Sago Kaf Kef Sözleri

Verse 1:

Pessimist EP 6 ,Sago Kaf Kef underground

I know I've died many times, clinging to life from the side to the corner,

that my sun is eclipsed for days, that beautiful days are guests who tell short stories and then disappear.

that I disappeared when they left, that I lacked myself, that human beings lacked,

knowing that the bad day lurks on the sidelines, knowing the silence of the vulture, to hear the wolf howling.

I know I have died many times, killed with my soul on me,

While I look at the world with my eyes open, I see my blindness, that my murderers with my own eyes, that the murder is covered up,I know the true face of everything,

the brazenness of people, my powerlessness despite everything, my incomplete vocabulary,

the superiority of my darkness over my sun

CHORUS:

I have died and come back to life many times.

I rewound the finished movie and saw myself there.

I watched a pure mortal play with the killjoy.

I wanted to rip out the sadness out of it.

But where is it

Every move is in vain, my dream without end, if there is no return, let the dream shake me!

Verse 2:

I know I have died many times, at times when those who knew did not know.

When the ones who held my hand tightly let go, when they tried to deny my truth, when they clashed.

When they act so cruelly, I writhe miserably in the arms of slander.

My thoughts tour the corridors of loneliness.

A loner can only be killed by the loneliness around him.

I know I have died many times, when I know but have to pretend I don't know.

The times when I trapped what I felt inside, when I saw my righteous feelings that I had chained.

In my loneliness where loneliness manifests itself, in the suddenness of soul-destroying earthquakes,

in the lifelessness of the me I see in the ruins, in the discouraging impudence of the ambition that does not die.

CHORUS:

I have died and come back to life many times.

I rewound the finished movie and saw myself there.

I watched a pure mortal play with the killjoy.

I wanted to rip out the sadness out of it.

But where is it

Every move is in vain, my dream without end, if there is no return, let the dream shake me!

A haa

Tekrar biz, bizler

Bak önünde ateş, at kendini ateşe

Hadi atsana, at, atmazsın değil mi? Çünkü sen akıllısın

Çok akıllısın biz deliyiz, sense akıllısın

[Verse 1: Sagopa]

Meraklı bir avım ben (yov), nerede avcı (yov)?

Bütün kurşunlar cavcavcı

Özgürlüğümü istiyorum izninizle

Bana emanet onca izle

Dosdoğru arıyorsan gel peşimden, beni izle!

Bana üç dakika verin ve gerçeklikte tanışın

Bana ufak bir şans verin, büyüklük bende kalsın

Ey uslanmaz başım Ağrı Dağı'na çıkmış inliyorsun

İn de ordan deniz seviyesinde konuşalım (hadi)

Gördüklerim mi doğru (doğru), yoksa sen mi yalansın?

Hayır sen gerçeksin ve gördüklerim gayet net

O kadar ışıl ışılsın ki, seni fark etmemek imkânsız

Güneş sana sırtını dönse ay bırakmaz yalnız

Kalbim atar cansız. Geçmez gün ahsız, vahsız

Şu yaptığım Rap denen şeyim kuralsız

Var olunmaz ulan hayasız

Sahi hangimiz riyasız, hangi uyku rüyasız?

[Nakarat: Sagopa (& back: Kolera)]

Düşün bir (aha) kendini koy ateşin ortasına ve de yan, yan, yan (yov, yov

Sago Kaf-Kef, Kolo, lov, lov, lov, lov)

Bu böyledir (aha). En tatlı yerinde uykudan uyan, uyan, uyan (check, check, yo, check, check, yo, ha)

Düşün bir, kendini koy ateşin ortasına ve de yan, yan, yan (yo, Sago Kaf-Kef, Kolo, lov, lov, lov, lov)

Bu böyledir. En tatlı yerinde uykudan uyan, uyan, uyan (Sago Kaf-Kef, Ko-Ko-Ko-Ko-Kolera, Kolo, l-l-l-l-l-lo)

[Verse 2: Kolera]

Vedalaş benle ellerim

Kaçmak için girdiğim tünel uzadıkça uzadı ama

Bir girişi varsa bir de çıkışı olmalıydı

Bildiklerimi içine gömdü karanlık

Görme, göreni kör yapıyor bu dünyalık

Dağılanları toplamaktan önüme bakamıyorum

Ben dağıtsam arkamı toplayan yok, bulamıyorum

Turbu sıktım artık gayet ciddi ellerim

Şimdiden kıyamette bir yer arıyorum kendime serin

Her hakkım kendimde saklı ben kendimi kâbuslara yatırdım

Her yer bataklıktı, çırpındıkça boğuluyordum

Bir pencerem vardı camını açmadan bakardım dışarı

Bulutların şekillerinden resim çıkarırdım gün aşırı

Ne çok kandırmışlar beni

Ne çok bozmuşlar sizi

Kapıyı açmadıkça onlar kanırtmış bizi

Doğruyu söylemekte cesaretli göremedim sizi

Artık samimiyetinize güvenemem ben sizin

Dikkat et de geç olmasın ölüm saati çalarken seni

Durma zapla beni Sago sagola beni

[Nakarat: Sagopa (& back: Kolera)]

Düşün bir (aha), kendini koy ateşin ortasına ve de yan, yan, yan (yov, yov

Sago Kaf-Kef, Kolo, lov, lov, lov, lov)

Bu böyledir (aha). En tatlı yerinde uykudan uyan, uyan, uyan (check, check, yo, check, check, yo, ha)

Düşün bir, kendini koy ateşin ortasına ve de yan, yan, yan (yo, Sago Kaf-Kef, Kolo, lov, lov, lov, lov)

Bu böyledir. En tatlı yerinde uykudan uyan, uyan, uyan (Sago Kaf-Kef, Ko-Ko-Ko-Ko-Kolera, Kolo, l-l-l-l-l-lo)

[Outro: Scratches]

Just like that

I play my enemies like a game of chess