Genellikle kaslarda meydana gelen rahatsızlıklara bağlı gelişen sırt ağrıları, hayat kalitesini büyük oranda azaltan bir kas iskelet sistemi problemidir. Sırtımız ağrıdığında, boyun omurgası düzleşir, omuz ve sırta giden sinirlerin çıkışları daralır ve sinirler baskı altında kalır. Bu baskı sonucunda sırt kasları gerilir ve ağrı hissedilmeye başlar. Yorgunluk, ağır kaldırma ve stres gibi tetikleyici etkenlere bağlı olarak sırt ağrısı oluşabilir. Fakat, “nasıl olsa geçer” denilerek ciddiye alınmayan sırt ağrısı, pek çok ciddi hastalığın belirtisi de olabilir.
Sırt ağrısını süresine göre akut ve kronik ağrı olarak ikiye ayırmak mümkündür. Akut sırt ağrısı; yani ani gelişen sırt ağrısı, genellikle birkaç gün ile birkaç hafta sürer ve ilaçlarla ya da fizik tedaviyle düzelebilir. Ancak akut sırt ağrısı kronik hale gelebilir. Kronik sırt ağrısı sizi uzun süre boyunca rahatsız eder ve bazı durumlarda yaşam tarzınızı önemli ölçüde değiştirebilir. Kronik sırt ağrısı altı haftadan daha uzun süreli olarak devam eden ağrılardır. Her iki tip sırt ağrısının nedeni de tedavisi gibi farklılık gösterir.
Sırt ağrısı, toplumda çok yaygın görülen bir problemdir. Sırt ağrısının nedenleri birden fazladır. Sırt ağrıları, uzun süre yanlış pozisyonda oturma, duruş bozuklukları, sırtı zorlayan yanlış hareketlerin yapılması veya araç kazaları ve yaralanmalar sonrasında görülebilir. Yaygın sırt ağrısı nedenleri şöyledir:
Sırtta kas gerginliğinin meydana getirdiği ağrı, kalçaya doğru uzanan ve hareketle kötüleşen bir ağrı olarak tanımlanır. Ağrıyla birlikte kas sertliği ve kısıtlı hareket açıklığı oluştuğunda, sıklıkla kas gerilmesi teşhisi konulur.
Omurga diskleri bitişik omurlar arasında bulunur ve darbe emici yastıklar olarak işlev görür. Doğal yaşlanma süreci, omurga travması, kilo alma, sigara içme ve omurgada tekrarlayan stres (örneğin, uzun süre oturmak veya ağır nesneleri kaldırmak) dahil olmak üzere çeşitli nedenlerden dolayı diskler hazar görebilir. Bu hasar omurga disklerinde şişkinlik oluşturabilir veya dışarıya doğru çıkıntı yapmaya daha yatkın hale getirir. Zamanla, şişkin hale gelen diskler sonunda yırtılabilir. Bir disk yırtıldığında, yakındaki sinir köklerini veya omuriliğin kendisini sıkıştırır. Sırtın alt kısmında bir disk yırtıldığında, kalçalara, kasıklara veya bir bacaktan aşağıya doğru da hissedilen keskin sırt ağrısı meydana gelir.
Kireçlenme, omurganın küçük eklemleri (vertebral veya faset eklemleri) dahil olmak üzere vücuttaki herhangi bir eklemi etkileyebilir. Omurga kireçlenmesi, omurganın eklemleri arasında bulunan kıkırdağın yıpranması sonucu oluşur. Kıkırdak aşındıkça, hareketle daha da kötüleşen bir ağrı gelişebilir. Omurga kireçlenmesiyle birlikte eklem sertliği ve sınırlı hareket açıklığı da oluşabilir. Omurga kireçlenmesi ilerledikçe, eklemi dengede tutmak için yeni ve düzensiz kemik büyümeleri oluşabilir. Bu kemik büyümeleri, kemik mahmuzu denilen çıkıntılara neden olur. Bu kemik mahmuzları sonunda yakındaki omurilik sinir köklerini sıkıştırarak, yırtılmış bir diske benzer şekilde uyuşma ve karıncalanmaya neden olabilir.
Kanal daralması, genellikle yaşlılarda sırt ağrısına neden olan durumdur. Yaşlandıkça, kireçlenme ve omurgadaki dokuların kalınlaşması nedeniyle omurga kanalı kademeli olarak daralır. Omurga kanalı çok dar hale gelirse, sinir kökleri sıkışarak güçsüzlük, uyuşma ve karıncalanma gibi belirtilere neden olabilir.
Omurgada stres kırığı, omurlarda meydana gelen küçük çatlaklardır. Bu durum en çok jimnastik veya futbol gibi spor dallarıyla uğraşan çocuklarda ve sırtın alt kısmına basınç uygulanan durumlarda görülür. Omurga stres kırığı aynı zamanda omurgada meydana gelen bir travmanın sonucu olarak veya yaşlanmadan dolayı meydana gelebilir. Stres kırığı omurları çok fazla zayıflatırsa, omur dengesiz hale gelir ve kaymaya başlar. Bu duruma bel kayması denir. Bu kayma ile birlikte sinir kökleri sıkışırsa, karıncalanma, uyuşma ve güçsüzlük gibi belirtiler meydana gelebilir.
Kemik erimesi olarak da bilinen osteoporoz; kemik yapısı içinde kalsiyum azalmasına bağlı olarak kemik kaybıyla meydana gelir ve kırık riski artar. Osteoporozdan kaynaklanan sırt ağrısı, en yaygın olarak omurun çökme sonucu kırılmasıyla ilişkilidir. Omurga çökmesi sonucu oluşan kırık ağrısı genellikle sırtın alt kısmında veya sırtın ortasında (kırığın meydana geldiği yerde) hissedilir. Genel olarak bu ağrı hareketle kötüleşir, dinlenme ile hafifler.
Skolyoz, omurganın normal eğriliğinin bozulduğu, sağa veya sola doğru eğildiği durumdur. Sağlıklı omurgada, omurlar; boyun, sırt ve bel bölgelerinde düz bir hat şeklinde uzanır. Skolyozda ise omurlar sağa sola doğru yer değiştirirler. Genellikle çocukluk döneminde veya ergenlik döneminde gelişir. Çoğu durumda skolyozun nedeni bilinmemekle birlikte, bir yaralanma veya doğum kusuruyla ilişkili olabilir. Skolyozda omurganın normal olmayan eğriliği nedeniyle, sırtta ağrı ve rahatsızlık hissedilir. Şiddetli durumlarda ise nefes almada güçlük yaşanabilir.
Kifoz, omurganın öne eğrilmesi ile meydana gelen kamburluk durumudur. Kifoz yalnızca küçük çocuklarda değil, yaşlılarda da tehlikeli bir hastalıktır. Kifoz nedeniyle hafif ya da şiddetli sırt ağrıları oluşabilir.
Sırt ağrılarının büyük çoğunluğu hareketsiz yaşam tarzına bağlıdır. Kötü duruş, masa/bilgisayar başında uzun süre oturmak ve sırt kaslarının güçsüz olması sırt ağrısı oluşmasına neden olabilir. Sağlıklı ve ağrısız bir hayat için düzenli egzersiz yapmak önemlidir.
Spor yaralanmaları, trafik kazaları ve benzer yaralanmalar da sırt ağrısının nedenleri olarak karşımıza çıkar. Kaslarda ezilme ve gerilme tarzı basit yaralanmalardan çeşitli kırıklara kadar birçok hasar sırt ağrılarına neden olabilir.
Fibromiyalji, genel kas ağrıları ve vücutta belirli noktalarda kronik ağrı ile kendini gösteren bir hastalıktır. Stres, kaygı ve benzeri faktörler, fibromiyalji riskini artırabilir. Fibromiyaljinin sırt ağrısına neden olması çok yaygın bir durumdur.
Omurgada kemikler arasında bağ oluşturan disklerde herhangi bir kayma ya da yıpranma, sırt fıtığının oluşmasına neden olur. Omurlar arasında yastık görevi gören disklerdeki fıtıklar daha çok boyun ve belde görülür. Fakat sırt bölgesinde de fıtık olabilir. Fıtık oluşan bölgeye göre hafif ya da şiddetli ağrılar veya karıncalanmalar oluşabilir. Eğer oluşan fıtık omuriliğe baskı yaparsa yürümede zorluklar meydana gelebilir.
Omurga romatizması, tipik olarak 40 yaşından önce başlayan, bel ağrısı ve sertliğine neden olan bir hastalıktır. Omurga romatizması ile meydana gelen sırt ağrısı, egzersizle hafiflerken geceleri kötüleşebilir.
Omurga tümörleri, sırt ağrısının nedenlerinden biri olabilir. Genellikle geceleri daha kötü olan, omuzlara ve boyuna yayılabilen sırt ağrısına ek olarak, kilo kaybı ve yorgunluk yaşanabilir.
Omurgada meydana gelen; kemik iltihaplanması (osteomiyelit) veya omurga disklerinin iltihaplanması (diskit) sürekli devam eden ağrılara neden olur. Hasta sırt ameliyatı geçirdiyse ve bu ameliyat sonrası enfeksiyon oluştuysa, oluşan enfeksiyon da sırt ağrısına neden olabilir.
Sırt ağrısı, bir dizi belirtiye ve hareket kısıtlamasına neden olabilen, kolayca fark edilebilen bir sorundur. Sırt ağrısı, omurganın herhangi bir yerinde, bağlarda, kaslarda ve omurga disklerinde meydana gelebilir. Sırt ağrısı bazı yorucu günlük aktivitelerden veya duruş bozuklukları nedeniyle meydana gelebilir. Günlük hayatta sırt ağrısına neden olabilecek durumlar şunları içerir:
-Öksürme veya hapşırma
-Kas gerginliği
-Uzun süre boyunca eğik durmak
-Ağır bir şeyi itmek, çekmek, kaldırmak veya taşımak
-Uzun süre ayakta durmak veya oturmak
-Araba sürerken veya bilgisayar kullanırken olduğu gibi boynu öne doğru zorlamak
-Vücudu desteklemeyen bir yatakta uyumak
Çocuklar ve ergenler de dahil olmak üzere herkes hayatının bir döneminde sırt ağrısı problemi yaşayabilir. Yine de bazı faktörler, sırt ağrısı riskini artırabilir:
-Yaş:Sırt ağrısı, 30 veya 40 yaşlarında başlar ve yaşlandıkça daha sık görülür.
-Hareketsizlik: Fazla hareketsiz bir hayata sahip olan ve egzersiz yapmayan kişilerin zayıflayan sırt kasları, sırt ağrısına neden olabilir.
-Fazla Ağırlık: Fazla vücut ağırlığı, sırtınıza ekstra baskı uygular ve sırt ağrısı oluşma riskini arttırır. Fazla kilolar, başka ciddi sorunlara da yol açabilir.
-Hastalıklar: Bazı kireçlenme ve kanser türleri (meme, akciğer, prostat) sırt ağrısına neden olabilir.
-Ağır kaldırma veya taşıma: Ağır bir şeyleri kaldırırken, bacaklarınız yerine sırtınızı kullanmak da sırt ağrısının nedenlerinden biri olabilir.
-Psikolojik koşullar: Depresyon ve anksiyete gibi problemlere sahip kişilerde sırt ağrısı oluşma riski daha yüksektir.
-Sigara içmek: Sigara içmek, omurgaya giden kan akışını azaltabilir ve sırt ağrısı nedenlerinden biri olan osteoporoz riskini artırabilir.
Çocuklarda Sırt Ağrısı
Çocuklarda sırt ağrısı genellikle 12 ila 18 yaşları arasında fazlaca görülür. Genellikle çocuklarda oluşan sırt ağrısının nedeni, ağır sırt çantaları taşımalarıdır. Yapısal omurga bozuklukları ise sırt çantası kullanımı ile ilişkili değildir. Fakat çocuklarda görülen sırt ağrısının tek nedeni sadece ağır sırt çantası değildir. Ağrının esasında omurga ile ilgili bir bozukluk veya bir hastalık varsa erken dönemde teşhis edilmesi, çocuğun geleceği için çok önemlidir.
Fiziksel durumunuzu iyileştirerek ve sizin için uygun egzersizleri öğrenip uygulayarak; günlük hayattan kaynaklanan sırt ağrısını önlemek mümkündür. Sırtınızı sağlıklı ve güçlü tutmak için:
-Egzersiz yapın. Belinizi zorlamayan veya sarsmayan düzenli düşük etkili aktiviteler ve yoga yapmak sırtınızdaki gücü ve dayanıklılığı artırır ve kaslarınızın daha iyi çalışmasını sağlar. Sırt ağrısını önlemek için hangi egzersizleri uygulayacağınız konusunda doktorunuza danışabilirsiniz.
-Kas gücünüzü ve esnekliğinizi geliştirin. Kaslarınızı güçlendiren karın ve sırt kas egzersizleri, kaslarınızın sırtınızı korumak için çalışmasına yardımcı olur.
-Sağlıklı kilonuzu koruyun. Fazla kilolu olmak sırt kaslarını zorlar ve ağrılara neden olur. Sırt ağrısını önlemek için, sağlıklı kilonuzu korumak ve düzenli bir beslenmeye sahip olmak önemlidir.
-Kambur durmayın. Sırt ağrısını önlemek için yapılması gereken en temel şey, düzgün bir duruşa sahip olmaktır. Uzun süre ayakta durmanız gerekiyorsa, sırtınızın alt kısmındaki yükün bir kısmını hafifletmek için bir ayağınızı alçak bir tabure üzerine koyun. İyi bir duruş, sırt kaslarındaki stresi azaltabilir.
-Mümkünse ağır kaldırmaktan kaçının. Ağır bir şey kaldırmanız gerekiyorsa, yükü sırtınıza değil bacaklarınıza verin. Sırtınızı düz tutun ve sadece dizlerinizi bükün. Yükü vücudunuza yakın tutun.
-Gün boyunca kısa süreli dinlenin. Sırt ağrısını önlemek için, hareketli bir yaşam tarzı kadar, dinlenmek de önemlidir.
Genellikle yorgunluk nedeniyle olduğu sanılan sırt ağrılarının gerçekten yorgunluktan mı kaynaklandığı teşhis edilmelidir. Sırt ağrısının nedenleri ne kadar farklılık gösteriyorsa, tedavisi de bir o kadar farklıdır. Sağlıklı bir gelecek için, sırt ağrısı ciddiye alınmalı ve uygun tedavi uygulanmalıdır.
Kemik kas eklem sorunlarınız ile ilgili daha fazla bilgi almak için bizimle iletişime geçebilir, kemik sağlığınızı korumada ilk adımı atabilirsiniz. İletişim için bize ulaşın!
Genellikle kaslarda meydana gelen rahatsızlıklara bağlı olarak gelişen sırt ağrıları boyun, bel ve omuz bölgesinde görülebilen; hayat kalitesini ve hareket özgürlüğünü büyük oranda azaltan bir kas iskelet sistemi şikayetidir. Bir arada veya ayrı şekilde görülebilen bu şikayetlerin büyük çoğunluğu mekanik kaynaklı nedenlere yani kas iskelet sisteminin yapısal veya işlevsel bozukluğuna bağlı olarak gelişir. Çeşitli eklem rahatsızlıkları omurilik ağrısı olarak da tanımlanan sırt ağrılarına neden olurken travma veya hareketsizlik sonucunda gelişen kas problemleri bel ve sırt ağrısı gibi şikayetlerle birlikte gözlenir.
Sırt ağrılarına neden olan etmenin doğru şekilde belirlenmesi etkili tedavinin uygulanabilmesi açısından oldukça önemlidir. Dolayısıyla sırt ağrısı şikayeti yaşayan kişilerin uzman hekim tarafından detaylı şekilde muayene edilmesi ve rahatsızlığın en uygun tedavi yöntemi ile iyileştirilmesi gerekir.
KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “seafoodplus.info” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, seafoodplus.info web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.