sağ kol tansiyon yüksekliği / TANSİYON HANGİ KOLDAN ÖLÇÜLÜR?

Sağ Kol Tansiyon Yüksekliği

sağ kol tansiyon yüksekliği

‘Tansiyonu her iki koldan ölçmek hayat kurtarır’

Sağ ve sol kol arasındaki tansiyon farkının, damarlardaki hayati sorunlara işaret ettiği kanıtlandı. İngiliz araştırmacılar, 10 mm/Hg'lik farkın ek riskin göstergesi olduğunu tespit etti. Uzmanlar her iki koldan da tansiyon ölçmenin hayat kurtaracağını vurguluyor.

seafoodplus.info

Yayınlanma:

‘Tansiyonu her iki koldan ölçmek hayat kurtarır’

Uluslararası otoriteler, tansiyon ölçümünün her iki koldan yapılmasını tavsiye ediyor, ancak bu tavsiyenin büyük ölçüde göz ardı edildiği biliniyor. İngiltere’de yapılan bir araştırma, iki koldan da yapılan tansiyon ölçümüyle önemli risklere dair ipuçları bulunabileceğini ortaya koydu. Uzmanlar, her iki kol arasındaki tansiyondaki yani kan basıncındaki farklılığın kalp krizi, felç ve ölüm riskiyle bağlantılı olabileceğine dair “sağlam” kanıtlar buldu.

İngiltere’deki Exeter Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Chris Clark, “Son araştırmamız her iki koldan tansiyon ölçmenin hayat kurtarabileceğini gösteriyor. Kollar arasındaki tansiyon farkının, damarların sağlığındaki temel farklılıkları gösterdiğine inanıyoruz” dedi.

Clark, “Kollar arasındaki kan basıncı farkı ne kadar yüksek olursa, kardiyovasküler risk o kadar yüksek olur, bu nedenle hangi hastaların önemli ölçüde artmış risk altında olabileceğini belirlemek için her iki kolu da ölçmek gerçekten çok önemlidir. Kan basıncı kontrolüne ihtiyaç duyan hastalar artık en az bir kez her iki kolda da kontrol edilmesini gereklidir” diye konuştu.

Yüksek tansiyonun kalp krizi gibi kardiyovasküler hastalıkların ana risk faktörlerinin başında geldiğini vurgulayan Dr. Clark, “Rutin olarak kullanılan bir tansiyon aleti ile bir kolu sonra da diğerini kontrol etmek aslında oldukça kolaydır ve herhangi bir ek veya pahalı ekipmana ihtiyaç duymadan gerçekleştirilebilir. Ama biz bunu ne kadar önersek de biliyoruz ki insanlar bunu önemsemiyor ve sadece tek kol kullanmaya devam ediyor” şeklinde konuştu. 

TÜRKİYE’DE HER 3 YETİŞKİNDEN BİRİ TANSİYON HASTASI VE YARISI FARKINDA BİLE DEĞİL

İngiliz Ulusal Sağlık Servisi (NHS) verilerinegöre, İngiltere’deki yetişkinlerin yaklaşık üçte biri yüksek tansiyona sahip, ancak çoğu farkında değil. İngiliz Kalp Vakfı, bu tahminin dörtte birin biraz üzerinde olduğunu ortaya koydu.

Türkiye'de de durum farklı değil. Türk Kardiyoloji Derneği, her 3 erişkinden 1'inin hipertansiyon hastası olduğunu ve yaklaşık yüzde 45’inin bunun farkında bile olmadığını vurguluyor.

54 BİN KİŞİ İNCELENDİ

Exeter Üniversitesi liderliğindeki bilim insanları, iki taraflı tansiyon ölçümüyle ilgili çalışmaları araştırdı ve INTERPRESS-IPD İşbirliği adı verilen tek bir uluslararası veri seti oluşturdu. Avrupa, Amerika, Afrika ve Asya’yı kapsayan veriler 24 çalışmadan birleştirildi ve toplam 53 bin kişi incelendi.

Araştırma sonuçlarına göre, iki koldaki sistolik kan basıncı ölçümleri arasındaki önemli bir fark, kan akışını etkileyebilecek arterlerin daralmasının veya sertleşmesinin göstergesi olabilir. Rapora göre, arterler arasındaki bu fark, kalp krizi, felç veya erken ölüm için bir risk belirteci olarak kabul ediliyor ve tedavi için araştırılması gerekiyor. Araştırmacılar, 10 mm/Hg’lik daha düşük bir eşiğin açıkça ek riskin göstergesi olduğunu tespit etti.

AfrikaAmerikaAsyaAvrupaBilimİngiltereKalp kriziÖlümSağlıkTürkiye

fazla oku

Birleşik Krallık’tan bir araştırma ekibi, tansiyon ölçümünü iki koldan yapma sonucunda ortaya çıkacak farkın kalp krizi, inme ve ölüm riskiyle bağlantılı olduğu konusunda güçlü deliller elde etti.

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Mevcut bütün araştırmaların bir meta analizini gerçekleştiren ekip, daha sonra Avrupa, Asya, Afrika ve ABD’deki yaklaşık 54 bin kişiden her iki kol ölçümlerinin mevcut olduğu bir veritabanı oluşturuldu. Araştırmacılar, kollar arası tansiyon farkıyla ilgili verileri analiz ederken aynı özelliklere sahip gruplarda 10 yıl içinde meydana gelen ölüm, kalp krizi ve inme sayısını takip etti.

Tansiyon her kalp atışında bir döngüde yükselip düşüyor. Milimetre cıva (mmHg) birimiyle ölçülürken büyük tansiyon (sistolik) ve küçük tansiyon (diyastolik) olarak ikiye ayrılıyor. Eğer bir kişinin büyük tansiyonu yüksekse bu hipertansiyona işaret ediyor. Bı rahatsızlık yetişkin nüfusun üçte birini etkiliyor ve dünya genelinde önlenebilir kalp krizi, inme ve ölümlerin başlıca nedeni konumunda bulunuyor.

İki koldaki ölçümlerde büyük tansiyon arasında önemli bir fark çıkması, damarlarda daralmanın veya sertleşmenin göstergesi olabilir. Kan akışını etkileyen damardaki bu değişiklikler, ilerideki kalp krizi, inme veya erken ölüm için bir risk göstergesi olarak kabul ediliyor.

ScienceDaily'nin aktardığına göre, araştırma bulguları, kollar arasındaki her mmHg farkının, 10 içinde meydana gelebilecek göğüs ağrısı, kalp krizi veya inme riskini yüzde bir oranında artırdığını gösterdi.

Tansiyon aletiyle iki kolun kontrol edilmesinin oldukça basit olduğunu ve ek bir maliyet gerektirmediğini belirten araştırmanın başyazarı Exeter Üniversitesi’nden Dr. Chris Clark, sözlerine şöyle devam etti:

Uluslararası kılavuzlar şu anda bunun yapılmasını tavsiye ederken genellikle zaman sınırı sebebiyle en iyi ihtimalle yaklaşık yarısında bu gerçekleşiyor. Araştırmamız, her iki kolu da ölçmek için gereken fazladan zamanın nihayetinde hayat kurtarabileceğini gösteriyor.

Dr. Clark, kollar arasındaki farkın inme ya da kalp krizine neden olduğunu söylemediklerini belirtti ve bunun damarların sağlığındaki temel farklılıkları temsil ettiğinin altını çizdi.

Şu anda uluslararası birçok kılavuz, iki koldaki tansiyon farkının 15 mmHg olması durumunda kalp damar riskine işaret ediyor. Ancak bu yeni araştırma, 10 mmHg’lik daha düşük bir farkın risk olarak kabul edilmesi gerektiğini ortaya koydu.

Bu fark, çok daha fazla insanın kalp damar tedavisi görmesi gerektiği anlamına geliyor. Araştırma bulgularının kılavuzlara ve klinik uygulamalara dahil edilmesi gerektiğini belirten araştırmanın yazarlarından Profesör Victor Aboyans, bu sayede birçok insanın kalp krizi, inme ve ölüm riskini azaltabileceğini düşündüğünü ifade etti. Dr. Clark da tansiyonunu kontrol etmek isteyen hastalara her iki kolunu ölçtürmesini tavsiye etti.

Independent Türkçe, ScienceDaily, Daily Mail

Derleyen: Uğurcan Yıldız

HİPERTASİYONLA İLGİLİ BİLMEMİZ GEREKENLER

·         Hipertansiyon nedir?

o   Kan basıncının normalin üstünde olmasına biz hipertansiyon diyoruz. Kalbin kasılması yani sistolü esnasında ortaya çıkan kan basıncı–ki buna halk arasında büyük tansiyon deniyor- mmHg’ı , kalp boşluklarının dolduğu kalbin gevşemesi yani diastolü esnasında da 85mmHg’ı geçmez. Yani alışıldık ifade ile 14’e 8,5 (cmHg) üst sınır olduğu söylenebilir. Bu sınırların üstüne çıktığı durumları biz sistolik veya diyastolik veyahut da sistolodiastolik  hipertansiyon olarak ifade ediyoruz.  Normal kan basıncı bu sınırları geçmemek üzere daha alçak düzeylerden,  bu sınırlara doğru  yaşın ilerlemesiyle yükselme eğilimindedir. Ama bu sınırların aşıldığı kan basıncı düzeyleri yaş kaç olursa olsun hipertansiyon olarak kabul edilmelidir.

·         Ne kadar sıklıkla görülür?

o   Erişkin yaş grubunda hem Kardiyoloji Derneği’nin  yaptığı ‘’ Tek Harf Çalışması’’ hem de Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneğinin yaptığı ‘’Prevalans Çalışması’’ göstermiştir ki hipertansiyon sıklığı Türkiye’de epidemiyolojik olarak %35’dir. Yani her üç kişiden biri hipertansiftir.  Bu çalışmalarda yaşla bu sıklığın arttığını biliyoruz, örneğin yaş arasında % 70 civarındadır.

·         Tansiyon ne zaman ve nasıl ölçülmeli?

o   Kan basıncı gün içerisinde normal kişilerde de normal sınırlar içinde değişkenlik gösterir.  Kan basıncının en düşük olduğu düzey uyku halinde sabaha karşı uyanmadan önceki saatlerdir. Uyandıktan sonra da giderek yükselerek akşam üstü  en üst düzeye çıkar ve istirahat saatlerinde tekrar düşmeye başlar.  Yine normal kişilerde  sinirlilik ve heyecan  hallerinde veya bir efor sarf ettiğimiz zamanlarda kan basıncı yükselebilir. Kan basıncındaki bu normal koşullardaki değişkenlik hipertansiyon hastalarında da görülür. Onun için kan basıncı bir efor sarf edilmişse  bir süre dinlendikten sonra tercihan hem sağ kol hem sol koldan, daha çok akşamüstü ikindi saatlerinde ölçülmeli ve eğer birkaç ölçüm yapılmışsa en yüksekleri dikkate alınmalıdır. Beyaz gömlek hipertansiyonu dediğimiz doktora gittiğimiz zaman ki hipertansiyon dahi dikkate alınmalı ve gerekiyorsa da tedavi edilmelidir. Tansiyon yüksekliği önce başlangıç dönemlerinde böyle labil hipertansiyon olarak başlar, sonra yerleşir.

·         Tansiyonumuzun yüksek olup olmadığını anlayabilir  miyiz?

o   Hipertansif kişilerde enellikle baş dönmesi ve baş ağrısı gibi semptomlar görülürse de hiç belirti de  olmayabilir. Yukarıda sözünü ettiğimiz Prevalans Çalışması tansiyonu yüksek olan kişilerin yarısının tansiyon yüksekliğinin farkında olmadığını göstermiştir. (sessiz katil).Onun için yakınma olmadan tansiyon mutlaka her yaş da ölçtürülmelidir.

·         Hipertansiyonun böbrekle ilgisi var mı?

o   Böbrekler kan basıncını sabit tutmak üzere hem tuz atılımını kontrol eder hem de damarların daralmasına neden olan hormonları uyaran renin denen bir madde salgılarlar. Onun için de hipertansiyon için de böbreklerin fonksiyonel bir hastalığıdır denebilir. Ayrıca böbrek hastalarının çoğunda da hipertansiyon söz konusudur.

·         Sekonder hipertansiyon ne demektir?

o   En çok rastlanan hipertansiyon türü (%90) bir nedene bağlı olmayan hipertansiyon anlamına gelen primer veya esansiyel hipertansiyondur. Bunun dışında böbrek hastalığı, böbrek atardamar darlığı veya iç salgı bezlerinin bazı hastalıklarında  hipertansiyon görülür ki biz bunlara sekonder hipertansiyon diyoruz. Doğal olarak da bunların tedavisi bir tansiyon ilacıyla değil de bu hastalıkların tedavisiyle mümkün olur.

·         Hipertansiyonun olumsuz sonuçları nelerdir?

o   Hipertansiyon başta kalp-damar hastalığı olmak üzere  beyin damarı hastalıkları (felç, beyin kanaması), göz hastalıkları ve böbrek hastalıklarına yol açar. İlk iki grup yaşamı tehdit eden hastalıklar olduğu için de  en öldürücü hastalıkların başındadır.

·         Hipertansiyonu olan hasta hangi uzmanlık dalına baş vurmalı?

o   Hipertansiyon hastaları en yakın aile hekimi veya sağlık ocağı hekimine başvurmalıdır. Sekonder hipertansiyon veya hedef organ tutuluşu bakımından  bir bulgu veya kuşku  varsa ilgili uzmanlık dallarına yönlendirilmelidir. Örneğin: böbrek atardamar darlığı veya nefrit nedenli olabilecek dirençli hipertansiyon hastaları nefroloji uzmanına  veya tansiyonla birlikte kalp rahatsızlığı var ise bir kardiyoloğa veya bulunduğunuz yerde bu iki uzmanlık dalına ait hekim yoksa iç hastalıkları uzmanına başvurmalı.

·         Hipertansiyon hastasında yapılması gereken tetkikler olabilir mi?

o   Hipertansiyon hastaları başvurdukları hekimlerce yaşları kaç olursa olsun mutlaka sekonder hipertansiyon ayırıcı tanısı (idrar tetkiki ve böbrek fonksiyonları) , risk faktörleri (şeker hastalığı, kolesterol gibi) ve hedef organ tutuluşu (EKG, göz dibi gibi) bakımlarından tetkik yapılarak inceleneceklerdir.

·         Hipertansiyon önlenebilir mi?

o   Hipertansiyon bir kalıtsal hastalıksa da kalıtsallık özellikle tuz duyarlılığı bakımındandır. Eğer çocuk yaşlardan itibaren az tuzlu yeme alışkanlığı ve kilo almama alışkanlığında olur spor yaparsak hipertansiyonu önlemek  veya hiç değilse daha ileri yaşlara geciktirmek olanağı vardır.

·         Her hipertansiyon hastası tedavi edilmeli mi?

o   Birinci evre yani KB: arasında, risk grubunda ve/veya hedef organ tutuluşu bulgusu olmayan hastalarda ilaç dışı önlemler denenir 6 ay içerisinde sonuç alınamazsa ilaç tedavisi düşünülmelidir.

·         Tedavi için ilaç dışı önlemler var mıdır?

o   Hipertansiyon tedavisinde en önemli önlem tuzsuz diyettir. Günlük 6 gm  yani bir çay kaşığı tuz önerilmektedir. Ayrıca potasyumdan zengin sebze meyve ile beslenme, kilo verme, sigarayı bırakma ve eksersiz yapma kan basıncı kontrolü sağlayan en önemli ilaç dışı önlemlerdir.

·         İlaç tedavisi ile ilgili bilinmesi gerekenler nelerdir?

o   Hipertansiyon tedavisinde değişik gruplarda bir çok ilaç mevcuttur. Bütün bu tansiyon ilaçları gayet etkilidir sadece yan etki ve kullanılmaması gereken durumlar bakımından farklar arz eder. Bu ilaçlar hastanın yaşına, hastalığın şiddetine, kişinin birlikte bulunan hastalıklarına ve yaşam tarzına göre seçilecektir. Tercihan tek bir ilaç ama gerekirse iki veya üç ilacın birlikte kullanımı söz konusudur.  En önemli nokta hasta bu ilaçları alırken ilaç dışı önlemlere özellikle tuzsuz diyete riayet etmelidir ki ilaçlar etkili olabilsin. İlaç yan etkisinden korkmamalı ki zorunlu durumda kendi kendine ilacı bırakmayıp doktoru ile görüşmelidir. Bu ilaçların tansiyon düşse de ömür boyu alınması gerektiğini de unutmamalı. İlacın etkisizleşmesi (tolerans) veya uzun vadeli kullanımda bir zarar beklenmez.

·         Hipertansiyon hastalarında kan basıncı acil olarak hemen düzeltilmeli midir?

o   Kalp yetersizliği, beyin damar tıkanıklığı veya kanaması, aort iç duvar yırtılması ve gebelik dışında tansiyonun acilen düşürülmesi gerekmez. Hatta yaşlı kişilerde ani düşürme zararlı tehlikeli bile olabilir.

·         Hipertansiyon bazı ilaçlarla ortaya çıkabilir mi?

o   Hipertansiyon  başta doğum kontrol hapları ve jinekolojik amaçlı kadınlık hormonları olmak üzere, romatizmal hastalıklar ve diğer bazı sistemik hastalıklarda kullanılan kortizon gibi  steroid hormon preperatları ,  nonsteroid ağrı kesici romatizma ilaçları tansiyonu yükseltir veya kullanılan tansiyon ilacının  etkinliğini azaltabilir.

·         Hipertansiyon nedir?

o   Kan basıncının normalin üstünde olmasına biz hipertansiyon diyoruz. Kalbin kasılması yani sistolü esnasında ortaya çıkan kan basıncı–ki buna halk arasında büyük tansiyon deniyor- mmHg’ı , kalp boşluklarının dolduğu kalbin gevşemesi yani diastolü esnasında da 85mmHg’ı geçmez. Yani alışıldık ifade ile 14’e 8,5 (cmHg) üst sınır olduğu söylenebilir. Bu sınırların üstüne çıktığı durumları biz sistolik veya diyastolik veyahut da sistolodiastolik  hipertansiyon olarak ifade ediyoruz.  Normal kan basıncı bu sınırları geçmemek üzere daha alçak düzeylerden,  bu sınırlara doğru  yaşın ilerlemesiyle yükselme eğilimindedir. Ama bu sınırların aşıldığı kan basıncı düzeyleri yaş kaç olursa olsun hipertansiyon olarak kabul edilmelidir.

·         Ne kadar sıklıkla görülür?

o   Erişkin yaş grubunda hem Kardiyoloji Derneği’nin  yaptığı ‘’ Tek Harf Çalışması’’ hem de Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneğinin yaptığı ‘’Prevalans Çalışması’’ göstermiştir ki hipertansiyon sıklığı Türkiye’de epidemiyolojik olarak %35’dir. Yani her üç kişiden biri hipertansiftir.  Bu çalışmalarda yaşla bu sıklığın arttığını biliyoruz, örneğin yaş arasında % 70 civarındadır.

·         Tansiyon ne zaman ve nasıl ölçülmeli?

o   Kan basıncı gün içerisinde normal kişilerde de normal sınırlar içinde değişkenlik gösterir.  Kan basıncının en düşük olduğu düzey uyku halinde sabaha karşı uyanmadan önceki saatlerdir. Uyandıktan sonra da giderek yükselerek akşam üstü  en üst düzeye çıkar ve istirahat saatlerinde tekrar düşmeye başlar.  Yine normal kişilerde  sinirlilik ve heyecan  hallerinde veya bir efor sarf ettiğimiz zamanlarda kan basıncı yükselebilir. Kan basıncındaki bu normal koşullardaki değişkenlik hipertansiyon hastalarında da görülür. Onun için kan basıncı bir efor sarf edilmişse  bir süre dinlendikten sonra tercihan hem sağ kol hem sol koldan, daha çok akşamüstü ikindi saatlerinde ölçülmeli ve eğer birkaç ölçüm yapılmışsa en yüksekleri dikkate alınmalıdır. Beyaz gömlek hipertansiyonu dediğimiz doktora gittiğimiz zaman ki hipertansiyon dahi dikkate alınmalı ve gerekiyorsa da tedavi edilmelidir. Tansiyon yüksekliği önce başlangıç dönemlerinde böyle labil hipertansiyon olarak başlar, sonra yerleşir.

·         Tansiyonumuzun yüksek olup olmadığını anlayabilir  miyiz?

o   Hipertansif kişilerde enellikle baş dönmesi ve baş ağrısı gibi semptomlar görülürse de hiç belirti de  olmayabilir. Yukarıda sözünü ettiğimiz Prevalans Çalışması tansiyonu yüksek olan kişilerin yarısının tansiyon yüksekliğinin farkında olmadığını göstermiştir. (sessiz katil).Onun için yakınma olmadan tansiyon mutlaka her yaş da ölçtürülmelidir.

·         Hipertansiyonun böbrekle ilgisi var mı?

o   Böbrekler kan basıncını sabit tutmak üzere hem tuz atılımını kontrol eder hem de damarların daralmasına neden olan hormonları uyaran renin denen bir madde salgılarlar. Onun için de hipertansiyon için de böbreklerin fonksiyonel bir hastalığıdır denebilir. Ayrıca böbrek hastalarının çoğunda da hipertansiyon söz konusudur.

·         Sekonder hipertansiyon ne demektir?

o   En çok rastlanan hipertansiyon türü (%90) bir nedene bağlı olmayan hipertansiyon anlamına gelen primer veya esansiyel hipertansiyondur. Bunun dışında böbrek hastalığı, böbrek atardamar darlığı veya iç salgı bezlerinin bazı hastalıklarında  hipertansiyon görülür ki biz bunlara sekonder hipertansiyon diyoruz. Doğal olarak da bunların tedavisi bir tansiyon ilacıyla değil de bu hastalıkların tedavisiyle mümkün olur.

·         Hipertansiyonun olumsuz sonuçları nelerdir?

o   Hipertansiyon başta kalp-damar hastalığı olmak üzere  beyin damarı hastalıkları (felç, beyin kanaması), göz hastalıkları ve böbrek hastalıklarına yol açar. İlk iki grup yaşamı tehdit eden hastalıklar olduğu için de  en öldürücü hastalıkların başındadır.

·         Hipertansiyonu olan hasta hangi uzmanlık dalına baş vurmalı?

o   Hipertansiyon hastaları en yakın aile hekimi veya sağlık ocağı hekimine başvurmalıdır. Sekonder hipertansiyon veya hedef organ tutuluşu bakımından  bir bulgu veya kuşku  varsa ilgili uzmanlık dallarına yönlendirilmelidir. Örneğin: böbrek atardamar darlığı veya nefrit nedenli olabilecek dirençli hipertansiyon hastaları nefroloji uzmanına  veya tansiyonla birlikte kalp rahatsızlığı var ise bir kardiyoloğa veya bulunduğunuz yerde bu iki uzmanlık dalına ait hekim yoksa iç hastalıkları uzmanına başvurmalı.

·         Hipertansiyon hastasında yapılması gereken tetkikler olabilir mi?

o   Hipertansiyon hastaları başvurdukları hekimlerce yaşları kaç olursa olsun mutlaka sekonder hipertansiyon ayırıcı tanısı (idrar tetkiki ve böbrek fonksiyonları) , risk faktörleri (şeker hastalığı, kolesterol gibi) ve hedef organ tutuluşu (EKG, göz dibi gibi) bakımlarından tetkik yapılarak inceleneceklerdir.

·         Hipertansiyon önlenebilir mi?

o   Hipertansiyon bir kalıtsal hastalıksa da kalıtsallık özellikle tuz duyarlılığı bakımındandır. Eğer çocuk yaşlardan itibaren az tuzlu yeme alışkanlığı ve kilo almama alışkanlığında olur spor yaparsak hipertansiyonu önlemek  veya hiç değilse daha ileri yaşlara geciktirmek olanağı vardır.

·         Her hipertansiyon hastası tedavi edilmeli mi?

o   Birinci evre yani KB: arasında, risk grubunda ve/veya hedef organ tutuluşu bulgusu olmayan hastalarda ilaç dışı önlemler denenir 6 ay içerisinde sonuç alınamazsa ilaç tedavisi düşünülmelidir.

·         Tedavi için ilaç dışı önlemler var mıdır?

o   Hipertansiyon tedavisinde en önemli önlem tuzsuz diyettir. Günlük 6 gm  yani bir çay kaşığı tuz önerilmektedir. Ayrıca potasyumdan zengin sebze meyve ile beslenme, kilo verme, sigarayı bırakma ve eksersiz yapma kan basıncı kontrolü sağlayan en önemli ilaç dışı önlemlerdir.

·         İlaç tedavisi ile ilgili bilinmesi gerekenler nelerdir?

o   Hipertansiyon tedavisinde değişik gruplarda bir çok ilaç mevcuttur. Bütün bu tansiyon ilaçları gayet etkilidir sadece yan etki ve kullanılmaması gereken durumlar bakımından farklar arz eder. Bu ilaçlar hastanın yaşına, hastalığın şiddetine, kişinin birlikte bulunan hastalıklarına ve yaşam tarzına göre seçilecektir. Tercihan tek bir ilaç ama gerekirse iki veya üç ilacın birlikte kullanımı söz konusudur.  En önemli nokta hasta bu ilaçları alırken ilaç dışı önlemlere özellikle tuzsuz diyete riayet etmelidir ki ilaçlar etkili olabilsin. İlaç yan etkisinden korkmamalı ki zorunlu durumda kendi kendine ilacı bırakmayıp doktoru ile görüşmelidir. Bu ilaçların tansiyon düşse de ömür boyu alınması gerektiğini de unutmamalı. İlacın etkisizleşmesi (tolerans) veya uzun vadeli kullanımda bir zarar beklenmez.

·         Hipertansiyon hastalarında kan basıncı acil olarak hemen düzeltilmeli midir?

o   Kalp yetersizliği, beyin damar tıkanıklığı veya kanaması, aort iç duvar yırtılması ve gebelik dışında tansiyonun acilen düşürülmesi gerekmez. Hatta yaşlı kişilerde ani düşürme zararlı tehlikeli bile olabilir.

·         Hipertansiyon bazı ilaçlarla ortaya çıkabilir mi?

o   Hipertansiyon  başta doğum kontrol hapları ve jinekolojik amaçlı kadınlık hormonları olmak üzere, romatizmal hastalıklar ve diğer bazı sistemik hastalıklarda kullanılan kortizon gibi  steroid hormon preperatları ,  nonsteroid ağrı kesici romatizma ilaçları tansiyonu yükseltir veya kullanılan tansiyon ilacının  etkinliğini azaltabilir.

İki kol arasındaki tansiyon farkı damar tıkanıklığı nedeni olabilir

Haberin Devamı

İngiltere'de yapılan bir araştırmada, tansiyon ölçümünü iki koldan yapma sonucunda ortaya çıkacak farkın kalp krizi, inme ve ölüm riskiyle bağlantılı olduğu konusunda güçlü deliller elde edildi. Sonuçları değerlendiren Bahçeşehir Üniversite Hastanesi Medical Park Göztepe İç Hastalıkları bölümünden Doç. Dr. Yavuz Furuncuoğlu, hastaları uyardı.

Bir hekime ilk kez başvuran bir hastanın iki kolundan da tansiyon ölçümü yapılacağını aktaran Doç. Dr. Yavuz Furuncuoğlu, "Eğer iki kol arasında 10 milimetre civadan fazla fark varsa bu bize bir taraftaki damarın tıkalı olduğunu gösterir. Mesela bir taraf 13'e 9, diğer taraf ise 14'e 9 ise 13'e 9 bulduğumuz tarafta damar tıkanıklığı olabilir. Bunun en çok korktuğumuz nedeni ise aort anevrizması dediğimiz oradaki aort damarının yırtılması olayıdır. Yüksek tansiyonlu hastalar günün birinde bir taraftan nabız alamazsa, o tarafta ani kol ağrıları başlarsa, doktor tansiyonu bir kolda yüksek diğerinde ise düşük bulursa o zaman alarm olur. Altta yatan bir hastalık olup olmadığını araştırmak lazım. Daha çok sinsi seyreden hastalıkları ortaya çıkarmak için çift taraflı tansiyon ölçümü önemlidir" uyarısında bulundu.

Haberin Devamı

Hastalık aort anevrizmasıysa hastanın hemen kalp damar cerrahına yönlendirileceğini ifade eden Doç. Dr. Yavuz Furuncuoğlu, "Aort anjiyosunda tıkalı damar tespit edilir. Ondan sonra gerek olursa ameliyata kadar gider. Acil ve önemli bir durumdur. Bir de acil olmayan durumlar var. Burada altta yatan sebep neyse ona göre karar vermek gerekir. Bu basit bir damar yağlanması da olabilir" dedi.

"KOL VE BACAK TANSİYONU FARKLI İSE DOĞUMSAL TIKANIKLIK DÜŞÜNÜLÜR"

Tansiyon ölçümünün bacaktan da ölçülebileceğini ve bu sonuçların da değerli olduğunu belirten Doç. Dr. Furuncuoğlu şöyle devam etti:

"Bir hastanın kolu ve bacağı arasında ciddi bir tansiyon farkı varsa o zaman kalpten çıkan damarlardan birinin doğuştan tıkalı olma durumunu düşünürüz. Aort damarının içerisinde darlık dediğimiz bu durumda da kol ve bacak arasında ciddi fark oluşur. Bunu genellikle çocuk hekimleri yakalar ama bazen nadir de olsa hastalar büyüdükten sonra biz dahiliye hekimleri de yakalayabiliriz."

Haberin Devamı

EVDE TANSİYON ÖLÇERKEN DİKKAT

Evde tansiyon ölçen kişilerin bunu muhakkak koldan yapması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Yavuz Furuncuoğlu, "El bileğinden ölçüm yapan aletler sonucu biraz daha düşük çıkarabilir. O nedenle kişiler koldan ölçüm yapan bir alet tercih etmelidir. Doğru ölçüm için elektronik cihazların kalibrasyonuna dikkat etmek gerekiyor. Doğru ölçüp ölçmediği denetlenmeli" tavsiyesinde bulundu.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir