4 dakika
Son Güncelleme: 10 Haziran,
Sevgili ben, seni sevmeyen biri için savaşmayı bırak. Yoluna devam et ve yürümeyecek olan bir aşk için kendine acı çektirmekten vazgeç. Biraz huzur bul ve bu duygusal diktatörlüğü kökünden sök. Cesur ol ve “Senden ayrılıyorum çünkü kendimi seviyorum.” de.
Hepimiz kolay olmadığını biliyoruz. Beynin bir yeniden başlat butonu ya da acil çıkış kapısı hatta dertlerinizden sıyırıp biraz hava almanızı sağlayacak bir penceresi bile olmadığını biliyoruz. Beyin inatçıdır, sistemlidir ve ısrarcıdır. Duygusal anılara takılı kalmak için için savaşır kimliğinizde en büyük izleri bırakanlar onlardır.
“Aşkı unutmak için, yeni bir aşk bulmaktan ya da onlarla sizin aranıza mesafe koymaktan daha iyi ilaç yoktur.”
– Lope de Vega
Bizi sevmeyen birini sevmenin yanmayan bir kibritle mum yakmaya çalışmaya benzediğini söylerler. Neden bunu yaptığımızı, neden bizi sevmeyen birine tapmakta ısrar ettiğimizi gerçekten bilmiyoruz. Israrcı ve inatçı davranıyoruz, aklımızdan “eğer ona böyle söylersem, o da…” ya da “eğer bunu değiştirirsem, büyük ihtimalle…” gibi çarpık düşünceler geçiriyoruz.
Ancak, aşk parayla çalışan bir otomat değil. Bozuk para koyup, bir tuşa basıp istediğiniz şeyi alamıyorsunuz. Bazen bir adım atıp, tüm yanlış umutlarınızı unutup, başkalarıyla birlikte sizden farklı bir yöne doğru ilerlemekte olan biri için kendinizi öldürmeyi bırakmaktan başka çare yoktur.
Biraz önce, birinin sizi sevmediğini bile bile, neden güçlü olmanın ve yeni bir sayfa açmanın zor olduğunu merak ediyorduk. Bu sorunun cevabı, nörolojinin karmaşık ve her zaman büyüleyici dünyasında saklı. Daha iyi anlamak için, şu örneğe bir göz atın:
Diyelim ki, ayrılığı atlatmak üzere olduğunuzu hissettiğiniz oldukça iyi günler geçiriyorsunuz. Ancak, bir öğleden sonra, tesadüfen eski sevgilinizin parfümünü kullanan birinin yanından geçtiniz. Bir anda üzüntüden boğulacak gibi oldunuz ta ki sizi neredeyse felç edip, gözlerinizden yaşlar boşaltana kadar.
California Üniversitesinden Antoine Bechara isimli bir nörobiyolog, bir kişi reddedildiğinde, beynin nasıl belli uyarıcıların, resimlerin ve anıların aralarındaki bağı sürdürmeye devam ettiğini tarif eden “beyinsel çatışma” tanımını ortaya koydu. Bu samimi ama güçlü bağın yer aldığı sinirsel ağ, beyindeki iki beyaz çıkıntı ile amygdala bölümü arasında yer alıyor.
Hatırlayın, bu yapılar beyinde duygusal anıları yöneten ve idare eden yapılar. Bu yüzden, o özel kişiyle birlikte yaşadığınız her deneyim, beyninizin içine işledi ve anıları canlandıran belli uyarıcılarla bağlantılı durumda.
Yani, belli bir parfümün kokusunu duyduğunuzda, belli bir fotoğraf ya da kıyafet gördüğünüzde veya her hafta sonu birlikte yemek yediğiniz restoranın önünden geçtiğinizde, sinir taşıyıcılarınız aktif hale gelip neredeyse bu imkansız aşka bağımlı hale gelmenize sebep oluyorlar.
Bu bağlantıyı kırmak ve bu beyinsel çatışmayı yönetmek de hiç kolay değil.
Reddedilmenin ve terk edilmenin anatomisi acımasızdır, derindir ve karmaşıktır. Yeni bir sayfa açmak için duyduğumuz isteksizliğin her zaman gönüllü olmadığını, beynin de bu tehlikeli biyokimyasal çemberi beslediğini zaten biliyoruz.
“Kimseden sevgi talep edemeyeceğimi öğrendim. Onlara sadece benden hoşlanmaları için iyi sebepler verebilirim…ve geri kalanı hayata bırakıp sabırlı olurum.”
– William Shakespeare
Ancak, nörologlar, bu birbiriyle bağlantılı anıların gün geçtikçe daha az aktifleştiğini söylüyorlar. Negatif anıları hatırlatan bu sinirsel bağlantılar, gittikçe güçlerini yitirmeye başlıyorlar, ta ki her duyduğunuzda daha az acı veren üzgün ve uzak bir melodinin yankısı gibi.
Siz, sizi sevmeyen o kişiye tapmayı bırakmak için doğru psikolojik stratejileri uyguladığınız sürece, zaman daha sakin bir şekilde yolunuza devam etmenize izin veriyor. Aşağıda size yardımcı olabilecek birkaç stratejiden bahsedeceğiz.
Sevgili ben, eğer seni sevmiyorlarsa, herkesten önce sen, kendini sevmeyi unutma. Bu hayatına sokman gereken en önemli şey. Ancak bize kaybetmemek ya da vazgeçmemek öğretildi, bu da herhangi bir bağı koparmayı daha da zorlaştırıyor.
Sizi sevmeyen birini sevmek çok acı verir ama sizi hak etmeyen biri için kendinizi sevmeyi bırakmak ondan da çok acı verecektir. Güçlü ve bilge olun ve yalnızca sevilmeye değer olanı sevmeniz gerektiğini hiçbir zaman unutmayın.
İlginizi çekebilir anne-babalık hariç, kesinliği tartışılmaz derecede olan bir önermedir. sizi sevmeyen, hiçbir zaman sevme umudu olmayan, hatta sizin yerinize başkalarını seven, başkalarını sevmelere doyamayan ama size gelince "nah (0)))" gösteren bir kişiyi sevmeye devam edemezsiniz. önünde sonunda irtibatı keser yolunuza bakarsınız.
böylece rabbani aşkın insanlardaki tezahürünün ne olduğunu görürüz. insan daima nankör, daima çıkarcıydı. rabbini bile karşılıksız sevemeyen bir mahluk hiçbir insanı çıkarsız sevemez.
dostlarım, senatörlerim, galyalılar. ağzınızı yaya yaya yalan söylerken artık utanabilirsiniz. aşk diye bir şey yoktur. sadece karşılıklı sevgi ve saygı, sadakat mevcut. yani aşk sizi kurtarmaz.
sizi persona kurtarır.
Dogrusu budur. Mantık bunu söyler ama kalp anlamaZ.
doğrudur. hem de aslanlar gibi doğrudur. ancak ne yapmak istediğine bağlıdır.
kalbe söz geçirememek bir eylem değildir. beyin de kalpte sendedir. birinin diğerine üstünlük kurmasına gerek yoktur. nereyle karar vermek, devam etmek istiyorsan o son sözü söyler.
eğer acı çekmekten haz alıyorsan, bu seni sevmesinden daha çok haz veriyorsa kalbini kullanarak yoluna öyle devam edersin. yok kalbe söz geçmiyor, yapamıyorum hikaye bunlar. insanoğlu o kadar aciz bi varlık değildir.
çok doğru bir söz umurumda bile olmaz anladım ben bunu, eğer beni sevmiyorsa dünyadaki tek kadın değilya gider başkasına bakarım, lan en kötü ihtimal kendime hiç kız ayarlayamasam bile anamın çevresi geniş bulur bana helal süt emmiş biri. ben bıkmadım ama çekmeyide düşünmüyorum hiç kız tribi, tafrası çekemem bunu yapmaya çalışacak olan varsa, kapının yönünü gösteririm, anladım ki bu hayatta hiç kimse kendini boşuna üzmeye değecek kadar değerli değil, o seni umursamıyorsa sende onu umursama o kaybeder merak etme.
aslında doğrudur. eğer gerçekten sevdiyseniz ölüpte dirilene kadar sevmeye devam edersiniz ama eninde sonunda dirileceksiniz ve yolunuza devam edeceksiniz. edeceğim. umarım.
karsımdaki insanı seviyorsan onun da beni sevmesine gerek yok . sonucta ben onu beni sevdigi için sevmiyorum,sevdiğim için seviyorum . bilmem anladınız mı.
karşındakinin seni sevmesine gerek yoktur öyle ki birinin seni seviyor olması sana bir şey hissettrimez. önemli olan senin sevmendir her nasıl olursa olsun.
Düşündüğünüzde hak verdiğiniz fikir fakat düşünmeyi kalp değil beyin yapar. Gerçi sevmeyi de o yapıyor ama konu bu değil. Bal gibi de edersiniz oradayım yani. (bkz: Duy bunları)
yıl deneyip başaramadığımdır. her bir salisesi boşa giden zamandır.
edersiniz, hatta katlanarak devam da edebilir.
devam edersiniz fakat sizi sevmediği gerçeğine alışırsınız çok canınız yanmaz zaman geçtikçe, sizde sevmediğinizi zannedersiniz artık. tabi devam etmeyedebilirsiniz. bazıları umursamaz olabiliyor. (bkz: bellona).
Tabi ki sevmeye devam edersiniz. Eğer sevginiz güçlüyse bunu duygularınızın kaynağı olan insan bile yıkamaz. Zaten böyle bir sevgi yaşıyorsanız sevginiz yalnızdır ve onu yaşatmakta sizin elinizdedir.
Bal gibide devam edersiniz korkarsınız kaybetmekten yeni birine alışmaktan başkalaşmaktan sevdiğinin senin yerine başkasını yerine koymasını göze almaktansa sevmesede katlanırsın.
yinede uzatmalara oynamak isteyen beyler için:
(bkz: hoşlanılan kızın yedeği olmak)
Sen elmayı seviyorsun diye elma da seni bitecek değil lakin.
Tahir seviyorsa Zühre'yi Zühre'de bunun kıymetini bilecek!
Ederseniz ne olur merak edilir. Ben bir keresinde ettiydim hiç bir şey olmadı.
mantikli olan etmemektir. beyin, kalp mantik dinlermi bilemem.
Akillara teyfik neyzenin mecnun siirini getirmistir.
yürü ey dilber endamını göreyim.
sensiz geçen günlerin ecdadını seafoodplus.info
mecnun muyum ki bir am için çöllere düşeyim.
verirse verir, vermezse leyla'yı da seafoodplus.info
varsa dünyada aşk gibi bir din.
o dine inanan müminleri de seafoodplus.info