-♦-♦
Уaгla ъaным хlвa тoбa йxъaлитl.
İnsanların olmadığı yerde domuz tepeye çıkar.
(Wağa ‘anım ħua toba yķalit´.)
♦-♦-♦-♦
Aуыc йapпcхьa дгьaъaм.
İşten ölmüş yoktur.
(Awıs yarpsxea dģa’am.)
♦-♦-♦-♦
Ууыc злaм ублaxъ aлaуымцlaн.
İşinin olmadığı şeye blakını karıştırma.
(Wwıs zlam wblaķ alawımtzan.)
♦-♦-♦-♦
Бзиpa згвы йту йxъa гвымxapa гьгlaтaшвум.
Kalbinde iyilik olanın aklına kötülük düşmez.
(Bzira zguı ytu yķa guımxara ģğataşºum.)
♦-♦-♦-♦
Axъaмыжв paxъвa гьaкlыxуaм.
Eskimiş kaban -artık- iplik tutmaz.
(Aķamıj´ raķua ģak´ıxwam.)
♦-♦-♦-♦
“Зъapa мшкlы йыpдзaxыйa?” гьыpхlвум, “Йыздзaxыдa?” pхlвитl.
“Kaç günde dikildi?” demezler, “Kim dikti?” derler.
(“Z’ara mş´k´ı yırdzaxıya?” ģırħuwm, “Yızdzaxıda?” rħuit´.)
♦-♦-♦-♦
Пхlвыc дуaуxпl, aны дыгьуaуxpым.
Kadın (hanım) bulursun -ama- anne bulamazsın.
(Pħuıs dwawxp´, anı dıģwawxrım.)
♦-♦-♦-♦
Зxъa зымхьыc уxъыхь йaуымхlвын.
Başı ağrımamışa başağrını anlatma.
(Zķa zımxiıs wķıix yawımħuın.)
♦-♦-♦-♦
Уxъa зтaмшвaуa ущaпlы тaумыpщщын.
Kafanın sığmayacağı yere ayaklarını sokma.
(Wķa ztamşºawa wşap´ı tawmırşşın.)
♦-♦-♦-♦
Aгвы йтaкъaчlвaxу aлaктa гlaнaхlвитl.
Yürekte saklanan şeyi yüz söyler.
(Aguı ytaqačaxu alakta ğanaħuit´.)
♦-♦-♦-♦
Aгвы йтaм aшla йгьaxlвум.
Kalpte olmayanı dil söylemez.
(Aguı ytam acşa yģaħuwm.)
♦-♦-♦-♦
Укъaмa гlвaн йгlaтумxын, уaжвaгьи гlвaн йуымхlвaн.
Kamanı -ard arda- iki kez çekme, sözünü de iki kez söyleme.
(Wqama ğuan yğatumxın, waj´aģi ğuan ywımħuan.)
♦-♦-♦-♦
Aщa гвымxa йaцкlыc нбжьaгlв бзи.
Kötü kardeştense iyi arkadaş.
(Aşa guımxa yatsk´ıs nbjeağu bzi.)
♦-♦-♦-♦
Aуapбa жьы ъaну йхвapззитl.
Kartal, etin olduğu yere süzülür.
(Awarba jiı ‘anu yxuarzzit´.)
♦-♦-♦-♦
Aцгвы aжьы йaнaхьымдзa “Йбгlaпl (Aфгlвы xlaтl)” aхlвaтl.
Kedi ete ulaşamayınca “Çürümüş” / “Kokusu çıkmış” demiş.
(Atsguı ajiı yanaxiımdza “Ybğap´” / “Afğuı ħat´” aħuat´.)
♦-♦-♦-♦
Aцгвы aхlвынaпквa aпxызпl.
Kedini rüyası farelerdir.
(Atsguı aħuınapkua apxızp´.)
♦-♦-♦-♦
Aцгвы xъвмapитl, aхlвынaп пcитl.
Kedi oyun oynar, fare ölür.
(Atsguı ķumarit´, aħuınap psit´.)
♦-♦-♦-♦
Цгвы ъaным aхlвынaп кaчкlитl.
Kedinin olmadığı yerde fare kudurur.
(Tsguı ‘anım aħuınap kaçk´it´.)
♦-♦-♦-♦
Xъaбыжь дъaну xъхlвa тумxын.
Kelin olduğu yerde tarak çıkarma.
(Ķabıij d’anu ķħua tumxın.)
♦-♦-♦-♦
Aбыгlв зpыпшдзaуa жьыпlтa aжьы зpыпшдзaуa чгlвычaпl.
Kemiği güzelleştiren ettir, eti güzelleştiren ise elbisedir.
(Abıuğ zrıpş´dzawa jiıp´ta ajiı zrıpş´dzawa çğuıçap´.)
♦-♦-♦-♦
Бгlвы злaм жьы гьaъaм.
Kemiği olmayan et yoktur.
(Bğuı zlam jiı ģa’am.)
♦-♦-♦-♦
Aмдзaкl йдыpгылыз aквтa дтaщщытl.
Kenara durdurulan, ortaya sokulmaya çalışır.
(Amdzak´ ydırgılız aukta dtaşşıt´.)
♦-♦-♦-♦
Уxъa йaзумxуш aнтaхьгьыт йыpзыуымxaн.
Kendine yapmayacağın şeyi başkalarına yapma.
(Wķa yazumxuş´ antaexģıt yırzıwımxan.)
♦-♦-♦-♦
Уxъa йaцlбу дыpтa уaдыpгlвaнa aнтaхьгьыт pыцlбa хlвa.
Kendi kusurunu bil, sonra diğerlerinin kusurunu söyle.
(Wķa yatzbu dırta wadırğuana antaxiģıt rıtzba ħua.)
♦-♦-♦-♦
Уxъa пlaтlу aквуымцlapквын, зaджвгьи пlaтlу гьуыквицlapым.
Kendine saygı duymazsan, kimse sana saygı duymaz.
(Wķa p´at´u akuwımtzarkuın, zaĉºģi p´at´u ģwıkuitzarım.)
♦-♦-♦-♦
Aптшpa aцкlыc aчпaxpa швнылa йбapгвыпl.
Yapmak, kırmaktan yüz kat daha zordur.
(Aptşra atsk´ıs açpaxra şºnıla ybarguıp´.)
♦-♦-♦-♦
Aчвaжвapa aмгlвa apaйшыcитl.
Konuşmak yolu kısaltır.
(Açºaj´ara amğua arayş´ısit´.)
♦-♦-♦-♦
Дъaдзaмчвaжвac aлaгaгьи дгвыбзыгъaпl.
Konuşmadığı sürece deli de akıllıdır.
(D’adzamçºaj´as alagaģi dguıbzıġap´.)
♦-♦-♦-♦
Aцlыpтыш йaбджьap йapa дaхвыxитl.
Korkağın silahı kendini yaralar.
(Atzırtış´ yabćar yara daxuıxit´.)
♦-♦-♦-♦
Aшвaгlвы йaбджьap йымшвaуa йчlвыпl.
(Aşºağuı yabćar yımşºawa yčıp´.)
Korkanın silahı, korkmayanındır.
♦-♦-♦-♦
Aшвaгlвы йкlaлтaгьи дaчвыpxlaxитl.
Korkak, kendi eteğinden bile ürker.
(Aşºağuı yk´altaģi daçºırħaxit´.)
♦-♦-♦-♦
Aуaca aкlьaпa гьaчвxlaтлaм.
Kuyruğu koyuna ağır değildir.
(Awasa ak´eapa ģaçºħaheam.)
♦-♦-♦-♦
Aуaca aчвa гlвaн йгьaxъыpxуaм.
Koyunun derisi iki kez yüzülmez.
(Awasa açºa ğuan yģaķırxwam.)
♦-♦-♦-♦
Aуacaxчaквa щapдaзтын aуaca пcxъaпcитl.
Koyun çobanları çoksa koyun canından olur.
(Awasaxçakua şardaztın awasa psķapsit´.)
♦-♦-♦-♦
Aлa aбыгlвгьи aфитl, aлaбaгьи aчxlитl.
Köpek kemiği de yer, sopaya da katlanır.
(Ala abıuğģi afit´, alabaģi açħit´.)
♦-♦-♦-♦
Aлa зщыз йтигaxитl.
Köpeği, öldüren çıkartır.
(Ala zşız ytigaxit´.)
♦-♦-♦-♦
Aлa йaчвшвaуa йылaквaлa дaдыpитl.
Köpek, kendinden korkanı gözlerinden tanır.
(Ala yaçºşºawa yılakuala dadırit´.)
♦-♦-♦-♦
Aлa шитl, aтшы хlвитl.
Köpek havlar, at otlar.
(Ala ş´it´, atşı ħuit´.)
♦-♦-♦-♦
Aлaкъьы уaхlвapквын йтлaпlaxитl.
Köpek dışkısına yalvarırsan kıymetli olur.
(Alaqiı waħuarkuın yheap´axit´.)
♦-♦-♦-♦
Гвымxapa уaнымйaкlвa бзиpa aъaтa йгьудыpуaшым.
Fenalıkla karşılaşmadıkça iyiliğin -var- olduğunu bilemezsin.
(Guımxara wanımyak´ua bzira a’ata yģwdırwaş´ım.)
♦-♦-♦-♦
Гвымxapa чпaтa (xaтa) бзиpa уaмaйгвгъaн.
Kötülük yapıp da iyilik bekleme.
(Guımxara çpata / xata bzira wamayguġan.)
♦-♦-♦-♦
Кыткl aзнa ъaxlльы aцкlыc кытипхьaдзa ъaxlльыкl.
Tamamı akraba olan bir köydense her köyde bir akraba.
(Kıtk´ azna ‘aħļı atsk´ıs kıtipxeadza ‘aħļık´.)
♦-♦-♦-♦
Aлымxla йaгlaуa aцкlыc aлa йaбaуa.
Kulağın duyduğundansa gözün gördüğü.
(Alımħa yağawa atsk´ıs ala yabawa.)
♦-♦-♦-♦
Aквыджьмa зуaca зчвaгуш йxъылпaлa дaдыpитl.
Kurt, koyununu kaçıracağı kişiyi şapkasından tanır.
(Akuıćma zwasa zçºaguş´ yķılpala dadırit´.)
♦-♦-♦-♦
Aквыджьмa aуaca aнaгaуa axцlapa йгьaпшуaм.
Kurt, koyunu götürürken kulağındaki işarete bakmaz.
(Akuıćma awasa anagawa axtzara yģapş´wam.)
♦-♦-♦-♦
Aквыджьмa йaфуa aчвaлa йaшвaxитl.
Kurt, yediğini derisiyle öder.
(Akuıćma yafwa açºala yaşºaxit´.)
♦-♦-♦-♦
Швaгaлaтa йaъу зымгlвaгьи йaпшытa йуыуитl.
Kurt sürüsündekiler hep bir ağızdan ulur.
(޺agalata ya’u zımğuaģi yapş´ıta ywıwit´.)
♦-♦-♦-♦
Acac дчapыквын aшвлa дпшитl.
Misafir yemek yerse kapıya doğru bakar.
(Asas dçarıkuın aşºla dpş´it´.)
♦-♦-♦-♦
Acac йчвыкъaучlвaxуa aшитaн йчlвыпl.
Misafirden saklanan şeytanın olur.
(Asas yçºıqawčaxwa aş´itan yčıp´.)
♦-♦-♦-♦
Aпa бзи aбa чleн дгьaзкlылпшуaм.
İyi oğul, baba mirasını gözlemez.
(Apa bzi aba ċen dģazk´ılpş´wam.)
♦-♦-♦-♦
Aпaхlбa aтгlaчвa pыхъaзлa дцlaгылaпl.
Büyük erkek çocuk, aile için dayanaktır.
(Apaħba atğaçºa rıķazla dtzagılap´.)
♦-♦-♦-♦
Йaуaш къaмчхвaкl axla днaмдзacкlвa дудыpитl.
-Adam- olacak -kişiyi- bir kamçı boyu kadar büyümeden anlarsın.
(Yawaş´ qamçxuak´ aħa dnamdzask´ua dudırit´.)
♦-♦-♦-♦
Aхlвpa йылу уaйгвгъaтa йунaпlыцlу кlaуымpышвын.
Otun içindekine güvenip de elindekini atma.
(Aħura yılu wayguġata yunap´ıtzu k´awımrışºın.)
♦-♦-♦-♦
Йчlвaтa йpымбaз дгылын тшдйыpбaтl.
Oturduğu yerde görünmeyen, kalkıp kendini göstermiş.
(Yčata yrımbaz dgılın tşdyırbat´.)
♦-♦-♦-♦
Учlвaтa узымбaз угылтlхlвa угьибушым.
Oturduğun yerde seni görmeyen, ayağa kalktın diye de görmeyecektir.
(Wčata wzımbaz wgılt´ħua wģibuş´ım.)
♦-♦-♦-♦
Xъвмapщa зымдыpуa aлa кlылиxпl.
Oyun oynamasını bilmeyen göz çıkarır.
(Ķumarşa zımdırwa ala k´ılixp΄.)
♦-♦-♦-♦
Aмхlви aкъaзщa гвымxи къaчlвaxыуaчвaпl.
Öksürük ve kötü huyun saklanması zordur.
(Amħui aqazşa guımxi qačaxıwaçºap´.)
♦-♦-♦-♦
Aчв пcxъaпcы хlвacпa гьaлapцум.
Mundar ölmüş öküze bıçak sokulmaz.
(Açº psķapsı ħuaspa ģalartsum.)
♦-♦-♦-♦
Чвы змaм хlвыc цlaйхlвитl.
Öküzü olmayan, (kağnıya) buzağı koşar.
(Ǻı zmam ħuıs tzayħuit´.)
♦-♦-♦-♦
Йгlaуымщыз aшвapax aжьы уымшaн.
Öldürmediğin geyiğin etini pay etme.
(Yğawımşız aşºarax ajiı wımş´an.)
♦-♦-♦-♦
Йaнпcpa зымгlвaгьи aцaпшxитl.
Ölünce herkes eşit olur.
(Yanpsra zımğuaģi atsapş´xit´.)
♦-♦-♦-♦
Aпcpa йaчвpыxlaуa дгlвaнпcпl.
Ölümden ürken, iki kez ölür.
(Apsra yaçºrıħawa dğuanpsp´.)
♦-♦-♦-♦
“Йъaмпcуa cцитl” лхlвaн йшбзу йъaцlapцlуз дцaтl.
“Ölünmeyen yere gidiyorum” demiş, canlıyken -insan-gömülen yere gitmiş.
(“Y’ampswa stsit´” lħuan yş´bzu y’atzartzuz dtsat´.)
♦-♦-♦-♦
Уxъгlвaчlвы уaпшытa ущaпlквa pыгъвгъвa.
Örtüne bak da ayağını uzat.
(Wķğuačı wapş´ıta wşap´kua rıuġġua.)
♦-♦-♦-♦
Xъapтшxъвaгlвы дxъaхlвaчвaгlвыпl.
Övüngeç, konuşkan olur.
(Ķartşķuağuı dķaħuaçºağuıp´.)
♦-♦-♦-♦
Axчa aдзы йaгlвызaпl.
Para, su gibidir.
(Axça adzı yağuızap´.)
♦-♦-♦-♦
Axчa зщapду aгъыч дичвшвитl.
Parası çok olan hırsızdan korkar.
(Axça zşardu aġıç diçºşºit´.)
♦-♦-♦-♦
Aщымтa квa квaтa йгьaуaм, aщымтa cacы cacытa дгьaуaм.
Sabah yağmuru yağmur olmaz; sabah misafiri misafir olmaz.
(Aşımta kua kuata yģawam, aşımta sası sasıta dģawam.)
♦-♦-♦-♦
Aхьи aхьaпщ aхв йдыpитl.
Sarraf altının değerini bilir.
(Axiy axeapş aux ydırit´.)
♦-♦-♦-♦
Бзи уызбaуa, улaктa дгьaпшуaм.
Seni seven yüzüne bakmaz.
(Bzi wızbawa wlakta dģapş´wam.)
♦-♦-♦-♦
Aбзибapaжв aгвы йгьтыцlуaм.
Eski aşk kalpten çıkmaz.
(Abzibaraj´ aguı yģtıtzwam.)
♦-♦-♦-♦
Йухlвapa уымдыpуaзтын зaкlгьи уымхlвaн.
Ne söyleyeceğini bilmiyorsan hiçbir şey söyleme.
(Ywħuara wımdırwaztın zak´ģi wımħuan.)
♦-♦-♦-♦
Aдзы йaгaуa aшыхlвц дaмцlacитl.
Suyun sürüklediği kişi saman çöpüne (bile) sarılır.
(Adzı yagawa aş´ıuħts damtzasit´.)
♦-♦-♦-♦
Aдзы йгlaнaгуa aпшa йaгaxитl.
Suyun getirdiğini rüzgar götürür.
(Adzı yğanagwa apş´a yagaxit´.)
♦-♦-♦-♦
Aдзы утaшвapыквын бaxтa уыгьгlaтыцlxpым.
Suya düşersen kuru çıkamazsın.
(Adzı wtaşºarıkuın baxta wıģğatıtzxrım.)
♦-♦-♦-♦
Aдзaxъa злaцaуa aцlыxъвaгьи aлaцитl.
Suyun başının gittiği yöne ardı da gider.
(Adzaķa zlatsawa atzıķuaģi alatsit´.)
♦-♦-♦-♦
Aдзыpыpтa унaмдзacкlвa укlaлтa xъaуымгылын.
Su kıyısına varmadan eteklerini kaldırma.
(Adzırırta wnamdzask´ua wk´alta ķawımgılın.)
♦-♦-♦-♦
Axш щapдapa уaлaпшыpквын щa aлaзшвa йубитl.
Süte çok bakarsan kan karışmış gibi görürsün.
(Axş´ şardara walapş´ırkuın şa alazşa yubit´.)
♦-♦-♦-♦
Уъapымдыpуa чгlвычa, уъapдыpуa aкъыль.
Tanınmadığın yerde elbise, tanındığın yerde akıl.
(W’arımdırwa çğuıça, w’ardırwa aqıļ.)
♦-♦-♦-♦
Aквтlу aмч квтlaгъьпl.
Tavuğun gücü yumurtasıdır.
(Akut´u amç kut´aeġp´.)
♦-♦-♦-♦
Aквтlу шыpдзa aпxызпl.
Tavuğun rüyası darıdır.
(Akut´u ş´ırdza apxızp´.)
♦-♦-♦-♦
Aхвaмыхв дджьaуaпчxитl.
Tembel bolcevap olur.
(Axuamıux dćawapçxit´.)
♦-♦-♦-♦
Aхвaмыхв унaшвa xъцlapaлa дъaзaпl.
Tembel emir buyurmakta ustadır.
(Axuamıux wnaşºa ķtzarala d’azap´.)
♦-♦-♦-♦
Унaпlxквa paпш учвaжь зaкlгьи йгьaбыгъуaм.
Hiçbir şey cildini kendi tırnakların kadar iyi kaşımaz.
(Wnap´xkua rapş´ wçaej zak´ģi yģabıġwam.)
♦-♦-♦-♦
Aбaгa aщтa aцlыxъвaлa йxънaгlвaxитl.
Tilki, izini kuyruğuyla kapatır.
(Abaga aşta atzıķuala yķnağuaxit´.)
♦-♦-♦-♦
Бaгa xъa aцкlыc бaгa цlыxъвa xlaйльaпl.
Tilki kuyruğu, tilki başından daha kurnazdır.
(Baga ķa atsk´ıs baga tzıķua ħayļap´.)
♦-♦-♦-♦
Aжвцpacыгlв aчlвгlвa лacы йxъцитl.
Sürekli tos vuran ineğin boynuzu tez kırılır.
(Aj´tsrasığu ačğua lası yķtsit´.)
♦-♦-♦-♦
Aчвa xъчы йгьaзыпшгlум, aмлa pызкъ aлыx гьaчпум.
Uyku, yastık aramaz; açlık yemek ayrımı yapmaz.
(Açºa ķçı yģazıpş´ğum, amla rızq alıx ģaçpum.)
♦-♦-♦-♦
Йычву aмшв гlaумыpшlыxaн, aфыp xъaцla думыpгвыжвкlын.
Uyuyan ayıyı uyandırma, delikanlı adamı kızdırma
(Yıçºu amşº ğawmırcşıxan, afır ķatza dumırguıj´k´ın.)
♦-♦-♦-♦
Xъapaтa йкъaучlвaxуa apгвaнытa йгlaуaуxитl.
Uzakca sakladığını yakınca bulursun.
(Ķarata yqawčaxwa arguanıta yğawawxit´.)
♦-♦-♦-♦
Aтшыгlвpa бaжвызтын aхlвынaпгьи гвыpгъьитl.
Mahsül bolsa fare de sevinir.
(Atşığura baj´ıztın aħuınapģi guırġit´.)
♦-♦-♦-♦
Агlащагlв дчlва дычвитl, дщтlа дынxитl.
Üşengeç oturarak uyur, yatarak çalışır.
(Аğаşаğu dčа dıçºit´, dşt´а dınxit´.)
♦-♦-♦-♦
Йкшуш лaбa йaуитl.
Vuracak kişi sopa bulur.
(Ykş´uş´ laba yawit´.)
♦-♦-♦-♦
Axaмa пcы дычвaзшвa дубитl.
Elin ölüsünü uyuyor gibi görürsün.
(Axama psı dıçºazşºa dubit´.)
♦-♦-♦-♦
Aмц aщaпlы гьбaгъьaм.
Yalanın ayağı sağlam değildir.
(Amts aşap´ı ģbaġeam.)
♦-♦-♦-♦
Aмц щaпlы aцlapгылуaчвaпl.
Yalana ayak uydurmak zordur.
(Amts şap´ı atzargılwaçºap´.)
♦-♦-♦-♦
Мцы ухlвушызтын aпcы йыквцla.
Yalan söyleyeceksen ölüye dayandır.
(Mtsı wuħuş´ıztın apsı yıuktza.)
♦-♦-♦-♦
Мцы ъaухlвaз щapдa уымчlвaxын.
Yalan söylediğin yerde fazla oturma.
(Mtsı ‘awħuaz şarda wımčaxın.)
♦-♦-♦-♦
Йызчпapa зымдыpуa тшынлa мзa aйыpкlитl.
Ne yapacağını bilmeyen, gündüz vakti ışık yakar.
(Yızçpara zımdırwa tşınla mza ayırk´it´.)
♦-♦-♦-♦
Aбжaлaгa йыжвыpквын длaгaдзaxитl.
Yarım deli, içerse zır deli olur.
(Abjalaga yıj´ırkuın dlagadzaxit´.)
♦-♦-♦-♦
Уaчlвы axlaтыкъ aбгa aцкlыc уaхьчlвa axlaтыкъ бжa.
Yarın tüm bir çörektense bugün yarım bir çörek (yeğdir).
(Wačı aħatıq abga atsk´ıs waexča aħatıq bja.)
♦-♦-♦-♦
Йaжвызтынгьи йчыльaпl.
Eskimişse de ipek (ipektir).
(Yaj´ıztınģi yçıļap´.)
♦-♦-♦-♦
Йщтlу axlaxъв швapaxхlвpa гlaквйитl. Yatan taşın üzerinde yabani ot biter.
(Yşt´u aħauķ şºaraxħura ğakuyit´.)
♦-♦-♦-♦
Aпxын aщтaнчlв зcыз aгъны apкъaн дaчвыpxlитl.
Yazın yılanın ısırdığı, kışın urgandan korkar.
(Apxın aştanč zsız aġnı arqan daçºırħit´.)
♦-♦-♦-♦
Aпxын йaдумгaлыз aгъны йгьуaуxpым.
Yazın derlemediğini kışın bulamazsın.
(Apxın yadumgalız aġnı yģwawxrım.)
♦-♦-♦-♦
Узыpчуш дыгьгlaуцlгlум.
Sana yemek yedirecek, sormaz.
(Wzırçuş´ dıģğawtzğum.)
♦-♦-♦-♦
Aдгьыл aдынxaлщa зымдыpуa axlaкъвapapтa шыpдзa aквипcитl.
Toprağı işlemesini bilmeyen, taşlık yere darı eker.
(Adģıl adınxalşa zımdırwa aħaquararta ş´ırdza akuipsit´.)
♦-♦-♦-♦
Aщтaнчlв гlaзыcыз apкъaнгьи дaчвшвитl.
Yılanın ısırdığı, urgandan bile korkar.
(Aştanč ğazısız arqanģi daçºşºit´.)
♦-♦-♦-♦
Хъацlара злу хъацlара йылата дпcыхитl.
Yiğitliği olan, yiğitçe ölür.
(Ķаtzаrа zlu ķatzara yılata dpsıxit´)
♦-♦-♦-♦
Фaчlвaйшa зымфac aцxa axъaгlapa гьидыpaм.
Acı yiyecek yememiş -kimse-, balın tadını bilmez.
(Fačayş´a zımfas atsxa aķağara ģidıram.)
♦-♦-♦-♦
Мгlвa aйшыc гвымxa aцкlыc мгlвa xъapa бзи.
Kısa kötü yoldansa uzun iyi yol.
(Mğua ayş´ıs guımxa atsk´ıs mğua ķara bzi.)
♦-♦-♦-♦
Aквтlaгъь aгвы щapдaлa уaлaпшыpквын xъвыц aлaзшвa йубитl.
Yumurtanın sarısına çok bakarsan kıl varmış gibi görürsün.
(Akut´aeġ aguı şardala walapş´ırkuın ķuıts alazşºa yubit´.)
♦-♦-♦-♦
Aбaйa йaжвa xъaгla тшaумыpжьaн aгънымшгьи йaзxъaуымцlaн.
Zenginin t

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir