Duyurular
Koypu, (su maymunu) (Myocastor coypus), anavatanı Güney Amerika olan ve kürkü için diğer kıtalarda çiftliklerde yetiştirilen bir türdür.
Yarı sucul olan Kuypunun kemirici dişleri bulunur. Yılda yavru yapar, ağırlıkları erkeklerde 8kg, dişilerde 5kg'a ulaşır.
Türkiye'de Doğabel tarafından Doğu Anadolu Bölgesi'nde yürütülen çalışmalar sırasında doğada yerli türler gibi yaban hayata karışmış bireylerine rastlanmıştır.
Koypular kürk yetiştiriciliği için 'lerin başında Güney Amerika'dan, Rusya, Bulgaristan ve Ermenistan'a getirilmiştir. Kürke olan talebin 'lerden sonra azalması sonucu çiftliklerde yetiştirilen hayvanlar serbest bırakılma veya kaçma yoluyla doğaya karışmıştır. Özellikle Türkiye'nin sınır akarsularında kendilerine doğal yaşam alanı kurmuşlardır. Edirne'de Meriç nehri ve Iğdır'da Karasu Çayı'nda görülürler[1][2].
Güney Amerika kökenli istilacı bir tür olan su maymunlarının, Gala Gölü Milli Parkındaki sazlıklara ve nilüferlere ciddi zarar vermesi nedeniyle sudaki sakar meke ve bıyıklı sumru yuva sayılarının ciddi oranda azaldığı belirtildi.
Avrupa Birliği tarafından desteklenen, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen "Türkiye'deki Karasal Ortamlarda ve İç Sularda İstilacı Yabancı Türlerin Değerlendirilmesi" Projesi kapsamında Edirne'de toplantı düzenlendi.
Kentteki bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan Edirne Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğünden biyolog Erdem Köse, su maymunlarının Gala Gölü Milli Parkı içerisinde yer alan Pamuklu Gölü'ndeki sazlıklara önemli ölçüde zarar verdiğini tespit ettiklerini söyledi.
Su maymununun, sazlıkta su kuşlarının yapmış olduğu yuvaları da dolaylı olarak tahrip ettiğini belirten Köse, şöyle konuştu:
"Su maymunun su kuşlarının yuvalarını tahrip etmesiyle dolaylı olarak sakar meke yuvalarının da azaldığı düşünülmekte. yılında yapmış olduğumuz arazi çalışmalarında çok fazla sakar meke görüyordum. yılından itibaren bunun kademeli olarak çok hızlı bir şekilde azaldığını arazi çalışmalarımızda gördük. Bu popülasyondaki azalmanın su maymununun sazlık alanlara vermiş olduğu zararla ilişkilendirilebileceğini düşünüyorum."
Su maymunlarının su bitkileriyle de beslenmeleri nedeniyle bölgedeki nilüferlerin yok olma tehdidi altında olduğunu vurgulayan Köse, "Gala Gölü'nde nilüfer bitkisi su maymunu nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya . Dolayısıyla nilüferlerin üstüne yuva yapan bıyıklı sumru popülasyonunda çok fazla sayıda azalma var. Nadir olarak gözlenmeye başlandı." diye konuştu.
Proje eğitmeni Dr. Ayşegül İliker Kozbaş da Türkiye'de su maymununun Iğdır ve Edirne'ye yerleşen iki popülasyonu olduğunu söyledi.
Su maymunun en belirgin özelliğinin öndeki portakal renkli iki dişi olduğunu belirten Kozbaş, yılda kez üreyebilen türün 2 ila 9 bireyden arasında değişen aile gruplarından oluştuğunu ifade etti.
Otçul olan su maymununun yıl boyu yuva civarında ne bulursa yediğini söyleyen Kozbaş, "Karada bitkilerin toprak altı toprak üstü kısımlarını kazarak çıkartıp yiyor. Kültür bitkileriyle de besleniyor. Edirne'deki en büyük problem kültür bitkileriyle beslenmesi." diye konuştu.
Kozbaş, su maymunu türünün Türkiye'de yayılış gösterdiği alanlarda saz bitkisi ile tarım ürünleri pirinç ve yonca üzerinde ciddi olumsuz etkilere sahip olduğunu dile getirdi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.