seker bas agrisi yapar mi / Kan Şekerinin Düşmesi (Hipoglisemi) Belirtileri – Dr. Suat GÜNSEL Girne Üniversitesi Hastanesi

Seker Bas Agrisi Yapar Mi

seker bas agrisi yapar mi

Baş ağrıları bazen hafif seyrederken bazense yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyecek düzeyde şiddetli olabilir. Bu nedenle baş ağrılarının nedenlerinin belirlenmesi ve buna uygun çözümler üretilmesi gerekmektedir.

Baş ağrıları pek çok sağlık sorunu ile ilişkili olabileceği gibi, şeker tüketimine bağlı kan şekeri düzeylerindeki hızlı değişimler de baş ağrılarını tekitleyebilir.

Hem fazla hem de çok az şeker tüketmek baş ağrısı yapabilir. Fazla şeker tüketmek yüksek kan şekeri (hiperglisemi), çok az şeker tüketmek düşük kan şekeri düzeyine (hipoglisemi) neden olur.

Düşük kan şekerinde, baş ve kas ağrısı gibi bir takım belirtiler ortaya çıkabilir. Öğün atlama, yetersiz beslenme ya da insülin kullanımı düşük kan şekeri düzeylerini riskini yükseltir.

Çok fazla şekerli gıdalar tüketenler, insülin direnci olanlar ve diyabet hastaları yüksek kan şekeri düzeyleri açısından daha savunmasızdır. Bir kişi bir kerede çok fazla şekerli besin tüketirse, yorgunluk hissi ve baş ağrısı yaşaması kuvvetle muhtemeldir.

Şeker, hormonları ve özellikle de adrenalin (epinefrin) ve noradrenalin (norepinefrin) hormonlarını etkileyebilir. Bu hormonal değişimler, beyindeki kan damarlarının davranış biçimini değiştirerek potansiyel olarak baş ağrısı gelişimini tetikler.

İlişkili Sağlık Sorunları

Bazı sağlık sorunları olan kişiler şekere bağlı baş ağrılarına daha yatkındır.

Diyabet:

Diyabet hastaları, kan şekeri düzeylerini doğal bir şekilde yönetemezler. Kan şekeri düzeyleri çok yükseldiyse ya da çok azaldıysa baş ağrısı çekebilirler.

Kan şekeri düzeylerin çok dalgalanması (inip- çıkması) daha çok baş ağrısı yaşanmasına sebebiyet verir. Bu yüzden diyabeti olan fakat durumunun farkında olmayan ya da ilaçlarını düzenli kullanmayan kişilerde şekere bağlı baş ağrılarına daha sık rastlanır.

Diyabeti olan kişi tedavi görmüyorsa, kan damarlarının zarar görmesi ve buna bağlı baş ağrısı riskinin artması da söz konusudur. Kan damarlarının zarar görmesi kalp ve beyin sağlığını da riske sokar. Aniden başlayan ve yoğun bir baş ağrısı, bu durumda felç gibi daha da ciddi bir sağlık sorunundan kaynaklı da olabilir.

Diyabeti olan bazı kişilerde diyabetik ketoasidoz adı verilen durum gelişebilir. Diyabetik ketoasidoz, vücudun enerji için şeker yerine yağı kullanması durumunda olur. Bu kişilerde bağ ağrısına, bilinç bulanıklığı ya da kaybı da eşlik edebilir.

Migren:

Migreni olan kişilerde kan şekerini dalgalandıracak şekilde beslenme baş ağrılarına neden olabilir.

Migren ataklarını tetikleyen şeyler kişiden kişiye değişiklik gösterebileceğinden şeker tüketiminin bu etkiye sahip olup olmadığı kişisel gözlemlerle belirlenebilir.

Bazı tatlandırıcılarda bulunan sukralozun da migren ağrılarını tetikleyebileceği yönünde araştırma bulguları mevcuttur.

Şekeri yavaş yavaş azaltın

Şeker tıpkı bağımlılık yapan uyuşturucu maddeler gibi beyinde değişikliklere neden olur ve bağımlılık yapar. Bir araştırmada, kronik şekilde yüksek düzeyde şekere maruz kalındığında haz alma, motivasyon ve ruh hali üzerinde etkili olan dopaminin beyindeki üretiminin azaldığı belirlenmiştir.

Şeker tüketiminin aniden kesilmesi yoksunluğa neden olur. Bağımlılıktan kaynaklı şiddetli belirtiler yaşamamak için şekerin kontrollü bir şekilde azaltılması önerilir.

Önleme ve tedavi

Dengeli bir beslenme modeli kan şekerini kontrol etmeye ve ani dalgalanmaları önlemeye yardımcıdır. Şekerin ve beyaz unun sınırlandırılması, sebzeler ve bakliyatlar gibi lif içeriği yüksek gıdaların tüketimi tavsiye edilir. Kan şekerinin kontrol altında kalması için beslenme ve yaşam şeklinde şu değişiklikleri de yapmak uygun olacaktır:

-Protein içeriği yüksek gıdalar iştahı kontrol altında tutmaya ve şeker yeme arzusunu azaltmaya yardımcı olabilir.

-Su, dehidrasyonu önler ve su tüketimini arttırmak baş ağrılarını azaltabilir.

-Düzenli spor yapmak vücudun kan şekeri düzeylerini kontrol altında tutmaya katkı sağlayabilir.

-Baş ağrılarını tetikleyen gıdaları belirleyebilmek için bir beslenme günlüğü tutulabilir. Böylece hangi gıdanın sorumlu olduğunu ortaya çıkarılabilir.

Nadiren yaşanan baş ağrılarında reçetesiz satılan ağrı kesicileri çözüm yolu olabilir fakat düzenli bir şekilde baş ağrıları varsa kesinlikle bir doktora başvurulması gerekmektedir.

Diyetisyen Ayşegül Bahar

9 Soruda Şeker Hastalığı

İçindekiler

Diyabet (şeker hastalığı) nedir? Tip 1 ve Tip 2 diyabet nedir?

Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, kan şekeri yüksekliği ile karakterize, karbohidrat, protein ve yağ metabolizmasında ciddi bozukluklarla seyreden, yaşam kalitesini, sağlığı olumsuz etkileyen, ömrü kısaltabilen, kronik, ilerleyici bir metabolizma hastalığıdır. Tip 1 diyabet, genellikle erken gençlikte ya da çocuklukta ortaya çıkan, mutlak insülin eksikliği hastalığıdır. Tedavisinde, tanı konulan andan itibaren ömür boyu insülin kullanımı gerektirmektedir. Tip 2 diyabet ise genellikle otuzlu yaşlardan sonra özellikle kilo artışına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Sinsi ilerleyen bir hastalıktır ve genellikle erken dönemde belirti vermez. Bu dönemde komplikasyonlara neden olabilen bir hastalıktır.

Gizli şeker nedir?

“Pre-diyabet” yani gizli şeker, normal şeker metabolizması ile diyabet arasındaki bir geçiş sürecidir. Gizli şeker hastalarında zaman içinde diyabet görülme oranları, gizli şekeri olmayanlara göre çok daha fazladır. Ayrıca, araştırmalar gizli şeker sürecinin de diyabet gibi zamanla bazı komplikasyonlara neden olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, bu süreçte tanı koyup tedaviye başlamak, şeker hastalığına geçiş sürecini geciktirmekte ve hatta bazı durumlarda engelleyebilmektedir. Gizli şeker sürecinde erken tanı alan hastaların şeker hastalığının komplikasyonlarından korunmaları mümkündür.

Diyabet belirti verir mi? Diyabet (Şeker Hastalığı) belirtileri nelerdir?

Sinsi ilerleyen bir hastalık olsa da diyabetin başlıca belirtileri; ağız kuruluğu, aşırı susama, sık idrara çıkma, istem dışı kilo kaybı olarak sıralanabilir. Bunların yanı sıra; halsizlik, yaygın-gezici ağrılar, kramplar, ayaklarda yanma, karıncalanma, uyuşukluk, hissizlik, hazımsızlık, bağırsak hareket düzensizlikleri, baş dönmesi, çarpıntı, baş ağrısı, yaraların geç iyileşmesi gibi daha az özgün belirtiler de görülebilmektedir. Tüm bu belirtiler, kan şekeri belirli bir düzeyin üstünde uzun süre kaldığı zaman ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, şeker hastalığı bazı komplikasyonlar geliştikten sonra belirti vermektedir demek mümkündür. Bununla birlikte şeker hastalığında belirtiler henüz ortaya çıkmadan da tanı koyulabilmektedir. Geceden sabaha saat açlık sonrasında bakılan açlık plazma glukozu ölçümü, en basit ve temel tanı aracıdır. Özel durumlarda, başka tanı yöntemleri ve şeker yükleme testi de kullanılabilmektedir.

Diyabet tedavisinde kullanılan güncel yöntemler nelerdir?

Diyabet tedavisinin temeli; eğitim, tıbbi beslenme tedavisi, egzersiz, kilo kontrolü, ilaç tedavisi ve duruma göre metabolik cerrahidir. İlaç tedavisinde ağızdan alınan ve enjekte edilen ilaçlar kullanılmaktadır. Enjekte edilen grupta insülin-dışı ilaçlar ve insülin bulunmaktadır. Bu ana grup ilaçların tamamında, hızlı bilimsel gelişmeler ve araştırmalara paralel olarak yeni ilaçlar üretilmektedir. Tedavide bu ilaçlar tek tek ya da uygun kombinasyonlar şeklinde önerilmektedir.

Her diyabet hastası insülin kullanmak zorunda mıdır?

Her diyabet hastası insülin kullanmak zorunda değildir. İnsülin kullanımının en önemli gerekçesi ciddi kan şekeri kontrolsüzlüğüdür. Bunun dışında insülin kullanımını gerektiren;  gebelikte kan şekerinin diyetle kontrol altına alınamaması, eşlik eden ciddi böbrek, karaciğer sorunları, ameliyat süreçleri gibi özel durumlar vardır.

Diyabet hastalarının açlık ve tokluk kan şekeri değerleri kaç olmalıdır?

Şeker hastalarındaki tedavi hedefleri, tanı kriterleri ile aynı değildir. Genel olarak, açlık kan şekerinin mg/dl arasında, tokluk kan şekerinin ise () mg/dl arasında kalması hedeflenmektedir. Ayrıca HbA1c denilen, 3 aylık şeker ortalaması da takipte önemli bir değerdir. Hastaların 3 aylık şeker ortalamalarının yüzde 7 ya da daha ideali yüzde 6,5 altında olması amaçlanmaktadır. Bahsedilen bu eşik değerler, özel durumlarda değişebilmektedir. Örneğin; şeker hastalığına bağlı belirli komplikasyonları geri dönüşümsüz olarak oturmuş olan, yaşlı hastalarda 3 aylık şeker ortalaması için yüzde 7, değerleri kabul edilebilir değerlerdir.

Şeker hastaları nasıl beslenmelidir? Diyabet beslenmesi nasıl olmalıdır?

Şeker hastalarının beslenme planları, tamamen uzman diyetisyen kontrolünde ve kişiye özel olarak planlanmalıdır. Ana ve ara öğünler atlanmamalıdır. Öğünler karbonhidrat ve yağ açısından sınırlı olmalı ve belirli oranda protein içermelidir. Kişiye özel beslenme programı yakından takip edilmeli ve gerektiğinde güncellenmelidir.

Şeker hastalığı vücuttaki diğer sistemleri olumsuz etkiler mi?

Diyabet, vücuttaki tüm sistemleri olumsuz etkileyebilen bir hastalıktır. Kontrolsüz kalan kan şekeri yüksekliği organları tahrip edici etkiye sahiptir. Bu tahribatların belli bir aşamadan sonra geri dönüşümü mümkün değildir. Kan şekeri yüksekliğinden olumsuz etkilenen başlıca organlar; kalp, böbrekler, beyin, sinir dokuları, göz ve başta ayaklar olmak üzere uzuvlardır. Şeker hastalarında sık görülen hipoglisemi yani kan şekeri düşüklüğü de esas olarak beyin ve sinir dokularını olumsuz etkileyen kritik bir durumdur. Şeker hastalığının diğer organlara olumsuz etkilerini en aza indirmek için, hastaların multidisipliner bir yaklaşımla yakından takip edilmeleri büyük önem taşımaktadır.

Kilo veren tip 2 diyabet hastaları ilaç ya da insülini bırakabilir mi?

Kilo veren ve bunu istikrarlı bir şekilde koruyan tip 2 diyabet hastalarının her türlü ilaç ihtiyacı azalabilmektedir. Hatta bazı durumlarda hastalar ilacı tamamen bırakabilir, insülin dozları azalabilir, hatta insülinsiz hale bile gelebilirler.

Randevu ve detaylı bilgi için linke tıklayabilir veya 94 94 numaralı çağrı merkezimizi arayabilirsiniz.

Şeker Baş Ağrısı Yapar Mı? Diyabet Ve Şeker Hastalığı Baş Ağrısı Mide Bulantısı Yapar Mı?

Şeker baş ağrısı yapar mı diye sormadan önce, yükselmesi ve düşmesi halinde ortaya çıkan belirtilerin neler olduğu mutlaka incelenmelidir. Bu husus çok önemlidir, çünkü duruma uygun şekilde müdahale edilmediği takdirde felç ve hatta ölüm gibi istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Bundan dolayı, diyabet ve şeker hastalığı baş ağrısı mide bulantısı yapar mı bilinmesi gerekir. Düşük ve yüksek şekerde başın neresi ağrır? İşte merak edilenler…

Şeker Baş Ağrısı Yapar mı?

Diyabet veya halk arasında yaygın bilinen adıyla şeker hastalığı, kan şekerinin normal kabul edilen seviyelerin üzerinde olması durumudur. Bir kişiye diyabet tanısı konulması için idrarında şekere rastlanması yeterlidir. Çünkü, normal bir insanda bu durumun olması söz konusu değildir.

Uzman doktorlar, şekerin varlığından şüphelendikleri hastalarından kan ve idrar tahlili yaptırmalarını isterler. Gizli şekerin olup olmadığı da bu yolla anlaşılabilir. Fakat öncesinde, hastaların diyabeti veya hiperglisemiyi (kan şekeri yüksekliği) anlamalarını sağlayan bazı belirtiler bulunur. Bunlardan en yaygın görüleni, baş ağrısı ve "diyabetik gastroparezi"dir. Mide felci olarak tanımlanan bu durum, kan şekerinin yükselmesi veya düşmesi halinde şişkinliğe, bulantıya ve kusmaya yol açar. Diğer belirtiler ise şu şekilde sıralanabilir:

Sürekli yorgunluk ve halsizlik hissi

Bulanık görme

Ağız kokusu

Hızlı bir şekilde kilo kaybı

Ayaklarda veya bacaklarda karıncalanma ve uyuşukluk

Yara ve yara izlerinin geç iyileşmesi

Deride kaşıntı ve kuruluk

Sık idrara çıkma

Devamlı ve yoğun açlık hissi

Sık susama

Tekrarlayan enfeksiyonlar

Cilt sorunları

Adet düzensizliği

Stres ve depresyon

Şeker Düşüklüğü Baş Ağrısı Yapar mı?

Ülkemizde ve dünyada gizli şekere sahip birçok kişi bulunur. Bu insanlarda, bazı semptomlara rastlanılsa bile uzun yıllar boyunca fark edilmeyebilir veya önem verilmeyebilir. Ancak ilerleyen vakalarda tehlikeli durumlar gözlenebilir. Şeker yükselmesi veya düşmesi, her iki durumda da ölümcül şekilde sonuçlanabilir. Gözlerde, böbreklerde ve sinir sisteminde kalıcı hasara, kalp krizine ve felce neden olabilir. Diyabet hastası bir bireyin felç geçirme riski, normal bir insandan kat daha yüksektir. Kan şekerinin düşmesi (hipoglisemi) ile birlikte görülen belirtiler ise şu şekildedir:

Baş ve karın ağrısı

Mide bulantısı

Bulanık görme

Ciltte solgunluk

Konuşmakta zorlanma

Kalp atışlarının hızlanması (taşikardi)

Terleme

Bilinç kaybı (ileri düzeydeki vakalarda)

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir