Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Serdar Ekemen, Türkiye'de 2010 yılından beri bonzai adlı sentetik uyuşturucu maddenin piyasada olduğunu ancak ilk ölümcül vakalarla geçen yıl Haziran ayında karşılaştıklarını söyledi.
Bonzai üretenlerin sürümden kazandıklarını ifade eden Ekemen, "Baronlar bu işin içerisine girdiğinde piyasada müşteri kaybetmemek adına cahilce, ne yaptıklarını bilmeden insan sağlığıyla oynamaya devam ediyorlar maalesef. Ellerinde ne varsa kimyasal maddelerden herhangi birisinin, çoğunlukla böcek ilacı oluyor, sadece böcek ilacı böcekleri öldürmez insanları da öldürüyor tabi. Fare zehri veya aklınıza gelebilecek fosfat türü maddeleri indirip piyasaya veriyorlar. Sürümden kazanıyorlar tabiri caizse" diye konuştu.
"BİR İKİ NEFESİ BİLE YETERLİ OLUYOR"
Zehrin veya uyuşturucunun iyisi diye bir şeyin olmadığını söyleyen Doç. Dr. Serdar Ekemen gençlerin uyuşturucudan uzak durmalarını istedi. Doç. Dr. Ekemen şunları söyledi:
"İçtiğiniz böcek ilacı sadece böcekleri öldürür, insanları öldürmez diye bir kural yok. İçilmese solunsa dahi insanları öldürecek çok güçlü zehirler bunlar maalesef. Bir nefes iki nefes bile yeterli olabiliyor. Hatta öyle vakalarla karşılaştık ki hayatımda görmediğim kas yıkım enzimleri gördüm. Her insan sıkıntıya düşebilir. Ama ciddi anlamda bunların çözümünün yine ilaçla ve hekim ile çözülebilecek yolları denemeleri lazım. Gençler bu maddelerin kullanımı, 'Bende bir şey yapmıyor, ben çok güçlüyüm, kendimden eminin, istediğim zaman bırakabilirim' zihniyeti ile yola çıkarak hareket ediyorlar veya macera olsun diye başlıyorlar ve bağımlı hale geliyorlar. Zaman içerisinde bu insanlar giderek şizofreni, psikoz, aklınıza gelebilecek türlü türlü psikiyatrik problemler yaşamaya başlıyorlar. Bu iş sadece bağımlılık değil. Çünkü kalbe, beyne ve diğer organlara verdikleri zararın dışında aslında ruhsal anlamda da beyinde ciddi kayıplar yaşanıyor."
Uyuşturucu kullanma yaşının 14, hatta 12'lere kadar düştüğünü söyleyen Doç. Dr. Serdar Ekemen, "Bizde yatan bir hastanın ise 9 yaşından beri uyuşturucu kullandığını öğrendiğimizde şoke oluyoruz. Bize gelen 25'e yakın bonzai vakasının bir tanesini kaybettik. Çok hızlı, çok ağır seyreden ve içimizi sızlatan bir vakaydı. Hiç gelemeyen de var, parklarda, bahçelerde, yıkık dökük inşaatlarda ölü bulunanlar da az değil" dedi.
"UYUŞTURUCUNUN İÇERİSİNDE BÖCEK VE KARINCA ZEHRİ ÇIKTI"
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi'nde görevli Emniyet Amiri Ayhan Demirtaş da bir süre önce Eskişehir'de düzenledikleri uyuşturucu operasyonunda bir şüphelinin evinde yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddenin içerisinde böcek ve karınca zehri olduğunu belirlediklerini söyledi. Demirtaş şöyle devam etti:
"Son zamanlarda bonzai isimli maddenin kullanımı oldukça yaygınlaşmaya başladı. En son yapmış olduğumuz sokak satıcılarına yönelik operasyonda bir kişinin evinde böcek ve karınca zehrinin katılarak uyuşturucu madde yapıldığını gördük. Bu maddeler de gençlerimize verilmektedir. Gençlerin uyuşturucu ve uyarıcı maddenin her türlüsünden uzak durmalarını sağlıkları açısından tavsiye ediyoruz."
KAYNAK: DHA
Sibel GÜLERSÖYLER
Yayınlanma: 15:29 - 07 Temmuz 2020 Güncellenme:
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Başhekimi ve Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekai Kutlubay’ın, sineklerin belediyelerin kullandığı ilaçlara karşı direnç geliştirmesinden dolayı sayılarında büyük bir artış olduğunu belirterek, “Sinekler mevcut ilaçlara karşı dirençliler. Mevcut ilaçlar bunları öldürmüyor” açıklaması gözleri bu ilaçları üreten firmalara çevirdi.
Bu yıl pandemiden dolayı larva (bebek sinek) ilaçlamalarının geç yapılması ve sineklerin de ilaçlara karşı direnç kazanması nedeniyle, vatandaşlar sivrisineklerle mücadele etmekte zorlanıyor. İstanbul'da özellikle Avcılar, Başakşehir ve Küçükçekmece'de yaşayanların başı oldukça dertte.
Haşere ve sinek ilaçları üzerine üretim yapan firma sahibi Ramazan Güngör, “İstanbul'da hem büyükşehir hem de yerel yönetimler ilaçlama işlemlerini yapıyorlar. Evlerde kullanım için de vatandaşlar genelde likit sineksavarları tercih ediyorlar. Bu sinek ilaçlamalarında da eskiden içerisinde daha ağır kimyasal olan ürünler tercih ediliyordu ancak artık çevre ve toplum sağlığı açısından belirli kimyasallar azaldı ve bu da sineklerin yok edilmesinde tamamen etkili olmuyor.Bu seneki sivrisinek artışlarının sebebini pandemiden kaynaklı geç larva ilaçlamalarına bağlıyorum” diye konuştu.
Sivrisinek ilaçlarının üretim yerleri hakkında da bilgi veren Güngör şu bilgileri paylaştı; “Sivrisinek ilacı üretebilmek için Türkiye'de aktif madde yok, Avrupa'dan ithal alıyoruz. Burada da içerisine çeşitli etken maddeler ve su karıştırarak satıyoruz. 5 litrelik bidon 250 TL'den satılıyor. Bu da İstanbul'un bir mahallesi kadar alanı ilaçlamak anlamına geliyor. Sivrisinek ilaçları içerisindeki maddenin yoğunluğuna göre bin 500 TL'ye kadar yükselebiliyor. Bu fiyattan aldığınız ürüne de 50 litre su koyarak kullanabilirsiniz”
Bursa'da üretim yapan Biçer Kimya'nın sorumlu müdürü Ali Demirkıran da Sözcü'ye şu değerlendirmede bulundu.
“Sivrisinek ilaçlarının ham maddesini yurt dışından ithal ediyoruz. Türkiye'de de çeşitli etken maddeler ile karıştırarak Marmara ve Ege bölgesi başta olmak üzere tüm Türkiye'ye ulaştırıyoruz. Corona virüsünden sonra doların artışı ile birlikte bizim üretim yaptığımız kalemlerde de fiyat artışları yaşandı. Eskiden fısfıs şişesinin kapağını 70 kuruştan alırken artık 2 liradan başlayan fiyatlardan alıyoruz. Plastik piyasasında Çin egemen olduğu için ve oradan da ürün akışı sağlanamadığı için iç piyasada da plastik noktasında artışlar yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veterinerlik Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, “Sivrisineklerden insanlara Batı Nil Ateşi, Dang Humması, Usutu, Rift Vadisi Humması gibi virüslerin bulaşabileceğini belirtti. Yılmaz, “Sivrisineklerin kuşların kanını emmesiyle, vahşi yaşam kuşlarından Batı Nil Ateşi virüsü ve Usutu virüsü hem hayvanlara hem de insanlara bulaşabilmektedir. Komşu ülkelerde görülen sivrisineklerle ilgili bir hastalık, bizde de görülebilir” diye konuştu
Öte yandan sivrisinek ilaçları kokulu ve kokusuz olmasına göre çeşitli fiyatlardan satışa sunuluyor. Kokusuz ilaçlar 20 TL'den başlayarak 200 TL'ye kadar yükselirken, kokulu ilaçlar ise 50 TL'den başlayıp 1.000 TL'ye kadar çıkıyor.
İlginizi ÇekebilirSivrisinek kâbusu! Vatandaş camını açamıyorİnsektisit veya böcek ilacı, böceklere karşı kullanılan bir çeşit pestisittir. Bunlar sırasıyla böceklerin yumurta ve larvalarına karşı kullanılan ovisid ve larvisidleri içerir. Böcek öldürücüler ziraat, tıp, endüstri ve ev içi kullanımında genel olarak kullanılmaktadır. 20. yüzyılda tarımsal verimlilik artışının arkasındaki en önemli faktörlerden biri olduğuna inanılır.[1] İnsektisitlerin birçoğu insanlar için zehirlidir.
İnsektisitlerin sınıflandırılması birkaç farklı şekilde yapılabilir: