samuray arısı / İstilacı böceğe karşı 'samuray arı' üretiliyor

Samuray Arısı

samuray arısı

Kokarca böceğine yeni önlem: Samuray arılar

Türkiye'nin dünya ticaretinde lider olduğu fındıkta verim ile kaliteyi düşüren hastalık ve zararlılara yönelik başlatılan mücadele devam ediyor. 

Dünya fındık üretimi ve pazarının büyük kısmını elinde bulunduran Türkiye'nin fındık ambarı Doğu Karadeniz'de bitkilere dadanan 'kahverengi kokarca' adlı böcek türü başta fındık olmak üzere birçok bitki türü için tehdit oluşturuyor.

İstilacı böcek günde 30 kilometre yol katediyor

Kahverengi kokarca böceği - Fotoğraf: AA (Arşiv)[Kahverengi kokarca böceği - Fotoğraf: AA (Arşiv)]

'den fazla bitki türünde beslenebilen istilacı böceğin erginlerinin uzun mesafelere uçabilme yeteneğinde olması, yayılışını kolaylaştırıyor. Gürcistan'dan bölgeye geldiği saptanan ve son dönemlerde Balkanlar’dan İstanbul’a da gelerek Türkiye’de yayılımını hızlandıran böcek, günde 30 kilometre yol katediyor.

Böcek, fındığa zarar vererek verimi düşürüyor. Fotoğraf: DHA[Böcek, fındığa zarar vererek verimi düşürüyor. Fotoğraf: DHA]

İstilacı böcekle biyolojik mücadele için anavatanı Çin olan samuray arı olarak bilinen ‘Japonika arı’ türünün ithalatı planlanıyor. Doğaya salınacak arının böcekle mücadelede etkin rol alması bekleniyor.

Japonika arı türü - Fotoğraf: İHA (Arşiv)[Japonika arı türü - Fotoğraf: İHA (Arşiv)]

" yılın en zararlı meyve böceği"

Fındıkta tehlikenin boyutunun büyük olduğuna dikkat çeken Ulusal Fındık Konseyi (UFK) ve Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk, "Kahverengi kokarca 5 yıl önce Gürcistan’dan girdi. Özellikle Artvin ve Rize bölgesinde tarım ürünlerine ciddi zararlar verdi. Son dönemlerde de Balkanlar'dan İstanbul’a girdi. yılın en zararlı meyve böceği diyebiliriz. Sadece fındık değil. Fındık haricinde 40’a yakın meyveye zarar veriyor." dedi. 

Fotoğraf: AA (Arşiv)[Fotoğraf: AA (Arşiv)]

"Kimyasal mücadele tercihimiz değil"

Arslantürk, istilacı böcek ile mücadele konusunda yıllardır yoğun bir şekilde çalıştıklarını, kimyasal mücadeleyi tercih etmediklerini söyledi. 

"Çünkü kimyasal mücadele edildiği zaman ilaçlarken yararlı olan böceklere de zarar verilebiliyor. Bunun için doğal yollarla biyolojik mücadele etme yönünde çalışmalarımızı yapıyoruz. Çin’de Japonikos denen bir samuray arı çeşidi var. Bunun parazitörrü ve son derece başarılı bir parazitör. İşte bu arının ithalatı ile ilgili bakanlık nezdinde ithalat iznini aldık. Samsun Tarımsal Araştırma bu işin sorumluluğunda. Çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor."

Fotoğraf: AA (Arşiv)[Fotoğraf: AA (Arşiv)]

"Kışı evde saklanarak geçiriyorlar"

Kışı kapalı ortamlarda geçiren böcek türü için ilaçlama uyarısında bulunan Arslantürk, üreticileri dikkatli olmaya çağırdı:

"Bugünlerde de kışlığa gidiyor. Kışlık olarak da genellikle ev ve ahır çevrelerini tercih ediyorlar. Son günlerde oldukça ihbar almaya başladık. Kahverengi kokarcalar insanların artık evlerini de istila etmeye başladı. Üreticiler, bu istilacıyı gördükleri yerde yok etsinler, ahır ve evlerinin çevresini mutlaka ilaçlasınlar."

Kokarca böceğine yeni önlem: Samuray arılar

Biyolojik mücadelenin yeni kahramanı: “samuray arıcığı”

tarımsal ürüne zarar veren ‘kahverengi kokarcalar’ ile biyolojik mücadelede ‘samuray arıcığı’ kullanılacak. Samsun’da açılan Biyolojik Mücadele Laboratuvarında yapılan çalışma zararlının yoğun olduğu bölgelerde uygulanacak. Kahverengi kokarcanın düşmanı “samuray arıcığı” önümüzdeki yıldan itibaren başta fındık olmak üzere birçok tarım ürününü korumakta kullanılacak.
Biyolojik mücadelenin yeni kahramanı: “samuray arıcığı”

Kahverengi kokarca zarar veriyor, samuray arıcığı zararlı böcekle savaşıyor.

Tarım düşmanı olarak bilinen ‘kahverengi kokarcalar’a karşı ‘samuray arıcığı’ ile biyolojik mücadele yürütülecek.
Samsun’da bulunan Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde Biyolojik Mücadele Laboratuvarı açıldı. Kahverengi kokarca üretime başlanılan tesiste, tarımsal ürüne zarar veren böceklerin yumurtalarına samuray arıcığı (parazitoiti trissolcus japonicus) yerleştirilip üretildikten sonra zararlının yoğun olduğu bölgelerde biyolojik mücadele başlatılacak.

Uzakdoğu kökenli istilacı ve polifag bir zararlı olan kahverengi kokarca (Halyomorpha halys) yılında Artvin’den Doğu Karadeniz Bölgesi'ne; İstanbul’dan Marmara Bölgesi’ne giriş yaptığından bu yana Türkiye’nin kuzey sahilindeki tüm bölgelerde görülmeye başladı. Zararlının ilk tespitini müteakip Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce yürütülen ve Karadeniz İhracatçı Birlikleri tarafından desteklenen “Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesinde Halyomorpha halys Stal (Hemiptera: Pentatomidae) (Brown Marmorated Stink Bug)’in Feromon Tuzaklar ile Surveyi Projesi" ile zararlıya yönelik survey çalışmaları başlatıldı.

Mevcut durumda Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop ve Kastamonu’da toplam lokasyonda 4 yıldan bu yana yürütülen bu çalışmalara ilaveten zararlının biyolojisinin belirlenmesi, mücadele yöntemlerinin tayini ve geliştirilmesine yönelik bir dizi kamu veya özel sektör kaynaklı yürütülen muhtelif çalışmalarda zararlının mücadelesi için en başarılı yöntemin “klasik biyolojik mücadele” olduğu anlaşıldı. Bu bağlamda Tarım ve Orman Bakanlığınca yılında H. halys’in mücadelesinde zararlının en etkili yumurta parazitoiti samuray arıcığı ithali için izin verilmiş ve samuray arıcığının kitlesel üretimi için Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığına (DOKAP) alt yapı projesi sunulmuş ve kabul edilmişti. Nihayetinde DOKAP’ın 1 milyon bin TL, Karadeniz İhracatçı Birliklerinin bin TL finansal desteği ile Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesinde “Biyolojik Mücadele Laboratuvarı” tesis edildi. 

3 adet iklimlendirme kabini (4x4 m), 4 adet böcek yetiştirme kabini ( lt), 1 adet kışlatma odası, 1 adet karantina odası, 2 adet laboratuvar, yapay ekolojik yetiştirme alanı ( m2) ve 2 adet ofisten oluşan m2’lik laboratuvar tamamlandı ve açılışı yapıldı. Yapılan çalışmaların kamu ve özel sektör temsilcileri tarafından görülerek ileriye dönük bilgi alışverişinin yapılması ve Türkiye tarımı için büyük tehlike arz eden kahverengi kokarca hakkında farkındalık oluşturabilmek için "Kahverengi Kokarca Paneli" de düzenlendi. Laboratuvar ilk kez kapılarını ziyaretçilere açarken, bilim adamları merak ettikleri konular hakkında uzmanlardan bilgi aldı ve görüşlerini belirtti.

Yapılmak istenen biyolojik mücadele hakkında bilgi veren Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Kibar Ak, “Kahverengi kokarca ülkemize yılında Doğu Karadeniz Bölgesi'nden bulaştı ve bölgemizde yayılma eğiliminde ve şu anda yüksek popülasyon Rize ve Artvin bölgesinde. Biz bu durumun ardından diğer mücadele yöntemleriyle birlikte biyolojik mücadelenin önemli olduğunu düşünerek yapımına başladığımı laboratuvar 6 ay gibi bir sürede bitirildi. Deneme üretimleri başladı. Burada zararlıyı üreterek ve yumurtlatarak doğal düşmanları çoğaltıp, zararlının yayıldığı bölgelere salarak biyolojik mücadelesini yapmaya çalışacağız” dedi.

Kahverengi kokarcanın baş düşmanının samuray arıcığı olduğuna dikkat çeken Kibar Ak, “Yurt dışından getireceğimiz kahverengi kokarcanın düşmanı olan trissolcus japonicus yani ‘Samuray arıcığını’ kahverengi kokarcanın yumurtaları üzerinde çoğaltacağız. Zaten yumurtalar olmadan zararlının çoğalması mümkün değil. kahverengi kokarcanın düşmanının popülasyonunu arttırarak araziye, bölgede sorun olan yerlere salacağız. Deneme aşamasında olduğumuzdan tüm üretim kabinlerimiz dolu değil. Yumurta miktarımız, sakım yapılacak seviyede değil. An itibariyle 3 bine yakın yumurtamız mevcut. Onları da –80 derecede dolaplara koyarak muhafaza ediyoruz. Salımlar yeteri kadar böcek topladığımız zaman başlayacak. yılında belli sayıda böcek üretip, ondan sonraki yıl kısım kısım zararlının yoğun olduğu bölgelere salım yapacağız. Eğer beklenmeyen riskler olmazsa önümüzdeki yıldan sonra bölgede yavaş yavaş salıma başlayacağız” diye konuştu.

Bölgede üretilen fındık ve diğer ürünleri korumak için biyolojik mücadele başlattıklarını dile getiren Ak, şunları söyledi:  “Yapacağımız çalışma ile riskleri ortadan kaldıracağımız için mevcut tarımsal verimliliğin artmasında etkili olacak. Mücadelesi zor olduğu için de kimyasal mücadele ile bunu kontrol altına almaya çalışacağız. Hedefimiz başta fındığı korumak ama onun yanında risk altında olan fasulye, tütün ve diğer sebzeleri de korumuş olacağız. Biyolojik mücadele ile birlikte bu bölgeye biyolojik mücadele kültürünü de sokmuş olacağız.”

Biyolojik Mücadele Laboratuvarının şu anda nasıl çalıştığını anlatan enstitü uzmanları, “Bu çalışmayı böceklerin yumurtalarını çoğaltmak için yapıyoruz. Her kafeste 14 dişi 14 erkek böceğimiz var. Böceklerin yiyeceklerini, suyunu sağlıyoruz. Gerekli sıcaklık ve nem koşullarını sağlıyoruz. Sağladığımız koşullarla böceklerin yumurtalarını alıyor. Aldığımı yumurtaları da –80 derecede uygun koşullarda saklıyoruz. Yurt dışından ithal ettiğimiz parazitoiti topladığımız yumurtalar ile çoğaltacağız. Biz bu böcekleri yumurta toplamak için üretiyoruz. Bu yumurtalar ile samuray arıcığını çoğaltacağız. O şekilde de doğaya salım yapacağız. Biz yeterli sayıda samuray arıcığını üretip, doğaya saldığımızda doğa mücadelesini kendi içerisinde yapacak. Samuray arıcığını kahverengi kokarca böceğinin yumurtasına yerleştirdiğimizde sadece arının yavrusu çıkıyor. Bu şekilde zararlı daha yumurtadan çıkmadan yok oluyor. yıllık süreçte de doğal denge kendisine gelecek. Kahverengi kokarca mısır, fındık, şeftali gibi ürüne zarar veriyor. Şu anda 3 ayda 3 bin yumurta ürettik. 3 üretim kabininin hepsinde 36’şar kafes var. Şu anda 2 kabin aktif olarak çalışıyor. Tüm kafeslerde 14 erkek, 14 dişi olmak üzere 28 kahverengi kokarca var. Üretimimiz hız kesmeden devam ediyor” bilgilerini verdiler. 

samuray arıcığı kahverengi kokarca biyolojik mücadele samsun tarım ve orman

etiket Arı Olmaya Bambaşka Bir Boyut Getirmiş Olan Devasa Japon Eşek Arıları

Haberler

Genel Kültür

Bilim

Arı Olmaya Bambaşka Bir Boyut Getirmiş Olan Devasa Japon Eşek Arıları

Arıların doğa için önemi kesinlikle tartışılmaz, keza korkutuculukları da. Özellikle ikincisinde adeta çığır açmış olan, gördüğünüzde kurtulmak için tüm şehri yakma isteği uyandıracak devler gibi bir arı türüyle karşınızdayız bugün.

Kaynak:seafoodplus.info

Karşınızda dev Japon eşek arıları.

Karşınızda dev Japon eşek arıları.

Bizim korkmamıza pek gerek yok, nitekim bu arkadaşların asıl vatanı Doğu Asya.

Bizim korkmamıza pek gerek yok, nitekim bu arkadaşların asıl vatanı Doğu Asya.

İğnelerinde 8 farklı kimyasal barındıran oldukça karmaşık yapılı bir zehir bulunduğunu da belirtelim.

İğnelerinde 8 farklı kimyasal barındıran oldukça karmaşık yapılı bir zehir bulunduğunu da belirtelim.

Kendilerinin en büyük avları ise bal arıları.

Son olarak çok daha ilginç bir bilgi vererek yazımızı noktalayalım.

Son olarak çok daha ilginç bir bilgi vererek yazımızı noktalayalım.

Tarihin gördüğü en zekice savunma taktiklerinden birini uygulayan bu bal arılarının olayı ise şu şekilde gerçekleşiyor:

Tarihin gördüğü en zekice savunma taktiklerinden birini uygulayan bu bal arılarının olayı ise şu şekilde gerçekleşiyor:

Kısa bir süre için eşek arıları birkaç bal arısını öldürebilse de, etraflarındaki yüzlerce arının sürekli şekilde devam ettirdiği titreşim sonucu sıcaklık artmaya başlar.

Kısa bir süre için eşek arıları birkaç bal arısını öldürebilse de, etraflarındaki yüzlerce arının sürekli şekilde devam ettirdiği titreşim sonucu sıcaklık artmaya başlar.

Son olarak bu devasa arkadaşlarımıza bir örnek:

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir