Student Who Taking German as a Second Foreign Language Say: I like, I dislike
Öz:We asked students in a German class (as a second foreign language) at GER level, of Izmir University of Economics, School of Foreign Languages, to answer questions about their class in order to obtain more reliable student feedback in a particular GER CE1 (Computer Engineering, section one) class, where the students showed a lack of motivation and relatively low average grades in the mid-term exam among the classes the researcher was teaching. We aimed to evaluate the efficacy of the teaching method which is singularly important to improving the quality of instruction. We also sought to determine whether there were any changes needed in the curriculum or in the teaching strategy of the German Program. We employed qualitative research methodology in two stages. In the first stage, we distributed blank notecards to students and asked them to write a positive observation about the class on one side, and a negative observation on the reverse. In the second stage, we asked other students whether they agreed or disagreed with the opinions obtained in the first stage of the research. The responses revealed that students’ criticisms centered mostly on homework and oral competence. We found, therefore, that there is a need to increase students’ awareness about the benefits of homework assigned for mastery learning, and provide encouragement and motivation for them to be more active in spoken interaction and spoken production in class
Anahtar Kelime:
Konular:
BÖLÜM 32
nsanlarn çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslnda yaşamay bilmediği için.-William Shakespare-
"Anahtarm düşmüş, nerede bilmiyorum" dedim çekingenlikle. Gözlerimi kaçrp yerdeki taşlarn çizgisini takip etmeye başladm. Benim suçum yoktu, tamamen çantann astarnn suçuydu. Sonuçta yrtlmasn ben söylememiştim.
"Ne yapmay planlyorsun?" diye sorduğunda dudağmn kenarn dişledim.
"Büyük ihtimalle otelde kalacağm" diye mrldandğmda çantam daha da sktm.
"Pekala.. En yakn otele brakalm seni" kafam salladğmda skntyla arabaya bindim. Bana artk soğukça yaklaşyordu, eskiden olsa zorla kendi dedirttiğini yaptrrd. Şimdi ise zafer Gerçek'indi. Siyah spor arabay sürerken soluma bakmaya korkuyordum.
Otel yoluna girdiğimizde yavaşça oturduğum yerden toparlanyordum ki arabann otomatik kilidine basarak kaplar açmama engel oldu. Anlamazca ona bakarken suratna alayl bir ifade taknd. Vitesi tutan eli araba teybine ulaştğnda müziği son ses yapt. Kulaklarm tkarken o srtarak "Tadn çkarmalsn" diyordu. Derince yutkunup teybin kapama tuşuna bastm. Sessizlik hakimiyetini sürdürürken gözleri beni buldu. Gözleri o kadar parlak ve yoğundu ki, bir an gözlerine zeytin yağ damlattğn bile düşündüm.
"Otele gittiğimizi sanyordum?" dedim imayla. Bana bir bakş daha atp tek kaşn kaldrd, "Gündoğan Rezidansa gidiyoruz, daha ne istiyorsun?"
Gündoğan Rezidans m? Beni kendine ait bir kurula m götürüyordu yoksa evine mi? Aptalca düşünürken "Evime gidiyoruz" diye mrldand. Düşüncelerimi okumuş gibiydi.
"Neden?" dediğimde usulce güldü. Ses tonu insan kendinden geçirecek derecedeydi, biçimli düz dişleri kendini dudaklarnn arkasndan belli ederken sol elindeki parmaklarn çenesine vurdu.
"Güvenilir olmayan yerlerde kalmana pek scak bakmyorum" şirince srtt, "Yanlş anlama, senin için değil. Vicdanmn beni rahat brakmas için" dediğinde bkknca nefesimi dşar verdim.
"Kendim için yaptm diyorsun yani?"
"Aynen öyle" arabay daha da hzl sürerken kollarm göğsümde bağdaştrp yola odaklandm. Bugün fazla m günündeydi?
Üzerine karanlk düşmüş üç katl bir villann önünde durduğumuzda ağzm şaşknlkla araland. Pardon ama para m sçyordu? Organlarm satsam bile ben bu villay alamazdm.
Güvenlik kulübesinde ki görevli kapy otomatik kumandayla açarken üzerinde "Garage" yazan yere ilerliyorduk. Arabay garaja park ettikten sonra bana bakt, "Ann tadn çkarsan iyi olur, çünkü evime gelen nadir kzlardansn"
Arabadan inip kapy orta şiddetle çarptm. Soğuk vücuduma işlerken kollarm göğsüme sararak snmaya çalştm. Anahtar çkştaki güvenliğe brakrken kafasyla bana 'hadi' dercesine işaret yapmşt.
Altn renginde ki demirlikler sürgüsünden çekildiğinde gördüğüm manzara ile nutkum tutuldu.
Havuzun kenarnda küçük renkli spot şklar varken yeşil alanda ise çeşitli masalar ve salncaklar bulunuyordu. Siyah renginde ki minderler buraya koyu bir kvam katarken başm kaldrarak villay izlemeye başladm. Cidden burada m yaşyordu?