Kandaki şekerin normal seyrinin altında olmasına hipoglisemi denir. Vücuda alınan besinler sindirim yolu ile parçalanır. Ortaya çıkan şeker ise kan şekeri olarak adlandırılır. Vücut bu şekeri karaciğerde depolar ve kanın ihtiyacı olduğu an salgılamaya başlar. Ancak bu salgılama dengeli bir şekilde gerçekleşmediğinde hipoglisemi hastalığının ortaya çıktığına işarettir. Kan şekeri düşmesi sinsi sinsi ilerleyen ve hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Genellikle herkeste sabah uyanıldığında bu seviye düşüktür. Ancak kimisinde bu durum kalıcı olarak seyrede işte bu da ciddi sonuçlara neden olur. kan şekerinin düşmesindeki temel etken beslenme alışkanlıklarıdır. Bu durum ileri zamanlarda şeker hastalığının başlangıç semptomu olur.
KAN ŞEKERİNİN DÜŞMESİNİN NEDENLERİ
HİPOGLİSEMİ (KAN ŞEKERİ DÜŞMESİ) BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kan şekerinin düşmesine bağlı olarak davranış bozukluğu şiddetli baş ağrısı, beyinin hafızasının bozulması, konsantre eksikliğinin artması ve aşırı terleme gibi durumlar ortaya çıkar. Bu belirtilerin bazı hastalıkların belirtileriyle de aynı olduğundan hasta bu durumu önceleri ciddiye almaz. Bu durumun sonunda da hastalığın tedavisinden gecikme yaşanır ve vücutta ciddi tahripler oluşmaya başlar. Ayrıca el titremesi, dudaklarda istemsiz titreme, ani baş dönmeleri, sürekli depresyon hali ve rüyada kabus görerek ağlayarak uyanma da kan şekerinin düştüğünün göstergesidir.
Bazı kişilerde gece aniden düşen kan şekeri ise saat sularında anlaşılır. Bu hastalar sabah uyanma da güçlük çeker, yatak yada yastıkları terlemeden dolayı ıslanır, sürekli huzursuz hissederler, hava sıcak olmasına rağmene el ve ayakları soğuk olur, kalp ritim bozukluğunun başlangıcı olan ritim bozukluğu yaşarlar.
HİPOGLİSEMİ TEDAVİSİ
Hipoglisemi rahatsızlığının tedavisi şiddetine göre değişir. Hafif seyreden rahatsızlığa erken müdahale ile kontrol altına alınmaya çalışılır. Hastalığa neden olan durum tespit edildikten sonra uzman tavsiyesine göre tedavi şekillenir. Genellikle doktorlar bu hastalara beslenme önerilerinde bulunurlar ve belirtilerin nüksetmemesi için bazı ilaçlar verir. Hastalık ciddi boyutlarda değil ise hafifletmeye yönelik uzman doktor bazı uygulamalara önerir.
İŞTE O ÖNERİLER;
KAN ŞEKERİ DÜŞMESİNE İYİ GELEN BESİNLER
DOMATES
Çiğ domates doğada bulunan en güçlü antioksidandır. İçerdiği sağlıklı bileşikler sayesinde kan seviyesini kontrol eder. Düşük şekerin ise yükselmesine yardımcı olur. Düşük kan şekerine sahip kişileri her gün tüketmesi gereken besinlerin başında gelir. Uzmanlar özellikle çiğ halde iki orta boy büyüklüğünde domates tüketilmesi gerektiğini vurgular.
ELMA
Kan şekerini dengede tutan petkin maddesi içerir. Bu madde düşen ya da yükselen kan seviyesini dengeler. Ayrıca elma tam bir vitamin deposu olduğundan bağışıklığı yüksek tutarak vücudun direncini artırır. Düşük kan şekeri ile seyreden semptomları azaltır.
BİTTER ÇİKOLATA
Kandaki şeker oranını hemen artırmayan bitter çikolata yavaş yavaş yükselmesini sağlar. Özellikle kakao oranı yüksek olan bitter çikolata, kan basıncını dengeleyerek bağ ağrısı ve dönmesini engeller. Yapılan araştırmalarda bitter çikolatanın kilo alma etkisinin olmadığı tespit edilmiştir.
Her bireyin yaa bal olarak ve dönemsel özelliklere göre kanndaki eker oran deimektedir. Kanda bulunan eker, ideal dengede olduunda yaamsal fonksiyonlar yerine getirilir. Açlk ve tokluk kan ekeri olmak üzere deerlendirilen kandaki eker, gebelik döneminde daha farkl deerlerde olur.
Bu deerlerin çok fazla yükselmesi ya da dümesi salk problemlerine davet çkarmaktadr. imdi bu yazmz aracl ile kanda eker dümesi hakknda bilgilere ulaacaksnz. eker dümesi hakknda merak edilen tüm salkl ve faydal bilgiler, bir tk uzanzda burada!
Kan ekerinin düüklüü, hipoglisemi olarak ifade edilmektedir. Bu duruma neden olan birçok faktör vardr. Gün içinde yediiniz besinler, yaptnz aktiviteler eker dümesine neden olabilir. eker dümesini size haber veren baz belirtiler vardr. eker dümesinin belirtileri listemiz ile daha açklayc olacaktr.
Yukarda ifade edilen belirtileri ortaya getiren durumlar incelendiinde kiilerin öün atlamasnn, aç iken spor yapmasnn ve kusma durumunu yaamasnn büyük etkisi vardr. Bu nedenle uzmanlar güne balarken dolu bir kahvalt yapmanz ve ara öünleri atlamamanz tavsiye etmektedir.
eker dümesi, vücutta bulunan kan ekerinin birden dümesi ile meydana gelir. Kanda bulunan eker miktar 70 mg/dl deerinin altnda olduunda hipoglisemi meydana gelir. Salkl bir bireyin bu deeri 70 mg/dl’nin altnda olmamaldr. Bu deerin altnda olan sonuçlar kiilerde salk sorunlar oluturur. Eer vücutta ar ekilde insülin salglanyorsa bu durum eker dümesini oluturur.
Dier nedenleri de listeleyerek bu konuyu daha da netletirebiliriz:
Kanda bulunan eker miktarn çeitli kan testleri ile kontrol edebilirsiniz. Bunun için dahiliye bölümüne gidebilirsiniz. Koldan alnan kan örnei ile eker seviyesi tespit edilir. Olas bir eker düüünü önlemek adna kendiniz de ev ortamnda önlem alabilirsiniz. Aniden ekeriniz düerse, yapmanz gerekenleri listemizden takip edebilirsiniz.
eker dümesi için ne yenmeli ve ne yaplmal diyorsanz, ite hayat kurtarc bilgiler:
Elmada petkin maddesi yer alr. Bu madde ise kan ekerini dengede tutma görevine sahiptir. Kan ekeri düüklüünde bir adet elma yiyerek ekeri dengeleyebilir, olas bir baygnlk durumunu ortadan kaldrabilirsiniz. Vitamin deeri yüksek olan elmay yediinizde, vücut direncini de koruyarak hem tansiyonu hem de ekeri kontrol altna alabilirsiniz.
Domates de kan ekerini ideal dengeye getiren bir besindir. Gün içinde kan ekerinin dümesini önlemek için kahvaltda çi ekilde domates yiyebilirsiniz. Ayrca hareketli bir yaama sahipseniz, ara öünlerde sandviç arasnda ya da salatada domates yiyerek yorgunluun önüne geçebilirsiniz.
Yeterli miktarda eker tüketilmediinde, kanda bulunan eker orannda düü yaanr. Bu durum ise yorgunlua neden olur. Tatl krizi ise ba gösterir. Böyle anlarda kan ekerini birden yükseltmemek için bitter çikolatay tercih edebilirsiniz. Bitter çikolata tatl krizlerini bastrmak ve kan ekerini dengelemek için masum bir seçim.
Gün içinde yorgunluk hissi olutuysa ve yemek yemeye frsat bulamyorsanz, bir tatl ka bal ile kan ekerinin dümesini önleyebilirsiniz. Bal, enerjinizi yenileyen ve düük kan ekerini salkl seviyeye getiren bir besin olmaktadr.
Süt, kalsiyum ve vitaminler sayesinde kiiye enerji verir. Tokluk hissi oluturur. Bu özellikleri ile kan ekeri düüklüünü tedavi eder. Kan ekerinin dütüünü hissettiiniz anda bir bardak süt içerek kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.
eker dümesi, kiilerde pek çok salk sorununa neden olabilir. Bu nedenle erkenden önlem almak ve sal korumak gerekir. Bu süreçte ise size baz görevler dümektedir. eker dümesini önlemek için bu maddeleri aklnzdan çkarmamalsnz:
Son zamanlarda sürekli eker dümesi yayorsanz, eker dümesi tedavisi için daha fazla geç kalmamalsnz. Çünkü salk sorunlar ihmal edildiinde daha büyük problemler ile dönecektir. eker dümesi de bu rahatszlklardan biridir. Salnza verecei zararlar listeleyecek olursak, u maddeleri inceleyebilirsiniz:
Orta yalardan sonra yaanan eker dümesi, kiilerin bilinçlerinde hasara neden olabilir. Bu nedenle eker dümesi yaanan kiilerin beslenme takviyesine doktor tedavisini de eklemesi gerekir.
Kan ekerinin skça dümesi, kiilerde strese yer açaca gibi çevresine de zarar verebilir. Kan ekeri düen kiinin gergin anlara bolca ahit olduu bilinir. Eer önlem alnmazsa, çevrenizdekiler sizi sinirli ve agresif olarak tanyabilir. Mutluluk hormonunun salglanmas için bu duruma çözüm bulmanz önerilir.
Kan ekeri düüklüü yaayan kiilerin yaayabilecei en ciddi an, baygnlk ve felç olmaktadr. Annda tedavi edilmedii sürece bu durum koma riskini tar. Kandaki ekerin dümesi beyin ve sinir sistemini de etkiledii için duyu kayplarna yol açabilir. Bu yüzden en hafif belirti bile ciddiye alnmaldr.
Uzun süre aç kalan kiilerin kan ekeri düer ve baylabilir. En beklenmedik anlarda baylma durumu ise ban yere çarpmasna neden olur. Bu durum ise beyin kanamasna kadar yol açabilir.
Hipogliseminin neden olduu hastalklardan biri de diyabettir. Eer yemeklerden sonra aniden yorgunluk ve uyku hali hissediyorsanz, diyabet riski altnda olabilirsiniz. Gerekli kontroller ve testler için doktora görünmenizi tavsiye edeceiz.
eker Hastalar Ne Yemeli? Nasl Beslenmeli?
11 Soruda Diyabet (eker Hastal) Uzman Doktor Cevaplyor
eker Hastal Belirtileri, Nedenleri, Bitkisel Tedavi Yöntemleri
6 Soruda Diyabette Beslenme, Diyabetliler çin Muadil Besin Tablosu
Hipoglisemi Nedir? Belirtileri Nelerdir? Testi, Tedavisi, Diyeti
Düşük tansiyon, hastaların en çok üzerinde durdukları sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Bazı hastalarda düşük tansiyon tespit edilmesi panik ve endişe duygusunu tetikleyebilir. Düşük tansiyon, süresine ve şiddetine bağlı olarak, beyin kanlanmasında azalma ve bu duruma ilişkin belirtilerin görülmesine neden olabilir. Hastalığı olmayan, sağlıklı kişilerde de görülebilen düşük tansiyon tiplerinde ağır bir tablo ile karşılaşılması nadirdir.
Kan basıncının düzeyi şahıstan şahısa önemli değişiklikler gösterebilir. Herkesin tansiyonu kendisine özeldir. Hipertansiyon tanısı konulması için kan basıncının /90 mmHg üzerinde olması gerekmektedir. En ideal kan basıncı ise /80 mmHg’dır. Tansiyonun her kişide farklı olduğunu söylemiştik.
Örnek vermek gerekirse, bir kişinin tansiyonu /70 mmHg iken, diğer bir kişinin /80 mmHg olabilir. Eğer /70 mmHg’lık tansiyona sahip olan kişide kan basıncı /80 mmHg’ye yükselirse, o kişi çok rahatsız olabilir ve hipertansiyon belirtileri görülebilir.
Peki düşük tansiyon olarak kabul edilen sınır ne olmalıdır? Genel olarak kabul edilen sınır 90/60 mmHg’dır. Bu sınırın altına düşük tansiyon denilmektedir. Vurgulamak istediğim en önemli nokta, tansiyonun derecesinden ziyade, hastada düşük tansiyonun belirtilerinin önemli olduğunun unutulmamasıdır.
Eğer hastalarda her hangi bir hastalık mevcut değilse, düşük tansiyon çoğu zaman ağır sonuçlara yol açmaz. Hasta yukarıdaki yazılan belirtilerle sık olarak karşılaşıyorsa, düşük tansiyonun tedavi edilmesi gerekebilir.
Aslında düşük tansiyona neden olan birçok hastalık ve durum vardır. Bu hastalıkları başka bir başlıkla anlatılacaktır. Bu bölümde daha çok sağlıklı insanlarda görülen düşük tansiyondan bahsetmek istiyorum.
Toplumda atletizm yapanların, düzenli sporla uğraşanların, ideal kilosunu muhafaza edenlerin, sigara içmeyenlerin tansiyonlarının diğerlerine göre daha düşük olduğu yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Bu takdirde insanın aklına şöyle bir soru gelebilir:
Hastalığı olmayan şahıslarda görülen düşük tansiyon, gelecek için sağlıklı bir durumu gösterebilir mi? Eskiden düşük tansiyonu olanların daha uzun süre yaşadıklarına dair bir inanış mevcuttu. Ancak bu görüş tam olarak ispatlanamamıştır. Bununla beraber bazı araştırmacılar, düşük tansiyonu olanların daha az inme geçirdiğini, kalp ve böbrek hastalıklarına daha az yakalandıklarını ileri sürmektedirler.
Her insanın tansiyonu herhangi bir anda düşebilir. Çoğu zaman da herhangi bir belirti göstermez. Ama bazen düşük tansiyon uzun sürebilir ve tedavi edilmezse hastada önemli tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Şimdi bu durumları özetle anlatalım:
Herhangi bir hastalığa bağlı olmayan düşük tansiyonda vardır. Bunları da aşağıda sayıyorum:
Düşük tansiyonu ve nedenlerini araştırmak için, hipertansiyonda yapılan incelemeler kullanılmaktadır.
Düşük tansiyonu tedavi etmek için öncelikle nedeninin saptanması gerekmektedir. Bir neden bulunduğu takdirde öncelikle tedavi edilmesi düşük tansiyon sorununu ortadan kaldırabilir.
Düşük tansiyonda bazı risk faktörleri de mevcuttur. Tedavide bunların da göz önünde tutulması gerekmektedir. Risk faktörlerini kısaca sayalım:
Yaş:65 yaş sütü hastalarda ayakta durulursa veya yemekten sonra tansiyon düşebilir. Gençlerde ve çocuklarda ise düşük tansiyon bazı nörolojik mekanizmalarla oluşabilir. İlaçlar:Düşük tansiyon yapan ilaçlar, tedavide göz önünde bulundurularak, gerekirse bu ilaçlar kesilmelidir.Hastalıklar: Parkinson, şeker hastalığı ve bazı kalp hastalıkları düşük tansiyona nende olabilir. Tedavide bu hastalıklarda göz önünde bulundurulmalıdır.
Hiçbir nedeni olmayan düşük tansiyonda yapılacak tedaviyi anlatalım:
Hafif belirtileri olan hastaların tedavi edilmesine gerek yoktur. Bu belirtiler çoğu zaman gelip geçicidir.
Düşük tansiyon tedavisindeki amaç, kan basıncının yükselmesini sağlayarak, belirtilerin ortadan kalkmasını temin etmektir. Verilecek tedavi hastanın yaşına, beraber bulunduğu hastalıklara ve kan basıncı düşmesinin tipine göre değişiklikler gösterebilir.
Düşük tansiyonlu kişi ayrıntılı doktor kontrolünden geçirildikten sonra, düşük tansiyona neden olan faktörler bulunamazsa aşağıda anlatılan tedbirlerle tansiyonun yükseltilmesine çalışılmalıdır. Bu tedbirler nelerdir, şimdi onları gözden geçirelim:
TANSİYON DÜŞÜKLÜĞÜ VE ŞEKER
DÜŞÜK TANSİYON HİPOGLİSEMİ (ŞEKER DÜŞMESİ) VE HORMON HASTALIKLARI İLİŞKİSİ
Tansiyondaki düşüklük bazen geçici olarak ortaya çıkabilir. Korku, stres, bazı kokular nedeniyle tansiyon geçici olarak düşebilir. Ancak sürekli olarak tansiyon düşüklüğü varsa bunun nedenlerini araştırmak gerekir.
Bazı kalp hastalıkları, ishal, kanama, şok, tansiyon düşüklüğü yapabilir.
Biz bu makalede Tansiyon düşüklüğü yapabilen Hormon (ENDOKRİN) hastalıklarından bahsetmek istiyoruz.
1. REAKTİF HİPOGLİSEMİ
Yemek sonraları kan şekeri düşüklüğü, yaşamı çok kötü etkileyen, enerjiyi düşüren, halsizlik, yorgunluk ve baş dönmesi yapan, iş verimini düşüren ve sizi kızgın, öfkeli, sabırsız bir hale getiren bir durumdur. Çok sık olmasına rağmen üzerinde pek durulmayan önemli bir hastalıktır. Kilo veremeyen kişilerin çoğunda reaktif hipoglisemi vardır.
Gün içinde acıkma atakları oluyor ve şekerli gıdalara saldırıyorsanız; öğleden sonraları baş ağrısı varsa; uykudan birkaç saat sonra gece yarısı uyanıyor ve zor uyuyabiliyorsanız; kötü rüyalar görüyor ve devamlı bir yorgunluk varsa; öğleden sonra canınız şeker veya kahve içmeyi çok istiyorsa; baş dönmeleri varsa; yemek yiyinceye kadar halsizlik ve yemek gecikince kendinizi bitkin hissediyorsanız; halsizliğiniz yemek yiyince düzeliyorsa; yemek gecikince ellerde titreme ve çarpıntı oluyorsa; çok duygusalsanız, çabuk sinirleniyor ve kontrolünüzü kaybediyorsanız; yemek önceleri çok huzursuzsanız; yemeklerden sonra uyku basıyor ve gün boyu uyukluyorsanız, bu belirtiler kahvaltı öncesi de oluyorsa, kan şekerinizde düşüklük olabilir. Bunun başlıca nedeni de dengesiz beslenme, fazla karbonhidratlı, nişastalı gıdalar ve şeker yeme, stres ve aşırı kafein alımı (kahve, çay, kola) veya ailenizde şeker hastalığı olmasıdır.
Reaktif hipoglisemisi olan bazı hastalarda şeker düştüğünde tansiyonda düşme olabilir. Bazısında ise yükselme olmaktadır.
2. ŞEKERSİZ ŞEKER HASTALIĞI (DİYABETES İNSİPİDUS)
Hipozin arka tarafından salgılanan antidiüretik hormonun (ADH) azlığı veya etki edememesi sonucu aşırı idrar yapma ve aşırı su içme ile karakterize bir hastalıktır.
Çok idrara çıkma, ağız kuruluğu, aşırı susama hissi ve çok su içme en sık ve en belirgin bulgulardır. Genellikle belirtiler ani başlar ve soğuk içeceklere istek artmıştır. Çoğu hastada günlük idrar çıkışı litre ve bazen lt arasında olabilir ve idrara çıkma sıklığı gece ve gündüz dakika aralıklar ile olabilir.
Gece idrara çıkma sıktır. Sıvı alımında sorun olmayan hastalarda başka klinik bulgu yada yakınma gözlenmez ; ancak herhangi bir nedenle yeterli sıvıya ulaşamayan hastalarda aşırı idrarla sıvı kaybı ve volüm kaybına bağlı olarak vücutta su azalması, tansiyon düşmesi, şok ve ölüm gelişebilir.
3. ADRENAL BEZ (BÖBREK ÜSTÜ BEZİ) YETMEZLİĞİ
Böbrek üstü bezinin hastalığı nedeniyle KORTİZOL HORMONUNUN VE DİĞER HORMONLARIN AZ SALGILANMASI SONUCU OLUŞUR.
Adrenal bezler az kortizol salgılıyorsa adrenal yetmezlik oluşur ve bu kişilerde halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, aralıklı kusma, karın ağrısı, ishal veya kabızlık, genel halsizlik, kas krampları, eklem ağrıları, oturup-kalkmakla tansiyon düşmesi (postural hipotansiyon) olabilir.
Genel halsizlik, yorgunluk ve bitkinlik, iştahsızlık ve kilo kaybı (15 kg’a kadar) genellikle ilk bulgulardandır. Bulantı ve kusma OLABİLİR.
Hipotansiyon yani tansiyon düşüklüğü hastaların %90’ında vardır ve genellikle oturup-kalkma ile oluşan şekildedir ve baş dönmesi oluşur.
Kan şekerinde düşme görülebilir.
Tuz yeme isteği ve hafif ateş olabilir.
Hafıza zayıflaması, depresyon, psikoz görülebilir.
4. potasyum düşüklüğü
Aşırı potasyum eksikliği bazı kişilerde oturup-kalkmakla oluşan tansiyon düşüklüğüne (postural hipotansiyona) neden olabilir.
5. feokromasitoma hastalığı
Feokromositoma adrenal bezin iç kısmı olan medulla kısmından köken alan tümörlerdir. bU HASTALARDA KANDA ADRENALİN VE NORADRENALİN HORMONLARI ARTAR VE TANSİYON YÜKSEKLİĞİ YAPAR. ANCAK BU HASTALar
da Ayağa kalkma-oturma ile tansiyon düşmesi ve taşikardi (çarpıntı) oluşabilir.
6. Bazı zehirli guatr vakalarında Nadiren adrenal kortizol hormon azalmasına bağlı olabilir.
7. Sodyum DÜŞÜKLÜĞÜ: kanda sodyum düşüklüğü tansiyon düşüklüğü yapabilir.
8. ŞEKER HASTALARINDA DİYABETİK NÖROPATİ denilen sinir hasarı g geliştiğinde olabilir.
9. HİPOFİZ YETMEZLİĞİ: hipofiz hormonlarının az salınmasında tansiyon düşüklüğü olabilir.
Tansiyon düşüklüğü var ve kalp hastalığı veya diğer bir hastalığınız yoksa tansiyon düşüklüğü yapan hormon hastalıklarının araştırılması için bir ENDOKRİN UZMANINA başvurunuz.
© Prof. Dr. Metin ÖZATA | Web Tasarım |