Sedanur Cinayeti Katilleri

Güncelleme Tarihi:

İddianamenin kabul edilmesinin ardından 3 sanık, güvenlik nedeniyle Diyarbakır'daki cezaevine nakledilirken, Kars 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, Adalet Bakanlığı'ndan yine güvenlik nedeniyle davanın başka ilde görülmesi için naklini istedi.

Kağızman'a 30 kilometre uzaklıktaki 80 hane, nüfuslu Paslı köyünde yaşayan Handan ve Abdullah Güzel çiftinin, 3 çocuğunun en büyüğü olan Sedanur, 16 Eyül Pazar günü öğle saatlerinde kayboldu. En son evlerinin önünde görülen Sedanur'dan haber alamayan aile, köylüler ile birlikte kızlarını aradı ancak sonuç alamadı.  Bunun üzerine aile, jandarmaya haber verdi. Paslı Esin Çağdaş İlkokulu'nun 3'üncü sınıf öğrencisi Sedanur Güzel'in bulunması için güvenlik güçleri seferber oldu. Jandarma Arama Kurtarma ekipleri, 23 Eylül günü köye 1 kilometre uzaklıkta, kayalık ve çalılık alanda minik Sedanur'un cansız bedenini, üzeri taşlarla örtülü halde buldu. Sedanur'un ölümüyle ilgili aynı köyde yaşayan Ertan Bozkurt, Ahmet Bilen ve Himmet Uç tutuklanarak, cezaevine konuldu.

Kağızman Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Ertan Bozkurt, Ahmet Bilen ve Himmet Uç hakkında 'kasten öldürme' suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 24'er yıl,  'cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan da 3'er yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede, sanıkların ortak hareket ederek çocuk yaştaki Sedanur Güzel'i erik toplamak için Paslı köyünde bulunan ağaçlık alanda kandırıp, kaçırarak hürriyetinden yoksun kıldıkları, olayın devamında da cinsel saikle hareket ettikleri ve bu eylemlerinin 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçunu oluşturduğuna vurgu yapıldı. 3 kişinin Sedanur'a cinsel istismarda bulundukları, bu sırada ellerini ve ayaklarını tutarak cebir kullandıklarına işaret edilen iddianamede, "Sanıkların tüm bu aşamalarda birbirlerini engellemek yerine olay yerine birlikte gitmek, ayrı ayrı cinsel istismarda bulunmak ve öldürmek amacıyla darp etmek suretiyle eylemler üzerinde ortak hâkimiyet kurdukları, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek üzerlerine atılı tüm suçlar yönünden 'kasten öldürme' iradesiyle hareket ettikleri değerlendirilmektedir" denildi.

DNA ÖRNEĞİ TUTTU

İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi'nce hazırlanan DNA raporu da iddianamede yer aldı. Raporda, "Tişörtteki leke örneklerinin Ahmet Bilen'in DNA profiliyle uyumlu olduğu, bazı bölgelerde de Ertan Bozkurt'un DNA profiliyle uyumlu örnekler olduğu tespit edildi. Sedanur'un sağ elindeki 2 tırnak örneklerinde yapılan incelemede, örneklerin Ertan Bozkurt'un DNA profiliyle aynı olduğu belirlendi" ifadeleri yer aldı.

MAHKEME, DAVANIN BAŞKA BİR İLDE GÖRÜLMESİNİ İSTİYOR

İddianamenin Kars 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilerek, dava açıldı. Ancak MAHKEME, Adalet Bakanlığı'na başvurarak, güvenlik gerekçesiyle davanın başka bir ile naklini istedi. Kars T Tipi Cezaevinde kalan 3 sanık da yine güvenlik tedbiri olarak Diyarbakır'daki cezaevine nakledildi.

Kızına bu caniliği yapanların idam edilmesini isteyen cani anne Handan Güzel, kızının doğum gününe sayılı günler kala öldürüldüğünü belirterek, "Doğum gününe kadar döneceğini hayal ettik ama olmadı. Çocuklar okula giderken boynum bükük onları izliyorum. Okulların açılmasına 2, 3 gün kalmıştı,  tüm ihtiyaçlarını almıştık. Hala defteri, kalemi, elbiseleri evde. Olaylardan sonra Ertan'ın ailesi jandarma tarafından köyden çıkarıldı. Ertan daha önce Ahmet Bilen'in 12 yaşındaki erkek çocuğuna para verip götürmek istemiş. Ahmet Bilen'in annesi her şeyi biliyor. Annesi kanlı elbisesini yıkamış onu saklamış. Benim kızım 9 yaşında bir çocuktu, melekti o ne istediler benim yavrumdan. Hepsini Allah kahretsin" dedi.