sabahları boğaz ağrısıyla uyanmak / Sabahları hissedilen ayak ağrısı topuk dikeni mi? - Acıbadem Hayat

Sabahları Boğaz Ağrısıyla Uyanmak

sabahları boğaz ağrısıyla uyanmak

 seafoodplus.info 

sabahları boğaz ağrısıyla uyanmak

  • onlarca sebebi olabilecek hadisedir; ama en bariz olanları şunlardır:
    1- farenjit, sinüzit, otitis media gibi bir enfeksiyon,
    2- gece dişleri yıkamadan yatma sonucunda ağız içinde bakterilerin, kimyasalların ve gıdaların oluşturduğu biyolojik çöplüğün enflamasyonu,
    3- düzenli sigara kullanımı sonucu meydana gelen irritan etki sonucu,
    4- biraz daha önemsenmesi gereken bir durum olan reflü. nitekim materyalin akciğere kaçması sonucu %10 civarında ölüm olasılığıyla seyreden aspirasyon pnömonisi gelişme ihtimali vardır.[bu %10 sadece aspirasyon pnömonisinden ölüm oranı, reflünün değil. ama neden-sonuç ilişkisi gereği, reflüye de dikkat edilmeli(eğer çok ağır düzeydeyse)].

    -edit- buraya aslında oldukça sık bir sebep olan alerji kökenli boğaz ağrısını yazmayı unutmuşum; adını bile bilmediğiniz garip gureba bazı polen, toz, bitki, at kılı(abarttım) türevi şeylere alerjiniz olabilir ve bu durum çok sıktır. bu durum envai çeşit polenin salınıvermesiyle baharda coşar; ama bilinmesi gereken her sezon da olabileceğidir.

    -edit2- sabah/gece ayrımı olmaksızın: demir eksikliği anemisi sonucu plummer wilson sendromu'nda da görülebilir,
    bir de globus hystericus hadisesinde de görülebilir; emosyonel stresler sonrasında (ağladıktan sonra gibi) ağrılı yutkunma şeklindedir. yutakta bir top oturmuş gibi bir hisle kendini belli eder.

  • sanılanın aksine aslında grip ya da nezle başlangıcı belirtisi olmayan * o gece üstünüzün özellikle bir tarafını açık bırakmanız sonucu size soğuğun o açık taraftan gömdüğünün habercisidir. benim gibi bademcikleri olan biri içinse bir de harbiden gününüzün kötü geçeceğinin habercisi gibidir son zamanlarda keşfettiğim mentollü şeker tedavisi bende her daim işe yaramıştır lakin ona da bağışıklık gösterirse ne halt ederim bilemediğim bir durumdur. grip ve nezle olayında ise ağrı yerine genelde geniz yanması vakası olduğundan dolayı semptom tedavileri daha etkili gibi duruor kendiliğimden bir şey geliştirememiş olan ben kendisini hap manyaağı yapmıştır o gibi durumlarda o yüzden her daim soğuğun bana gömmesini yeğlerim * ha aklıma son gelen seçenek ise dengesiz bir havada boğazınızın katlanamayacağı derecede soğuk birşeyler içmenizden kaynaklanan bir durum olabilir.

    not: tıp eğitimim yok tamamen kendi kişisel hayat tecrübelerimden kaynaklı yaptığım tespitlerdir bilimsel geçerliliği yoktur kamuya duyurulur *

  • (bkz: biri beni mi çağırdı?)

    bu gece beni on defa uyandıran, en sonunda da uyumaktan vazgeçiren durumdur. aslında tam olarak boğaz ağrısı da değil, yutkunamıyorum. hayatımda ilk kez yutkunamadığım için uyandım ve hayatımda ilk kez geceleri farkında olmadan aslında ne kadar çok yutkunduğumu, ufacık bir yutkunmanın bile ne kadar önemli olduğunu anladım.
    vücutta otomatik olarak gerçekleşen eylemlerin aslında istemli olması halinde ne tür bir sıkıntı vereceğini anladım. yutkunma ihtiyacı hissettiğinde uyanmak gibi.

    geçti mi? hayır. hala yutkunamıyoruuuuummmm

  • sigara tramvasıdır. farenjit sorunudur.

  • deep throat'ın yan etkileri de olabilir.

  • kalk dostum cehennemden bekleniyorsun denilecek durum. akşam yatmadan once sigara icmemelisin. özellikle sinüzit varsa faranjite davet var demektir. üst solunum yollarinizda kazı çalışması başlar.

  • bugünler her uıyandığımda, geceleri uyanma saati henüz gelmemişken kendiliğinden uyanmalarda bile oha ne olmuş boğazıma, gırtlak kanseri mi oldum, ne bu ağrı, ben bugün okulda/işte ne yapıcam dedirten ağrılardır. sigara kullanıyorum, 2 aydır aralıklarla da nezle oluyorum. muhtemelen o bahsedilen farenjit mi ne, ona yakalndım. lanet olsun bu hayat!

  • 2 haftadır neredeyse her gün yaşadığım. üşüme olayını gün içinde hiç takmamakla alakalı sanırım. iyileşmeye fırsat vermemek.

  • az sigara iç leyn. bir sebebi de budur.
    not : dişleri fırçalayın yada gargara yapınız , uyumadan önce.

  • gece 3 harflilerin size deepthroat yaptığının ispatıdır.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

Sık boğaz ağrısı çekenler dikkat!

Dr. Koray Akay, sık boğaz ağrısının nedenlerini şöyle sıralıyor:

Uyurken burun tıkanıklığı çeken kimselerde, ağız açık uyunması sebebiyle sabahları ağız kuruması ve boğaz ağrısı olur. Ağzın kurumasıyla bakteriyel ve viral enfeksiyonlar boğaza daha kolay yerleşir. Dolayısıyla, sabah ağzınız kuru uyanıyor ve sık boğaz enfeksiyonu yaşıyorsanız burun kontrolü yaptırmalısınız. Kıkırdak eğriliği (deviasyon) ya da burun eti büyümesi probleminiz olabilir.

Bunun yanı sıra, boğazda yanma ve yutkunmakla şiddetlenen ağrılarınızın en sık sebebi enfeksiyonlardır. Enfeksiyonlar çoğunlukla virüs kökenlidir. Soğuk algınlığı ve grip virüsleri gibi. Pek bilinmese de kızamık, suçiçeği gibi hastalıklar; nispeten daha az görülen difteri ve boğmaca gibi bakteri kökenli enfeksiyonlar da boğaz ağrısı yapabilir. Bakteri mi yoksa virütik bir enfeksiyon mu yaşadığınızı da boğaz ağrısının şiddeti ve uzunluğu ile ayırt edebilirsiniz. Bakteriyel enfeksiyonlarda boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü çok daha şiddetli ve uzun sürelidir, ateş genellikle derecenin üzerindedir.

Boğaz ağrısı enfeksiyon dışı nedenlerden de kaynaklanabilir. Alerjiler, uyku apnesine bağlı sağlıklı solunum olmaması, boğaz kuruluğu, kirli havaya ve sigaraya maruz kalmanın yol açtığı tahriş, sese aşırı yüklenme, bağırma, gırtlak ve adale ağrıları, reflüye bağlı ağrılar ve bazı tümörler sık boğaz ağrısına neden olabilir

Birçok hastalıkta belirti olarak görülebilen boğaz ağrısı uzun süre devam ederse dikkatli olmak gerekiyor. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı , yapılan araştırmalara dayanarak, aile hekimlerinin uzun süren boğaz ağrısına eşlik eden nefes darlığı, yutma güçlüğü, kulak ağrısı gibi belirtilerin varlığında gırtlak (larenks) kanserinin de düşünmesi gerektiğini söyledi.

Özellikle havaların soğumasıyla birlikte enfeksiyonlara bağlı olarak da sık karşılaşılan boğaz ağrısı sıradan bir belirti olabilmekle birlikte bazı durumlarda daha ciddi sorunlara işaret edebiliyor. Bunlardan biri de gırtlak (larenks) kanseri. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi KBB Hastalıkları uzmanı  konuyla ilgili yapılan bir araştırmada; uzun süren boğaz ağrısıyla beraber nefes darlığı, yutma güçlüğü, kulak ağrısı gibi belirtilerin birlikte bulunduğu durumlarda yüzde 5’in üzerinde gırtlak (larenks) kanseri tespit edildiğini söyledi.

İki-Üç Haftayı Geçen Ağrılara Dikkat!

“Yutma güçlüğüne sebep olan, yutkunurken kulakta ağrı hissedilen, tedaviyle düzelmeyen, nefes darlığının eşlik edebileceği, iki-üç haftayı geçen boğaz ağrılarında aile hekimleri ileri inceleme için hastaları kulak burun boğaz uzmanlarına yönlendirmeli” diye konuştu. Bu durumun farklı hastalıklarla karıştırılabileceğini anlatan uzmanımız sözlerine şöyle devam etti: “Kronik farenjit, gastroösefageal reflü, diş hastalıkları, tükrük bezi hastalıkları da benzer bulgular yapabilir. Ayırıcı tanıyı yapabilmek için hastanın ayrıntılı değerlendirilmesi gerekir. Tek başına ses kısıklığı belirtisi görüldüğü durumda gırtlak (larenks) kanseri riski yüzde 2,7 iken; uzun süren boğaz ağrısına eşlik eden nefes darlığı, yutma güçlüğü veya yutkunurken kulak ağrısı varlığında bu oran yüzde 5’in üzerine çıkıyor. Bu nedenle ses kısıklığı ve boğaz ağrısının birlikteliği de riski artıran bir durum.”

 

Riskli Grup Kim?

Gırtlak (larenks) kanserlerinin dünyada görülme oranı yaklaşık yüzde civarında gerçekleşiyor. Baş boyun bölgesinde deri kanserlerinden sonra ikinci sıklıkla görülüyor. verilerine göre gırtlak (larenks) kanserinin Türkiye’de görülme oranı erkeklerde yüzde 2,6 ile 8. sıklıkla görülen malign tümör olduğunu söyleyen, şunları anlattı: “Sigara ve alkol kullananlar, gastroösefageal reflüsü olanlar, meyve ve sebzeden fakir diyetle beslenenler, cinsel ilişki yoluyla bulaşabilen human papilloma virüsüne maruz kalanlar risk grubunu oluşturuyor. Bununla birlikte gırtlak (larenks) kanserleri tedavi edilebilir tümörlerdir. Birçok kanser türünden olduğu gibi gırtlak (larenks) kanserinde de erken tanı tedavi başarısını artırır. Geç tanı konulması ve tedaviye geç başlanması ise yaşam kaybı oranının artmasına neden olur. Her yıl dünyada 12 bin kişi gırtlak (larenks) kanseri tanısı alıyor ve 3 bin ’i buna bağlı olarak hayatını kaybediyor.”



Tümörün Yerleşim Yeri Seyrini Etkiliyor

Gırtlak (larenks) kanserlerinde tümörün yerleşim yeri tanı konulan evreyi ve belirtileri de etkiliyor. Ses tellerini tutan glottik tümörlerde ses kısıklığı nedeniyle tanı daha erken (evre 1) konulabilirken, ses tellerinin daha üst seviyesindeki gırtlak bölgesini tutan ve supraglottik olarak tanımlanan ve daha az görülen tümörler daha sinsi seyrettiğinden tanı daha geç evrede (evre 2,3) konulabiliyor. Bu tümörlerde yutkunma ve nefes alma güçlüğü gibi belirtilerin ön planda olduğunu anlatan uzmanımız “Supraglottik tümörlerde geç evrede tümör ses tellerine yayıldığında ses kısıklığı ortaya çıkar. Bunun yanında hastalık lenf nodlarına yayılırsa boyunda kitle de görülebilir. Bu bulgu da geç evre belirtisidir. Hastaların bu nedenle iki haftayı geçen ses kısıklığı, geçmeyen boğaz ağrısı ve yutkunma güçlüğü, nefes almada güçlük ve boyunda kitle gibi yakınmalarında mutlaka kulak burun boğaz uzmanına giderek ses tellerini ve gırtlaklarını kontrol ettirmeleri gereklidir” diye konuştu.

 

Gırtlak (Larenks) Kanserleri Tedavi Edilebilir

Gırtlak (larenks) kanserlerinde erken tanı ve tedavi hem hastalığın başarılı bir şekilde tedavisi hem de yaşam kalitesinin temini açısından hayati önem taşıyor diyen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi KBB Hastalıkları Uzmanı şu bilgileri verdi: “Erken tanı konulan gırtlak (larenks) kanserlerinde tedavi başarısı yükseliyor. Bunun yanında tümörün yerleşim yeri de metastaz açısından önem taşıdığından belirleyici rol oynuyor. Gırtlak (larenks) kanserlerinde 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 80 oranında seyrederken, ses tellerine yerleşmiş (glottik tümör) erken evre tümörlerde daha başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Buna karşılık ses tellerinin üst ve alt seviyesindeki gırtlak bölgesini tutan (supraglottik ve subglottik tümörler) ve  daha ileri evrede tespit edilen tümörlerde tedavi başarısı düşüyor. Bunun yanında tedavinin fonksiyonel sonuçları da tümörün tespit edildiği evreyle yakından ilişkili. Erken evre tümörlerde konuşma ve yutma fonksiyonlarıyla ilgili daha başarılı sonuçlar elde edilirken, geç evrede trakeostomi nedeniyle yaşam kalitesi olumsuz yönde etkilenebiliyor. Konuşmayı temin için ses protezleri kullanılabiliyor veya terapiyle ösefagus sesi kullanılarak konuşma yapılabiliyor.”

Basın Yansımaları: seafoodplus.info 

nest...

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.