seccadenin üstünde uyumak / Rüyada Seccade Üzerinde Uyumak (Hayırlı tabiri) - Gündüz Niyetine

Seccadenin Üstünde Uyumak

seccadenin üstünde uyumak

Her ne kadar İslami açısından kanıtlanmış bir durum olmasa da, bazı Müslümanlar yerde serili ve boş olan seccadelerin üzerinde şeytanın namaz kıldığına, azgın cin ve şeytanların o seccade ile dalga geçtiğine ya da seccadeyi pislediğine inanmaktadıseafoodplus.info 28,

İçindekiler

Seccadenin açık kalması günah mı?

Açık kalması caizdir, kapatmak veya kenarını kıvırmak gerekmez. Tozlanmasın, kirlenmesin diye kaldırmak iyi olur&#;

Namaz kılarken uyumak günah mı?

namazda uyumak kadar din dışı bir eylem yoktur; şirkten öte şirkten ziyade. ayetlerin,duaların ninni gibi gelmiş olması gereken durumdur.

Namaz kılarken neden seccade serilir?

Zamanla secde edilen yeri pislikten korumak için seccade serilmesi geleneği ortaya çıkmış; kilim, keçe, halı gibi teknik ve malzeme kullanılarak seccadeler üretilmiştir. Seccade, genellikle halı sanatının bir parçası kabul edilmektedir.

Namaz seccadesi nasıl olmalı?

  • Seccadelerin sade ve üzerinde sembol olmayanı namaz için en uygun olanıdır.
  • İlk bakışta normal bir seccadeden bir farkı gözükmese de yakından bakıldığı zaman gerçek ortaya çıkıyor.
  • Seccadelerde Hristiyanlığın temel sembollerinden papaz figürü de bulunuyor.

Seccadenin üstünde uyumak günah mı?

Seccade üzerinde uyumak hakkında İslam dini açısından kesin bir hüküm bulunmasa da, bazı kesimler bunun doğru olmadığını, günah olduğunu, bazı kesimler ise aksine hoş bir durum olduğunu ifade etmektedir. Ancak bu durum ile alakalı kesin bir hüküm bulunmamaktadır.

Seccade neden serili bırakılmaz?

Her ne kadar İslami açısından kanıtlanmış bir durum olmasa da, bazı Müslümanlar yerde serili ve boş olan seccadelerin üzerinde şeytanın namaz kıldığına, azgın cin ve şeytanların o seccade ile dalga geçtiğine ya da seccadeyi pislediğine inanmaktadır.

Islama göre nasıl uyumalıyız?

Yatarken sağ tarafa dönüp yatmalı, sağ eli sağ yanak üzerine koymalıdır. (Daha sonra dönülse de bu sünnet yerine gelmiş olur.) Yüzü koyun yatmamalıdır. Kötü rüya görüldüğünde sol tarafa üç defa tükürdükten sonra şeytanın şerrinden Allah'a sığınmak ve bu rüyayı kimseye söylememelidir.

Bu soru iki kısımda sorulmuştur ve biz de bu esas üzere cevap vereceğiz.

Birinci kısımda uyurken ve istirahat ederken kıbleye doğru yatma hakkında sorulmuştur.

İslam dinini, beşerin kemali için Allah-u Teâlâ tarafından gönderilmiş en son dindir[1] ve bu yönden İslam’ın en kâmil ve en kapsayıcı bir din olması lazımdır[2] ve bundan dolayı küçüğünden büyüğüne; en alt düzeyden en yüksek düzeyine kadar beşerin tüm ihtiyaçları bu dinin içinde mevcuttur.[3]Uyumak da bunlardan birisi olup din tarafın uyumanın hükümleri söz konusu edilmiştir. Elbette bu konudaki dinin hükümleri zorunlu değil aksine sünnet ve müstehap cinsindendir ve biz burada bunların bir kaçına işaret edeceğiz.

İmam Hadi (a.s) şöyle buyurur: “Biz Ehli Beyt uyuma esnasında on şeye dikkat ederiz: Abdestli olmak, yüzü sağ elin içine koymak, otuz üç defa sübhanallah, otuz üç defa elhamdü lillah ve otuz dört defa Allah’u ekber demek, yüzümüz kıbleye bakacak şekilde kıbleye yönelip yatmak, Hamt suresini ve Ayetel kürsi ve şehidallahu… ayetlerini okumak.[4] Böyle yapan kimse o gecenin faydasına ermiştir.”[5]

Uyumanın çeşitleri

Biz Şiaların rivayetlerinde uyumak dört şekilde taksim edilir ve bunların en güzel türü, müminin sağ tarafa ve kıbleye doğru yatmasıdır.

Abdullah b. Ahmet b. Amir, İmam Rıza (a.s)’dan o da babasından Hüseyin b. Ali (a.s)’nin şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Ali b. Ebi Talip (a.s) Kufe mescidindeyken Şam ehlinden birisi kalkıp ona sorular sordu. Onun sorularından bir tanesi şuydu: Bana kaç türlü uyuyabilineceğini söyle. Ali (a.s) şöyle buyurdular: Peygamberler sırtüstü uyuyorlardı ve gözleri uyumuyordu; Allah’ın vahyi beklentisi içindeydiler. Müminler sağ tarafları üzerine ve kıbleye doğru uyurlar, padişahlar ve onların çocukları sol tarafları üzerinde uyurlar böylelikle yedikleri sindirilmiş olur. Şeytan ve onun kardeşleri, deli ve hasta yüzüstü uyur.”[6]

Sorunuzun ikinci kısmına yani cenazeyi kıbleye doğru defnetmek meselesine gelince şöyle cevaplamamız gerekiyor: İslam’ın insan hayatının başlangıcından ölüm anına; hatta defnedilip kefenlenmesine kadar yaşamın tüm merhaleleri için hükümleri vardır ve biz onların bazılarına işaret edeceğiz:

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Zorla can veren kimseyi, namaz kıldığı yere götürün.”

Başka bir hadiste İmam (a.s) şöyle buyurur: “Ölümün eşiğine gelen ve can vermekten zorlanan kimseyi namaz kıldığı yere veya seccadesi üzerine yatırın.”

Ölüm eşiğinde can veren kimsenin kıbleye doğru çevrilmesi hakkında İmam Cafer (a.s) şöyle buyurur: “Siz Şialardan birisi ölümün eşiğindeyse, onun ayağını kıbleye doğru çekiniz ve üzerini örtünüz. Gusül esnasında kıble istikametinde mezar kazınız ve cenaze tahtasını üzerine örtünüz; öyle ki cenazenin ayağı ve yüzü kıbleye dönük olsun.”[7]

Cenazeyi kabirde kıbleye doğru yatırmak hakkında “Vesailü’ş-Şia” kitabında birçok hadis yer almaktadır ve konuyla alakalı özel bir bölüm vardır. Bu rivayetlerde mezarda cenazenin sağ tarafa doğru ve yüzünün kıble istikametinde olacak şekilde defnedilmesi açıklanmıştır. Söz konusu hadislerden bir tanesi şöyledir:

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: Bera b. Marur-i Ensari Medine’de Peygamber Ekrem’de (s.a.a) Mekke’deydi. Bera ölümün eşiğindeyken (bu, Peygamber ve Müslümanların Beytü’l Mukaddes’e doğru namaz kıldıkları zamanlardı) yüzünü Mekke’de Peygambere (s.a.a) doğru çevirmelerini ve malının da üçte birini vasiyet etmişti. Böylelikle bu sünnet sayıldı.”[8]Bu sebeple bu ve başka deliler esasına göre fakihler de “kabirde cenaze sağ tarafı üzerine ve ön tarafının kıbleye bakacak şekilde defnedilmesi gerekir” fetvasını verdiler.[9]

 

 


[1] Bu bağlamda sitedeki şu indekse müracaat ediniz: İndeks “Hatamiyet risaletin sonu”, sayı

[2] Bu bağlamda sitedeki şu indekse müracaat ediniz: İndeks “Dinin kâmil oluşu ve değişim kabul etmezliği”, sayı

[3] Eğer yeni bir mesele öne çıkarsa Şia’nın büyük fakihleri ellerinde var olan genel kurallardan yararlanarak bu meselenin hükümlerini dini kaynaklardan elde ederler.

[4] Âli İmran Suresi,

[5] Hüseyin Üstat Veli, Adap, sünen ve revişi reftariyi peygamberi girami, Tahran ş, İntişarati Peyami Azadi, s.

[6] Şeyh Saduk, El-hisal, İntişarati Camiayi Müderrisini Kum, h. k, c. 1, s. ; Şeyh Saduk, Uyunu ahbari’r-Rıza, Ğaffari ve Müstefit, Tahran h. ş, birinci baskı, Neşri Cihan, c. 1, s.

[7] Kuleyni, Kâfi”, Tahran h. ş, dördüncü baskı, Daru’l kutübü’l İslamiye, c. 3, s.

[8] Şeyh Hürrü Amuli, Vesailü’ş-Şia, Kum h. k, Müesseseyi Âlü’l beyt, c. 3, s.

[9]“Tevzuhu’l mesail” (El-mahşi lil İmamu’l Humeyni), c. 1, s. ve

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir