Beynimiz gelecei planlamak için geçmiinden ve hatralarndan beslenmek ister; sürekli kim olduumuzu, ne olduumuzu, nasl biri olduumuzu belirleyen verileri toplayp, her an yeniden kim olduumuzu kurar. Geçmi bize nasl anlatldysa çounlukla öyle olduuna inanmak isteriz; olduu gibi deil. Kurgularmzn gerçeklerin önüne geçebilecei tespiti bu noktada önemlidir.
Eer büyükanne ve büyükbabalarmz, anne ve babalarmz gibi davranmaya çalrsak geçmii tekrarlyor oluruz; tam tersi zt yönde davranmak için urarsak bu da direnç arzumuzu gerçekletirmi olur. Bunlardan ne birini ne de dierini yapmadan kendi yolumuzu bulmaya ihtiyacmz vardr. Ayr ayr kuaklar isimleri ile tannabilir; fakat asl ihtiyacmz tutarl bir bütünlük deil midir? Zira bütün kuaklar bütünlük içindeki yerini almtr. Bu birlik içinde o zamana dein anlalmaz olan her ayrnt kendi yerini bulmu olur.
Büyüklerin bir sonraki nesli kontrol etme ihtiyac, onu kendi inanç ve dorular konusunda yönlendirmesi ve onlarn da kendileri gibi olmasn salamaya çalmas bir çeit kendini onaylama gayretidir. Farkllaan ve baka dorulara inanan yeni nesillerin varl, büyüklerin kendi yaam biçimleriyle ilgili üphe duymalarna ve anlamsz bir hayat yaam olabileceklerine dair korku hissetmelerine neden olabilir.
Peki; nereye kadar soy? Neden soy? Nedir bu soyaaçlarmz örenme merakmz? imdiye kadar bu merakmz neredeydi? Geçmiin miras ile övünmeye çalrken gelecek nesiller için ne yapyoruz? Bütünlüün içindeki kendi yerimizin ne kadar farkndayz? Sorumluluumuz yalnz kendi soyaacmz ile snrl m?
Olduunuz soyun dnda kalanlar küçümseyerek kendinizi yücelttiinizi zannedebilirsiniz. nsanlarn sahip olduklar soyu dorudan ya da dierlerini aalayarak yüceltme çabalar, kendi güvensizliklerini tamir etme isteinden kaynaklanr. Baka gurur duyacak özellii olmayan insan hiç deilse soyu ile övünerek, soyun gerçekten çok yüce bir ey olduuna inanmaya çalr. Buna inanmas için de el birlii ile o toplumun “soyu” yüceltmesi gerekir.
Deiimimizin temelinde var olduumuz soydan ziyade seçimlerimizin etkisi yok mudur? Tercih ettiimiz çevre, içinde bulunduumuz kültür ve yaadmz zaman etkili deil midir? “Seçtiimiz” çevrenin bizim kim olduumuza etkisini görmezden gelmeyelim.
Soyunuzu siz seçemiyorsunuz, ancak seçimlerinizden sorumlusunuz; dolaysyla hayatnza kattnz veya katmaya deer bulduunuz insanlarn kim olduunuzu belirlemesindeki rolünü görmezden gelmeyin. Kim olduunuz yaamnza kimi veya kimleri aldnzla ilikilidir.
Kendinizi olaylara ve çevrenizdeki insanlarn sizin hakknzdaki düüncelerine teslim mi edeceksiniz yoksa geçmi ve gelecein çakt imdiki zamanda kendi tarihinizi “tercihleriniz” ile siz mi yazacaksnz? Bir soyad miras olarak devralmaya layk insan; ancak o soyada ihtiyac olmayan insandr.
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Soyağacı nedir, kimlerden oluşur ve nasıl çıkartılır? YAPA Çekmeköy Anaokulu'nun minikleri, aile bireylerini yakından tanımak amacıyla gerçekleştirdiklerileri eğlenceli bir etkinlikte bu soruların yanıtlarını aradılar.
Songül Öğretmen ve 3 yaş grubu öğrencilerden oluşan Sevimli Ahtapotlar sınıfı öğrencileri, üç aşamadan oluşan etkinlikte sırasıyla şunları yaptı: Süslemeleri içeren hazırlık, aile bireylerine ait fotoğrafların yine aile üyeleri tarafından hazırlanan kartona yapıştırılması ve soyağacının bizzat öğrenci tarafından sunumunun yapılması.
Çocukların sosyal, duygusal, dil ve motor gelişimlerini hedefleyen etkinlik, aynı zamanda onların kendini topluluk önünde ifade edebilme becerilerini geliştirdi.
Aile katılımlı olarak düzenlenen çalışma aynı zamanda çocukların yaratıcı düşünme becerisini, dinlediklerini ve izlediklerini farklı yollardan ifade edebilmeleri becerilerini de desteklemesi yönüyle önemliydi.
E-devlet sistemine giriş yapılarak öğrenilen "Alt-üst soy bilgisi, soyağacı" hizmeti vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor. İstanbul Gelişim Üniversitesi, Psikoloji Bölümü Öğr. Gör. Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Onur Okan Demirci, “Atasözlerinin ön planda olduğu bir toplumuz. Çocuk büyütürken bile çekirdek ailenin dışında büyütüyoruz. Öyküler anlatılırken dedeler, dedelerin babası ve bunun gibi aile büyüklerine değiniyoruz. Kültürümüzde daha eskilere dayanıp ata kültürünü benimsiyoruz. Çünkü bu insanlara içsel olarak işlenmiş bir durum. Kökenini öğrenmek insanları rahatlatıyor çünkü ‘benim kökenim buraya bağlıymış, atalarım böyle güçlü insanlarmış’ diyebiliyor” dedi.
SOY AĞACINI BİLMEK ÖLÜM KAYGISIYLA BAŞA ÇIKMA YOLLARINDAN BİRİ
Milliyetçilik duygularıyla hareket edildiği için böyle bir durumun ortaya çıkmış olabileceğini söyleyen Demirci, “Bazı terapi şekillerinde soy ağacını bilmek rahatlatıcı bir yöntem. Psiko analitik düşünce açısıyla bakıldığında, ölüm kaygısıyla başa çıkma yollarından bir tanesi. İnsanlar tarafından geçmişe ne kadar uzanırsanız, ömrünüzü o kadar uzun yaşayacakmışsınız gibi düşünülüyor” şeklinde konuştu.
İnsanların güç merakı, ölümsüzlük duygusunu tadabilmesi ve ölüm kaygısıyla başa çıkabilmesi, kimisinin de merak dürtüsüyle hareket ederek soy ağacını öğrenmek istediğini söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi, Öğr. Gör. Yrd. Doç. Dr. Demirci, “Soyunun ne kadar öncesine dayandığını görmek insanlara psikolojik olarak ölümsüzlük duygusunu veriyor” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“İnsanlar, çocuk yapma psikolojisine bürünüyor çünkü soyun devamı ölümsüzlüğü getiriyor gibi düşünülüyor. Soy ağacını öğrenmek, genetik bir aktarma sağlayarak ölümsüzlükle başa çıkabilmek adına bir yöntem olarak görülüyor. Kişi mükemmel bir insanım diyebilmek için geçmişini örnek göstermek istiyor. İnsanların hemen öğrenme isteği, merakına yenik düştüğünü gösteriyor. Bunun için günlerce bekleme riskini göze alıyor. Bankada, hastanede bu kadar beklemek istemeyenler bunu merakından ötürü günlerce bekleyebiliyor.”
seafoodplus.info