rüzgar çapası nasıl kullanılır / Bir tekne için çapa nasıl boyanır. Ev yapımı tekne çapası

Rüzgar Çapası Nasıl Kullanılır

rüzgar çapası nasıl kullanılır

&# Çapa Tipleri Ve Kullanım Alanları

Giriş

Genel kabul gören yaklaşım demirin tutunma kapasitesinin ağırlığı ile doğru orantılı olduğudur. Bu  genel olarak doğru olmakla beraber, bazı istisnaları vardır. Demir ve tonoz teknolojisi için en çok kafa yoran Kuzey Denizi’nde petrol arama ve çıkartma işinde kullanılan platformlar için, çetin doğa koşullarına dayanan demirler ve tutunma yöntemleri üzerine yapılan araştırmalardan yola çıkarak demirin sadece tek bir faktöre, örneğin ağırlığına bağlı kalarak tutunduğunu söylemek mümkün değildir. Ağırlığına göre çok geniş bir yüzeye sahip dev bir çelik plakayı kum zemine gömerek çok üstün bir tutunma sağlayabilmek mümkündür.  Ancak petrol platformları için yapılan araştırmalar küçük orta boy yatların günlük kullandığı demirleme tekniklerinden farklı olarak, daha statik modeller üstüne çalışmaktadırlar. Bu iş için dizayn edilmiş bir çapanın ya da belki daha doğru bir tanımlama ile tonozun, günübirlik demirleyen bir yatta birkaç saatliğine kullanılmasının hiç de uygun olamayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.  İki farklı ağırlığa sahip aynı model demirin kullanıldığı bir testte, ağır olanı ile daha başarılı neticeler alınacağı aşikardır. Ancak ağırlık, demirin tutunma mekanizmasını tek başına belirleyen bir faktör değildir. Demirin şekli, tırnak sayısı, tırnak yüzeyinin genişliği, tırnağın formu gibi faktörlere ek olarak, belki de daha önemlisi zeminin bizzat kendisidir.   Nitekim mühendisler, modern dizaynlarda daha hafif olmasına rağmen, aynı oranda başarılı tutunma özelliği olan demirler tasarlama çabası içindedirler.  Tüm bu faktörleri ayrı ayrı incelemek yerine, küçük-orta boy yelkenli ve motoryatlar için üretilmiş standart demir modelleri üzerinden konuşmak gerekirse, tırnakları ağırlığına göre daha geniş demirler (örn Fortress, Danfort, Britany) kum ve çamur gibi yumuşak zeminlerde çok başarılı test sonuçları vermiş olmalarına rağmen, eriştelik ve çakıl gibi zeminlerde aynı performansı gösterememişlerdir. Pulluk tip demirlerin, rüzgar şiddetini arttırdığında deniz tabanında aynı pulluk ya da saban gibi bir etki göstererek sürüklendiği düşünüldüğü için yeni tasarımlarda iç bükey tırnaklar yaygınlaşmaya başlanmıştır.  Yeni nesil çapalar (Spade, Rocna, Ultra gibi) hafifletilmiş sapları ve özellikle güçlendirilmiş ve ağırlaştırılmış tırnakları ile en uygun şekilde dibe düşer ve çok kısa mesafede etkin tutunma sağlarlar. Bu sayede deniz dibi yaşantısına en az hasar vermek mümkün olmaktadır. Ucu sivriltilmiş tırnaklar sayesinde eriştelik veya kaygan çamur gibi farklı zeminlerde dahi güvenle kullanılan bu tür çapalar, tırnak yüzeyinin genişliği ve açısı sayesinde, çakıl veya gevşek kum zeminde derine gömülerek,  daha sıkı katmanlara ulaşabilmekte, böylece taramaya engel olmaktadırlar.  Neredeyse tamamen zemine gömülmeleri sayesinde sapın demir zincirine ve/veya halatına dolanması da engellenir. Gelişmiş mühendislik sayesinde ve defalarca yinelenen testler ile birçok farklı dizaynda çapalar üretilmiştir. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen her zemin için en uygun ve her deniz şartında en iyi sonucu verecek “mükemmel” bir demir modeli yoktur.  Dolayısıyla birçok tekne sahibi veya kaptanı, farklı durumlarda kullanmak için esas kullandığı demirden farklı tip ve modelde yedek demirler bulundurur.  

Çift tırnaklı-Göz demiri

Göz demirlere örneklerDaha çok ticari gemilerde veya yüksek tonajlı yatlarda çok büyük ebatlarda (75 kg ve üstü) veya küçük boy sandal veya dingilerde küçük boylarda kullanılır. Gemilerde kullanılan büyük boydakilerine göz demiri de denir.

Yatlarda kullanılan boydakiler genellikle döküm olarak inşa edilir, paslanmasına engel olmak amacıyla sık sık boyanması gerekir. Küt tırnakları sebebiyle yüksek bir tutunma kapasitesine sahip değildir, daha çok ağırlığı ile tutunur. Piyasada bulunanlar genelde kalitesiz metalden dökülürler, yüksek güçler altında kırıldığı bildirilmiştir.

Dört tırnaklı çapa

Teknede çok yer kapladığı için genellikle kolları katlanan modeller tercih edilir. Bunlar şemsiye demiri olarak da bilinir. Saklanması kolay, dört ucunda bulunan üçgen tırnaklar sayesinde tutunan bir demir çeşididir. Çamur ve kum zeminlerde daha verimlidir, ancak güvenilirliği azdır, orta boy ve üstü gezi yatlarında esas demir olarak pek kullanılmaz. Katlandığında tekne içerisinde az yer kaplar. Küçük olanlar çengel gibi kullanılarak, dipte takılmış veya düşmüş serbest zincir ve halatları yakalamak amacıyla kullanılır. Normal şartlarda atılması ve toplanması kolaydır. Küçük boy teknelerde ve joker botlarda tercih edilir, pas lekesinin hem PVC’den hem de diğer bot kumaşlarından çıkması zor olduğu için bu iş için genellikle paslanmaz olanları kullanılır. Ucuz bir demirdir.

Katlanmayan büyük modelleri yelkenli tekneler için pek uygun değildir. Ağır ve büyük olanları tonoz demiri olarak kullanır. Olta balıkçıları bunların ufak tiplerini baş üstünde kullanırlar.{{-}}

Balıkçı demiri (Admiralti)

Tüm dünyada en yaygın olarak kullanılan demir tiplerinden birisidir. Sap veya beden (4), çipo (2), kollar (6), tırnaklar (5) ve kilit veya anele (1) bölümünden oluşur. Çiposunun ve kollarının katlanabilir olması taşınmasını kolaylaştırır. Elde ve güvertede hantal dursa da üçgen veya baklava (Hereshoff) şeklinde olan tırnakları ve çapraz çiposu sayesinde dipte, eriştelik veya çakıl gibi zeminlerde etkin bir şekilde tutunur.

Diğer demirlere göre, aynı tutunma oranı için daha ağır olması gerekmektedir. Güney kıyılarımızda, gulet ve tirhandil gibi teknelerde kullanımı yaygındır, seri üretim yatlarda ön tarafta taşınması zor olduğu için daha çok yedek demir olarak kullanılır, tamamen demonte edilebilen ya da katlanan modelleri bu amaca çok uygundur. Genellikle demiri tamamen güverteye almadan bedeninden asarak taşınır. Bu tip taşımanın ayrı bir tecrübe gerektirdiğini ve denizli havalarda çapariz verebileceğini akılda tutmak lazımdır.

Balıkçı demirinin önemli bir kusuru bir kolu zemine gömülü iken, diğer kolunun ve tırnağının dışarda kalması ve özellikle alargada kalındığında teknenin demirin etrafında dönmesiyle, zincirin dışarıda kalan kola dolanmasıdır. Bu dolanma demirin hızla ve zinciri iyice boş koyarak atılması durumlarında da meydana gelebilir ve demirin tutunmasına engel olur, güney kıyılarımızda birçok tekne kaptanının kıçtan kara olmasının altında yatan sebeplerden birisi de budur.

Pulluk Demir-CQR (Lewmar)

’ların başında, İngiliz matematikçi Geoffrey Ingram Taylor tarafından deniz uçakları palamarlarında kullanılmak üzere tasarlanan bu çapa uzun yıllar birçok yatçı tarafından teknenin esas demiri olarak kullanılmıştır. İngilizce “secure” yani güvenli lafından türetilen, CQR adıyla yaygınlaşan İskoçya üretimi Pulluk Demir, halen Lewmar tarafından satılmaktadır. Kolu yana yatsa bile deniz tabanına saplanmasını sağlayan, adını da aldığı bir saban formuna sahiptir. Tırnağı gövdesine göre daha ağır olarak üretilmiştir. Sert zeminler ve kaya dışında her tip deniz tabanında iyi tutuş sağlar. Birçok gezi yatında baş demiri olarak kullanılır. Yuvasına rahat oturur, etrafa çapariz vermez. Dirseğindeki eklemi sayesinde, yön değiştiğinde tutunduğu yerden hemen kurtulmaz, tararsa dahi yeniden etkin tutunma sağlar. Ancak kıçta veya başka bir yerde yedek demir için pek tercih edilmez, eklemi yüzünden elde taşınması nispeten zordur, dikkat edilmezse parmakların yaralanmasına ve sıkışmasına sebep olabilir. Fiyatı muadillerine göre oldukça pahalıdır.

Danfort

yılında Amerikalı tasarımcı Richard Danforth tarafından patenti alınan bu demir, geniş tırnakların gövde ile yaptığı 32 derecelik açı sayesinde kum zeminde etkin tutunmayı sağlar. Zeminle ilk temas eden geniş yan çubuğu sayesinde simetrik yüzeylerden birisi üzerine düşer, çekim devam ettiğinde, tırnaklar dibe gömülür. Özellikle kumda çok başarılıdır ama eriştelik zeminlerde sıklıkla tarar. Tararsa tekrar tutunması zordur. Fortress ve diğer aluminyum alaşım çapaları hariç tutarsak, ağırlığına göre en geniş tırnak oranına sahiptir. Bu sebeple. Hafif olması önemli bir avantajdır. Fazla yer kaplamadığı için özellikle joker botla taşımak için idealdir, ayrıca kıç demiri olarak kullanılır. Baş demiri olarak yerleştirildiği yuvasında, geniş çubuğun tekne manevraları sırasında etraf ile çapariz vermesi sık karşılaşılan bir durumdur. Bu yüzden çubuğun ya hiç olmadığı ya da çok kısa tutulduğu, benzerleri türetilmiş ve yaygınlaşmıştır. (Bkz. Britany, FOB)

Fortress

Danfort firması tarafından geliştirilmiş, benzer bir modeldir. Tek farkı dövme çeliğe göre çok daha hafif bir alaşım olan aluminyumdan imal edilmiş olmasıdır. Bu sayede, kilosuna göre en geniş tırnaklara sahip demirdir. Kum zeminde güvenle tutar, balçık zeminde daha etkin tutunma için tırnak-gövde açısını 42 dereceye değiştirmek mümkündür. Çelik civatalar ile birbirine tutturulmuş parçaları demonte ederek saklanabilir, böylece teknede daha az yer kaplar. Hafifliği sayesinde elle atmak ve çekmek için idealdir. Irgatı olmayan küçük gezi teknelerinde esas demir veya daha büyük teknelerde kıç demiri olarak güvenle kullanılır, yarış teknelerinde de bu sebeple tercih edilir. Büyük güçler altında, tırnakların eğildiği bildirilmiştir, takıldığında ırgatla çok fazla zorlanmamalıdır.

Guardian marka demir de şekil, malzeme ve performans olarak birçok açıdan benzeştiği Fortress’e göre biraz daha ucuz olması sebebiyle tercih edilir.

Bruce-Ördek

Peter Bruce tarafından ’lerde piyasaya giren ilk nesil demirlerdendir. Ördek çapa adıyla da bilinir. Daha kısa mesafede tutuş sağlaması ve tutunduğu yerden kurtulmadan derece dönebilmesiyle ünlüdür. Mercan, kaya ve kum tabanlı Güney Pasifik’te dolaşan yatlar tarafından kullanılır, ancak Akdeniz’de yaygın erişte ve sazlık zeminlerde aynı etkinliğe sahip değildir. Zincirlikte çapariz verebilir, kıç demiri olarak tercih edilmez ancak teknenin burnundaki yuvada rahat taşınır, yerine oturduktan sonra sabit kalır, sallantılarla oynamaz. Sıcak galvanize daldırılmış yekpare çelikten üretilmiş olması sayesinde nispeten daha ucuz olarak üretilmektedir, sağlam ve güvenilir bir demirdir. Piyasada taklitleri mevcuttur.

Delta (Lewmar)

Üçgen demir olarak da bilinir. ’ların başında Simpson-Lawrence tarafından piyasaya giren, Delta yeni nesil çapaların ilki kabul edilmektedir. CQR’a çok benzeyen pulluk tarzı tırnağı, farklı olarak gövdeye sabittir. Saplanma etkinliğini arttırmak için tırnağın ucu ağırlaştırılmıştır. Bu sayede kısa sürede, daha etkin olarak zemine saplanmaktadır. Eklemi olmaması sebebiyle elde taşınması CQR’a göre daha kolaydır ve üretimi çok daha ucuzdur. En yaygın olarak kullanılan çapalardandır.

Kobra (Plastimo)

Eklemsiz kolu ve pulluk tip tutunma yüzeyi ile şekil olarak Delta’ya çok benzeyen bu çapa, kolunun demonte edilebiliyor olması sayesinde yedek demir olarak da kullanılabilir. Kobra 2 modelinde bu eklem için daha güçlü bir montaj geliştirilmiştir. Delta ile beraber yeni nesil çapaların fiyat açısından en avantajlı olanlarıdır.

Spade (Blue Water Supplies)

’ların ortasında Alain Poiraud tarafından dizayn edilmiş, yeni nesil çapalardandır. Diğer pulluk tip olanlardan farklı olarak iç bükey tutunma yüzeyi vardır. Sivri ve ucu ağırlaştırılmış ve güçlendirilmiştir tırnağı ile kısa sürede ve etkin olarak zemine saplanır. Bu tür iç bükey tırnakların, pulluk olanlara göre daha derine doğru gömülebildikleri tespit edilmiştir. Zemin alt tabakalara doğru indikçe daha yoğun olmakta ve dolayısıyla daha etkin bir tutunma sağlamaktadır.

Adı Fransızların Société de Production d’Acastillage et Divers Equipement’ın baş harflerinden alınmıştır. Sapı demonte edilebilir, sarı gövde rengi derin sularda bile yüzeyden rahatlıkla fark edilir. Özellikle daha ağır modellerde (80’den fazla), ağırlık dağılımını bozmamak için, içi boş olarak imal edilen, gövdeye göre çok daha hafif sapı, demonte edilerek saklama kolaylığı sağlanır. Sap bir cıvata ile gövdeye tutturulur ancak güç altındayken buna yük binmez. Galvaniz çelikten (S serisi), paslanmaz çelikten (X serisi) veya aluminyumdan alaşımdan (A serisi) üretilir.

Britany (Plastimo)

Şekil olarak orijinal Danfort’a benzemekle beraber, uzun yan çubuğunun yokluğu ile belirgindir. Bu sayede baş demiri olarak yaygın olarak kullanılır ancak dibe otururken benzerleri gibi her iki tırnağı üzerine hemen düşemeyebilir. Galvanizden üretilmiş, büyük ve simetrik tırnakları ile yumuşak zeminlerde etkin tutunma sağlar. Kıç demiri olarak kullanmak için de uygundur.

FOB (Calibra)

Fransız yapımı bu demir Danforta çok benzer, temel ayırım kafasındaki el tutmak için de kullanılabilecek içi boş kare metaldir. Elde taşımayı kolaylaştıran bu sapın, kuma saplanmayı arttırdığı düşünülmektedir. Britany’den farklı olarak yan düşmesine engel olan, ama Danfort ve Fortress’teki kadar da uzun olmayan bir denge çubuğu göze çarpar. Galvaniz (FOB THP) ve alüminyumdan üretilenleri vardır, özellikle hafif olanı FOB Light elle atıp çekmek ve kıç demiri kullanmak için idealdir.

Buegel (Wasi)

Almanya yapımıdır. Adını demirin en dikkat çekici özelliği olan, “sapından” almaktadır. Zemine düştüğünde, üzerinde yuvarlanarak tutunma yüzeyinin yerle temasını sağlayan bu yarım-daire sapı sayesinde kolayca elde de taşınır. Pulluklardan ya da iç bükey alternatiflerden farklı düz bir forma sahip tek tırnağı vardır. Kafasındaki büyük yarım daire çubuk baş yuvasına oturduğunda vardevela ve borda fenerleriyle çapariz yaratabilir.

Çelik firması Wasi tarafından özellikle eriştelik ve sazlıktan zengin Akdeniz suları için dizayn edilmiştir. Paslanmaz veya galvaniz olarak üretilmekte, yapımı basit, nispeten ucuz, güvenilir bir çapa olmakla beraber piyasada taklitleri yaygındır.

Supreme (Manson)

Bizim sularda nispeten az göze çarpan Yeni Zelanda menşeili bir diğer yeni nesil çapa. Dibe takıldığında çapayı kurtarmak için, boylu boyunca uzun oluğuyla belirgin, hafifletilmiş sapı ve Bugel’deki gibi yarım-daire çubuğu ile kolaylıkla diğerlerinden ayırt edilir. Kurtarma halatı tespitine bu şekilde gerek olmadığı ve rüzgar değişikliklerinin ani ve neredeyse º olduğu coğrafyalarda, zeminden kurtulmaya da sebep olabileceği düşünülmektedir. Ucu sivriltilmiş ve ağırlaştırılmış olması sayesinde hızla ve etkinlikle zemine saplanır, iç bükey tırnağı sayesinde her tip zeminde yüksek tutunma kapasitesine sahiptir.

Rocna

Yeni Zelandalı meşhur yelkenci Peter Smith tarafından dizayn edilmiş ve ’lerin başında piyasaya çıkmıştır. Ağırlığına göre oldukça geniş, iç bükey, tek tırnağı sayesinde her zeminde tutunabilen galvaniz çelikten imal edilen bu çapanın sap kısmı güçlendirilmiş, tırnakla açısı sayesinde baş taraftaki yuvaya kolaylıkla oturur ve sallantılarda yerinden çıkmaz. Yarım daire çubuk, baş taraftaki yuvasındayken etrafla (borda feneri, vardavela vs) çapariz yaratabilir.

Ultra (Boyut Makine)

Türk mühendisleri tarafından geliştirilmiş, ileri teknoloji ürünü gelişmiş bir demirdir. Baş tarafındaki yarım daire çubuğun olmaması en önemli avantajlarındandır. İç bükey tutunma yüzeyi, aşağıya doğru eğilmiş ve sivriltilmiş ucu ile ağırlaştırılmış geniş tek tırnak dikkat çeken özellikleridir. Tırnakla uygun açı yapan güçlü ama hafifletilmiş (içi boş) sap sayesinde yuvaya kolaylıkla oturma ve sallantılarda güvenle yerinde durması, uygun hidrodinamisi sayesinde dipten çıkarken yuvaya hep simetrik olarak gelmesi, dibe inerken de hep tırnağının üstüne düşmesi kullanım kolaylığı sağlar. Dezavantajı galvanizden seri üretim yapılamadığı, teknolojisi ancak elde imalata, paslanmaz çelikten yapılmaya müsait olduğu için muadillerine göre daha pahalı olmasıdır.


Bu tiplerin haricinde, Barnacle, Bulwagga, XYZ, Oceanie, Northill, Sarca, Brake, HydroBubble gibi ülkemizde nispeten fazla rastlanmayan, birçok farklı tipte ve modelde demirler mevcuttur.

[video:seafoodplus.info?v=09NR07h20Vw]

Çıpa Ne işe Yarar

Tekneyi yerinde tutmak için çıpa deniz yatağının içine gömülür.  Tekneleri dalga ve kayalardan uzak tutarak güvenliğini sağlarlar.  Aynı  zamanda teknecileri balık tutarken, yemek yerken veya gecelerken geçici olarak emniyette olmalarını sağlar.

Çıpa Nasıl Çalışır
Çıpa deniz yatağının yüzeyine girdiği zaman, hem aşağıdaki materyal hem de çıpanın üzerindeki materyalin ağırlığıyla emilme meydana gelir ve bu da direnç yaratır.  Tekne çıpa ipini çektikçe, ek bir direnç yaratarak çıpa daha da derine gömülür.  Kayalık ve koral zeminlerde çıpa gömülemez ama çıkıntılara takılır ve şüheli bir şekilde tutunur.

Çıpa Yerleştirme
Çıpanın iyice yerleştiğinden emin olmak için ipini gererek daha fazla dibe gömülmesini sağlayın.  Bu işlemi ipi bağladıktan sonra teknenizi terse doğru hareket ettirerek yapın.  Tekneniz kıpırdarsa, çıpayı tekrar yerleştirin ve yeniden deneyin.

Birçok tekneci çıpayı attıktan sonra tekneyi terse doğru sürme işlemini gönülsüz yapar.  Çıpanın yerleştiğinden emin olmak için belirli bir süre ipe makul bir gerilme uygulamanız gerekir. Motoru kapattığınızda teknenizin öne doğru hamle yapması lazımdır ki çıpayı yerleştirmek için gerilim uyguladığınızın göstergesi olsun.  Çıpanın tutunduğundan emin olmak için güçlü bir şekilde çekmenin dışında bir yol bilmiyoruz.

Kapsam
Kapsam, salınan çıpa ipinin su derinliğine (fribord dahil) oranı olarak tarif edilir.  Birçok demirleme teknikleriyle ilgili metinlerde de görüleceği, üreticilerin de kabul ettikleri gibi kapsam çıpanın tutma gücü tasarımına uygun olup herzaman daha büyük kapsam daha iyidir.  Teorik olarak kapsam çok iyidir ama kalabalık ankorajda birçok denizci veya den fazlasına para ödemeyi anlamsız bulurlar çünkü genelde bunu asmak için teknelerde fazla yer yoktur.  Sıkı bir şekilde demirlediğinizden emin olduktan sonra kalabalık ankorajın ipini kısaltabilirsiniz.  Bir kere çıpa yerleştikten sonra, kapsam azaltılsa bile çıpayı yerleştirirken olduğu kadar aynı miktarda gerilme olur.  Bu da, kapsamı uzun tutup motoru çalıştırarak çıpa ipini iyice gerip sonradan salınma alanını azaltmak için kapsamı kısaltmak demektir.  Ama tekneniz hareket ederse bu sefer çıpa yeniden kendini yerleştirmek için bu işlemi kısaltılmış bir kapsamda yapmak zorunda kalacaktır.  Bu Rus Ruletiyle Demirleme olarak bilinir.

Çapayı Yeniden Yerleştirme
Rüzgar ve akıntı sürekli olarak tek yönden gelirse çıpayı yerleştirmek oldukça kolaydır, ama yön değiştirirlerse, bazı çıpalar, değişen açılardan çekilme işini diğerlerinden daha iyi tolere ederler.   Eğer tekne yeterince uzaklığa sürüklenirse her tip çıpa zemindeki yerinden oynar.  Teknenizin sürüklenmesiyle ilgili sizi uyaracak dört teknik aşağıdadır:

  1. GPS’nizde çıpa alarmı varsa demirleme yerinden çok uzaklaşınca sizi uyarması için ayarlanma yapın.
  2. Elektronik pusulanız veya otopilotunuz varsa alarmını kurun, teknenizin gideceği yön radikal bir şekilde değişirse sizi uyarsın.
  3. Derinlik uyarıcınız varsa maksimum ve minimuma ayarlayın ki, sahilden açığa veya kıyıya doğru sürüklendiğinizde, su derinliği belirgin bir şekilde değişirse sizi uyarsın.
  4. Gözleyin.  Demirleme sırasında belirgin işaretlere dikkat etmek yön tayin etmek için iyi bir uygulamadır.  Pozisyon değişikliğini bu şekilde farkedebilirsiniz.

İki Çıpayla Demirleme Teknikleri

Baştan ve kıçtan demirleme
Sıkı ankorajlarda, teknenizin sürüklenme eğilimini kısıtlamanız gerekebilir.  Bir çıpayı sahile yakın diğerine ise açığa koyarak, teknenizin yerini ankorajda tam olarak koruyabilirsiniz.  Aynı zamanda bir ipe daha fazla gerilim uygulayarak iki çıpayı birden yerleştirebilirsiniz.

Baştan İki Çıpayla Demirleme
Bob Ogg, Danforth çıpasının mucidi, bir çıpayı rüzgarın veya akıntının içine, ikincisini ise derece uzağa konmasını tavsiye eder.  Ondan sonra da bu iki ipi teknenin başına alın.  Bu sistem teknenin küçük bir alanda salınmasına sağlayarak, rüzgar veya akıntı yönü değiştiğinde tekneyi çıpanın ters yönüne doğru çekerek yeniden yerleştirilmesi gereğini doğurmaz.

Zemin Koşullarını Değerlendirme
Çıpalar çevre zorlamalarına, rüzgar ve dalga gibi, karşı koyabilmek için denizyatağında yeterli direnç geliştirmelidirler.  Bir çıpanın bu direnci geliştirebilme becerisi yeterince denizyatağına gömülmesine bağlıdır.  Birçok çıpa testine katıldık, aldığımız değişik sonuçlara karşın, çıpa tasarımından çok demirlemeye uygun taban seçiminin daha ciddi reddedilemez bir sonuç olduğunu gördük.  Buna göre çıpanız için hangi uygun tasarımı seçeceksiniz?  Zemin koşullarını hesaba katmayı sakın unutmayın

Deniz yatağına bağlı olarak karşılaşabileceğiniz muhtemel seçeneklerin analizleri:

Kum:  İnce kum, çıpaların gömülmesi için nisbeten kolay olup oldukça güçlü tutunur ve tekrarlanabilir sonuç sağlarlar.  Birçok çıpa sert kumda en kuvvetli şekilde gerilir.  West Marine ve Fortress çıpaları kumda en iyileridir.

Çamur:  Çamurun daha düşük tutma gücü olduğundan çıpanın daha geniş gövde ve kol açısı (shank-fluke) ve daha büyük kol alanı (fluke area) olarak tasarlanması gerekiyor.  Bu durum hem çıpanın çamurun daha çok tutma gücü olduğu yere doğru yani daha derine gömülmesini sağlar hem de çekme yönünde daha fazla alan yaratır.   Çamur genelde başka bir materyalin üzerindeki ince bir katmandır, çıpalar bu katmanı aşıp alttaki materyale gömülürse çok daha iyi tutunurlar.  Fortress çıpalarının çamur için çok üstün tutunma güçleri vardır, çünkü geniş kol açılarına (fluke angle) dönüştürülebilirler.

Taş ve mercan:  Tutunma gücü, çıpanın tipinden çok nerede attığınıza bağlıdır.  Saban şekilli veya kanca tipli çıpalar yüksek yapısal güçlerinden dolayı yüksek dereceli yüklenmelere karşı dayanıklı olduklarından bu tip zemin için en iyisidir.  Bunlar Bruce, CQR ve Delta’dır.

Milli, killi ve otlu zeminler:  Her tür çıpa tasarımı için zor zemindir.  Gömme ve tutunma gücü için çıpanın şeklinden çok ağırlığı önemli faktördür.  CQR ve Delta çıpalarının, bitkili ortama gömülebilme kabiliyetlerinden ötürü, uygun olduğu düşünülür.  Ama bu ortam, sağlam bir zemine nazaran, çıkıntı ve köklere çıpanın girmesiyle yanlış yerleştirmeyi de oldukça mümkün kılar.

Çıpa bağlama takımını seçmek

Her tekne için aynı takım (rode) iş görmeyebilir.  Her teknenin özelliklerine göre kombine edilmiş takım seçilmelidir.  İdeal olarak şu nitelikler olmalıdır:

  • Güç, ki kuvvetli gerilime dayanabilsin.
  • Esneklik, ki rüzgar ve dalgaların sebep olduğu sarsıntıları emebilsin.
  • Ağırlık, ki çıpadaki çekilim yukarıya doğru değil, yatay olsun.
  • Aşınmaya dayanıklı, ki kaya ve mercan aşındırmasına karşı koyabilsin.
  • Irgat ile uyumlu, ki çıpayı kaldırmak için kullanılabilsin.
  • Hafifsiklet bir yapı, ki tekneniz çizilmesin.
  • Paslanmaz olsun ki sık sık değiştirmeye gerek kalmasın.
  • Uygun fiyat olsun ki, denizciliğe devam edebilin.

Maalesef tüm bunları kapsayan bir ürün yok (özellikle de aynı zamanda hem hafif hem ağır olan).  Bu yüzden bir veya daha fazla materyali birlikte kullanırız veya en uygun olanını seçeriz.

Çıpa Bağlama Takımı Tipleri

Hepsi-Naylon olanlar:  Küçük tekneler genelde hem bucurgat veya ırgatları olmadığından,  ve zincire göre istifleme kolaylığından hem de daha hafif ve ucuz olduklarından dolayı üç sıra naylon bağlama takımlarını tercih ederler.  Hepsi-naylon çıpa takımları oldukça kuvvetli olmalarına karşın sürtmelere zincir kadar dayanıklı olmadıklarından kötü havalar için uzun süreli kullanım sakıncalıdır.  Lunch hook veya yedek çıpa olarak hepsi-naylon oldukça işlevseldir.
Kombinasyonlu demirleme takımı:  Hepsi-naylon veya hepsi-zincir takım arasında verilecek ödün (6’’) ölçülerinde çıpaya bağlı kısa bir zincir ve zincire bağlı uzun üç sıra naylon kullanmaktır.  Bu kombinasyon iyi bir çıpa takımı için gerekli herşeyi kapsıyor.  Ancak, tüm uzunlığu boyunca aşınmaya direnişli değildir ve zincirin ağırlığı çıpayı yatay tutabilecek düzeyde değildir.  15’ knot’lık rüzgar bile kısa uzunluklarda zinciri zeminden kaldırabilir.  Zincirin öncelikli işlevi yumuşak naylon ipin engebeli zeminde berelenmesine mani olmaktır.  Uzun kapsam () yatay kalması için gerekli olan ağırlığın eksikliğini kompanse etmek için kullanılmalıdır.  Naylon elastikiyeti için tercih edilir.  Esnekliği, hem çıpaya hem de teknenize olan aşırın yüklerin etkisini azaltır.
Demirleme İpuçları

  • Tersi için iddialar olmasına karşın her koşula uygun çıpa tasarımı yoktur.  Tekneciler seyahat ettikleri bölgenin özel bir durumu varsa onun koşullarına göre çıpa(lar) taşımalıdır.
  • Çok küçük tekneler hariç, biz aşağıdaki sebeplerden ötürü her teknenin iki çıpası olması gerektiğini düşünüyoruz:
  • Şayet çıpanızın biri kaybolursa bir ikincisi olur
  • Değişik çıpalar değişik koşullar için gereklidir
  • Sıkı ankorajlarda iki çıpa baştan ve kıçtan bağlanmanızı sağlar
  •  Sık sık tüm çıpa takımınızı berelenmeler, gevşek kelepçeler ve kıvrılmış çengeller (flukes) için gözden geçirin.  Sistem ancak en zayıf parçası kadar güvenlidir.
  •   Bir çıpayı kenarda tutun ki gerektiğinde hemen kullanılabilsin.  İyi bir yerleştirme yapamazsanız en güçlü çıpa bile işe yaramaz.  Çabucak yapılan bir yerleştirme çıpa küçük bile olsa sizi karaya oturmaktan kurtarabilir.

Halat-Zincir Örme Demirleme Takımları:  Naylon ve galvanize zincirli normal kombinasyonlu takımın bir mahzuru kilit (kelepçe) ile galvanize radansa arasındaki kesişme noktasıdır.  Dayanıklı olmasına karşın bu birleşim havalelidir ve sisteme bir de kilit ilave ederek iğnesinin bozulma veya kaybolma ihtimalini de getirir.  Bundan dolayı, birçok denizci naylon iplerini zincirlerinin son halkasına bağlarlar ki bu teknik gerçekte ırgatlar için geliştirilmiştir (bakınız West Advisor ırgatlar hakkında daha fazla bilgi için).  Bu kolay istiflenen gayet düzgün bir takım sağlayarak yeni bir ipe nazaran %90 güçlü olan zincir borusunun içinden kilit/radansaya göre daha kolay geçer.

Hepsi Zincir Bağlama Takımları:  Irgatlı biraz büyükçe tekneler genelde hepsi zincir takımlar kullanırlar.  Bu uzun kapsama gereksinimi azaltır (sığ sular hariç) çünkü zincir ağır olduğundan, daha fazla kapsama gerektiren ciddi hava şartları oluşana kadar zeminde yatar.  Zincirin çok az elastikiyeti olduğundan, yüksek rüzgarlarda gerginliğini azaltmak için naylon ip kullanılarak ihtimam gösterilir.  Hepsi zincir takımların mahzuru ağırlığı, maliyeti, ve ırgata gerek olmasıdır.  Irgat ve hepsi-zincir takım lb. kadar bir ağırlığı pruvaya yüklemiş olur ve bu da teknenizin performansını düşürür.  Modern ve hafif cruise tekne sahipleri, bu hız düşürücü ve denge zorlayıcı fazladan ağırlığı büyük bir olasılıkla istemezler.

Mantıklı ödünle seçim:  Etkin demirleme için gereken belli bir uzunlukta zincire olan ihtiyacı ve teknelerin iyi performansının önemini göz önünde bulundurarak, size şunu öneriyoruz:

  • ’lik 3 sıra naylon iple örülmüş 60’’lük yüksek testli zinciri kullanın.

Bu kombinasyon, zemin berelerine ve sığ sularda demirlemeye dayanıklıdır, naylon ipiniz bile bozulmayabilir.  Oldukça hafif olup (65 lb.) çok güçlüdür. 

Çıpa Bağlama Takımlarının Ölçüleri ve Boyutları


Mağazalarımızda müşterilerimiz için seçim yaparken, genelde aşağıdaki kuralları uygularız.

  • Çıpa ipi her 9’ lik tekne boyu için 1/8” lik çapta olmalıdır.
  • Dayanıklı bobin (proof coil) ve BBB zincir ipin yarı çapı kadar olmalıdır (1/2” naylon ipin ¼” lik galvanize zincire uymalıdır)
  • Kilitlerin (kelepçelerin) zincirden bir boy büyük olmasına dikkat edin. (1/4” zincire 5/16” lik kilit kullanılır).

Genel bir kılavuz olarak, 30 knot’a kadar esen rüzgarlara aşağıdaki 3 sıralı yüksek kaliteli demirleme iplerini ve zincir çaplarını tavsiye ediyoruz. Aşağıdaki çizelge çalışma yük oranını varsayar.


 LOA Tekne

3 sıra örgülü naylon

Zincir

to 25'

3/8"

3/16" PC

27'–31'

7/16"

1/4" PC

32'–36'

1/2"

1/4" PC

35'–40'

9/16"

5/16" PC/BBB or 1/4" HT

Sitemizdeki çıpa ve hazır çıpa setlerini incelemek isterseniz lütfen tıklayınız: seafoodplus.info

DEMİRLEME (Funda Demir)

Sevgili Kaptanlarımız,

Önemli bulduğumuz bir konudan  bahsetmek istiyoruz. DEMİRLEME

Bağlı olduğunuz limandan uzakta seyirdesiniz ve tonoz sistemi bulunmayan bir liman veya koya demirleyeceksiniz. Güvenle geceyi geçirmek ve rahat bir uyku çekmek için doğru demirleme yapmalısınız, koşullar uygunsa kıçtan çıma alınması en doğru harekettir. Güvenli demirleme yapabilmek için birçok koşul göz önünde bulundurulmalıdır.

Demirlemede sizlere yol gösterecek özet bilgileri aşağıda vermeye çalıştık.

Öncelikle, mümkünse dalgalara ve rüzgara kapalı bir bölgede demirleme yapılmalıdır.

  1. Demirlemek için güvenli derinlik bulunmalıdır. (Seyir haritalarından ve bölge ile ilgili bilgi veren yayınlardan faydalanabilirisiniz)
  2. Denizin dibinin durumu (taşlık, kumluk, erişte vs.) ve çıpanın tipi hakkında bilgi sahibi olunmalıdır.
  3. Alarga durulacaksa, yatın salınım çapı dikkate alınmalıdır.
  4. Çapa attığınızda çapanın dibe tutunması sağlamalı ve uygun kaloma ile ( attığınız zincir veya halatın uzunluğu) sabitlenmelidir.

GÜVENLİ BÖLGE

Daha önce bulunmadığınız bir bölgedesiniz ve demirlemek için uygun yer arıyorsunuz. Rüzgar esmiyorsa sizi sürükleyecek bir kuvvet olmayacağı için uygun yer bulmanız oldukça kolay olacaktır. Ama rüzgarlı havalarda en azından rüzgarın ürettiği dalgayı kesen bir yer şeklinin rüzgar altına demirleme yapmalıdır. Dalgalı bir yerde demirlemek hem sizi rahatsız edecek hem de uygun kaloma bırakılmaması durumunda çapa tarama yapacaktır.

DERİNLİK

Bildiğimiz gibi yelkenli yatlarımızın altında salma bulunmaktadır. Eğer salma hareketli değil ve yatın içine doğru kapatılamıyorsa, salma uzunluğunu ve yatın su çekimini dikkate alarak demirleme yeri seçmelidir. Örneğin yatın su çekimi ortalama 2 metreyse, en az 3 metre derinlikte bir yere demir atılmalıdır.(gel-git etkisi göz önüne alınmalıdır) Yaklaşık 10 metre boyunda yelkenli yatlarda ortalama 60 metre zincir bulunmaktadır.

 Güvenli demirlemek için;

 

  • Zincir + çapa kullanıldığında derinliğin en az dört katı kadar kaloma bırakılmalıdır.
  • 5 metre zincir + halat + çapa kullanıldığında derinliğin en az 6 katı kadar kaloma bırakılmalıdır.
  • Halat +  çapa kullanıldığında ise derinliğin en az 10 katı kaloma bırakılmalıdır.

 

Unutulmaması gereken teknemizi çapa değil, bıraktığımız zincir tutmaktadır. Bıraktığımız zincir denizin dibine uzanarak, rüzgar bastığında kalkar ve bir yay gibi etki yaparak çapaya esas kuvvetin gitmesini engeller. O yüzden derinliğin veya daha fazla katı kadar zincir bırakmak yanlış değil aksine oldukça güvenlidir.  Bazı koylar dışarıdan bakıldığında demirlemek için çok uygun görünse de pek uygun olmayabilir. Derinliği yaklaşık 30 metre olan ve kıyıya çok yakın yerlerde sığ olan koylarda çapayı o derinliğe atmak işe yaramayacaktır. Ortalama 60 metre zinciri olan bir yelkenli yat, teorik olarak derinliğin 4 katı kadar kaloma bırakacağı varsayılırsa en fazla 15 metreye derinlikte güvenli demir atabilir. Çapanın dibe iyi gömülmesi, rüzgar etkisi  gibi şartlar etki ettiği için bu kaloma oranları teoriktir gerektiğinde daha fazla kaloma bırakılabilir.

 

DİP YAPISI VE ÇAPA SEÇİMİ

Demirleyeceğimiz bölgeyi tanımıyorsak denizin dip yapısını da bilemeyiz. Dibin kum, çakıl, mermer, erişte vs. olması durumlarına göre uygun çıpa kullanılmalıdır. Seyir bölgeleri az çok belli olan yatlar o bölgedeki zemin yapısına göre çapa seçimi yaparlar.  Admiralti tipi çıpa tırnakları sayesinde dipteki yosunlara iyi tutunur veya kaya aralarına girerek iyi tutunma sağlar ama büyük olması ve taşınma zorluğu olduğu için kullanımı zordur. Danforth tipi çıpa kum ve çıpada hareketli tırnakları ve geniş yüzeyi sayesinde çok iyi bir tutunma sağlar. Pulluk demiri yosunda çok iyi tutunma sağlar, kum ve balçık zeminde ise oldukça kullanışlı olmasına rağmen danforth kadar iyi tutunma sağlayamaz. Günümüzde bir çok çeşit çapa üretilmiş olup, üretici firmalardan daha geniş bilgi alabilirsiniz.

                   

Danfort ÇapaAdmiralti Çapa

      

      Bruce çapa                                            Force çapa

 

SALINIM ÇAPI

 

Çapa atıldığında ve alarga durumda kalındığında yatımız rüzgar değişimlerinden etkilenir. Yat durumunu daima rüzgarı karşıdan alınacak pozisyona getirir. Dolayısıyla küçük rüzgar değişimlerinde yat, sancağa veya iskele doğru bir dairesel hareketle kaymalar yapacaktır. Buna salınım çapı denmektedir. Demirlediğimiz yerde yakınımızda başka teknelerin olması durumu dikkate alındığında salınım çapı doğru hesaplanmalı ve ona göre uygun yer bulunmalıdır.  Derinliğin ve bırakılan kalomanın bilinmesi durumunda,  yatın en fazla salınım çapı dik üçgen bağlantısından bulanabilir.

 

Örnek: Derinlik 6 metre, kaloma 24 metre ise teknenin sancağa doğru 23 metre, iskeleye doğru gene 23 metre kayacağı teorik olarak hesaplanır. Fakat bu durum en fazla salınım durumu yani zeminde zincirin hiç yatmaması ve çapanın üzerinde aşırı yük binmesi durumudur. Genelde böyle olmayacağı için ve en az 15 metrenin zeminde yattığı düşünülürse ortalama salınım çapı 13 metre olacaktır.

Çift çapa demirlemede iki zincir arasındaki açının 40 DERECE olması tavsiye edilir.

 

ÇAPAYI TUTTURMAK

 

Demirlemede en önemli durumlardan biri atılan çapanın dipteki zemine saplanması durumdur. Eğer çapa zemine saplanamazsa, zemin üzerinde emanet duracak ve en ufak bir yük gelmesi durumunda çapa taramaya başlayacaktır. O yüzden zemine uygun çapa seçimi ve yeterli kaloma bırakılması dışında zemine çapayı saplayabilmek için doğru demirleme gereklidir. Çapa atılırken aşağıda belirtilen koşullara dikkat edilmelidir.

 

  1. Öncelikle rüzgara karşı demir atılmalıdır. Rüzgara üstüne karşı pozisyon alındıktan sonra yatın üzerindeki ileri yol sıfırlanmalı, yat durdurulmalı ve hafif tornistan ile yol almalıdır. Durgun haldeki bir yattan bırakılan zincir zeminde birikeceğinden sağlıklı bir tutunma gerçekleşmeyecektir.
  2. Çapa, suya ırgat koluyla yavaşça değil, hızlı bir şekilde elle bırakılmalıdır. Yavaş bırakılan çapa zeminde hem canlı hayatına oldukça fazla zarar verir hem de çapanın zeminde tutunması çok geç olacağı için yat olağandan fazla sürüklenmek zorunda kalır.
  3. Çapa sadece zincir ile bağlıysa derinliğin en az dört katı kadar zincir bırakılmalıdır ve yat tornistan yol verilerek çapanın dibe oturtulması sağlanmalıdır. Öncelikle ağır yol, zincir gerilmeye başladığında , , rüzgarlı havalarda devir tornistan yol verilmelidir. Çapanın dibe oturduğunu sancak ve iskeleden kerteriz alarak anlayabiliriz. Ayrıca tarama durumunu zincire bakarak da rahatça anlayabiliriz. Eğer zincir gergin duramıyor ve zıplamalar yaparak sallanıyorsa, çapa zeminde tarıyor demektir. Bu durumda daha fazla kaloma verilmesi halinde çapa zemine tutunacaktır.

 

Saygı ve sevgilerimizle.

 

Alamut Yelkencilik

 

Yararlanılan kaynaklar: Boğaziçi Üni. Yelken Klübü eğitim notları, Temel Denizcilik Kitabı(Ivar Dedekam)  ve üretici firma katalogları 

&#; &#; &#; SEYİR FENERLERİ, ŞEKİLLER VE SESLİ UYARI İŞARETLERİ &#; &#; &#; Deniz araçlarının gece ve kısıtlı görüş şartlarında tanınması için kullandıkları çeşitli ışık, şekil ve sesli işaretler bulunmaktadır. &#; &#; &#; Tekneler boylarına, tiplerine, yaptıkları işe, taşıdıkları yüklere ve seyir şekillerine göre değişen bu işaretleri gece ve kısıtlı görüş şartlarında ışık ve sesle uyarı işareti şeklinde verirken bu uyarı işlemini gündüzleri güverteye astıkları geometrik şekillerle yaparlar. &#; &#; &#;&#; SEYİR FENERLERİ &#; &#; &#; Renkleri, Sayıları, konumları ve görünme açıları ile farklılık gösteren seyir fenerleri, Güneşin batışı ile birlikte faaliyete geçirilecektir. Ancak görüşün kısıtlı olduğu seyirlerde de aşırı derecede önem taşımaktadır. Çalışır durumda oldukları düzenli şekilde kontrol edilmelidir. &#; &#; &#; Fenerlerin görünüş açıları &#; &#; &#; Borda fenerleri &#; &#; &#; Sancak ve iskele bordalarda konumlandırılmış olan borda fenerleri adını aldığı bordaya göre pruvadan başlayan bir açı i

Devamı

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir