sözcük öbeğinde anlam / Sözcükte ve söz öbeklerinde anlam ders notu – seafoodplus.info

Sözcük Öbeğinde Anlam

sözcük öbeğinde anlam

7. Sınıf Söz Öbekleri Konu Anlatımı

Anlamında ve yapısında bir bütünlük bulunan birden çok sözcükten ya da sözcük değerinde takıyla sözcüklerden oluşan, cümlede tek sözcükmüş gibi iş gören, cümleden küçük, sözcükten büyük dil birlikleridir. Söz öbekleri deyimler, atasözleri, özdeyişler, yansımalar, ikilemeler, dolaylama, güzel adlandırma olarak yedi ana başlıkta incelenir.

Yansıma Sözcükler

Bir anlamı olmayan ve doğadaki seslerin taklit edilmesi yoluyla oluşan sözcüklerdir. çıt, tık, horultu, vızıltı&#; yansıma sözcüklere örnek olarak verilebilir.

Örnekler:

Şelalenin şırıl şırılakışı kulaklarımdan gitmiyor.
Gürültüden kafamız şişti.
Fokur fokur su kaynattı.
Telefon sabahın köründe zır zırçaldı.

Yansıma sözcükler ek alarak isim ya da fiil görevinde kullanılabilirler.

Vız-ıl-da-mak
hor-ul-da-mak
pat-ıt-tı

İkilemeler

Anlamı güçlendirmek için sözcüklerin arka arkaya yinelenmesiyle oluşturulan söz öbekleridir. Farklı biçimlerde oluşturulabilir.

Aynı sözcüklerin tekrarıyla:

uzun uzun, çabuk çabuk, koşa koşa, hızlı hızlı,…

Eş anlamlı sözcüklerin tekrarıyla:

sorgu sual, ses seda, akıllı uslu, güçlü kuvvetli,…

Yakın anlamlı sözcüklerin tekrarıyla:

eş dost, yalan yanlış, kılık kıyafet, doğru dürüst,…

Karşıt anlamlı sözcüklerin tekrarıyla:

aşağı yukarı, er geç, ileri geri, iyi kötü,…

Biri anlamlı diğeri anlamsız sözcüklerin tekrarlanmasıyla:

eski püskü, ufak tefek, sınav mınav, parça pinçik,…

Anlamsız sözcüklerin tekrarıyla:

ıvır zıvır, mırın kırın, abuk sabuk, eften püften, fosur fosur,…

Yansıma sözcüklerin tekrarlanmasıyla:

fokur fokur, şırıl şırıl, şakır şakır, mışıl mışıl, horul horul,…

Ayrı sözcüklerin tekrarıyla:

allı pullu, ipsiz sapsız, ev bark, ayda yılda,…

Örnekler:

Dışarısı günlük gülistanlık.
Dosta düşmanarezil etti bizi.
Ne evi var nearabası.
Abuk sabuk laflara alınıyor.
Kış günü çoluk çocuk dışarda kaldık.

Deyimler

Belli bir durumu, belli bir kavramı göstermek için kullanılan öz anlamından az çok ayrı bir anlam taşıyan, kalıplaşmış, halkın ortak dil ürünü olan sözlere deyim denir.

Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir. Birkaç cümleyle anlatabileceğimiz bir durumu iki üç sözcükten oluşan bir deyimle anlatabiliriz. Böylece kısa ve özlü anlatım sağlamış oluruz.

sırt: Boyundan bele kadarki bölüm
yer: Bir şeyin kapladığı boşluk, mekan.
gelmek: ulaşmak, varmak.

»Sırtı yere gelmemek: Güçlü olmak, sarsılmamak, yerinden düşürülememek.

Deyimlerin Özellikleri

1. Deyimler kalıplaşmış sözcüklerdir. Deyimlerde bulunan sözcüklerin yerine eş anlamlıları bile getirilemez. Sözcüklerin yerleri değiştirilemez. Bu şekilde bir kullanım anlatım bozukluğuna yol açar.

Örnek:

“Başını taştan taşa vurmak” deyimi “kafasını taştan taşa vurmak” biçiminde söylenemez.

“Tut kelin perçeminden” deyimi” kelin perçeminden tut” biçiminde kullanılamaz.

2. Deyimler şahsa ve zamana göre çekimlenebilir.

Örnek:

» Ödevimi yapınca öğretmenin gözüne girdim. (Ben)
» Ödevimizi yapınca öğretmenin gözüne girdik. (Biz)

3. Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır.

Örnek:

» Göz gezdirmek: Bakmak
» Ayaklarına kara sular inmek: Yürümekten yorulmak
» Baş göz etmek: Evlendirmek
» Burnu sürtülmek: Taşkın davranışların cezasını çekip ılımlı olmak
» Can damarına basmak: Bir şeyin en önemli noktası üzerinde durmak
» Burnunun direği sızlamak: Çok üzülüp acımak

4. Bazı deyimlerin gerçek anlamları da vardır.

Örnek:

» Bir yolunu bulmak: Çare bulmak, çözüm üretmek.
» Yoluna bakmak: Beklemek.
» Tadı gelmek: Tat kazanmak.
» Tatil yapmak: 1) tatile çıkmak; 2) işe ara verip dinlenmek.

5. Deyimler bir kavramı ya da bir durumu anlatmak için kullanılır. Ders verme amacı taşımaz.

Örnek:

“Burun kıvırmak” deyimi, beğenmeyip küçümsemek anlamını içermektedir. Herhangi bir ders verme amacı taşımamaktadır.

6. Deyimler sözcük grubu ya da cümle şeklinde bulunabilir.

Örnek:

» Ağzı kulaklarına varmak (sözcük grubu)
» İğne atsan yere düşmez (cümle)
» İçi içine sığmamak (sözcük grubu)
» Ne tadı var ne tuzu (cümle)

Atasözleri

Uzun deneyimler ve gözlemler sonucu oluşmuş, yol gösterici, genel kural biçiminde kalıplaşan, toplumca benimsenen ve anonim bir nitelik taşıyan özlü sözlerdir.

Atasözlerinin Özellikleri

1. Kısalık ve özlülük: Uzun uzun konuşa­rak, ya da sayfalarca yazarak anlatmak zorunda kaldığınız bir düşünceyi üç beş kelimelik bir ata­sözü ile daha etkili söyleyebiliriz.

Örnek
&#;Aç ayı oynamaz.&#;
&#;Su yatağını bulur.&#;
&#;Baş kes, yaş kesme. &#;
&#;Boğaz kırk boğumdur.&#;
&#;Çivi çiviyi söker.&#;

2. Tarafsızlık: Sosyal olguların nedenleri­ni, uzun bir deneme ve gözleme dayanarak, taraf tutmadan bildirme. Sütten ağzı yanan, yoğurdu üf­leyerek yer.

Örnek
&#;Ayranı üfleyerek içer.&#;

3. Genelleştirme: Herhangi bir olaydan çı­kan sonucu ya da ibret dersini toplumun tüm birey­lerini ilgilendirecek bir yargıya bağlama.

Örnek
&#;Ağlarsa anam ağlar, kalanı yalan ağlar. Gönül sırça bir köşktür, kırılırsa yapılmaz.&#;

4. Sürekli Gözlem: Tabiat olaylarını sürek­li izleyerek, nasıl oluştuklarını ne gibi sonuçlar ver­diklerini bildirme.

Örnek
&#;Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.&#;

5. Ders ve Öğüt verme: Kimi sözlerle doğ­rudan doğruya, kimi sözlerle anımsatma yoluyla ders ve öğüt verme.

Örnek
&#;Ağlamayan çocuğa meme ver­mezler. / Ayağını yorganına göre uzat.&#;

6. Kılavuzluk, yol göstericilik: Halk kültü­rümüzün oluşturduğu bilgece düşünceler ve haya­tı değerlendirişte kendine özgü yorumlar getirme.

Örnek
&#;Taşıma su ile değirmen dönmez. / Korkunun acele faydası yoktur.&#;

7. Gelenek ve görenekleri yansıtma: Atasözleri, milletimizin manevi yapısına, gelenek ve kültürüne dair bilgileri ortaya koyar.

Örnek
&#;Bir fincan kahvenin kırk yıl hatan vardır. / Kızını döv­meyen dizini döver. / Misafir umduğunu değil, bul­duğunu yer.&#;

8. Halk inanışları: Atasözlerinin içerisinde, bugün bazısı batıl sayılan; fakat kökeni Şamanizm&#;e kadar dayanan çeşitli halk inanışlarına, halk hekimliğine ait bilgiler ve deneyimler bulunabilir.

Örnek
&#;Ananın bahtı kızına.&#; / &#;Akacak kan damarda durmaz.&#;

9. Gerçekçilik: Atasözleri, kişileri yanıltmayı hiçbir zaman amaçlamaz. Her zaman kişileri doğru olanı yapmaya yönlendirir.

Örnek
&#;Dost ile ye, iç; alışveriş etme.&#;
&#;Bugünün işini yarına bırakma.&#;

Eleştiri, yergi, alay: Toplumun aksayan yönlerini, insanların dışladığı kişilik tiplerini veya milletimizin nükte gücüyle ortaya koyduğu bir yergi atasözlerinin konusu olabilir.

Örnek
&#;Balık baştan kokar.&#; / &#;Dost ile ye, iç, alışveriş etme.&#; / &#;Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.&#; / &#;Anlayana sivrisinek saz, anla­mayana davul zurna az.&#;

Mecazlı anlatım: Her ne kadar gerçek bir deneyimi veya yaşantıyı ifade etse de, kullanılan sözcükler mecazlı anlatımın örneği olabilir.

Örnek
Terzi kendi söküğünü dikemez( “İnsanlar başkalarına yaptıkları hizmetleri kendilerine yapamazlar.” anlamını taşır. Bu atasözünün terziyle,  sökükle bir ilgisi yoktur.)

Sanatlı anlatım: Atasözleri, içerisinde mecaz, teşbih, hüsn-i talil gibi bir veya birden çok söz sanatını barındırabilir.

Örnek
&#;Bol bol yiyen bel bel bakar.&#; (cinas) / &#;Her taş baş yarmaz.&#; (seci) / &#;Ağız yer, yüz utanır.&#; (mürsel mecaz) / &#;Güvenme varlığa, düşersin darlığa.&#; (tezat) / &#;Üzüm üzüme baka baka kararır.&#; (Hüsnütâlil)

Özdeyişler (Vecizeler)

Bir düşünceyi kısa ve özlü bir şekilde anlatan, bir veya birkaç cümleden oluşan sözlere özdeyiş (vecize) denir.

Özdeyişlerin diğer sözlü gelenek ve sanatlar ile ortak kullandığı hatırlama kolaylaştırıcı teknikleri vardır; Bunlar cümlede vurgu ve ritm, alliterasyon, tekrarlama, asonans, hece sayma gibi yöntemlerdir.

Özdeyiş derin anlamı olan geniş duygu ve anlatıların tek ve sloganımsı cümle şeklini almış halidir. Yani, derin duygu tasvirleri ve onlarca kelimeyle ifade edilmeye çalışılanın tek solukta çıkmasıdır.

Örnekler:

Cennet anaların ayakları altındadır. HZ. MUHAMMED
İki günü eşit olan ziyandadır. HZ. MUHAMMED
Ayakta ölmek, diz üstü yaşamaktan iyidir.ROOSEVELT
Az anlamak ters anlamaktan iyidir. SWEIG
Bir insanda kibir, hırs ve şehvet söz söylerken soğan kokar. MEVLANA 
Duvarda bir gedik açmaya bir taşın eskimesi yeter. A. NİHAT ASYA
Eskimiş fikirler paslanmış çivilere benzer, söküp atmak çok güçtür. C. ŞAHABETTİN

Güzel Adlandırma

Bazı sözcüklerin kullanılmasını toplum ahlakına aykırı gören ya da kimi sözlerin söylenmesinin uğursuzluk getire­ceğine inanan insanlar, onların yerine başka sözler kul­lanırlar. Bu duruma güzel adlandırma denir.

Örnekler:

hayata gözlerini yumdu &#;-> öldü
İnce hastalık &#;-> verem
üç harfliler&#;> cin
görme engelli&#;> kör
şifayı kapmak&#;>hastalanmak

Dolaylama

Tek bir sözcükle anlatılabilecek bir kavramın, birden çok sözcükle anlatılmasına dolaylama denir.

Örnekler:

beyaz cam &#;>televizyon
ekmek kapısı &#;>iş
Medeniyetler beşiği &#;>Mezopotamya,
Ege’nin incisi &#;>İzmir

7. Sınıf Türkçe Konuları için tıklayınız

7. Sınıf Söz Öbekleri, 7. Sınıf Söz Öbekleri Konu Anlatımı, Söz Öbekleri

Söz öbeği nedir? Sözcükte ve söz öbeklerinde anlam konu anlatımı ve örnekler

Kelime grupları olarak da tanımlanan söz öbekleri, cümle içerisinde birçok farklı anlamda kullanılmaktadır. İsim ve sıfat tamlaması bunlardan bazılarıdır. Örneğin "Yeşil kazak sana çok yakışmış." cümlesinde "Yeşil kazak", sıfat tamlaması olarak karşımıza çıkmaktadır. "Ağır ağır yanıma yaklaştı ve konuşmaya başladı". Burada da "Ağır ağır" söz öbeğidir. Sözcükte ve söz öbeklerinde anlam konu anlatımı ile ilgili ayrıntılı bilgiler hazırladık. Söz öbeği ne demek?

SÖZ ÖBEĞİ NEDİR?

Söz öbekleri deyimler, atasözleri, özdeyişler, yansımalar, ikilemeler, dolaylama, güzel adlandırma şeklinde gruba ayrılan, diğer adıyla kelime grupları olarak bilinen, en az iki sözcükten oluşan ve genelde oluştukları sözcükten farklı anlamlara sahip olan ifadelere verilen isimdir.

Örnekler:

  • Kuru ekmekleri ufalayarak pencereme koymuştum. (kuru ekmekler sıfat tamlaması)
  • Kamyonun kasasında iri iri karpuzlar vardı. (belirtili isim tamlaması)
  • Çocukken tren yolculuğunu çok severdim. ("tren yolculuğu" tamlaması belirtisiz isim tamlaması)
  • Birkaç veli, okul müdürünün odasında oturuyordu. ("okul", "müdür" ve "oda" adları zincirleme ad tamlaması)

SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

Söz öbekleri kendi içinde gruplara ayrılmaktadır. Bunları şu şekilde sınıflandırabilir:

  • Deyimler
  • Atasözleri
  • Fiilimsi öbekleri
  • İyelik öbekleri (sahiplik öbekleri)
  • Edat öbekleri
  • Birleşik sözcük öbekleri
  • Unvan öbekleri
  • Tamlamalar
  • Pekiştirme öbekleri
  • Yansıma öbekleri
  • Yönelme öbekleri
  • Belirtme öbekleri
  • Çıkma öbekleri
  • Belirteç öbekleri (zarf öbekleri)
  • Bağlaç öbekleri
  • Kısaltma öbekleri
  • Yükleme öbekleri
  • İkilemeler
  • Kalma öbekleri

KALIPLAŞMIŞ SÖZ ÖBEKLERİ

Deyimler kalıplaşmış sözcükler olarak bilinir. Deyimlerde bulunan sözcüklerin yerine eş anlamlıları bile getirilemez ve sözcüklerin yerleri değiştirilemez.

Sürahiden boşalırcasına yağmak (Yanlış)

Bardaktan boşalırcasına yağmak (Doğru)

SÖZ ÖBEĞİ SIFAT TAMLAMASI NEDİR?

Tamlama, bir kelimenin benzerlerinden ayırt edilebilmesi için başka bir kelimeyle anlam ilişkisi kurularak tamamlanmasıdır. Ad ve sıfat tamlamaları ile cümlede ayrılmaz. Tamlayanı sıfat olan sözcük öbeğidir. Ayrıca ögelerinin hiçbiri tamlama eki almaz.

Örnek verecek olursak;

Yıpranmış elbiselerini çöpe attı. (sıfat tamlaması)

Okyanusun ortasında gemiler görünüyordu. (isim tamlaması)

SÖZ ÖBEĞİ BİÇİMDE ZARF

Bir zarf-fiilin ona bağlı öge ya da ögelerin oluşturduğu sözcük öbekleridir. Zarf-fiil yan cümle kurar ve bu cümle, sözün yüklemi görevini yaptığı için kendinden önce özne ve tümleçlerden biri, birkaçı ya da hepsi yer alabilir. Örnek verecek olursak;

Çocuk, bir şeyler anlatırken ağlamaya başladı.

Söz öbekleri deyimler, atasözleri, özdeyişler, yansımalar, ikilemeler, dolaylama, güzel adlandırma olarak yedi ana başlıkta incelenir:

Bir olayı, bir durumu, bir kavramı daha etkileyici anlatmak için en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan ve çoğu zaman gerçek anlamdan uzaklaşıp kendine özgü anlam kazanan kelime gruplarına deyim denir.
Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir. Birkaç cümleyle anlatabileceğimiz bir durumu iki üç sözcükten oluşan bir deyimle anlatabiliriz. Böylece kısa ve özlü anlatım sağlamış oluruz.

 1. Deyimler kalıplaşmış sözcüklerdir. Deyimlerde bulunan sözcüklerin yerine eş anlamlıları bile getirilemez. Sözcüklerin yerleri değiştirilemez.

 2. Deyimler şahsa ve zamana göre çekimlenebilir.

 3. Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır.

 4. Bazı deyimlerin gerçek anlamları da vardır.

 5. Deyimler bir kavramı ya da bir durumu anlatmak için kullanılır. Ders verme amacı taşımaz.

 6. Deyimler sözcük grubu ya da cümle şeklinde bulunabilir.

Uzun gözlem ve deneyimler sonucu oluşmuş, bilgi ve öğüt veren kalıplaşmış sözlere atasözü denir.

 1. Atasözlerinin söyleyeni belli değildir, atasözleri halkın ortak malıdır.

 2. Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcükler yerine başka sözcükler getirilemez, sözcüklerin sıralanışında da değişiklik yapılamaz.

 3. Atasözlerinin birçoğunda mecazlı bir söyleyiş vardır.

 4. Çok az da olsa gerçek anlam taşıyan atasözleri de vardır.

 5. Atasözlerinin bazıları aynı veya yakın anlamlıdır.

 6. Atasözlerinin bazıları zıt anlamlıdır.

1. Çok eski zamanlardan günümüze ulaştıkları için kimin tarafından söylendikleri belli değildir.
2. Kısa ve özlü sözlerdir. Yani az sözcükle çok şey anlatırlar.
3. Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar.
4. Genellikle mecaz anlam taşırlar.

1. Atasözleri cümle şeklindeyken, deyimler çoğunlukla söz grubu şeklindedir.

2. Atasözleri tüm zamanlar için ve herkes için geçerlidir. Deyimler ise anlık durumlar için ve sözü söyleyen kişi ya da kişiler için geçerlidir.

3. Atasözleri topluma öğüt verirken, deyimler sadece içinde bulunulan durumları bildirir. Yani deyimlerin ders verme özelliği yoktur.

3. Özdeyişler (Vecizeler)

Bir düşünceyi kısa ve özlü bir şekilde anlatan, bir veya birkaç cümleden oluşan sözlere özdeyiş (vecize) denir.

Örnek(ler)

» Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabileceği kadardır. (Mevlâna)
» Boş bir çuvalın ayakta durması zordur. (B. Franklin)
» Siz hiç bir sarrafın bağırdığını duydunuz mu?
Kıymetli malı olanlar bağırmaz.
Domatesçi, biberci bağırır da kuyumcu bağırmaz.
Eskici bağırır ama antikacı bağırmaz.
İnsan bağırırken düşünemez. Düşünemeyenler ise hep kavga içindedir. (Necip Fazıl Kısakürek)
» Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır ama görüş açınız genişler. (I. Bergman)

 > Özdeyişlerin atasözlerinden farkı söyleyeninin ya da yazanının belli olmasıdır. Özdeyişler de tıpkı atasözleri gibi yaşanan olaylardan, gözlemlerden ve deneyimlerden çıkarılan sonuçlara, derslere dayanır.

4. Yansıma Sözcükler

Doğadaki cansız varlıkların, hayvanların, makinelerin çıkardığı seslerin taklit edilmesiyle oluşan sözcüklere yansıma denir.

İnsanlara Özgü Yansıma Sözcükler:

» Hapşu, hapşırık, hapşırmak
» Horr, horultu, horlamak

Cansız Varlıklara Ait Yansıma Sözcükler:

» Şırıl, şırıltı, şırıldamak
» Hışır, hışırtı, hışırdamak
» Gıcır, gıcırtı, gıcırdamak
» Çatır, çatırtı, çatırdamak

Makine ve Araçlara Ait Yansıma Sözcükler:

» Pat, patlamak
» Vın, vınlamak
» Zırr, zırıltı

 >  Yansıma sözcükler ikileme görevinde de kullanılabilir.

Örnek(ler)

» tıkır tıkır, çıt çıt, şırıl şırıl, fokur fokur…

 >  Yansıma sözcükler, mecaz anlama gelecek şekilde kullanıldıklarında yansıma anlamı ortadan kalkar.

Örnek(ler)

» Toplantıda bir ara sıkıntıdan patlayacak gibi oldum.
» Öğrenci, fiilimsileri tahtada çatır çatır anlattı.

 >  Yansıma sözcükler ad, sıfat, zarf ve fiil gibi çeşitli türlerde kullanılabilir. Ayrıca cümlenin herhangi bir öğesinde de yer alabilir.

Örnek(ler)

» Yansıma ad:  Birden onu bir hıçkırıktuttu.

» Yansıma sıfat:Kıtır krakerleri yemeye bayılırım.

» Yansıma eylem: Kapının menteşeleri gıcırdıyor.

» Yansıma zarf: Dere şırıl şırıl akıyor.

5. İkilemeler

Anlamı güçlendirmek amacıyla aynı kelimenin, yakın anlamlı kelimelerin veya zıt anlamlı kelimelerin tekrarıyla oluşan sözcük grubuna ikileme denir. İkilemeler şu şekillerde oluşturulur:

Aynı Sözcüğün Tekrarlanmasıyla Oluşan İkilemeler:

» koşa koşa, ağır ağır, iri iri…

Eş Anlamlı Sözcüklerden Oluşan İkilemeler:

» akıllı uslu, ses seda, güçlü kuvvetli, kılık kıyafet…

Zıt Anlamlı Sözcüklerden Oluşan İkilemeler:

» ileri geri, az çok, er geç, bata çıka, büyük küçük…

Biri Anlamlı, Diğeri Anlamsız Sözcükten Oluşan İkilemeler:

» eski püskü, eğri büğrü, yarım yamalak, çer çöp…

Her İkisi de Anlamsız Sözcükten Oluşan İkilemeler:

» ıvır zıvır, eften püften, mırın kırın&#;

Yansımaların Tekrarıyla Oluşan İkilemeler:

» çat pat, kıs kıs, şırıl şırıl, patır kütür, horul horul…

İsim Tamlaması Şeklindeki İkilemeler:

» suyunun suyu, güzeller güzeli…

Hâl (Durum) Eki Alarak Oluşan İkilemeler:

» baş başa, baştan başa, biz bize, dişe diş, günden güne…

M Harfi Eklenerek Oluşturulan İkilemeler:

» Ev mev, şaka maka, para mara, kitap mitap, ders mers, iş miş…

 >  İkilemelerle tekrarlar birbirinden farklıdır. Tekrarlarda araya virgül girer; fakat ikilemelerin arasına hiçbir noktalama işareti girmez.

Örnek(ler)

»Akşam, akşam, yine akşam… (Tekrar)
» Akşam akşam nereden çıktı bu maç. (İkileme)

6. Dolaylama

Söze etkileyicilik katmak için, tek sözcükle ifade edilebilen bir kavramı birden çok sözcükle ifade etmeye dolaylama denir.

Örnek(ler)

Tür adları için kullanılanlar:
File bekçisi (kaleci), meşin yuvarlak (top),  bacasız sanayi (turizm),  delikli demir (tüfek),  evin direği (baba), beyaz perde(sinema), beyaz cam (televizyon), ekmek kapısı (iş), baba ocağı (yurt, ev)…

Yer adları için kullanılanlar:
Altın boynuz (Haliç), Kara kıta (Afrika), Yavru vatan (Kıbrıs), Güller diyarı (Isparta), Kızıl gezegen (Mars), Yedi tepeli şehir (İstanbul), Medeniyetler beşiği (Mezopotamya), Ege’nin incisi (İzmir)…

Kişi adları için kullanılanlar:
Ulu önder (Atatürk), Sanat güneşi (Zeki Müren), Minik serçe (Sezen Aksu), Cep Herkülü (Naim Süleymanoğlu)…

7. Güzel Adlandırma

Günlük yaşamda söylenmesi kaba sayılan bazı sözlerin daha ince ve güzel bir şekilde söylenmesine güzel adlandırma denir.

Örnek(ler)

» Sevilen biri için &#;öldü&#; sözcüğü yerine &#;hayata gözlerini yumdu, sizlere ömür, son yolculuğuna çıktı, onu kaybettik&#; sözlerinin kullanılması.
» Tüberküloz (verem) yerine &#;ince hastalık&#; sözünün kullanılması.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir