Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Örneklerdeki görüşler Cambridge Dictionary'nin editörlerinin, Cambridge University Press'in ya da lisans sağlayıcılarıın görüşlerini temsil etmez.
"sit: " kelimesi oturmak, oturtmak, binmek, toplanmak, oturuma katılmak, poz vermek, sınava girmek, konmak, modellik yapmak, tam oturmak, tünemek, kuluçkaya yatmak, yola getirmek, burnunu sürtmek, gibi anlama gelmektedir.
'Sit kelimesinin toplam 14 anlamı vardıseafoodplus.infozce 'sit kelimesi tek kelimeden oluşmakta, 'sit kelimesi 1 tane ', 1 tane s, 1 tane i, 1 tane t, karakteri ile toplamda 4 harften meydana gelmektedir.
Kelimenin tersten yazılışı "tis'".
İngilizce 'sit kelimesinin Fonetik Alfabe (İng. Phonetic Alphabet) söylenişi: Sierra, India, Tango,
'sit içeren ingilizce Kelimeler: 'sit -
"sit" kelimesini İngilizce Türkçe Sözlüğünde 14 anlamını bulduk.
No | İngilizce | İngilizce Kategori | Türkçe | Türkçe Kategori |
1 | 'sit | Verb | oturmak | Fiil |
2 | 'sit | Verb | oturtmak | Fiil |
3 | 'sit | Verb | binmek | Fiil |
4 | 'sit | Verb | toplanmak | Fiil |
5 | 'sit | Verb | oturuma katılmak | Fiil |
6 | 'sit | Verb | poz vermek | Fiil |
7 | 'sit | Verb | sınava girmek | Fiil |
8 | 'sit | Verb | konmak | Fiil |
9 | 'sit | Verb | modellik yapmak | Fiil |
10 | 'sit | Verb | tam oturmak | Fiil |
11 | 'sit | Verb | tünemek | Fiil |
12 | 'sit | Verb | kuluçkaya yatmak | Fiil |
13 | 'sit | Verb | yola getirmek | Fiil |
14 | 'sit | Verb | burnunu sürtmek | Fiil |
39
Mors Alfabesi İle Yazılışı: • • • • • –
Şifreleneme | 'sit Kelimesinin Şifrelenmiş(HASH) Hali : |
'sit BASE64 | J3NPDA== |
'sit MD5 | EBF07EEBAFA76CEA |
'sit SHA1 | AFB7E9EFEEC2D9BE6FDC28DBB1 |
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
sit on (one's) hands
(a) isteksizce alkışlamak, oyuna/temsile pek ilgi göstermemek, (b) boş oturmak, hiçbir şey yapmamak.
sit about
oturup beklemek, hiçbir iş yapmamak.
sit back
(a) yaslanmak, sırtını sandalyeye dayamak, (b) işe karışmamak, oturup keyfine bakmak.
sit by
ilgilenmemek, aldırış etmemek.
sit down
an insult
: bir hakaretin altında kalmamak.sit for a borough
,
etc.: bir şehir vb.'nin mebusu olmak.
sit for an examination: bir sınava girmek.
sit in, sit in at
-e katılmak.
sit in on: misafir/müşahit/dinleyici sıfatıyla toplantıya katılmak.
sit on
the new road.
(b)sit on eggs
(a) kuluçkaya yatmak, (b) nazik durumda olmak.
sit on someone
.: birini ezmek, haddini bildirmek.
I won't be sat upon: kendimi ezdirmem.
sit out
dansetmeyip konuşmak. (b)
sit through ile ayni anlama gelir. (canı sıkılsa bile) sonuna kadar oturmak/sabretmek.
sit a lecture out: bir dersi sabrederek sonuna kadar dinlemek.
sit over
sıkışıp başkasına da yer vermek.
sit over a book: bir kitaba kapanmak.
sit pretty
(ticarette, toplumsal hayatta) başarılı olmak, işleri yolunda gitmek.
With profits up % their company is sitting pretty.
sit tight
yerinden kımıl-damamak, harekete geçmemek, sıkı durmak, sonucu beklemek, dediğinden vazgeçmemek.
sit tight
durumunu/fikrini değiştrimeden beklemek.
sit up
birini bekleyerek yatmamak.
Don't sit up (for me) if I'm late: Gecikirsem beni bekleme, yat.
sit up late: geç vakte kadar (yatmayıp) oturmak. (c) ilgi göstermek.
make someone sit up
k.d. birini şaşırtmak, şiddetle azarlamak.
sit up to the table: sandalyesini masaya yaklaştırmak.
sit with
(yanında oturarak) hastaya bakmak.
sit alanı
protected area İsim, Şehir Planlama
Şit
Seth zel Isim, Din ve İnan