selçuklunun şifreleri d&r / Dersimiz Tarih🇹🇷 (@dersimiztarihh) • Фото и видео в Instagram

Selçuklunun Şifreleri D&r

selçuklunun şifreleri d&r

INTERNATIONAL TURKISH PEOPLE TRADITIONAL GAMES - SPORTS SYMPOSIUM Эл аралык симпозиум “Түрк элдеринин салттуу оюндары жана спорту” Международный симпозиум “Традиционные игры и спорт Тюркских народов” ULUSLARARASI TÜRK HALKLARI GELENEKSEL OYUNLAR - SPOLAR SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI 6 Kongre Tarihi 8-10 Aralık 2017 Editors / Editörler Dr. Mehmet TÜRKMEN, Dr. Osman İMAMOĞLU, İbrahim ÖZDEMİR Framers of Publication / Yayına Hazırlayanlar Drt. Levent CEYLAN, Mehmet CANLI, Drt. Ayça GENÇ, ISBN: 978-605-4996-53-7 Aralık, 2017, Muş - Kahramanmaraş Web Sayfaları: Kongre Anasayfa Kahramanmaraş Belediyesi Duyurusu Manas Üniversitesi Duyurusu SEMPOZYUM DANIŞMA KURULU Prof. Dr. BALCI, Sebahattin – Kırgızistan – Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. POLAT, Fethi Ahmet – Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. DEVECİ, Durmuş - Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. YILDIZ, Âlim– Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. BISSENOV, K. Aldabergenuli - Kazakistan Kızılorda Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. ERDOĞAN, İbrahim– Muş Alparslan Üniversitesi Rektör Yrd.; Prof. Dr. GÜNAY, Mehmet – Gazi Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı; Prof. Dr. KARANASTAS, Olga R. – Moldovya Üniversitesi Tarih Bilimi Enstitüsü; Prof. Dr. KİNEYEV, Akai – Rusya Federasyonu Gorno – Altaisk Üniversitesi; Prof. Dr. KULMİRZAYEV, Asılbek - Manas Üniversitesi Rektör Vekili; Prof. Dr. ÖĞÜLMÜŞ, Selahattin - Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi; Prof. Dr. PURTAŞ, Fırat –Gazi Üniversitesi &TURKSOY; Prof. Dr. SARALAEV, Marat K. - Kırgızistan Devlet Üniversitesi FKSA Dekanı; Prof. Dr. TAMER, Kemal - Gazi Ünv., Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Başkanı; Prof. Dr. TÜZER, Abdullatif – Muş Alparslan Üniversitesi Rektör Yrd.; Prof. Dr. YILDIRAN, İbrahim – Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi; Prof. Dr. ZAKİRYANOV, Bayrzhan – Kazakistan Alma-atı DFKSA Rektörü. DÜZENLEME KURULU ONURSAL BAŞKANI Fatih Mehmet ERKOÇ, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı DÜZENLEME KURULU BAŞKANI Dr. Mehmet TÜRKMEN, Muş Alparslan Üniversitesi & Kırgızistan - Türkiye Manas Üniversitesi BİLİMSEL DANIŞMA KURULU ONURSAL BAŞKANLARI Prof. Dr. Sebahattin BALCI, Kırgızistan – Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Fethi Ahmet POLAT, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Âlim YILDIZ, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Durmuş DEVECİ, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü. II BİLİM KURULU Dr. Mehmet TURKMEN (Başkan) TUR - KGZ Dr. Abdullah DOĞAN TUR Dr. Abdullah Kursad AKBULUT TUR Dr. Ahmet SAHİN TUR Dr. Ahmet YÜKSEL TUR Dr. A. Raşid RESAD AFG Dr. Ali ABISEV KAZ Dr. Ali TEKİN TUR Dr. Akai KİNEYEV RUS/ Altay Dr. Akoyly ORAZKLYCHEV TKM Dr. Andrey V. ANOHİN RUS/ Tuva Dr. Aydogan SOYGUDEN TUR Dr. Atilla PULUR TUR Dr. Bilal DEMİRHAN TUR Dr. Bilal COBAN TUR Dr. Cengiz ARSLAN TUR Dr. Cıpara ABDIRAHMANOVA KGZ Dr. David Curby USA Dr. Erdal ZORBA TUR Dr. Erkan DEMIRKAN TUR Dr. Erkut TUTKUN TUR Dr. Faruk YAMANER TUR Dr. Fatih BEKTAS TUR Dr. Fikret SOYER TUR Dr. Gulcin ANSEROVNA KAZ Dr. H. Fatih KÜÇÜKİBİŞ TUR Dr. Huseyin KIRIMOGLU TUR Dr. Ibrahim Yıldıran TUR Dr. Ilhan TOKSOZ TUR Dr. Irina V. OKTYABRSKAYA RUS/ Hakas Dr. Kadir PEPE TUR Dr. Kanat CANUZAKOV KGZ Dr. Kürşat KARACABEY TUR Dr. Lyudmila N. MAKAROVA RUS/ Telengit Dr. M. Önder SEKEROGLU TUR Dr. Marat K. SARALAEV KGZ Dr. Marina A. TOKMAŞEVA RUS/ Teleut Dr. Maya PAHIMOVA AZE Dr. Mehmet Akif ZIYAGIL TUR Dr. Mehmet BAYANSALDUZ TUR Dr. Mehmet CEBI TUR Dr. Mehmet GUL TUR IV DAVETLİ KONUŞMACILAR TÜRKLERDE SPOR VE OYUN KÜLTÜRÜ Mehmet TÜRKMEN Muş Alparslan Üniversitesi & Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi Muş Alparslan Universty / Kyrgyzstan Manas Universty Eski uygarlıkların hemen hepsinde görülen oyun ve spor, her ulusun kültüründe farklı boyutta yer almış ve farklı tatmin tarzı ile farklı fonksiyonlar icra etmiştir. Eski uygarlıklar arasında yer alan Türklerde, geleneksel oyun ve sporlar sosyal yapı ve yaşayışlarının hemen her safhasında yer almıştır. Sanat, edebiyat, adet ve geleneklerinin teşekkülünde mühim bir yer teşkil etmiştir. Çocukluktan gençliğe geçişin edimleri arsında yer alan bu sporlar, Asya’dan Avrupa’ya tüm Türk dünyası ve akraba toplumlarında bir onur formu olarak görülmektedir. Bozkır yaşam tarzına uygun milli irade ve niteliklerine göre Türk toplumlarında başta binicilik, atıcılık ve güreş olmak üzere birçok geleneksel sporlar ve oyunlar meydana gelmiştir. Büyük Asya, Türkistan, Anadolu ve Balkanlar olmak üzere Türk dünyasında toplam 28 adet geleneksel güreş bulunmaktadır. Türkler ata binmeyi, ok atmayı ve güreş yapmayı; ibadet, yapılan yerini; ibadet yeri, yapılan meydanını; er meydanı, cem, muhabbet ve cihat meydanları olarak görmüşlerdir. Geleneksel sporlar, Türk halkları tarafından teyakkuz ve savaş tekniklerini bileme yolu olarak görülür, fakat aynı zamanda fiziksel mahareti de ruhsal güç ve kutsanmanın bir işareti olarak da görürler. Bu sporların yapıldığı festivaller, sadece ter atma fırsatı, doğal mücadeleci içgüdüleri açığa vurmak veya semboller yoluyla ifade etmek için bir fırsat değil, aynı zamanda geniş ahlaki ve siyasi yankının sosyal değerleri etrafında organize olan dikkatli bir şekilde yapılandırılmış kamuya açık organizasyonlardır. Türk halkı ve devlet büyükleri bu sporlardan güreşe ve güreşçiye karşı sihirli bir muhabbet duymuşlardır. Aydın ve bürokrasi ile halkı bütünleştiren tek spor dalı güreştir. Çünkü güreş bir halk sporudur. 1985 Kırkpınar’ı Turgut Özal 55 saat izlemiştir. Türklerde güreş kadar sembolik ağırlık taşıyan başka bir spor yoktur. Güreşin uyandırdığı duygular statik veya kanun olmaktan uzaktır. Sembol ve imgelerinin yorumları tabii ki farklı şekillerde ve hegemonik süreçlerde ve karşıt emsallerinde araç olarak benimsenebilmiştir. Güreş ulusal gücü anlatan mitlerin meydana getirilmesinde ve ahlak eğitiminde Alplik, Erlik, Pehlivanlık anlayışında yarışma ve gösterilerde sistematik olarak kullanılmıştır. Az nüfuslu, yüksek idealli Osmanlı ve öncesi Türk Devletleri’nin kurucuları, çoğa karşı durabilmesi, nitelikli insan sahibi olmasıyla mümkündü. Nitelikli insansa, kurumsallaşma ile yetişebilirdi. Doğasında bireysel bir mücadele, savaş tarzı ve proto dinlerin parçası bu sporlar, bu milli karakteriyle 1 Türk devletlerinde Alp Teşkilatı, Osmanlı’da Güreş, Kemankeş, Cündi veya hepsini içine alan Pehlivan Tekkeleri olarak örgütlenmiştir. Pehlivan tekkeleri, Türk pehlivanlık geleneğinin milli boyutunun dini mahiyetle ve Ehlibeytle kaynaştığı kutsal birer mekânlar olmuşlardır. Buradaki dervişler antrenmanlarının yanısıra beşeri bilimler eğitimi de almışlardır. Âşık Paşa’nın “Garipnâme”sindeki belirttiği Alplik-Yiğitlik (Gâziyan) ve onun dokuz koşullu dünya ve din Apliği sıfatına nail olmalıydılar. Alplik/ Erlik 12.yy Pehlivanlık örgütsel (kurumsal) kişi kalıbıdır. Göktürkler’ de Bilge ve Alp olma; “erdem” sahibi olmak gerektirmektedir. “Er”liğiyle yaşayan örgüt, bu özelliklerini tek bir nitelik olarak sentezlemiş bulunduğu için Alp- Alplik sözkonusudur. Erlik ve Alplik teşkilattan kişiye yansır. Yenisey Şine-Usi: D: 9’da “Edgü bilge kişi edgü, kişiğ’i/ iyi ve ahlaklı kişiler, iyi ve yiğit kişiler” diye geçmektedir. Güreş de kadim Türklerde "Er" olma ritüellerindendir. Güreş meydanına Er Meydanı denilmesi bundandır. Diğer rakiplerini yenen ve başarı kazanan genç erginlenmiş sayılır ve Kemer kuşanır. Göktürk Alp'ları da Er olduklarında Kılıç ve kemer kuşanırdı. Kemer Türklerde dört kademe Rütbe işaretidir. Bu ritüel çocukluktan erkekliğe geçişti, bir anlamda eşik atlamaktı. İç Asya’daki bu ritüeli Anadolu’da Ahilik teşkilatları sürdürmüş, Osmanlı Güreş Tekkeleri de öğrencilerine sınıf atlatırken bu geleneği temel almıştır. Nitekim bizim Aba güreşi dediğimiz, Türkistan’ın Bel-bağ, Kur, milli veya Çapan dedikleri güreşlerde bu ritüeller hala mahallî olarak uygulanmaktadır. Güreşin organizasyonundan giysisine, stillerinden kategorilerine, peşrevinden cazgırların lirik manilerine, engin anlamlar taşıyan milli niteliklerle yüklüdür. Diğer bir deyişle geleneksel oyunların uygulanış ritüellerinin fikri yönünde dini unsurlar, şekli yönünde de milli unsurlar yer almaktadır. Kategoriler: Yesevî düşüncesinde olgun insan olmanın dört (4) şartı vardır. Bunlar şu şekilde sıralanır: Mekân, Zaman, İhvan, Rabt-ı Sultan. Yesevîlik yolunda olgun insan olmanın manevi yükseliş makamlarının amacı, fakr yolu olması gerekmektedir. Ayrıca dört rakamı yine askeri stratejilerinde dört yönlü kodu vurgulamaktadır. Dolayısıyla güreşteki bu dört kategori, Yesevîlik tarikatındaki olgun insan olma şartıyla örtüşmektedir. Bu gelenek daha sonraları Yesevî’ nin sürekleri tarafından Anadolu ve Balkanlarda dört kapı (Şeriat, Tarikat, Marifet, Hakikât) düşüncesiyle devam etmiştir. Nitekim güreş tekkesi dervişleri kıdeme göre “Talip, Acemi, Kalfa ve Ustalık” (Okçulukta: Yamaklık, Çıraklık, Kalfalık, Ustalık Dönemi) şeklinde dört kategoride sınıflandırılırdı. Osmanlı’da İhsân-ı âlel ihsân, Türkistan da “yettileme- tokkuzlama” denilen ve Pehlivanların belirlenen ödüllerini 7 ya da 9 katına çıkartma geleneği vardır. Yesevî düşüncesinin kâmil insan öğretisinde, hakikati tanımanın yedi derecesi vardır. Aynı zamanda ruhun olgunluğunu göstermeye yarayan yedi çeşit niteliksel makamlar vardır. Bu kategorilerin hepsinin İslam felsefesindeki ontolojik 2 nazariyelerden esinlenen bir çeşit epistemolojik sistemdir. Buradaki 9 sayısı ise yine eski Türk inanç sistemiyle ilintilidir. Pehlivanların giyimi, kispetin 40 parçadan yapılması ve namahrem yerleri örtmesi, kasnağın üç kez bağlanması, peşrev ve temenna çekilmesi vb semboller fazlasıyla artırılabilir. Dolayısıyla Ahmed Yesevî’nin Türk halk inancı ve geleneklerine dayalı hassasiyetin yoğun etkisi altında oluşturduğu ritüeller, Horasandan Anadolu ve Balkanlara pehlivanlık yolculuğunun kendisi olmuşlardır. Selçuklu ve Osmanlı’da pehlivanlığın kurumsallaşarak zirveye çıkmasında da Yesevîlik düşüncesi itici ve yönlendirici bir güç unsuru olmuştur. Bu geleneğinin Anadolu ve Balkanlar’da öncülüğünü yapan Rumeli Erenleri, Gazileri, Abdalları vs hepsinin ruhi miracında Ahmed Yesevî mutlaka olmuştur. Türk tarihinin kaymak tabakası olan Osmanlı güreşe daima “ihtirâm/ saygı-hürmet,” güreşçilere “vâcib-ül-ihtirâm/ saygı değer”, spor tekkesi şeyhleri (duacılar) ve başpehlivanlara ihtirâmat-ı fâika (yüksek itibarlı) bir mevki vermiştir. Osmanlı arşivlerinde yapılan geleneksel sporlar için “eskiden beri yapıla geldiği üzere” anlamına gelen “ber-mû’tâd-ı kadîm” veya “min-el kadîm” ifadesi yer almaktadır. Sosyalist dönemde geleneksel sporlar, Türk azınlıkların grup aidiyetine yönelik duygularını ortaya çıkarıcı ve güçlendirici etkisi olmuş, rekabeti körükleyici yönüyle de milli kimliklerin korumasında büyük rol oynamıştır. Sovyet ideolojisi geleneksel sporların yapılmasına birçok engel koymasına rağmen, bu sporlar kendisi kalmayı başarabilmişlerdir. Nitekim bugün Altay Türklerinin “El Oyunları”, son zamanlarda ataların ahlak anlayışına dönüşü sembolize eden yeni ve derin etniksel anlam kazanmaktadır. Millet olabilme şartlarından birisi de kültürel devamlılıktır. Bir kültür ürünü kendisini gelecek nesillere aktaracak vasıflardan yoksun düşmüş ise, artık fosil kültürler arasında yer alır ki, telafisi mümkün olmayan bir kaybı beraberinde getirmiş olur ve çalışma alanı daralır. Sosyolojik verilere göre genelde milli kültür unsurlarının sergilendiği bir toplumda, sosyal bütünleşmenin yanında aynı millet olma şuuru kuvvetlenmektedir. Türk ve akraba toplumlarını aynı şekilde Milli motiflerle donatılmış geleneksel sporların sergilenişinde, milli duygular kamçılanarak milli hazza ulaşılıp, sosyal bütünleşmenin sağlandığı, kaynaştırıp kardeşlik çizgisinde birleştirdiği görülmektedir. Küreselleşme anaforu tazyikleriyle birlikte geleneksel oyunların birçok ritüellerinde anlam boşalması olmuştur. Ancak kültürel bellek, kolektif bilinçaltı, arketip kültür kodları, bizim gelenek, görenek adını verdiğimiz, ritüel uygulamalar içgüdüsel olarak devam eder. Bunun için bugün dahi Türk 3 kültürünün en göze çarpan yönelimleri özetlenmeye çalışılsa, geleneksel sporlardan daha verimli bir alan bulunamaz. Bir kültür ürününün gelecek nesillere aktarılabilmesi için kültür hatlarına ihtiyacı vardır. Bu hatlarını aksettiren geleneksel sporlardaki malzeme ve tarihi geçmiş, Türk halklarında fazlasıyla vardır. Dolayısıyla Türk tarihi ve kültürünün birçok derin manalarını taşıyan geleneksel sporları, övünülen değerler manzumesi olarak değil yaşanan değerler demeti halinde görebilmek büyük önem arz etmektedir. Ancak kendi tarih ve kimliğini bilmeyen, bunun şuurunda olmayan hiçbir kültürün anlamı yoktur. Görmezden gelip kayıt altına almadığımız eserler veya Ata sporlarımız gibi millî ve manevî motiflerle donatılmış köklü gelenekler, o mirasa sahip olan, onu değerli gören, ona mensubiyet şuuru duyan şahıs ve kurumlarla yaşatılabilir. Bu organizasyonunu yaparak geleneklerimizi yaşatabilmeyi, tanıtabilmeyi, gelecek nesillere konu hakkında yazılı belgeler bırakabilmeyi milli bir vazife olarak telakki edenler, aynı zamanda milli kültürünün taşıyıcı ve koruyucu vizyonuyla sosyal bir misyon yüklenmişlerdir. Bu aziz millete, şehitlerin kanıyla yoğrulmuş bu kutsal topraklara mensubiyet şuuru duyan birisi olarak, organizasyona maddi- manevi katkıda bulunmuş herkese minnettarlığımı bildirir, sonsuz teşekkür ederim. SPORTS AND PLAY CULTURE IN TURKS Play and sports, seen in almost all of the ancient civilizations, took place in different dimensions in each nation's culture and performed different functions with different satisfaction styles. In Turks who are among the ancient civilizations, these traditional sports take place at almost every stage of social structure and life. It constitutes an important place in the formation of art, literature, traditions, and customs. These sports seen as acts of transition from childhood to youth, are seen as a form of honor in all Turkish world from Asia to Europe and related communities. Many traditional games and sports such as horse riding, shooting, and wrestling have originated in the Turkish societies, according to the national will and qualities suitable for the steppe lifestyle. There is a total of 28 traditional wrestling styles in the Turkish world including Great Asia, Turkestan, Anatolia and the Balkans. Turks have seen horse-riding, arrow-shooting, and wrestling as worshipping; where it took place as a place of worship, the area it is made as a field of contest, tot, fondness, and jihad. Traditional sports are seen by Turkish nations as a way of vigilance and sharpening the war techniques, but also, they see physical ingenuity as a sign of sanctification and spiritual power. The festivals in which these sports are performed are not only an opportunity to sweat, to reveal natural 4 fighting instincts or to express them through symbols but also carefully structured open-to-public organizations built around the social values of broad moral and political repercussions. Out of these sports, Turkish people and State governance have held a magical sympathy with wrestling and wrestlers. Wrestling is the only sports activity where intellectuals and bureaucracy integrate with the public. Because wrestling is a sport of the people. In 1985, Turgut Özal followed Kırkpınar Wrestling for 55 hours. There are no other sports in Turks apart from wrestling that carries such a symbolic importance. The feeling arising from wrestling is far from being static or law. Interpretations of its symbols and images have been adapted in different ways, of course, and also as a tool in the hegemonic processes and in opposite precedents. In competitions and demonstrations, wrestling has been used systematically in Describing the National power, in moral education and in the understanding of Alplik (Bravery), Erlik (Courage), and Pehlivânlık (Wrestler). The foundation of Turkish Ottoman and earlier Turkish States with little population and high ideals was made possible with having stood against the majority and with qualified people. A qualified person could be trained with institutionalization. These sports, which have an individual struggle, war type or part of proto religions in their nature, have been organized due to its national character as Pehlivan Tekkeleri (Wrestling Lodges) which includes Alp Teşkilatı (Brave Organization), Ottoman Wrestling, Kemankeş, and Cündi. Pehlivan dervish lodges have become sacred places where the national dimension of the tradition of Turkish wrestling blended into religious content and the Ahl al-Bayt. In addition to training, these Dervishes took humanities education. They should possess Bravery (Gâziyan) mentioned in “Garibnâme” of Âshik Pasha and his nine-conditional world and religion application. Alplik / Erlik (Bravery) is an organizational (institutional) person mold in the 12th century. Being Wise and Alp (Brave) in Gokturks “means "having virtue". As the "wrestlers’' organization” based on "manhood" synthesized these features in a single quality, there is “bravery" or "wrestling" here. And Alplik (Manhood and Bravery) are reflected from the institution to the person in charge. Yenisey Şine-Usi: D: 9’da “Edgü bilge kişi edgü, kişiğ’i/ iyi ve ahlaklı kişiler, iyi ve yiğit kişiler” diye geçmektedir. Wrestling is also a ritual for becoming “man" in ancient Turks. That's why wrestling square is called "manhood square". The young who succeeded in winning other competitors are deemed to have entered adulthood and he is put on Belt. Gokturk Alps were also embroidered with sword and belt when they became "man". The Belt is a four-level rank in Turks. This ritual meant the transition from boyhood to manhood, in a sense, to jump a threshold. This ritual in Inner Asia continued with the Ahi community in Anatolia, and the Ottoman wrestling tekkes were based on this tradition when they 5 made their students pass the class. As a matter of fact, in what we call Aba wrestling and what Turkistan calls Bled, Kur, National or Çapan wrestling these rituals are still applied locally. From wrestling organization to clothes, from styles to categories, from the peshrevs to the lyric manners of announcers, wrestling is loaded with national qualities with extensive meanings. In other words, the rituals of the application of traditional games contain religious elements in the ideational (abstract) aspect and national elements in the visible (concrete) aspect. Categories: There are four (4) conditions for being a mature person in Yasawi thought. These are listed as follows: Space, Time, Ikhwan and Rabat-i Sultan. In Yasawi tradition being a mature human and having spiritual ascension requires the way of fakr. In addition, the number four also emphasizes the four-way code in military strategies. Therefore, these four categories of wrestling coincide with the condition of being a mature person in the Yasawi order. This tradition is followed by Yasawi’s followers as four gates in Anatolia and Balkans (Shariat, Tarikat-Sect, Marifet-Ingenuity, and Truth). According to the rank of wrestling dervishes, there are four categories "Talip-Aspirant, Acemi-Novice, Kalfa-Assistant Master and Ustalık-Mastery “. (In archery: Assistantship, Apprentice, Assistant Master, Mastery Period). There is the tradition of multiplying the determined prizes of the pehlivans by 7 or 9 times and this practice is called Ihsan-ı alel ihsan in Ottoman and yettileme-tokuzlama (sevenize-nineize) in Turkistan. In the teaching of the perfect human being of Yasawi thought, there are seven degrees of knowing the truth. There are also seven kinds of qualitative authorities depicting the soul maturity. All of these categories are some sort of epistemological system inspired by the ontological notions of Islamic philosophy. The number 9 is again related to the old Turkish belief system. Wearing of the Pehlivans, wrestlers' tights made of 40 pieces and covering the private parts, tying the embroidery frame three times, peshrev and salaam etc. These symbols can be greatly increased. Therefore, the rituals that Ahmed Yasawi made under the intense influence of sensitivity based on Turkish people's beliefs and traditions became the welfare journey itself to the Anatolia and the Balkans from Khorasan. Yasawi thought has become an impulsive and leading power element in the institutionalization and summitting of wrestling in Seljuk and Ottoman Empire. Ahmad Yasawi has been absolutely in the spiritual heritage of the Rumeli Saints, Ghazis, Wandering Dervishes, etc. who made the pioneering work of this tradition in Anatolia and the Balkans which ranks the top in Turkish history, have always given wrestling a position of “ihtirâm -respect", wrestlers "vacib-ül-ihtirâm - respectful", sports monasteries sheiks (well-wishers) and master wrestlers "ihtirâmat-ı faika- high reputation". For the traditional sports made in Ottoman Empire, 6 there is this expression in the Ottoman archives "ber-mû’tâd-ı kadîm" or "min-el kadîm" which means it has been done since ancient times. In the Socialist period, traditional sports helped the Turkish minorities to reveal and strengthen their sense of belonging to the group, also the aspect of competition also played a big role in the protection of their national identity. Although Soviet ideology puts many obstacles to traditional sports, these sports have managed to survive. Indeed, the "Hand games" of the Altay Turks have recently gained new and profound ethnical significance that symbolizes the return to the moral understanding of the ancestors. As it is known, one of the conditions to be a nation is the cultural continuity. If a culture product fails to possess the qualifications that will convey itself to future generations, it will inevitably take part in fossil cultures which will bring an irreparable loss to itself, and the workspace will narrow. According to the sociological data, in a community where traditional cultural element is applied and exhibited, it is expected that the consciousness to be the same nation in addition to the social integration will be strengthened. It is seen that Turkish and related societies are merged together in the exhibition of traditional sports equipped with national motifs, in which the national feelings are whipped, and the national unity is attained, and social integration is ensured. Globalization has caused many rituals of traditional games to be deemed as meaningless. However cultural memory, collective subconscious, archetypal cultural codes, and ritual practices we call tradition; continue instinctively. That's why even today, there is no more efficient area than traditional sports when one tries to summarize the most peculiar trends of Turkish culture. Cultural lines are necessary to transfer a cultural product to the next generations. Turkish nations abundantly have the material and the historical background of traditional sports which reflect these lines. Therefore, it is essential to see the traditional rituals bearing many deep meanings of Turkish history and culture; not as the poem of values boasted, but as the bunch of values experienced. However, there is no meaning of a culture that does not know its own history and identity, and which is not in its consciousness. The well-established traditions equipped with national and spiritual motifs such as artifacts that we ignore and do not record, or our ancestral sports; could only be kept alive by individuals and institutions who have this heritage, who see it invaluable and who have the sense of belonging to them. Those who have made this organization and see it as a national duty to live, let live and promote our traditions and to leave written documents for future generations' use, hold also a social mission with national culture's carrier and protective vision. As a person who has a strong sense of belonging to 7 this great nation and this holy land, I declare my appreciation to everyone who contributed to this organization materially and spiritually, thank you. СПОРТИВНАЯ И ИГРОВАЯ КУЛЬТУРА ТЮРКСКИХ НАРОДОВ Мехмет Тюркмен, университет Муш Альпарслан и Кыргызско-Турецкий университет «Манас» Спорт и игры, встречавшиеся практически во всех цивилизациях древности, в зависимости от степени их значимости, популярности и уровня удовлетворения интересов в культуре каждого народа выполняли свои особые функции. Традиционные виды спорта были распространены практически во всех слоях населения и этапах жизни древних тюрков. Они играли важную роль в формировании искусства, литературы, традиций и обычаев. Традиционные виды спорта, сопровождающие процесс переход от детства к юношеству, представляли собой истинный предмет гордости всего тюркского мира. Среди тюркских народов были широко распространены такие традиционные виды спорта и игр, как верховая езда, стрельба и борьба, отражавшие национальную волю и характер, обусловленные степным образом жизни. В тюркском мире (в Центральной Азии, Туркестане, Анатолии и на Балканах) в общей сложности насчитывается 28 видов традиционной борьбы. Тюркские народы относились к местам проведения состязаний по верховой езде, стрельбе из лука и борьбе, как к местам поклонения, а к местам поклонения – как местам демонстрации любви, борьбы и мужества. Занятие традиционными видами спорта тюркские народы расценивали не только как способ развития бдительности, наработки техники и совершенствования мастерства ведения боя, но и как признак физической ловкости, духовной силы и благословения. Фестивали, в рамках которых проводятся соревнования по традиционным видам спорта, это не только площадки для демонстрации природных боевых инстинктов или самовыражения посредством символов, но и тщательно структурированные общественные организации, в которых вокруг социальных ценностей собрано мощное моральное и политическое эхо. Среди традиционных видов спорта турецкий народ и лидеры государства глубокую и почти благоговейную симпатию испытывали к борьбе. Борьба являлась единственным видом спорта, который объединял интеллигенцию, бюрократию и простой народ. Так как борьба - народный вид спорта. Тургут Озал в течение 55 часов наблюдал за борьбой кыркпынар (масляная борьба) на фестивале 1985 года. Борьба для турок является самым символичным видом спорта. Чувства и эмоции, которые пробуждает борьба, динамичны и не поддаются каким-либо законам. Разумеется, символы и знаки использовались в качестве инструмента интерпретации различных форм, гегемонистских 8 процессов и противоположностей. Борьба всегда являлась предметом мифов, повествующих о национальной силе, а также инструментом нравственного воспитания, развития храбрости, мужества и силы посредством проведения соревнований и показательных выступлений. Основатели Османской империи и предшествующих ей тюркских государств смогли противостоять множественным натискам лишь благодаря качеству населения. Воспитание человека с качественным потенциалом возможно лишь в четко структурированной организации. Традиционные виды спорта, которые по своей природе являются индивидуальной борьбой, стилем ведения боя и проторелигией, по национальному характеру и особенностям в тюркских государствах объединены в альп тешкиляты, а в Османской империи – школы по обучению борьбе (гюреш), стрельбе из лука (кеманкеш) и верховой езде (джюнди), или в вобравшую в себя все эти школы – пехливан теккелери (обитель пехливанов - школы-текке, где обучались пехливаны). Школы-текке представляли собой священные места, которые смогли объединить в себе национальный и религиозный аспекты борцовских традиций турецкого народа. В этих школах- текке ученики (дервиши) не только тренировались, но и изучали гуманитарные науки. Как отмечено в произведении Ашыка Паши «Гарипнаме», благодаря девяти условиям становления, воины газияна (газиян - религиозная и военная команда Османской империи, состоящая из сектантских дервишей) должны были быть удостоены мировых и религиозных почестей. Альп-альплик (воины-храбрецы) являются моделью организационного (институционального) человека 12 века. Гёктюрки считали, что человек, обладающий умом и храбростью, обязательно должен обладать достоинством. Речь идет о воинах-храбрецах потому, что организация, в основе которой лежит привитие храбрости, синтезировала все особенности в одно единственное качество. Мужество (эрлик) и храбрость (альплик) передаются от организации к человеку. В Орхоно-енисейских надписях имеется следующее выражение «Edgü bilge kişi edgü, kişiğ’i/ iyi ve ahlaklı kişiler, iyi ve yiğit kişiler» («хорошие и порядочные люди - хорошие и мужественные люди»). У древних турок борьба являлась одним из ритуалов развития мужества. По этой причине, место проведения борцовских состязаний называлось местом демонстрации мужества. Юноша, одолевший своих соперников и одержавший победу, опоясывался и признавался зрелым. По достижении зрелости гёктюрки также проводили церемонию опоясывания альпов (борцов) мечом. У кемерских турок признаком зрелости являлся ранг четвертой степени. Ритуал перехода от детства к взрослости представлял собой что-то вроде переступания порога. В Анатолии эту среднеазиатскую 9 церемонию проводили ахилик тешкилятлары, а борцовские школы-текке (гюреш теккелери) Османской империи взяли за правило проводить ее при переводе борцов-пехливанов в следующий класс. В настоящее время эта церемония до сих пор проводится на местном уровне в таких видах борьбы, как аба гюреши – турецкий национальный вид борьбы, а также бел-баг, кур, милли или чапан – национальные виды борьбы Туркестана. Каждому виду борьбы присущи свои национальные качества и особенности, несущие в себе глубокий смысл и проявляющиеся в регламенте соревнований и униформе, стиле и категориях, пешревах (прелюдии перед началом состязаний) и джазгырах (организатор-распорядитель). Иными словами, идейная составляющая ритуалов традиционных игр заключается в религиозных аспектах, а форма - в национальных аспектах. Категории: По мнению Ясеви существует четыре (4) условия наступления зрелости: место, время, единомышленники (соратники) и преданность правителю. Согласно учению Ясеви, для духовного развития человек должен испытывать постоянную нужду. Кроме того, в военной стратегии число 4 ассоциируется с четырехзначным кодом. Следовательно, 4 категории в борьбе перекликаются с условиями взросления человека согласно учению ордена Ясеви. Позднее, в Анатолии и на Балканах эту традицию продолжили последователи Ясеви, выдвинув идею четырех дверей (шариат (свод религиозных правил), тарикат (дорога, путь), марифет (искусство, ловкость, умение) и хакикат (истина, финал духовного совершенствования). Дервиши в борцовских школах-текке подразделялись на четыре категории: талип (претендент, искатель), аджеми (начинающий, новичок), калфа (старший мастер) и усталык (наставник), а в стрельбе из лука: ямаклык (подмастерье), чыраклык (ученик), калфалык (мастер) и усталык (наставник). В древности существовала традиция присвоения борцам-пехливанам 7 или 9 рангов, отражающих уровень их опытности и мастерства, которая в Османской империи называлась «İhsân-ı âlel ihsân», а в Туркестане – «yettileme-tokkuzlama». Согласно учению Ясеви, для достижения совершенства человеку необходимо пройти семь степеней познания истины. В то же время, существует семь качественных показателей, характеризующих зрелость души (духа). Все эти категории – своего рода эпистемологическая система, вдохновленная онтологическими взглядами исламской философии. Число 9 также связано с системой верований древних турок. Кроме того, символизм также прослеживался в элементах одежды (униформе) борцов-пехливанов – кыспет (кожаные штаны) изготавливались из 40 частей, завязывании ремня на 3 узла, совершении пешрева (прелюдии перед началом состязаний), теменна (приветствие) и др. Согласно учению Ахмеда Ясеви, ритуалы, сформировавшиеся 10 под влиянием убеждений и традиций турецкого народа, инициировали распространение движения борцов-пехливанов из Хорасана в Анатолию и на Балканы. Идеи Ясеви также являлись движущей и направляющей силой в процессе становления и достижения пика своего развития сельджукского и османского движения борцов-пехливанов. В своем духовном восхождении новаторы данной традиции в Анатолии и на Балканах - Румели Эрен, Гази, Абда и другие - руководствовались учением Ахмета Ясеви. В период Османской империи, представляющей собой важную веху истории турок, отношение к борьбе всегда выражалось такими словами, как «уважение, почитание» («ihtirâm»), борцам – «уважаемый, ценный, почетный» («vâcib-ül-ihtirâm»), руководителям школ-текке – «мулла, выступающий с проповедью», а ведущим борцам-пехливанам – «достопочтенный, многоуважаемый» («ihtirâmat-ı fâika»). В османских архивах традиционным видам спорта дается такое определение – «ber-mû’tâd-ı kadîm» или «min-el kadîm», что в переводе означает «то, что делалось издревле». В эпоху социализма традиционные виды спорта представляли собой средство усиления и выплеска эмоций в группах тюркских национальных меньшинств и обострения конкуренции. Кроме того, они также играли огромную роль в сохранении национальной идентичности. Несмотря на запреты, которые советская идеология ставила перед традиционными видами спорта, им все-таки удалось сохранить свою самобытность. Выражение алтайских турок «народные игры» в последнее время приобретает новое и очень глубокое этническое значение, символизирующее возвращение к традициям и моральным ценностям предков. Одним из условий возникновения нации является ее культурная преемственность. Если же какой-либо культурный продукт лишен возможности передачи будущим поколениям, то он переходит в разряд ископаемых, тем самым наносится невосполнимый урон и неуклонно сужается сфера его применения. Согласно социологическим данным, в обществе, где демонстрируются элементы национальной культуры, наряду с социальной интеграцией традиционно усиливается осознание единства нации. Аналогичным образом, в процессе демонстрации традиционных видов спорта, пронизанных национальными мотивами, воспарившие национальные чувства перерастают в чувство общенационального наслаждения, сливаются воедино все преимущества социальной интеграции, что в свою очередь способствует объединению тюркских и родственных им сообществ в точке общих братских корней. Под влиянием водоворота глобализации многие ритуалы традиционных видов игр утратили свое значение. Однако, такие ритуальные практики, как культурная память, коллективное подсознание (бессознательное), коды культурных архетипов, традиции и обычаи, продолжают 11 существовать инстинктивно. По этой причине, если сегодня попытаться резюмировать наиболее яркие явления культуры турецкого народа, не найдется более выдающейся сферы, нежели традиционные виды спорта. Для того чтобы передать будущим поколениям какой- либо культурный продукт, необходимы культурные линии. У тюркских народов предостаточно материалов и исторического прошлого в традиционных видах спорта, которые отражают эти культурные линии. В связи с этим, очень важно относиться к традиционным видам спорта, которые несут в себе глубокий исторический и культурный смысл, ни как к предмету хвастовства, а как к багажу накопленных ценностей. Однако, ни одна культура, которая не знает своей истории и не осознает собственной идентичности, не может называться таковой. Артефакты и исконные виды спорта, которые мы зачастую игнорируем из-за своего невежества, представляющие собой укоренившиеся традиции, пронизанные национальными и духовными мотивами, могут быть сохранены лишь благодаря людям и организациям, которые владеют таким наследием, ценят его и чувствуют к нему свою принадлежность. Организаторы данного мероприятия не только считают своим национальным долгом сохранить и популяризировать наши традиции и оставить грядущим поколениям письменные источники, но и возлагают на себя социальную миссию носителей и хранителей национальной культуры. Я - человек, который чувствует и осознает свою принадлежность к этой великой нации и этой священной земле, окропленной кровью мучеников, выражаю безграничную благодарность всем тем, кто внес материальный и духовный вклад в организацию данного мероприятия. 12

Orta Asya’da İslâm: Temsilden Fobiye C.1

An Outlook on International Relations from Islamic Perspective This study questions the prevalent position of exclusionist paradigm and the transformation of the notions and practices in International Relations (IR). Despite the efforts of the post-positivist critics, the discipline is still characterised by hegemonic and even racist feature of the exclusionist paradigm. As some argued, IR is mainly perceived as a self-referential Western and the Anglo-Saxon discipline designates its founding texts, its relevant actors, and its main concerns within the jealously biased self-interest-based boundaries of its own structure. Western-dominated and the self-referential structure of the discipline continues since the establishment of IR discipline after the first quarter of 20th century. This study aimed at shifting the Western focused IR theory by questioning whether generating a non-western particularly Islamic criticism to the discipline is possible or not. The Peace of Westphalia which is widely accepted as both a founding myth and milestone in IR is a starting point to understand why IR is still perceived as a Western discipline. The Peace of Westphalia has a great importance to depict both the origins of the basic concepts of IR and general view of the IR studies. Furthermore, we try to shed light on the effects of the Enlightenment as a project that has fundamentally changed all the social and political structures. The legacies of the Enlightenment have shaped international relations in in several ways. For example, assumptions of the mainstream IR theories are based on enlightenment thinking. It is widely accepted that any given set of dichotomies such as subject/ object, man/woman, fact/value, domestic/foreign and belief in progress and universalist claims are the legacies of the enlightenment. Although IR discipline has a centennial history, the IR is affected by the legacies of the enlightenment. The dominant positivist tendency in IR studies is a very clear sign of this effect. From the beginning of 1990’s IR studies has tended to flourish in order to escape from the Anglo-Saxon pattern which have highly dominated the IR studies from the very beginning of the early years of the discipline. However, it is not possible to argue that all the endeavours that aim to enrich the content and quantity of the IR studies have succeeded in changing the character of the Anglo-Saxon discipline. This study aims to examine the probability of an alternative Islamic perspective on IR studies and to respond whether there is a new route for IR from Islamic thinking. Therefore, basic assumptions of Islam on human, human nature, state, war and cooperation in international relations are emphasized. Although there has been a relative richness in IR theory with the contributions of the Post-positivism, it is not easy to argue that Islam or Islamic issues have been sufficiently dealt with in IR studies. Islam which is derived from the word “slm” meaning peace is a religion of peace. Nevertheless, it is still common usage to address Islam with the Dar Al-Harb and the concept of Jihad. Islam is generally perceived as being irrational, unscientific by the Western intellectuals or scholars while comparing or justifying their own beliefs. Thus, we acknowledge that there is a lack of ethical sensitivity and failure to exercise proper judgement in IR studies considering Islam. To put it clearly, the message of Islam is for the entire humankind and Allah is the God of the entire world and the Prophet Muhammad is a messenger for all human being. Islam unites the entire human race under one banner without any kind of discrimination. All people are descendants of Adam and Eve and they are all equal in any respect. According to Islam, man is not a wolf to man (homo homini lupus). Among humanity, there is no absolute other in İslam. Qur'an declares that the absolute other of humanity is Satan. Satan refused to respect Adam and defied Allah’s command to prostrate in front of humanity in the form of Adam. There lie the origins of the struggle between good and evil in the world, not between human beings in reality. Islam aims to set free all humanity from all rules and rulers, from all inner, internal and external threats, and to provide guarantee of life, happiness and victory for all human beings who keep struggling for the good cause. Therefore, Islam rejects any political reason or authority and any social fabric which are designed to seize or surrender humanity in the name of evils under different names including those who call themselves as Muslims. Islam accepts only humanity as the successor of Allah in the world.

Вид[1]
Подтип[2]
Форма[1]
Среда[1]
Тема[1]
Автор[19]
  • Demirdurak, Bülent 12
  • Kitapçı, Zekeriya 8
  • Ayhan, Aydın 7
  • Merçil, Erdoğan 7
  • Yavuz, Resul 7
  • Öngül, Ali. 7
  • Kesik, Muharrem 6
  • Turan, Osman. 6
  • Demircan, Adnan. 5
  • Kesik, Muharrem. 5
  • Yazıcı, Sezai 5
  • Arı, Tayyar 4
  • Azimli, Mehmet 4
  • Azimli, Mehmet. 4
  • Baykara, Tuncer. 4
  • Korkut, Taner 4
  • Piyadeoğlu, Cihan 4
  • Taşağıl, Ahmet. 4
  • Uğurluel, Talha 4
  • Более меньше чем
Язык[3]
Год издания[20]
Издательство[20]

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Logo
0.169 sn.Yordam BT

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir