tak tak bizimkiler / Tak Tak Sedat'ın müstakbeldamat adayı - Memurlar.Net

Tak Tak Bizimkiler

tak tak bizimkiler

Efsane dizi 'Bizimkiler'in 'Üçkağıtçı tak tak Sedat'ı Salih Kalyon hikayesiyle şaşırttı! Sattığı bilet hayatını değiştirmiş

Yeni Asır - Son Dakika Haberleri

Bir döneme damgasını vuran Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu dizilerinden Bizimkiler'in "Üçkağıtçı tak tak Sedat"ı 73 yaşındaki Salih Kalyon, sanat hayatında bugüne kadar yaklaşık 160 film ve diziye adını yazdırdı. Kalyon, "Benim meşhur olmam 'Bizimkiler' sayesinde oldu. İlk önce dört bölümlük bir rol oynayacaktım ama sonradan tip çok beğenilince 'Devam ettirelim' dediler" dedi. Salih Kalyon, bilet sattığı tiyatronun nasıl hayatını değiştirdiğini anlattı. İşte o hikaye...

Giriş Tarihi: 23 Aralık 2019 Pazartesi 12:07

ABONE OL

Efsane dizi ’Bizimkiler’in ’Üçkağıtçı tak tak Sedat’ı Salih Kalyon hikayesiyle şaşırttı! Sattığı bilet hayatını değiştirmiş

Bir döneme damgasını vuran Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu dizilerinden Bizimkiler'in "Üçkağıtçı tak tak Sedat"ı Salih Kalyon, bugüne kadar yaklaşık 160 film ve dizide rol almanın gururunu yaşıyor.

DİĞER FOTOĞRAFLAR İÇİN İLERLEYİNİZ

Efsane dizi ’Bizimkiler’in ’Üçkağıtçı tak tak Sedat’ı Salih Kalyon hikayesiyle şaşırttı! Sattığı bilet hayatını değiştirmiş

1989-2002 yıllarında 13 yıl kesintisiz yayınlanan "Bizimkiler" dizisinde "Üçkağıtçı tak tak Sedat" karakterini canlandıran 73 yaşındaki Kalyon, sanat hayatının 56'ncı yılına adım atmanın heyecanını duyuyor.

Saat tamircisi baba ve ev hanımı annesinin çocukluk yıllarında kendisine verdiği destekle çok sevdiği tiyatroya adım atan Kalyon, sanata adanmış bir ömür geçiriyor.

Efsane dizi ’Bizimkiler’in ’Üçkağıtçı tak tak Sedat’ı Salih Kalyon hikayesiyle şaşırttı! Sattığı bilet hayatını değiştirmiş

Bizimkiler dizisiyle ününe ün katan ve Türk sinema ve dizi sektörünün de aranan yüzlerinden biri haline gelen Kalyon, kendisine gösterilen ilgiden de oldukça memnun.

Yaşamını uzun yıllardır Bodrum ilçesinde sürdüren usta oyuncu Kalyon, Torba Mahallesi'ndeki evinin kapısını AA muhabirine açtı.

Efsane dizi ’Bizimkiler’in ’Üçkağıtçı tak tak Sedat’ı Salih Kalyon hikayesiyle şaşırttı! Sattığı bilet hayatını değiştirmiş

TİYATRO BİLETİ SATIŞIYLA BAŞLAYAN SANAT HAYATI
Kalyon, Ağrı'da doğduğunu, özgür bir çocukluk yaşadığını, ömrü boyunca istediği her şeyi yaptığını söyledi.

Çocukluğundan itibaren çok tiyatro oyunu seyrettiğini aktaran Kalyon, şunları kaydetti:

"Adapazarı'na 1962'de gelen bir tiyatroya bilet satarak destek verdim. O tiyatro benim tiyatrocu olmama neden oldu. Seyrettiğim oyunlar hafızamda öyle bir yer etti ki artık tiyatrocu olmaya karar vermiştim. Bir yıl sonra aynı ekibin sanat yönetmeni Asaf Çiyiltepe yönetiminde Ankara Sanat Tiyatrosu geldi. Bu tiyatroda birbirinden güzel üç oyunu görünce, 'Artık daha fazla duramıyorum' dedim. Tiyatronun genel sanat yönetmeni Asaf Çiyiltepe ile görüştüm. 1964-65 yıllarında Cahit Atay'ın 'Sultan Gelin'i ilk oyunum..."

Efsane dizi ’Bizimkiler’in ’Üçkağıtçı tak tak Sedat’ı Salih Kalyon hikayesiyle şaşırttı! Sattığı bilet hayatını değiştirmiş

O zamanlar çok uzun turneler yaptığını, Ankara Sanat Tiyatrosunun adının her yerde duyulduğunu anlatan Kalyon, daha sonra İstanbul'a geldiğini, Dostlar Tiyatrosunda çalıştığını dile getirdi.

Çocuk tiyatrosunu 1975'te oynamaya başladığını ve bunu 24 yıl sürdürdüğünü vurgulayan Kalyon, "Bodrum'da 1977'de 'Çocuk tiyatroları şenliği' yaptık. İstanbul'dan, Eskişehir'den, Ankara'dan tiyatrocular geldi, burada bir hafta bütün Bodrumlu çocukları kalenin içine topladık. Onlarla oyunlar oynadık. Topladığım çocuk filmleriyle birlikte Kanada elçiliğinin bize hediye ettiği 16 milimetrelik makineyle kalenin bahçesinde film gösterimi yaptık. Bodrum'da da çocuk tiyatrolarını başlatmış olduk." diye konuştu.

  • SON DAKİKA
  • Bizimkiler (dizi)

    Oyuncu Karakter Karakterle ilgili detaylar Karakterle özdeşleşen lakap ve replikler Başaran AilesiErdal Özyağcılar (1989-1997)

    Savaş Dinçel (1997-2002)

    Şükrü Başaran Dizinin ilk zamanlarında başroldeki karakter olmuştur. Dizi; Şükrü'nün ailesiyle beraber, İstanbul'da kooperatifine girdikleri Şale Apartmanı'na, 6 sene kaldıkları Almanya'dan kesin dönüş yapmasıyla başlar. Ağabeyi Şevket'in şirketine %30 hisseyle ortak olarak şirkette genel müdürlük görevini üstlenmiştir. Ağabeyi ile pek çok kez anlaşmazlık yaşamış, şirketten ayrılıp farklı işler kurmayı planlamış fakat bunu bir türlü gerçekleştirememiştir. Senaristin "kendi babama benzettiğim, iyi kalpli, dürüst, efendi bir aile babası" olarak nitelendirdiği, hikâyenin en önemli ve örnek karakteridir. Ayşe KökçüNazan Başaran

    (1989-2002)

    Şükrü'nün karısı. Eğitimli ve elitist bir karakterdir. Fransız Lisesi mezunudur; İngilizce, Almanca ve Fransızca bilmektedir. Örnek bir kadın ve anne rolündedir. Dizinin ilk sezonunda ağabeyi Nazım'la çiçekçi dükkânı açmışsa da devam eden sezonlarda ev hanımıdır. Bir dönem apartmanda yöneticilik de yapmış, çeşitli toplumsal aktivitelere katıldığı olmuştur. Aslında öyle birisi olmasa da etrafındakilere olan mesafeli tavırları, apartmandakilerle fazla samimiyet kurmaması, olan bitenlere pek karışmaması nedeniyle çevresinde "soğuk yapılı" olarak bilinir. "Şükrü'cüm" Cihat Tamer (1989-1990)

    Engin Şenkan (1991-2002)

    Şevket Başaran Şükrü'nün ağabeyi. İthalat-ihracat şirketinin sahibi. Eşi Mine zengin bir aileden gelmiştir. Onun destekleriyle güçlü bir iş insanı olmuştur ve zaman zaman ekonomik sıkıntılar yaşayan, zaman zaman güzel kazançlar elde ederek başarılı olan tipik bir iş insanı profiline uygundur. Genelde güleryüzlü ve babacan olsa da aniden sinirlenen ve sertleşen mizacıyla tanınmıştır. Kardeşi Şükrü'yle sık sık kavga eder. Şükrü onu sakinleştirir, fakat bazen de ağabeyinden ayrılıp yeni işler kurmayı planlar. Kardeşini ve oğlunu hegomonyası altında tutmak istemiştir. Babasını kaybettikten sonra dubleks bir ev tutup annesini ve oğlunu da yanına almıştır. "Şükrü kızdırma beni patlatırım suratına bir tane"

    (Şükrü'ye) "Dangalak!"

    (Ali'ye) "Kartal yeğenim"

    (Cem'e) "Leylek"

    Müjgan AğralıMine Başaran

    (1989-2002)

    Şevket'in karısı. Zengin bir aileden gelmiştir. Gösterişi, alışverişi ve gezmeyi sever. Bohem yaşamın temsilidir. Kibirli tavırlarıyla hatırlanır. Özellikle gelini Özge ile dünürü Nimet'in arasında çoğu zaman arabulucu görevi yapmıştır. Eltisi Nazan gibi aristokrat yapıda değildir. Orhan ÇağmanHüsnü Başaran

    (1989-1997)

    Şevket ve Şükrü'nün babası, Leyla'nın kocası. Emekli bir ağır ceza hakimidir. Görevi nedeniyle ailesiyle beraber Türkiye'nin pek çok yerini dolaşmıştır. Ağırbaşlı, sevecen bir baba ve dededir. Ailenin en etkin kişisidir. Aile içindeki, özellikle Şevket ve Şükrü'nün arasındaki sorunların çözümünde kilit rol oynamış, zaman zaman oğullarını "eşek sıpaları" diye bağırarak azarlamıştır. 8. sezonda vefatının ardından oğulları tarafından minnetle yad edilmiş ve yokluğu fazlasıyla hissedilmiştir. "Eşek sıpaları" Güzin ÖzipekLeyla Başaran

    (1989-2000)

    Şevket ve Şükrü'nün annesi, Hüsnü'nün karısı. Ailesini, oğullarını, gelinlerini, torunlarını hep kontrol altında tutmaya çalışmıştır. Tipik bir babaanne-kayınvalide-anne karakteridir. Hüsnü'yü kaybettikten sonra evini kapatıp oğullarına taşınmayı benimseyememiş, Hüsnü'yü hep aramıştır. Bensu OrhunözBilge Başaran Cansever

    (1989-2002)

    Şükrü ve Nazan'ın, eğitimine Almanya'da başlayıp Türkiye'de tamamdığı konservatuvar

    mezunu kızları. Bazen geleneksel aile yapısına pek uymayan, rahat davranışları Şükrü ve Nazan'ı rahatsız etmiştir. İlk sezonlarda tiyatroculukla uğraşırken devam eden sezonlarda reklamcılık sektöründe çalışmıştır. Avrupa'da eğitim almış, hümanist ve döneminin çok ilerisinde bir kız çocuğu yapısındadır. İlk sezonlarda Oğuz isimli tiyatrocu bir erkek arkadaşı olmuş, sonraki sezonda Osman isimli bir fotoğrafçıyla evlenmiş ve ondan ayrıldıktan sonra dizi sonlanıncaya kadar Aydın isimli tiyatrocu ve talk-show'cuyla evli kalmış, Barış isimli bir erkek çocukları olmuştur. Bilge'nin, babası Şükrü ile olan yaşantı ve diyalogları, Türk aile yapısını çok iyi betimlemiştir.

    (Özellikle dizinin ilk sezonlarında, beğenmediği bir şey olduğunda) "Sıfır" Atılay UluışıkAli Başaran

    (1989-2002)

    Şükrü ve Nazan'ın küçük çocukları. Dizi başladığında ortaokula giderken dizinin son sezonunda üniversiteyi bitirmiş olarak askere gitmiştir. Dizinin neredeyse tüm bölümleri, onun dizinin sonunda olanları veya olacakları yorumladığı kısa konuşmasıyla bitmiştir. Bazen haylaz bazen şımarık ama genelde sempatik davranışlarıyla hatırlanmaktadır. Dayısının etkisiyle Beşiktaşlıdır. "Tamam sahip"

    (Bilge'ye) "Aydın'ın baygını"

    Akın Tunç (1989-1993)

    Eray Köseoğlu (1995-2002)

    Cem Başaran Şevket ve Mine'nin tek çocuğu. Uzun boyu nedeniyle babası ona "Leylek" diye hitap eder. Babasının şirketinin varisi konumundadır. Karısı Özge'nin babasıyla ortak olmuş, o öldükten sonra onun işlerini yönetmiştir. Eşiyle beraber bir sene ABD'de kaldıktan sonra Türkiye'ye dönmüş, babasının şirketinde işleri yönetmeye başlamıştır. LeylekŞale ApartmanıErcan YazganCafer Haktanır

    (1989-2002)

    Apartmanın kapıcısı. İlk sezonda Cemil'in bira şişesi dolu sepeti balkondan aşağı düşürmesiyle hastanelik olmuş, burada Halil'le tanışmış, kızını kendine istemiş, alamayınca Gülsüm'ü kaçırmıştır. Sonraki dönemde kayınpederi Halil'le pek çok işte beraber çalışmış, Halil'in Sultan'la evlenmesinin ardından kendisi iş kovalamaya başlamıştır. Seyyar meyve-sebzecilik, Yavuz'un desteğiyle manavcılık ve ardından seyyar pilavcılık yapmıştır. Gözü açıktır, apartmanda herkesi idare eden, biraz dedikoducu ve laf taşıyan bir yapısı vardır. Koyu Fenerbahçelidir. Halil'in getirdiği Maşuk isminde, jako cinsi bir papağanı vardır. Çok zeki ve taklitçi olan, apartmandaki herkesi tanıyan ve hitap eden, duyduğunu taklit eden Maşuk'u Halil pek çok kez satmaya çalışmıştır. "Anaaam!"

    “Buyruuuun!”

    "Güül, aç kapıyı Güül"

    "Alo Cafer pilav hattı buyruun!"

    "Şu Türkan hanım'ın çikolatalı kahvesi de..."

    "Rahat dur Gül"

    "Dikeceğiz bayrağımızı, biz de kuracağız imparatorluğumuzu"

    (15 sezon boyunca aynı melodiyle çaldığı ıslık)

    (Kasket ve servis sepeti)

    Kapıcı Cafer

    Mehmet AkanSabri Dönmez

    (1989-2002)

    Huysuz ve cimri apartman yöneticisi. Emekli bando astsubayı, şef. Yalnız yaşayan dul bir emekliyken bir parkta tesadüfen Ayla ile tanışıp sancılı bir sürecin ardından onunla evlenmiştir. Sürekli parayı, çıkarlarını ve apartman yöneticiliğini düşünür. İkram ve avantalardan çok hoşlanır. Cafer'e çoğu zaman kötü davransa da zaman zaman onu korumuştur. Yavuz'dan çok korkar, apartmanda sadece ona karşı çıkamaz. Ayla hanımın fevri ve dengesiz davranışları, özellikle Nazım ve Cenap'a olan flörtöz söz ve davranışları ve savurgan harcamaları nedeniyle çok kavga etmişlerdir. Gelen öğrencilere evinde müzik ve çalgı dersleri verir, beste yapar. Ali'ye gitar, Aslı'ya keman, Halis'e org, Şengül'e usûl, Cafer'in çocuklarına müzik dersleri vermiştir. Ana çalgısı saksafondur. (Cafer'e) "Şimdi tutuyorum zaptı"

    (Yavuz'a, asansör kapısını aniden açtığında) "Höst höst dağdan mı indin"

    (Tontoş'a) "Pisst dolaşma sen de ayak altında pis musibet"

    "Sefa ile efendim sefa ile"

    (Cenap'a) "Kıllı yalıkazığı"

    (Cafer ve Gülsüm'e) "Köy meydanı gibi yayılmışsınız yine buraya"

    (Gülsüm'e) "Senin dilin çok uzadı"

    (Ayla'ya) "Sopa değil efendim, onun adı tamburmajör"

    Meral ÇetinkayaAyla Dönmez

    (1989-2002)

    Sabri Bey'in karısı. Mabeyn başkatibinin torunu. Suna ve Rukneddin'in kızı. Tontoş isminde bir kedisi vardır. Ruhsal sorunları, tutarsız ve dürtüsel davranışları, yakışıklı erkeklere olan zaafı nedeniyle Sabri'yle sürekli kavga ederler. Yoğun hisler yaşadığında, sinirlendiğinde, heyecanlandığında, sevmediği insanları gördüğünde hıçkırıklara boğulmasıyla hatırlanır. (Sabri'ye, çocuk yapmadığı gerekçesiyle) "Kedi babası" Aykut OrayYavuz Korkmaz

    (1989-2002)

    Meyve-sebze halinde kabzımal. Dizinin ilk sezonlarında apartmanla uyumsuz, saldırgan davranışlar sergilemiş, Şükrü ile kavga etmiştir. İkinci sezonda ise Şükrü'lerle ihracat işi yaptıktan sonra daha iyi anlaşmaya başlamış ve daha uysal bir karaktere evrilmiştir. Sert, korkutucu, külhanbeyi konuşmaları ve davranışları nedeniyle "Katil" olarak anılır. Genel bir hitabet zamiri olarak "Vatandaş" kelimesini kullanır. Apartmanda çoğu dönem denge unsuru olmuş, sorunları çözmüş, apartmandakilerin yardımına koşmuştur. Özellikle Sabri'ye karşı Cafer'in arkasında durmuştur. Cemil'e "Sayın Abim", Şükrü'ye "Müdürüm", Sabri'ye "Komşum", Sedat'a "Birader", sevgililerine "Ablacım", Cafer'e ve kendinden yaşça küçüklere genelde "Koçum" diye hitap eder. Bekardır, hovardalık yapmayı, gazinolara gitmeyi sever. İlk sezonlarda farklı sevgilileri olsa da sonradan Şengül isminde bir pavyon şarkıcısıyla beraber yaşamıştır. Evinde dövüştürmek için horozlar beslemiş, 1994'te bir dönem Alma-Ata'da hapis yattıktan sonra horozların hepsi ölmüş, o dönemden itibaren "Prens" ismindeki tek horozuyla beraber yaşamıştır. Sedat'ı yanında çalıştırırken pek çok kez hırsızlıklarını yakalayıp kovmuş, fakat yeniden işe almıştır. "Vatandaşa cart curt yok!"

    (Cafer'e) "Kaldır şu pislikleri koçum"

    (Sabri'ye) "Oynatma şu elleri komşu"

    (Sedat'a) "Vatandaşa kelek ha birader?"

    "Hasta etme vatandaşı"

    (Şengül'e) "Kız değil o horoz, sapına kadar erkek!"

    Horozcu, Katil

    Uğurtan SayınerCemil

    (1989-2002)

    Eski gazeteci ve yazar. Alkol bağımlılığı ve dürtüsel davranışları nedeniyle eski işlerini yapamamakta, evde terzi eşi Sevim'e yardım etmektedir. Evinin penceresinden Cafer'e bira alması için sepet sallar, a

    apartmana giren çıkanları takip eder, onlara sorular sorar, laf atar. Apartmanda olan bitenden haberi vardır, dedikoduları takip eder, bazen de kendisi uydurur. Uygunsuz soruları ve konuşmaları nedeniyle genellikle apartmandakileri rahatsız etmiştir. Alkol bağımlılığı nedeniyle pek çok kez tedavi olmak istemiş, fakat başarılı olamamıştır. Cenap'lar taşındıktan sonra sık sık onlara gitmeye başlamıştır.

    "Benim adım Cemil"

    "Koş Sevim koş"

    "Bizim bir ... abi/abla vardı benzetmek gibi olmasın, o da böyle gitti."

    Ayyaş baykuş Cemil

    Sabriye KaraSevim

    (1989-2002)

    Cemil'in karısı. Terzilik yapmaktadır. Babası emekli bir generaldir. Maharetli bir terzidir. Cemil'in alkolikliği ve tutarsız davranışları onu çok yıpratmıştır. Cemil'i sürekli bir yerlerden sızıp kalmış olarak toplar. "Yine mi bira içtin Cemil, tüh Allah kahretsin"

    (Cafer'e) "Yine mi bira taşıdın buna, sahtekar"

    Salih KalyonSedat

    (1990-2002)

    Şükrü'lerin kiracısı. Ailesiyle bir yaz tatilinde tanıştıkları Şükrü'yle diyalog kurup evine kiracı olarak yerleşmiştir. Önceleri bir bankada memurken buradan ayrılıp Şükrü'lerin şirketinde komisyonla iş yapmaya başlamış, sonra bir süre Yavuz'un yanında çalıştıktan sonra tekrar Şükrü'lerle çalışmış, ardından Yavuz'un yanında uzun yıllar kabzımal yamaklığı yapmıştır. Çok yalan söyleyen, Şükrü'nün yumuşak yüzünden faydalanan, Şükrü'yü ve özellikle Yavuz'u pek çok kez dolandıran, at yarışı ve borsa bağımlısı, çalışkan fakat dürüst olmayan bir karakterdir. "Tak abicim, internetten cızzz"

    (Serpil'e) "Alıyoruz kardeşim Londra'dan villamızı"

    Tak tak Sedat

    Güzin ÖzyağcılarSerpil

    (1990-2002)

    Sedat'ın karısı. Bankada memur. Sedat'ın sahtekarlıkları ve yalanlarıyla uğraşmış, Sedat'ı pek çok kez Yavuz'un elinden kurtarmıştır. Fakat çoğu zaman Sedat'ın sahtekârlıklarına kısa yoldan para kazanmak hevesiyle isteyerek ya da istemeyerek ortak olmuştur. (Aslı'ya) "Koparırım senin o etlerini kız"

    (Sedat'a) "Kardeşim!"

    (Cafer'e) "Girme o çamurlu ayaklarınla odanın ortasına kadar"

    Mine TeberGülsüm Haktanır

    (1989-2002)

    Cafer'in karısı, Halil'in kızı. Doktor Türkan'ın hastabakıcısı. İyi bir anne ve eştir. Cafer'e hep destek olmuş, kızlarını güler yüz ve özveriyle büyütmüştür. Üvey annesi olan Sultan'la bir araya geldiklerinde, babasının paralarını yediği gerekçesiyle kavga etmişlerdir. (Sultan'a) "Yılan sana benzer"

    "Doktor olacak benim kızlarım"

    Selçuk UluergüvenDavut Öztürk

    (1992-2002)

    Davut Usta. Almanya'dan kesin dönüş yapmıştır. Sıhhi tesisat ve doğalgaz ustasıdır. Uzun yıllar Almanya'da kaldığından Türk milliyetçisi bir dünya görüşünü benimsemiştir. Babacan ve iyiliksever bir karakterdir. Sabri'yle, Sabri'nin konuşma ve davranışları ("Alaman bozuntuları" gibi sözleri) ve Halis'in Ayla'ya olan davranışları (sarılmaya ve öpmeye çalışması) yüzünden zaman zaman kavga etmişlerdir. "Halt! (Alm. dur) Altı kere sekiz"

    "Patlatırım enseni Dummkopf"

    "Türk çocuğu gibi mertçe"

    "Almanı Fransızı İtalyanı"

    “O nasıl söz”

    "Güzel konuş büyüklerinle patlatırım!”

    "Madam yok gözüm! Onun adı Ulviye, Türk ve Müslüman!"

    (Galip'e) "Hayırsız"

    Güzin ÇorağanUlviye (Almanca ismiyle Ulrike) Öztürk

    (1992-2002)

    Davut ustanın Alman kökenli karısı, Halis'in üvey annesi. Halis 5 yaşındayken Almanya'da Davut Usta ile tanışıp evlenmişlerdir. Alman disiplin ve anlayışına sahiptir. Almanya'dayken hasta bakıcılık yapmış, bu nedenle ihtiyaç olduğunda komşularına iğne yapmıştır. Halis'i öz oğlu gibi benimsemiştir. "Öyle olmaz ama yavrummmm"

    "Nayn Davutt Dummkopf yok!"

    Madam

    Ali UyandıranHalis Öztürk

    (1992-2002)

    Davut ustanın, akrabası olan ilk karısından doğan, zihinsel gelişim sorunları (otizmli) olan oğlu. Gördüğü kadınları öpmeye çalışır. Dürtüsel davranışları vardır. Zekasında bir sorun yoktur, hatta yüksek zekalıdır fakat nerede nasıl davranacağını bilemez. Babasının yanında ustalık öğrenmeye çalışmıştır. Galip isimli kuzeninden başka arkadaşı yoktur. Sabri'den org dersleri alır, Ayla'yı her gördüğünde sarılmaya ve öpmeye çalışır. Abadi isminde Amerikan cocker cinsi bir köpeği vardır. Davranışlarının düzelip gelişmesi için bir süre Almanya'ya gelişim kursuna gitse de bundan pek fayda görmemiştir. Dilek'e zaafiyeti vardır, sürekli "sevgilim" der. Hareketliliği arttığında annesi portakal suyu içinde sakinleştirici ilaç verir. "Öyle yumuşak yumuşak"

    "Ne tatlı pembe pembe"

    "Mö Gibi"

    (Galip'e) "Adi!"

    "Öpeyim teyze"

    (Sabri'ye) "Ayla teyzem yatıyor mu öyle sıcak sıcak"

    "Bööyle böyle göğüsler..."

    Dummkopf Halis

    Güler ÖktenTürkan Şener

    (1993-2002)

    Apartmanda muayenehane açan dahiliye uzmanı doktor. Güler yüzlü, iyi bir hekimdir. Apartmandakilere hep yardımcı olmuş, hepsiyle gerektiğinde yakından ilgilenmiştir. Vefat eden kocasından, yurt dışında yaşayan bir oğlu vardır. KızılLatife SaruhanSuna

    (1993-2001)

    Ayla'nın annesi, Sabri'nin kayınvalidesi. Merhum Rukneddin'in zevcesi. Mabeyn başkatibinin gelini. Eski bir İstanbul hanımefendisidir. Sabri'lere taşındıktan bir süre sonra Alzheimer hastalığına yakalanmıştır. Kendisine miras kalan Lamartin'deki evini, kendisinden "umumi vekaletname"yi alan damadı Sabri satmış ve Şale Apartmanı'ndan bir daire almıştır. (Sabri'ye) "Elleri kırılsın"

    "Hakkımı helal etmem"

    "Rüknettin!"

    (Ayla'ya) "Sus kız kırarım bacaklarını"

    "Baban gelince söylemezsem"

    "Hareket ordusu mu geldi Ayla?"

    Büyük hanım

    Rutkay AzizCenap Yücelen

    (1997-2002)

    Sabri ve Ayla'nın kiracısı.Nazım ve Doktor Faik'in arkadaşlarıdır. Arkadaşı Sıtkı'yla beraber Almanya'dan gelmiştir,Bilge ve Aydın'ın vasıtasıyla apartmana yerleşmişlerdir. Şairdir, oyunculuk yapar. Ayla'nın deyimiyle "devlet sanatçısıdır". Kadınlar için çekici bir kişiliktir. Ayla'nın kendisine zaafı vardır. Şiir kitabı çıkarmış, Almanya'da bazı filmlerde oyunculuk, Şükrü'nün damadı Aydın'la radyo programı yapmıştır. Günübirlik yaşayan ve harcayan, yemeyi içmeyi ve gezmeyi seven bir yapısı vardır; bu yüzden genellikle geçim sıkıntısı yaşamış, Sabri ile kira, Halil ile veresiye borcu yüzünden çok kez ters düşmüştür. Ayla'nın ona olan zafiyeti sayesinde kira konusunda zor durumdan kurtulmuştur. Cemil ve Halis, evlerinin kapısını sık sık çalarak onu rahatsız eder. "Bak İbrikçi çekicem kulaklarını ha"

    "Sana geldim İstanbul"

    "Hoş geldin canımın içi"

    (Cemil'e) "Celil'ciğim"

    Şair Cenap

    Cezmi BaskınSıtkı

    (1997-2002)

    Cenap'ın ev arkadaşı. Ressamdır. Cenap'a derin bir saygı besler, onun tüm işlerini yapar. Daha önce bir kez evlenip boşanmıştır. Apartmanda Sabri'nin kayınvalidesi Suna'nın; Yavuz, Şengül ve Prens'in; Sabri'nin bando paşası olarak tasvirinin tablolarını yapmıştır. Yaptığı özellikle sahte paşa tablolarını Eskici Hüseyin komisyon karşılığı zenginlere satmıştır. İbrikçiHalit AkçatepeNazif Güngör

    (1998-2002)

    Edebiyat öğretmeni. Öğrencilerine düşük notlar vermesi nedeniyle "sıfırcı" olarak bilinir, babasıyla bu nedenle sık sık tartışır. Geçim sıkıntısı nedeniyle geceleri taksicilik yapmıştır. Sıfırcı Nazif

    Korna Nazif

    Zihni GöktayMuvaffak Güngör

    (1998-2002)

    Emekli edebiyat öğretmeni. Nazif'in babası. Bir süre apartman yöneticiliği yapmıştır. Hakkını savunan, inatçı bir yapısı vardır. İlerleyen yaşına ve çeşitli rahatsızlıklarına rağmen mahkemelere gitmekten ve özellikle yöneticiliği aldıktan sonra Sabri ile didişmekten geri durmamıştır. "Hadi Oradan"

    "Ulan Nazif"

    (Sabri'ye) "Kereste Müdürü"

    Hikmet KörmükçüAysel Güngör

    (1998-2002)

    Nazif'in beden eğitimi öğretmeni karısı. Okulunun voleybol takımının antrenörlüğünü yapmış ve Türkiye şampiyonluğunu kazanmıştır. Okul çıkışlarında spor salonlarında eğitmenlik yapmıştır. Zıpzıp AyselSelda ÖzbekŞengül

    (1996-2002)

    Katil'in gazino sahnelerinden aldığı sevgilisi. Fevri ve patavatsız davranış ve sözleriyle pek çok kez Katil'den uyarı almıştır. Kaset yapma hevesiyle Sabri'ye beste yaptırmış, Cenap'a şarkı sözü yazdırmıştır. Sabri'den müzik dersleri almıştır. Ayla onu gördüğünde hıçkırıklara boğulur. (Yavuz'a) "Kız katil"

    (Prens'e) "Ne öyle got got got"

    (Cenap'a yazdırdığı şarkı sözü) "Galata'dan at beni at beni, in Haliç'e tut beni tut beni; şafakta horoz sesi, öpüp öpüp uyandır beni"

    (Ayla'ya) "Kız sen de beni görünce yine tuttu gıcığın"

    Katilin eseri

    Elif Acehan (1990-1991)

    Bilge Parlak (1991-2002)

    Aslı Tak Tak Sedat'ın kızı. Ali ile yaşıttır. Dersleri pek parlak değildir. Üniversiteye başladıktan sonra ailesinin arkasında durmasıyla Özgür gibi zengin erkeklerle flört etmiş, son sezonlarda bir devlet dairesinde işe başladıktan sonra Bora isminde bir memurla nişanlanmıştır. (Serpil'e) "Of anne!" Sinem TaşkanYeşim Haktanır

    (1991-2002)

    Cafer'le Gülsüm'ün büyük kızı. Konuşma problemleri yaşamış, geç konuşmaya başlamıştır. Dizide doğmuş, dizi biterken ortaokula geçmiştir. (Maşuk'a) "Sen sus aptal" Simge TaşkanBanu Haktanır

    (1994-2002)

    Cafer'le Gülsüm'ün küçük kızı. 2 yaşına kadar devamlı ağlama sorunu olmuştur. Ablasıyla beraber büyümüştür. (Cafer'e, Maşuk'u şikayet ederek) "Baba bak ne diyor!" Başaran Ailesi'nin Akraba ve YakınlarıGüngör ErbayıkNimet Yeşildal

    (1989-2002)

    Özge'nin annesi. Aniden kocasını kaybettikten sonra yurt dışı gezisinde tanıştığı Raşit'le hemen evlenmiş, sonraki dönemlerde sık sık ruhsal sorunlar yaşamış ve Başaran'ları yıpratmıştır. Sesi dikkat çekecek derecede güzeldir. (Sinirlendiğinde, genelde Özge ve Raşit'e) "Paralarım şimdi seni vallahi"

    (Raşit'e) "Göz mü kırptın sen bana tahtakafa?"

    Bunalım Nimet

    Deli Nimet

    Erdoğan TuncelRaşit Yeşildal

    (1991-2002)

    Nimet'in ikinci kocası. Emekli noter başkatibi. Başaran'lar tarafından samimiyetsiz, yapmacık ve yılışık bulunur. Özge ve Cem'in Nimet'in mirasından faydalanmasını istemez. Siyasal faaliyetlere ve partilere katılmıştır. Nimet'ten aldıkları borca karşılık Şevket'lerin şirketine de ortak olmuştur. Nimet'in özellikle zaman zaman nükseden bunalım dönemlerinde ondan kaçmaya çalışmıştır. "Biz bir aileyiz"

    "Efendim, ne demiş şair..."

    Tahtakafa Raşit

    Nesrin Akkoç(1989-1993)
    Başak Köklükaya

    (1995-2002)

    Özge Başaran Varlıklı bir ailenin, Arif ve Nimet'in tek çocuğu. Eğitimli bir iş insanıdır. Zengin bir aileden gelmesi nedeniyle şımarık olarak bilinir. Cem'le olan ilişkisi, babalarının iş ortaklıklarını güçlendirmiş, fakat babaları ticaret nedeniyle ters düşünce babası Özge'nin Cem'le ilişkisine sıcak bakmamış, bunun üzerine Hüsnü Bey'in planıyla Cem ve Özge gizlice evlenmiştir. İlk evleri ise amcasının desteğiyle Şale apartmanında olmuştur. Babasını kaybettikten sonra annesinin yeni evliliğini kabullenememiştir. Fakat onların arasındaki sorunlar ve annesinin fevri tavırları onu ve Cem'i yıpratmıştır. Yaman OkayNazım

    (1989-1992)

    Nazan'ın ağabeyi. Şükrü'nün kayınbiraderi. Düzenli bir işi yoktur. Şükrü'yü farklı işlere girmesi için ikna etmeye çalışır ve kızdırır fakat araları iyidir. Almanya ve Fransa'da tiyatroculuk yapmıştır. Türkiye'ye döndükten sonra Doktor'la beraber ev tutmuş, bir süre sonra pankreatit nedeniyle hastanelik olmuş, sonra senaryoya göre tekrar Almanya'ya dönmüştür. (Yaman Okay genç yaşta hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiştir.) "Yeni bir iş var enişte tam sana göre"

    "Aslan eniştem benim"

    Tayfun ÇorağanAydın Cansever

    (1994-2002)

    Şükrü ve Nazan'ın ikinci damadı. Bilge'nin ikinci kocası. Bilge'yle bir tiyatro oyunculuğunda tanışmışlar, zamanla ilişkileri evliliğe dönüşmüştür. Devam eden sezonlarda reklamcılık, talkshowculuk ve radyoda program sunuculuğu yapmıştır. Rahat tavırları ve patavatsızlıkları nedeniyle aile içinde zaman zaman huzursuzluk yaratsa da sevimli bir karakterdir. “İyi akşamlar efendim”

    Hayırsız Damat

    Kemal İnciArif

    (1989-1991)

    Şevket'in şirket ortağı, Nimet'in ilk kocası, Özge'nin babası. Şevket tarafından "çarıklı" olarak nitelenir. Bu da sonradan zengin olduğuna dair bir göstergedir. İlk bölümlerde Şevket'le çeşitli işler yapmışlar, ters düşünce kızının Cem'le ilişkisine sıcak bakmamıştır. Bir süre sonra inşaat işleri nedeniyle tekrar barıştığı Şevket'le iş nedeniyle kavga ettikten sonra, aniden kalp krizinden vefat etmiştir. (Şevket'e) "Üstat" Özge ÖzberkZeynep

    (1997-2002)

    Ali'nin üniversiteden tanıştığı, nişanlısı. Başaran Ailesi'nin ŞirketiErdinç DinçerErgun

    (1989-2002)

    Şirketin muhasebe müdürü. Dedikoducu, meraklı ve işgüzar karakteriyle bilinir. Yedi çocuğu vardır ve sürekli geçim sıkıntısı içindedir. Patronlarının kapılarını dinlemesi, kapı dinlerken kapının açılmasıyla aniden içeriye dalması, onların ve ailelerinin dedikodularını yapmasıyla; şirket çalışanlarını ve Abbas'ı ezmesiyle, şirkette mali durumlar biraz kötüleştiğinde "şirket batıyor, kendimize iş bulalım" şeklindeki moral bozucu sözleriyle bilinir. Koyu Fenerbahçelidir. "Bak bakalım Abbas ne yapıyorlar içeride"

    "Abbas çayları verdin çık, laf dinleme"

    Hikmet KaragözAbbas

    (1990-2002)

    Hüsnü'nün 20 yıl önce karısı ve çocuklarını öldürdüğü için idama mahkum ettiği, hapisten çıktıktan sonra Hüsnü'ye ulaşıp şirkette hademe olarak işe alınan, sonra da Hacer'le evlenen karakter. İlk yıllarında çevresine uyum sağlamakta zorlanmıştır. Muhasebe müdürü Ergun'la genelde geçinemez. Hakimine (Hüsnü bey) ve patronlarına çok sadıktır. "Özür dilerim, çok özür dilerim"

    "Buyur babam affedersin"

    "Cıvık bacım cıvık affedersin"

    (Ergun'a) ”Destur Müdürüm”

    Buket DereoğluDemet

    (1990-2002)

    Şirketin sekreteri. İlerleyen sezonlarda Bülent'le evlenir. Dilek Sırdar ÖnatlıFiliz

    (1989-1994)

    Şirkette sekreter Erdoğan BugayBülent

    (1994-2002)

    Muhasebe müdür yardımcısı. Demet'in aracılığıyla şirkette işe başlar. Maçları statta ve hatta deplasmanda takip edecek kadar koyu bir Fenerbahçe taraftarıdır. KanaryaŞale Apartmanı'nın ÇevresiOktay SözbirHalil Aslan

    (1989-2002)

    Gülsüm'ün babası. Cafer'in kayınpederi. Emekli kapıcı. Cafer ile siyatik hastalığı nedeniyle yatırıldığı bir hastanede tanışır. Ticarete atılır ve zengin olur. Siyatik rahatsızlığından dolayı baston kullanmış ve yakınındakilere sinirlendiği zaman bastonla vurmasıyla bilinmiştir. Dizide uğraştığı işler: Kapıcılık, çakmakçılık, köy işi yiyecek içecek satışı, el örgüsü kazak, kolonyacılık, kremcilik, seyyar meyve-sebzecilik, pazarlama (Halil komandit), toptancılık, emlakçılık (Halil arsa ofisi), marketçilik, mahalle muhtar adaylığı. Kullandığı tanıtım müziğini Sabri bestelemiştir. "Sus İblis kırarım boynuzunu!"

    "Benimle kaşını gözünü oynatmadan konuş İblis"

    "Höyt!"

    Yandançarklı

    Halil Pazarlama

    Savaş YurttaşHüseyin Kocabaş

    (1993-2002)

    Sultan'ın ağabeyi. Eskicilik yapar. Eniştesi Halil'e yalakalık yapan, ona türlü projeler getirerek çok yalan söyleyen, dolandırıcı birisidir. Etrafındaki pek çok insanı, ya yanlış fiyat söyleyerek ya eski mal vererek dolandırmıştır. Davut Usta'nın yeğeni Galip'e kız bulma vaadiyle defalarca kez kandırmıştır. Pisboğazlığıyla hatırlanır. Davut Usta'ların evinde yardımcı olarak kalan Ayşe'ye de talip olmuştur ve bu yüzden Davut ustayla başı belaya girmiştir. "Hurda, bakır, demir, eskiler alıyor eskici!"

    "Aslanım"

    Yengeç Hüseyin

    Sıdıka ŞenkanSultan Kocabaş Aslan

    (1993-2002)

    Halil'in ikinci karısı. Halil'in karısı öldükten sonra, ağabeyi Hüseyin tarafından Halil'le tanıştırılmıştır, o da o sırada kocasını yeni kaybetmiş dul bir kadındır. Halil'in ailesini sık sık geçimsizliğe uğratmış ve çocuklarını biribirine düşürmüştür. Onun mirasından pay alabilmek için ağabeyi Hüseyin ile beraber türlü planlar yapmıştır; özellikle bir çocuklarının olması için Halil'e "kuvvet iksirleri, ilaçlar" vermişlerdir, hatta birkaç kez gebelik numarası yapmıştır. Son sezonlarda Halil'in yıllarca oturduğu bodrum katından çıkarak bir apartman dairesine taşınmışlardır. Halil Efendi'nin kızı Gülsüm ile sürekli didişir ve saç saça, baş başa kavga ederler. (Gülsüm'e) "Hadi be oradan kapıcı güzeli"

    "Hay ananız kadar taş düşsün başınıza"

    "Nerden düştüm bu yılanların içine"

    (Yusuf'a) "Yine münafıklık yapmaya mı geldin Bodur fare"

    Sadık TürkenAsım Aslan

    (1989-2002)

    Gülsüm'ün büyük erkek kardeşi. Halil'in büyük oğlu. İlk sezonlarda çakmak tezgahında çakmaklara gaz doldurmuştur. Babası pazarlama işlerini geliştirince onunla beraber çalışmış, babası onu Yusuf'un marketine ortak etmiştir. Sesi güzeldir ve şarkıcı olmayı hayal etmiştir. "Çakmaklara gaz, süper gaz"

    "Söyleme şöyle baba"

    Ömür Çelikbilek (1989-1992) Hakan Haksun (1992-2002)Nedim Aslan Gülsüm'ün küçük erkek kardeşi. Halil'in küçük oğlu. (Cafer'e) "O iş para bırakmaz enişte"

    "Bizim annemiz mezarda baba"

    Tuncay GürelYusuf

    (1989-2002)

    Mahallenin ilk bakkalı. Halil, onun bakkalına ortak olur ve market olarak çalışırlar. Sahip olduğu bakkaldan zamanla marketin küçük ortağı konumuna düşer. Kızdığı zamanlarda bıçağı eline alıp kızdığı kişiyi kovalamasıyla hatırlanır. "Hayatını söndürürüm valla!"

    (Cafer'e, kapıcı avantalarını fazla aldığı ya da el şakası yaptığı gerekçesiyle) "Hop Aslanım, elin kolun rahat dursun"

    Bodur

    Hale HaykırSeher Aslan

    (1989-1993)

    Genç yaşta hayatını kaybeder. Halil'in ilk karısı, Gülsüm, Asım ve Nedim'in öz annesi. Filiz KüçüktepeHacer

    (1993-2002)

    Şirkete temizlikçi olarak gelirken Abbas'la tanışarak onunla evlenmiştir. Başaran'lara da temizliğe gelmeye başlamıştır. Dedikoduculuğu ve gevezeliğiyle bilinir. Aileler arasında laf taşır. "Geldim ama nasıl geldim bana sor. Üç vasıta birden, ondan in ona bin; o otobüslerin halini bir gör, balık istifi gibi, üst üste..." Mehmet GülerbaşlıGalip Öztürk

    (1993-2002)

    Davut Usta'nın yeğeni. 45 yaşında askerden terhis olup amcasının yanına gelmiştir. Kalın kafalı, beceriksiz ve tembeldir; amcası onu bir türlü eğitemez. Sürekli Halis'le takılırlar. Evlenmeye ve Hüseyin'in bulduğu, gerçekte olmayan kızlara ulaşmaya çalışmıştır. "Amca bak ne dedi"

    "Asılıyor kıza amca!"

    Tertip

    Tuncay AkçaAdem

    (1995-2002)

    Karşı apartmanın kapıcısı. Cafer'in yanında manavlık ve pilavcılık yapmıştır. Kısa boylu ve şişmandır. Kendine has gülüşüyle hatırlanır. Penguen AdemBinnur ŞerbetçioğluDilek

    (1994-2002)

    Davut ustanın dükkânının yanında bir konfeksiyoncuda tezgahtar olarak çalışmış, dükkânı kapanınca Davut ustanın dükkânında telefonlara bakmaya başlamıştır. Halis'in Dilek'e zaafı vardır. "N'aber Tertip?" Zeynep IrgatAyşe

    (1998-2002)

    Davut ustanın uzaktan akrabasıdır. iki kez evlenmiş, iki kocasını da kaybetmiştir. Ustaların ev işlerine yardım etmek için köyden gelmiştir. "Tövbe Yarabbi"

    (Davut, Halis'e kızıp onu dövmeye çalışırken) "Enişte ne olur hatırım için yapma ölümü gör"

    Diğer karakterlerYavuzer ÇetinkayaFaik

    (1991-1992)

    Nazım'ın Almanya'dan arkadaşıdır. Tiyatro doktorası yaptığı için Doktor diye bilinir. Çapkındır. Kendine has bir kişiliği vardır. Ali'ye matematik dersleri vermiş, Şükrü'ye bir fotoğraf makinesi hediye etmiştir. DoktorDursun Ali SarıoğluDavut

    (1989-1992)

    Mahallenin ilk bakkalı. Onur UysalRahmi Cansever

    (1995-2002)

    Aydın'ın varlıklı fakat Aydın'a soğuk davranan babası. Serdar BordanacıDursun

    (1999-2002)

    Apartmanın önünü süpüren belediye temizlik işçisi. Son teknolojik aletleri takip etmesiyle dikkat çeker. Çöpçü DursunBerfin Aydoğan (1997-2002)
    İlayda Elma (2002)Su Başaran Cem ve Özge'nin kızı. BıcırıkAydın ErelOsman

    (1992-1994)

    Bilge'nin ilk kocası. Fotoğrafçı. İsveç'e gitmek için Bilge'yle aniden evlenmişler, burada Şükrü'nün desteğiyle fotoğrafçılıkla ilgili bir iş kurmuştur. İsveç'e gittiklerinde Nazım, Şevket ve Şükrü'yü çektiği fotoğraf, şirkette Şükrü'nün duvarında devamlı asılı durmuştur. Bilge ile ayrılmışlar ve ardından Bilge Türkiye'ye dönmüştür. Meltem SavcıAyten

    (1999-2001)

    Sıtkı'nın sevgilisi. Sıtkı'ya modellik de yapmıştır. Murat AkkoyunluBora

    (2000-2002)

    Aslı'nın işyerinden arkadaşı ve sonradan nişanlısı. Sedat'tan annesinin hasta olduğu gerekçesiyle devamlı borç istemiştir. Duygu AnkaraYasemin

    (1989-1990)

    Şirkette sekreter. Güner NamlıTarık

    (1989-1990)

    (Dizinin yapımcısı) Şükrü'yle Almanya'dan tanışıklığı vardır. İstanbul'da rastlaştıklarında Şükrü'ye çeşitli işler ayarlayarak komisyon almıştır. Aydoğan Temel Osman

    (1990)

    Şirkette yardımcı eleman. Arif Erkin GüzelbeyoğluKatil Yavuz'un abisi (1989)

    Sabri Bey'in öğrencisi (1996)

    (Dizinin müzik yapımcısı) Katil Yavuz'un av meraklısı ağabeyi. Birkaç kez Yavuz'un evine gelmiştir. Seralarında meyve sebze yetiştirmektedir. Erol ÖzkökSeyit

    (1992, 1995)

    Abbas'ın hapishaneden arkadaşı. Boyacılık ve seyyar satıcılık yapmıştır. Meral Küçükerol Meral

    (1990-1992)

    Katil'in dizideki ilk sevgililerinden. Sürekli güler. Ayton Sert Gariban

    (1997)

    Davut Usta'nın dükkanına çıkma malzeme taşıyan, el arabalı gariban. Yonca Simge GüvenYonca

    (1992-1994)

    Sevim'in kız kardeşinin kızı. Babasının hapse girmesi ve annesinin işleri nedeniyle teyzesi Sevim'de kalmıştır. Özgür Toprak ŞahinBarış Cansever

    (2001-2002)

    Bilge ve Aydın'ın oğlu. Baykal Kent Mesut

    (1991)

    Birkaç bölümde Sabri'nin bandodan arkadaşı olarak, Sabri'nin Ayla hanımın savurgan harcamaları nedeniyle geçim sıkıntısı yaşaması üzerine iş ararken ona ulaşmasının ardından gazinolarda çalgıcılık yapmışlardır. Ali Uyandıran Barmen Şeref

    (1991)

    (Halis karakteri olarak bilinen Ali Uyandıran, 3. sezonda Şükrü'lerin tatil yaptığı moteli işleten "Barmen Şeref" rolüyle birkaç bölümde rol almıştır.)

    Bizimkiler'in "Üçkağıtçı tak tak Sedat"ı Salih Kalyon'un hayatı biletini sattığı tiyatroyla değişti

    Güncelleme Tarihi:

    Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2019 13:13

    LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

    Bir döneme damgasını vuran Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu dizilerinden Bizimkiler'in "Üçkağıtçı tak tak Sedat"ı Salih Kalyon, bugüne kadar yaklaşık 160 film ve dizide rol almanın gururunu yaşıyor.

    Haberin Devamı

    1989-2002 yıllarında 13 yıl kesintisiz yayınlanan "Bizimkiler" dizisinde "Üçkağıtçı tak tak Sedat" karakterini canlandıran 73 yaşındaki Salih Kalyon, sanat hayatının 56'ncı yılına adım atmanın heyecanını duyuyor.

    Saat tamircisi baba ve ev hanımı annesinin çocukluk yıllarında kendisine verdiği destekle çok sevdiği tiyatroya adım atan Kalyon, sanata adanmış bir ömür geçiriyor.

    Bizimkiler dizisiyle ününe ün katan ve Türk sinema ve dizi sektörünün de aranan yüzlerinden biri haline gelen Kalyon, kendisine gösterilen ilgiden de oldukça memnun.

    Yaşamını uzun yıllardır Bodrum ilçesinde sürdüren usta oyuncu Kalyon, Torba Mahallesi'ndeki evinin kapısınıaçtı.

    Tiyatro bileti satışıyla başlayan sanat hayatı Kalyon, Ağrı'da doğduğunu, özgür bir çocukluk yaşadığını, ömrü boyunca istediği her şeyi yaptığını söyledi.

    Haberin Devamı

    Çocukluğundan itibaren çok Tiyatro oyunu seyrettiğini aktaran Kalyon, şunları kaydetti: "Adapazarı'na 1962'de gelen bir tiyatroya bilet satarak destek verdim. O tiyatro benim tiyatrocu olmama neden oldu. Seyrettiğim oyunlar hafızamda öyle bir yer etti ki artık tiyatrocu olmaya karar vermiştim. Bir yıl sonra aynı ekibin sanat yönetmeni Asaf Çiyiltepe yönetiminde Ankara Sanat Tiyatrosu geldi. Bu tiyatroda birbirinden güzel üç oyunu görünce, 'Artık daha fazla duramıyorum' dedim. Tiyatronun genel sanat yönetmeni Asaf Çiyiltepe ile görüştüm. 1964-65 yıllarında Cahit Atay'ın 'Sultan Gelin'i ilk oyunum..."

    O zamanlar çok uzun turneler yaptığını, Ankara Sanat Tiyatrosunun adının her yerde duyulduğunu anlatan Kalyon, daha sonra İstanbul'a geldiğini, Dostlar Tiyatrosunda çalıştığını dile getirdi.

    Çocuk tiyatrosunu 1975'te oynamaya başladığını ve bunu 24 yıl sürdürdüğünü vurgulayan Kalyon, "Bodrum'da 1977'de 'Çocuk tiyatroları şenliği' yaptık. İstanbul'dan, Eskişehir'den, Ankara'dan tiyatrocular geldi, burada bir hafta bütün Bodrumlu çocukları kalenin içine topladık. Onlarla oyunlar oynadık. Topladığım çocuk filmleriyle birlikte Kanada elçiliğinin bize hediye ettiği 16 milimetrelik makineyle kalenin bahçesinde film gösterimi yaptık. Bodrum'da da çocuk tiyatrolarını başlatmış olduk." diye konuştu.

    Haberin Devamı

    "Bizimkiler"de 12 yıl oynadı

    Bizimkilerin Üçkağıtçı tak tak Sedatı Salih Kalyonun hayatı biletini sattığı tiyatroyla değişti

    "Benim meşhur olmam da 'Bizimkiler' sayesinde oldu. Dizide Şükrü Bey'in kiracısı 'Üçkağıtçı tak tak Sedat' olarak rol aldım. İlk önce dört bölümlük bir rol oynayacaktım ama sonradan tip çok beğenilince 'devam ettirelim' dediler." diyen Kalyon, 12 yıl boyunca dizide oynadığını aktardı.

    Kalyon, diziden sonra başka filmler, diziler ve projelerde yer aldığına değinerek, televizyonun yaygın ağı ve ülkenin her yerinde, her evde bulunmasının oyuncuların ve tiyatrocuların tanınmasını sağladığını söyledi.

    Tek kanallı dönemde Meksika'dan ve Brezilya'dan diziler alıp yayınlandığına dikkati çeken Kalyon, şu anda Türk dizilerinin dünyaya yayılarak satılır hale geldiğini kaydetti.

    Kalyon'un sanatına "heyecanı" yön veriyor

    Haberin Devamı

    Kalyon, Türk dizilerinin dünyada sözü edilen bir aşamaya geldiğini belirterek, şöyle konuştu:"Dizilerimiz artık dünyada ekonomi olarak da gelir sağlayan bir ekol haline geldi. Bu beklenen bir şeydi. Şimdiye kadar 160'a yakın film ve dizide rol aldım. Ustalarımız bize 'Bir işi yaparken eğer kalbiniz çarparsa, çok heyecan duyarsanız, seyirci de aynı heyecanı duyacaktır' derlerdi. Hayatta en çok uyguladığım ve ustalarımdan bana kalan miras bu. Heyecan duymadığım ve sevmediğim işleri yapmıyorum.

    Yeni nesil oyuncuları çok iyi buluyorum. Bir Ata Demirer, Kenan İmirzalıoğlu, Aras Bulut İynemli çok farklı kulvarlarda koşan kişiler. Hepsi çok değerli ve çok beğeniyorum. Hepsi dünya çapında oyuncular. Haluk Bilginer de 'En İyi Erkek Oyuncu' dalında ödül kazandı. Dünya çapında ödüller almamız, dünyaya açılmamız, dünyanın bizden bahsetmesi çok önemli şeyler. Hem yurt içinde hem de yurt dışında, dünyada beğenilmek, takdir edilmek, var olmak hepimizi çok mutlu eden şeyler. Bizim oyuncularımızın dünya starlarından hiçbir farkı yok."

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir