suni sancı ilacı / Suni Sancı (İndüksiyon) - İrfan Tarhan

Suni Sancı Ilacı

suni sancı ilacı

DOĞUMDA SUNİ SANCI

SUNİ SANCI (DOĞUM İNDÜKSİYONU)
NORMAL DOĞUMDA SUNİ SANCI VERİLMESİ
Doğum sancılarını başlatmak yada kendiliğinden başlamış doğum sancılarını yeterli düzeye getirecek kadar arttırmak için verilen ilaçlarla yapılan işleme doğum indüksiyonu (halka arasında suni sancı) denir. Bunun için anneye serum içerisinde oksitosin denilen ilaç verilir. Oksitosin normalde beyinin hipofiz adı verilen bölgesinden salgılanan ve rahim kasılmalarını sağlayan bir hormondur. Oksitosin ayrıca doğum sonrası kanamaları kontrol etmek amacıyla da kullanılır.

Normal doğumun ilerlemesi için rahim ağzının (serviksin) giderek açılması (dilatasyon) ve incelmesi gerekir. Bu incelme olayına efasman denir, efasman sırasında rahim ağzı yumuşar ve giderek incelir. Rahim ağzının açılması normal doğum sırasında yapılan muayenelerde santimetre olarak belirtilir, efasman yani incelme seviyesi ise yüzde olarak belirtilir. Rahim ağzı 9-10 cm açıldığında ve efasman yüzde yüze yaklaştığında doğum olmak üzeredir. Suni sancı verilmesi bu açılma ve incelme olayını hızlandırır, bebeğin doğum kanalından aşağıya doğru daha hızlı ilerlemesini sağlar.

İndüksiyon gereken durumlar:
– Preeklampsi / Eklampsi (Gebelikte yüksek tansiyon ve nöbet geçirme)
– Korioamnionit (Rahim içerisinde enfeksiyon gelişmesi)
– Fetusa ait bazı testlerde anormallik saptanması
– İntrauterin gelişme geriliği
– Günaşımı gebelik (41 yada 42 haftayı geçmiş gebelik)
– Ölü fetus
– Majör konjenital fetal anomali
ve diğer bazı durumlarda indüksiyon (suni sancı) başlanması ile doğum gereklidir.

DOĞUMDA SUNİ SANCI NASIL VERİLİR?
Oksitosin ile doğum indüksiyonu:
Normal doğumda indüksiyon yani halk arasıdaki yaygın kullanılan ismi ile suni sancı için ülkemizde ve dünyada en çok kullanılan yöntem oksitosin yöntemidir. Oksitosin normalde de kadın vücudunda beyinde salgılanan bir hormondur ve rahim kasılmalarını sağlar. Suni sancı uygulanmayan doğumlarda da annenin rahim kasılmalarını ve doğumun ilerlemesini sağlayan hormon beyindeki hipofiz bölgesinden salgılanan oksitosin hormonudur.

Oksitosin suni sancı amacıyla nasıl verilir?
En yaygın kullanım şekli serum içerisine katılarak annenin kolundaki bir damar yolundan intravenöz infizyon şeklinde verilmesidir. Oksitosin verilirken serumun ilerleme hızı önemlidir, bu hız serum setinde bulunan küçük aparatlarla veya elektronik pompa aletleriyle ayarlanarak dakikada belli bir miktarda oksitosin gidecek şekilde uygulanır. Bazı durumlarda doğumun en başından itibaren uygulanırken bazı durumlarda doğumun herhangi bir aşamsında uygulanmaya başlayabilir. Her zaman doğumun sonuna kadar uygulama sürmeyebilir, bebek kalp atımındaki değişikliklere göre veya annenin rahim kasılmalarının fazla olduğu hallerde serum durdurulur.

Suni sancı ile doğum ağrıları daha fazla mı olur?
Bu her anne adayının ağrı algılama eşiğine göre değişebilen bir kavramdır. Bazı anne adayları suni sancı aldığı halde çok ağrı hissetmezken, bazı anneler suni sancı almadığı halde daha fazla ağrı hissedebilir veya tam tersi olabilir. Suni sancı ile verilen oksitosin ilacı annenin kendi vücudunda üretilen oksitosin hormonunun aynısıdır. Ağrısız doğum (epidural anestezi) uygulanmışsa suni sancı olsa da olmasa da anne doğum ağrılarını hissetmez.

Diğer doğum indüksiyonu yöntemleri:
Oksitosin dışında rahim kasılmalarını uyarmak ve rahim ağzının yumuşamasını, incelmesini, açılmasını sağlamak amacıyla nadiren kullanılan bazı yöntemler vardır. Bunlar:
– Amniyotomi: Bebeğin su kesesinin açılması. Doğumun hızlanması için yaygın olarak uygulanan bir yöntemdir.
– Membran stripping: Rahim ağzında zarların parmakla sıyrılması da yaygın kullanılan bir yöntemdir.
– Prostaglandin E1 (misoprostol) ve E2 (dinoproston): İlaçla uygulanan yöntemler arasında günümüzde oksitosinden sonra en sık uygulanan bunlardır. Ağızdan veya vajina içerisine koyularak uygulanırlar. Tablet, jel veya ovül formları mevcuttur.

Günümüzde hemen hemen hiç uygulanmayan yöntemler:
– Balon kateter
– Ekstraamniyotik salin infüzyonu
– Laminarya
– Sentetik ozmatik dilatörler
– Mifepristone (RU-486)
– Relaksin
– Nitrik oksit
– Meme başı uyarısı: Annein her iki meme başının elle dokunularak uyarılması beyinde posterior hipofiz bölgesinde oksitosin hormonu salgılanmasını sağlar, bu sayede rahim kasılmaları gerçekleşir. Günümüzde kullanılan bir yöntem değildir.

Suni sancıya başlamadan önce dikkat edilmesi gerekenler:
Doğum indüksiyonu her doğum için uygulanabilecek bir yöntem değildir. Annenin ve bebeğin çeşitli faktörler açısından doğum indüksiyonuna uygunluğu ve gereksinim varlığı açısından değerlendirilmesi gerekir. Bunlar:
– Fetal iyilik hali: NST, ultrasonografi, doppler, biyofizik profil gibi bebeğin iyilik halini ve kalp atışlarını değerlendiren yöntemler uygulanarak bebeğin durumunun suni sancı almaya uygun olup olmadığı değerlendirilir.
– Annenin daha önceden geçirdiği rahim ameliyatı gibi durumlar suni sancı almasına engel teşkil edebilir. Daha önce sezaryen geçirenlere suni sancı uygulanmaz.
– Annenin rahim kasılmaları yani kontraksiyonlar kardiyotokograf aletiyle karına başlanan problarla ölçülür ve annenin kendi kasılmaları, sancıları yeterli düzeyde ise ek olarak suni sancı uygulanmaz.
– Rahim ağzının yani serviksin durumu suni sancı uygulanması için uygun değilse suni sancıya başlanılmaz. Öncelikle rahim ağzını uygun hale getirmek için başka metodlar uygulanabilir. Bishop skoru 4 ve altında ise suni sancı sıklıkla başarısız olur.
– Gebelik haftası doğum için erkense ve bebeğin yeterince akciğer gelişimine vb. ulaşmadığı düşünülüyorsa suni sancı uygulanmaz. Ancak mutlaka doğum gerektirecek bazı hallerde uygulanabilir.

SUNİ SANCI İLE DOĞUM (SORU CEVAP YORUMLAR)

Suni sancı ile doğum ne kadar sürer?
Suni sancı ile normal doğumun kaç saat süreceği kaçıncı doğum olduğuna ve hastaneye başvuru anında açıklığın ne kadar olduğuna ve diğer bir çok faktöre göre değişebilir. Örneğin hastaneye 5-6 cm açıklıkla başvurmuş bir hastanın 2. doğumu ise suni sancı ile 1 saat içerisinde bile doğurabilir. Hastaneye başvurduğunda 1-2 santimetre açılması olan bir hastanın ilk doğumu ise suni sancı başlansa bile bebeğin doğması 5-10 saatten fazla sürebilir. Kısacası bu konuda standart bir süre söylemek mümkün değildir. Suni sancının (oksitosin, indüksiyon) ana verilme amacı doğumun daha çabuk gerçekleşmesini sağlamak değildir, önemli olan doğumun çabuk olması değil sağlıklı ve problemsiz gerçekleşmesidir; bu nedenle suni sancıdan fayda beklenecek hastalara verilir, örneğin kendi sancıları yetersiz olan hastalar gibi. Doğum ne kadar sürer konusunda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Sezaryende suni sancı verilir mi?
Gebelikte sezaryen öncesi hazırlık veya sezaryen yapmak amacıyla suni sancı verilmez. Annenin kendi sancıları varsa bunları azaltmak için de ilaç verilmez. Annenin kendiliğinden veya suni sancı ile ağrı çekmesinin sezaryen ameliyatına bir faydası olmaz. Yalnız bazen önce normal doğum denenmesi için suni sancı verilir ve sonradan sezaryen gerektiren bir durum olur bu durumda hasta sezaryenden önce suni sancı (doğum indüksiyonu) almış olur, bunun ameliyata bir zararlı etkisi veya zorluğu olmaz.

Suni sancı ile doğum yapanlar nelere dikkat etmeli?
Suni sancısız normal doğum yapan hastaların ve suni sancı ile normal doğum yapan hastaların doğumdan sonraki takipleri ve dikkat etmesi gerekenler aynıdır. Bebeğin doğumundan sonra tamamen aynı tedaviler, ilaçlar ve takipler uygulanır. Normal doğum ve sezaryen sonrası öneriler konusuna buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Doğumdan sonra suni sancı verilir mi?
Suni sancı yani oksitosin ilacı doğumdan sonra da devam edilir bir süre, bunun amacı rahmin doğumdan sonra atonik (yumuşak) olmasını ve kanama olmasını engellemektir. Doğumdan sora suni sancı verilmesi sadece suni sancı ile doğum yaptırılan hastalara değil, suni sancısız doğuran hastalara da uygulanır.

Suni sancı ile açılma olmazsa ne yapılır?
Yeterli miktarda ve yeterli sürede suni sancı verilmesine rağmen rahim ağzında açılma olmuyorsa genellikle ya sezaryen kararı verilir ya da suni sancı kesilerek bir süre hasta dinlendirilir ve sonra tekrar başlanır. Bu dinlenme süresince bazen hastanın kendi sancıları artar veya ilerleme olarak doğum gerçekleşebilir. Hastanın muayene özellikleri ve bebeğin ultrason, NST bulguları sezaryen ameliyatına almak veya beklemek konusunda kararı etkileyen faktörlerdir.

Suni sancı ile normal sancı (ağrı) arasındaki fark nedir?
Hamileler tarafından merak edilen sorulardan birisi de suni sancı ile hissedilen ağrının normal doğum ağrısından farklı olup olmadığıdır. Aslında bu hastaya göre değişen bir durumdur. Bazı hastalar suni sancı almadığı halde suni sancı alan hastalardan daha fazla ağrı hissedebilir veya tersi olabilir. Eğer epidural anestezi (ağrısız doğum) uygulanmışsa suni sancı alsa da almasa da anne adayı ağrı hissetmez veya çok az hisseder. Normal doğumun faydalarını bilen ve doğuma konsantre olmuş bir anne adayı her durumda doğum sancılarından çok rahatsız olmaz.

Hiç açılma olmadan suni sancı verilir mi, suni sancı ne zaman başlamalıdır?
Hamilelikte suni sancı bazen rahim ağzının olgunlaştırılması için veya doğumun hızlandırılması için başka endikasyonlar varsa hiç açılma veya incelme olmadan verilebilir. Rahim ağzı açıklığı 1-2 santimetre iken veya 4-5 santimetre iken, hatta bazen 8-9 santimetre gibi doğuma yakın bazı nedenlerle suni sancı başlandığı olabilir.

Suni sancı sadece serum içerisinde mi verilir?
Halk arasında suni sancı denen oksitosin hormonu ilacı doğum amacıyla sadece serum içerisine katılarak verilir. Tablet formunda ağızdan alınan bir ilaç değildir.

Suni sancı mı sezaryen mı yapılmalı?
Suni sancı sezaryenin bir alternatifi olarak düşünülmemelidir. Her kadın için öncelikli ve en doğam olan yöntem bebeğin normal doğumla doğurtulmasıdır. Bu annenin kendi sancıları ile mümkün olmayacak gibi görünüyorsa suni sancı verilerek doğum kolaylaştırılmaya çalışılır. Eğer suni sancı vermeye engel bir durum varsa, bu durumda ya annenin kendiliğinden doğurması ya da sezaryen kararı verilir. Eğer annede normal doğuma kesin olarak engel bir durum varsa örneğin bebeğin aşırı kilolu olması veya çatı darlığı veya aşırı kanama olması gibi, bu durumlarda suni sancı değil sezaryen kararı direkt olarak verilir, bu örneklerde olduğu gibi suni sancı sezaryene alternatif bir yöntem değildir.

Bebeğin ters olması ve ikiz gebelikte suni sancı uygulanabilir mi?
Bebeğin ters olması (makat geliş) ve ikiz hamilelik genellikle sezaryen gerektiren durumlardır ancak her zaman sezaryen olmalı diye kesin bir kural yoktur, bu durumda normal doğuma karar verilmişse suni sancı da nadiren uygulanabilir.

Düşük ve ölü doğumlarda suni sancı:
Suni sancı erken gebeliklerde bebeğin anne karnında ölmesi gibi problemler varlığında anneye düşük yaptırmak amacıyla da uygulanabilir. Sadece gebeliğin son aylarında değil ilk aylarında da sancı vermek ve rahim kasılmalarını sağlayarak düşük yaptırmak veya gebeliğin rahim dışına atılmasını sağlamak amacıyla suni sancı verilebilir. Sonrasında rahim içerisinde parça kalma şüphesi varsa kürtaj ile rahim içerisi temizlenir.

DOĞUMDA SUNİ SANCI NEDEN VERİLİR?
HANGİ DOĞUMLARDA SUNİ SANCI UYGULANMALIDIR?

Doğum indüksiyonu (eylem indüksiyonu) yani halk arasındaki yaygın deyimi ile suni sancı ilk doğum veya sonraki doğumlarda gerekirse uygulanabilecek basit ve ucuz bir yöntemdir. Uygulanmasındaki ana amaç doğumun başlatılması veya başlamış olan doğumun hızlandırılmasıdır. Bu amaçla genellikle damar yolundan serum içerisinde oksitosin denilen ilaç kullanılır. Ancak her doğumda uygulanmaz, uygulanması için bazı kriterler gereklidir. Her doğumda rutin olarak uygulanması halinde özellikle ilk doğumlarda sezaryen oranlarının artabileceği bu nedenle sadece gerekli hallerde uygulanması gerektiği Amelikan kadın doğum uzmanları akademisi (ACOG) tarafından bildirilmiştir.

Normal doğumda suni sancı hangi durumlarda uygulanır (endikasyonlar):
– Gün aşımı (günü geçen) gebelikler
– Erken membran rüptürü (EMR): Suların erken gelmesi
– Koryoamniyonit: Rahim içerisinde enfeksiyon
– Bebekte gelişme geriliği
– Rh izoimmunizasyonu (Kan uyuşmazlığına bağlı hastalık gelişmesi)
– Anne karnında bebek ölümü: Ölü bebeğin anne karnında uzun süre beklemesi anne sağlığını da tehlikeye atabilir bu nedenle doğumun hızlandırılması gerekir.
– Preeklampsi, eklmapsi: Hamilelikte tansiyon yüksekliği ile seyreden durumlar
– Dekolman plasenta
– Annede kronik hastalıklar

Suni sancı hangi durumlarda uygulanmamalıdır (kontrendikasyonlar):
– Annnein daha önceden klasik uterin insizyon içeren bir ameliyat geçiröiş olması: Rahimde yukarıdan aşağıya yapılan bu kesi sonraki doğumlarda rahmin yırtılmasına (uterin rüptür) sebep olabilir.
Daha önceden geçirilmiş rahim ameliyatında ve sezaryende kesinin transvers (enlemesine) yapılması suni sancı için kesin kontrendikasyon oluşturmaz ancak bu hastalarda da dikkatli olunmalıdır.
– Plasente previa
– Vasa previa
– Aktif genital herpes enfeksiyonu
– Kordon sarkması
– Bebeğin rahim içerisinde yan durması (transvers situs)
– Bebeğin kilosunun aşırı fazla olması (Makrozomi)
– Bebeğin kafasının bir anomaliden dolayı büyük olması (hidrosefali)
– Anne pelvis kemiklerinin (çatı kemiklerinin) muayenede doğuma uygun görülmemesi

Bunların dışında ikiz, üçüz gebeliklerde normal doğum düşünülüyorsa suni sancı uygulanabilir. Çok fazla doğu yapmış olanlarda (6 veya daha fazla doğum) suni sancı dikkatli kullanılmalıdır çünkü bu hastalarda doğum sonrası kanama (atoni) riski artmaktadır. Suni sancı gerekli ve uygun doğumlarda verildiğinde doğumu kolaylaştıran ve faydalı bir uygulamadır.

SUNİ SANCININ YAN ETKİLERİ VE RİSKLERİ
SUNİ SANCININ ANNE VE BEBEK AÇISINDAN ZARARI VAR MIDIR?
Yapılan araştırmalar doğum indüksiyonunun (suni sancı) uygun doğumlarda uygulanması halinde ve uygulama sırasında gerekli takiplerin yapılması halinde anne ve bebek açısından anlamlı bir zarar veya risk içermediğini göstermiştir. Bu nedenle günümüzde uygun doğumlarda oksitosin yaygın olarak kullanılmaktadır. Yeni geliştirilen ve halen güvenilirliği, zararları, riskleri konusunda emin olunamayan bazı ilaçlar onay almamıştır ve bunların yaygın kullanıma girmesi için daha fazla araştırmalara gerek duyulmaktadır.

Suni sancı (doğum indüksiyonu) amacıyla en sık kullanılan yöntem olan oksitosin’in yan etkileri ve riskleri:
– Taşsistol ve hiperstimülasyon
– Fetal distres
– Hızlı doğum (partus precipitatus)
– Başarısız indüksiyon
– Hipotansiyon (İntravenöz bolus olarak verildiğinde)
– Yüksek dozda uygulanırsa anti-diüretik etki gösterebilir
– Hiponatremi (sodyumdan fakir sıvılarla verilirse)
– Bebekte yenidoğan döneminde bilirubin yüksekliğini arttırdığını söyleyen araştırmalar vardır ancak bazı araştırmalarda bunu gösterilememiştir.
– Uygun olmayan serviks (rahim ağzı) halinde uygulanırsa özellikle ilk gebeliklerde sezaryen oranında artışa neden olabilir.

Suni Sancı (İndüksiyon)

Suni Sancı, doğumun kendiliğinden değil de diğer nedenlerle başlatılmasıdır. İndüksiyon ve suni sancı tıbbi nedenlerle ve acil durumlarda yapılır.

İndüksiyonun Tıbbi Sebepleri

  • Hipertansiyon, preeklampsi, kalp hastalığı, gestasyonel diyabet veya kanama başlaması gibi komplikasyonların gelişmesi
  • Bebek plesantadan yeteri kadar besin ve oksijen alamadığı durumlar
  • Su gelmesine rağmen 24 saat içinde doğum başlamamış olması
  • Rahim içinde enfeksiyon (korioamnionit) olması
  • Doğum süresinin geçmesine rağmen doğum başlamaması

İndüksiyon Nasıl Yapılır?

  • İlaçlar: Suni sancı için kullanılan ilaçlar
  • Prostaglandin: Vajen içine fitil yerleştirilir. Kasılmaları başlatır. Gebenin hareketi kısıtlanmaz rahat hareket edebilir.
  • Oksitosin: Damardan kontrollü olarak verilir. Yeterli kasılmalar elde edilene kadar ilaç dozu arttırılır.
  • Su Kesesi Yırtılması :Su kesesi yırtılınca prostaglandin salgılanması artar ve 24 saat içinde kasılmalar başlar. Doktorumuz su kesesini yırtarak doğumun başlamasına yardımcı olur. Su kesesi yırtılınca doğum hızlanır ve eğer varsa mekonyum tespit edilir. Su kesesi yırtılmasındaki komplikasyonlar ise kordon sarkması ve doğum eylemi başlamazsa enfeksiyon ihtimalindeki artış.
  • Doğal Yollar: Meme ucu uyarılması oksitosin salınımına neden olur. Oksitosin kasılmaya neden olur.

Etiketler:doğumda suni sancıindüksiyon nasıl yapılırindüksiyonun tıbbi sebeplerisuni sancı

Suni sancı

Doğum sancılarını başlatmak ya da var olan kasılmaları desteklemek amacıyla damar yolu ile oksitosin verilmesi işlemi halk arasında suni sancı olarak adlandırılmaktadır.

Oksitosin normalde beyinin hipofiz adı verilen bölgesinden salgılanan ve temel görevi rahim kasılmaları ile sütün memeden dışarı atılmasını sağlamak olan bir hormondur. Sentetik olarak üretilen oksitosin hormonu çok düşük dozlarda damardan verildiğinde rahimde kasılmalara neden olmaktadır.

Damardan oksitosin verilmesi ve bu sayede doğumun başlatılabilmesi için rahimin buna hazır olması gerekir. Bu hazırlıkların en önemlisi rahim ağzında meydana gelen değişimlerdir. Bir diğer önemli değişim de rahimi oluştuıran kas liflerinde oksitosin hormonunun bağlanıp etki gösterebileceği alanların yani reseptörlerin oluşmasıdır. Oksitosin reseptörleri genelde gebeliğin son dönemlerinde oluştuğundan erken dönemde yapılan oksitosin uygulamaları çoğu zaman ya cevap vermez ya da geç cevap verir.

Oksitosin sadece doğum eylemini başlatmak amacıyla değil devam eden bir eylemin desteklenmesi amacıyla da kullanılabilir. Her iki kullanımında da son derece dikkatli olunması gerekir.

Oksitosinin bir diğer kullanım alanı da doğum sonrası kanamaların kontrol edilmesidir. Doğumdan sonra yüksek dozlarda verilen oksitosin rahimde kasılmaya neden olmakta ve dolayısı ile kanamanın azalmasını sağlamaktadır.

Oksitosin nasıl uygulanır?
Oksitosin uygulamasına karar verildiğinde çok düşük miktarlarda oksitosin hormonu yaklaşık yarım litre serum içinde sulandırılıp hazırlanır. Hazırlanan bu serum dakikada gönderdiği sıvı miktarı ayarlanabilen bir infüzyon pompasına bağlanır. Pompadan çıkan hortum annenin damar yoluna bağlandıktan sonra infüzyona başlanır.

Oksitosin infüzyonuna kural olarak çok düşük dozlarda başlanır. Değişik uygulamalar olmakla birlikte genelde başlangıç dozu dakikada 1-4 damla sıvı verilmesi şeklindedir. Bu başlangıç dozu bile oksitosinin normal doğum eyleminde ne kadar güçlü bir etkisinin olabileceğinin göstergesidir.

Oksitosin infüzyonuna başlanmadan önce anne adayı monitöre bağlanarak rahim kasılmalarının varlığı ve şiddeti ile bebek kalp atım hızı gözlenir. İdeal olarak monitörizasyona oksitosinden en az 15 dakika önce başlanmalıdır ve tüm indüksyon boyunca aralıksız devam edilmelidir.

Oksitosin infüzyonu başladıktan sonra doz her 15-20 dakikada bir yavaş yavaş arttırılır. Amaç düzenli ve etkili rahim kasılmalarının sağlanmasıdır. Burada hedeflenen her 2-4 dakikada bir gelen ve 40-50 saniye kadar süren düzenli kasılmalar elde etmektir. Monitörde bu tür kasılmalar saptanıncaya kadar dakikada verilen damla sayısı giderek arttırılır ancak belirli bir dozun üzerine asla çıkılmaz.

Aktif eylem sağlandıktan sonra doz azaltılabilir ya da sorun saptanmadığı durumlarda doğuma kadar aynı dozda kalınabilir.

Ağrısız doğum yapılacak ise epidural kateter oksitosin infüzyonuna başlanmadan önce takılabilir ancak aktif kasılmalar başlayana kadar genelde kateterden ilaç verilmez.Bir başka yol ise oksitosin ile etkili kasılmalar başlayıp anne adayı bu kasılmaları sancı olarak hissetmeye başlayana kadar beklemek ve epidural kateteri bu dönemde takarak hemen ilaca başlamaktır.

Bazı jinekologlar oksitosin infüzyonuna başlamadan önce amniyotomi yapmayı tercih ederler. Bu durumda oksitosinin etkisinin başlama süresi daha kısa olmaktadır. Ancak rahim ağzı olgunlaşmasının gerçekleşmiş olması yani Bishop skorlarının uygun olması durumunda da zarlar açılmamış olsa bile oksitosine kolay cevap alınmaktadır.

Oksitosin infüzyonu çok ağrıya neden olur mu?
Oksitosin infüzyonu ile elde edilen kasılmalar doğal kasılmalardan daha sık, daha düzenli ve daha şiddetlidir. Daha önceden oksitosin uygulanmadan doğum yapmış anne adaylarının %80’inden fazlası oksitosin ile elde edilen kasılmaların daha fazla ağrıya neden olduğunu bildirmektedirler. Ancak epidural anestezi uygulanması durumunda kasılmaların yarattığı rahatsızlık doğal kasılmalarınkinden daha fazla değildir.

Oksitosin ile indüksiyon güvenli midir?
Her kadının oksitosine verdiği cevap farklıdır. Bazen çok düşük dozlarda oksitosin şidetli ve sürekli kasılmalara neden olurken bazen çok yüksek dozlarda bile hafif şiddette kasılmalar elde edilemez. Bu nedenle oksitosin ile indüksiyon yaparken hem anne hem de bebek çok yakın ve dikkatli bir şekilde takip edilmelidir.

Oksitosin çok uzun yıllardır doğum indüksiyonunda kullanılmasına rağmen hala daha gerekliliği ve güvenilirliği konusunda yerleşmiş fikir birliği yoktur. Tüm uygulamalarda olduğu gibi oksitosin infüzyonu da bazı komplikasyon riskleri taşımaktadır ancak bu komplikasyonların görülme sıklığı çok fazla değildir.

Uterin hiperstimülasyon
Uterusun yani rahimin oksitosine beklenilenden daha fazla yanıt vermesidir. Rahim kasılmalarının hem şiddetinin hem de sıklığının fazla olmasıdır. Hiperstimnülasyon ile ilgili birkaç değişik tanım vardır. En sık kabul edilenler:

  • 10 dakikada beşten fazla kasılma olması
  • 15 dakikada yediden fazla kasılma olması
  • İki kasılma arasında geçen gevşeme süresinin bir dakikadan kısa olması
  • Kasılmanın süresinin 90 saniyeden uzun sürmesidir.

Kontrollü pompalar ile verildiğinde hiperstimülasyon riski çok azalmaktadır. Hiperstimülasyon ortaya çıktığında bebek açısından tehlike var demektir. Bu nedenle oksitosin infüzyonu yaparken bebeğin kalp atımları yakından izlenmeli tercihan sürekli monitör bağlı olmalıdır. Oksitosinin vücuttan atılma süresi çok kısa ( 10 dakikadan az) olduğu için ilaç verilmesi kesildikten hemen sonra durum büyük olasılıkla düzelecektir.

Ancak bebek kalp atım hızının normale dönmemesi durumunda acil sezaryen gerekli olabilir.

Uterus yırtılması
Oksitosin uygulanması sırasında uterusta yırtılma meydana gelebilir. Ancak daha önceden cerrahi işlem yapılmamış uteruslarda bu durum yok denecek kadar az görülür. cerrahi dışında daha önceki doğum sayılarının fazla olması, bebekte geliş bozuklukları ve çoğul gebelik, amniyon sıvı fazlalığı, iri bebek gibi uterusun aşırı gergin olduğu durumlar yırtılma açısından risk faktörleridir.

Su zehirlenmesi
Oksitosinin yapısı su tutulmasına neden olan antidiüretik hormon ile benzerlik gösterir. Bu nedenle oksitosin yüksek dozlarda uzun süre verildiğinde idrar miktarında azalmaya ve vücutta su tutulmasına neden olabilir. Şiddetli su tutulması kanda sodyum düzeyinin belirgin derecede azalmasına, bilinç bulanıklığına, istemsiz kasılmalara, nöbetlere, kalp yetmezliğine, komaya ve hatta ölüme neden olabilir. Su zehirlenmesi çok nadir görülen bir komplikasyondur.

Sezaryen sonrası normal doğumlarda oksitosin

Daha önceden sezaryen operasyonu geçirenlerde takip eden gebelikte normal doğum planlandığında oksitosin verilip verilemeyeceği konusunda değişik görüşler olmakla birlikte pekçok çalışmada güvenle kullanılabileceği ortaya konmuştur. Ancak oksitosin kullanılanlarda rahimde yırtılma riski bir miktar daha artmaktadır ancak bu artış anlamlı değildir.

 

KAYNAKLAR

  • ACOG practice bulletin. Induction of labor. Number 10—November 1999 (Replaces technical bulletin No. 217, December 1995). Obstet Gynecol. 1999;94:5.
  • Goni S, Sawhney H, Gopalan S. Oxytocin induction of labor: a comparison of 20- and 60-min dose increment levels. Int J Gynaecol Obstet. 1995;48:31-36.
  • Horenstein JM, Phelan JP. Previous cesarean section: the risks and benefits of oxytocin usage in a trial of labor. Am J Obstet Gynecol. 1985;151:564-569.
  • Leung AS, Farmer RM, Leung EK, et al. Risk factors associated with uterine rupture during trial of labor after cesarean delivery: a case-control study. Am J Obstet Gynecol. 1993;168:1358-1363.
  • Phelan JP, Ahn MO, Diaz F, et al. Twice a cesarean, always a cesarean? Obstet Gynecol. 1989;73:161-165.
  • Seitchik J, Castillo M. Oxytocin augmentation of dysfunctional labor. I. Clinical data. Am J Obstet Gynecol. 1982;144:899-905.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir