Gün geçtikçe eğitimin önemi artmaktadır. Bu nedenle artık sadece lisans mezunu olmak iyi bir iş bulmaya maalesef ki yetmiyor. Çünkü iş başvurularında bizi diğer adaylardan ayıran özelliklerimizin olması bizim için her zaman avantaj. Bu nedenle kişiler iş hayatında yükselmek ve en önemlisi akademisyenlik yapma hayali kurabilmek için mutlaka yüksek lisans veya doktora eğitimi almayı tercih ediyor. Sanıldığının aksine doktora ve yüksek lisans gerçekleştirmesi zor ve çaba gerektiren süreçlerdir.
Lisans eğitimi, bittikten sonra devam edilen eğitimdir. İngilizcesi “MASTER” olan, bir lisans öğretimine dayalı araştırma sonuçlarını ortaya koymayı amaçlayan yükseköğretimdir. Yüksek lisans eğitimi, kişinin eğitimini aldığı alanda uzmanlaşması ve eğitim aldığı alanı tezle ispat etmesiyle tamamlanır. Lisans eğitimi tamamlandıktan sonra devam edilen eğitime verilen isimdir. Tezli ve Tezsiz olmak üzere ikiye ayrılır. Yükseklisans eğitimi Master olarak da adlandırılır. Tezli yüksek lisans yapmayı düşünüyorsanız ALES’e girip yeterli puanı almış olmak ve başvuru yapılan programın gerekliliklerini yerine getirmek gerekmektedir. Tezsiz yüksek lisans için ALES şartı yoktur.
Günümüzde yüksek lisans yapmanın birçok yararı vardır. İş dünyasında iyi bir kariyer hedefleyen adaylar için üniversite diploması yeterli olmuyor çünkü aynı bölümü bitirmiş binlerce aday var. Bu rakiplerin arasından sıyrılmada en doğru çözüm ise yükseklisans yapmak olacaktır.
Kendilerini ilgili alanlarında akademik olarak büyük ölçüde geliştirirler. İlgili alanlarındaki yetkinlik gerek kamu sektöründe gerek özel sektörde fark yaratmaktadır. Kamuda çalışan bir memur iseniz yüksek lisans olmanız durumunda çalıştığınız kurumda daha üst pozisyonlara yükselebilir, maaşınız artar. Tezli yüksek lisans mezunları doktora eğitimine başlayarak akademik kariyerine devam edebilir. Özel sektörde yapılan iş başvurularında işe kabul edilme şansı artar.
Yüksek lisans başvurusu yapmak için ALES sınavına girip gerekli puanı almış olmak ve başvurulan programın gerekliliklerini yerine getirmiş olmak yeterlidir.
Fakat eğitim süreci de pek kolay değildir. Hazırlanan tezler ve program süresince alınan dersler kişiyi bir hayli zorlamakta ve fazlasıyla zaman ayırmayı, fedakarlık etmeyi gerektirmektedir. Bu nedenle bu süreci göze alarak ve emin olarak başvurmak daha doğru olacaktır.
Tezli yüksek lisans dönemi 4 yarıyıldır, yani 2 yıl sürer. 2 yarıyılı ders dönemi,2 yarıyılı tez yazma süresidir. Ders döneminde ya da tez döneminde başarısız olan öğrenciye ek 2 yarıyıl daha verilmektedir. Bu 6 yarıyıl sonunda başarısız olan öğrencinin yükseköğretim kurumu ile ilişiği kesilir.
Tezsiz lisans dönemi 2 yarıyıldır yani 1 yıl sürer. 2 yarıyıllık ders döneminin ardından öğrenci dönem projesi yazarak mezun olur. Belirtilen süre içerisinde tamamlanamazsa eğer ek 1 yarıyıl daha süre verilir. Bu süre ardından öğrencinin mezun olamaması durumunda yükseköğretim kurumu ile ilişiği kesilir.
Doktora, bir lisans veya yüksek lisans programını bitirdikten sonra o bilim dalında sınav ve bilimsel bir eserle erişilen bir derece veya basamaktır. Amacı; bağımsız araştırma yapma, yeni sentezlere ulaşmak için gerekli adımları belirleme yeteneği kazandırır.
Doktora, kişiye bağımsız araştırma yapma, olayları daha geniş perspektiften inceleme, yeni sentezlere ulaşmak için gerekli adımları belirleme, sorgulama ve yorum yapma yeteneği kazandırmayı amaçlamaktadır.
YÖK’ün (Yüksek Öğretim Kurulu) belirlediği şartlara göre doktoraya başvurmak için lisans mezunu olarak başvuruyorsanız eğer ALES ten en az 70 puan, yüksek lisans mezunu olarak başvuruyorsanız da 55 puan almanız gerekmektedir. Yüksek Lisans ve Doktora İlanlarını Enstitülere Bağlı Ana Bilim Dalları (ABD) açmaktadır. Bu nedenle ilanları ve ilanlarda yer alan şartları enstitüler ve ABD belirlemektedir. Dolayısıyla başvurudan önce ilan sayfalarını incelemek ve takip etmek faydalı olacaktır.
Yüksek lisans ve doktora ders dönemiyle başlayıp tez ile sona ermektedir. Buna bağlı yükümlülükler de enstitülerde belirtilmiştir.Doktora programının başarıyla tamamlanmasından sonra öğrenci Doktor Diploması ve ‘Doktor’ unvanını kazanır. Evrensel literatürde PhD olarak adlandırılır.
ALES: Akademik Lisansüstü Eğitim Sınavı, ÖSYM tarafından yılda iki kere yapılan bu sınavı yüksek lisans ve doktora programlarını kazanmada önemli bir kıstas. Yüksek olması yüksek lisans ve doktora da size önemli avantaj sağlar. Lisans Not Ortalaması: Yüksek lisansın olmazsa olmazlarındandır. Kötü bir lisans not ortalaması yüksek lisansı kazanma şansınızı oldukça olumsuz etkiler.
Dil Puanı: Dil puanı şart değil ama yüksek lisans ve doktora programlarında ilana göre dil puanı da istenmektedir. Bunu ilan belirleyecektir.
Akademik olarak ilerlemek isteyenler için tezli olmasında tabi ki yarar var.
Bilim Sınavları ve Mülakat Nasıl Oluyor?
Yüksek lisans ve doktora ilanlarında mutlaka bir bilim sınavı veya mülakat yer almaktadır. Çünkü amaç adayın yeterliliğini ölçmek ve sıralamaktır.
Fakat ne kadar başarılı olursanız olun bazen ALES hepsinin önüne geçmektedir. Bu nedenle ALES puanı oldukça önemlidir.
Yüksek Lisans ve doktora ilanlarının tek bir yerde yayınlandığı resmi bir web sitesi yok. İlanları takip etmeniz ve kaçırmamanız gerekiyor. Ayrıca her üniversitenin bu konuda izlediği takvim maalesef farklı. Biz sosyal medya hesaplarından olabildiğince ilanları yayınlamaya çalışıyoruz. Bizi takip etmenizde fayda var.
Sonuç olarak ; yüksek lisans ve doktora yapmanın kariyer hayatımız için ne kadar önemli ve gerekli olduğunu öğrenmiş olduk. İş başvurularımızda bize kolaylık sağladığını,saygınlık kazandırdığını ve bu yolda daha iyi nasıl davranabileceğimizi deneyimlerimizle yaşayıp görmüş olacağız.
Hazırlayanlar:
Tuğçe ÖZDEMİR
Şeyma SALİ
İçindekiler
Sosyoloji YL Programı, öncelikle lisansüstü düzeyde eğitim sunması bakımından, akademik kariyer hedefleyen öğrenciler için gereklilik niteliğindedir. Sosyoloji yüksek lisans mezunu kişiler ayrıca devlet kurumlarında, özel kurum ve kuruluşlarda ve sivil toplum kuruluşlarında da çalışabilirler.
Sosyoloji mezunu rehber öğretmen olarak atanabilir mi?
Sosyoloji mezunları rehber öğretmen olabilir mi? Sosyoloji mezunları rehber öğretmen olabiliyor ama en az 16 kredi Felsefe, 16 kredi Psikoloji, 8 kredi Mantık aldığını belgelendirmeleri gerekiyor. YÖK ve Bakanlığın aldığı karar doğrultusunda şartları tamamlayanlar başvuru yapabiliyorlar.
Sosyoloji Yüksek Lisans Programı, interdisipliner bir sosyal bilim anlayışı doğrultusunda, üniversitelerin örgün öğrenim veren herhangi bir lisans programından mezun olmuş her öğrenciye açıktır.
Sosyoloji ALES puanı kaç olmalı?
Adayların programa başvurabilmeleri için ALES sınavına girmiş ve SÖZEL puan türünden en az 55 puan almış olmaları gerekmektedir.
Felsefe ve sosyoloji mezunlarının rehber öğretmen olarak atanmasının Talim ve Terbiye Kurulu kararlarına aykırı olduğunu belirten Eğitim İş, “Açılan rehberlik kursları ve buradan sertifika alan personelin çalıştırılması yasal değildir.
Sosyoloji mezunu felsefe öğretmen olarak atanabilir mi?
Sosyoloji Bölümünden mezun olan öğrencilerin Felsefe Grubu Öğretmeni olarak atanabilmeleri için Talim Terbiye Kurulunun almış olduğu karara binaen Felsefeden 16 Kredi, Psikolojiden 16 Kredi, Mantıktan 8 Kredi ders almaları gerekir.
Sosyoloji, antropoloji, psikoloji, iktisat, hukuk vb. gibi bilimlere göre biraz daha geç bir tarihte ortaya çıktı. Sosyoloji, her biri bireyin ya da toplumsal hayatın belli bölümleri üzerine uzmanlaşmış bu disiplinlerle yakın ilişki içerisinde olan ve onların bir kesişme noktasında iş gören bir bilim disiplinidir.
Hangi döneme sosyolojiye giriş dersi verilir?
YAZARIN NOTU Sosyoloji lisans programında Sosyolojiye Giriş dersinin iki döneme ayrılmış olarak verilmesi uygun görüldü. Dersin içeriği ve elbette ders kitabının oluşturulması da bu program dikkate alınarak hazırlandı. Elinizdeki Sosyolojiye Giriş I başlıklı bu metin de, bu dersin Güz yarıyılı için hazırlanmış olan kısmına ilişkindir.
Elinizdeki bu eser, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi’nde okutulmak için hazırlanmış bir ders notu niteliğindedir. 1 ÖNSÖZ Sosyoloji, temel olarak, geleneksel toplumdan modern sanayi toplumuna geçişte yaşanan toplumsal krizleri anlayabilmek, kavrayabilmek ve çözümleyebilmek amacıyla 19. yüzyılda ortaya çıktı.