- Hıyanet çeteleri, bu politikanın devamı olarak masum Türk vatandaşlarına zarar vermişler hatta toplu katliamlar yapmışlardır.
- Osmanlı Devleti hem bu oluşumların önüne geçmek hem de vatandaşlarının savaşlardan etkilenmesinin önüne geçmek için halkı güvenli bölgelere göçmesini hedeflemiştir.
- Göç yapılan zamanlarda tüm güvenlik önlemleri alınmıştır.
- Göçün tam olarak güvenli bir şekilde olması ve vatandaşların güvenli bölgelere sevki için olması gereken tüm önlemler dikkatlice alınmıştır.
- Burada Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşının birçok cephesinde vatandaşların zarar görmesini önlemeyi hedeflemiştir.
Tehcir Kanunu Maddeleri Kısaca Nelerdir?
- Birinci Madde; Savaş zamanında ordu, yurt savunmasında ve mevcut düzene, güvenlik işlerine karşı olan ve direnen silahlı unsurlara hemen karşı koyacak ve saldırıyı kökünden yok edecektir.
- İkinci Madde; Ordu, askeri nedenlere dayanarak casusluk ve hainlik hissettikleri yöre halkını, tek tek ya da toplu bir şekilde ülkenin diğer bölgelerine gönderilebilir ve orada oturtabilir.
- Üçüncü Madde; Bu Tehcir Kanunu yayınlandığı tarihten itibaren geçerli olmaktadır.
Bu maddelerden görüleceği üzere ülke vatandaşlarının güvenliğinin sağlanması hedeflenmiş ve casus unsurların birleşmesinin önüne geçilmiştir. Silahlı çetelerin baskılarının önlenmesi birinci öncelik olarak görülmüştür.
Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA)
Dâhiliye Nezareti Şifre Kalemi (DH. ŞFR)
Meclis-i Vükela Mazbataları (MVM)
Dâhiliye Nezareti Emniyet Umum 2. Şube, (DH. EUM 2.Şb.)
Kitap ve Makaleler
Adıvar, Halide Edip (), Mor Salkımlı Ev, İstanbul.
Atnur, İbrahim Ethem (), Türkiye’de Ermeni Kadınları ve Çocukları Meselesi (), Ankara.
Babacan, Hasan (), Mehmed Talât Paşa , Ankara.
Beyoğlu, Süleyman (), “ Tehciri Hakkında Bazı Değerlendirmeler”, Ermeni Meselesi Üzerine Araştırmalar, İstanbul, s.
Gazigiray, A. Alper (), Ermeni Terörünün Kaynakları, İstanbul.
Halaçoğlu, Yusuf (), Ermeni Tehciri ve Gerçekler, Ankara.
Osmanlı Belgelerinde Ermeniler () (), Ankara.
Sonyel, Salahi R. (), “Tehcir ve ‘Kırımlar’ Konusunda, Ermeni Propagandası, Hıristiyanlık Dünyasını Nasıl Aldattı”, Belleten, Sayı , s.
Taşkıran, Cemalettin (), “ Ermeni Tehciri Sırasında Osmanlı Devleti’nin Aldığı Tedbirlere Bir Bakış”, Beşinci Askeri Tarih Semineri Bildirileri I, Ankara, s.
Tehcir Kanunu veya resmî adıyla Sevk ve İskân Kanunu, 27 Mayıs 'te Osmanlı hükûmeti tarafından I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusu ile karşı karşıya gelebilecek iç unsurların savaş bölgelerinden uzak yerlere devlet eliyle gönderilmesi için çıkarılan göç kanunu.
Osmanlı Hükümeti, güvenliği sağlamak amacıyla 27 Mayıs tarihinde “Sevk ve İskan Kanunu” çıkartmıştır. Osmanlı ordusunun ve bölge halkının güvenliği için bazı Ermenilerin Osmanlı Devleti'nin güvenli bölgeleri olan Suriye ve Irak'ın kuzey vilayetlerine göç ettirilmesine karar verilmiştir.
Cevap. Açıklama: Sevk ve iskan kanunu 27 Mayıs 'te Kafkas cephesinde -savaş sırasında- Ruslara yardım eden ve Osmanlı içerisinde yaşayan Ermenilere karşı çıkarılmıştır. Osmanlı devleti bu kanun ile o bölgedeki Ermenileri yine kendi toprağı olan Suriye ve Irak'ın kuzeyine göç ettirmiştir.
Doğu cephesinde yaşanmıştıseafoodplus.info ermeniler türk halka zarar verince hükümet ermenileri farklı bir yere yerleştirmeyi düşündüler çünkü zaten savaş var halk bide ermenilerle mi uğraşsıseafoodplus.info neyse tüm bunlar yüzünden ermenileri suriye bölgesine yerleşseafoodplus.info için bir kanun çıkardılar bu kanuna sevk ve iskan
Ermeni Sevk ve İskan Yasası Cemal Paşa tarafından hazırlanmıştır. yılında Midilli adasında doğmuştur. İttihat ve Terakki cemiyetine ve yılları arasında liderlik etmiştir. Cemal Paşa aynı zamanda bir yazardır ve Hatıralar: İttihat ve Terakki, I.
Yer Değiştirme (Tehcir) Kanunu Osmanlı Devleti'ne karşı casusluk ve hıyanetleri görülenlerin, ayrı ayrı -veya birlikte savaş alanlarından uzak yerlere "sevk ve iskanı" için 27 Mayıs 'de çıkarılan kanun.
Osmanlı Devleti'nin Sevk ve İskân Kanunu'nu çıkarmasındaErmenilerin hangi eylemleri etkili olmuştur bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz. Ermenilerin eylemleri, Osmanlı orduları cephede savaşırken, "Ermeni bağımsızlığı için, müttefik davasına hizmet gayesiyle" hazırlanan plâna uygun yürütülmüştür.
Ermenilerin zorunlu göçü ile ilgili Tehcir Kanunu olarak bilinen kanun, Dâhiliye Nazırı Talât Bey'in girişimleriyle 27 Mayıs tarihinde hazırlanmış ve 1 Haziranda Meclis-i Vükelâ'ca karara bağlanıp uygulamaya konulmuştu.
Yer değiştirme uygulaması çerçevesinde; Erzurum, Van ve Bitlis vilâyetlerinden çıkarılan Ermeniler, Musul'un güney kısmı ile Zor ve Urfa sancağına; Adana, Halep, Maraş civarından çıkarılan Ermeniler ise Suriye'nin doğu kısmı ile Halep'in doğu ve güneydoğusuna yerleştirilmişlerdir.
Ermeni soykırımı, Yakın Doğu ve Rusya Kafkasyası'nda I. Dünya Savaşı ile yakından ilişkili olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu, İttifak kuvvetlerin (Almanya ve Avusturya-Macaristan) yanında ve İtilaf kuvvetlerine (Büyük Britanya, Fransa, Rusya ve Sırbistan) karşı savaşmıştır.
Bu gelişmeler üzerine 5 Ocak tarihinde Trabzon Valisi Hafız Paşa başkanlığında “Muhâcirîn Komisyonu” kuruldu. tarihinde yükünün azaldığı düşüncesiyle çalışanlarının sayısı azaltılıp Meclis-i Vâlâ'ya bağlanan komisyon 'de Şurâ-yı Devlet'e ve 'te ise Zaptiye Nezareti'ne bağlandı.
Ermeni Kırımı, Ermeni Soykırımı (Ermenice: Հայոց Ցեղասպանութիւն, Hayodz Dzeğasbanutün) veya Olayları, Osmanlı hükûmetinin Ermenilere karşı gerçekleştirdiği etnik temizlikti. Farklı kaynaklarda tehcir ve katliamlar sonucunda ölen Ermenilerin sayısının
Ermeni Sorunu veya Ermeni Meselesi, Osmanlı döneminden başlayarak Türkiye dönemine uzanan, Türk devletleriyle Batı ülkelerin arasında siyasi bir yaklaşımla ele alınan Ermeni konusudur. Osmanlı döneminde Ermeni vatandaşların hakları olarak sunulan, daha sonra ise I.
Ermeni aydınların sürgünü veya diğer adıyla Kızıl Pazar, Osmanlı İmparatorluğu I. Dünya Savaşı içerisinde iken başkent İstanbul'daki Ermeni toplumunun önde gelen insanları tutuklandı ve tehcir edildi.
- İspanya, Küba'nın bağımsızlığını destekleyen ABD'nin Ada'nın boşaltılması isteğini reddederek, ABD'ye savaş ilan etti. - İran'da rehin tutulan 52 Amerikalıyı kurtarmak için girişilen kurtarma operasyonu, rehineler kurtarılamadan sekiz ABD askerinin ölümüyle sonuçlandı.
Ermeni ülkesi yılları arasında gerçekleştirilen seferler sonucunda Arap egemenliğine girmiştir.
Alican Sınır Kapısı karayolu ile ulaşımın mümkün olduğu iki ülke arasında bulunan tek sınır kapısı olup, Türkiye; Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgal etmesi ve Karabağ Savaşı sırasında Ermenistan ile olan ticari ve diplomatik ilişkilerini kesmiş ve kara sınırlarını yılından bu yana tek taraflı kapatmıştır.
Ermenistan'a seyahat edecek Türk vatandaşları vizeye tabidir. Hususi, hizmet ve diplomatik pasaport hamili vatandaşlarımızın ise, sınırda vize alamadıklarından, Ermenistan'a seyahat etmeden önce bu ülkenin diplomatik/konsüler temsilciliklerinden mutlaka vize almaları gerekmektedir.