sol bacakta sıcaklık hissi / Bacakta Yanma Hissi Neden Olur?

Sol Bacakta Sıcaklık Hissi

sol bacakta sıcaklık hissi

Huzursuz bacak sendromu

Huzursuz Bacak Sendromu nedir?

Huzursuz bacak sendromunu toplumda çok yaygın görülmesi, hastalık olduğunun bilinmemesi ve yıllarca insanların bu hastalıkla tedavi edilmeden yaşaması nedeniyle en az bilinen en sık görülen hastalıklardan biridir diye tanımlayabiliriz. Huzursuz bacak sendromu özellikle istirahat döneminde ortaya çıkan bacaklarda uyuşma, yanma, iğnelenme, karıncalanma, ağrı ve şiddetli hareket ettirme isteği gibi yakınmalarla kendini gösteren bir nörolojik hastalıktır. Yakınmalar genellikle akşam saatlerinde ve bacaklarda ortaya çıkarken, ilerleyen durumlarda gün içinde de uzun süreli oturma ve istirahat dönemlerinde ortaya çıkabilir. En önemli özelliklerden birisi yakınmaların hareketle azalmasıdır. Genellikle her iki bacağı etkilemekle birlikte az oranda ki hastalarda tek taraflı olabileceği akılda tutulmalıdır. Nadiren kollara, ellere ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir.

Bulguların sıklıkla akşam ve gece saatlerinde ortaya çıkması, bu hastalarda ciddi uyku bozukluklarına neden olmaktadır. Ayrıca huzursuz bacak sendromu olan hastaların %80’ine yakın bir bölümünde uyku sırasında belirli aralıklarla bacaklarda ortaya çıkan ve Periyodik Bacak Hareketleri (PBH) adını verdiğimiz istemsiz hareketler vardır. Bunlar da uykuyu etkileyen bir başka nedendir. Bazı hastalarda huzursuz bacak sendromu olmaksızın sadece PBH’leri ortaya çıkabilir.

Huzursuz bacak sendromu genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan bir hastalık olmakla birlikte tüm yaşlarda da görülebilir. Kadınlarda erkeklere göre yaklaşık iki kat daha fazla görülmektedir.

Huzursuz Bacak Sendromu görülme sıklığı nedir?

Değişik toplumlarda yapılan çalışmalarda huzursuz bacak sendromu görülme sıklığı % arasında değişmektedir. Ülkemizde yapılan çalışmaların sonuçlarına göre toplumumuzda ortalama görülme sıklığının % arasında olduğunu söyleyebiliriz. Bu oldukça yüksek bir orandır. Çok iyi bilinmediği ve tanısı konulmadığı için birçok hasta huzursuz bacak sendromu ile yaşamaktadır.

Huzursuz Bacak Sendromu tanısı nasıl konulur? 

Huzursuz bacak sendromu tanısı konulması için bu hastalığa özel herhangi bir test bulunmamaktadır. Bu nedenle aşağıda belirtilen kriterlerin dikkatle sorgulanması gereklidir.

• Bacaklarda anormal duyularla birlikte şiddetli hareket ettirme isteği olması

• Bulguların oturma ve yatma gibi istirahat durumlarında ortaya çıkması

• Hareket ettirmekle bulguların tamamen ya da kısmen düzelmesi

• Bulguların, genellikle akşam saatlerinde ya da gece kötüleşmesi gibi belirli bir özelliği olması

• Bu asıl tanı koydurucu özellikler dışında hastaların bazı kan tetkikleri ve (POLİSOMNOGRAFİK) (tüm gece uyku çalışması) incelemeleri ayrıcı tanıda yapılmaktadır.

Huzursuz Bacak Sendromu’nun nedenleri nelerdir?

Hastaların büyük bir kısmında huzursuz bacak sendromu nedeni tam olarak bulunamaz. Nedeni bilinmeyen bu tip hastalara Primer Huzursuz Bacak Sendromu adı verilmektedir. Ancak bu hastaların ailelerinde benzer hastalar olup olmadığı araştırılmalıdır. Özellikle erken yaşta (40 yaşından önce)  başlayan kişilerde genetik geçiş daha yüksek orandadır. Nedeni saptanamayan huzursuz bacak sendromu hastaların yaklaşık yarısında genetik geçiş olabilmektedir.

Bugün en çok kabul edilen görüşe göre huzursuz bacak sendromu beyinde (DOPAMİN) isimli maddenin bazı özel bölgelerde azalması sonucu gelişmektedir.

Huzursuz Bacak Snedromu’ na neden olabilecek durumlar şunlardır:

• Demir eksikliği (en önemli göstergesi (FERRİTİN) düşüklüğü)

• İleri evre böbrek yetmezliği (üremi)

• Şeker hastalığı

• Parkinson hastalığı

• Sinirlerin değişik nedenlerle etkilenmesi (POLİNOROPATİ) 

• Hamilelik

• (ROMATOİD ARTRİT)

Bunların dışında bazı bulantı, depresyon ve psikoz ilaçları ile bazı sara (fenitoin içerenler), soğuk algınlığı (antihistaminik içerenler), tansiyon ilaçları (nifedipin içerenler) huzursuz bacak sendromu bulgularını kötüleştirebilirler. Bu nedenle huzursuz bacak sendromu olan hastalar bu grup ilaçları doktoruna danışmadan kullanmamalıdır. Ayrıca kafein, alkol ve sigaranın yine huzursuz bacak sendromu bulgularını kötüleştirebileceği unutulmamalıdır.

Huzursuz Bacak Sendromu tedavisi nasıl yapılır?

Huzursuz bacak sendromu tedavi edilebilir.  İlaç tedavisine başlamadan önce yapılabilecek bazı rahatlatıcı hareketler ve önlemler vardır. Bunlara hastaların dikkat etmesi oldukça önemlidir.

İlk yapılması gereken hastanın bazı basit önlemleri alması ve yatak odası düzenlemeleri.

Huzursuz bacak sendromu bulgularını kötüleştirebileceğini bildiğimiz alkol, sigara, kafein (çikolata, kafein içeren çay ve kahve gibi) maddelerden uzak durulması, özellikle akşam saatlerinde yatmadan önce bunlara dikkat edilmesi gerekir. Huzursuz bacak sendromu bulgularını artırabilecek ilaçları doktoruna danışmadan almaması, eğer başka bir nedene bağlı ortaya çıkmış ise önce bu nedenin tedavi edilmesi gereklidir.

İlaç tedavisi planlanan hastalarda kullanılabilecek ilaçlar

Dopaminerjik (dopamin seviyesini artıran) ilaçlar: Bu ilaçlar genellikle Parkinson hastalığı tedavisinde kullanılmaktadır. Ancak ikisinin çok farklı hastalıklar olduğu unutulmamalıdır. Bunlar genel olarak dopamin agonistleri ve levodopa’dır. Dopaminerjik ilaçları tercih ederken özellikle uzun etkili olanların tercih edilmesi önemlidir. Bunların dışında benzodiazepinler, gabapentin ve karbamazepin gibi sara ilaçları, opioid ve narkotik grubu bazı ilaçlar da sonraki seçenekler içinde yer almaktadır.

Bacakta yanmalara ve ağrılara dikkat

Damar sertliği kendini sadece kalpte göstermez. Tüm vücuttaki damarlarda darlıklara yol açabilir. Buna çevre damar hastalığı denir. Özellikle bacaklara giden damarlarda bu hastalığa sık rastlanır. Her yerde suçlular aynıdır: Sigara, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve kolesterol anormallikleri

Suat Bey son aylarda sağ baldırına giren kramptan şikâyet eder olmuştu. Her gün otobüsten inip iş yerine ulaşmak için yürüdüğü yolda zorlanıyordu. Hele, yolun hafifçe yokuş olduğu yerde baldırındaki yanma artıyor sanki bir el kaslarını kerpetenle tutar gibi sıkıyordu. Son günlerde bu sıkışma o kadar artmıştı ki yarı yolda durmak zorunda kalıyordu. Duvara yaslanıp bir sigara içimlik dinlenince ağrı geçiyor, yoluna devam edebiliyordu.

23 yıldır sigara içiyordu
Bu şikâyetleri başladıktan sonra daha yavaş yürür olmuştu. Bu yolla daha uzun yürüyebiliyordu. Ama, zaman geçtikçe sıkıntısı azalacağına arttı. Baldırındaki kramp düz yolda ve daha kısa mesafelerde tekrarlamaya başladı. Otobüsten indikten sonra yavaş da yürüse, işe gidene kadar bir kaç kere durmak zorunda kalıyordu. Geçen hafta gece yatarken sağ ayağı sızlamaya başlayınca endişesi daha da arttı. Yatağın kenarına oturup ayaklarını sallayınca sızısı geçiyordu. Daha fazla beklemeden doktora gitmeye karar verdi. Doktor, Suat Bey’in hikâyesini dinledi. 15 yaşında başladığı sigarayı 23 yıldır günde 1 paket içtiğini ve şimdiye kadar başka ciddi bir sağlık sorunu olmadığını öğrendi. Uzun süredir hiç doktora gitmemişti.

Bacağa kan gitmiyor
Muayene sırasında doktor el bileklerinde, dirseklerin iç tarafında, boynunun yanında, kasıklarda, dizlerin arkasında, ayak bileğinin içinde ve ayak sırtında nabız vurularını hissetmeye çalıştı. Endişeli bir ifadeyle, “Bacaklara, özellikle sağ bacağa yeteri kadar kan gitmiyor, şikâyetlerin nedeni bu” dedi.
Her iki koldan kan basıncını ölçtükten sonra tansiyon aletinin manşonunu baldır çevresine sardı ve her iki ayak bileğinde kan basıncını ölçtü.

Bacakta yanmalara ve ağrılara dikkat
Oturan adamın damarı çok dar ama otururken bacak kaslarının az olan kan ihtiyacının taşınması için yeterli. Yürüyen adam bacağında ağrı hissediyor çünkü damardaki darlık, kaslarının artan kan ihtiyacının karşılanmasını engelliyor.

Damar daraldıkça kaslar feryat ediyor
Kalbi besleyen damarlar daralınca nasıl göğüste sıkışma, ağrı ve nefes darlığı oluyorsa bacaklara kan götüren damarlar darlınca bacaklarda yanma, ağrı, sızlama ve kramp şikâyetleri ortaya çıkar. Otururken ya da yatarken bacak kaslarının oksijen ihtiyacı en az düzeyde olduğu için darlık çok ağır değilse hiçbir şikâyet yoktur. Yürürken kaslara düşen iş artar. Onlar da beklenen işi başarabilmek için daha fazla oksijen isterler. Damarlar bu artan kan talebini karşılayamayacak kadar daralmışsa kansız kalan kaslar çığlık atmaya yani ağrıyla seslerini duyurmaya başlar.
Suat Bey’in sağ bacağındaki kaslar önce yokuş çıkarken zorlandıklarında kansız kalıyordu. Darlık arttıkça düz yolda, hatta yavaş yürürken bile zorlanır oldular. Son günlerde yatarken yaşadığı bacak sızlaması ise darlığın damarı tümüyle tıkadığının bir işareti. Yatağın kenarına oturup bacağını aşağıya sarkıtınca rahat etmesinin nedeni de yer çekimiyle biraz daha fazla kan gitmesi.

Bacakta yanmalara ve ağrılara dikkatÇevre damar hastalığı
Damar sertliği kendini sadece kalpte göstermez. Tüm vücuttaki damarlarda darlıklara yol açabilir. Buna çevre damar hastalığı denir. Özellikle bacaklara giden damarlarda çok sık rastlanır. Ne yazık ki Suat Bey’de olduğu gibi çok ileri aşamaya gelinceye kadar fark edilmez. Oysa, bacaklarda veya başka bir çevre damar sisteminde hafifi bile olsa damar sertliğinin olması kötü bir geleceğin habercisidir. Çevre damar hastalığı olan kişilerin kalp krizi geçirme riski normalin 3 katı artmıştır. Hastalık ilerleyince ayak ve bacak kesilmesine kadar giden ciddi maluliyetlere yol açar.
Salgın hastalık deyince aklımıza gelen illetlerin başında dünyada 30 milyondan fazla insanda var olan HIV enfeksiyonudur. Halbuki çevre damar hastalığı çok daha fazla kişiyi etkileyen bir salgındır. Bu ay ‘Lancet’ dergisinde yayınlanan bir makalede dünyada milyondan fazla insanda çevre damar hastalığı olduğu bildiriliyor. Edinburg Üniversitesi’nin önderlik ettiği araştırmada, Amerikalı ve Avrupalı bilim insanları bu konuda yapılmış bilimsel çalışmaları bir araya getirip çeşitli ülkelerden yaklaşık bin kişinin verilerini incelediler.
Gençlerde de görülüyor
Çevre damar hastalığının daha çok varlıklı ülkelerdeki yaşlı erkeklerde görünen bir hastalık olduğu düşünülürdü. Lancet dergisindeki yazıyı okuyunca bu görüşün ne kadar yanlış olduğunu öğreniyoruz. Bu araştırma milyon çevre damar hastasının üçte ikisinden fazlasının fakir veya orta gelirli ülkelerde yaşadığını gösteriyor. Hastalığın kadınlarda, genç ve orta yaşlılarda zannedildiğinden daha sık görüldüğü anlaşılıyor. Ortaya çıkan bir başka korkutucu gerçek de hastalığın yaygınlaştığı. Son 10 yıl içinde çevre damar hastalığında dörtte bir oranında artış olmuş.

Risk faktörlerini gözden geçirin
Kalp krizine zemin hazırlayan risk faktörleri çevre damar hastalığını da davet ediyor. Bunların başında sigara geliyor. Öyle ki, sigara içiyorsanız ve bacak damarlarınız daralmışsa, sigarayı bırakmazsanız ne yaparsanız yapın hastalığın ilerlemesini durduramazsınız. Sigaradan sonra sırada şeker hastalığı var. Diyabet sadece büyük ve orta boy atardamarları değil, küçük damarları da daralttığı için hastalık ilerlediğinde baş edilmesi çok zor oluyor.
Bu iki önemli etkenden sonra sırada yüksek tansiyon ve kan yağları, özellikle kolesterol anormallikleri geliyor. Görüldüğü gibi çevre damar hastalığı hemen tümüyle önlenebilir bir dert. Sigara içmemek, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz hastalığın oluşmasını önlemenin tek yolu. Sigarayı bırakmak, şişmanlık ve hareketsizlikle mücadele edip, gerekiyorsa ilaç tedavisiyle diyabet, yüksek tansiyon ve kolesterol yüksekliğinin tedavi edilmesi hastalığın ilerlemesini önlemenin en etkili yolu.

Karındaki damarlar daralırsa!
Damar sertliği sonucu oluşan darlıklar çok değişik şikâyetler ortaya çıkarırlar. Daralan damar nereyi besliyorsa, daralmanın yol açtığı kanlanma bozukluğu kendini o organ veya organların şikâyeti olarak gösterir. Bağırsakları besleyen damarların sonucu ortaya çıkan damar hastalığı buna çok güzel bir örnektir. Kalp damarları dar olan kişinin hareket edince hissettiği göğüs ağrısı, ya da bacak damarı tıkanan bir hastanın yürüyünce baldırına kramp girmesine benzer şekilde bağırsakları besleyen damarları daralan kişi de yemekten sonra karın ağrısı çeker.
Kalbimizin pompaladığı kanın yaklaşık olarak dörtte biri sindirim sistemimize gider. Yemeklerden sonra bu miktar ikiye katlanır. Eğer kan rahat akacak yer bulamazsa bağırsaklar oksijensiz kalacakları için çığlık atmaya başlar. Bu çığlık kendini kendini karın ağrısı, bulantı, ishal olarak gösterir.
Bağırsak veya karın anginası denilen bu durum kalp veya bacak damar darlıklarına göre çok daha ender görülür. Bunun nedeni bağırsakları kanlandıran damarların birbirleriyle yardımlaşmasının üstünlüğüdür. Bağırsaklarımıza 3 ayrı kaynaktan beslenen damar dalları kan götürür. Biri tıkansa ötekiler yardıma yetişir. Üç damardan ikisi tıkanmazsa bağırsaklar kansızlık hissetmezler.

Son söz: İster kalbi, ister bacakları, ister sindirim sistemini tutsun, insanoğlunun baş düşmanı damar sertliğinin nedenleri hepsinde aynıdır. Gelecek hafta çevre damar hastalığının tedavisinden söz edeceğim.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir