süleymaniye camii kaç minareli / Bir devrin güç simgesi Süleymaniye Camii hakkında bilmeniz gerekenler

Süleymaniye Camii Kaç Minareli

süleymaniye camii kaç minareli

Kanuni Sultan Süleyman ve Mimar Sinan’ın, devrin güç simgesi ile mimari dehasının birleşimiydi Süleymaniye Külliyesi. Burası, farklı alanlarda eğitim veren medreseleri bünyesinde topladı. Aşevi, misafirhanesi, hastanesi, hamamı, Kanuni’nin, Hürrem’in ve Sinan’ın ebedi istirahatgâhları bir aradaydı.

Külliyenin gözbebeği elbette Süleymaniye Camii’ydi. Ah o Süleymaniye Camii… Her devir kusursuz dengenin, zarafetle heybetin, büyüklüğün ve sükûnetin sembolüydü.

Şimdi Süleymaniye Semti’nin dar sokaklarına düşün. Bırakın heybetli Süleymaniye Camii sizi karşılasın; bu bin kubbeli külliye sizi sarsın sarmalasın.

Sultanın iki adım arkasındaki Mimar Sinan

sultanin-iki-adim-arkasindaki-mimar-sinan-listelist2

Rivayete göre Kanuni Sultan Süleyman bir gece rüyasında Hazreti Muhammet’i gördü. İkisi, Haliç’e ve Boğaz’a nazır bir tepedeydi. Peygamber padişaha oraya bir cami yaptırmasından bahsediyordu ve mihrabı ile minberinin yerini tarif ediyordu.

Ertesi gün Kanuni hemen Mimar Sinan’ı çağırdı. Onu rüyasındaki tepeye götürdü ve tam rüyasını anlatırken Sinan “Sultanım, mihrabı burada, minberi burada olsun…” deyince Kanuni şaşırdı. Sinan sakince “Dün geceki kutlu ziyaretinizde ben de iki adım arkanızdaydım” diyecekti.

İlk taşı şeyhülislam koydu

ilk-tasi-seyhulislam-koydu-listelist

13 Haziran 1550’de Kanuni, devletin ileri gelenleri, ulemalar ve din adamları İstanbul’u yüksekçe gören bir tepede buluştu. Sultan o gün yoksulları sevindirdi, kurbanlar kesildi.

Vakti geldiğinde Şeyhülislam Ebussuud Efendi, Kanuni’nin emri ile mihrap temeline ilk taşı koyarak inşaatı başlattı.

Devrinin önemli eğitim merkezi

devrinin-onemli-egitim-merkezi-listelist (1)

Süleymaniye, Fatih Külliyesi’nden sonraki ikinci en büyük külliye olacaktı. Burası çeşitli bilim dallarının birlikte okutulacağı, devrinin önemli bir eğitim merkezi olarak tasarlanmıştı.

Ama bu kadarla sınırlı değildi. Çok işlevli külliye modelinin ileri bir aşamasını yaratan külliye cami, Râbi, Sâlis, Evvel, Sani, Tıp ve Darülhadis medreseleri; I. Süleyman, Hürrem Sultan, Mimar Sinan türbeleri; türbedar odası, bimarhane (hastane), darüzziyafe (aşevi), tabhane (misafirhane) ve hamamdan ibaret 15 bölümden oluşacaktı.

Sinan ile Süleyman’ın gücü

sinan-ile-suleyman'in-gucu-listelist

Sinan ile Süleyman’ın, devrin sanat anlayışıyla politik gücünün birlikteliğini simgeleyen Süleymaniye, ekonomik ve kültürel işlevleriyle klasik dönemin simgesi sayılacaktı.

Kalfalık eseri olarak gösterdiği Süleymaniye, ünlü mimarın yaratıcılığının nişanesi gibiydi.

Asırlara meydan okumasının sırrı

asirlara-meydan-okumasinin-sirri-listelist

Mimar Sinan, külliyenin yapılışı boyunca kayıt tuttu. Harç için kullandığı yumurta sayısını, ustaların milliyetini, dinini, aldıkları ücreti yazdı. Ama külliyenin teknik detayları sırdı. Asırlar boyunca çözülmeyi bekleyecekti.

Sinan temeli kazdıktan sonra birkaç sene temele kazık çaktı ve bekledi. Bu bekleyiş usta mimarın işi ağırdan aldığı dedikodularına da sebep olacaktı. Hâlbuki o, zeminin sıkılaşmasını ve oturmasını istiyordu. Yapı bu sayede asırlara meydan okuyacaktı.

3523 işçi çalıştı, 3200 kilo altın harcandı

3523-isci-calisti-3200-kilo-altin-harcandi-listelist

Tarihçi Peçevi’ye göre külliye inşasına 896.360 filori (altın para) ve 82.900 akçe, yani yaklaşık 3200 kilo altın harcandı. İnşaatta 1713’ü Müslüman, 3523 işçi çalıştırıldı.

Hassa Mimarlar Ocağı’nın elemanları, acemioğlanlar, diğer kapıkulu ocakları mensupları ile ülkenin her yanından ücretli ustalar, işçiler ve forsalar burası için ter döktü. İşçi sayısı yazın günlük 2.000 kişiye ulaşıyordu.

İmparatorluğun dört köşesinden malzemelerle yapıldı

imparatorlugun-dort-kosesinden-malzemelerle-yapildi-listelist

Caminin malzemeleri farklı yerlerden toplandı. Bunun simgesel açıdan önemi büyüktü. Bu sayede Osmanlı’nın farklı uygarlıklara ve geniş bir coğrafyaya hükmettiği gösteriliyordu.

Beyaz mermerler Marmara Adası’ndan, yeşil mermerler Arabistan’dan, taşlar İstanbul ve Yalova’dan, küfeki (deniz kabuklarının oluşturduğu istiridye kalkeri) İstanbul’dan, alçı ve kireç İznik-Bursa’dan, kerestesi Istıranca’dan, demir Bulgaristan’dan ve kurşun da Sırbistan’dan getirildi.

Bir tas yoğurt, camiden ağır olur mu?

bir-tas-yogurt-camiden-agir-olur-mu-listelist

Bir rivayete göre Kanuni, caminin giderlerini bizzat karşılamak istemişti. Bu yüzden işçilere dışarıdan yardım kabul etmemelerini söyledi. Fakat bir gece rüyasında caminin tartıldığını ve bir tas yoğurdun, o camiden ağır geldiğini gördü.

Ertesi gün işçilere dışarıdan yardım alıp almadıklarını sordu. Civardaki yaşlı ve fakir bir kadın işçilere ayran ikram etmişti. Kanuni kadını bulup hakkını verince içi ancak rahat edecekti.

“Yâ Fettâh”

ya-fettah-listelist

Sinan 15 Ekim 1557’de Kanuni Sultan Süleyman’ın ve devlet ileri gelenlerinin bulunduğu bir törende dualarla kendi inşa ettiği camiyi “Yâ Fettâh” diyerek açtı.

Tuhfetü’l Mi’mârin isimli eserde, 4000 metrekare alana oturan cami ve 70 dönüm arazi üzerine inşa edilen külliyesiyle Süleymaniye’nin inşaat süreci ve açılış merasimi Sinan’ın ağzından anlatılacaktı.

Külliyenin göz bebeği Süleymaniye Camii

kulliyenin-gozbebegi-suleymaniye-camisi-listelist

Süleymaniye Külliyesi’ndeki en göz alıcı yer elbette Süleymaniye Camii. Burası Mimar Sinan’ın diğer eserleri gibi sade ama ihtişamlıydı. Caminin ana girişi, taç kapısının inşaatında normalin epey üstünde neredeyse yüzlerce ton kurşun dökülmüştü.

Planı, Ayasofya’yı andırsa da Süleymaniye’de ana kubbeyi taşıyan dört büyük ayak ve kemer sayesinde yapı bütünlüğü daha belirgindi. Kubbenin yükü yarım kubbelerle dağıtılmıştı. Bu strüktürel sistem, duvarlara çok sayıda pencere açılmasını sağlamış, mekân aydınlanmıştı.

Dört halife için dört diyardan dört sütun

dort-halife-icin-dort-diyardan-dort-sutun-listelist

Yaklaşık 30’ar tonluk dört fil ayağı caminin 26,50 metre çapında ve 53 metre yükseklikteki kubbesini taşıyordu. 8 bin tonluk yük bu sayede temele iletiliyordu.

Mimar Sinan bu dört ayağı dört halifeye; Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali’ye adamıştı. Camideki granit sütunlardan biri Topkapı Sarayı’ndan, biri Fatih Kıztaşı’ndan, biri İskenderiye’den, diğeri de Lübnan’ın Baalbek şehrindeki Jüpiter Tapınağı’ndan getirilmişti.

Ferah, aydınlık ve sağlam

ferah-aydinlik-ve-saglam-listelist

Kubbenin kaidesinde yuvarlak kemerli 32 pencere ve yapının cephelerindeki 138 pencere sayesinde cami ferah ve aydınlıktı. Sinan iç mekânda merkeziliği bozmamak için kubbeyi taşıyacak sıra sıra sütunlar ve taşıyıcı elemanlar kullanmamıştı. Bu yüzden yapının heybetli kubbesi için özel olarak hafif tuğlalar üretildi.

Ayrıca caminin duvarlarını oluşturan taşlar birbirlerine içten demir kenetlerle bağlandı ve bu kenetlere eritilmiş kurşun döküldü.

Nargilemin marpucu da…

nargilemin-marpucu-da-listelist

Henüz inşaat sürerken Kanuni’nin kulağına, Mimar Sinan’ın camide nargile içtiği fısıldandı. Padişah başta söylentilere itibar etmediyse de kontrol etmek istedi.

Sinan hakikaten bir köşede nargile fokurdatıyordu. Kanuni’nin kızgınlıkla kendini izlediğini görünce nargilede tömbeki olmadığını, sadece su fokurdattığını anlattı. Usta mimar bu sayede camide sesin dağılışını gözlüyordu. Ünlü mimar mükemmel akustik için kubbeye ağızları açık 256 küp yerleştirdi. Zemine de sesi aksettiren tuğladan boşluklar açtı.

İs odası ve deve kuşu yumurtalarının sırrı

is-odasi-ve-devekusu-yumurtalarinin-sirri-listelist

Camiye bir de is odası yapılmıştı. Buradaki hava akımı sayesinde kandillerde toplanan is, mürekkep yapımında kullanılacak; o mürekkepler ile pek çok el yazması kaleme alınacaktı.

Sinan, Süleymaniye’yi âdeta gözü gibi korumak istiyordu. Bu yüzden ünlü mimar, camisini örümcek ve akreplerden korumak için muhtelif yerlere devekuşu yumurtaları astırdı.

Mihrapta Fetih, kubbede Nur Suresi

mihrapta-fetih-kubbede-nur-suresi-listelist

Ağırbaşlı duruşu ile dikkat çeken Süleymaniye’nin süslemeleri de epey görkemliydi. Mihrap duvarındaki pencereler vitraylarla süslüydü. Bu vitraylar usta Sarhoş İbrahim’in eseriydi.

Mihrabın iki yanındaki pencerelerde çini madalyonlarda Fetih Suresi, caminin ana kubbesinde ise Nur Suresi yazılıydı. Camideki yazılar meşhur hattat Ahmed Karahisari Şemseddin Efendi ve talebesi Hasan Çelebi tarafından yazılmıştı. Sonradan kazasker Mustafa Efendi de bazı yazılar ilave edecekti.

Dört minarenin ve on şerefenin bir anlamı var

dort-minarenin-ve-on-serefenin-bir-anlami-var-listelist

Cami avlusunun dört köşesinde birer minare bulunuyordu. Dört minare, Kanuni’nin İstanbul’un fethinden sonraki dördüncü padişah oluşunu simgeliyordu. Bu minarelerin camiye bitişik, ikisi üçer şerefeli ve 76 metre yüksekliğindeydi. Diğer ikisi ise ikişer şerefeli ve 56 metre yüksekliğindeydi.

On şerefe de Kanuni’nin Osmanlı’nın onuncu padişahı olduğunu işaret ediyordu.

İran’dan kızdıran yardım (!) ve “Cevahir Minaresi”

irandan-kizdiran-yardim-ve-cevahir-minaresi-listelist

Evliya Çelebi’nin rivayetine göre caminin yapımı uzayıp inşaat bir süre durunca İran Şahı Tahmasb, Kanuni’ye -kimilerine göre yardım, kimilerine göre gösteriş için- cevahir (elmas, yakut gibi değerli taşlar, mücevher) yolladı. Kanuni bu duruma epey öfkelenmişti.

Caminin her taşının bu mücevherlerden değerli olduğunu göstermek için şahın hediyelerini Sinan’a verdi. Ünlü mimar bu değerli taşları o sırada yapılan yapının solundaki üç şerefeli minarenin harcına yerleştirdi. Burası artık “Cevahir Minaresi”ydi.

Bin kubbe ile örtülü

bin-kubbe-ile-ortulu-listelist

İstanbul’u ihtişamlı siluetiyle büyüleyen Süleymaniye Külliyesi’nde yapılar, ortadaki caminin çevresinde U şeklinde sıralanıyordu. Evliya Çelebi burasının bin kubbe ile örtülü olduğunu ve üç bin kişinin burada hizmet ettiğini yazıyordu.

Külliye’ye giriş Mera Kapısı, Eski Saray Kapısı, Mektep Kapısı, Çarşı Kapısı, Hekimbaşı Kapısı, İmaret Kapısı, Kubbe Kapısı, Tabhane Kapısı, Ağa Kapısı, Harem Kapısı ve Sattar Kapısı denilen 11 kapıdan yapılıyordu.

Çifteler Medresesi, Tıp Medresesi…

cifteler-medresesi-tip-medresesi...-listelist

Külliye’nin farklı alanlarda eğitim veren yedi medresesi vardı. Evvel ve Sani Medresesi’ne Çifteler Medresesi deniliyordu. Caminin doğu cephesinde Râbi ve Sâlis medreseleri yer alıyordu.

Evvel medresesinin köşesinde Sıbyan Mektebi, Râbi ve Sâlis medreselerinin Haliç’e bakan tarafında Mülâzim Medresesi vardı. Külliyede bir de şifa dağıtan Tıp Medresesi yer alıyordu.

Akıl hastalarına şifa

akil-hastalarina-sifa-listelist

Tıp Medresesi’nin sağındaki yapı bimarhane, yani hastaneydi. Burada eczane ve hamam da bulunuyordu. Hastane 40-50 yatağa sahipti. Tıp Medresesi’ndeki öğrenciler, teorik derslere ek olarak haftada dört gün hastanedeki pratik uygulamalara katılıyordu.

Bu hastanenin diğer Osmanlı hastanelerinden en önemli farkı akıl hastalıkları bölümüydü. Bu bölümde hastalar özel ilaçlar ve müzikle tedavi ediliyordu.

Doy, yıkan, uyu

doy-yikan-uyu-listelist

Külliyenin kuzeybatısında darüzziyafe (aşevi) ve tabhane (misafirhane) bulunuyordu. Aşevi dikdörtgen planlıydı. Ortada havuzlu bir avlu, kareye yakın bir alanda sivri kemerli revaklar ve bunların arkasında koğuşlar ve odalar yer alıyordu. Avlunun hastaneye bakan kanadında beş kubbeli bir yemekhane, arkasında dört kubbeli ve fenerli bir mutfak vardı.

“Düğmeciler Hamamı” da denen Süleymaniye Hamamı, külliyenin güneydoğu köşesindeydi. Dikdörtgen planlı yapının sıcaklık kısmı büyük, soğukluk kısmı ise küçük bir kubbe ile örtülüydü.

Süleyman, Hürrem, Sinan ebedi uykuda

suleyman-hurrem-sinan-ebedi-uykuda-listelist

Caminin mihrabı önünde bulunan sahada Kanuni’nin türbesi vardı. Sekizgen plan üzerine kubbeli inşa edilen yapıda gövdenin altını saran, sivri kemerli revak uygulaması epey farklıydı. Kapının iki yanında, 16. yüzyıla ait bitkisel motiflerin egemen olduğu çini panolar yer alıyordu. Hürrem Sultan Türbesi de dıştan sekizgen, içten on altıgen planlıydı ve yuvarlak kasnaklı bir kubbe ile örtülüydü. Yapının içi renkli çinilerle bezeliydi.

Mimar Sinan’ın küçük türbesi de külliye dâhilindeydi. Sinan, pergeli andıran bu mütevazı yapıyı 1588’de yapmıştı. Yarı açık türbe, birbirine sivri kemerlerle bağlanmış altı sütunun taşıdığı bir kubbe ile örtülüydü.

Nâzım’ın, Tanpınar’ın, Türkali’nin esin perisi

nazimin-tanpinar'in-turkali'nin-esin-perisi-listelist

Bu görkemli yapı her daim edebiyatçıların ilham kaynağıydı. Şair Nazım Hikmet için burası “… açılan öğle güneşinin altında Sinan’ın Süleymaniye’si bulutlara yaslanmış bir dağ gibiydi.”

Kendi cenaze namazı da burada kılınan Ahmet Hamdi Tanpınar ise, “Süleymaniye’den başka garpla ölçülecek bir iki musiki eserinden başka bir şey tanımıyorum.” diyerek hayranlığını belirtecekti. Vedat Türkali ise, “Bekle Bizi İstanbul” şiirinde onu “büyük ve sakin” bulacaktı.

Akustiği bozuldu mu?

akustigi-bozuldu-mu-listelist

Süleymaniye Camii 2007-2010 yılları arasında 21 milyon liraya Gürsoy İnşaat tarafından restore edildi. 2012’de Radikal gazetesinin haberine göre yanlış restorasyon yüzünden caminin akustiğinin bozulduğu iddia edildi.

Sesin önceden mikrofonsuz her yere dağıldığı ama restorasyondan sonra hoparlöre ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Firma iddiaları reddetti.

Kaçak kafe haber yapılınca kalktı

kacak-kafe-haber-yapilinca-kalkti-listelist

Cami en son 9 Kasım’da Zaman gazetesinin bahçesinde kaçak kafe yapıldığı haberi ile gündeme geldi. Cami restorasyonundan sonra Kanuni ve Hürrem türbelerini bedelsiz yenileyen Gürsoy İnşaat’ın, türbeler ziyarete açıldıktan bir yıl sonra hâlâ şantiyeyi kaldırmadığı; burada siyasetçileri, üst düzey bürokratları ve VIP konukları ağırladığı iddia edildi. Bu haberin yayımlanmasının ardından -28 Kasım’da- avludaki kaçak kafe kaldırıldı.

kaynağı değiştir]

Evliya Çelebi'nin anlatımıyla caminin yapımı şöyle olmuştur: "Bütün Osmanlı ülkesinde ne kadar bin mükemmel üstad mimar yapı ustası işçiler ve taşçılar ve mermer işleyenler varsa hepsini toplayıp üç yıl bütün ayakları bağlı forsa temelini yerin altına indirdiler. Üç senede binanın temeli yeryüzüne yükselip bina meydana çıktı. Bir yıl sonra Sultan Bayazıdı Veli'nin presesine (hiza ipi) göre mihrab kondu. Dört tarafına duvarlarını kubbe aralarına varıncaya kadar 3 yıl yükselttiler. Ondan sonra metin güçlü dört paye üzerine yüksek kubbeyi yaptılar. Süleymaniye Camii'nin ne yolda şekillendiği, bu ulu camiin kubbenin mavi tasının ta üst tepesi Ayasofya kubbesinden yuvarlak ve yedi meliki arşın yüksek cihanı kaplayan bir kubbedir. Bu eşsiz kubbenin dört ayağından başka camiin solunda ve sağında dört tane somaki mermer sütun vardır ki her biri onar Mısır hazinesi değerindedir... Ama Allah bilir bu kırmızı renkli dört somaki sütunun cihanın dört köşesinde benzeri yoktur, ellişer arşın yüksekliğinde güzel sütunlardır...Mihrab ve minber üzerinde olan renk renk camlar Serhoş İbrahim'in işidir. Her cam parçasında nice kerre yüzbin parçanın renk renk hurda camlarla çiçekler ve Allah'ın güzel adlarıyla süslenmiş camlardır ki, bunlar kara ve deniz seyyahları arasında dünyaca övülmektedir, felekte bunların eşi görülmemiştir...mermeri işleyen üstad ince sütun üzerine bir müezzin mahfili yapmıştır ki guya cennet mahfillerindendir...mihrabın üzerinde Karahisari hattıyla Zekeriya ne zaman bulunduğu mihraba girdiyse onun yanında bir yiyecek buldu (Ali İmran: 37) ayeti zehebi laciverd ile yazılmıştır.

Ve mihrabın sağında ve solunda burma, zıh zıh yapma sütunlar ve yine orada bir adam boyu halis bakır ve halis altunla cilalanmış şamdanların üzerinde yirmişer kantar kafuri balmumları.camiin sol köşesinde sütun üzere bir yüksek makam, Hünkar mahfili vardır, ...dört sütun payelerin köşelerinde dört tane aşırhan maksurecikleri var... camiin iki tarafında yan suffaları var...yine bu suffalara eş ince sütunların üzerinde deryaya nazır ve sağ tarafı çarşuya bakan katlar...cemaat çok olduğu zaman bu suffalarda ibadet ederler...mübarek gecelerde kandiller yakarlar hepsi yirmi iki bin kandil ve asılmış avizeler. Bu camiin içinde geride Kıble Kapusu tarafındaki iki payelerde bir çeşme vardır. ve bazı taklar altında Üst Hazine Maksureleri.

Hünkar mahfili ve mihrabı.

Bu caminin içinde ve dışında olan Ahmed Karahisari hattı bugün de ne yazılmıştır ne yazılsa gerektir. İlkin büyük kubbenin ta ortasında Allah göklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun sıfatı sanki içinde bir çerağ bulunan bir hücredir. O çerağ bir sırça içindedir. O sırça kandil de sanki bir inci gibi parıldayan bir yıldızdır ki güneşin doğduğu yere de battığı yere de nisbeti olmayan mübarek bir ağaçtır, zeytundan tutuşturulup yakılır. Onun yağı kendisine bir ateş dokunmasa da hemen ışık verir ki nur üstüne nurdur. Allah insanlara meseller irad eder. Allah her şeyi hakkıyla bilendir' ayetini yazmada yedi beyzasını göstermiştir. (Nur 35). Mihrab üzerindeki yarım kubbenin içinde... (Enam 79) ayeti. Ve dört payelerin köşesinde Allah, Muhammed, Ebubekir, Ömer, Osman, Ali, Hasan, Hüseyin yazılmıştır. Ve minberin sağındaki pencere üstünde... (Cin 18) ayeti yazılıdır. Üst pencereler üzerinde Allah'ın güzel adları yazılıdır.

Ve bu camiin 5 kapusu vardır. Sağ tarafta imam kapusu, sol tarafta hünkar mahfili, altında vüzera kapusu ve iki yan kapuları var, sol yan kapu üzerinde (Rad 24)yazılıdır, kıble kapusu üzerinde sol taraftaki kitabenin içinde Ketebehu Ahmed el Karahisari sene..deyü tahrir olunmuştur.

Camii şerifin adı geçen babı saadetlerine ve haremi latifin üç tane yüce kapusuna ayak taş merdivenle çıkılır ve inilir...ve bu avlunun dört yanına nazır hepsi.. adet pencerelerdir, demirci ustası Davudi sanat gösterüp öyle örs vurmuş ki, bu zamana kadar cilasına bir zerre toz tesir etmeyüp puladı nahçevani gibi parlak pencerelerdir. Ve bu pencereler üzere bütün camlar...ortasında ibret verici bir havuz vardır... avlunun kıble kapusu bütün kapulardan yüksek bir sanatlı babı saadettir ki yeryüzünde bu kapuya benzer beyaz ham mermer eşikli ve kat kat girişme zıhlı çengelli ve medeneli bir kapu görülmüş değildir, bütün ham mermerdir...Ve bu camiin dört tane minarelerinin evsafı var ki her biri bir ezanı Muhammedi makamıdır...dört minare on tabaka...sol taraftaki üç şerefeli minareye Cevahir minaresi derler...ve bu camiin iki tarafında kırkar tane abdest tazeleycek muslukları vardır.

Temelinin atılışındaki metanet ve köşesinde olan zarafet ve güzellik eserleri ve her türlü sanatlar insanı büyüleyen görünüşü, bu camiin içinde ve dışında vardır. Hatta bina tamamlanınca Koca Mimar Sinan şunu der: 'Padişahım sana bir cami inşa ettim ki kıyamet gününde Hallacı Mansur yeryüzünde Makalidi Cibal Demavend dağlarını Hallacın yayından pamuk gibi attığında bu caminin kubbesinde Mansur'un yay kirişi önünde çevgan topu gibi bu rütbe senasını medh eder.

Mihrab önünde bir ok atımı yerde bir gülistanı nısfı cihen hıyaban içinde, Süleyman Han'ın meşhedi -toprağı nur olsun-bir yüksek kubbe altında görülür.

Caminin üç tarafında bir kat dış avlu daha vardır ki iki yanı birer at menzili kum sahrasıdır, türlü türlü ulu çınarlar, salkım söğütler, servi ve ıhlamur ve karaağaçlar, dışbudak ağaçları ile süslenmiş bir büyük avludur ki üç yanı hepsi pencereli duvarlar ve hepsi on adet kapu...Şark tarafına bakan hamam kapusu..merdivenle hamama varılır amma bu tarafta avlunun duvarı olmayup İstanbul şehrini temaşa için bir kenarset alçak duvar çekilmiştir. Cümle cemaat orada durup Hünkar Sarayı, Üsküdar'ı, Boğazhisar'ı, Beşiktaş'ı, Tophane ve Galata ve Kasımpaşa ve Okmeydanı boydanboya görülür.

Bu camiin sağında ve solunda dört mezhep şeyhülislamları içün dört adet büyük medreseler vardır ve bir darülhadis ve bir darülkurra ve ayrıca bir tıp ilmi medresesi, bir sıbyan mektebi ve bir darüşşifa ve imaret ve bir yemekhane, bir tavhanei müsafirin, gelip gidenler için bir kervansaray, bir yeniçeri ağası sarayı, bir kuyumcular dökmeciler ayakkabıcılar ve nısfı cihen aydınlık hamamı tetimmei şuhan bin adet hizmetliler evi...

Süleymaniye Camii tamam oldukta bina emini ve nazırı ve mutemedinin hisaplarına göre, 8 kerre 100.000 ve doksan bin üç bin üç yüz seksen üç yük flori." (Gökyay 343-60)

Süleymaniye Medreseleri[değiştir

Cevap-Bul.com

  • Popüler
  • İçindekiler

    Süleymaniye Camii tam olarak nerede?

    Buna göre KANUNİ Sultan Süleyman, İstanbul fethedildikten sonra tahta çıkan dördüncü padişahtır. Kendisi Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibarense onuncu padişah olmuştur. Süleymaniye Camii Nerede ve Nasıl Gidilir? Süleymaniye Camisi, İstanbul ilinin Fatih ilçesine bağlı bir alanda yer alır.

    Süleymaniye Cami nerede hangi semtte?

    Süleymaniye, İstanbul’un Fatih ilçesinde, Süleymaniye Camii ve Külliyesi’nin çevresinde, İstanbul’un üçüncü tepesinde, adını külliyeden alan mahalle.

    Süleymaniye Camii nin özellikleri nelerdir?

    Yaklaşık 30’ar tonluk ve dört halifeye adanan 4 fil ayağı, caminin 26,50 metre çapında ve 53 metre yükseklikteki kubbesini taşıyor. Dört minare, Kanuni Sultan Süleyman’ın İstanbul’un fethinden sonraki 4. on şerefe ise Osmanlı’nın 10. padişahı olduğunu simgeliyor.

    Süleymaniye Camii işlevi nedir?

    İstanbul’un gezilecek tarihî yerleri arasında yer alan Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-57 yılları arasında Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Süleymaniye Camii, bir bakıma Ayasofya’nın Mimar Sinan tarafından daha akılcı bir şekilde yeniden inşa edilmesidir.

    4 minareli cami nerede?

    Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1557 yılları arasında İstanbul’da Mimar Sinan tarafından inşa edilen camidir.

    Ulu Cami nerede hangi şehirde?

    Bursa Ulu Camii Bursa Merkezde, Atatürk Caddesi, Orhan Gazi Parkı’nın bulunduğu alanda Yıldırım Bayezid tarafından 1396- 1400 yılları arasında yaptırılmış olan bir camidir.

    Selimiye Camii’nin belli başlı özellikleri nelerdir?

    Selimiye’yi diğer cami mimarilerinden ayıran en büyük özelliği, herhangi bir yarım kubbeden destek almadan tek olarak inşa edilen kubbesi. 8 sütun fil ayağına oturtulan kasnak üzerinde bulunan, mimari ve mühendislik üzerine araştırma yapanları şaşırtan kubbe, 43 metre yüksekliğinde ve 32 metre çapındadır.

    Süleymaniye Medresesi ne amaçla yapılmıştır?

    İstanbul’da inşa edilen bu Süleymaniye medresesi Osmanlı padişahı olan Kanuni Sultan Süleyman tarafından inşa ettirilmiştir. Bu Süleymaniye Medresesi Süleymaniye Külliyesi içerisinde yer almaktadır. Süleymaniye Medresesi tarihte ders görülmesi amacı ile inşa ettirilmiş bir medresedir.

    Süleymaniye Camii nin dönemi içindeki mimari önemi nedir?

    Cami bir Mimar Sinan harikası olarak nitelendirilse de Mimar Sinan yapıyı ”kalfalık eseri” olarak nitelendirmiştir. Yapının her bir noktasını en ince ayrıntısına kadar hesaplamıştır. Süleymaniye Camii’de bulunan 4 minare İstanbul’un fethinden sonra tahta geçen 4 padişahı temsil etmektedir.

    4 minareli cami hangi ilimizdedir?

    Türkiyede kaç tane 6 minareli cami var?

    Sultan Ahmet Camii Türkiye’de 6 minaresi olan 5 camiden biridir. Diğer 4 tanesi ise İstanbul Çamlıca Camii, İstanbul Arnavutköy’de Taşoluk Yeni Camii, Adana’daki Sabancı Camii ve Mersin’deki Muğdat Camii’dir.

    Ulu Cami kaç minareli?

    Bursa Ulu Camii

    Bursa Ulu Cami
    İnşaat başlangıcı1396
    Tamamlanma1399
    Özellikler
    Minare sayısıİki

    kaynağı değiştir]

    Süleymaniye Külliyesi'nde bulunan Süleymaniye Medreseleri Kanuni Sultan Süleyman, Sokullu ve Mimar Sinan'ın bir araya gelerek oluşturdukları dev bir projenin özel bir parçasıdır. Süleymaniye Medreseleri'nin yönetimi vakfiye şartları çerçevesinde padişah, sadrazam ve mütevelli heyeti üçgeninde şekillenirdi. Süleymaniye Külliyesi'nin en önemli bileşenlerinden olan Süleymaniye Medreseleri, Osmanlı medrese hiyerarşisinde en üst aşamayı temsil etmekteydi. İlk olarak "Tıp Medresesi" diğer adıyla "Daruttıb" medreseleri burada görülmüştür. Dönemin hekimbaşı namzetleri bu medreselerde yetiştirilmiştir. Süleymaniye Külliyesi içerisinde yer alan tıp medresesi ve daruşşifa Antik Yunan, Bizans, Selçuklu, İran, Irak, Mısır, Maveraünnehir ve Suriye gibi merkezlerden tevarüs edilen kadim tıp bilgisinin dikkatle incelendiği, gözden geçirilerek düzeltildiği, faydalı olanın yeniden üretildiği, geliştirildiği, yaygınlaştırıldığı, özgün bilginin oluşturulduğu, vakıf sistemi ile finanse edilip her seviyede meşrulaştırıldığı ve dolaşıma sokulduğu ilim merkezleriydi. Modern Tıbbiyeyi kuranlar arasında Süleymaniye Tıp Medresesi'nde eğitim görmüş Osman Saib Efendi, Abdülhak Molla ve Mustafa Behçet Efendi gibi isimler yer alacaktır.[4]

    Fotoğraflar[değiştir

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir