söz şerbeti adeti / Gelenek ve Görenekler

Söz Şerbeti Adeti

söz şerbeti adeti


SÖZ KESME (Nişan) 
YAĞLIK BAĞLAMA:


Oğlan tarafı, kız tarafından “evet” cevabını aldıktan sonra (her iki taraf için de) müsait bir zaman da “dünürlük açmaya” gelirler. Bu misafirlikte oğlan tarafının yakınları da bulunur. Oğlan tarafı erkekli-kadınlı hep birlikte kız evine gelirler. Burada hoş-beşten sonra esas mevzu olan dünürlüğe gelinir. Toplantı da konu bir yaşlı tarafından ortaya atılır. Zaten bir kız tarafı, kızlarını vermeye niyetli olduklarından “Ne diyelim kısmet ne ise öyle olsun” ya da “Allah yazdıysa olur. İnşaallah hayırlı olur.”, “Komşular ne diyorsa öyle olsun” diyerek kızını verdiğini anlatmış olur. Bundan sonra orada bulunanları “Allah hayırlı uğurlu etsin” der. Kız babası ile oğlan babası sakallaşır yani birbirlerini kucaklayarak öpüşürler. Kız alıp-verme işlemi bittikten sonra hemen şerbet hazırlanır. Şerbet, su içine şeker ilave edilerek hazırlanır. Şerbet hazırlandıktan sonra gençlerden bir şerbet dolu helkeyi odaya getirir. Helkenin üzerinde bir bez örtülüdür. Şerbetçi elinde kulplu bir maşrapa alır ve: “Tas geçmiyor, şerbet donmuş” diyerek töre ister. Oğlan tarafı şerbetçiye belli bir bahşiş verir. Bunun üzerine şerbet bardaklara konularak orada bulunanlara ikram edilir. Şerbeti içenler “Allah hayırlı, kademli eylesin” dileklerinde bulunur. Bu şerbete “el şerbeti” adı verilir. Ayrıca yeni nişanlılar da şerbet veren şerbetçi, onlardan da bahşiş alır. Şerbetin içilmesinden sonra kız tarafının hazırladığı yemekler yenilir. Artık nişanlanan genç kız yanına bir kız arkadaşını alarak odaya girer ve odada bulunanların ellerini sırasıyla öper. Nişan yüzüğü de bu arada kızın parmağına takılır. Yöremizde nişanlanan kızlara gelin kız denir. Ta ki düğün yapılıncaya kadar. İkinci heybeden sonra kız ve oğlan tarafı büyük şerbet için bir gün kararlaştırırlar. Kararlaştırılan zamandan bir kaç gün önce oğlan tarafı gelin kızlarını şehire götürerek elbise, ayakkabı, saat, küpe, bilezik, kolye veya altın para gibi süs eşyaları alınır. Ayrıca oğlan tarafı gelin kızın annesine, dayısına, teyzesine, halasına, amcasına, kardeşlerine ve yakın akrabalarına yol alırlar. Yolluk çeşitli giyecek eşyalarından oluşur. Büyük şerbete yapılacak yemekler içinde ayrıca malzemeler alınır. Büyük nişan veya büyük şerbet için kararlaştırılan gün için (eskiden) davul ve zurna çalınırdı. Nişan gününden bir gün önce oğlan evi tarafından kız tarafına kına duvarı ve yiyecek malzemeleri gönderilir. Ayrıca kız tarafına “hediyelik davar” göndrilirdi. Oğlan tarafından bir erkek ve iki kadın gider. Bunlar kız evinde kına davarının kesilmesi ve yemeklerin hazırlanması işini yerine getirirlerdi. Kına davarının gönderilmesinden sonra kız ve oğlan tarafından birer kadın köyü gezerek evlere okuntu dağıtırlar; "yarın nişanımız var buyurun” derlerdi. Nişan günü oğlan evinin önünde, davul zurna çalınırdı Bu arada kız evine okuntu getirilir. Eski yıllarda yöremizde “Okuntu” (verilen hediye) yerine yemek yapmada kullanılacak süt, yoğurt, bulgur, fasulye, patates, şeker gibi şeylerdir. Oğlan tarafına ise okuntu olarak çeşitli hediyeler ve para getirilir ve bunlar nişan yerinde takı takılırdı. Kız evine gitmeden önce oğlan tarafı kendi akrabalarını davulla evine davet eder. Davetliler tamamlandıktan sonra nişancılar kız evine doğru yola çıkarlar. Köy delikanlıları ve genç kızları türkülerle ortalığı çınlatırdı. Yol boyunca davul zurna oyun havaları çalardı. Nişancılar kız evine vardıklarında kız tarafı evin kapısını kilitlenir. Oğlan tarafından töre alındıktan sonra kapı açılırdı. Bu gelenek düğün esnasında da uygulanırdı. Erkekler ayrı, kadınlar ayrı odalarda otururlar önce nişana gelenlere çay verilir. Ve yemek hazırlıklarına başlanır ve sofralar kurulur. Yemekler kazanlarda pişirilir ve küçük kaplara bölünerek sofralara dağıtılır. Yemek bölünmeden önce yemeği hazırlayan kadın “çömçe geçmiyor” diyerek bahşiş alır ve yemekleri dağıtmaya başlar. Yemekler çorba, köfte (sulu), bulgur pilavı, komposto, yoğurtlu mantı, sütlaç gibi şeylerden oluşur. Yemeklerini yiyenler “İki başlı da hayırlı kademli olsun” temennisinde bulunurlar. Bundan sonra yapılacak iş kadınlara aittir. Gelin kız daha önceden bir kız arkadaşının evinde genç kızlar tarafından süslenir. Kız evinde bulunan kadınlar ve damat adayı davul-zurnayla kızın bulunduğu eve doğru yola koyulurlar. Evin önüne gelindiğinde gelin kızın arkadaşları kapının töresini alarak gelenleri içeri alırlar. Damat adayı gelin kızın koluna girerek dışarı çıkarır kapıdan çıkışta dışarıda bulunanlar tarafından alkışlanır. Damat adayı ve gelin kız köyün içinde dolaştırıldıktan sonra kız evinin önüne gelinir. Ortaya iki sandalye konulur ve genç nişanlılar oturduktan sonra etraflarında çeşitli halaylar çekilir. Bu arada hazırlanan kına nişanlıların ellerine sürülür ve genç kızlarla çocuklar “ele çalması sevaptır” diye gelin kız kınasından bir parçacıkta olsa ellerine sürmek yarışına girerler. Genç delikanlılar, bize de nasip olur inşaallah dilekleriyle nişan da içilen şerbet bardakları çalınmaya çalışırlardı.

Halayların çekilmesinden sonra, gür sesli ve bu işlerde tecrübeli bir kadın herkesin görebileceği ve duyabileceği şekilde yükseksesle “gelin kıza” getirilen takılar herkese duyurmaya çalışır: “Gelin kızın kayın babasından bir beşi birlik veya beş bilezik kaynanasından bir kolye” veya “Falancadan bir elbiselik, filancadan şu kadar para diyerek takılan takıları bildirdikten sonra büyük şerbet veya büyük nişan sona erer ve herkes evlerine dağılırdı.

Yöremizde nişan süresi genellikle 6-7 ay veya 1 yıl olabilmektedir. Nişanlılık süresince nişanlılar rahatlıkla birbirlerini görebilir. Bu, doğal olarak karşılanır. Nişandan sonra oğlan babası zaman zaman kız evine giderek başlık parasını belirler. Başlık parasına yöremizde süt hakkı denilir. Süt hakkı kız tarafının tutumuna bağlıdır. Kız babası hiç süt hakkı almayabilirdi. Bu adet günümüzde tamamen ortada kalkmış durumdadır. Yöremizde ayrıca kız annesi “ana donluğu” gibi bir miktar para isteyebilirdi. “Ana donluğu” elbiselik, altın gibi şeyler olabilirdi. Kızın, kardeşi de kardeş yolu alabilir. Kardeş yolu ise genelde para olduğu gibi, bir silah veya başka bir nesne de olabilirdi.

Dünürlük işini ya köyün veya mahallenin imamı ya da bu iş içinn görevlendirilen oğlan tarafını temsil eden bir kimse tarafından açılır. “Allahü Teala’nın emri, Hz. Peygamberin kavliyle kızınız filanı, oğlumuz filan için istiyoruz” der. Bunun üzerine kız tarafının vekili olan kimse ya da toplumdaki en yaşlı kimse “Allah hayırlı uğurlu eylesin. Allah başa kadar sürdürsün. Mademki, Allah’ın ismiyle istiyorsunuz biz de verdik gitti” diye cevap verince hemen orada bulunan bir kişi köyün veya mahallenin imamı veyahut dini konularda az çok bilgisi olan bir kişi dua eder ve oradakiler de “Amin” derler. Herkes birbirine “Hayırlı uğurlu olsun” temennisinde bulunurlar. Bunun ardından da oğlan tarafından getirilmiş bulunan tatlılar yenmeye başlanır. Bunun ardından da kız tarafı çay pasta gibi yiyecek içecek şeyleri ikram ederler.

Eğer nişan yapılacaksa nişan yüzüğü takılır ve öylece durulur. Sonra şerbet içilir. Bu durumda da kıza bir cumhuriyet altını takarlar ve parmağına da yüzük takarlar. Bunun yanı sıra da gelinlik kıza tepeden tırnağa olacak şekilde elbiseler gibi hediyeler alınır. Bunun adına Yağlık Bağlama adı verildiği gibi nişan da denmektedir. Yöremizde nişan demek; herhangi bir şeyin herhangi birisine ait olduğunu belirlemek için herhangi bir şeye veya herhangi bir yerine iz, işaret gibi bir şeylerin konması demektir. Eğer ileride büyük bir masrafla nişan işi yapılacaksa ki buna şerbet içme de denmektedir. Bu ilk olarak yapılan nişana küçük şerbet adı verilir. Veya buna yağlık bağlama adı verilir. Yok eğer şerbet ile nişan bir arada yapılacak ise oğlan tarafı önceden gelirken daha hazırlıklı gelir ve yine yakınları da hazırlıklı gelirler. ıki nişan bir arada yapılır. Yok eğer bu ilk dünürlük işiyle sadece yağlık bağlanıyorsa kız evinden ikram edilenler yenilip içildikten sonra büyük şerbet veya nişan için gün kesilir yani hangi gün yapılacağı kararlaştırılarak kız evinden ayrılarak oğlan evine gelinir. Böylece ilk nişan ya da yağlık bağlama olayı bitmiş olur.

Büyük Nişan (Büyük Şerbet): Kız ve oğlan tarafının kararlaştırmış oldukları günün akşamında her iki taraf da birtakım hazırlıklar yapılır. Ve her iki taraf da kendi yakınlarını ve komşularını bir gün önceden yarın şerbet içeceğiz buyurun diyerek haber verirler. Şerbetin içileceği gün oğlan tarafının yakınları oğlan evinde kız tarafının tarafı da kız evinde toplanırlar. Oğlan tarafı akşam namazından sonra kalkar kız evine gider. Burada yine hoşbeşten sonra yine dualar okunur ve tatlılar yenir. Kız evinin yemek verdiği de olur. Bu arada da kadınlarca gelinlik kız için götürülen hediyeler takılmaya başlanır. Erkekler de kendilerine göre uzatılan tepsiye para olarak hediye verirler. Zaten bu şerbete oğlan tarafından yakınları hazırlıklı gelmişlerdir. Kimisi altın olarak hediye getirirken kimisi de elbiselik ve diğer hediyelerden götürürler. Oğlanın babası da gelinlik kızın hemen her şeyini yine tepeden tırnağa denecek şekilde görür ve bu arada da durumuna göre beş on-on beş veya daha fazla cumhuriyet altını veyahut bilezik alarak gelinliğinin koluna takarlar.

Oğlan tarafı bu hediyelerin yanında bir torba da çay şekeri alarak kız evine getirmiştir. Bu şeker ile kız evinde şerbet yapılır ve bu toplantıya katılanlara ikram edilir. Bu şerbetten iki sürahi doldurularak bir kenara bırakılır ve oğlan tarafı giderken bu iki sürahiyi oğlana götürürler. Şerbetler içildikten sonra kadınlar tarafından gelinlik kıza hediyeleri takılır. Buna takıntı adı verilmektedir. Bu takılar takılırken bu işi becerebilen genç bir kadın eline bir tepsi alır ve bu verilen hediyeleri alır. Kim ne verdi ise bunu da yüksek sesle söyler. Bu hediyeler içinde tepsiye atılanlar arasında para da olur. Bunlar yapıldıktan sonra da birtakım eğlenceler düzenlenir. Kadınlar kendi aralarında erkekler de kendi aralarında birtakım sohbetler yaparlar. Kız tarafından verilmiş olan yemekten veya çay ile pastadan sonra herkes birbirine hayırlı uğurlu olsun temennisiyle kız evinden ayrılırlar. Oğlan tarafı kız evinden ayrılırken kız tarafının oğlan tarafına almış olduğu hediyeleri de birlikte götürürler. Nasıl ki oğlan tarafı kız tarafının tüm yakınlarına küçük büyük ne ise maddi durumuna göre hediyeler almış ise kız tarafı da oğlan tarafı için almıştır. Bu hediyeleri götürürler. Bu hediyelerin içinde damadın kravatı, pijaması ve diğer giyim eşyaları da bulunmaktadır.

Oğlan tarafı giderken oğlanın kız kardeşinin eline iki sürahi şerbet verilir ve damada gönderilir. Bu iki sürahiden birisine mavi tülbent bağlanır. Diğerine de pembe bir krep (dülbent) bağlanır. Bu sürahileri oğlanın bacısı küçük bir çocuğun eline verir ve oğlan yani damat veya damadın babası da bu çocuğu ödüllendirir. Bu ödül genelde de para olabildiği gibi koyun, kuzu gibi şeyler de olabilmektedir. Bu geleneklerin Orta Asya’dan beri süregelen adetlerden olduğunu bu şerbet konulmuş sürahilerden ve bu sürahilere bağlanmış olan renklerden anlamak da mümkündür. çünkü düğünlerde ve şerbetlerde yapılan adet ve törelerde kullanılan renklerin ve çeşitli yiyeceklerin belirli anlamları bulunmaktadır. Bu anlamlar da Eski Türk Mitolojisi ile ilgili bulunmaktadır. Örneğin pembe tül bağlanmış olan sürahi mutluluğu simgelerken mavi tül bağlanmış olan da kutsallığı yani evlilik bağının kutsal olduğu betimlenmiş olmaktadır. Şeker ise ağız tadını ve refahı simgelemektedir. Bu renklerden bazılarının Orta Asya kökenli olanları ve anlamları şöyledir:

Pembe (Tül): Mutluluk getirdiğine inanılmaktadır. Mavi Tül: Bu maviye turkuaz mavisi de denmektedir. Rengini Gök Tengri’den almış olduğuna inanılmaktadır. Bu yüzden mavi renk kutsallığı simgeler. Tatlılar: Yaşama sevincini simgelemektedir. Şeker: Refah ve mutluluğu simgelemektedir. Süt: Süt temizliğin işareti sayılmaktadır. Dinsel kökenlidir. Bilindiği gibi Hz. Peygamberimiz sıra ve Mirac hadisesinde Cebrail kendisine getirerek bal, süt ve şarap olmak üzere içilecek üç şey ikram etmiştir. Hz. Peygamber efendimiz de sütü içmeyi tercih etmiştir. Mum: Aydınlığın işareti olarak sayılmaktadır. Tarak: Kadın güzelliğinin sembolüdür. Ayna: Yine kadınlarda güzelliğin simgesidir. İğ: Kadınlığın simgesi sayılmaktadır. Hititler’de iğ(kirman)ve ayna kadınlar için güzellik simgesidir. Nitekim Hititler’de iştiştaya ve papaya adlı tanrıçaların hem yeraltı tanrısının yardımcıları ve hem de güzellik tanrıçaları olduğunu tarihi kaynaklar belirtmektedir. Bu iki tanrıça da ellerinde kadınlık simgesi olan ayna ve iğ(kirman)taşıyor haldedirler.

Büyük şerbetin içilmesinden (yani büyük nişandan) sonra kız tarafı oğlan tarafını oğlan tarafı da kız tarafını belirli bir günde evlerine çağırarak yemek ziyafeti verirler. Bu yemek bazı yörelerimizde gündüz vakti verilerek bazı yörelerimizde de akşam üzeri verilmektedir.

BAYRAM GÖRMEYE GİTMEK: Oğlan tarafı gerek Ramazan bayramında ve gerek kurban bayramında gelinlik görmeye giderler. Oğlan tarafı kıza ve yine yakın akrabalarına birtakım hediyeler alır ve götürürler. Gelinlik kıza altınlar, bilezikler gibi hediyeler ve kına, şeker ve kolonya da alınmaktadır. Bu arada oğlan tarafı kendi yakın akrabalarına da gelin görmeye gideceklerini haber vererek onların da gelmeleri için davet ederler. Bu akrabalar da aldıkları hediyelerle oğlan eviyle birlikte kız evine giderler ve bu hediyelerini gelinlik kıza takdim ederler. Bayramlık görmeye gitme ya bayramdan bir gün önce (Arefe günü) veya bayramın ikinci veya üçüncü günü olur. Oğlan tarafı kurban bayramında bir koyun veya koç alarak gelinlik kıza hediye götürürler...

Kaynakça:
http://sivasmarket.com/forum/showthread.php?t=21026


 

DÜĞÜN ŞERBETİ

Merhaba arkadaşlar! Artık günümüzde böyle bir adet pek ilgi görmüyor olsa da editörlerimizin isteği üzerine bu hafta size Düğün Şerbeti konulu makalemizi arz edeceğiz. Öncelikle hatırlatmak isteriz ki size sunduğumuz her bilgi aylar süren araştırma ve konunun ehli kişilere danışarak oluşturduğumuz birer kültür ürünüdür. Daha fazla vaktinizi almadan Düğün Şerbeti Ne Zaman Yapılır? Düğün Şerbeti Nasıl Yapılır? açıklamaya geçelim.

İncelememizi yaparken günümüz şartları ile eski dönemde şerbetin nasıl döküldüğü arasında ki farkları belirterek yapacağız. Düğün Şerbeti eskiden perşembe uğurlu ve mübarek bir gün olduğu için perşembe günleri yapılırdı. Düğünden bir gün önceye denk gelirdi. Eski köy düğünleri için Cuma günleri özellikle seçilirdi.

Şimdi değişen şartlarla birlikte düğünlerimiz bütceye, mekanların uygunluğuna göre herhangi bir günde yapılmakta ve genellikle hafta sonları özellikle istenmektedir. Bu nedenle şerbet dökme günü artık imkanlar dahilinde farklılık göstermekte fakat düğünden bir gün önce olmasına özellikle dikkat edilmektedir.

Şerbet Kız evinde, erkek tarafı kadınları tarafından dökülür. Şerbet dökme merasimi kadınlar arasında gerçekleşen bir merasimdir. Şerbet dökmek için kadınlar kız evine gider, iki tarafın 13 – 14 yaşında erkek çocukları ellerine verilen makaslarla şekerleri kırması istenir. Eylem sonrası kız tarafı, erkek tarafını temsil eden çocuğa, erkek tarafı ise kız tarafını temsil eden çocuğa bahşiş verir. Daha sonra şerbeti dökmesi için erkek tarafından iki kişi kız evinde bırakılır. Bu iki kişi genelde yengeler olur.

Şerbet bağıra bağıra salavatlar getirilerek dökülür. Herkes bu sayede kızın şerbetinin döküldüğünü bilir. Daha detaya inersek bu adet ağız tatlılığına, mutluluğa, güzel günler geçirilmesine yönelik beklentilerle yapılır. Bazı yörelerde gelin evine girerken de ağzına bal çalınması, tatlı günler geçirsin, tatlı dilli olsun diyedir.

Şerbet döküldüğü zaman genelde öğleden sonraya denk gelir. Unutmadan söyleyelim şerbet dökmeye kaynana gitmez. Onun dışında ki ailenin kadınları kız evinde olur. Kız evinde yine dua ve salavatlarla şerbetler içilir. Eskiden şerbet içen tepsiye boş bardağı bıraktıktan sonra bahşişte koyarlardı. Ama artık böyle bir şey olmuyor. Şerbet ikramından sonra kız el öpüyor.

Yine eski zamanlarda şerbet dökmeye giden heyet kıza gelinlik, duak, kına, kına gecesi için bindallı dan oluşan düğün ihtiyaçlarını götürürdü. Eğer şerbet içme durumu uygunsa takılar takılır bunlara nişan takısı da adı verilirdi. Eğer iş bozulursa erkek tarafından gelen çöp dahi iade edilirdi. İşin bozulma sebebi genelde aileler arasında ki anlaşmazlık olurdu.

Çünkü o dönemde evlenecek olan çiftlerin hiç bir konuda söz söyleme hakkı yoktu.
Şerbet içildikten sonra misafirlere erkek evinde yada kız evinde artık neresi müsaitse yemek verilir. Yemekte istenilen şeyler hazırlanabilir. Genelde yöresel tatların seçildiği bu sofralarda baklava muhakkak olur ve baklava teminini erkek tarafı yapardı.

Değerli okuyucu yazılarımızı özenle hazırlıyor ve sizlere faydalı olmaya çalışıyoruz. Aşağıda ki alandan bu yazıya yorum yapmanız bundan sonra ki makalelerimizi hazırlamamız için bizi heyecanlandırmaya yetecektir. Bizden emeğimize teşekkür olarak beklediğimiz değerli yorumlarınızı esirgemeyin.

Söz şerbeti nedir?

İçindekiler:

  1. Söz şerbeti nedir?
  2. Söz şerbetini kim yapar?
  3. Osmanlı şerbeti nasıl yapılıyor?
  4. Istemede ne takılır?
  5. Söz nişan elbisesini kim alır?
  6. Söz tepsisini kim yapar?
  7. Osmanlı şerbeti içinde ne var?
  8. Osmanlı şerbeti kaç dakika kaynatılır?
  9. Söz de ne yapılır?
  10. Istemede yüzük takılır mi?
  11. Söz nişan tepsisini kim alır?
  12. Söz nişan tepsisini kim tutar?

Söz şerbeti nedir?

Bu içecek Manisa da kız istemesinden sonraki yüzük takma merasiminin olduğu gün yapılıp damat tarafına ikram edilen bir içecektir.

Söz şerbetini kim yapar?

Arkasından oğlan evinden getirilen çay, şeker ve lokum verilir. Kız evinde toplananlar hem oğlan hem de kız evinin kadınlarıdır. Böylece kadınlar arası sözkesme yapılmış olur. Kız evindeki şerbetve diğer yiyeceklerin dağıtma işi gelin adayı ve arkadaşları tarafından yapılır.

Osmanlı şerbeti nasıl yapılıyor?

NASIL YAPILIR?
  1. 1 litre suya 2 çubuk tarçın.
  2. 20 gr toz şeker 5 karanfil ekleyin ve 20-25 dakika kaynatın.
  3. Dilerseniz yarım elma, ayva ve armut (sevdiğiniz meyve de olabilir) içine ekleyebilirsiniz.
  4. Kaynattıktan sonra süzün.
  5. Sıcak veya soğuk olarak tüketebilirsiniz.

Istemede ne takılır?

Hemen yanıtlayalım: Kız istemedegeline damadın ailesinin takı seti takması yeterlidir. Takı seti yerine 2 ya da 3 altın bilezik takıldığı da görülür. Bu takıları damadın akrabaları değil, birinci derece yakını olan ailesi takar.

Söz nişan elbisesini kim alır?

Geleneklere göre sözmasrafları erkek tarafına aittir. Erkek tarafı gelinin söz elbisesinden sözyüzüklerine, isteme çiçeği ve çikolatasına kadar tüm masraflardan sorumludur. Sözde erkek tarafının alacakları arasında geline takılacak takılar da vardır.

Söz tepsisini kim yapar?

Sözve Nişan Tepsisini KimTutar? Sözve nişan tepsileri genellikle gelinin yakın bir arkadaşı ya da düğünde nedimesi olacak kişi tarafından tutulur. Fakat mutlaka böyle olmak zorunda değildir, tepsiyiherhangi biri de tutabilir. Bazı durumlarda tepsiyigelinin kız kardeşi ya da akrabalarından bir ide tutabilir.

Osmanlı şerbeti içinde ne var?

Osmanlı Şerbeti Tarifi İçin Malzemeler
  • 500 gram vişne veya kırmızı erik.
  • 2 litre su.
  • 2 adet limon.
  • 1 su bardağı şeker (arzuya göre azaltma çoğaltma yapabilirsiniz)
  • 7-8 adet karanfil.
  • 1 adet kabuk tarçın büyük boy.
  • 1 parça kök zencefil.

Osmanlı şerbeti kaç dakika kaynatılır?

Çıkan suyu süzün. Bir litre suyu seçtiğiniz miktarda tatlandırıcı ile 25 dakikakadar kaynatın. Soğuduğunda içine koruk suyunu atıp karıştırın. Soğuk olarak servis edilir.

Söz de ne yapılır?

Sözmerasimi esnasında aile büyüğü tarafından çifte takılan yüzükleri erkek tarafının ailesi alır. Kız tarafı sözyüzüklerini koymak için önceden süslü bir söztepsisi hazırlar. Tepsiye kurdele geçirilmiş yüzükler ve makas konulur. İstenilirse yüzük yükseltici de konularak, tepsi görseli zenginleştirilir.

Istemede yüzük takılır mi?

Kız istemetöreninde söz yüzüğüresmi olarak takılır. Bu yüzükleri çiftler sağ ellerinin yüzükparmağına takar. Eğer ayrıca bir nişan töreni organize edilecekse aynı yüzüklerle bu işlem bir de davetlilerin huzurunda nişanda gerçekleşir.

Söz nişan tepsisini kim alır?

Söz ya da nişan tepsisigenellikle erkek tarafınca alınır, çiçek ve çikolatalarla süslenir. Kız evine bu tepsiyle gelinir. Genellikle bu konuda eskiden beridir işlemeli gümüş tepsiler tercih edilmektedir. Fakat artık günümüzde pek çok yeni söz ve nişan tepsisimodeli bulunmaktadır.

Söz nişan tepsisini kim tutar?

Genellikle bu tepsiyigelinin yakın arkadaşı ya da nedimesi olacak kişi tutabilir. Bazen de evdeki kız kardeşi veya akrabalardan tepsiyitutması tercih edilebilir. Tepsiyitaşıyacak kişilerin bekar olmasına dikkat edilir. Erkeklerin nişan tepsisitaşıması çok şık ve istenir bir durum değildir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir