İnsansağlığı açısından olumsuz etkilere neden olabilen bu durum genel olarak geçici bir durum olduğu gibi ciddi bir rahatsızlığın habercisi de olabilir. Beyinde elektriklenme, uyurken ve uyku ile uyanıklık arasında ani elektriklenme ve uyuşma gibi etkileri görülebilir. Buna genel olarak verilen isim "parestezi"dir.
Genel olarak panik atak hastalarında sık ortaya çıkan bir durum olduğu gibi sadece panik atak rahatsızlığı olmayanlarda da görülebilir. Bunun nedenlerini araştırmak ve gerekli tedavilerin yapılması gerekir. En sık karşılaşan kişiler ise, p.a ilaçları kullananların belli bir süre sonra ilacı veya ilaçları bırakma aşamasına gelindiğinde azaltma yoluna gidilir ve bundan dolayı ilacın dozunun azalması ile ortaya çıkabilecek durumdur. Yoğun olarak ilaç dozunun azalması ile ortaya çıkar. Tabi ki başka nedenleri de olabilir. Çok süreklilik arz etmez. Genelde anlık olur ve geçicidir. Eğer dediğimiz gibi ise kısa zaman içinde bu durum geçecektir.
Bazı kişilerin kullandığı ilaçlardan kaynaklı olduğu bildirilmiştir. Bundan dolayı biz genel yapı ile panik ataktan kaynaklı ve bu durumun yoğun olarak onların yaşadığını varsayıyoruz. Bununla birlikte epilepsihastalarında da görülebilir. Beyinde oluşan herhangi hasar nedeniyle ortaya çıkabilir. Aslında bunu tam olarak kişinin tedavi edilmediği sürece hangi sebepten olduğunu bilmemiz mümkün değildir. Ancak yukarıda beyan ettiğimiz gibi genel durum bundan ibarettir.
MS (Multiple Skleroz) nedir, Bağışıklık ya da bedenimizin savunma sisteminin sinir sistemini (beyin, omurilik) zedelemesi ve onu yabancı kabul ederek saldırması ile ortaya çıkan bir hastalıktır.
Normalde sinir sitemimiz, bağışıklık sisteminden uzakta, adeta saklı bir ortamdadır. Ancak, sebebini tam olarak anlayamadığımız nedenlerle, baştan ve kontrolden çıkan bağışıklık sistemimiz, kendi sinir sistemine saldırmakta ve hasarlar oluşturmaktadır. Hasarların yerleşimine göre şikâyet ve bulgular da değişken olmaktadır. MS bağışıklık sistemi hastalığı olduğundan, MS tanılı kişilerde, diğer bağışıklık sistemi hastalıkları da sık izlenebilir.
Tablo. MS ile birlikteliği sık olan diğer hastalıklar
1. Hastalığın en sık başlangıç belirtisi duyusal-hisle ilgili şikâyetlerdir. Genellikle, elimi ayağımı hissetmiyorum değil de uyuşma-karıncalanma-keçelenme tarzında olur. Duyusal belirtiler, anlık izlenen belirtiler olarak hastaların %50-70’inde ortaya çıkar.
Duyusal belirtiler:
2. Duyusal şikâyetlerin ardından en sık, güç (motor) kayıpları ile kendini gösterir. Kuvvet ya da güç sorunları ile ilgili belirtiler, başlangıçta hastaların %32-40’ında görülmesine karşın, yıllar içerisinde %60 hasta değişik ağırlıklarda güç kayıplarına maruz kalır. Bu doğrudan bir uzuvda kuvvet kaybı şeklinde olabileceği gibi, “ağırlaşma”, “sertleşme”, “direnç gösterme” veya “ağrı” şeklinde de olabilir. Bu tür belirtiler sıklıkla bacaklarda başlar.
3. Üçüncü sırada ise, görme kayıpları ya da bozuklukları ile (optik nörit = görme siniri iltihabı) kendini ortaya koyar. Bu hastaların %15-20’ünde başlangıç belirtisidir. Genelde tek taraflı görmede zayıflama şeklinde başlar. Bulanık görmeye, ışık rahatsızlığı ve göz hareketleri ile olan göz ağrısı eşlik eder. Bu duruma renk görme kaybı da sıklıkla eklenir. Siyah-beyaz görme oluşabilir. Görme sinirinin etkilenmesi, göz küresinin hemen arkasındaki görme siniri başlangıcı iltihabı şeklinde (papillitis) olabileceği gibi, sinirin gözden çıktıktan sonra daha uzak kısımlarını da etkileyebilir (retrobulber nöritis). Bu etkilenmelere rağmen körlük nadirdir.
Görme siniri tek başına, ilk başlangıç belirtisi olarak tutulabileceği gibi geç dönemlerde, MS tanısı olan kişilerde de etkilenebilir. İlk olarak görme siniri etkilendiğinde ya da hastalık belirtisini ilk görme siniri etkilenmesi ile gösterdiğinde, bazı durumlarda, MS gelişimi riski yükselir: 20-40 yaş arası ve kadında ortaya çıkması, omur ilik sıvısında oligoklonal bant denen testin pozitif sonuç vermesi, tekrarlayıcı olması ve eMaR görüntülemede beyinde plakların izlenmesi durumunda MS gelişim riski yüksektir (%36). Buna karşın, normal beyin MR ve oligoklonal bant testinin negatif çıkması durumunda bu risk %6’nın arlındadır.
Özellikle genç bir kişide akla MS getirebilecek belirtiler şöyle sıralanabilir:
MS ortaya çıkış şikâyetlerinin ayrı zamanlarda, önceden tahmin edilemeyen şekilde ortaya çıkmasına atak denir. Klinik bulgulardan bir ya da bir kaçının en az 24 saat süreyle ortaya çıkması ve bunların arasında en az 1 ay süreyle devam etmesidir. Saat, gün, hafta ve aylarca ataklar sürebilir. Genellikle ardından düzelme dönemi ortaya çıkar. Hastaya ve hastalığın tipine göre ataklar değişmekle birlikte, atakların ne zaman ve ne sıklıkla ortaya çıkacağı önceden kesinlikle tahmin edilemez.
Geçici/Ani Belirtiler
Genelde atak olarak adlandırılmayan, kısa süreli, ani ortaya çıkan ve kaybolan, benzer şekillerde tekrarlayan belirtilerdir. 30 saniye ile 2 dakika arasında sürerler.
1) Viral enfeksiyonlar
2) Hem fiziksel hem de psikolojik stres MS’de kötüleşmelere neden olabilir. Ancak, yüksek stres altında MS atakları azalabilir. Körfez savaşı sırasında, sürekli SCUD füzesi tehlikesi altında olan İsrail’de alevlenme ve ataklar, bu dönemde belirgin azalmıştır.
3) Cerrahi ya da anestezi
4) Beden ısısı artışı. Doğrudan atak yapmasa da geçici (yalancı) kötüleşmeler yapabilir. Sıcak banyo esnasında bedendeki uyuşma-karıncalanma ve güçsüzlükler ya da görme bulanıklığında artma olabilir.
5) Trafik kazaları: Atak yaptığını gösteren kanıtlar çok güçlü değildir.
6) Gebelik esnasında atak sayısı azalmasına karşın, doğum sonrasında atak riski, hormonsal değişimler, stres, yeni doğan bakımının yorucu olması nedeni ile artabilir. Ancak gebelikle ilişkili ataklar olsa bile, bunlar uzun vadeli olumsuz birikim yaratmazlar. Bazı verilere göre, gebelik olumlu ilerlemeye dahi neden olabilir.
Pek çok çalışmada MS’in başlangıç yaşı 29-32’dir. Kadınlarda, en sık ortaya çıktığı yaş erkeklere göre 5 yıl daha erkendir. Birincil ilerleyen tipte ise başlangıç yaşı 35-39 yaş ile biraz daha ileridir. Hastaların %5’inde ise başlangıç yaşı 8 yaşın altında ve 70 yaş üzerindedir.
Bir çok virüs enfeksiyonunun MS’e neden olduğu öne sürülmesine karşın, doğrudan bir enfeksiyon ardından ortaya çıkar diye bir kesinlik yoktur. Uzun yıllardır bu tartışma var ve devam da edecek görünmektedir. Enfeksiyon taramalar, otopsi sonuçlar ve diğer araştırmalar birbiri ile çelişkisi sonuçlar vermektedir. Virüslerin bağışıklık sistemini baştan çıkarıp, yanlış hedefe saldırıya neden oldukları kabul edilir. Virüsler içerisinde, kuduz, uçuk virüsü olan herpes simpleks, Epstein Barr virüsü sayılabilir. Son zamanlarda, insan herpes virüs-6, Epstein Barr virüsü ve Chlamidya pnömonia MS’e neden olabilecek olası tetikleyiciler olarak ilgi çeker olmuştur. Ancak, MS ile ilgili mikrop enfeksiyonu etkisi konusunda son söz henüz söylenmemiştir.
Tek yumurta ikizlerinde belirgin olarak yüksek oranda MS ortaya çıkması genetik etkinin en açık kanıtıdır. Tek (aynı) yumurta ikizlerinin 100’ünün 24 eş ikizde MS ortaya çıkarken, farklı yumurtalardan doğan ikizlerin ise %2,4’ünde MS tespit edilmiştir. Bu şu anlama gelir, tek yumurta ikizlerinde MS, 10 kat daha yüksek sıklıkta ortaya çıkar. Hiçbir yakınması olmayan ikiz kardeşlerde yapılan beyin görüntülemelerinde (eMaR) ya da diğer inceleme yöntemlerinde, MS’de ortaya çıkabilecek bozukluklar tespit edilebilir. Genel olarak bakıldığında, MS hastalarının birinci derece akrabalarının birinde MS tespit edilmesi ya da ortaya çıkma olasılığı %20’dir. Ancak, MS sadece genetik bir hastalık değildir. Genetik etki ve çevresel nedenlerin etkileşimi ile ortaya çıkar.
Tanı, birçok hastalıkta olduğu gibi nörolojik öykü, muayene bulguları ve tetkikler sonucunda konulur. Kesin tanı için geçmişte değişik tanısal ölçütler geliştirilmiştir ve bu ölçütler kısmen zaman içerisinde elde edilen yeni bilgiler ile değiştirilmektedir. Yeni tanı ölçütleri 2005 yılında tekrar düzenlenmiştir. Bu ölçütlere göre kesin MS, muhtemel MS tanısı konur ya da tanı dışlanır. Ortak fikir belirti ve bulguların zaman ve alan açısından yayılımını esas alır. Hastalığın başlangıç aşamalarında tanı ölçütlerini karşılamayan hastalar kafa karıştırıcı olmuştur. Bazı durumlarda klinik belirtileri olan bir atak olur ama eMaR görüntülemede yaygın plaklar tespit edilir. Bu durum doğrudan MS adını almasa da klinik izole hastalık tablosu olarak adlandırılır.
Genellikle sık yapılan bir yanlış, eMaR görüntülemede bazen rastlantısal tespit edilen parlak alanların gereğinden fazla MS’e eşdeğer kabul edilmesidir. Klinik belirtilerin de MS ile uyumlu olması gerekir. Bu görüntüler sık baş ağrısı yaşayanlarda (migrende), ileri yaşlarda, damar cidarını etkileyen bazı hastalıklarda (Sjögren sendromu, sarkoidoz, sistemik lupus eritromatozus, poliarteritis nodoza, Behçet hastalığı) sıklıkla izlenir.
MS tanısı konduktan sonra KIRMIZI BAYRAK ya da IŞIK durumu varsa tanıyı tekrar gözden geçirmek gerekir. Bu durumda MS dışında diğer hastalıklar da araştırılmalıdır: 1. ailede nörolojik hastalık varsa, 2. beyinde değil de sınırlı olarak omurilik alt kısımlarında plak görüntüsü varsa, 3. eşlik eden devamlı sırt ağrısı varsa, 4. sadece belli bölge ile ilişkili bulgular varsa, 5.hastalığın 60 yaş üzerinde ya da 15 yaş altında başlaması ve 6. ilerleyici hastalık olması. Bunlar varsa MS tanısı kabul edilmeden diğer hastalıklar da aranmalıdır.
Bugünkü bilgilerimize göre MS’a kesin neden olabilecek bir sebep ortaya konulamamıştır. Yapılan değişik araştırmalarda, hastalığa neden olabilecek çok çeşitli nedenler (daha önce geçirilmiş virüs enfeksiyonları, çevreden kaynaklanan bazı zehirli maddeler, beslenme alışkanlıkları, coğrafi faktörler, vücudun savunma sisteminde bozukluk…) ileriye sürülmüşse de hiç birisi kesin neden olarak ortaya konulamamıştır. Bugün kabul edilen, hastalığa temelde genetik/ailevi bir eğilimin olduğu, çevre koşullarının ve diğer nedenlerin bu genetik üzerine eklenmesi ile hastalığın kendini gösterdiği şeklindedir.
MS hastalığı; atak tedavisi, koruyucu tedaviler, sorunlara özgü tedaviler ve tamamlayıcı tedavi olarak özetlenebilir.
Atak tedavisi; ilaç tedavisidir.
Koruyucu tedavi; Belli tipte MS tanısı almış hastaların, ataklarının sıklığını, şiddetini ya da atak olduğunda bıraktığı hasarları/sekelleri/izleri azaltmak için kullanılan tedavilerdir.
Sorunlara özgü tedaviler; MS hastalığının başlangıcında ya da seyrinde değişik, herhangi bir hastalık olmadan da görülebilecek ya da MS'in doğrudan sonucu olan sorunlara yönelik tedaviler vardır. Bunlar arasında, depresyon, yorgunluk, unutkanlık, uykusuzluk, kas sertleşmesi, idrar sorunları, cinsel problemlerle ve diğer ortaya çıkan her sorunun kendine ait tedavisini içerir.
Tamamlayıcı tedaviler; Bu tedavi diyet, bitkisel tedaviler, günlük yaşam düzeninde değişiklikler, egzersizler (yoga, gevşeme egzersizleri) olarak belirtilebilir.
Güncelleme Tarihi: 12 Ocak 2023
Yayınlama Tarihi: 19 Kasım 2018
Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.