tayyip arabada bayıldı / Makam aracının camı balyozla kırıldı

Tayyip Arabada Bayıldı

tayyip arabada bayıldı

Ersin Tatar, Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nde meydana gelen deprem felaketi ve yaşanan acılar nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a resmi ziyarette bulunarak, Kıbrıs Türk halkının üzüntüsünü, dayanışmasını ve taziyelerini sunacak.

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Tatar, yarın sabah ’ta Ercan Havalimanı’ndan İstanbul’a hareket edecek ve Türkiye saati ile ’de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek. Cumhurbaşkanı Tatar, aynı akşam saat ’te ülkeye dönecek.


Cumhurbaşkanı Tatar, Ercan Havalimanı’ndan hareketinden önce ve ülkeye dönüşünde basına açıklamalarda bulunacak.

Camı balyozla kırılan makam aracı &#;z'e verildi

Başbakan Erdoğan'ın eski aracını artık Ergenekon davasına giren bir yandan da soruşturmayı yürüten, onlarca önemli isim hakkında gözaltı kararı veren, onları takip eden Zekeriya Öz kullanacak.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Öz, neredeyse hurdaya çıkacak Ford marka bir otomobil kullanıyordu. Hatta, Ankara - İstanbul hattında iki kere su kaynatan otomobili, Öz'ü yarı yolda bırakmıştı.

Ölüm tehditi alan Öz, aracının değiştirilmesini talep edince Ankara'da trafik de başladı. Adalet Bakanlığı, aracı yenileyemedi; devreye Başbakanlık girdi. En sonunda Başbakanlığın otoparkındaki, ’da Erdoğan’ın rahatsızlanarak içinde mahsur kaldığı ve camı balyozla kırılarak Başbakan’ın kurtarıldığı Mercedes'te karar kılındı.

Bu arada İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'e de tam zırhlı makam otomobili tahsis edildi. Engin'in yeni makam aracının eski sahibi ise Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek.

İşte 'balyoz' skandalının perde arkası

Rahatsızlık geçiren Başbakan Erdoğan makam aracının kapılarının kilitli kalması nedeniyle, 8 dakika araında mahsur kaldı. Türkiye'yi heyecanlandıran rahatsızlık şöyle gelişti


Başbakan Tayyip Erdoğan rahatsızlandıktan sonra makam aracı, hastanenin bulunduğu Şimşek Sokak'a ters yönden girdi. Panik yapan Erdoğan'ın şoförü, anahtarı kontakta bırakıp dışarı çıktı. Zırhlı Mercedes, otomatik olarak kilitlendi.

Aracın içerisinde sadece baygın haldeki Erdoğan kaldı. Korumalar bir yandan doktorları çağırırken diğer yandan kapıyı açmak için koşuşturmaya başladı. Önce 'Park yapılmaz' levhasıyla şoför camını kırmaya çalışan korumalar, şans eseri yandaki inşaattan buldukları testere ve balyozla 8 dakikada camı kırabildi.

Hemen arkadaki araçta bulunan AKP Ankara milletvekili Faruk Koca da aracından fırladı ve yardım etti. Kırık camdan ellerini sokarak kilidi açan korumalar, Erdoğan'ı araçtan çıkarmayı başardı.

Güneri Cıvaoğlu'nun Milliyet Gazetesi'ndeki yazısı;

Balyozla çözüm

Başbakan Erdoğan'a geçmiş olsun diyerek başlayalım 17 Ağustos depreminde, dönemin cumhurbaşkanı Demirel İstanbul'daki evindeydi. Saatlerce kimseyle telefon konuşması yapamadı. Bağlantıları tamamen kesikti.
Aradan 6 yıl geçti, aniden rahatsızlanan Türkiye Başbakanı Erdoğan, resmi aracında kilitli kaldı. Ön camı balyozla kırılan araçtan baygın halde çıkarılarak sedyeye alındı.

O durumunda, 10 dakika içeride kilitli kalmıştı.

6 yıl önce, cumhurbaşkanı ve başkomutan sıfatlarını taşıyan Demirel'in tüm iletişimden yoksun saatlerce kalışını, Ya savaş olsaydı?.. Başkomutan nasıl olur da doğrudan uyduyla bağlantılı telefon sistemleriyle donatılmaz? diye sormuştuk.

Bu denli uygarlık dışı kalabilmek izah edilir şey değildi.

Utanmıştık.

Dün, AB eşiğindeki Türkiye'nin Başbakanı R. Tayyip Erdoğan'ın, baygın halde içinde kilitli kaldığı makam aracından balyoz darbeleriyle çıkarılışı da utanç vericiydi.

Tanrı korusun ama ya gerçekten ciddi bir sağlık sorunu olsaydı

Örneğin

Dakikaların, hatta saniyelerin bile yaşam çizgisinde önem taşıdığı bir kalp/damar sorunu yaşansaydı

Makam aracının kapılarının 10 dakika kilitli kalması nedeniyle oluşabilecek yaşamsal riski düşünebiliyor musunuz?

- Öncelikle Elbette Başbakan'ın yaşamı

- Sonra da, bir anda Türkiye istikrarının kaosa dönüşmesi Ekonominin zembereklerinden boşalması

Allahtan Bunlar olmadı.

Ama

Alternatif senaryo da buydu.

Bütün dünya televizyonlarında, gazetelerinde Başbakan'ın, resmi aracından camları balyozla kırılarak çıkarılışının bilinç bulanıklığıyla sedyeye konuluşunun görüntüleri yayımlanmakta

Uygarlıklar çatışması söylemi için nasıl da kullanılmaya hazır bir malzeme

Başbakan'ın şoförü ve korumasının ona çok bağlı oldukları ve böyle bir ani rahatsızlıkla panikledikleri, aracı terk ederken otomatik kilitlenmeye karşı gerekli önlemi heyecan nedeniyle alamadıkları anlaşılıyor.

Fakat

Bu ve benzeri durumlar için daima B planları olmalıdır.

Araç elektronik ya da mekanik bir arıza yüzünden şoför ve korumalar içerideyken de kilitlenebilirdi.

O zaman da çözüm balyoz mu olacaktı?

Hastanenin hemen yanında bir inşaat varmış. Balyozu oradan temin etmişler.

Anlaşılan, inşaat olmasaydı, balyoz da bulunamayacaktı.

B planı, Böyle durumlarda ancak yanında inşaat bulunan özel hastanelere gitmektir mi olmalı?

Merhum Özal'a suikast girişimini hatırlayın. Anavatan kongresinin yapıldığı salondan çıkarken İçişleri Bakanı Kalemli, Suikastçıyı yakaladık, oraya gidiyorum, gelin isterseniz demişti. Beni de aracına almıştı.

İnanır mısınız?.. Nereye gideceği konusunda Bakan'a bilgi verilmemişti.

Önce Çankaya'ya doğru yöneldik. Cumhurbaşkanı Evren'e olayı anlatacaktı. Sonra o iş, telefonla halledildi.

Bu kez Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne giden yollara vurduk kendimizi Suikastçının orada olmadığı, Numune Hastanesi'ne götürüldüğü haberi geldi.

Tamamen aksi istikamette olan Numune Hastanesi'ne vardık. Suikastçı Kartal Demirağ konuşmaya başlamıştı.

Dr. Kalemli'nin bu olayda bir kusuru yok.

Sadece bizdeki sistemi/sistemsizliği ortaya koymaya çalışıyorum.

Yıllardır değişen ne?

Başbakan'a suikast düzenleyen kişinin nereye götürüldüğünü İçişleri Bakanı'na söyleyen yok Deprem oluyor, Cumhurbaşkanı'nın saatlerce telefonla irtibatı kesiliyor Fenalık geçiren Başbakan, hastane kapısına vardığında, bir bakıyor ki aracında yarı baygın ve kilitli kalmış Aracın camları balyozla kırılarak sedyeye alınabiliyor.
Gerçekten değişmeyen, sadece değişim mi?


Akşam / Milliyet

Erdoğan&#;ın fenalaştığı anın fotoğrafını çeken gazeteciyle ilgili iddia

Dönemin Ba&#;bakan&#; Recep Tayyip Erdo&#;an 17 Ekim tarihinde TBMM'ye giderken makam arac&#;nda ani rahats&#;zl&#;k geçirmi&#; ve Özel Güven Hastanesi'ne kald&#;r&#;lm&#;&#;t&#;. Özellikle Erdo&#;an'&#;n rahats&#;zland&#;&#;&#; anda makam arac&#;n&#;n cam ve kap&#;lar&#;n&#;n kilitlenmesi sonras&#;nda cam&#;n balyozla k&#;r&#;lmas&#; kamuoyunda uzun süre tart&#;&#;&#;lm&#;&#;t&#;.

O gün araç içinde kalan Erdo&#;an’&#; foto&#;raflayan gazetecinin ba&#;&#;na gelenler tart&#;&#;ma konusu oldu.  

23 Haziran seçimi ak&#;am&#; AK Parti'deki muhalif kanada yak&#;nl&#;&#;&#;yla bilinen Karar gazetesi yazar&#; Akif Beki, FOX TV’ye konuk oldu.

Gazeteci Ünsal Ünlü ise programda Cumhurba&#;kan&#; Tayyip Erdo&#;an’&#;n ba&#;bakanl&#;&#;&#; döneminde Ba&#;bakanl&#;k Bas&#;n Mü&#;avirli&#;i yapan Akif Beki’nin “Yanda&#; medya iktidar&#;n kamburu oldu. Sorumluluktan kaçmayaca&#;&#;m. Yanda&#; medyan&#;n olu&#;umuna; gazeteci, Ba&#;bakanl&#;k Bas&#;n Mü&#;aviri olarak benim katk&#;m oldu çünkü, herkesten özür dilerim” dedi&#;ini sosyal medyada payla&#;t&#;.

Ünlü’nün mesaj&#;n&#;n ard&#;ndan Gazeteci Çi&#;dem Toker de “Gerçekten böyle mi dedi? 11 y&#;l önceki görevinde Ba&#;bakanl&#;k muhabirlerinin akreditasyon iptalini, bunu hararetle savundu&#;unu unuttuk sand&#; belki” diye yazd&#; ve Akif Beki tart&#;&#;mas&#; ba&#;lad&#;.

“NED&#;R, B&#;R&#;N&#; GÖZALTINA MI ALDIRDIN SEN?”

23 Haziran seçiminden bir gün sonraGazeteci Yavuz O&#;han’&#;n Sputnik’teki program&#;n&#;n konuklar&#; Akif Beki ve &#;smail Saymaz’d&#;.

&#;smail Saymaz programda, “Biri senin hakk&#;nda, Ünsal Ünlü mü biri senin hakk&#;nda ‘gazeteci tutuklatt&#;’ falan diyor. Nedir, birini gözalt&#;na m&#; ald&#;rd&#;n sen?” diye sordu.

Bunun üzerine Akif Beki de “Hay&#;r. Valla bilmiyorum ara&#;t&#;r&#;rsan, bakarsa Özal’In ölümüyle de bir ilgim olabilir. Bo&#;ver, salla gitsin. Hiçbir zaman polislik yapmad&#;m, polis bana ba&#;l&#; olmad&#;. Emir verip gözalt&#;na ald&#;rmak gibi bi durumum olmad&#;. Bunlar deli saçmas&#; &#;eyler” dedi.

“Muhtemelen &#;eyi söylüyorlard&#;r, Cumhurba&#;kan&#;n&#;n arabadan indirildi&#;i, hastaneye kald&#;r&#;ld&#;&#;&#; bir olay olmu&#;tu” diyen Akif Beki o gün ya&#;ananlar&#; &#;öyle anlatt&#;:

“O olayda, olay yerine gelip cam&#;ndan foto&#;raf çeken bir arkada&#; olmu&#;tu. O arkada&#;a olay&#; anlayana kadar beklemesini söylemi&#;tim. Gözalt&#;nda falan de&#;ildi, bunu da kendisine izah ettim. Milliyet’in ama ad&#;n&#; hat&#;rlam&#;yorum. O dönemki yay&#;n yönetmeniyle de konu&#;tum, bilgi verdim. Ne oldu&#;unu bilmiyoruz, ilk görüntüler onda. Ba&#;bakan&#;n sa&#;l&#;&#;&#;na kvu&#;up kavu&#;amayaca&#;&#;n&#; bile bilmiyoruz. Dolay&#;s&#;yla olay&#; anlaya kadar orada kalmas&#;n&#; rica ettim. Ve kendisine söyledim, ‘görüntülerin, foto&#;raf makinen oldu&#;u gibi sana iade edilecek” dedim. Yay&#;n yönetmeniyle de patronaj&#;yla da konu&#;tum. Buna ra&#;men bugün gelip de, Özal’&#; da öldrmü&#; olabilirm, iyice baks&#;nlar.”

Ünsal Ünlü ise dünkü youtube program&#;nda Akif Beki’ye yan&#;t verdi. Kendisinin programa telefonla ba&#;lan&#;lmas&#; gerekti&#;ini savunan ve söz hakk&#; verilmemesini ele&#;tiren Ünsal Ünlü &#;unlar&#; söyledi:

“Ben olay&#;n muhatab&#; olan, foto&#;raf&#; çeken ki&#;iyi, sevgili Serdar Özsoy’u arad&#;m. Bundan sonra anlatacaklar&#;m&#; herkes iyi dinlesin lütfen, bir yanda&#;&#;n her zaman nas&#;l yanda&#; oldu&#;u, bir siyasal &#;slamc&#;n&#;n yüzsüzlü&#;ünü dünyadaki bütün yüzsüzlüklerden neden büyük oldu&#;unu duyacaks&#;n&#;z.

Türk Tabipleri Birli&#;i eski Ba&#;kan&#; sevgili Füsun Sayek’in cenazesinin oldu&#;u gün. Ankara’da herkes Füsun Sayek’in cenazesiyle ilgileniyor. Milliyet’in binas&#; önünde Serdar beklerken, Ankara’daki tüm gazetecilerin Tayyip Erdo&#;an’a ait oldu&#;unu bildi&#;i bir araç süratle geçiyor. Serdar bir gazeteci refleksiyle, foto&#;raf makinesini al&#;p hastaneye ko&#;uyor. Ve hastanenin önünde Tayyip Erdo&#;an’&#;n o me&#;hur foto&#;raf&#;n&#; çekiyor. &#;nsanl&#;k hali fenala&#;m&#;&#;. Arkadan Akif Beki geliyor.

Akif Beki, Serdar’dan foto&#;raflar&#; istiyor. Sedar da vermiyor. Çok do&#;ald&#;r zaten kimse alamaz o foto&#;raflar&#;. Ve Ba&#;bakanl&#;k korumalar&#;na ‘al&#;n bu kameray&#;’ diyor. Ba&#;bakanl&#;k korumlar&#; Serdar’&#; Güven Hastanesi’nin caml&#; kap&#;s&#; önde s&#;k&#;&#;t&#;r&#;yor. Bunlar&#; nereden biliyoruz, bunlar&#;n hepsinin foto&#;raflar&#; var.”

“N&#;YE ARAR B&#;R &#;NSAN PATRONU”

Akif Beki’nin “Yay&#;n yönetmeniyle de patronaj&#;yla da konu&#;tum” &#;eklindeki sözlerini hat&#;rlatan Ünsal Ünlü, &#;unlar&#; söyledi:

“Niye arar bir insan patronu. Bu usül bu iktidar taraf&#;ndan ba&#;lat&#;ld&#;. Ve Akif Beki Ba&#;bakanl&#;k Bas&#;n Mü&#;aviriydi, hiç k&#;v&#;rmas&#;n.”

OdaTV

Google News

Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de seafoodplus.info'a destek olmak için Google News'te seafoodplus.info'a abone olun.

Haber3'e Google News'te abone olun

Abone Ol

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir