William Golding’in ’te yayımlanan romanı Sineklerin Tanrısı, yıllar geçse de okurların ilgisini çekmekten vazgeçmiyor. Distopik bir adayı anlatan bu roman iki kez sinemaya uyarlanmış ve sinema severlerin de beğenilerini toplamıştı. Konusuyla bizi kendine bağlayan romanın bilmediğiniz ilginç özellikleri de var.
1 Kimse kitabı yayımlamak istemedi
Sineklerin Tanrısı, Golding’in ilk romanıydı. Bu sebeple taslağı okuyan yayıncılık şirketleri başlarda kitabı basmaya sıcak yaklaşmadı. Yazarın kızı Judy Carver art arda gelen ret mesajlarıyla babasının zor dönemler yaşadığını söylüyor. Öyle ki, zaman zaman taslağı başka yayınevlerine postalarken bile para sıkıntısı çekmiş.
2 Yayınevi kitabı T. S. Eliot’tan gizledi
Kitabı yayımlayan Londra’daki yayınevi Faber & Faber de başlarda pek istekli olmasa da sonunda yeni editörleri Charles Monteith’in öyküyü çok beğenmesi üzerine yayımlamayı kabul etti. Fakat kitabı yayınevinin edebiyat danışmanı T. S. Eliot’tan saklamışlar çünkü tepkisinden çekinmişler. Kitabı bir arkadaşının ona, “Faber yakın zamanda hoş olmayan bir roman yayımladı. Romanda ıssız bir adadaki birkaç erkek çocuğu anlatamayacağım kadar kötü davranışlarda bulunuyorlar” demesiyle öğrenen Eliot, yayınevinin korkularını boşa çıkardı ve kitabı çok beğendi.
3 Kitap ticari bir fiyaskoydu
Eylül ’te yayımlanmasının ardından bir yıl içinde sadece adet sattı. Çünkü o dönemde eleştirmenlerin ve akademisyenlerin büyük tepkisini almıştı. yılından itibaren yeterli kitleye ulaşan kitap o yıl da 65 adet sattı.
4 Kitabın sansürlerle başı dertteydi
Amerikan Kültür Derneği’nin verilerine göre Sineklerin Tanrısı Amerikan edebiyatında en çok tartışma yaratan sekizinci, ’larda ise altmış sekizinci “klasik” kitap.
5 Golding daha sonraları kitabını beğenmemeye başladı
Başlarda yazdığı metinle ilgili oldukça heyecanlı olan Golding, kitabının gözündeki değerini zaman içinde düştü. Yayımlanmasından yıllar sonra kitabını tekrar okuyan yazar hikâyenin sıkıcı ve ham olduğunu düşündü. Dili de standartların altındaydı, sanki bir ortaokul çocuğu tarafından yazılmış gibiydi. Tabii bunlar Golding’in düşünceleri.
6 Kitap başka bir ünlü yazarın favorisioldu
Stephen King’in en sevdiği kitaplardan biri olan Sineklerin Tanrısı, yazarın sözleriyle, “elleri olan ilk kitaptı.” Sayfaların içinden ellerini uzattı, yazarın boynunu sıkarak onu boğdu. King bu kitabın eğlence amaçlı bir kitap değil, bir yaşam ve ölüm savaşı olduğunu düşünüyor.
7 Birçok ünlü müzisyene ilham verdi
Birçok ünlü müzik grubu şarkılarında kitaba yer verdi. Örneğin U2 grubunun “Shadows and Tall Trees” şarkısının adı kitabın yedinci bölümünün adından geliyor. Diğer ünlü bir grup olan Iron Maiden’ın “Lord of the Flies” şarkısı ise kitabın hikâyesini anlatıyor.
8 Karakterlerin hepsinin erkek olması tartışmalara yol açtı
Golding yaptığı bir konuşmada şöyle diyor: “Kızlar bana mantıklı sorular soruyorlar. ‘Neden bir grup kızı anlatmadınız?’, ‘Neden hepsi erkek?’ Benim buna cevabım ise şu, ben insanları, toplumu küçültmek, düşürmek istedim. Bir grup erkek de, bir grup kıza nazaran daha düşük bir toplumsal grup. Bunun nedeni ne diye sormayın. Biliyorum, eşitlikten bahseden kadınlar bana kızacak fakat ortada eşitlik denen bir şey yok, kendilerini erkeklere eşit gören kadınlar ise sadece aptallık ediyorlar. Kadınlar erkeklere göre hep daha üstündüler ve böyle olmaya devam edecekler.”
9 Kitabın ilk taslağında hikâyenin başlangıcı ve sonu farklıydı
Golding’in yazdığı ilk versiyonda hikâye bir adada değil kahramanların yolcu olduğu bir uçakta geçiyordu. Çok geçmeden de uçak düşüyordu. Aynı versiyonda hikâye uğursuz bir gün ve saatle kapanıyordu: , 2 Ekim
10 Simon karakteri başlarda bir İsa figürü gibiydi
Editör Monteith’in yaptığı düzeltilerden biri de Simon karakterinin “İsa benzeri” özelliklerini yumuşatmaktı. Golding bu karakteri kutsanmış, uhrevi bir çocuk olarak tasarlamıştı. Fakat editör bunun ağır olacağını düşündü. Son versiyondaysa Simon’u diğerlerinden daha barışçıl, daha insaflı bir çocuk olarak gördük.
Çeviren: Deniz Saldıran
(Michael Arbeiter, Mental Floss)
Kelebek i okumasan da olur bence.
Listedeki tüm kitapları okudum, en gereksiz o geldi.
Ayrıca Tutunamayanlar'ı sona bırak.
sineklerin tanrısı çok gereksiz geldi bana da.
ayfer tunç da öyle. Ayfer Tunç'a gelene kadar o kadar çok okuman gereken türk yazar var ki.
İnsan ne ile yaşar'ı geçin. Sebebi yayınevi. Çevirisine güvenebileceğiniz bir yayınevinden alın. En üstteki kitap hakkında malumatım yok ama zaten o da listenin geri kalanından farklı türde sanırım. Onun dışında hepsi alınır. Ayfer Tunç konusunda Mea Maxima Culpa'ya bakmayın. Çağdaşımız olan yazarlardan da okumak gerekir ve Ayfer Tunç oldukça başarılı bir yazardır. Ama tabii bir açıdan haklı ki eğer öncelikle okumak istedikleriniz varsa Ayfer Tunç'tan önce okunması gereken yazarlar olabilir. Kendi listenizi oluşturma konusunda Notos'un listeleri yardımcı olabilir:
seafoodplus.info
seafoodplus.info
seafoodplus.info
seafoodplus.info
seafoodplus.info
okudun mu bunu?
@microfiction haklı. şule yayınevi ne gerçekten :)
yeraltından notları da değiştir. can yayınları ya da iletişim al.
yeraltından notlar'ı daha iyi bir çeviren okumak gerek bence hatta can yayınlarından alsanız daha iyi aslında. olmadı iletişim de fena değil.
edit: ben yazana kadar yazmışlar zaten. klasikleri alırken yayınevine dikkat edin lütfen.
diğer kitaplar da güzel.
kült kitaplar demişken, ivan ilyiç'i okumadıysan insan ne ile yaşar'ın yerine onu alabilirsin bence (iletişim'den yine).
Bence bu listeye murathan mungan, ihsan oktay anar gibi mühim yazarlar mutlaka girmeli eğer okumadıysanız.
Kelebek, sineklerin tanrısı, dünya ağrısı bana da gereksiz geldi.
Önerecek o kadar çok kitap var ki, belki okudun belki okumadın bilemem o yüzden birşey öneremiyorum ama okumadan ölmeme bir insan:)
*ölmemeli
tutunamayanlar ve tehlikeli oyunlar varsa aylak adam da olmalı o listede
edit: şule yayınevinden aldıklarını da değiştir derim ben de
Bu arada Sineklerin Tanrısı'nı gereksiz bulanlara karşı oyumu sunuyorum. Edebiyat tarihindeki çok önemli yapıtlardan biridir. Tutunamayanlar ve Tehlikeli Oyunlar'dan önce Korkuyu Beklerken okunsa daha iyi olur sanırım. Listeye Yusuf Atılgan ve Sait Faik de girebilir. bence de okunmadan ölünmemeli.
Kurk mantolu madonna :d
ya bi kitap surekli liste basında mi olur ya okuyup bitirdik demediniz mi?
neyse duyurunu trollemis gibi olmayayim.
genel olarak sabahattin ali de oku derim.
arkadaş klasikleri, kült kitapları okumak istiyorum. eksiklerimi tamamlamak istiyorum demiş.
sineklerin tanrısından önce epey önemli kitap var. o sebepten.
edebiyat tarihine bakarsak sineklerin tanrısının sinek kadar önemi var diyebilirim :)
don kişot'tan başlanması gerekli ona bakarsanız.
diğer tavsiyelerinizin hemen hemen hepsini okudum arkadaşlar arada kalan kitaplardı bu listedekiler teşekürler tavsiyeler için değerlendirdim hepsini.
kindle al bunları alacağına.
tavsiye:
varolmanın dayanılmaz hafifliği
Ayfer tunc aman aman bir yazar degil. Kotu yazmiyor ama bir seyi dolandirip dolandirip duruyor, kelime haznem genis demeye mi calisiyor bilemiycem bende havale geciriyorum hissi uyandiriyor. Edebiyat camiasindan torpilli oldugunu dusunuyorum reklamlar falan.
Kelebek'i okumanin da gereksiz olacagini dusunuyorum. Ama keyif icin okuyorsan oku tabii, secmece yapma. Zorunluluk koyarsan zaten sikici olmaya baslar bir yerde.
Belirtmek gerekir mi, yorumlari okumadim. Guzel tavsiye verenler var burada. Keyifli okumalar.
@godoşu beklerken'in söylediği the crying of lot 49 ve onun yanı sıra gravity's rainbow, hatta kurt vonnegut - slaughterhouse five da kült kitaplardır ve okunmalı ama belki ikinci veya üçüncü siparişte daha iyi olabilir. bir de bunları anlamak için 60ların sanat ve edebiyat akımlarını biraz bilmek lazım, değişik ve okuması zor kitaplar.
Eger yabanci dili gelistirmekte isteniyorsa kitaplarin ingilizce metinleri okunabilir.
Sineklerin Tanrısı gereklidir nokta. Cesur Yeni Dünya- Aldous Huxley ekleyebilirsin listeye.
alın size ölmeden önce okumanız gereken kitap.
sanırım tartışmaya gerek kalmaz.
seafoodplus.info
(bkz: owencan)
ingiltere yapımı başarılı ve kült bir filmdir. nobel ödüllü ingiliz edebiyatçı william golding'in tarihinde yazdığı aynı adlı çok satan romanından sinemaya aktarılmıştır. bana göre insan davranışları bilimiyle ilgilenen ya da "toplum içinde yaşayan insanın davranışlarının nelere göre şekillendiğini" öğrenmek isteyen herkesin izlemesi gereken bir filmdir. tabii bu film üstünkörü vakit geçirmek için izlenecek filmlerden değil. karakterler analiz edilmeli ve film içindeki davranışları ona göre değerlendirilmeli ve bunların bugünkü insan davranışları ile benzerlikleri bulunmaya çalışılmalıdır. film o zaman anlam kazanmaya başlayacaktır. diğer türlü "çekim kalitesi, sürükleyicilik, zamanın teknolojisini kullanış biçimi" tarzı bir kritik ile vasat kalabilir ki filmin amacının bu yönde olduğunu hiç düşünmüyorum. (bkz: 12 angry men) gibi tamamen 1 odada geçen ama alt metninin zengin olduğu filmler arasındadır ve kesinlikle bu bağlamda değerlendirilmelidir.
henüz bitirdiğim seafoodplus.infoiyi sevenler için tam başucu kitabı.bir şey var . eğer kitap üzerine düşünmek istiyorsanız bunu sonsöz ü okumadan yapın zira mina urgan şahane bir son söz yazmış.kaldı ki mina urgan'ın bunu önsözde de yaptığı olurmuş.
nobel ödüllü william golding in ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlattığı, kahramanları çocuk olsa da aslında insan doğasının vahşiliğinin kendisini henüz çocuk dunyasında ortaya çıkardığını kenu edindiği sürükleyici edebi kitabıdır. olay tarihinin geçtiği çağ modern çağ olsa da aslında bunun pek de önemi yoktur zira her şeyden uzak adanın dış dünyayla bağlantısı yoktur. kitapta üzerinde durulacak bir çok husus var; ancak belki de bunlardan en önemlisi adadaki çocukların tamamının erkek olmasıdır. kız çocuk kahramanının hiç bulunmaması yazar tarafından verilmiş bir mesaj mahiyetinde.
william golding'in harika mı harika kitabı. okuduktan sonra çocukların aslında hiç masum olmadıklarını, sadece birer küçük yetişkin olduklarını anlayacağınız ve masumiyet kavramını bir daha sorgulayacağınız mikemmel eser.
hayatımda beni en çok etkileyen kitaplardan biri zira kitap bazı gerçekleri öyle net bir şekilde gözünüzün önüne getirir ve bunda o kadar başarılıdır ki şasırırsınıseafoodplus.infoarın özünün aslında sanıldığı gibi iyi olmadığını savunur en basitiyle ancak daha bir çok çıkarım yapılabilenecek bir kitaptır
ilk başlarda saçma ve anlamsız bulduğum ama verilmek istenen bir kaç mesajı anlayabildikten sonra hoşuma giden, ve bence nobel edebiyat ödülünü almayı hak etmiş kitap.
bu arada, adamsın simon!
mine urgan'ın harika çevirisiyle keyifle okuduğum, okurken de "aaa survivor formatını burdan araklamışlar" diye düşündüren, jack, ralph, domuzcuk karakterleri üzerinden insanların doğuştan getirdiği liderliği ele geçirmek için gruplaşma, dost edinme, gerekirse öldürme içgüdülerini ortaya koyan alegorik roman
nobel edebiyat ödüllü sir william golding'in oldukça önemli bir kitabıdır. kitabın arkasında şöyle yazar: "sineklerin tanrısı, günümüzde bir atom savaşı sırasında, ıssız bir adaya düşen bir avuç okul çocuğunun, geldikleri dünyanın bütün uygar törelerinden uzaklaşarak, insan yaradılışının temelindeki korkunç bir gerçeği ortaya koymalarını dile getirir." esrarengiz bir yolculuktur ve okuyucusunun elinden tutarak götürür kitabın sona erdiği yere. kitabı dikkatle ve ciddiyetle okuyup bitirdiyseniz, kökenlerimze bakışınız bir daha asla aynı olmaz.
-s!-
*hergangi bir toplulukta otorite ve kurallar olusturma istegi.
*kurallarin ve otoritenin yaninda portleyen muhalefetin otoriteyi ele gecirmekten baska bir halte yaramadigi.
*kisinin dogustan gelen siddet egilimi.
*"hayvanlasma" soyleminin aslinda "insanlasma" oldugu.
-s!-
Ayşenur Kaya Yalçın, ODTÜ Kimya Mühendisliğini bitirip bir süre kurumsalda çalıştıktan sonra, Amerikada bir startupın kurulumunda aktif rol alır. Amerika macerasını 1 yıl sonunda sonlandırıp Türkiyeye döner ve girişimciliğe atılır.
Ayşenur ile kariyer hikayesini ve üzerinde çalıştığı girişimi Senyorappi konuştuk.
Keyifli dinlemeler.
Podcast bölümünü dinleyin:
Senyorapp ekibinden birkaç kare
Çağrı Sarıgöz Podcasti Patreonda Destekle
Puanla & Yorumla
Apple Podcasts
Ekşi Sözlük
Podchaser
LikeLoading