Suyun basit fakat çevre açısından son derece önemli bir özelliği de suyun sıvı hali üzerinde batmadan yüzebilen, suyun katı hali olan buzdur. Bu katı faz, (sadece düşük sıcaklıklarda oluşabilen) hidrojen bağları arasındaki geometriden dolayı, sıvı haldeki su kadar yoğun değildir. Hemen hemen tüm diğer maddeler için, katı form sıvı formdan daha yoğundur. Standart atmosferik basınçtaki taze su, en yoğun halini °C’de alır ve aşağı hareket eder, daha fazla soğuması halinde yoğunluğu azalır ve yukarı doğru yükselir. Bu dönüşüm, derindeki suyun, derinde olmayan sudan daha sıcak kalmasına sebep olur, bu yüzden suyun büyük miktardaki alt bölümü 4 °C civarında sabit kalırken, buz öncelikle yüzeyde oluşmaya başlar ve daha sonra aşağı yayılır. Bu etkiden dolayı, göllerin yüzeyi buz ile kaplanır. Hemen hemen tüm diğer kimyasal maddelerin katı halleri, sıvı haline göre yoğun olduğundan dipten yukarı donmaya başlarlar.
Daha fazla bilgi: seafoodplus.info
Havalar soğuduğunda eğer arabanızın silecek suyu normal su ile dolu ise eziyet başlar, çünkü o su donmuştur ve camlara püskürtemezsiniz. En yakın bir benzinliğe girersiniz; cam suyu almaya. Kimi çok ucuzdur, kimi pahalı. Bir sürü çeşit vardır. En ucuzunu almakla pahalısını almak arasında bir fark var mı? Nedir ki bu cam suyu? İçinde ne vardır?
Kimyada “kolligatif özellikler” diye bilinen bir kavram vardır. Bu kavram çözeltilerle ilgilidir ve saf çözücünün belli özelliklerinin içerisinde çözünen madde ile birlikte nasıl değiştiğini belirler.
Bunu şöyle açıklamaya çalışayım; su derecede kaynar. Eğer suya bir miktar tuz atarsanız suyun kaynama noktası derecenin üzerine çıkar. Suyun kaynama noktasının ne kadar yükseleceği, içerisine atacağınız tuz miktarına göre değişir. Suyun içindeki tuz oranı arttıkça, kaynama noktası o kadar yükselecektir.
Günlük hayattan başka bir alıntı olsun ve yine tuz örneğinden gidelim. Soğuk ve karlı havalarda belediyenin ilk yaptığı şey, yollara tuz dökmektir. Bunu yapmalarının bir nedeni vardır. Nasıl tuzlu suyun kaynama noktası derecenin üzerine çıkıyor ise, donma noktası da sıfır derecenin altına düşer. Aynı prensiple, suyun donma noktası düşüşü, suya atılan tuz miktarına bağlıdır. Tuz örneği hepimize tanıdık olduğu için güzel bir örnektir ama tuz yerine şeker kullansaydık da suyun kaynama noktasını yükseltir, donma noktasını düşürebilirdik. Donma noktası üzerinden gidelim
Kolligatif özellikler maddenin cinsine bağlı değildir. Maddenin miktarı ile ilgilidir. Suyun kaynama noktasının ne kadar yükseldiği veya donma noktasının ne kadar düştüğü, içine atacağınız maddenin miktarına bağlıdır. Bu kavram kimyada “molalite” miktar birimi ile açıklanır.
Molalitenin formülü: m=(çözünenin molü)/(çözücünün kilogramı) (Burada çözünen tuz veya şeker, çözücü ise sudur.)
Molalite daha sonra şu formüle uygulanarak donma noktasında ne kadar düşüş olacağını bulmamızı sağlar: ΔT = Kf × m
Burada m; molalite, Kf; molal donma sabiti ve ΔT (donma noktası düşüşü)=(Saf çözücünün donma noktası – çözeltinin donma noktası)’dır. Molal donma sabiti adı üzerinde sabit bir değerdir ve her çözücünün kendine ait bir Kf değeri vardır (Su için bu değer oC /m'dir).
Yanıt: Eksi derecede
O halde artık kantitatif bir örnek verebiliriz. mililitre suya 29 gram tuz atarsam kaç derecede donar? Öncelikle bu çözeltinin molalitesini hesaplamalıyız. Çözünenin molüne ihtiyacımız var. Tuzun (NaCl) molekül ağırlığı 58,5 g/mol’dür. Mol = kütle / molekül ağırlığı formülünden; mol = 29 / 58,5 = yaklaşık 0, 5 mol diyelim. Şimdi molalite formülüne geçiyoruz. Molalite hesabı için tuzun molü / suyun kilogramı = 0,5 / 0,1 = 5 molal olarak hesapladık.
ΔT = Kf × m formülünde, Kf yerine suyun molal donma sabiti değeri olan ’yı ve m yerine 5’i yazalım; ΔT = 1,86 × 5 = ; yani donma noktası derece düşecek. Suyun donma noktası sıfır derece olduğuna göre, yukarıda belirttiğimiz miktardaki bir tuzlu suyun donma noktası derece olacaktır.
Kış için üretilen cam suları da aynı bu prensip ile çalışır. Suyun içerisinde etilen glikol, metanol, propil alkol veya benzeri bir madde bulunur ve saf suyun donma noktasını düşürür. Buna ilaveten cam sularına deterjan katkılı madde de eklenir. Böylece çamur, böcek kalıntısı gibi kirlerin kolay temizlenebilmesi sağlanır.
Ucuzu - pahalısı
Cam sularının fiyat farkı, suyun içerisine katılan maddelerin miktarıyla değişir. Su-madde oranı eğer çok düşük ise donma noktasını çok az düşürecektir, ancak maliyeti ucuz olduğu için satış fiyatı da uygun olacaktır. Daha ılıman iklimlerde yaşayanlar için bu tür ucuz cam suları kullanılabilir, ancak satın alınacağı zaman etiketini okumakta fayda vardır. Çünkü bu tür ürünlerin etiketinde hangi sıcaklığa kadar donmadığı belirtilmektedir.
Aslına bakarsanız nanoteknoloji eklenmiş cam suları dahi mevcuttur (tabi fiyatı bu oranda artacaktır) ki bu tür cam suları kullandığınızda yağmur suyunu veya kirleri camda tutmama özelliği gösterirler. Ayrıca cam sularına parfüm ilavesi de yapılabilmekte ve camınıza püskürttüğünüzde arabanıza hoş bir koku katkısı da sağlayabilmektedir.
Böyle bakıldığında kışlık cam suyumuzu kendimiz de kolaylıkla yapabiliriz gibi görünüyor. Ancak bunun için saf su kullanmamız çok önemli. Çünkü musluk suyu püskürtme mekanizmalarını tıkayabiliyor. Saf suyu bulabildiysek, artık içine saf alkol ekleyebiliriz. Ancak saf alkolü eskisi gibi eczanelerden kolaylıkla satın alamıyoruz. Bu sebeple imalatımız bu noktada kısıtlanıyor.
Konsantre cam sularını yaz aylarında veya sert soğukların olmadığı mevsimlerde sulandırarak kullanabilirsiniz. Ayrıca hoşunuza giden bir kokuyu da cam suyunuza ilave ederek kendi parfümlü cam suyunuzu yaratabilirsiniz. Normal suyunuza bir miktar deterjan ekleyerek temizleyici özellikte bir cam suyuna sahip olabilirsiniz. Bu camlarınızı yağlı kirlerden kolayca temizlemenizi sağlayacaktır.
Sıcaklığın sıfırın altına düştüğü kışları yaşayan Ankara, Sivas, Erzurum gibi bir şehirdeyseniz, fiyatına takılmayın, donma noktası düşürücülüğü bakımından en iyisini alın tavsiyesi yerindedir. İçinde bulunduğumuz aylarda bir sabah kalkıp pencereden baktığınızda buzlu, karlı veya çok soğuk bir havaya uyanmanız sürpriz olmayacak.
Dr. Emine Gül Cansu Ergün / Atılım Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi
Kaynak: seafoodplus.info (soldaki fotoğraf), seafoodplus.info (sağdaki fotoğraf)
Atılım Üniversitesi genel kimya laboratuarında konu ile ilgili anlattığım kendi örneklerimden derlenmiştir.
Bu yazının etiketleri: cam suyudonma derecesikarkimyasafsoğuksutuz
Suyun basit fakat çevre açısından son derece önemli bir özelliği de suyun sıvı hali üzerinde batmadan yüzebilen, suyun katı hali olan buzdur. Bu katı faz, (sadece düşük sıcaklıklarda oluşabilen) hidrojen bağları arasındaki geometriden dolayı, sıvı haldeki su kadar yoğun değildir. Hemen hemen tüm diğer maddeler için, katı form sıvı formdan daha yoğundur. Standart atmosferik basınçtaki taze su, en yoğun halini °Cde alır ve aşağı hareket eder, daha fazla soğuması halinde yoğunluğu azalır ve yukarı doğru yükselir. Bu dönüşüm, derindeki suyun, derinde olmayan sudan daha sıcak kalmasına sebep olur, bu yüzden suyun büyük miktardaki alt bölümü 4 °C civarında sabit kalırken, buz öncelikle yüzeyde oluşmaya başlar ve daha sonra aşağı yayılır. Bu etkiden dolayı, göllerin yüzeyi buz ile kaplanır. Hemen hemen tüm diğer kimyasal maddelerin katı halleri, sıvı haline göre yoğun olduğundan dipten yukarı donmaya başlarlar.
Suyun hacmi, bilinen tüm sıvıların aksine, belirli bir sıcaklığa (+4 °Cye) düşene kadar azalır, daha sonra tekrar artmaya başlar. Donduğunda ise hacmi sıvı hale göre daha fazladır. Bu nedenle suyun katı hali, sıvı halinden daha hafiftir. Bu yüzden buz, suyun dibine batmayıp su üstünde yüzer. Suyun bu özelliği yaşamın kış aylarında ya da her zaman soğuk olan bölgelerde sudaki yaşamın devam etmesine olanak tanır. Deniz, nehir ve göllerin üst kısmı donar, buz üst kısımda kaldığı için su içindeki canlılar yaşamlarını sürdürmeye devam edebilirler.
Sonuç olarak ne saf su,ne de deniz suyu 0 derecede donar. Suyun donması için moleküller tutunacak bir şey seafoodplus.info kristalleri bir ‘çekirdeğin’,örneğin bir toz zerresinin etrafında toplanır.Şayet etrafta hiç toz yoksa su donmadan önce ısıyı dereceye kadar düşürmemiz gerekir.
Sonuçları Nature dergisinde yayımlanan araştırmada yer alan, Utah Üniversitesi fizikçilerinden Valeria Molinero ve meslektaşı Emily Moore, geliştirdikleri bilgisayar programı yardımıyla su moleküllerinin ancak sıfırın altında 48 santigrat derecede küçük kümecikler oluşturduklarını, bu kümeciklerin oluşumundan sonra suyun donabildiğini tespit etti.
Suyun donabilmesi için, su moleküllerinin etrafına tutunabileceği partiküller olması gerekiyor. Ancak gerçek saf suda hiçbir yabancı madde bulunmadığı için su moleküllerinin, etrafına toplanacakları ilk adacığı kendilerinin oluşturması gerekiyor.
Molineroya göre, sıfırın altında 48 santigrat derecede dört su molekülü, diğer bir molekülün etrafında toplanarak, donma için gerekli ilk iskeleti oluşturuyor.
Su ile ilgili bir tuhaflık. Sıcak su,soğuk sudan daha çabuk seafoodplus.infoteles bunu ilk defa MÖ 4. yüzyılda fark etmişti,modern bilim ise ancak ′de kabul seafoodplus.info,Tanzanyalı öğrenci Erasto Mpemba’nın sıcak dondurma karışımının soğuk olandan daha çabuk katılaştığını defalarca göstermesinin sonucu oldu. Sebebi ise hala bilinmiyor.
Kaynak:
buz, su, su donma, su kaç derecede buz olur, su kaç derecede donar, su nasıl buz olur, suyun donması