Adezyon yapışıklık anlamına gelmektedir. Karın içi yapışıklık, karın içerisinde değişik nedenlerle, değişik derecelerde yapışıklık oluşmasıdır. Karın içi yapışıklıkların kadınlardaki en sık nedeni geçirilmiş ameliyatlardır. Bunların yanında cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve kadınlardaki endometriozis hastalığı da önemli karın içi yapışıklık nedenleri arasındadır.
Karın içi yapışıklık, karın boşluğu içindeki organların birbirine yapışmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Bu yapışıklıklar, cerrahi müdahaleler, travmalar, enfeksiyonlar ve inflamasyonlar gibi çeşitli nedenlerle oluşabilir. Bu makalede, karın içi yapışıklığın belirtileri, teşhis yöntemleri ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi verilecektir.
Karında yapışıklık genelde daha önce geçirilmiş ameliyatlara bağlı oluşur. Karın iç zarındaki zedelenmeye bağlı olarak karın içerisinde değişik derecelerde yapışıklık oluşabilir. Bu tamamen kişinin doku iyileşmesi ile alakalıdır. Aynı ameliyat yapılan bir hastada minimal yada hiç yapışıklık oluşmazken bir başka hastada ameliyat sonrası yapışıklıklar çok ileri derecede oluşabilir. Yani temelde kişinin genetik yapısı oldukça önemlidir.
Aynı zamanda cinsel yolla bulaşan hastalıklarda yada endometriozis dediğimiz hastalıklarda karın içi yapışıklıklar oluşabilir. Şu bilgi unutulmamalıdır. Karın içerisine yapılacak en ufak bir müdahale, açık yada kapalı ameliyat dahi olsa, bile karın içi yapışıklık riskini artttıracaktır.
Ameliyatlarda kullanılan dikiş malzemeleri, pudralı eldivenler, karın içerisine dökülen kanlarda yapışıklık riskini arttıracaktır.
Karın içi yapışıklığın birçok nedeni ve risk faktörü vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
Pek çok hastada karın içi yapışıklıkları herhangi bir belirti vermez. Karın yada kasık ağrısı, karında şişkinlik oluşması en sık görülen şikayetlerdir. Aynı zamanda tüplerde yapışıklık yada yumurtalıkların yapışmasına bağlı olarak bazı kadınlarda gebe kalmada zorluklar yaşanabilir. Çok nadiren bağırsak yapışıklığı belirtileri olarak bulantı, kusma, karın ağrısına neden olur. Bu vakaların bir kısmı kendiliğinden açılırken bir kısmında cerrahi olarak yapışıklıkların açılması gerekecektir. Sezeryan sonrası karında yapışıklık belirtileri olanlarda genelde hafif kasık ağrısı olur. Ancak sezeryan sonrası bağırsak yapışması belirtileri daha şiddetlidir. Özellikle ameliyattan hemen sonra şiddetli ağrı ve şişkinlik olanlarda karın içi yabancı cisimden de şüphelenilip araştırışmalıdır. Mesane yapışıklığı olanlarda sık idrara çıkma şikayetleri olabilir. Rahmin karına yapışması durumunda özellikle bir sonraki gebelikte rahim büyürken şiddetli gerilme ağrıları yaşanabilir.
Karın içi yapışıklık, çoğu durumda belirgin semptomlara neden olmayabilir. Ancak, belirtileri şu şekilde kısaca özetleyebiliriz:
Karın içi yapışıklıkların tanısının konulması oldukça zordur. Hastanın şikayetlerine ve önceki ameliyat geçmişine bakarak şikayetlerinin karın içi yapışıklığa bağlı olabileceği düşünülebilir. İnce yapışıklıkları tesbit etmek mümkün olmayabilir. Ancak kalın yapışıklıklar eğer gerekli görülürse bilgisayarlı tomografi yada MRI ile görüntülenebilir. Ancak kesin tanı laparoskopi dediğimiz kapalı ameliyat yöntemi ile konur. Aynı seansta yapışıklıklar da giderilir.
Karın içi yapışıklığın teşhis edilmesi genellikle fiziksel muayene, tıbbi öykü alımı ve görüntüleme yöntemleriyle yapılır. Kullanılacak yöntemleri şu şekilde özetleyebiliriz:
Karın içi yapışıklıkların tedavisinde hastanın şikayetleri hafif ise ameliyatsız bir şekilde takip edilmesi önerilir. Ancak takipte ağrısı azalmayan yada şiddetli ağrısı olanlarda cerrahi girişim gereklidir. Öncelikle laparoskopik yapışıklık açılması şeklinde yaklaşmak akıllıca olacaktır. Ancak karnın ileri derecede yapışık olduğu düşünülüyorsa açık ameliyatla daha kontrollü bir şekilde girilerek ameliyat genişletilir. Pek çok vakada yapışıklıklar laparoskopik yöntemle rahatlıkla açılabilmektedir.
Karın içi yapışıklık tedavisinde amaç, semptomları hafifletmek, komplikasyonları önlemek ve yaşam kalitesini iyileştirmektir. Tedavi yöntemleri şunları içerebilir:
Karın içi yapışıklıklar tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Özellikle tüplerin (yumurtalık kanalları) içinde veya etrafında yapışıklık olan kadınlarda dış gebelik riski artar. Dış gebelik, rahim dışında oluşan bir hamileliği ifade eder ve hayati tehlike arz edebilir.
Bu nedenle, karın içi yapışıklıkların tedavi edilmesi önemlidir. Uygun tedavi yöntemleri kullanılarak yapışıklıkların giderilmesi veya hafifletilmesi, gebelik şansını artırabilir ve kadınların sağlıklı bir üreme sistemine sahip olmasını sağlayabilir. Tedavi edilmeyen yapışıklıkların ise çeşitli üreme sorunlarına ve komplikasyonlara yol açabileceği unutulmamalıdır.
Laparoskopik yada açık ameliyatla ince yapışıklıklar kesilerek dokular serbestleştirilir. Bu işlemleri yaparken özellikle bağırsakların zedelenmemesi için dikkatli olunmalıdır. Bazı yapışıklıkların ilerisinde bağırsak dokusu bulunabilir ve yanlışlıkla kesilebilir. Kalın yapışıklık yada aşırı yapışıklık olanlarda ameliyat sırasında yapışıklıklar giderildikten sonra tekrar yapışmasını önlemek için geliştirilmiş değişik yöntemlerin uygulanması gerekebilir. Yapışıklıkların oluşmasını tamamen önlemese bile azaltması oldukça faydalı olacaktır. Ancak burada kullanılan materyaller oldukça pahalıdır. Bu nedenle hafif yapışıklık olanlarda kullanılması pek tercih edilmez. Bu noktada hastayı bilgilendirerek karar vermek daha doğru olacaktır. Hamilelikte karın içi yapışıklıklarına müdahale edilmez. Karın içi yapışıklık bitkisel tedavisi yoktur.
Karındaki yapışıklık durumlarının maalesef bitkisel bir tedavisi yoktur. Sadece neden olduğu ağrı, şişkinlik ve bulantı gibi hafif belirtileri azaltmak için bazı bitkisel tedaviler kullanılabilir.
Karın içi yapışıklıkların önlenmesinde cerrahi teknik önemlidir. Açık ameliyat yerine laparoskopik ameliyatların tercih edilmesi yapışıklık oranlarını azaltacaktır. Yine ameliyatlar sınrasında karın içindeki organlar ile gereksiz oynanmamalı, dikiş materyalleri gereğinden fazla kullanılmamalıdır. Pudrasız eldiven kullanmakta faydalı olacaktır. Uzun süren operasyonlarda yapışıklık oranları artmaktadır. Ameliyat süresini uzatacak gereksiz işlemlerden kaçınılmalıdır. Ameliyat sırasında karın içerisine dökülen kan ve diğer doku sıvılarının güzel bir şekilde temizlenmesi, gerekirse karın içerisinin yıkanması karın içi yapışıklıklarını azaltacaktır.
Sonuç olarak;
Karın içi yapışıklık, karın boşluğu içinde organların birbirine yapışmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Belirtileri çeşitlilik gösterebilir ve teşhisi genellikle görüntüleme yöntemleriyle yapılır. Tedavi seçenekleri, semptomları hafifletmek ve komplikasyonları önlemek için ilaçlar, cerrahi müdahaleler ve fizyoterapiyi içerir. Bu nedenle, doğru teşhis ve uygun tedavi önemlidir.
Ankara Çankaya Çukurambardaki muayenehanemizde jinekolojik muayene Ankara jinekolog Doç. Dr. Nermin Köşüş tarafından yapılmaktadır. Ankara Laparoskopi Ameliyatı için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
adezyolizis ameliyatıadezyon nediralt karın ağrısıameliyat sonrasi yapisiklikbağırsak yapışıklığı belirtilerihamilelikte karın içi yapışıklıkkarın içi yapışıklık belirtilerikarın içi yapışıklık bitkisel tedavikarın içi yapışıklıklarkarında yapışıklık belirtilerimesane yapışıklığırahmin karına yapışmasısağ yumurtalık ağrısısezaryen sonrası karın içi yapışıklık belirtilerisezeryan sonrası bağırsak yapışması belirtileritüplerde yapışıklıkyumurtalık ağrısı
Sezaryen cerrahi bir operasyon olduğu için, doğumdan sonra ağrı hissedilmesi çok normaldir. Bu ağrının ana sebebi, cilt ve cilt altında bulunan kas, fasya gibi dokuların kesilmesi ile ilgilidir. Doğumdan hemen sonra rahmin kendini toparlamak ve kanamayı durdurmak için kasılmaya başlaması da bu ağrıyı biraz şiddetlendirir. Fakat, günümüzde geliştirilmiş olan ağrı kesici ilaçlar ve anestezi yöntemleri sayesinde, hissedilen ağrı minimum seviyede tutulmaktadır. Peki, Sezaryen doğum sonrası ağrı ne kadar sürer? Sezaryen sonrası ağrıyı azaltmak için neler yapılır? Detaylar makalemizde…
Sezaryen ameliyatından sonra ağrının en yoğun hissedildiği süreç ilk 2 – 4 saat arasıdır. Eğer spinal veya epidural anestezi olduysanız, bu süreci daha hafif atlatabilirsiniz. Çünkü epidural ve spinal anestezinin etkisi doğumdan sonra birkaç saat daha sürer. Genel anestezi alan kadınların ise narkotik analjezik ya da non steroid antienflamatuar denilen ağrı kesici ilaçlar kullanılarak ağrıları kontrol altında tutulmaya çalışılır. Ameliyattan sonra hastanede verilen serumun içinde de ağrı kesici olacağından, ağrının daha da az hissedilmesi beklenir.
*Avantajları ve dezavantajlarıyla, sezaryen ameliyatı hakkında bilinmesi gerekenler!
Bu yöntem, isminden de anlayabileceğiniz gibi doğumdan sonra kadınların ağrı hissettikçe kendi kontrolleriyle ilaç alabileceği bir yöntemdir. Anne ağrı hissettiği an düğmeye basar ve vücuduna ilaç salınır. Genelde, epidural anestezi sonrası katater yerinde bırakılarak uygulanır. Bu yöntem sezaryen ameliyatları dışındaki birçok operasyonda da kullanılmaktadır. Avantajı ise hem kişinin ağrı kesici uygulanmasını beklemek zorunda kalmaması hem de yüksek dozda ilaçlar yerine ufak ufak ağrı kesicinin verilmesidir.
Sezaryen doğumdan sonra ağrı ilk saatlerde kısmen biraz daha yoğun hissedilse de 6. saatten sonra azalması beklenir. Bu sayede anne ayağa kalkıp yürüyebilir duruma gelir ancak ani hareketlerden kaçınması gerekir. Aksi halde kasık bölgesinde ve karnında yoğun ağrılar oluşabilir. Ameliyattan 1 gün sonra ise ağrı iyice hafifler. Taburcu olduktan sonra annenin evde kullanabilmesi için tablet şeklinde ağrı kesici ilaçlar reçete edilir. Kontrole geleceği zamana dek, yani evindeki ilk 1 hafta hafif ağrılar hissedilebilir, şiddetli ağrıların oluşması beklenmez. Bu süreçte ani hareketlerden kaçınılması, eğrilip doğrulurken dikkatli olunması ve bol bol istirahat edilmesi önerilir.
*Sezaryen dikişi türleri ve estetik dikiş hakkında merak edilen her şey!
Sezaryen doğumdan sonra çeşitli nedenlere bağlı olarak yara yerinde enfeksiyon gelişebilir. Ancak en sık karşılaşılan nedeni hijyen yetersizliğidir. Buna ek olarak annenin fazla kilolu olması, doğumun uzaması ya da diyabet veya tansiyon varlığı da sezaryen sonrası dikiş yerinde enfeksiyon riskini arttırabilir. Peki, sezaryen sonrası enfeksiyon belirtileri nelerdir?
Bu belirtiler gözlemlendiğinde mutlaka doktor ile iletişime geçilmelidir.
*Sezaryen sonrası en sık karşılaşılan enfeksiyonlar
Sezaryen sonrası yara yerinin enfeksiyon kapmaması için bölgenin temiz ve kuru tutulması önemlidir. Bu süreçte ilk duşunuzu ayakta yapmanız önerilir. Eğer bölgeyi kapatan ve ıslanmasını önleyen aparatlardan aldıysanız, ilk günden itibaren duş alabilirsiniz. Aksi halde 3 – 4 gün duşa girilmesi tavsiye edilmemektedir. Hastaneden ayrılırken doktorunuzun size reçete edeceği solüsyon ile günlük pansumanınızı aksatmamalı, dikişlerinizi zorlayacak ani hareketlerden kaçınmalısınız.
Editörün Seçtikleri
Popüler Yazılar
Gebe Sözlüğü
Sezaryen ile doğum cerrahi bir operasyon olduğu için, ameliyattan sonra belirli bir derecede ağrının olması çok normaldir. Günümüzde gelişen ağrı kesici ilaçlar ve anestezi yöntemleri sayesinde bu ağrıların azaltılması kolaylaştırılmıştır. Sezaryen ile doğum sonrasında oluşan ağrının başlıca nedeni her karın ameliyatında olduğu gibi cilt ve cilt altındaki kas, fasya gibi dokuların kesilmesinden kaynaklanmaktadır. Normal doğumda olduğu gibi sezaryenden sonra da rahim kanamayı durdurmak için kasılır, bu kasılmalar ağrıya neden olur.
Doğumdan sonra bedenin tekrar hamilelik dönemi öncesine dönmesi yani kendini toparlayarak iyileşmesi, bir yıl sürebilir. Normal doğum ile sezaryen ile doğumun iyileşme süresi farklı olsa da genel olarak iyileşme süreci aynı yolu izler. Sezaryen ile doğum bir ameliyat olduğu için, iyileşme beklenen yer özellikle yara dikiş yerleridir. Burada meydana gelen ağrıları hafifletmek için ağrı kesiciler etkili olmaktadır. Onun haricinde yapılabilecek bir müdahale yoktur. Ancak doğumu takip eden günler ve haftalardan sonra bu ağrıdan eser kalmayacaktır. Bkz: Sezaryen doğum dikişleri
Sezaryen ile doğum sonrası ağrı nasıl azaltılır?
Sezaryen ile doğumlardan sonra ağrının en fazla olduğu dönem ilk 2- 4 saatlik döseafoodplus.info veya epidural anestezinin bu aşamada çok büyük avantajı vardır. Çünkü etkisi ameliyattan sonra bir kaç saat devam ettiği için hastanın ağrının en yoğun olabileceği bu dönemde hiçbir ağrı hissetmeden geçirmesini sağlar.
Genel anestezi sonrası uyanma söz konusu olduğu için, spinal-epidural anestezi tercih edilmektedir. Genel anestezi ile ameliyat olan hastaların ameliyat sonrasında ağrı hissetmemeleri için narkotik analjezik veya non steroid antienflamatuar denilen ağrı kesici ilaçlar kullanılmaktadır. Hastaya ameliyattan sonraki ilk gün verilen serum ve içerisindeki ağrı kesiciler de ağrısını azaltmakta yardımcı olmaktadır.
Hasta kontrollü ağrı kesici kullanımı ( PCA )
Bu yöntem adından da anlaşılabileceği gibi hastanın kendi kontrolünde ağrı kesici ilaç kullanabildiği bir yöntemdir. Hasta ağrıyı hissettiği an cihazın düğmesine basarak, ilacın salınımını sağlar. Bu yöntem, hastanın belindeki epidural aralıkta ağrı kesicinin verilmesidir. Hasta düğmeye bastığında kateterde belindeki epidural girişinden ağrı kesici alır. Aynı yöntem damardan ilaç verilebilecek şekilde de uygulanabilir. Bu yöntem sezaryen haricinde de birçok ameliyatta yaygın olarak kullanılmaktadır. PCA yönteminin avantajı, hastanın ağrı hissettiği durumlarda verildiği için yüksek dozda ilaç kullanımının önüne geçmektedir. Ayrıca hasta bir başkasına ihtiyaç duymadan bu yöntemi kullanarak ağrısını giderebilir.
Sezaryen ile doğumdan sonra ağrı ne zaman geçer?
Ameliyattan sonraki ilk 6 saat ağrının şiddeti azalır. Hasta bu saatin ardından ayağa kalkıp yürüyebilecek düzeye gelir. Ama operasyonun yeni gerçekleştirilmesinden dolayı yürürken kasıklarda ve karında hafif ağrı hissedebilir. Ameliyattan bir gün sonra geçen her saat ağrı giderek azalacaktır. Hasta artık taburcu olabilirken, evinde kullanabileceği tablet şeklinde ağrı kesiciler verilir. Kontrol gününe kadar evde geçireceği zamanda yatıp kalkerken, eğilip doğrulurken biraz kasıklarında ve karnında çok az ağrı hissedebilir. Bunun dışında şiddetli bir ağrısı olmaz.
Sezaryen ile doğum sonrası evde bakım
Doktorunuzu aramanız gereken durumlar
Category: Sezaryen33 Comments
Sezaryen ameliyatının üzerinden 6 ay geçtikten sonra kadının ağrısı kalmıyor. 40 gün içinde de rahim hiç doğum yapmamış bir kadınınkiyle aynı boyuta dönüyor. Ağrınız varsa doktora başvurun..
Erken menopoza girmişim
32 yaşındayım, adetim düzenli ama süresi azaldı diye doktora gittim. Tahiller yapıldı. Doktor yumurtalıklarımda yaşıma göre yaşlanma olduğu, AMH değerimin ’in altında olduğunu, erken menopoza gittiğimi anlattı. Ablamın da erken menopoza girdiğini öğrendim. Evli değilim, ne yapayım?
CEVAP Sevgili okuyucum, tamamen menopoza girmeden durumunuzun anlaşılmasına çok sevindim. AMH değerinize göre yumurtalık rezerviniz epey azalmış. Ama yumurtalık rezervinize de bakılmalı. Toplanabilecek yumurtanız varsa o zaman kanunen de hakkınız olduğundan yumurtalarınızın dondurularak saklanmasını sağlayabilirsiniz. Hiç olmazsa bu sizi bir miktar rahatlatacaktır.
Karnımın ağrısı bitmiyor
10 ay önce sezeryanla doğum yaptım. Doğumdan 4 gün sonra kontrole gittim, her şey yolundaydı. Son gündür karnımda ağrılar var. Doğum sonrası karın kendini toparlarken ağrılar olur mu?
CEVAP Sevgili okuyucum, sezaryen olmanızın üzerinden 10 ay geçmiş. Bu ameliyattan sonraki 6 ay içinde buna bağlı tüm ağrıların geride kalması beklenir. Doğum sonrası ilk 40 gün içinde rahminiz hiç doğum yapmamış bir kadınla aynı boyuta döndüğünden ağrılarınızın sebebi bundan kaynaklanıyor olamaz. Nadiren ameliyat sonrası karın içinde oluşan bazı yapışıklıklara bağlı kasık ağrısı görülebilir. Ama bu çok şiddetli ağrı yaratmaz. Bazen mide ve bağırsaklara bağlı olarak da karın ağrısı görülebildiğinden öncelikle bir dahiliye uzmanına muayene olmanızı öneririm.
Anne, baba olmak istiyoruz
1 yıllık evli çiftiz. Çocuğumuz olmuyor. 5 aydır korunmuyoruz. Benden bir akıntı geliyor; beyaz ve kokulu. Eşimin menisi su renginde yani saydam. Tedavi olmamız gerekiyor mu?
CEVAP Sevgili okuyucum, vajinadan bir miktar şeffaf sümükümsü ve kokusuz bir akıntı gelebilir, bu problem yaratmaz. Ancak koku varsa o zaman önerim jinekolojik muayene olmanız gerekirse vajinal enfeksiyonlar açısından kültür aldırmanız. Yaşınızı yazmamışsınız. 35 yaşının altındaysanız birkaç ay daha kendi kendinize deneyin. Enfeksiyon olsa bile gebe kalamamanızla ilgisi olacağını sanmıyorum.