sezeryan sonrası mide bulantısı / Doğum sonrası lohusalıkta hangi belirtilerde doktora baş vurulmalıdır?

Sezeryan Sonrası Mide Bulantısı

sezeryan sonrası mide bulantısı

TÜRKİYE SAĞLIK VAKFI

Çoğu kadın sezaryen doğumdan sonra 2 ila 3 gün boyunca hastanede kalır. Bu süre boyunca yeni bebeğinizle bağ kurma zamanından yararlanın, biraz dinlenin ve emzirme ve bebeğinize bakma konusunda yardım alın.

Ameliyattan hemen sonra şunları hissedebilirsiniz:

  • Aldığınız ilaçlardan dolayı halsizlik

  • Mide bulantısı

  • Kaşıntı

Sezaryen doğum sonrası:

  • Kan basıncınız, kalp atış hızınız ve vajinal kanamanızın miktarı izlenir

  • Bebeğinizi doğurup kucağınıza almanın heyecanından sonra, ne kadar yorgun olduğunuzu fark edebilirsiniz.

Karnınız ilk başta ağrılı olacak, ancak 1 ila 2 gün içinde çok daha iyi hale gelecektir.

Bazı kadınlar doğumdan sonra üzüntü veya duygusal bir hayal kırıklığı hissederler. Bu duygular nadir değildir.

Sezaryen doğum ve bebeğiniz

Emzirme genellikle ameliyattan hemen sonra başlayabilir. Hemşireler doğru pozisyonu bulmanıza yardımcı olacaktır. Anesteziden kaynaklanan uyuşukluk bir süreliğine hareketinizi kısıtlayabilir ve kesiğinizdeki (kesi) ağrı rahat olmanızı biraz zorlaştırabilir ama pes etmeyin. Hemşireler bebeğinizi nasıl tutacağınızı size gösterecektir. Böylece kesiğinize (kesiğinize) veya karnınıza baskı uygulanmaz.

Bebeğinizi kucaklamak ve ona bakmak heyecan vericidir, hamileliğinizin uzun yolculuğunu ve doğumun acısını ve rahatsızlığını telafi eder. Hemşireler ve emzirme danışmanı soruları yanıtlamak ve size yardımcı olmaya hazırdır.

Doğum sonrası yorgunluk hissi ile ameliyat sonrası ağrıyı yönetmek arasında yataktan çıkmak çok büyük bir görev gibi görünebilir.

Ancak ilk başta günde en az bir veya iki kez yataktan kalkmak iyileşmenizi hızlandırabilir. Ayrıca kan pıhtılaşması olasılığınızı azaltır ve bağırsaklarınızın hareket etmesine yardımcı olur.

Baş dönmesi veya güçsüzleşmen durumunda sana yardım edecek birinin olduğundan emin ol. Ağrı kesici ilaç aldıktan hemen sonra yürüyüşe çıkmayı planlayın.

Kasılmalar ve Kanama

Doğum yaptıktan sonra ağır kasılmalar sona erer. Ancak rahminizin normal boyutuna küçülmesi ve ağır kanamayı önlemek için hala kasılması gerekir. Emzirmek, rahminizin kasılmasına da yardımcı olur. Bu kasılmalar biraz ağrılı olabilir ama önemlidir.

Rahminiz sertleştikçe ve küçüldükçe, ağır kanamanız olma olasılığınız azalır. İlk gününüzde kan akışı kademeli olarak yavaşlamalıdır.

Sezaryen doğum sonrası ağrı tedavisi

Epidural veya omurilik kateteriniz ameliyat sonrası ağrıyı gidermek için de kullanılabilir. Doğumdan sonra 24 saate kadar bekletilebilir.

Epiduraliniz olmadıysa, ağrı kesici ilaçları ameliyattan sonra bir intravenöz yolla (IV) doğrudan damarlarınıza alabilirsiniz.

Bu hat, size belirli miktarda ağrı kesici ilaç verecek şekilde ayarlanacak bir pompadan geçer.

Genellikle, ihtiyaç duyduğunuzda kendinize daha fazla ağrı kesici vermek için bir düğmeye basabilirsiniz.

Buna hasta kontrollü analjezi (PCA) denir.

Daha sonra ağızdan aldığınız ağrı kesicilere geçersiniz veya ilaç iğneleri alabilirsiniz. İhtiyaç duyduğunuzda ağrı kesici ilaç istemekte sakınca yoktur.

Ameliyattan hemen sonra bir idrar (Foley) kateteriniz olacak, ancak bu, ameliyattan sonraki ilk gün çıkarılacaktır.

Kesiğinizin etrafındaki alan (kesi) ağrılı, uyuşmuş veya her ikisi birden olabilir. Dikişler genellikle hastaneden çıkmadan hemen önce ikinci gün alınır.

İlk başta sizden sadece buz parçaları yemeniz veya su yudumlamanız istenebilir, en azından doktorunuz muhtemelen çok ağır kanamanız olmadığından emin olana kadar. Büyük olasılıkla, sezaryeninizden 8 saat sonra hafif bir yemek yiyebileceksiniz.

Sezaryen Doğum Nedir?

Sezaryen doğum, bebeğin anne karnından cerrahi müdahale yöntemi ile alınmasına denir. Sezaryen doğum genel anestezi veya epidural anestezi olarak iki şekilde yapılabilir. Sezaryen doğum, anne karnına yapılan kesiler yardımıyla bebeğin dışarı alınmasını sağlar. Sezaryen doğum, her ne kadar güvenli doğum yöntemleri arasında kabul edilse de ve uzun süredir uygulansa da her anne adayı için uygun bir yöntem olmayabilir. Sezaryen öncesi annenin ve bebeğin genel sağlık durumuna bakılarak değerlendirilir ve hekimin uygun görmesi durumunda sezaryen doğuma karar verilir.

  • Bebeğin iri olması
  • Bebekte hidrosefali hastalığı
  • Karın bölgesinde kitle olması
  • Göbek kordonunun sarkması
  • Aşırı kanama
  • Plasenta previa olması ( bebeğin eşinin rahim ağzını tıkması )
  • Distosi ( zor doğum )
  • Anne adayında akciğer veya karaciğer hastalıkları
  • Preeklampsi ( gebelik zehirlenmesi )
  • Genital Herpes ( HPV )
  • AIDS ( HIV)
  • Doğum korkusu
  • Vajinismus
  • Anne adayında obezite
  • Bebekte fiziksel anomali olması
  • Geçirilmiş operasyonlar
  • Rahim çatısının dar olması
  • Ikınmanın riskli olduğu
  • Pelviste kitle görülmesi
  • Pelvis deformeleri gibi durumlarda sezaryen doğum tercih edilebilir.

Sezaryen Doğumun Riskleri Nelerdir?

Sezaryen doğumun da bazı riskleri bulunur, fakat günümüzde gelişen anestezi teknikleri ve tıbbi imkanlar sayesinde bu riskler en aza indirilir.  Sezaryen doğum esnasında karşılaşılabilen bazı komplikasyonlar ise;

  • Aşırı kanama
  • Bebeğin solunum yapamaması
  • Cerrahi operasyon yapılan bölgenin enfeksiyon kapması
  • Anesteziye bağlı gelişen reaksiyonlar
  • Kan pıhtılaşması
  • Mesane veya böbrek bölgesinin zarar görmesi gibi bazı risk faktörleri olabilir.

Sezaryen Doğum Nasıl Yapılır?

Sezaryen doğum, genel anestezi ve epidural anestezi olarak iki farklı şekilde uygulanabilir. Genel anestezide anne tamamen uyutulurken, epidural anestezide ise annenin belinden aşağısı uyuşturulur. Annenin mesanesine sonda takılarak idrar boşaltımı sağlanır. Annenin ilaç alımının yapılabilmesi için kolda bulunan bir damar yoluna intravenöz takılır. Günümüzde çoğu sezaryen epidural yöntemle yapılır. Epidural sezaryende annenin bilinci tamamen yerindedir, sadece belden aşağısında herhangi bir his ( acı ya da ağrı ) hissetmez. Genel anestezide ise anne tamamen uyutulur ve bilinci kapalıdır. Sezaryen doğum esnasında, annenin karın bölgesine 10 ila 20 cm arasında değişen bir kesi açılır. Açılan kesiden bebek dışarı alınır ve kesi yeri kapatılır. Sezaryen doğum işlemi herhangi bir sorun olmaması durumunda yaklaşık olarak 35 dakika ila 60 dakika arasında değişiklik gösterebilir. Sezaryen doğum sonrası anne ve bebeğin ilk sağlık tetkikleri yapıldıktan sonra, Çocuk Hastalıkları uzmanı olan bir doktor tarafından bebeğin sarılığı, kilosu ve boyu gibi detaylı bilgileri kontrol edilir. Sezaryen doğum sonrası annenin ya da bebeğin herhangi bir sağlık sorunu yoksa iki gün içerisinde hastaneden taburcu edilir.

Genel Anestezi ile Sezaryen Doğum Nedir?

Genel anestezi altında yapılan sezaryen doğumda, annenin bilinci tamamen kapalıdır ve doğum anında yaşananları duyamaz ve hissedemez. Doğum korkusu olan birçok anne bu nedenle sezaryen doğum esnasında genel anestezi verilmesini talep ediyor. Anne adayının genel anestezi istemesine rağmen her anne adayına genel anestezi uygulanamayabilir. Doğum öncesinde bir anestezi uzmanı tarafından yapılan testler ve anne adayının genel sağlık durumuna bakılarak genel anesteziye uygun olup olmadığına karar verilir.

Epidural Anestezi ve Spinal Anestezi

Epidural anestezi ve spinal anestezi uygulaması, anne adayının bilincini kapatmadan sadece bel bölgesinden aşağısının uyuşmasını sağlayan bir doğum yöntemidir. Epidural anestezi ve spinal aneztezi arasındaki en büyük farklardan bazılar; spinal anestezi yönteminde verilen sıvı omurilik içine uygulanırken, epidural anestezide ise omurilik dışına uygulanır. Spinal anestezi yönteminde anne adayı 1 ila 2 dakika içerisinde uyuşukluk hissetmeye başlar ve doğum anı boyunca bir daha işlem yapılamaz. Epidural anestezi de ise 10 ila 15 dakika sonra bir uyuşukluk hissi gelir ve annenin ihtiyacı olması durumunda ek doz verilebilir. Spinal anestezi yöntemi sadece ve sadece sezaryen doğumlarda tercih edilebilirken, Epidural anestezi hem sezaryen, hem de normal doğumlarda tercih edilebilen bir anestezi yöntemidir. Doğum esnasında belden aşağısının uyuşturulması, annenin doğum anında ve hemen sonrasında bebeği görmesi ve bebekle iletişim kurması açısından sıklıkla tercih edilen yöntemlerin başında yer alır.

Sezaryen Doğum Hangi Haftalarda Yapılır?

Sezaryen doğumla ilgili en çok merak edilenlerden biri de bebeğin hangi hafta alınması gerektiğidir. Hekimler haftadan önce sezaryen doğumu önermeseler de; gebelik zehirlenmesi, gelişim geriliği, yüksek tansiyon, suyun erken gelmesi ya da anne adayının şeker hastası olmasına bağlı olarak haftadan önce bebeği almak için sezaryen doğum başlatabilirler.

Diğer merak edilenlerden biri ise, daha önce sezaryen doğum yapan bir annenin, sonraki sezaryen doğumlarının kaçıncı hafta da olacağıdır.  Anne adayının ilk bebeği ya da sonraki doğumları fark etmeksizin tüm sezaryen doğumların bir aksilik olmadığı sürece hafta ve sonrasında planlanması gerekir.

Haftadan önce yapılan sezaryen doğumlarda bazı bebeklerde solunum sıkıntısı olduğu gözlemlenmektedir. Erken doğan bebeklerin dış hastalıklara karşı bağışıklığı tam gelişmediği için, sepis ya da bağırsak hastalıklarına yakalanma riskleri diğer bebeklere göre daha yüksektir. Erken doğumlarda bebeğin yoğun bakımda kalma oranı da yine diğer bebeklere göre daha fazladır. Bu nedenle hiçbir sorun olmayan hamileliklerde bebeğin anne karnından alınması için haftayı beklemesi önerilir.

Sezaryen Doğum Sonrası İyileşme Nasıl Olur?

Sezaryen doğum sonrası dikkat edilmesi gereken bazı durumlar bulunur. Sezaryen sonrası annenin enfeksiyon kapmaması için idrar kateterinin en kısa sürede çıkarılması gerekir. Sezaryen sonrası bakım anne adayının genel anestezi alıp almadığına göre değişiklik gösterebiliyor. Örneğin anne adayı genel anestezi ile sezaryen doğum yapmışsa, doğumdan sonra yemek yemek mide bulantısı ve kusma hissinin tetiklenmesine neden olabilir. Bu nedenle genel anestezi alan bir hastaya 4 ila 6 saat arasında herhangi bir şey yiyip, içmemesi tavsiye edilir. Anne adayına epidural anestezi uygulanmışsa ve hastanın herhangi bir sağlık sorunu yoksa doğumdan 3 ila 4 saat sonra hafif şeyler yiyebilir. Doğumdan sonra kan pıhtılaşmasını önlemek için annenin yürütülmesi oldukça önemlidir.

Sezaryen doğum sonrası 40 gün boyunca pıhtılaşma riski devam edebileceği için anne adayına hafif tempolu yürüyüş yapması önerilir. Genellikle doğumdan 48 saat ila 72 saat sonrasında annenin duş almasına izin verilir. Fakat duş almadan önce operasyon yapılan bölgenin ( su geçirmez ) bir bandajla kapatılması ve duş sonrasında bölgenin iyice kurulanması önerilir. Sezaryen sonrasında ağır eşyalar kaldırmak karın içi basıncın artmasına ve dikişlerin patlamasına ya da açılıp enfeksiyon kapmasına neden olabilir. Bu nedenle de sezaryenden sonraki 6 hafta boyunca annelerin ağır yük kaldırmaması tavsiye edilir. Doğum sonrası bir an evvel spora dönmek isteyen anneler, doğumdan hemen sonra hafif tempolu yürüyüş ve 6 ila 8 hafta sonra da yüzmeye başlayabilir.

Sezaryen Doğum Sonrası Cinsel İlişki

Sezaryen doğum sonrasında plasental yatağın iyileşme süreci yaklaşık olarak 40 gün boyunca devam etmektedir. Bu nedenle sezaryen ya da normal doğum sonrasında ilk 40 gün boyunca cinsel birliktelik yaşanmaması tavsiye edilir.

Lohusalıkta görülen şikayetler

Lohusalıkta meydana gelen sorunlar, nadiren konuşulur ve paylaşılır. Hamilelik ve doğuma hazırlanırken birçok ebeveyn, doğum sonrası sürece hazırlanmayı gözden kaçırabilir. Yaklaşık 40 hafta süren hamilelik yolculuğunun ardından gelen yoğun bir doğum deneyimi, vücutta ani değişikliklere neden olur. Yaşanan değişimler yalnızca fiziksel değil, duygusal olarak da deneyimlenir. Çünkü artık yeni bir hayat başlamıştır ve bebekli hayata alışmak her zaman kolay değildir. Lohusalık sürecinin 40 gün ya da 6 hafta sürdüğü söylenir ancak doğum sonrasında yaşanan bazı durumlar, 6 haftadan daha uzun süre yeni aileyi rahatsız edebilir.


Genital bölgede veya karın bölgesinde hassasiyet: Vajinal doğumdan sonra perine bölgesinde ve vulvada hassasiyet hissedilmesi normaldir. Doğumda yırtık ya da epizyotomi olduysa, bölgedeki dikişlerin iyileşmesi de zaman alacaktır. Lohusalıkta vajinal bölgede oluşan hassasiyetin genellikle iki ay içerisinde düzelmesi beklenir. Sezaryen doğumlardan sonra da sezaryen kesisinin olduğu bölgede hassasiyet oluşur. Buradaki yaranın iyileşmesi ve hassasiyet hissinin geçmesi daha uzun sürebilir. Yara bakımlarını doktorun önerdiği şekilde aksatmadan yapmak ve hassas bölgeleri zorlamamak gerekir.


Kabızlık: Doğumdan sonra kabızlık, en sık görülen şikâyetlerden biridir. Hamileliğin ardından toparlanmaya başlayan iç organlar etkilenebilir, metabolizma yavaşladığı için bağırsaklar da iyi çalışmayabilir. Doğumdan sonra bol su içmek, sulu ve lifli gıdalar tüketmek, kabızlığı önlemeye yardımcı olabilir.


Memelerde hassasiyet: Emzirme düzene girene kadar ve bebek de emmeye alışana kadar, memelerde hassasiyet hissedilmesi normaldir. Hamilelik boyunca süt üretimi için hazırlanan memelerde fazla süt birikmesi ya da angorjman oluşması, bebeğin emme şekline bağlı olarak meme ucunda oluşan yaralar gibi birçok sorunla karşılaşılabilir.


Lohusa kanaması: Lohusa kanaması olarak da bilinen doğum sonrası kanamalar, doğumdan sonra rahmin yeniden toparlanma aşamasında normaldir. Yaklaşık 6 hafta kadar sürebilen normal lohusa kanaması ilk günlerde yoğun bir regl kanaması şeklinde olur ve gittikçe pembeleşir, kahverengi lekelenmelere dönüşür ve 6 haftanın sonunda tamamen bitmesi beklenir.

Ruh halinde değişimler: Lohusalıkta meydana gelen önemli fizyolojik değişimler, hormonal etkileri de içerir. Doğumun ardından dengelenmeye ve hamilelik öncesi ritmine dönmeye çalışan östrojen ve progesteron hormonları, ruh halini de doğrudan etkileyebilir. Bunun yanı sıra, hormonlarla ilgili her şey yolunda olsa bile, yoğun bir hamilelik ve doğum deneyiminin ardından yeni hayatına uyum sağlamaya çalışan annede psikolojik iniş-çıkışlar görülmesi normaldir.



Lohusalıkta aşağıdaki durumların ortaya çıkması halinde hemen bir uzmana başvurmak gerekir:

38 derece ve üzeri sürekli ateş: Lohusalıkta hormonal değişimlere bağlı olarak ilk birkaç günde vücut ısısında değişimler ve hafif ateş görülmesi normaldir. Ancak 12 saatten fazla süren ve 38 derece veya daha fazla ölçülen ateş, enfeksiyon benzeri durumların habercisi olabilir.

İdrar yaparken zorluk: Doğumdan sonra vajinal bölge hassasiyetine bağlı olarak idrar yaparken rahatsızlık hissedilebilir. Ancak bu her seferinde oluyorsa ve idrar yapmayı zorlaştıracak şekilde ağrı yapıyorsa, idrar yolu enfeksiyonu belirtisi olabilir.


Bulanık görme ve baş dönmesi: Uzun süren baş ağrısına eşlik eden bulanık görüş ve baş dönmeleri, postpartum preeklampsi denilen tansiyon bozukluğuna işaret edebilir. Lohusalıkta yüksek tansiyon benzeri belirtiler fark ederseniz hemen bir uzmana danışmanız gerekir.


Memelerde şişme, yanma ve kızarıklık: Doğumdan sonra memelerde hassasiyet hissedilmesi normaldir ancak meme hassasiyetinin yanı sıra grip benzeri belirtiler de görülüyorsa, bu mastit (meme iltihabı) belirtisi olabilir. Vücutta genel kırgınlık, memelerde şişme, kızarma gibi belirtiler görürseniz mutlaka doktorunuza haber verin.


Geçmeyen karın ağrısı: Doğumun ardından rahim ve diğer iç organlar toparlanıp eski haline dönerken bazı ağrılar hissedilebilir ama bu tür ağrıların kalıcı olması beklenmez. Eğer karın bölgenizde geçmeyen bir ağrı veya rahatsızlık varsa, hekime danışmanız gerekir.


Aşırı vajinal kanama: Doktorunuz sizi normal vajinal kanama hakkında bilgilendirecektir. Eğer bir-iki saatte bir dolu ped değiştirmenizi gerektirecek kadar çok kanamanız oluyorsa, bu bir soruna işaret ediyor olabilir.


Nefes darlığı: Nefes almakta uzun süre zorlanıyorsanız ve özellikle baş dönmesi ve halsizlik de bu duruma eşlik ediyorsa, hemen doktorunuza haber vermelisiniz. Pulmonel embolizm denilen bir akciğer sorununa işaret ediyor olabilir.


Duygusal zorluklar: Hormonlara bağlı olarak yaşanabilen ani ruh hali değişimleri, lohusalıkta normal kabul edilir. Ancak günlük hayatınızı tamamen etkileyecek şekilde duygusal zorluklar yaşıyorsanız bu durum lohusa depresyonuna işaret ediyor olabilir. Lohusa depresyonu şüpheniz varsa vakit kaybetmeden bir uzmana danışmanız gerekir.




Sezaryen doğum sonrası iyileşme

Sezaryen acil durumlarda yapıldığında hayat kurtarıcı bir operasyon olarak kabul edilir. Vaginal doğumdan farklı olarak daha çok riskin olduğu büyük bir karın ameliyatıdır ve iyileşme süresi bir kadından diğerine değişebilir.

Sezaryen doğumdan 4 saat sonra yürüyüş başlayabilir. Sezaryen sonrası günde en az 4 kez, dakika süren yürüyüşler önerilir. Sezaryen ameliyatınız sırasında, büyüyen rahminizi destekleyen ve hamileliğinizle zaten zayıflamış olan büyük karın kasları ve onları saran fasya adı verilen dokular kesilerek tekrar birbirine dikilir. Bu, hareket ederken ve bir şeyleri kaldırırken ekstra özen göstermeniz gerektiği anlamına gelir. Yürüyüşün erken başlanması, daha hızlı bağırsak iyileşmesi ve ileus (barsak tıkanıklığı) ve venöz trombozda (pıhtı atma) azalma ile ilişkilendirilmiştir.

Sezaryenle doğumdan sonra erken sıvı veya gıda alımı iyi tolere edilir ve bağırsak hareketine geçme zamanı veya mide bulantısı, kusma, paralitik ileus veya analjezik kullanım sıklığı üzerinde herhangi bir olumsuz etkiye sahip değildir. Erken oral alım, gastrokolik refleksi uyararak bağırsak fonksiyonunun geri dönüşünü artırabilir. Bu nedenle operasyondan 6 saat sonra oral alım sıvı gıda ile başlayabilir. Bununla birlikte, günde en az üç kez en az 15 dakika sakız çiğnemek ameliyat sonrası gastrointestinal iyileşmeyi hızlandırıyor gibi görünmektedir.

Cinsel aktivite için genellikle 6 hafta beklenmesi önerilir. Doğum kontrol planları hamilelik sırasında tartışılmalı ve hastaneden ayrılmadan önce hekiminizle planlama yapmanız daha iyi olacaktır.

İyileşmem sırasında beni ne bekliyor?

Öncelikle sakin olun, vücudunuzun iyileşmesi için zamana ihtiyacı var. Tüm cerrahi operasyonlarda olduğu gibi  eskiye dönmek için dinlenmeye ve yeterli miktarda sağlıklı besin tüketmeye ihtiyacınız var. Herşeyi kendiniz kontrol etmekten vazgeçin. Bu dönem hem bebeğe hem de yeni hayatınıza alıştığınız hayatınızın en heyecan verici dönemi..Eşinizden, ailenizden, büyük çocuklarınızdan, arkadaşlarınızdan veya ücretli yardımcılardan günlük işler ve ihtiyaçlarınız ile ilgili ekstra yardım isteyin. Bu planlamayı doğum öncesi yapmanız daha mantıklı bir davranış olacaktır.

Gebelik ve sezaryen sürecinde karın kasları önemli ölçüde zayıfladığından, çok ağır herhangi bir şeyi kaldırmak, gelecekte sırt ve karın kas problemlerine neden olabilir. Genelde günlük pratikte bebekten daha ağır şeylerin kaldırılması önerilmez.

Çömelme pozisyonunda iken ağır kaldırmak, karın içi basıncında en büyük artışı sağlar. Bu aktiviteler, yara iyileşmesinin ilk bir ila iki haftasında muhtemelen en aza indirilmelidir. Karın ameliyatını takiben dört ila altı hafta boyunca hastaların zeminden 6 kg&#;dan fazla kaldırmaktan kaçınmasını önerilmektedir.

Bir süre araba kullanamayacaksınız. Yasal olarak izniniz olsa bile, vücudunuz, normalde yaptığınız kadar hızlı tepki vermenize izin verecek kadar iyileşmediğini düşünüyorsanız araba kullanmayı erteleyin. Bununla birlikte, ağır sedatif ağrı kesiciler aldıysanız dikkat dağınıklığına neden olabileceği için araba kullanmayın.

Giysilerde nelere dikkat etmem gerekiyor?

Dikiş hattında tam iyileşme olana kadar (tahminen 10 gün) iç çamaşırınızın dikiş hattının üstünde kalmasına özen gösterin. İç çamaşırınız bol ve pamuklu olsun ve gün içerisinde sık sık değiştirin. Nemli ve ıslak iç çamaşırları dikiş bölgesine yakınlık nedeniyle enfeksiyona neden olabilir. Kullandığınız pedlerinde sık değiştirilmesi (neredeyse ilk 10 gun st’de bir) gerekmektedir.

Korse kullanımına karşı yaygın inanış, sezaryen sonrası korse kullanımının doğum sonrası kasların toplanmasını ve yağların erimesini hızlandırdırdığıdır. Oysa bu inanış gerçek değildir, korse kullanımının kadınlara geçici olarak kendini iyi hissetmenin dışında ek bir faydası yoktur. Karın bölgesinde kalıcı düzelme isteyen kadınlar hekimlerinin onayını aldıktan sonra düzenli egzersiz programları  ve diyetisyen desteği ile doğru beslenmeden teknikleri ile bu bölgedeki yağlardan kurtulabilirler. Bu dönem hayatınızın en unutulmaz anı, bunu geçici korkular ile  bulandırmamanızı tavsiye ederim.

Yara bakımı

Temiz bir cerrahi yarada, epitelizasyon tipik olarak ameliyattan 48 saat sonra gerçekleşir. Yüzeysel epitel tabakası, bakteri ve diğer yabancı cisimler için bir bariyer oluşturur; ancak çok incedir, kolayca travmatize olur ve çok az gerilme yeteneği vardır.

Sargınız yaranızın iyileştirici ortamını korumaya yardımcı olur, bu nedenle size tavsiye edilen güne kadar onu çıkarmaya kalkışmayın. Standart bir sezaryen operasyonunda sargı 24 saat sonra açılarak, enfeksiyon açısından kontrol edildikten sonra tekrar kapatılmaz. Sargınız çıkarıldıktan sonra, alanı normal şekilde temizleyip kurutabilmelisiniz. Taburculuk sonrası hekiminiz özel bir riskten bahsetmediyse bölgeyi enfeksiyondan uzak tutmaya yardımcı olmak için operasyondan 48 saat sonra her gün banyo veya duş önerilir. Duşları ayakta almaya özen gösterin. Dikişin suya temas etmesi tehlikeli değildir, ıslak veya nemli bırakmak ise riskli olabilir, o nedenle saç kurutma makinesi yardımıyla dikişinizi kurulayabilirsiniz.

Dikişlerimin alınması gerekecek mi?

Çoğu yara, kendiliğinden yok olan dikişler kullanılarak kapatılır, bu nedenle çıkarılmasına gerek kalmaz. Bazı durumlarda, hekim tercihi ile alınabilen dikişler kullanılabilir ve bunlar genellikle ameliyatınızdan gün sonra hekiminiz tarafından alınır. Halk arasında ‘doktor beni lazer ile dikti’ sözü tamamen bir hayal ürünüdür, sezaryende lazer kullanılmaz ancak kadın doğum hekimleri ve cerrahi ekip çoğu zaman dikiş ipleri net görülmeyecek şekilde cildi kapatırlar, hastalarda ip kullanılmadan dikildi zannederJ

Sezaryen sonrası ne tür sorunlar olabilir?

Ağrı

Belli bir miktar ağrı beklenebilir, ancak bu genellikle ya hastanenizin size sağlayacağı ya da satın almanızı tavsiye ettiği ağrı kesiciler tarafından kontrol edilebilir. Sigara içenlerde ve operasyon öncesi anksiyete uzamış ağrının sebepleri arasındadır. Bununla birlikte, şiddeti giderek artan ağrılar antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyabileceğiniz bir enfeksiyonu gösterebilir. Ağrınızın arttığını fark ederseniz, hemen ebeniz, aile doktorunuz veya doğum hekiminizle konuşmalısınız.

Zayıf karın kuvveti

Bunun nedeni sezaryen ameliyatınız sırasında kopan ve hareket eden karın kaslarının güçsüzlüğüdür. Karın kaslarınızı dik oturmak için kullanmaktan kaçınmalı ve bunun yerine yan tarafınıza dönerek, ellerinizden destek alarak oturmalısınız.

Bir fizyoterapist, bu alanı güçlendirmek için size uygun egzersiz türlerine rehberlik edebilir. İyileşme sürecinde ebenize veya doktorunuza egzersiz yapmaya ne zaman başlamanızın tavsiye edildiğini ve herkesin iyileşmesi kişisel olduğu için hangi egzersizlerin başlamak için en iyisi olduğunu sorun.

Yara enfeksiyonu

Bunun güzel bir konu olmadığını biliyorum, ancak yara enfeksiyonlarını anlamak ve bir enfeksiyonun ne zaman başladığını nasıl anlayacağınızı öğrenmeniz iyileşmeniz için çok önemli. Sezaryen sonrası yara yerinde enfeksiyon düşündüğünüzden daha yaygındır. Bununla birlikte, cilt altında kan pıhtısı birikmesi (hematom), sıvı birikmesi (seroma) veya cilt altındaki dikişlerde açılma (dehisens) da gelişebilir. Genelde operasyondan gün sonra başlar. Erken dönemde farkedildiğinde nispeten daha kolay tedavi edilebilir. Bununla birlikte, enfeksiyonu her zaman dışardan &#;görmediğiniz&#; için hangi bulgularda enfeksiyondan şüphelenilmesi gerektiğini bilmek önemlidir.

  • Yaradan kan veya sarı sıvı sızması, özellikle de kokuyorsa bu durum enfeksiyon açısından hemen değerlendirilmelidir.
  • Ameliyat sonrasında ağrı beklenen bir bulgu olmakla bereber genel olarak her geçen gün ağrı şiddetinde artış değil, azalma olmalıdır. Dikiş hattında artan ağrı durumu vücudunuzun sizi bir soruna karşı uyarma yolu olabilir.
  • Özellikle emzirme sırasında veya iş güç işlerini biraz abarttıysanız, kanamada artış normal olabilir, ancak pedlerin arasından ya da içinde büyük pıhtılar bulunan kanama normal değildir. Artan kanama rahim içi bir enfeksiyonun habercisi olabilir.
  • Dikiş hattı ve etrafında artan koku ve kızarıklık da yara yerinde enfeksiyonun habercisi olabilir. Bu gibi durumlarda ebeniz, aile doktorunuz veya doğum hekiminizle bir an önce iletişime geçin.

Obesite, koryoamnionit (plasenta ve zarlar enfeksiyon), kan transfüzyonu, kan sulandırıcı ilaç almak, alkol ve sigara kullanımı, diyabet, kötü koşullarda yaşamak, yara bakımının özensiz olması gibi durumlarda enfeksiyon riski artar. Bununla birlikte, acil yapılan plansız sezaryenler ve doğumun 2. evresinde yani açılmanın ilerlediği zamanlarda yapılan sezaryenler de enfeksiyon riski daha yüksektir. Bu risklere sahip hastaların yara bakımında daha özenli olması gerekir.

DOÇseafoodplus.info GÜRLEK’TEN SON NOTLAR..

Büyük bir ameliyat olduğundan sezaryen sonrası iyileşmek beklediğinizden daha uzun sürebilir. Kendinize nasıl bakacağınızı ve herhangi bir uyarı işaretini nasıl ele alacağınızı bilmek, doğum sonrası deneyiminizi iyileştirebilir ve yaşam kalitenizi optimize edebilir. Ayrıntılı bilgi için mutlaka hekiminize danışın.

Kategoriler:Genital Estetik, Hamilelik ve Doğum
Tags:rize kadın doğum, sezaryen, sezaryen doğum sonrasi cabuk iyilesmek icin ne yapmali, sezaryen sonrası iyileşme süreci, sezaryen yarası ne kadar zamanda iyileşir, sezeryan ağrılı mı, sezeryan ameliyat, sezeryan dikişi iyileşme belirtileri, sezeryan doğum sonrası, sezeryan doğumda kaç günde ayağa kalkılır, sezeryan iç dikişleri ne zaman iyileşir, sezeryan kac gune iyilesir, sezeryan nasıl yapılır, sezeryan sonrası, sezeryan sonrası ağır kaldırmak, sezeryan sonrası çabuk iyileşmek için, sezeryan sonrası iyilesme, sezeryan sonrası iyilesme kadınlar kulübü, sezeryan sonrası mide ağrısı, sezeryan sonrası mide bulantısı, sezeryan sonrası ne zaman ağır kaldırmak, sezeryan sonrası toparlanma, sezeryan sonrası yürüyüş, sezeryan yerinden sarı su gelmesi, sezeryandan kaç gün sonra yan yatılır, sezeryandan sonra hızlı iyileşmek için, sezeryandan sonra oturmak zararlımı, trabzon kadın doğum

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir