salat kelime anlamı / Salat Ne Demek? Salat Nedir? Salat Tdk Kelime Anlamı - Son Dakika Flaş Haberler

Salat Kelime Anlamı

salat kelime anlamı


Sual: Namaz kılmayan bazı kimseler, (Namaz, salât yani duadır. Tanrı’yı içten anıp selamlamaktır. Bunun da bir şekli, belli bir saati, zaman dilimi, yeri, kuralı yoktur. İnsan, istediği vakit, istediği dilde, istediği şekilde, istediği yerde dua edebilir. Şimdi kılınan beş vakit namaz, gerçeklere aykırıdır) diyorlar. Peygamber efendimiz, beş vakit namaz kılmadı mı, namaz kılınmasını emretmedi mi?
CEVAP
Bu tür iddialar, Peygamber efendimize inanmayanların, dinimizi yıkmak isteyenlerin, çeşitli maskeler altında asıl kimliklerini gizleyerek gündeme getirdikleri iddialardır. Hiçbir ilmi değeri yoktur.

Peygamber efendimiz, namaz farz olduktan sonra, beş vakit namaz kılıp, farz olduğunu bildirdi. Eshab-ı kiram ve ondan sonra gelenler hep beş vakit namaz kılmışlardır. Resulullah, hâşâ Kur’an-ı kerimi anlayamadı mı? Salât kelimesini anlayamadı mı? Hâşâ, beş vakit namaz kılması yanlış olsaydı, Allahü teâlâ vahiy gönderip düzeltmez miydi?

Cebrail aleyhisselam, gelip, beş vakit namazın vakitlerini, kılınış şeklini ve diğer bütün hususları bizzat tatbiki olarak öğretti. Peygamber efendimiz de, (Namazı benim kıldığım gibi kılın) buyurdu. (Buhari)

Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Namaz, müminlere belli vakitlerde farz kılındı.) [Nisa ]

Demek ki, namaz kılmanın belli vakitleri vardır.

Asr-ı saadetten bugüne kadar, camiler, mescidler namaz kılmak için yapılmıştır. Diğer namazlar evde de kılınabilir ama, Cuma namazının, camide cemaatle kılınması gerekir. Beş vakit namazın da, geçerli bir mazeret olmadıkça, camide cemaatle kılınması emredilmiştir. Camilerin, mescitlerin, namaz kılınması için yapılmasını, Allahü teâlâ emretmiştir. Bir ayet-i kerime meali şöyledir:

(Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namaz kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder.) [Tevbe 18]

Kur’an-ı kerimde geçen salât kelimesi, namaz değil de dua demek olsaydı, belli zamanı ve yeri olmasaydı, Allahü teâlâ mescit yapılmasını Kur’an-ı kerimde bildirir miydi?

Salât kelimesinin manaları
Sual:
Hadis kitabındaki bir hadisin tercümesinde, (Bana ilk salât edecek yani namazımı kılacak olan Allah’tır) ifadesi geçiyor. Allah namaz mı kılar?
CEVAP
Bu yanlışlık, salât kelimesinin yanlış tercüme edilmesinden kaynaklanıyor. Salât kelimesi, dua, istigfar, rahmet gibi anlamlara gelir. Istılahta ise salât, bildiğimiz namaz anlamına gelir. Salât kelimesi her zaman dua veya her zaman namaz diye tercüme edilirse yanlış olur. Cümledeki yerine göre mana verilir. Bir âyet-i kerime meali:
(Allah ve melekleri, Resule salât ediyor. Ey iman edenler, siz de salât edin.) [Ahzab 56]

Burada salât, Allahın rahmet, meleklerin istigfar, müminlerin ise, dua etmesi anlamındadır.

Sualdeki, (Bana salât edecek olan Allah’tır) demek, (Bana rahmet edecek olan Allah’tır) demektir. Ondan sonra müminler, salât-ü selam ederler.

Her dilde olduğu gibi, Türkçede de bir kelimenin çeşitli manaları olur. Cümleye göre anlamı değişir. Mesela yüz kelimesinin birkaç anlamı vardır. Birkaç örnek verelim:
1- Denizde yüz!
2-
Ona yüz verme!
3- Bana yüz lira ver!
4- Ne güzel yüz bu
5- Koyunun derisini yüz!
6- Bıçağın keskin yüzü
7- Kumaşın yüzü de, astarı da güzeldir.
8- Yorganın ve yastığın yüzünü değiştirdik.
9- Ne yüzle geldin bize?
Size gelmeye yüzüm yok.
Binanın arka yüzü boyandı.
Adamda hiç yüz yok.
Bu yüzden uzun yazmak zorunda kaldık.

Ayrıca deyimlerde de yüz kelimesi pek çok geçmektedir. Bazılarını bildirelim:
1- Yüze duramamak,
2- Yüzü kızarmak,
3- Yüzünden kan damlamak,
4- Yüzüne gözüne bulaştırmak,
5- Yüzüne kan gelmek,
6- Yüzünü kara çıkarmak,
7- Yüzünü ağartmak,
8- Onun yüzü suyu hürmetine,
9- Yüz verince astar istemek,
Suçunu yüzüne vurmak,
11- Yüz kızartmak,
Yüzünden okumak,
Yüzü gözü açılmak,
14- Yüzüne gülmek,
Yüzüne çarpmak,
Yüzünü ekşitmek,
Yüzü gülmek,
18- Yüzüne duramamak,
Yüzüne hasret kalmak,
Yüzü yumuşak olmak.

Kur’an-ı kerimde de el, yüz, göz ifadeleri geçer. Bunlara tek mana verilirse, büyük yanlışlıklara sebebiyet verir. Vehhabiler, kelimenin diğer manalarına bakmadan, Allah’ın eli, yüzü var diyerek küfre girmişlerdir.

Kur&#;an&#;da geçen salat / namaz sözcüğü hangi anlamlara gelmektedir?

Değerli kardeşimiz,

Mukatil b. Süleyman’ın (ö/) el-Eşbâh ve’n-nezâir adlı eserinde “es-salât” şeklinde müstakil hali değil de “ekâme’s-salat” şeklindeki terkipli kullanımı yer almaktadır. Eserde söz konusu terkibin Kur’an’da iki farklı vechinin/yönünün bulunduğu belirtilmektedir. Buna göre:  

1.Ekâme’s-salât’e demek ikrar ederlerse yani kabul ederlerse demektir. Tevbe Suresi’ndeki bir ayeti buna örnek veren Mukatil b. Süleyman’a göre ayette yer alan (Tevbe, 9/5)“tevbe ederlerse” ifadesi, "şirkten dönerlerse" anlamına; “namazı kılar ve zekatı verirlerse” ifadesi de “namaz kılmayı ikrar eder  ve zekat vermeyi de kabul ederlerse” anlamına gelmektedir.  

2. “Ekâme’s-salât” terkibinin ikinci anlamı da “tamamı” demektir. Buna göre Enbiya Suresi’nde yer alan,

“Namazı ikame etmeyi ve zekatı vermeyi vahyettik.” (Enbiya, 21/73)

ayeti, “namazı tamamlayın ve zekatı verin” manasınadır.

Yine Bakara Suresi’nde yer alan,

“Onlar ki gabya inanırlar, namazı ikame ederler.” (Bakara, 2/3)

ayetinin anlamı da “namazı tamamlarlar” demektir.(1)

Bir diğer Kur’an sözlüğü müellifi Yahya b. Sallam’ın (ö/) et-Tesârîf adlı eserinde ise kavramın iki vechinin bulunduğu belirtilmektedir. Ancak bunlardan ilk vechin içinde, iki farklı duruma göre iki ayrı anlam zikredilmektedir ki, söz konusu anlamlardan biri Allah için kullanılmış olup “bağışlama” (mağfiret), diğeri de melekler ve müminler için kullanılmış olup “bağışlanmayı isteme” (istiğfar) anlamına gelmektedir.(2)

“Allah ve melekleri size salat eder.” (Ahzab, 33/43)

ayetini örnek veren Yahya b. Sallam’a göre salat kavramı Allah’ın dışında melekler, insanlar ve peygamberler için kullanıldığında, “bağışlanma dileme” anlamına gelmektedir.

“Onlar için salat et, kuşkusuz senin salatın onlara bir sekinedir.”(Tevbe, 9/)

ayetinde yer alan salat da “bağışlanma dile” anlamına gelmektedir. (3)

Sonraki yüzyıllarda yazılan eserlerde salat kavramının anlam vecihlerinin sayısında belirgin bir artış gözlenmektedir. Örneğin hicri beşinci yüzyıl Kur’an sözlüğü yazarlarından Abdulmelik b. Muhammed es-Seâlibî, (ö/) vücûhu’l-Kur’an’a dair yazmış olduğu bir eserinde “salat” kavramının Kur’an’da toplam olarak on ayrı anlamının bulunduğunu ifade etmektedir.

Bunları da şu şekilde sıralamaktadır:

1. Namaz:“Onlar ki namazı kılar ve zekatı verirler.”(Maide, 5/55) Ona göre Kur’an’da zekat ile yan yana kullanılan bütün ‘salat’ ifadeleri bu anlama gelir.  

2. Mağfiret:“Allah ve melekleri Nebi’ye salat ederler.”(Ahzab, 33/56), Bunun bir benzeri de “Allah size salat eder ve melekler de.”(Ahzab, 33/43) Bu ayetlerdeki Allah’ın salatı mağfireti demektir.

3. İstiğfar: Ahzab suresinde geçen meleklerin salatı bu manadadır. (Ahzab, 33/43, 56)  

4. Dua: “Ey Peygamber onlara salat et!”(Tevbe, 9/). Yani dua et demektir.  

5. Kıraat: “Salatını cehri yapma ve gizleme de.”(İsra, 17/)

6. Din:“Senin salatın mı bize bunları terk etmemizi emrediyor?” (Hud, 11/87)

7. İbadet yeri (manazgâh):“(Savami, biye, salavat ve mesacit) manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılırdı.”(Hacc, 22/40)

8. Cuma namazı:“Cuma günü salat için nida edildiğinde.” (Cuma, 62/9)

9. İkindi namazı:“Onları salattan sonra alıkoyarsınız.” (Maide, 5/)

Cenaze namazı: “Onlardan ölen hiçbiri için artık salata durma!”(Tevbe, 9/84).”(4)

Bir sonraki asırda yaşayan Ebul Ferec İbnul Cevzî’nin (ö/) aynı konuya dair yazdığı eserinde, yukarıda sıralanan maddelerde yer alan manaları ve ayetlerin tamamını kaynağını belirtmeden naklettiği ve tek tek sıraladığı görülmektedir.(5)

Onlardan sonra gelen müfessir Celaleddin es-Suyûtî (ö/) de “el-İtkân”ında, kavramın Kur’an’daki anlam çerçevesi ile ilgili olarak kaynağını belirtmeden, ancak sıralamayı değiştirerek ve "rahmet ve istiğfar"ı da bir tek manaya indirerek toplam dokuz madde altına alarak nakletmektedir. (6)

Bir başka Kur’an sözlüğü müellifi Hüseyin b. Muhammed ed-Damegânî (ö/) ise "salat" kavramının Kur’an’daki vecihlerinin sayısının dört olduğunu belirtmektedir:

1. İstiğfar: “Onlar için salat et, zira senin salatın onlar için bir sekinedir.”(Tevbe, 9/) Yani onlar için mağfiret dile, zira senin mağfiret dileğin onlar için bir sekinet vesilesidir.

2. Mağfiret: “İşte onlara Rablerinden salavât ve rahmet vardır.” (Bakara, 2/) “Allah ve melekleri size salat eder.” (Ahzab, 33/43) “Allah ve melekleri Nebi’ye salat eder.” (Ahzab, 33/56) Yani Allah mağfiret eder, melekler de istiğfar dileğinde bulunurlar demektir.

3. Bizatihi Namaz: “Onlar ki namazı kılar.” (2/Bakara,3); “Namazı kıl.” (17/İsra,78)  Bu anlama gelen ayetlerin sayısı oldukça fazladır.

4. İbadethaneler:“(Savami, biye, salavat ve mesacit) manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılırdı.”(Hacc, 22/40) ayeti de buna örnektir.(7)

“Salat” kavramının yer aldığı bağlamlara göre taşıdığı farklı manalarla ilgili en fazla vecih zikreden Kur’an sözlüğü yazarı, Ebu Abdurrahman İsmail b. Ahmet ed-Darirî el-Hîrî en-Nîsâbûrî’dir. (ö/) en-Nîsâbûrî konu ile ilgili eserinde zikri geçen kavramın Kur’an’da tam yirmi iki farklı anlamı (vech) olduğunu belirtmekte ve bunları da sırasıyla şu şekilde sıralamaktadır:

1. Beş vakit namaz: (Bakara, 2/3,); (Nisa, 4/77,); (Meryem, 19/59)

2. İtaatlere muvaffak kılıp ve her türlü kötülükten korumak:“İşte onlara Rablerinden salavat ve rahmet vardır.” (Bakara, 2/)

3. İkindi Namazı:“Namazları ve orta namazı gözetin.”(Bakara, 2/)

4. Korku Namazı: “Onların arasında bulunup namaz kıldırdığında.” (Nisa, 4/)

5. Yolculuk Namazı: “Kafirlerin size zorluk çıkarmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızda bir sakınca yoktur.”(Nisa, 4/)

6. Namazın Tamamı:“Deki benim salatım ve yaşantım”(Enam, 6/);“Onlar namazlarından gafildir”(Mâûn, /5); “Onlar ki namazlarında huşu içindedirler”(Müminun, 23/2);

7. İbadet:“Onların Beyt-i Haram’daki ibadetleri yalnızca ıslık çalmak ve el çırpmaktan ibarettir.”(Enfal, 8/35)

8. Boyun eğme, yumuşak başlılık:“Tevbe eder ve salatı ikame ederlerse” (Tevbe, 9/5, 11)

9. Cenaze Namazı:“Onlardan ölen hiçbiri için artık salata durma!”(Tevbe, 9/84)

Dua: “Resulün salatları, dikkat edin o salatlar onlar için bir yakınlık vesilesidir.” (Tevbe, 9 /99)“Ey Peygamber onlara salat et!”(Tevbe, 9/).

Mescid:“Sarhoşken salata/mescide yaklaşmayın” (Nisa, 4/43)

Sabah Namazı:“Gündüzün iki ucunda namaz kıl.”(Hud, 11/)

Öğle Namazı: “Gündüz güneş dönünce namaz kıl.” (İsra, 17/78)

Nafile Namaz: “Ailene namazı emret ve onda ısrarcı ol!”I; “Ey Şuayb! Senin salatın mı bizi babalarımızın tapındığı ilahları terk etmemizi emrediyor?”(Hud, 11/87); Bu ayetin bir benzeri de Ankebut suresindedir. “Sana indirilen kitabı oku ve namazını kıl, zira namaz fuhuş ve çirkinliklerden alıkoyar.”(Ankebut, 29/45)  

Kıraat:“Salatını açıktan/yüksek sesle yapma!” (İsra, 17/11)

Peygamber’e Salat:“Allah ve melekler Nebi’ye salat eder, ey müminler siz de ona salat ediniz!” (Ahzab, 33/56)

Rahmet:“Allah ve melekleri size salat eder.”(Ahzab, 33/43) Burada da Allah’ın salatının rahmet, meleklerin salatının da istiğfar manasına geldiği söylenmiştir.

Cuma Namazı:“Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda Allah’ı anmaya koşun!”(Cuma, 62/9)  

İslam:“Ne tasdik etti ne de  İslam’a girdi (sallâ).” (Kıyame, 75/31)

Kurban Bayram Namazı:“Rabbin için namaz kıl (fesalli) ve kurban kes!”(Kevser, /2)

Ramazan Bayram Namazı:“Rabbinin adını andı ve namaz kıldı.” (A’la, 87/15)

İbadethaneler (kenâis):“Savami, biye ve kiliseler.” (Hac, 22/40)(8)

Görüldüğü üzere son eserde kavramın anlam alanı ile ilgili olarak zikredilen farklı bağlamsal manaların (vücûh) sayısı oldukça artmış gözükmektedir. Genel olarak bakıldığında, Kur’an sözlüklerinde zikredilen anlamların bazıları diğer genel sözlüklerde yer alan anlam ve açıklamalarla aynı çerçevede yer alırken, “din, kıraat, boyun eğme, Cuma namazı, Kurban Bayram Namazı, Cenaze Namazı” gibi bazıları ise, genel sözlüklerde yer verilmeyen manaları ihtiva etmektedir.

Kur’an’ın muhtelif ayetlerinde namazdan bahisle  kıyâm, rükû ve sücûddan bahsedilmiştir. 

“Ey iman edenler! Rükû edin, secdeye varın, Rabbinize kulluk edin ve iyilik yapın ki, saâdete erişesiniz.” (Hacc, 22/77)

Hz. Peygamber (asm) de ashabından kendisinin kıldığı gibi namaz kılmalarını istemiş ve Kur’an’ın bu mücmel emrini, sözleri ve fiili tatbikatıyla beyan etmiştir.(9)

Dolayısıyla “salât”ın sonraki şekli başlangıçtan beri tespit edilmiştir.(10)

Dipnotlar:

1) Mukatil b. Süleyman, el-Eşbâh ve’n-nezâir, tahk.: Abdullah Mahmud  Şihhata, el-Hey’etul Mısriyyetu’l- Amme lil Kitab, II. Baskı, , s. ; el-Vücûh ve’n-nezâir, tahk.: Ali Özek, İlmi Neşriyat, İstanbul , s.
2) Yahya b. Sallam, et-Tasârîf tefsiru’l-Kur’ani mimmâ iştebehet esmâuhu ve tasarrafat meânih, tahk.: Hind Şelebi, eş-Şirketu’t Tunusiyye, Tunus, , s.
3) Yahya b. Sallam, et-Tasârîf, s.
4) es-Seâlibî, el-Eşbâh ve’n-nezâir, tahk.: Muhammed el-Mısri, Alemu’l-Kütüb, Beyrut , s.
5) İbnul Cevzî, Nüzhetu’l-a’yuni’n-nevâzir fî ilmi’l-vücûh ve’n-nezâir, tahk.: Abdulkerim Kâzım Razi, Müessesetu’r-Risale, Beyrut , ss.
6) es-Suyûtî, el-İtkân fî ulûmi’l-Kur’an, tahk.: M. Dib el-Buğa, Daru İbn Kesir, Beyrut , c. I, s.                                             
7) ed-Dameğânî, Kâmûsu’l-Kur’an (Islâhu’l-vücûh ve’n-nezâir), Daru’l-İlm li’l-Melâyîn, Beyrut , s.  
8) en-Nîsâbûrî, Vücûhu’l-Kur’âni’l-kerîm, tahk.: Fatıma Yusuf el-Haymî, Darus Seka, Dımeşk, , s.
9) Buhârî, Sahîhu’l-Buhârî, Daru İbn Kesir, Beyrut, , c. I, s. (Ezan, 18).
10) Geniş bilgi için bk. Mesut Okumuş, Kur’an’da “Salat” Kavramı, Çorum İlahiyat Fakültesi Dergisi, /2, c. III, sayı: 6, s. ; TDV İslam Ansiklopedisi, Namaz md.

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Salat Ne Demek? TDK’ya Göre Salat Sözlük Anlamı Nedir?

Salat kelimesi ne anlama geliyor? Türk Dili, tarih boyunca ilişki kurduğu medeniyetlerin (ülkelerin) dillerinden kelimeleri kendi bünyesine katmış ve bu sayede çok zengin bir dil oluşturmuştur. Hal böyle olunca, Türkçe ’de gündelik hayatta karşımıza çıkan bazı sözcüklerin anlamına bilemeyebiliyor, ilginç bulabiliyoruz. Son zamanlarda anlamı merak edilen kelimelerden olan salat ne demek? TDK’ye göre salat sözcüğü ne anlama geliyor? Salat kelimesinin kökeni ne salat kelimesinin kaç anlamı var, TDK'ye göre anlamı nedir?

SALAT KELİMESİ NE DEMEK? SALAT KELİMESİ TDK ANLAMI

Salat kelimesi dilimizde sıklıkla karşımıza çıkan sözcükler arasındadır.
Salat kelimesi Arapça kökenlidir.
TDK’ye göre salat kelimesi ise şu anlama gelmektedir:

- Namaz
- Hz. Muhammed'in adı anıldığında saygı göstermek için okunan dua

SALAT KELİMESİNİ İÇEREN BİRLEŞİK KELİMELER

salatüselam

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir