İnsan hayatta neyle hangi koşulla karşılaşırsa karşılaşsın umut etmekten hayata olan inancından vazgeçmemeli, her zaman en iyi olduğu işi yapmalıdır ana fikri verilmiştir.
Faydalı bilgi: Hiç düşündünüz mü atasözlerimiz bizlere aslında neyi anlatmak istemektedir? Çünkü “atasözleri” sadece bizlerin okuduğu anlamları içermez. Vermek istedikleri mesajları her zaman mecazlar ve benzetmelerle halkın yaşayışından hareketle verirler. Atasözlerini diğer türlerden ayıran bizlere vermiş oldukları az sözde çok “anlam” barındırmalarıdır. Bundan ötürü sizler için elimizden geldiğince “atasözlerinin anlamları”nı sitemizde yayımlayacağız. “Atasözlerinin anlamları”nı okudukça onlara bakış açınız değişecek ve onların barındırdıkları gizli hazinelere kavuşacaksınız. Tecrübenin bir diğer adı olan “atasözleri anlamları” ile ilgili sizler de aklınıza gelen her şeyi bizimle paylaşabilirsiniz. Bu şekilde oluşturacağımız bu kültürel birikim ileride çocuklarımızın da yararlanacakları birer define olacaktır. Bundan dolayı “atasözleri anlamları” ile ilgili her türlü paylaşımınızı bizlere göndermenizi bekliyoruz.
Christy, yirmi üç çocuklu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Bebekliğinden itibaren bazı sağlık sorunları yaşamaya başlamıştır. Eklem yerlerdeki sorunlar hayatını olumsuz etkilemiştir. Boynu geriye düşüyor ve bilekleri kayıyor, diye ailesi onu bir yaşına geldiğinde doktora götürmüştür. Ailesi onun özürlü olduğunu öğrenmiştir. Bu durumu kabul etmek istememişlerdir.
Christy, çok zor bir hayat geçiriyordu. Kardeşleri okul okuyor, büyüyor ve evleniyordu. Bir gün küçük kardeşlerinden biri eve geldiğinde ödev yapmak için hazırlanmıştı. Ödev yaparken elinden kalemi alan Christy, sol ayağını kullanarak yazı yazmaya başlamıştı. Ailesi buna çok şaşırmıştı. Christy o günden sonra yazı yazmaya ve resim çizmeye başlamıştır. Sol ayağı onun her şeyi olmuştu. Bir arabası vardı ve onunla dışarı çıkardı. Arabası kırılmıştı. Artık hiçbir şey yapamıyordu. Kardeşleri evleniyordu o da platonik aşlar yaşayarak hayatına devam ediyordu. Bu duruma çok üzülüyordu.
Ailesi Christy’yi özürlülerin bulunduğu bir yere seyahate göndermişti. Christy, içine kapanık halini burada aşmaya çalışmıştı. Herkesin kendisi gibi olduğunu görünce kendine özgüveni gelmişti. Yıllar önce kendisine yardım eden doktorla karşılaştı. Doktor onu tedavi etmek için Londra’ya götürdü. İyi olacağının haberini aldılar. Christy çok azimliydi ve konuşmaya başladı. Fizik tedavisi hızla iyileşmesini sağlamıştı. Doktorun yardımıyla yaşadıkları yazdı ve bir konferansta herkese okudu.
Sol Ayağım kitabının kahramanları:
Christy: Irlandalı, beyin felçli doğmuş ve sadece sol ayağını kullanabiliyor . Kitabın ana kahramanıdır.
Bayan Brown: Christy’nin annesidir. Christy’e hayatı boyunca en iyi bakan kişidir.
Bay Brown: Christy’nin babasıdır. Duvar işleriyle uğraşmaktadır.
Mona: Christy’nin kiz kardeşidir. Her zaman dışarıda dolaşır.
Tony: Christy’nin ağabeyidir. Ailenin en yaramazıdır.
Paddy: 23 çocuğun en büyüğüdür.
Katriana Delahunt: Christy’e hep yardım eder. Çok güzeldir.
Dr. Warnants: Christy’i çocukluğundan beri takip eden doktordur ve onu iyileştirmeye çalışan kişidir.
Jenny: Christy’nin çocukluk aşkıdır.
Ana düşünce: Zorluklar bizi asla yıldırmamalıdır. Bizden daha kötü durumda olanları görmeli ve halimize şükrederek kendimizi daha iyi hale getirmek için çalışmaktan vazgeçmemeliyiz.
Kitabın konusu: Eser, bir oto biyografi çalışmasıdır. Beyin felci geçiren İrlandalı yazar, ressam ve şair Christy Brown beyin felci geçirerek doğmuş, dünyaya geldiğinde Sadece sol ayak parmaklarını kımıldatabilen özürlü ve engelli bir çocuktur. Hayatı idame ettirebilmek için okumayı öğrenmek, bazı şeyleri kendi kendine yapabilmek için bazı zorlukları aşmak zorundadır. Eser beyin felçli olarak dünyaya gelen yazarın yaşadığı zorlukları ve iradesi ile üstesinden gelebildiği güçlükleri konu edinmektedir.
Chrısty Brown yılında doğdu. Dublinli bir duvar örme ustasının yirmi iki çocuğundan biriydi. Beyin felci kurbanıydı; konuşmasını ve sol ayağı dışında hareketlerini kontrol edemiyordu. Fakat çok büyük bir çabayla sol ayaklarının parmaklarını kullanarak resim yapmayı alfabeyi sökmeyi hatta konuşmayı da başarmıştı. Bu onun resim yapmasını ve bu otobiyografiyi yazmasını da mümkün kılmıştı.
Brown daha sonra çok başarılı olan down all the days adlı otobiyografik bir roman yazdı. Diğer romanları A Proöising Career , A Shadow on Summer ve Wild Grow The Lilies adlarını taşımaktadır. Bir de Collected Poems adlı şiir kitabını yayımladı. Christy Brown yılında öldü.