Omurga eğriliği olarak bilinen skolyoz dünyada milyonlarca insanı etkilemekte, Türkiye’de ise 2,5 milyondan fazla insanda görülmektedir. Her yıl binlerce çocuk skolyoz nedeniyle korse tedavisine başlamakta, ciddi eğrilik söz konusu olan binlerce kişide skolyoz ameliyatı gerçekleştirilmektedir.
Bebeklikte veya erken çocukluk döneminde gelişebilen skolyozun başlangıç yaşı genellikle yaşlarıdır. Sizde veya çocuğunuzda hafif dereceli bir omurga eğriliği olsa bile her zaman bir belirti fark etmeyebilirsiniz. Ancak, skolyozun erken teşhis edilmesi uzun dönemde yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltabilir. Bu nedenle, skolyoz farkındalığı sadece ebeveynler için değil öğretmenler dâhil çocuklara değer veren tüm kişi ve kurumlar için de önem taşımaktadır. Ailelerin skolyoz belirtileri açısından çocuklarını takip etmeleri veya okullarda yapılan sağlık taramaları atılacak ilk adımlardan biridir. Dünya genelinde skolyoz hakkında farkındalık yaratmak ve toplum bilincini artırmak için her yıl Haziran ayı Skolyoz Farkındalık Ayı olarak kabul edilmektedir. Şuan farkında olmasanız bile kendinizde veya çocuğunuzda omurga eğriliği olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Siz de skolyoz (omurga eğriliği) hakkında bilgi edinmek, belirtileri ve tedavi yöntemlerini öğrenerek atacağınız adımları belirlemek için yazımızın devamını okuyabilirsiniz. Kendinizde veya çocuğunuzda skolyoz belirtisi olduğunu düşünüyorsanız uzman hekimlerimize danışabilirsiniz.
İçindekiler:
Skolyoz (omurga eğriliği), omurganın yana doğru eğilmesiyle ‘’S’’ veya ‘’C’’ şeklini aldığı 3 boyutlu bir omurga şekil bozukluğudur. Omurgamız, omur adı verilen ve birbiri üzerine dizili kemiklerden meydana gelir. Sağlıklı bir omurga yapısında eğilmemize ve hareket etmemize yardımcı olan doğal bir eğrilik vardır. Ancak, omurgamız olması gereken bu doğal eğriden daha fazla kıvrılarak yana doğru bir eğrilik oluşturduğunda skolyoz olarak bilinen durum ortaya çıkar (Resim 1).
Omurgadaki eğriliğin skolyoz olarak tanımlanabilmesi için en az 10 derecelik bir eğri olması gerekir. Bu açı aynı zamanda eğriliğin bir ölçüsü olan ‘’Cobb açısı’’ olarak bilinmektedir. 10 derece kadar hafif eğrilik olabileceği gibi 90 derece veya üzeri şiddetli durumlar da söz konusudur. Omurga eğriliği tedavisi durumun şiddetine göre planlanmaktadır ve esas amaç şikâyetlerin giderilmesidir.
Eğrilik omurganın herhangi bir yerinde görülebilir, ancak çoğunlukla sırt ve bel omurgasında meydana gelmektedir. Skolyoz doğuştan olabileceği gibi her yaş grubunda ortaya çıkabilmektedir. Ancak, en sık yaş arasında ergenlik çağındaki çocuklarda görülmektedir. Bunların büyük bir bölümü ise nedeni bilinmeyen skolyoz tipidir (idiyopatik).
Çeşitli omurga eğriliği nedenleri vardır; konjenital skolyoz yani doğuştan olabileceği gibi serebral palsi, kas distrofisi, spina bifida gibi diğer hastalıklara bağlı olarak omurga eğriliği meydana gelebilmektedir. Omurga eğriliği her zaman fark edilmeyebilir. Bel ve sırt ağrısı gibi yakınmalarla doktora gittiğinizde veya okullarda yapılan sağlık taramalarında çocuğunuzda skolyoz olduğunu öğrenebilirsiniz.
Sanılanın aksine ağır sırt çantaları taşımak, yan yatmak ve duruş bozukluğu gibi faktörler omurga eğriliğine neden olmaz. Çoğu durumda omurga eğriliği nedeni bilinmeyen yani idiyopatik skolyoz türüdür. Bu tipin nedeni bilinmese de genetik faktörlerin etkili olabileceği düşünülmektedir. İdiyopatik skolyozun deformitenin geliştiği yaşa göre 3 çeşidi vardır (Tablo 1).
Tablo 1. İdiyopatik skolyoz türleri
İnfantil idiyopatik skolyoz | Doğum sonrası 3 yaşına kadar gelişir |
Juvenil idiyopatik skolyoz | 4- 9 yaş arasında gelişir |
Adolesan idiyopatik skolyoz | yaş arasında gelişir |
Adolesan yani ergenlik dönemi skolyozu, tüm idiyopatik vakalarının yaklaşık %80ini oluşturan en yaygın gruptur. Ergenlik dönemi, genel olarak hızlı büyümenin gerçekleştiği zaman dilimidir. Bu aşamada herhangi bir anormallik tespit edildiğinde eğriliğin ilerleyip ilerlemediği yakından takip edilmelidir. Erken dönemde tespit edilen durumlarda takip, omurga eğriliği egzersizleri ve korse kullanımı gibi yöntemlerle tedavi mümkündür. Yetişkinlerde skolyozun en yaygın nedeni ise yaşlandıkça omurga disklerinde bozulmalar yani disk dejenerasyonudur.
Ayrıca, yapısal ve yapısal olmayan omurga eğriliği çeşitleri vardır. Yapısal olmayan eğriliklerde omurga yapısı normaldir, ancak bacak boyları arasındaki farklar veya enfeksiyon gibi herhangi bir durum omurga eğriliğine neden olmaktadır. Altta yatan sebep düzeltildiğinde omurga eğriliği de düzelir. Yapısal tipte ise yaralanmalar, doğuştan gelen kusurlar, metabolik durumlar omurga eğriliğine neden olur ve tedavi edilmezse eğrilik kalıcı olabilmektedir.
Omurga eğriliği 10 derece ve üzeri olduğunda skolyoz olarak tanımlanmaktadır. Ancak 10 derecelik hafif eğriler genellikle bir belirti göstermez. Eğrilik 20 derece ve üzerine çıktıkça belirtiler fark edilmeye başlanır.
Ergenlik döneminde oluşan omurga eğriliğiniz varsa ve erken dönemde fark etmediyseniz yaşlanmayla birlikte skolyoz belirtileri geliştiğini fark edebilirsiniz. Çocuklarda omurga eğriliği sırt ağrısına çok fazla neden olmadığından skolyoz belirtileri takip edilmelidir.
Çocuklukta skolyoz belirtileri genellikle Resim 2’de de gösterildiği gibi şöyle sıralanabilir;
Yetişkinlerde ise genellikle sırt ağrısı omurga eğriliğinin ilk belirtisi olmaktadır. Omurga eğrildikçe yakındaki sinirlere baskı uygulayarak güçsüzlük ve uyuşukluk gibi yakınmalara da neden olabilir.
Yetişkinlerde skolyoz belirtilerinden bazıları şunlardır (Resim 3):
Erken müdahale ile omurga eğriliği tedavisi başarılı sonuçlar vermektedir. Kendinizde, çocuğunuzda veya bir yakınınızda herhangi bir belirti fark ederseniz erken tanı ve tedavi için bize ulaşarak uzman hekimlerimize danışabilirsiniz.
Omurga eğriliği tedavisi sırt ağrısı gibi yakınmaların giderilmesi ve eğriliğin ilerlemesini önlemek amacıyla planlanmaktadır. Çoğu durumda derecelik hafif eğrilik herhangi bir şikâyete neden olmaz ve doktorunuz eğriliğin ilerleyip ilerlemediğini görmek için belirli aralıklarla kontroller ister.
Omurganızdaki eğrilik vücut duruşunuzda gözle görülür bir deformiteye (şekil bozukluğu) veya sırt ağrısı gibi yakınmalara neden olmaya başladıysa ya da ilk tespit edildiğinde ciddi bir eğrilik söz konusuysa yaş, eğriliğin şiddeti, yeri ve ilerleme durumu, kemik olgunluğu gibi faktörlere göre farklı tedaviyöntemleri uygulanır.
Ameliyat dışında uygulanan bazı omurga eğriliği tedavisi yöntemleri şunlardır:
Çocuklarda büyümenin devam ettiği dönemde omurga eğriliği için korse kullanımı eğriliğin ilerlemesini durdurmaya yardımcı olabilmektedir. Omurga eğriliği tedavisi yöntemleri hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için Skolyoz Hakkında Bilinmesi Gerekenler yazımızı okuyabilirsiniz.
Ciddi vakalarda ve cerrahi dışı tedavi tedavilere rağmen omurgadaki eğriliğin ilerlemeye devam ettiği durumlarda skolyoz ameliyatı seçeneği değerlendirilmelidir.
Fizik tedavi, omurga eğriliği egzersizleri ve korse kullanımı gibi tedavilere rağmen omurgadaki eğrilik açısının artmaya devam ettiği durumlar söz konusu olabilir. Bu eğriliğin 45 derecenin üzerinde olduğu ciddi vakalarda skolyoz ameliyatı önerilmektedir. Skolyoz ameliyatı omurganın anormal eğriliğini düzelterek yakınmaları gidermek amacıyla yapılmaktadır. Skolyoz ameliyatıolasıriskler ve komplikasyonlar nedeniyle son seçenektir. Ancak, cerrahi tedaviye ihtiyaç olduğunu gösteren işaretlerden bazıları şunlardır:
İlerleyen omurga eğriliğinin tedavi edilmemesi ağrıların şiddetlenmesinin yanı sıra solunum güçlüğü gibi ciddi sağlık sorunları yaşamanıza yol açabilmektedir. Bu nedenle ameliyat kararını dikkatle değerlendirmeniz ve doktorunuzla birlikte sizin için en iyi seçeneği belirlemeniz önemlidir.
Skolyoz ameliyatı yapılırken kullanılan yöntemler kişiden kişiye farklılık gösterir. Örneğin, kemik olgunlaşması devam eden çocuklarda uzatılabilen sistemler veya ipli skolyoz ameliyatı ile omurga büyümesine uyum sağlayan cerrahi yöntemler uygulanabilmektedir.
Uzatılabilen sistemlerde omurga eğriliğini düzeltmeye yardımcı olmak için kullanılan çubuklar ve vidalar omurgaya sabitlenmektedir. Her ayda bir omurganın büyümesine uyum sağlamak için cerrahınız çubukların uzunluğunu ayarlar.
Skolyoz ameliyatı için kullanılan yaygın yöntemlerden biri de spinal füzyon işlemidir. Bu teknikte omurga eğriliğini düzeltmek için iki veya daha fazla omur kemiği birleştirilerek tek bir kemik haline getirilmektedir. Cerrah, çubuk ve vidalar yerleştirerek omurganın düzeltilmesini sağlar. Ardından kemik grefti denilen küçük kemik parçalarını bu bölgeye bir yama gibi yerleştirir. Böylece omurga kemikleri bir araya gelir ve kemikler birlikte büyüyerek tek bir kemik halini alır (Resim 5).
Karar aşamasında skolyoz ameliyatı riskli mi sorusu en çok merak edilenlerden biridir. Omurga ameliyatları, sinir kökleri ve omurilik çevresinde gerçekleştiği için son derece hassas cerrahi işlemler gerektirmektedir. Ameliyat sırasında bir sinirin zarar görmesi nörolojik hasara ve felç gibi komplikasyonlara neden olur. Bu nedenle ameliyat kararında endişe duymanız oldukça normaldir.
Ana kan damarları ve sinirlere (omuriliğe) yakınlığı nedeniyle omurga ameliyatları bazı önemli riskler taşır. Skolyoz ameliyatı sonrası komplikasyonlar ve olası risklerin bilinmesi ameliyat süreci ve sonrası için son derece önemlidir.
Her türlü spinal cerrahide olabileceği gibi enfeksiyon, sinir hasarı, kan kaybı, bağırsak ve mesane sorunları gibi komplikasyonlar skolyoz ameliyatı riskleri arasındadır. Skolyoz cerrahisi ile ilişkili olan ek riskler ise omurga dengesinin kaybı, kemiklerin düzgün şekilde iyileşip kaynaşmamasıdır.
Skolyoz ameliyatı riskleri arasında şunlar yer almaktadır:
Skolyoz ameliyatı sonrası komplikasyonlar arasında en ciddi durum nörolojik komplikasyonlar yani sinir sistemiyle ilgili risklerdir. Bu riskler his kaybı, bacaklarda ve ayaklarda güçsüzlük ve uyuşukluk, bağırsak ve mesane işlevinde bozulma ve felçtir. Bunlardan bazıları zamanla düzelebileceği gibi kalıcı durumlar da söz konusudur.
Nörolojik hasar ve felç nadir görülen riskler olsa da etkileri yıkıcı olabilmektedir. Bu nedenle olası risklerin farkında olmak ve seçeneklerinizi bilmek önemlidir.
Omurga eğriliği ameliyatı risklerini en aza indirmek için ameliyatın yüksek hassasiyetle yapılmasını sağlayan modern teknolojiler geliştirilmiştir. Bu teknolojilerin en önemlisi robotik omurga cerrahisidir. Robotik omurga cerrahisinin kullanımı sayesinde günümüzde skolyoz ameliyatları çok daha güvenilir olarak uygulanmaktadır. (Resim 6)
Robotik omurga cerrahisi ile yapılan skolyoz ameliyatlarında;
Omurga eğriliğinin ilerlemesini önlemek ve omurgadaki şekil bozukluğunu düzeltmek için skolyoz cerrahisi birçok hasta için fayda sağlar. Ancak, ameliyat için son kararı vermeden önce potansiyel riskleri ve bu riskleri azaltmak için en güvenilir seçenekleri doktorunuzla birlikte dikkatle değerlendirmeyi unutmayın.
Skolyoz ameliyat sonrası iyileşme süreci kişiden kişiye ve ameliyatın karmaşıklığına göre değişir. Ameliyatın türü, genel sağlık durumunuz, yaşınız gibi faktörler iyileşme sürecini etkilemektedir. Bu süreçte hastaların dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır. Örneğin, ilk birkaç hafta içinde eğilmemeli, yük kaldırmamalı, araba kullanmamalı, çok fazla fiziksel aktivitede bulunmamalısınız.
Skolyoz ameliyatı sonrası dikkat etmeniz gereken en önemli konulardan biri enfeksiyondur. Enfeksiyonu önlemek için ameliyat bölgesi temiz ve kuru tutulmalıdır. Ayrıca, ağrı ve enfeksiyon riskini önlemek için doktorunuzun reçete edeceği ilaçları düzenli kullanmanız gerekir.
Skolyoz ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralayabiliriz:
Robotik omurga cerrahisi gibi son gelişmeler ile çoğu hasta daha çabuk taburcu olabilmekte, daha hızlı ve daha ağrısız bir iyileşme süreci yaşamaktadır. Robotik omurga cerrahisini Türkiye’de uygulayan tek merkez olarak konu hakkında bilgi almak için bize ulaşabilir ve seçeneklerinizi cerrahlarımızla birlikte değerlendirebilirsiniz.
Skolyoz ameliyatı gereken durumlarda tamamen size özgü ameliyat planlaması yapılmalıdır. Modern tıp ve teknolojik yöntemler omurga ameliyatıyla ilgili riskleri en aza indirse de her cerrahi girişimin olası riskleri olduğunu unutmayın. Bu nedenle, ameliyat hakkında korku ve endişelerinizi mutlaka ortopedi cerrahınızla paylaşın. Seçeneklerinizi değerlendirerek son kararı doktorunuzla birlikte verebilirsiniz.
Skolyoz (omurga eğrilikleri) şüpheniz varsa veya sizin için en doğru tedavi seçeneklerini araştırıyorsanız ayrıntılı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Skolyoz; halk arasında omurga eğriliği olarak da bilinen, hastalıktan öte önemli bir bulgudur. Genellikle büyüme çağında tanısı konulan bu rahatsızlığın pek çok nedeni olabilir. Omurların sağa, sola eğrilmesi ve kendi etrafında dönmesi ile gelişen skolyoz; küçük yaşlarda başlar ve eğer tedavi edilmezse kişinin yaşam kalitesini ciddi oranda etkileyebilir. Toplumda görülme oranı %0,2 ile %6 arasında değişen skolyoz; doğumsal gelişim bozuklukları gibi nedenlere bağlı gelişebildiği gibi vakaların %80’inin nedeni bilinmemektedir. Nadiren kendiliğinden gerileyebilen bu omurga hastalığının tedavisi için omurga eğriliğinin ilerleme riski dikkate alınır. Bu anlamda tedavi için tercih edilen yöntemler arasında; izleme ve sürekli takip, korse uygulamaları, egzersiz ve skolyoz ameliyatı yer almaktadır.
Bel veya göğüs kısmında görülen ve omurlara bağlı bir hastalık olarak tanımlanan skolyoz, hemen her yaş grubu için risk oluşturmaktadır. Çocuk yaşlarda meydana gelebileceği gibi ergenlikte ve yaşlılıkta da görülebilecek bu hastalığın tedavisi için uygulanan skolyoz ameliyatı, eğriliğin ortadan kaldırılması için gerçekleştirilen cerrahi müdahalelerin tümüdür. Eğriliğin korse ya da fizik tedavi ile ortadan kaldırılamadığı durumda bu müdahaleye başvurulmaktadır.
Teşhis sonucunda 40 derece üzerinde bir eğriliğin tespit edilmesi halinde skolyoz ameliyatı dışında bir tedavi yöntemine başvurulmayacaktır. Bu sorun ile karşılaşan hastaların mutlaka ameliyat olmaları gerekmektedir.
Skolyoz ameliyatları sırasında sağ ve sol omurga bölgesine eğriliği tedavi etmek adına metal çubuklar yerleştirilir. Bu metallerin omurgaya yaptığı baskı ile eğrilik uzun vadede ortadan kaldırılabilmektedir. Vidalar ile metal çubukların asıl görevi ise eğriliğin düzeltilmesi için gerekli baskıyı sağlamaktır.
Skolyoz tedavisinde özellikle çocuklarda cerrahi müdahale riskli olarak tanımlanır. Ancak çoğu zaman bu müdahaleye gerek duyulmaktadır. Yine omurgasında eğrilik veya bükey yapılanma tespit edilen çocuklarda ameliyata gerek kalmadan farklı tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir. Fakat bu tamamen omurganın eğrilik derecesine bağlı bir durumdur.
Hasta cerrahi müdahale sonrasında bazı riskler ile karşılaşabilir. Bu riskler arasında; uyuşmalar, enfeksiyon ve kanamalar yer almaktadır. Böyle bir durumda hasta hiç vakit kaybetmeden hekiminden yardım almalıdır. Gerekli müdahaleler sonucunda sorun ortadan kalkacak ve hasta gündelik yaşamına devam edecektir.