"Operasyon Başlasn!"
O gün alşveriş öncesi Aylin'in söylediği her şeyi maddeler halinde beynime kazmştm
Madde 1:Sosyeteye girmek zor değildir sadece onlarn parayla kendilerini konumlandrdğ yerin-ki bu herkes için geçerli değil- aslnda ne kadar basit bir yer olduğunu anlamalsn.
Bu madde benim için en kolay madde olacakt.Hadi ama merkez herkes zengin olmak ister ama onlar farklymş gibi davranan ergenlerden değseafoodplus.info'e bunu söylediğimde bilmiş bir tebessümle yüzüme bakt sanrm beklediğimden farkl şeylerle karşlaşacağm.
Madde 2:Cemiyet hayatna girmek için soylu bir aileye sahip olup aşr zengin olmaya gerek yok.
şte bu tuhaft nasl yani? Aylin, "nsanlar seni kişiliğinden önce dş görünüşün ve yllardr süregelen baz alşkanlklarda var olup olmamanla tanyp yarglayacak." minvalinde tek cümlelik kitap gibi bir konuşma yapt ve gözümde Sosyete Gurusu -yani eğer öyle bir şey varsa ki yoksa da artk var- mertebesine yükseldi sevgili arkadaşm.
Anladğm kadaryla onlarn çevresine birkaç dernek davetine katlarak,baz partilerde boy göstererek ve tabi o derneklerde bağş yapp yapmack havalarda asaletimzi korursak yeterince dikkat çekiyormuşuz. Gerçekten bu kadar basit miydi ya hu!
Tabi kalc olmak için türlü yalanlara başvurarak o hayatn içinde olmak ilereleyen süreçte çok sağlkl olmyabilirmiş.Normal insanlar bu çevrede arkadaş edinebilirlermiş tabi ben manyak bir kaçkn olduğum için insanlarn arasna szacağm bu yüzden beni biraz farkl bir geçmiş ve aile yaşantsyla tantmak gerekirmiş.
Ah merkez bunun hayatmdaki en zor görev olduğunu hatrlatmama gerek var m?
Maddeler gün boyunca devam etti.
Bir mağaza kabininde fermuarn çekemediğim elbisenin fermuarn Aylin'e çektirirken mesela
Madde 3:Dş görünüş dolaysyla kyafet her şeyden öseafoodplus.infonda onlarn binlerce lira vererek aldğ şeylerin çakmalarn bulabilir kimseye farkettirmeyebiliriz.
Ne demeliyim yaşasn Sal Pazar m! Neyseki bulunduğumuz mağazadan anlayacağmz üzere görev için ayrlan mükemmel bir bütçe var da öyle atraksiyonlara girmiyoruz.
Dinlenmek için oturduğumuz kafede kahvesini yudumlarken devam etti Aylin;
Madde 4: Arkadaş çevresi.
Bu pek sevgili zengin gençlerimiz eğlencelerine pek düşkün olduğunda yurt dşnda değillerse eğer-aman lütfetmişler-böyle pullu pullu balk gibi hazrlannca onlarn olduğu cluplara girebiliyormuşuz. Neyse ki senin yannda ben varm tatlm deyip göz krpan Aylin'e küçük bir kahkahayla cevap vermiştim.
Sabrla güne devam ederken son olarak kendimizi bir güzellik merkezine attk.
Srtmda masaj yaparak gezinen eller beni bulutlarn üstüne çkarrken diğer maddeyi dinliyordum.
Madde 5:Bakm asla aksatmamann yannda kuaförler ve güzellik merkezleri tam bir dedikodu yuvasdr buralara uğrayp haber akşn öğrenmelisin ki eksik kalmayasn.
Merkez, e bu dizi sahneleri doğruymuş ya!Masörlerin yabanc uyruklu olmasnn rahatlğyla süren konuşmamz içeri birinin girmesiyle sonland. Kz Aylin'in kulağna bir şey söyleyip uzaklaşrken biz de toparlandk.Çkşta Aylin elime önümüzde duran spor arabann ve benim için hazrlanmş rezidans dairesinin anahtarn avucuma brakt.Ve beni tatl tatl yeni hayatma pşpşlad.
Günün yorgunluğuyla yeni evimde uykuya dalarken görevimin bir anda başlayacağ bilgisinden habersizim merkez.
Şu an bulunduğum yer tam olarak görevimin başladğn yüzüme çarpyor.Çünkü şu an Emir Beyimizin pek kymetli annesinin de katlacağ bir dernek sergisinde Aylin'in kolunda hayatma Ecem olarak devam seafoodplus.info ne işiniz var öyle yaşl işlerinde demeyin hatr saylr sayda genç var burda ayrca müstakbel kaynvalideme görünsem kötü mü olur yani?
Kanepesini ağzna götüren Aylin
-Kz Allah cezan vermesin ablak ablak bakp durma etrafa! Say bakaym geçmişini diyor.
Bu çkşa sinirleniyorum merkez evet ilk defa boyle bir şey yapmann gerginliği var üzerimde ama salak falan değilim ben profosyenelim ve bu gorevi başaryla bitireceğim.
Duruşumu dikleştiriyorum adm Ecem Polat Polat ailesinin vârislerindenim ,ailem yurt dşnda ben de orada doğup büyüdüm ama Istanbul'u çok seviyorum ve anne babamn vefatndan sonra akrabalarmla yurt dşnda değil tek başma stanbul'da yaşamaya karar verdim. -Tabi Polat ailesi devlet dostu köklü bir aile ve sağ olsunlar gerçekten yurt dşnda yaşayan birkaç aile üyesi görev içeriğini bilmeden birkaç telefon görüşmesiyle ölen aile üyelerinin olmayan kz olduğum konusunda herhangi bir yalanlamada bulunmayacak-.
nanr msn Aylin Emir Kozanoğlu'nun şu sralar hareketlenen borsa üzerine yapacağ mücevher girişimini bilmediğim halde aklmda birkaç senedir yaptğm tasarmlar üretmek seafoodplus.info bunlar kişisel bir marka ad altnda yapmak istemiyorum bu yüzden bir nevi iş aryorda saylabilirim.
Aylin'in yüzündeki işte benim kzm ifadesini umursamayp sergiyi dolaşmaya başlyorum inandrc olmalym değil seafoodplus.info olursa olsun bu seramik parçalarn ödemelerinin sokak hayvanlarna gidecek olmas beni mutlu etti ve bu harcamay yapmay istemiyor değilim açkças.Çok da fena olmayan modeller gördükten sonra diğerlerine nispeten daha hoş bir yere konulmuş ama neresinden bakarsam bakaym bir şeye benzetemediğim biblomsu şeye yaklaştm.
-Allahm rezalet
-Bencede! yanmdan gelen sesle irkildikten sonra
Sesli düşündüğümü farkettim ama yanmdaki kznda benle ayn fikirde olmasndan dolay bundan rahatsz olmadm açkças.Yine de durumu toparlamak için
-Ama bir emek var diye mrldandm.
Yanmdaki kz
-Ay şu manikürlü ellerime kyp çamur yoğursam güzel olur bundan deyince
-Birde başköşeye koymuşlar, bunu Eyfiel Kulesine assan ne olacak sanki deyiveriyorum.
Kz iğreniyormuş gibi bir ses tonuyla
-Bazen insanlarn paralar ve mertebeleri emeklerin önüne geçebiliyor dediğinde
-Haklsn diye karşlk verip ilgiyle ona döndüm"smin neydi bu arada?" diye sordum kibar olduğunu umduğum bir ses tonuya.
Kz bir adm geri çkyor bu zamana kadar dikkatimi çekmemiş olan kürsünün üstündeki zincir tabelay işaret ederek Mine Kozanoğlu ,Nergis Kozanoğlu'nun kz diyor.
Tut beni merkez az önce müstakbel görümcemle onun annesi bu durumda benim müstakbel kaynvalidem olan hanmefendini çok afedersiniz bi boka benzemeyen biblosunu çekiştirdim.Yüzüme biri kezzap att ya da ben utançtan böyle kpkrmz bir domates olma yolunda ilerliyorum.
*******
Selamlaaar naslsnz canlarm alrm bir yldz.
Çocuklar Duymasının senaristi Birol Güven, sosyeteye girmenin kitabını yazdı. Güven, Teneke Üzerinde Midyeden, Sosyeteyle Suşiye adlı kitabında, üst sınıfa ait olmayanların, onların ortamlarına girdiklerinde başlarına neler geleceğini anlatıp sosyetede ezilmeden ayakta durabilmenin formülünü kaleme aldı. İşte, Zaman zaman mizah dozajını artırmak için Taş fırın Erkeği Haluk gibi baktım sosyeteye diyen Güvenin, yurdum insanı için hazırladığı sosyete rehberinden bizim seçtiğimiz öneriler: "Üst sınıfa ait insanlarla, en çok burun buruna geleceğiniz mekânlar, lüks restoranlardır. Giyinin, süslenin ve sizin gibi olan arkadaşlarınızla beraber girin en lüks ve pahalı restorandan içeri. Acele etmeyin, garsonun yer göstermesini bekleyin. Lüks yerlerde böyle garip âdetler vardır. Paltonuzu elinizden alırlar. Yok Orada sigara içemezsiniz, O masa rezerve, yok Öyle oturursanız servisi engellersiniz derler, her türlü gıcıklığı yaparlar." Lokantaya nasıl girilir? "Bu tür yerlerdeki mönüler, üç aşağı beş yukarı hep aynıdır. Nisuas Salatası, Cesar Salatası, Spagetti Bolonez, Fesleğen Soslu Tortolini, Pizza Margarita, Pepper Steak, Cafe de Paris filan. Kimse seçtiği yemeğin nasıl telaffuz edileceğini bilmediğinden, mönü üzerinde işaret parmağı gezdirilerek, bundan, şundan, ondan şeklinde siparişler verilir. Uzun bir bekleyişten sonra garson elinde tabaklarla gelir ve kimsenin beklemediği bir soru sorar; Fesleğenli Tortolini kimin? Mönüden bundan, şundan diye sipariş edildiği için garson, yemeğin adını söylediğinde kimse ağzını açıp da O benim diyemez. Herkes başka tarafa bakarak vakit kazanır. Bu tür durumlara alışık garson, elindeki tabakları kafasına göre masadakilerin önüne koyar." Sipariş nasıl verilir? "Bir de yemeklerin üzerine konan, parmesan peyniri" vardır. Bu tür yerlere sık giden bir insan izlenimi yaratmak istiyorsanız, ne yerseniz yiyin ama mutlaka üzerine bu peynirden koydurun. Hele bir de Biraz daha parmesan alabilir miyim? derseniz, sosyeteye adınızı altın harflerle kazıtırsınız. Bir de Balzemik sirke istiyorum demeye kalkmayın, sosyete bu kadar hızlı bir çıkışı kaldıramaz." Sosyetik bir ipucu "Önünüze gelecek hesabı ödememek için yapılması gereken kurnazlıklar var. Örneğin masaya oturur oturmaz, Ben zaten hafif bir şeyler yiyeceğim diyebilirsiniz. Vejetaryen olduğunuzu bile söyleyebilirsiniz. Veyetaryenler, genellikle salata yedikleri için, gece sonunda gelen hesaba katılmazlar." Hesap ödememe yolları "Üst sınıfta sizi ele verecek en önemli şey, yediklerinizden çok içtiklerinizdir. Sosyetede, sizin aslanlar gibi içtiğiniz rakıya karşı geliştirilmiş ve içmek için bir servet ödemek zorunda kalacağınız şarap adında bir içki vardır. Şarap konusunda başınıza gelebilecek en zor durum, garsonun Ne içersiniz? diye sormasıdır. Bu durumda masadakilere dönüp Son yıllarda Türkiyede de iyi şaraplar üretiliyor değil mi? deyin. Bu size, yerlinin yanı sıra, yabancı şarapları da çok iyi bildiğiniz havası verir." Sosyetik şarap içer "Sosyetede parayla itibar satın almanın en hızlı yoluna bahşiş vermek denir. Bahşişle ilgili efsanevi söz Vehbi Koça aittir. Bir gün bir garson, Efendim, Rahmi Bey, sizden daha fazla bahşiş veriyor demiş. Vehbi Koç da, Onun babası Vehbi Koç ama benim babam Koçzade Mustafa Efendi demiş. Bırakacağınız bahşişin miktarı, bir sonraki gelişinizde daha iyi servis ya da görmezden gelinme olarak geri dönecektir." Yüklü bahşiş her kapıyı açar "Üç beş kuruşluk bir bahşiş, size yüz binlerce dolar harcayarak yapamayacağınız kadar havalı bir hayat yaşatabilir. Sakıp Sabancıdan daha zengin olamazsınız ama ondan daha çok bahşiş verebilirsiniz. Garsonlar aynı zamanda sır ortağıdır. Metresinizle gittiğiniz bir restorana yanlışlıkla eşinizle de giderseniz, durumu kurtarmak için o verdiğiniz bahşişler çok işe yarayacaktır." Çapkınlar için şart "Bir de gittiğiniz mekânlarda arabanızı alan valelere ödenen bahşişler vardır. Bu tip yerlere çok sık giden biriyseniz, bir yılda verdiğiniz vale ücretleriyle birkaç arazi aracı alabilirsiniz. Ama hiçbir arazi aracı, kendinizi büyük insan gibi hissetmenizi sağlamaz. Ama valeler bunu yapar! Kapınızı açar. Yerlere kadar eğilir. Sizi bambaşka bir sınıfa sokar. Onlara vereceğiniz her kuruş, şan, şöhret, itibar olarak geri dönecektir. Gerekirse diyet yapın, salata yiyin ama bahşiş vermeyen biri olmayın. Paranız yoksa, gidip kredi kullanın ve bahşiş verip geri dönün." Valeleri ihya et kral gibi yaşa "Lailaya girmek, İngiltereye girmek kadar zordur. Bu tür yerlere taksiyle gidin. Taksi, eşitlik demektir. Taksiden inin ve içeriye cep telefonunuzla konuşarak girin. Bu, oraya daha önce defalarca geldiğiniz izlenimi verir. Tereddüt ederseniz, kapıdan dönersiniz." Lailaya taksiyle gidin ve Üst sınıftan insanlarla en fazla karşılaşacağınız durumlardan biri de; kokteyllerdir. Büyük ve uzun bir masanın üzerinde, yüzlerce çeşit yemeğin bulunduğu ama kimsenin onları yiyemediği ortamlara kokteyl denir. Bu tür ortamlarda, üzerine oturup da yemeğinizi adam gibi yiyeceğiniz masa ya da sandalye olmadığından genellikle aç kalırsınız. Siz siz olun, bu tür yerlere sakın aç gitmeyin." Kokteyle sakın aç gitmeyin "Bu tip yerlerde insanlar bir şey yiyip içmedikleri ya da yemeden içtikleri için, kafayı bulup kendilerini konuşmaya verirler. Sizin de bu yerlerde konuşacak bir şeylerinizin olması gerekir. Eliniz boş gitmeyin. Onlardan biriymiş gibi görünmek için yapılacak şey çok basittir; mevcut popüler kültüre saldırmak! Yani, o gün ne bir numaraysa saldıracaksınız. Üst sınıfa girmek için, en çok da en sevdiğiniz şeylere saldırmanız gerekir. Hangi kanalı seyrediyorsunuz?" diye soran olursa, verilecek tek bir cevap vardır: Discovery Channel. Sakın, Ben seyretmiyorum ki! demeyin, zaten kimse seyretmiyor. Oralarda, yaptıklarınızla söylediklerinizin tutması gerekmez." Popüler olana hemen saldırın! Bir de sıcak içecekler var tabii. Çay tiryakisiyseniz, işiniz zor. Köşedeki kahvede üç kuruşa ince belli bardakta içeceğiniz mis gibi çayın çok daha açık ve kötüsünü, büyük cam bardaklarda içip kahvedekinin on katını ödemeye sosyetik olmak denir. Kahve, en az şarap kadar eğitim gerektirir. Garson gelip, Kahve alır mısınız? diye sorunca, sakın Alırım demeyin. Çünkü hemen akabinde Ne kahvesi alırsınız? diye daha kazık bir soru gelir. Yani Espresso mu, Cappuccino mu, Machiato mu, Frappaccino mu? Siz en iyisi bir tanesini ezberleyin ve her yerde onu söyleyin. Sakın Türk kahvesi istemeye kalkmayın, Türkiyede birçok yerde Türk kahvesi servisi yapılmıyor." Türk kahvesi içmeyin! "Ezberleyeceğiniz iki anahtar kelimeyle bırakın sosyetik olmayı, direkt uzman bile olabilirsiniz. Kırmızı şarap için Merlot, beyaz şarap için Chardoney (şardone) deyin. Bunlar şarap markası değil, şarap için yetiştirilen üzümlerin isimleridir. Siz o kadar kişinin içinde kalkıp da, Garson Bey ne marka Merlot vereceksiniz? diye sorarsanız, var ya, sosyeteye adınızı altın harflerle yazdırmış olursunuz." İki anahtar kelime "Aç kalacağınız diğer yerler de Çin ve Japon restoranlarıdır. Açlık nedeni çok basittir, bu restoranlarda ekmek bulunmaz. O çubuklarla, o Suşi denilen şeyi yiyebilen bir millet, otomobil de yapar, uzaya da gider. Sosyete, arasına yeni katılanların işini daha da zorlaştırmak ve biraz da onlardan kaçmak için, Japon restoranlarını in mekânlar olarak gösterir. Sıkıysa oraya gelin der!" Sushinin sırrı