sağlık raporunda kan tahlilinde nelere bakılır / Prokalsitonin (PCT) Nedir? Yüksekliği Ne Anlama Gelir? - Medicana

Sağlık Raporunda Kan Tahlilinde Nelere Bakılır

sağlık raporunda kan tahlilinde nelere bakılır

Hemogram Nedir?

Tam kan sayımı yani diğer adıyla hemogram testi kanınızı oluşturan hücresel elemanları gösteren kan tahlilidir. 

Hemogram, bir kan örneği üzerinde yapılan, çok sayıda değeri barındıran bir test grubudur. Hemogram, vücutta herhangi bir hastalık ve enfeksiyonun varlığını kontrol eden geniş bir tarama paneli görevi görür. Hemogram, esas olarak kanın üç bileşenini, yani kırmızı kan hücrelerini, beyaz kan hücrelerini ve trombositleri test eder.

Yakınmalarınızı dinleyen ve muayenenizi yapan doktorunuz yaşadığınız sağlık sorununun vücudunuzda ne gibi değişiklikler yarattığını bu kan tahlili ve diğer bulguları birleştirerek anlamaya çalışır. Gerektiğinde başka tahliller de isteyebilir. 

Doktorunuzun sizden hemogram testi istemesinin farklı nedenleri olabilir.

  • Bunlardan birincisi; bir yakınmanız ya da şikayetiniz olmasa da genel sağlık durumunuzu anlayabilmek için tam kan sayımı isteyebilir. Bu sayede henüz belirti vermemiş olan erken evredeki sağlık sorunlarınız erkenden tespit edilir ve sağlınız bozulmadan tedavi aşamasına geçebilir ve olası bir sorunu daha da kötüleşmeden ortadan kaldırılabilir.
  • Yaşadığınız olası semptomların neden kaynaklandığını anlamak için doktorunuz tam kan sayımı testi isteyebilir. Yüksek ateş, yorgunluk, halsizlik, kilo kaybı ya da enfeksiyon gibi sorunların ayırıcı tanısı için de hemogram testi yapılabilir. Yapılan tam kan sayımı testi, doktorunuzun koyduğu ön tanıyı doğrulamaya yarar.
  • Kan hastalığına dair bir teşhis konulduysa doktorunuz hastalığınızın seyrini izlemek için yine tam kan sayımı testi isteyebilir. 
  • Bir diğer neden ise kan hücrelerinizi etkileyen ilaçlar kullanmanızdır. Bu ilaçların etkisini görmek isteyen doktorunuz hemogram testinden yararlanabilir.

Hemogram (Tam Kan Sayımı) Nasıl Yapılır?

Tam kan sayımı testi ile beraber başka ek kan testleri istenmediyse genellikle test öncesi açlık istenmez. Ancak hemogram testinizle beraber açlık gerektiren başka bir kan ölçümü yapılacak ise doktorunuz tahlilden belirli bir süre önce yemeyi ve sıvı tüketimini durdurmanızı isteyebilir. Kan tahlili için hastaneye gittiğinizde bir sağlık görevlisi kol damarınızdan gerekli miktarlarda kan örnekleri alarak bunları tüplere yerleştirir. Kan örneği bebekten alınacaksa, topuk kanı tercih edilebilir. Alınan numuneler tahlil edilmek üzere laboratuvara gönderilir. 

Hemogram (Tam Kan Sayımı) Ne Zaman Yapılır?

Tam kan sayımı yapılmasını gerektirecek olası belirtiler şöyle sıralanabilir;

  • Vücutta görülen morarmalar veya kanamalar. Morarmalar pıhtılaşmayı sağlayan kan pulcukları olan trombositlerin sayısını etkileyen bir kan hastalığından kaynaklanıyor olabilir. 
  • Halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi sebebini anlamak için kırmızı han kücrelerinin (alyuvarlar) sayısı, kütlesi, hacimleri ve hatta renkleri kan sayımı tetkiki ile ölçülürken bu hücrelerin içinde bulunan ve yapısında demir bulunan hemoglobinin düzeyi de tam kan sayımı ile belirlenir. 
  • Yorgunluk, baş dönmesi veya halsizlik.
  • Tansiyon ile ilgili olası sorunlar ve kalp atış hızında görülen değişiklikler,
  • Yüksek ateş, mide bulantısı ve kusma durumları,
  • Eklemlerde ağrı ve buna benzer vücutta yüksek iltihabın neden olabileceği, enfeksiyona bağlı bulguların ayırıcı tanısında kandaki beyaz kan hücreleri (akyuvarlar) ve bunların farklı çeşitlerinin sayıları da kan sayımı ile değerlendirilir.

Hemogram (Tam Kan Sayımı) Değerleri Kaç Olmalıdır?

Tam kan sayımı ile kandaki birçok bileşenin değerleri kontrol edilir. Tam kan sayımında istenen ölçümler şunlardır;

  • Akyuvarlar (Beyaz Kan Hücreleri WBC): Beyaz kan hücreleri vücudumuzun mikroplarla mücadele etmesini sağlar. Eğer kan örneği alındığı sırada vücudunuzda enfeksiyon, iltihap gibi bir sorun varsa beyaz kan hücrelerinizin sayısı normal aralıkların dışında çıkar. Akyuvar değerinin normalden düşük çıkması ise vücudunuzun olası bir enfeksiyon durumunda zorlanabileceği anlamına gelebilir. Düşük beyaz kan hücresi sayısının arkasında kullandığınız bir ilaç, kemik iliğine dair bir rahatsızlık da yer alabilir. Bir diğer neden ise yaşadığınız enfeksiyon olabilir, bazı enfeksiyonların seyrinde beyaz kan hücreleri kullanılıp harcanır ve hemogramda sayılar düşer.
  • Kırmızı Kan Hücreleri (RBC): Kırmızı kan hücreleri akciğerimiz aracılığıyla aldığımız oksijeni, damarlarımız üzerinden vücudumuzun diğer organ ve yapılarına taşımakla görevlidir. Alyuvarların sayısının az olması veya her bir alyuvarın taşıdığı hemoglobin miktarının azlığı anemi ile ilgili olabilir. Başka etkenler de alyuvar sayısının düşük olmasına neden olabilir.
  • Hemoglobin (HB ya da HGB): Hemoglobin, kırmızı kan hücrelerinde yer alan bir proteindir. 
  • Hematokrit (HCT): Hematokrit ölçümü kanınızın ne kadarlık bölümünün alyuvarlardan oluştuğunu belirler. HCT değerinin olması gerekenden daha az olması, gerekli miktarda demire sahip olmadığınıza işaret edebilir. Demir, kırmızı kan hücrelerinin üretilmesine destek olur. Hematokrit değerinizin normal aralıktan fazla çıkması bazen kemik iliği hastalıklarından kaynaklanabileceği gibi yeterince su tüketmemenizden veya sıvı kaybından da kaynaklanabilir.
  • MCV: MCV değeri alyuvarlarınızın ortalama ebatını ifade eder. Eğer MCV ölçümünüz olması gereken değerin üzerindeyse bu durum B12 vitamininizin ya da folat miktarınızın düşüklüğünden kaynaklanabilir. Kırmızı kan hücreleriniz normal değerlere göre daha küçükse anemiyle ilgili bir sorun yaşıyor olabilirsiniz.
  • Trombosit: Trombositler kanımızın pıhtılaşmasını destekler. Trombosit sayım sonucunu normalden düşük olmasına trombositopeni denilir. Normalden yüksek trombosit durumu ise trombositoz olarak adlandırılır. Her iki durum da bir sağlık sorunundan ya da kullanılan bir ilaçtan kaynaklanıyor olabilir. Trombosit yüksekliği ya da düşüklüğünün nedenini bulmak için başka ek testlere de ihtiyaç duyulabilir.

Tahlil sonuçları genellikle birkaç saatlik bir zaman diliminde hazır olur. Tahlil sonuçları iki sütun halinde sıralanır. Her bir tahlil için olması gereken normal aralık değerleri de bu belgede yer alır. Böylece sonuçlarınızın normal aralıklarda olup olmadığını siz de görebilirsiniz. 

Sonuçları kendi başınıza yorumlamanız yanlış olur çünkü bu sonuçlara etki eden pek çok değişken bulunmaktadır ve bu konuda doktorunuzun değerlendirmeleri önemlidir. Mesela hafif bir anemi bile sonuçlarınız üzerinde etkili olabilir. 

Yaygın olarak kullanılan referans değerleri şöyledir:

Hemoglobin Normal Aralığı
Erkek (15+ yaş): 13,0 - 17,0 g/dL
Kadın (15+ yaş): 11,5 - 15,5 g/dL

Hematokrit Normal Aralığı
Erkek: Yüzde 40 - 55
Kadın: Yüzde 36 - 48 

Trombosit Sayısı Normal Aralığı
Yetişkin: - /mL
Beyaz Kan Hücresi (WBC) Normal Aralığı
Yetişkin: /mL

Tam Kan Sayımı Hangi Hastalıkların Teşhisini Kolaylaştırır?

Tam kan sayımı testi birçok sağlık sorunun teşhisine önemli katkılarda bulunur.

  • Aralarında lösemi ve lenfoma da olmak üzere farklı kanser türleri,
  • Alyuvar ve akyuvar düşüklüğüne ya da yüksekliğine neden olabilecek enfeksiyonlar, genetik bozukluklar ve diğer sorunlar,
  • Bazı ilaçları kullanmanın getirdiği yan etkiler,
  • Vücutta görülen bazı vitamin, element ve mineral eksiklikleri,
  • Kemik iliği, dalak ile ilgili sorunlar,
  • Kan üretimi ile ilgili sorunlar.

Hemogram testinin sonuçları kesin olarak bir sağlık sorununuz olduğu anlamına gelmez. Herhangi bir sağlık sorununuz ya da şikayetleriniz yoksa ve sonuçlarınız referans aralık değerlerine yakınsa genellikle endişe etmeyi gerektirecek bir durum yoktur. Değerleriniz normal aralığın üzerindeyse bu durumda doktorunuz bu değerleri takip etmeyi ister ya da ek testler talep edebilir. Öte yandan kanser gibi önemli bir hastalığınız varsa ve bazı değerleriniz çok yüksekse tedavi sürecinizde değişikliklere gidilebilir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Contents

Sağlık raporunda neler var?

Devlet kurumları veya özel şirketler tarafından birçok işleme istinaden talep edilebilen heyet raporu, kişinin sağlıkla ilgili profilini gösteren belgedir. İstenilen Tahlil ve Testler:

  • Odyometri.
  • SFT.
  • EKG.
  • Akciğer Grafisi.
  • Hemogram.
  • Glukoz Açlık.
  • Kreatinin.
  • SGOT.

Sağlık raporu için hangi kan tahlilleri yapılıyor?

Tam Kan Sayımı, CBC, Hemogram, Diferansiyel ile CBC, TKS isimleriyle de bilinen bir testtir. Tam Kan Sayımı testi anemi, enfeksiyon ve birçok başka hastalığın kontrolünde yaygın biçimde tarama testi olarak kullanılır.

Heyet raporu kan tahlilinde nelere bakılır?

Kan tahlilinde kan grubunun belirlenmesinin yanı sıra, hepatit, frengi ve AIDS gibi hastalıkların olup olmadığına da bakılıyor.

OSGB sağlık raporunda neler var?

OSGB İşyeri hekimleri; işe giren her işçiye gerekli muayeneleri yapar, poliklinik ve laboratuvar tahlil raporlarını inceler ve işe uygunluklarını onaylar. Yapılan iş türüne göre belirlenen periyotlarda çalışanların periyodik muayenelerini yaparak mesleki maruziyetleri belirler ve işyeri sağlık gözetimlerini yaparlar.

Evlilik öncesi hangi testler yapılıyor?

Bu gün evlilik öncesinde yaptırılan testler;

  • HIV enfeksiyonları(AIDS): Anti HIV Testi.
  • Hepatit B taraması için:HbsAg Testi.
  • Hepatit C taraması için: Anti HCV Testi.
  • Sfilis (Frengi) için: VDRL Testi.
  • Kan Grubu Analizi ve Hemogram(Tam Kan Sayımı) Testleri.
  • Akdeniz Anemisi(Talasemi) için:Hemoglobin Elektroforezi Testi.

Evlilik sağlık raporunda neler var?

Nikah işlemleri için gerekli olan sağlık raporunda genellikle kan tahlili ve akciğer filmi istenmektedir. Kan testleri ile beraber kan grubu belirlenir ve hepatit, frengi ve AIDFS gibi hastalıkların var olup olmadığı kontrol edilir. Ayrıca çiftlerin kan uyuşmazlığı olup olmadığı da kan testleri ile belirlenmektedir.

Nikah için hangi testler yapılıyor?

EVLİLİK ÖNCESİ TESTLERİ

  • Kan Grubu Tayini ile kan uyuşmazlığı araştırması
  • Hemogram (tam kan sayımı) ile anemi (kansızlık) araştırması
  • HBsAg ve anti-HBs testi ile Hepatit B virüsü araştırması
  • Anti-HCV testi Hepatit C virüsü araştırması
  • VDRL/RPR testi ile sifiliz (frengi) araştırması

Kan testinde neler ortaya çıkar?

Doç. seafoodplus.info Furuncuoğlu, kan tahlillerindeki genetiği bize şöyle anlattı:

  • Sedimantasyon: Kanın çökme hızıdır.
  • Üre-Bun- Kreatinin: Böbreklerin çalışmasını gösterir.
  • Ürik asit: Protein yıkımının son ürünüdür.
  • AST-ALT: Karaciğer fonksiyonlarını gösterir.
  • Glukoz: Kan şekerini gösterir.

Nikah için akciğer filmi nerede çekilir?

Bu sağlık raporları da hükümet tabipliği, sağlık ocakları, Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlama Merkezleri&#;nden alınabiliyor.

Heyet raporu kolay alınır mı?

Heyet raporu hem devlet hem de özel hastanelerden kolay bir şekilde alınabilir. Bunun yanı sıra hastaneye gidilmeden önce matbu dilekçe doldurulur. Doldurulan dilekçede kişinin adı, soyadı, iletişim bilgileri ile tüm detaylar ayrıntılı olarak yazılır.

Memurluk için sağlık raporu nasıl alınır?

Tam teşekküllü sağlık raporu, devlet hastanelerinden, özel hastanelerden ve aile hekimlerinden alınabilir. Belirlenen doktorlara tek tek muayene olup onay almak gerekmektedir. Bu konuyu sakın ihmal etmeyin. Kontrolünüzü yaptırıp ondan sonra onay almalısınız.

Sağlık raporu kaç TL ?

T.C. Sağlık Bakanlığı&#;na bağlı devlet hastanelerinden alacağınız; Hekim raporu 50 TL Sağlık Kurul raporu ise TL dir. Eğitim ve araştırma hastaneleri, tıp fakülteleri veya üniversiteye bağlı hastanelerde alacağınız; Hekim raporu 75 TL Sağlık Kurul raporu ise TL dir.

Aile hekiminden sağlık raporu alınıyor mu?

Aile hekimlerinin direkt olarak sağlık raporu verme yetkisi bulunmamaktadır. Bunun dışında eğer sağlık raporu alacak olan kişi; 50 kişiden daha az çalışanın olduğu ve az tehlikeli sınıfa giren bir işe girecek ise, Aile Hekimi ve Toplum Sağlığı Merkezi üzerinden sağlık raporu alabilmektedir.

Prokalsitonin (PCT)

Vücudumuzda gelişen sağlık sorunlarının etkisiyle çeşitli biyokimyasal olaylar meydana gelir. Bu olaylar, hastalıkların tanı ve takibinde değerlendirilmek üzere klinikte yürütülen tetkikler ile incelenebilmektedir. Özellikle enfeksiyon hastalıkları ile iltihabi rahatsızlıkların değerlendirmesinde oldukça önemli olan tahlillerden biri, PCT testi olarak da bilinen prokalsitonin testidir.

PCT Nedir?

Prokalsitonin veya kısaca PCT, vücutta iltihabi reaksiyonların ortaya çıkmasını takiben kanda yükselen peptitlerden biridir. Vücudumuz; hem bağışıklık sisteminin desteklenmesi hem de iltihabı (enflamasyon) meydana getiren hastalık etkeninin elimine edilerek vücuttan atılımının kolaylaştırılması adına, çeşitli maddelerin vücuttaki üretimini artırırken bazılarınınkini düşürür. Bu maddelere akut faz reaktanları adı verilir.

Bu bağlamda; fibrinojen, C-reaktif protein (CRP), ferritin gibi maddeler, enflamasyon durumunda kandaki miktarı arttığından pozitif akut faz reaktanları olarak kabul edilir. Yine bir enflamasyon durumunda transferrin, retinol bağlayıcı protein gibi çeşitli moleküller; kandaki seviyeleri düştüğü için negatif akut faz reaktanları arasında yer alır. Prokalsitonin ise pozitif akut faz reaktanlarından biridir.

Bununla birlikte, prokalsitonin yüksekliği diğer maddelere nazaran daha spesifik ve kıymetli bilgiler sunabilir. Bu nedenle, özellikle yataklı servis ve yoğun bakım üniteleri gibi bölümlerdeki hastaların sağlık durumlarının değerlendirmesinde prokalsitonin seviyesindeki değişimler incelenir.

PCT Değerine Neden Bakılır?

Prokalsitonin molekülü adet amino asitten oluşan bir proteindir ve vücudumuzda tiroit bezinde parafolliküler C hücreleri tarafından üretilerek kana verilir. Sağlıklı bireylerde kandaki seviyesi 0,05 ng/mL’dan düşüktür. PCT tetkiki, birçok yönüyle kendisine benzer diğer tetkiklere nazaran çeşitli avantajlara sahiptir. Bu özellikler aşağıdaki gibi özetlenebilir:

•PCT değerindeki değişimler bakteriyel enfeksiyon gibi özel durumlara özel olarak meydana gelir. PCT seviyesi hızla artmaya başladığında, vücutta bakteriyel bir enfeksiyonun varlığı yönünden inceleme başlatılması gerekebilir. Bunun aksine, benzer durumlarda değerlendirilen sedimantasyon ve C-reaktif protein (CRP) gibi değerler iltihabi reaksiyonun varlığını gösterirken, bakteriyel enfeksiyon hakkında belirli bir bilgi vermez.

•Hastalığın meydana gelmesini takiben 2 ila 4 saat içinde kandaki miktarı artan PCT, saat içinde pik yaparak en yüksek seviyesine ulaşır. Enfeksiyon hastalıklarında sık kullanılan diğer bir madde olan CRP’ye göre daha hızlı yükseldiğinden, özellikle hastalıkların erken teşhisi için oldukça faydalı ve avantajlıdır.

•PCT değerindeki değişimler hastadaki bağışıklık sisteminin çeşitli seviyelerdeki yetmezliği durumlarından etkilenmez.

•PCT değerinin yüksekliği ile altta yatan hastalığın şiddeti birbiriyle doğru orantılıdır. Bir başka deyişle, PCT değeri ne kadar yüksekse hastalık o kadar şiddetli seyreder. Benzer şekilde, etkili bir tedavi ile giderilen enfeksiyon sonrasında PCT değeri hızla düşüş gösterir. Bu sayede verilen tedavinin etkinliği PCT takibi yapılarak değerlendirilebilir.

PCT Değerine Ne Zaman Bakılır?

Hastalar çeşitli belirtiler ve şikayetler gösterdiğinde, enfeksiyon durumlarından şüphelenilerek PCT tahlili yapılması gündeme gelebilir. Buna göre aşağıdaki belirtileri gösteren kişilerde PCT testi önemli veriler sunabilir:

•Yüksek ateş

•Terleme

•Halsizlik

•Yaygın kas ve eklem ağrısı

•Baş ağrısı

•Çarpıntı

•Nefes darlığı

•Tansiyon düşüklüğü

Enfeksiyonun geliştiği bölgeye bağlı olarak başka belirtiler de ortaya çıkabilir. Solunum yolu enfeksiyonlarında göğüs ağrısı, öksürük ve balgam görülebilirken; idrar yolu enfeksiyonlarında idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma gibi bulgular gelişebilir. Bu nedenle, PCT testi öncesi mutlaka uzman bir hekimin değerlendirmesine ihtiyaç vardır.

PCT Yüksekliği Ne Anlama Gelir?

PCT değerindeki yüksekliğin seviyesine bağlı olarak hastalık tablosu hakkında önemli veriler elde edilebilir. Bu doğrultuda, aşağıda PCT değerlerinin ifade ettiği anlamlar özetlenmiştir:

•PCT’nin kan değeri 0,05 ng/mL’den düşük olduğunda, hastada bir enfeksiyonun varlığı genellikle söz konusu değildir.

•PCT değeri 0,5 ile 2 ng/mL arasında olan kişilerde bakteriyel bir enfeksiyonun geliştiği düşünülür.

•PCT değeri 2 ile 10 ng/mL arasında olan kişilerde ise daha ileri safhaya geçerek sepsise yol açmış bir enfeksiyonun varlığı araştırılır.

•PCT değeri 10 ng/mL’nin üzerine çıktığında şiddetli sepsisten söz edilir. Bu durumda hayati tehlike ciddi anlamda artar.

Bunların yanında, daha doğru bir değerlendirme yapılabilmesi için, PCT değerlerinin hastaya bağlı olarak ek sağlık problemleri ile beraber değerlendirilmesi önemlidir. Örnek olarak; hastaya yapılan bir cerrahi işlem veya girişimsel yöntem sonrasında bu uygulamaya bağlı iltihabi reaksiyon gelişebildiğinden, PCT değeri olması gerekenden çok fazla yükselebilir. Bu nedenle PCT sıklıkla tek bir değere göre değil; günler içindeki takibi esnasında belirlenen değişimlere göre incelenir.

Ayrıca, PCT değeri yüksek bulunan bir hastada başlatılan antibiyotik tedavisi esnasında, PCT takibi yapılarak gün içindeki değişimlere göre antibiyotik tedavisinin etkinliği de değerlendirilebilir. PCT değerinde düşüş izlenmesi başarılı tedaviyi gösterirken; sebat eden veya yükselen değerlerde verilen tedavinin gözden geçirilmesi gerekir.

PCT değeri özellikle aşağıdaki sağlık sorunlarında sıklıkla yüksek tespit edilmektedir:

•Üst veya alt solunum yolu enfeksiyonları

•Sepsis

•Çoklu organ yetmezliği sendromu

•Cerrahi işlemler sonrası yara yerinde gelişen enfeksiyonlar

•Yanık

•Menenjit gibi sinir sisteminin enfeksiyonları

•İdrar yolu enfeksiyonları

•Tiroit kanseri

•Böbrek yetmezliği

•Dolaşım yetmezliği ve şok

•Bağışıklık sistemini güçlendiren çeşitli ilaç tedavileri

PCT Yüksekliğinde Neler Yapılır?

PCT değerinin yükselmesi genel olarak bakteriyel enfeksiyon şüphesini ortaya çıkardığından, hastaların öncelikle uzman bir hekim tarafından ayrıntılı bir hastalık öyküsü alınır ve şikayetleri sorgulanır. Ardından, detaylı bir fizik muayene ile bulgular incelenir; gerekli görüldüğü takdirde ek laboratuvar ve görüntüleme tetkiklerine başvurulabilir. Tüm bunların sonucunda altta yatan sağlık sorunu tespit edilerek tanı konur ve gerekli tedavi yöntemi planlanır.

Bakteriyel enfeksiyonlarda en sık başvurulan yöntem antibiyotik tedavisidir. Bu kapsamda, altta yatan enfeksiyonun etkeni olan bakteri izole edilerek kültür testi yapılır. Kültür tetkikinde, bakterinin çeşitli antibiyotiklere karşı direncinin olup olmadığı tespit edilebilir. Bu sayede, bakteriye karşı en başarılı antibiyotik tedavide kullanılır.

Bazı enfeksiyon hastalıklarında bakteriler vücutta apse gibi komplikasyonlara yol açabilir. Bu durumlarda, apsenin drene edilmesi gibi cerrahi tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir.

Bunların yanında PCT yüksekliğinin; girişimsel işlemler, yanıklar, çeşitli kronik hastalıklar ve tiroit bezinin tümörleri gibi farklı durumlardan kaynaklanabileceği unutulmamalıdır. Enfeksiyona yönelik araştırmalarda yeterli kanıt bulunamadığında, bu nedenlere yönelik ayırıcı tanı yapılmalı ve tespit edilen soruna göre spesifik tedavi yöntemine başvurulmalıdır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir