Çene eklemi rahatsızlıkları, alt çeneyle üst çeneyi birbirine bağlayan çene eklemindeki kemiksel ve yumuşak dokularda görülen rahatsızlıklardır. Bu rahatsızlıkta sadece tıkırtı sesi gelmesi gibi basit semptomlardan çenenin kilitlenmesine kadar ciddi semptomlar gözlenebilir. Birçok nedenden dolayı meydana gelebilir. (kaza, yanlış tedaviler, stres, alışkanlıklar vb). Çene eklemi rahatsızlığı zaman içerisinde artarak devam eder. Bundan dolayı tedaviye ne kadar erken başlanırsa tedavi başarısı da o kadar artmaktadır.
Neden olarak üç ana gruba ayırabiliriz:
1) Diş hekimi tedavilerine bağlı olarak:
2) Kişinin alışkanlıkları:
3) Kişinin stres altında bulunması:
Diğer etkenlere göre daha fazla çene eklemi şikayetine neden olmaktadır. Yoğun stres altında bulunan kişi sürekli yüz kaslarını kastığı için çene eklemine normalden daha fazla yük biner.
Diş gıcırdatma geceleri uykuda gözlenen ve önlem alınmazsa ileride, ciddi rahatsızlıklara (diş eti çekilmesi, dişlerde kırılma, eklem şikayetleri vb.) neden olabilen bir hastalıktır.
Diş gıcırdatma, gün içerisindeki biriken stresin, gece uykuda açığa çıkarak dişlerin bilinç dışı birbirleri üzerinde kaydırılmasıyla meydana gelir.
Dişlerin aşınması ve hatta kırılması, diş etlerin çekilmesi ve buna bağlı olarak oluşan soğuk-sıcak hassasiyeti, çene eklemine aşırı yük binmesinden dolayı eklem hastalıklarının oluşması, çevredekilerin çıkan seslerden rahatsız olması gibi sorunlara yol açar.
Dişlerinizin ölçüsü alınarak size uygun hazırlanan yumuşak veya sert gece plakları önerilir. Bu plakların belirli aralıklarla yenilenmesi gerekir. Bununla beraber kişinin günlük hayatındaki stresi azaltması tedavinin başarısı açısından önemlidir.
Sanılanın aksine diş sıkma alışkanlığı sadece gece değil gün içerisinde de olmaktadır. Kişi bu durumun farkındalık yaratarak önüne geçebilir.
Çene eklemi rahatsızlığı bir gecede ortaya çıkmaz. Zaman içerisinde yavaş yavaş belirtiler verir ve tedavi geciktirilir ise bu belirtiler zamanla daha ciddi durumlara kadar gidebilir. (Çenenin kitlenmesi, çenenin çıkması, ağız açamama… vb)
Çene eklemi rahatsızlığının ileri evrelerinde eklem bölgesindeki dokular ve yapılarda kalıcı deformasyonlar ortaya çıkar ve çene açıp kapama hareketinde eklem başı olması gereken yerden daha öne gelerek çene yerinden çıkabilir. Buradaki esas problem çenenin yerinden çıkması değildir. Çünkü ekleme basit hareketler yaptırılarak çene kendiliğinden yerine oturur fakat esas problem bu durumum zamana bağlı olarak sık sık gerçekleşmesi ve şiddetli ağrıların olmasıdır.
Yüz bölgesindeki kaslar en küçük tepkide kasılabilme özelliğine sahiptir. Stresin insan üstündeki etkilerinden bir tanesi uzun süreli gevşemeden kas kasılmalardır. Bundan dolayı stresli olan durumlarda kaslar kasılır dişler birbirine üzerine yoğun kuvvet uygulayarak temas eder ve bundan dolayı ekleme de yük biner.
Eklem splintini doktorunuzun önerdiği şekilde düzenli olarak kullanmanız ve dikkat etmeniz gereken tavsiyelere ise mutlaka uymanız gerekir.
Çene eklemi tedavisi ortalama 3 aydır. Fakat hastalığın şiddetine göre bu süre artabilir.
Eklem splintini protez kutusunda nemlendirilmiş temiz bir bez ile saklanır.
Sabahları splinti çıkardıktan sonra akan soğuk su altında sonra el yıkadığımız sıvı sabun ile eski bir diş fırçası kullanarak fırçalanır.
Splint takıldıktan sonra ilk hafta, üçüncü hafta ve üçüncü ayda kontrollere gelinir.
Çene eklemi tedavisinde hastalığın şiddetine göre her zaman tamamen bir iyileşme olamamaktadır. Buradaki esas iyileşme kriteri hastanın ağrısız bir şekilde günlük çene hareketlerini (yemek yeme, konuşma, yutkunma vb) yapabilmesidir.
Doktorunuz tarafından bazı durumlarda kasları kuvvetlendirmek veya çene kısıtlılığını açmak için fizik tedavi egzersizleri verilir.
Çene eklem rahatsızlığının birçok belirtisi olabilmektedir. Bunlar açma kapamada klik sesinden, çenenin kitlenmesi veya ağrılı duruma kadar değişebilir. Çenenizde size göre herhangi bir farklılık hissettiğinizde hekiminize başvurun. Çünkü hastalığın evresi tedavi açısından önemlidir.
Çene eklemi, alt çene kemiği ile kafatası kemiğinin şakak bölgesinde oluşturduğu eklemdir. Çene kaslarımızla birlikte çalışarak çiğneme ve konuşmayı sağlar. Bu iki kemiği sürtünme ve aşınmalardan koruyan ve çene eklem hareketlerini kolaylaştıran kıkırdak bir yastıkçık (çene eklem diski) vardır. Eklemi çevreleyen bağlar da bu sistemi bir arada tutar. Normal bir kişi eklemini günde defa kullanır.
Çene eklemi ve bunu çevreleyen yapılar arasındaki uyumun, ani bir etkiyle ya da zaman içerisinde bozulmasıdır. Zaman içerisinde hafif başlayan belirtiler, zaman içinde şiddetli çene eklem ağrıları, baş, boyun, omuz ağrıları, eklemden ses gelmesi, çene çıkması, çenenin kayarak açılması ya da limitli açılması gibi daha ileri problemlere dönüşebilir. Rahatsızlığın nedenlerinin anlaşılmasına yardım eden diş hekimi muayenesi, tedavinin ilk aşamasını oluşturur.
Bu hastalıklarda hangi uzman hekime ve nereye başvurulacağının bilinmemesi çene eklemi sorunu olan hastalar için büyük problemdir. Oysa ki çene eklem sorunu, Çene Cerrahisi Uzmanı diş hekimlerinin branşıdır ve doğru teşhis sonrasında sorun, çeşitli tedavi yöntemleriyle çözülebilmektedir. Bazı durumlarda ise, kulak burun boğaz, psikiyatri, nöroloji ya da fizik tedavi branşlarından da destek alınmaktadır.
Çene eklem bölgesinde normal dışı herhangi bir değişiklik fark edildiğinde doktora başvurulmalıdır. Basit görünen çene eklem ağrıları, rahatsızlığın artmasına sebep olabilmektedir. Etken ne kadar erken bulunursa tedavide başarı şansı o ölçüde artmaktadır.
Çene eklemi hastalıklarına zemin hazırlayan birçok faktör vardır. Bunlardan en önemlileri
Günlük stresler gece ve gündüz istemsizce dişlerimizi sıkmamıza sebep olur ve kişiler çoğunlukla bunun geç farkına varır. Sürekli çene sıkma sonucu kaslar kasılı kalır ve çene eklemi olması gerekenden daha fazla bir basınca maruz kalır. Dişler aracılığıyla çene eklem bölgesine iletilen bu yükler, bölgede ağrılara ve geri döndürülmesi zor değişimlere sebep olur. Bu sebeple diş hekimine erken başvurmanın rolü büyüktür.
Dişler ve kapanış sisteminin, çiğneme kaslarının ve çene ekleminin detaylı muayenesi yapılır. Gerekli durumlarda MR gibi eklem içi görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir.
Her zaman yüzde yüz geri dönüş sağlamak mümkün olmayabilmektedir. Tedavinin amacı, hastaya normal ve ağrısız çene fonksiyonlarını yeniden kazandırmaktır. Bu amaçla, eklem splinti, egzersizler, ağrı kesici ve kas gevşeticiler, botoks gibi yöntemler uygulanmaktadır. Rahatsızlığın derecesine göre tedavi şekli belirlenir. Bu süreçte hastanın da iş birliği oldukça önemlidir.
Eklem splinti kas gevşemesini sağlamak ve çene kapanışını düzenlemek için kullanılan, kişiye özel olarak üretilen şeffaf bir ağız içi plağıdır.
Fonksiyon bozukluğunu en aza indirir ve diş sıkma gıcırdatmanın zararlarının önüne geçer.
Tedavi süreci ay arasında değişmektedir.
Eklem splinti ağızdan çıkarıldıktan sonra soğuk su altında sıvı sabun ve fırça ile yıkanıp temizlenmelidir. Diş macunu kullanılmamalı, sıcak suyla temas ettirilmemelidir. Aksi takdirde plak deformasyona uğrayabilmektedir. Bir sonraki kullanıma kadar kuru bir ortamda ve kutusunda saklanmalıdır.
Çene eklem rahatsızlıklarında dikkat edilmesi gerekenler
Makaleyi Yazan Hekim: Dr. Tuğrul Saygı, Dt. Alara Naz Kenir
Çene eklemlerinde meydana gelen deformasyon nedeniyle bölgede çeşitli semptomlar meydana gelmektedir. Bazı istisnai durumlar dışında genellikle baş, boyun ve ağız çevresindeki bütün kasları etkileyen çene ağrısı, beraberinde birçok kısıtlamayı getiren bir rahatsızlıktır. Peki bu çene ağrısı için hangi bölüme gidilir?
Çene ağrısı için hangi bölüme gidilir konusuna geçmeden önce bir kaç temel husustan bahsedelim. Çene ağrısı, genellikle bu bölgede yer alan kemiklerde, kıkırdak dokuda ve kaslarda ortaya çıkan problemler nedeniyle görülür. Bu nedenle yazımızda bu bölgede yer alan 3 yapıya odaklanacağız.
Ayrıca hangi bölüme gidileceği konusunda şahsi önerim şu şekildedir:
Benim önerim çene ağrısı şikayeti için ilk başta aile hekimliği polikliniğine başvurulması yönündedir. Çünkü aile hekiminiz ilk muayeneyi yapacak, gerekirse tetkik ve tahlil isteyerek en uygun bölüme yönlendirilmenizi sağlayacaktır ancak bazı durumlarda farklı bölümlere gitmeniz gerekebilir. Detaylar yazımın devamında.
Genellikle Kulak Burun Boğaz ya da Ortopedibölümüyle ilişkilendirilen çene ağrısı şikâyetlerinin ilgili bölümlerle herhangi bir bağı yoktur demek doğru olmayacaktır. Çene kemiklerini ilgilendiren bir hastalık mutlaka ortopedi biliminin ilgi alanına girer. Bu noktada çene kemiklerini ilgilendiren sıkıntılarda çene ortopedisi olarak ta isimlendirilen ortodonti bölümü bakar.
Peki, olası bir çene ağrısı şikâyetiniz var fakat neye işaret ettiğini ya da bir uzmana başvurmanızı gerektirecek boyutta olup olmadığını bilmiyorsunuz. Bu durumda dikkate almanız gereken başlıca esaslar şunlardır:
Çene ağrısı ile alakalı ortaya çıkan en belirgin nedenler arasında yer alan maddeler çoğunluktaysa, başvurmanız gereken bölüm bir Diş Hekimi polikliniğidir. Gerek görülmesi durumunda hekiminiz sizi çene cerrahına yönlendirecek ve tedaviniz için ortak bir çalışma yürütecektir.
Burada dikkate alacağınız asıl nokta, gün içinde semptomları doğru saptamak ve hekiminize doğru bilgiler vererek tedavinin daha sağlıklı şekilde ilerlemesine yardımcı olmaktır.
Çenemiz kaslar, kemikler ve diskler ile oluşan karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu fonksiyonların doğru bir şekilde çalışmadığı durumlarda ise çene eklem kayması meydana gelebilmektedir. Kaymanın meydana gelmesi ile çene eklemleri tam olarak oturmadığı gibi çenenin tam açılamamasına veya kapanmamasına neden olur.
Çene kayması insanda çeşitli belirtileri ortaya çıkarır. Çeken kaymalarında kişi konuşmakta zorluk çekebileceği gibi nefes almada da zorlanır. Çenenin hareket ettirmeye çalışılması ile ağrı daha da şiddetlenir ve özellikle kulağın ön bölgesinde ağrı hissedilir. Ağzın tam kapanmamasının yanı sıra çene öne çıkabilir, dişler birbirine tam olarak oturmaz.
Kaymanın meydana gelmesinde ise birçok neden rol oynamaktadır. Çenenin normalden daha fazla açılması eklem bozukluğuna neden olur. Esnemek, hastalıklardan dolayı oluşan nöbetlerde, kusma, diş tedavisi veya anestezide bu durum görülebilir. Yaralanma, diş problemleri, insanların doku ve eklem rahatsızlıkları çene kaymasına neden olabilmektedir.
[su_note note_color=#54bdaa text_color=#ffffff radius=10]Çene kaymasına hangi bölüm bakar sorusu ise bu rahatsızlıkları yaşayanlar tarafından sorulmaktadır. Karşılaşılan bu tarz durumlarda yapılması gereken ilk olarak Ağız ve Çene Cerrahisi bölümüne başvurmaktır. Bu bölüm dışında Ortopedi ve Travmatoloji bölümleri de eklem ve kas sorunları ile ilgilenmektedir.[/su_note]
Tedavi içinse el ile müdahale edilerek çenenin yerine oturması sağlanabilir. Çenenin sabit kalması içinse barton sargısı tedavisi uygulanabilmektedir. Nadir olarak çene kayması durumlarında cerrahi müdahaleye gerek olmakta ve gerekli müdahaleler yapılmaktadır.
Çene kütlemeleri zaman zaman herkeste görülebilen bir durumdur. Ağrı ve çene bozukluklarının görülmemesi kütlemenin ciddi olmadığını gösterir. Çenemizin eklemlerinin bulunduğu yerlerdeki sıvıların içerisindeki hava kabarcıkları hareket etmesi ile kütleme meydana gelmektedir. Ancak kütleme ile birlikte çeneyi tam açamama, baş ağrıları ve çeşitli bozukluklar görülürse eklem sorunlarından şüphelenebilir.
Çene kütlemesinin tedaviye ihtiyacı olduğu durumlarda ise kayropraktik tedavi uygulanabilir. Bu yöntem ile yapılan tedavi çene kaslarında masaj ve çeneye uygulanan baskı ile şeklinin düzeltilmesi ile gerçekleşir ve oldukça etkilidir. Diğer yandan evde de bazı müdahaleler yapılabilmektedir. Özellikle darbe alma gibi durumlarda buz tedavisi, kasların gevşemesi için sıcak uygulanması, doktorun tavsiye ettiği egzersizleri yapma ve yeme şeklinin kontrol altına alınması evde uygulanabilen tedavilerdir.
[su_note note_color=#95bd54 text_color=#ffffff radius=10]Çene kütlemesi için hangi bölüme gidilir sorusu kütleme ile birlikte farklı semptomlar yaşan kişilerin sorduğu sorudur. Bu konuda Ağız ve Çene Cerrahisine başvurulabileceği gibi ortodonti bölümüne de başvurulabilmektedir.[/su_note]
Çenenin neden kütlediği tespit edildiği gibi nasıl tedavi edileceği konusunda gerekli işlemleri bu bölümler aracılığı ile gerçekleştirilebilmektedir.
Çenede oluşan gerilik eklem fonksiyonlarını olumsuz etkilediği gibi insanları görüntü olarak da rahatsız etmektedir. Alt çenenin ilerde olduğu durumlarda görülür. Bu tarz durumlarda özellikle ön dişler birbirine olan temasları azalır. Özellikle diş gıcırdatan kişilerde daha çok görülen bir durumdur.
Kasların zayıf olması çene geriliğinin oluşmasını hızlandıran önemli nedenler arasında yerini almaktadır. Çene geriliğinin olduğu kişilerde başın pozisyonu da öne doğru olmaktadır. Baş, boyun ve yüz kaslarında oluşan yükün arması neden ile bu bölgelerdeki ağrı ve yorgunluk hisside artmaktadır. Bu rahatsızlığın görüldüğü durumlarda bazı noktalara dikkat edilmelidir. Ağzın açıldığında alt çenenin pozisyonu iyi gözlemlenmelidir. Alt çene ve baş pozisyonlarına dikkat edilmelidir. Kişi bu noktalara dikkat edemediği durumlarda splint taktırarak daha kolay bir şekilde pozisyonları ayarlayabilir.
[su_note note_color=#b43e86 text_color=#ffffff radius=10]Çene geriliği için hangi doktora gidilir sorusunu bu sorunu yaşayanlar sormaktadır. Bu sorunu yaşayanlar Ağız ve Çene Cerrahisi bölümüne başvurabilirler.[/su_note]
Yapılan tetkikler sonrasında gerek duyulduğu zamanda cerrahi operasyon söz konusu olabilmektedir. Cerrahi operasyon ortalama olarak 3 saate kadar sürmekte ve genel anestezi uygulanmaktadır. Ameliyatta çene olması gereken pozisyona alınır ve böylelikle çene gerili problemi ortadan kalkar. Çene kesilmesi gerekebilir ve uygun görülen yerlere titanyum plaklar yerleştirilir. Ayrıca çene ile birlikte diş sorunlarının da tedavi edilmesi önemlidir. Bu nedenle tedavi sadece çene değil ağzım tamamı göz önünde bulundurularak uygulanmaktadır.
Çene dolgusu çene bölgesinde doğuştan veya sonradan oluşan problemlerin giderilmesi için uygulanan bir estetik yöntemdir. Çeşitli şekil bozuklukları, çenenin alt bölgesindeki sarkmalar, çene büyüklüğü gibi problemler özellikle insanların yaşam kalitesini etkilediği zamanlarda çene dolgusu ile bu sorun aşılabilmektedir. Özelikle çene bölgesinin bazı noktalarında oluşan çöküntüler için gerekli olabilmektedir.
Çene dolgusu için hangi bölüme gidilir konusunu merak edenler Estetik ve Plastik Cerrahi bölümüne başvurabilirler.
Çene dolgusu işlemi enjeksiyon ile gerçekleşmektedir. Özel olarak üretilen dolgu maddeleri çöküntünün olduğu yere uygulanarak çöküntünün ortadan kalkması sağlanır. Dolgu maddesi de çeşitlilik göstermektedir. Doktorun uygun göreceği madde uygulanarak çene dolgusu işlemi sonuçlandırılmaktadır. Ortalama olarak 15 dakikalık bir uygulamadır.
Çene ağrısı için hangi bölüme gidilir başlıklı yazımızı bitirmiş bulunuyoruz. Merak ettiklerinizi ve eklemek istediklerinizi konu altındaki yorum bölümüne yazabilirsiniz. Cevap vermekten mutluluk duyacağım.
(Bu yazı ilk defa 15 Haziran tarihinde yayınlamıştır. Ardından 12 Eylül tarihinde güncellenmiştir.)