testosteron iğnesi ne işe yarar / Testosteron Doğal Yollarla Nasıl Artar?

Testosteron Iğnesi Ne Işe Yarar

testosteron iğnesi ne işe yarar

Baştan bilmen iyi olur: “Testosteronu şöyle artırırsın, böyle yaparsan testosteron seviyesini stratosfere çıkarırsın.” gibi önerilerle gelmedik. Aksine, bizim anlatacaklarımız “Oynama şununla bilip bilmeden, bozacaksın.” gibi bir uyarıya dayanabilir ancak.

Fight Club üyeleri olarak toplandıysak eğer başlıyoruz.

Kural 1: Testosteron hakkında konuşabilirsin.
Kural 2: Testosteron hakkında konuşmalısın.

Çünkü bu bir tabu değil. Hele de bu hormonun seviyesi hakkında konuşmak hiç mi hiç tabu değil. Beyler, testosteron hormonu sanıldığı gibi sadece ve sadece baskın bir maskülenite, daha büyük penis, daha çok kas ya da daha gür sakallardan ibaret bir konu değil. Evet, bedensel gelişimde önemli ve belirgin bir rolü var ama sağlığınız hakkında da pek çok söylüyor, bilişsel yeteneklerle ilgili bile ipuçları veriyor. O yüzden, şimdi biraz testosteron hakkında konuşalım. 

Testosteron Nasıl Salgılanır?

Testosteron, bir hormon topluluğu olan androjenlerin en bilinen hormonudur. Bu hormon topluluğu da testosteron da hem kadınlarda hem de erkeklerde bulunur. Elbette oransal olarak erkeklerde çok daha fazla bulunduğu ortada. Testosteron, erkeklerde testis ve prostat gibi erkek üreme organları başta olmak üzere vücuttaki kıl yapısında, kas yoğunluğunda, ses kalınlığında da rol oynuyor.

Testosteronun bedendeki üretiminde %90 testislerde gerçekleşiyor. Kalan %10’lık kısımdan da böbrek üstü bezleri sorumlu. Testosteronun salgılanması için ilk komut hipotalamustan çıkıyor. Hipotalamus, hipofiz bezine vücut için gereken testosteron miktarını söylüyor ve hipofiz bezi de “Elçiye zeval olmaz.” diyerek testislere bu mesajı iletiyor. Böylelikle testisler çalışmaya başlıyor ve testosteron üretiliyor. 30 yaşına kadar bu süreç tıkır tıkır işliyor, 30’dan sonra ise üretimde düşüş başlıyor.  

Testosteron Ne İşe Yarar?

  • Buraları biraz hızlı geçelim ve maddeleyelim istiyoruz:
  • Penis ve testislerin gelişimi
  • Sperm üretimi
  • Cinsel dürtü (Libido)
  • Ereksiyon ve orgazmın gerçekleşmesi
  • Sesin kalınlaşması
  • Yüz, kasık, göğüs gibi bölgelerdeki kılların görünümü
  • Kas yoğunluğu ve kas gücü
  • Kemik gelişimi ve kemiklerin gücü

Şimdi, bu hormonun düşük ve yüksek olmasının belirtilerine de bir bakalım. “Belirtilerine bakalım” diyoruz çünkü bu belirtiler oldukça önemli sağlık sorunları ile ilişkilendirilebilir. 

Testosteron Seviyesi Düşükse Neler Oluyor?

  • Küçük testisler
  • Sperm sayısında azalma ve kısırlık
  • Düşük libido
  • Vücutta kıl kaybı, saç dökülmesi
  • Kemiklerde güçsüzlük
  • Memelerde büyüme
  • Sinirli olma hali ve konsantrasyon kaybı
  • Depresyon

Buradan “Acil testosteron takviyesi lazım bana!” anlamı mı çıkmalı? Hayır. Bu konuda önce bir uzmana danışılmalı. Çünkü burada mevzu bahis sadece takviyeden ibaret olmayabilir. Dahası, NEDEN takviye gerektiği bilinmiyor olabilir. Belki de testosteron salgısını baskılayan bir başka sağlık sorunu ile hiç farkında bile olmadan savaştığın için testosteron seviyen düşüktür. Belki de bunun tamamen psikolojik sebepleri vardır. Hah, tam da bununla ilgili bir araştırmadan bahsedelim hatta: 

Bir akvaryumda dişi ve erkek balıklar bulunuyor. Ancak erkek balıklar içinde bir ya da iki tanesi çok daha renkli, yüksek testosteron seviyesine sahip ve tüm dişileri de dölleyenler onlar. Bu ortam, daha renkli olan ve dişileri dölleyen erkek balıkların akvaryumdan alınması ile değiştiriliyor. Yani bir nevi dengeler değişiyor, kartlar yeniden dağıtılıyor. Bil bakalım, ne oluyor? Diğer balıklar arasından renkleri parlayanlar ve testosteron seviyesi artanlar oluyor. Yani balıklar statü kazandıkları için testosteron seviyeleri kendiliğinden artıyor.

Bu elbette sadece bir tane araştırma. Statü ve testosteron arasındaki ilişkiyi ele almış olan başka araştırmalar da var. Burada söylemeye çalıştığımız şey sadece; “Testosteron seviyesi düşükse yükseltilmesi gerek tabii ya! Alayım takviyeyi!” gibi bir yaklaşımın olmaması gerektiği. Bir bilene danışmadan hormonlarla oynamamak gerektiği.

Kaldı ki her zaman düşük testosteron seviyesinin kötüye işaret ettiği de gelmesin akıllara. Bazı olasılıkları düşününce iyi bile olduğu söylenebilir. Mesela, prostat kanseri. Testosteron, prostat bezi ve prostat kanserinin büyümesini uyarabilir. Bu yüzden de testosteron replasmanı alan erkeklerin dikkatle incelenmesi gerekir. Tabii buradan da testosteronun prostat kanserine sebep olduğu anlamını da çıkarmayalım ama.

Şimdi madalyonun diğer yüzüne bakalım biraz da; 

Testosteron Seviyesi Yüksekse Neler Oluyor?


Bazı belirtilerin sana çok ilginç geleceğine eminiz. Hemen sıralayalım yine:

  • Düşük sperm sayısı, testislerin küçülmesi ve iktidarsızlık (Ta taaa!)
  • İdrar yapmada zorlanma
  • Prostat büyümesi
  • Kalp kası hasarı, kalp krizi riski, karaciğer hastalıkları
  • Bacaklarda ve ayaklarda ödem oluşumu
  • Yüksek tansiyon ve kolestrol
  • Uykusuzluk
  • Duygu durumunda dalgalanmalar, sinirli olma hali

Bunların dışında da bazı başka etkileri olan yüksek testosteron seviyesinin, saldırganlığa sebep olduğunu düşünebilirsin. O konuda da bizi yılında J. Ehrenkranz, E. Bliss, M. H. Sheard’ın yaptığı bir araştırma aydınlatıyor.  

Hapishanedeki 36 mahkum üzerinden bir araştırma yapıyorlar. Bu mahkumların 12 tanesi kronik olarak agresif davranışlar gösteriyor; 12 tanesi sosyal anlamda dominant ama agresif bir davranış sergilemiyor ve diğer 12 tanesi ise ne dominant bir yapıya sahip ne de agresif davranış gösteriyor.

Testosteron seviyeleri açısından bakıldığında dominant olanlarda belli bir oranda yüksek testosteron seviyesine rastlanırken agresif olanlar ve olmayanlar arasında bir testosteron seviye farkı gözlemlenmiyor. Bu sonucun alındığı başka araştırmalar da mevcut üstelik. Yaygın kişilik ölçeklerinde de konuya bakıldığında testosteron seviyesinin yüksek olmasının saldırganlık ile ilişkisi görülmüyor.

Peki, bu testosteron seviyesini artırmak için motive edici bir bilgi mi olmalı? Bizce olmamalı. Hatta, fazla gaza gelen varsa hemen bir araştırmadan daha bahsedelim: Gidon Nave ve Amos Nadler tarafından bilişsel yansımada testosteronun etkisinin ölçüldüğü bir araştırma yapılıyor. Araştırmaya erkek katılıyor. Bu katılımcılara Bilişsel Yansıma Testi’ndeki sorular sorulmadan önce yarısı testoteron jel, kalanı ise placebo jel sürüyor.

Hormonal olarak etkiler iyice belirgin olduktan sonra Bilişsel Yansıma Testi’nde bulunan 3 soru soruluyor. Testosteron jeli kullanan grup araştırmanın sonunda %20 oranında daha az puan alıyor. Yani, akıllarına ilk geleni değerlendirmeden cevap veriyorlar. Elbette bu, testosteron seviyesi yükseldikçe erkeklerin aptallaştığı anlamına gelmiyor. Ancak akla ilk geleni değerlendirme, yanılgıya karşı direnebilme yetimiz üzerinde bir etkisi olabileceğini gösteriyor.

Peki, biz tüm bunlarla ne söylemeye çalıştık? Biliyorsun, hatta hissediyorsun, erkek olmanın özellikle bizim gibi toplumlarda ciddi bir getirisi olabiliyor. Erkeklerdeki karakteristik ya da kişilik özellikleri insan doğasının ve erkek cinsiyetine ait doğal oluşum ve gelişimin önüne geçebiliyor. Eh, işlevine bakınca da “erkek adam” olmaya atfedilen pek çok nitelik testosterondan geçiyor. Bu yüzden de seviyesinin yüksek olması gerektiği düşünülüyor. Yanlış! Sağlığını etkilemeyecek ve bedeninin ihtiyaç duyduğu bir dengede olmalı.

Sözün özü; bilinçsizce hormonların ile oynama. Saç dökülmesi için dermatolog ile görüş; öz güven sorunlarını bir psikolog ile konuş, testislerin gözüne anormal görünüyorsa bir ürologdan randevu al. Fazla testosteron bizi “erkek adam” falan yapmaz ama bilinçli davranmak bizi sağlıklı ve sorumlu bir insan yapabilir.

Bu arada, Instagram’da sorduğumuz sorunun cevabı  ;)  

Erkeklik hormonu seviyeleri yetişkinliğin erken dönemlerinde zirve yapar ve yaş ilerledikçe düşer. 50 yaş ve üzeri erkeklerde meydana gelen cinsel isteksizlik, depresyon, iktidarsızlık, kas kütlesinin azalması, kilo alımı gibi birçok semptomun nedeni düşük erkeklik hormonu seviyeleriyle ilişkilendirilir. Düşen erkeklik hormonu seviyeleri yaşlanmanın normal bir parçası olsa da, bazı koşullar düşüşü hızlandırarak birtakım problemlere yol açabilir. Erkeklik hormonu düşüklüğü tedavisi, özellikle genç yaşta olan erkekler için önemlidir.

Erkeklik Hormonu nedir?

Yüksek oranda testislerde üretilebilen erkeklik hormonu, daha az oranlarda adrenal korteks tarafından salgılanabilen erkek cinsiyet hormonudur. Erkeklik hormonu erkeklerde çeşitli fiziksel, bilişsel, cinsel ve metabolik fonksiyonlar için gereklidir.

Ergenlik döneminde erkeklik hormonu; vücut ve yüz kılı, daha kalın ses ve kas gücü gibi erkeksi özellikler geliştirmeye yardımcı olur. Ayrıca sperm üretimi, kırmızı kan hücrelerinin üretimi, ruh halinin yükseltilmesi, kemiklerin güçlü tutulması ve düşünme yeteneğinin gelişmesi için de erkeklik hormonu gereklidir.

Öğrenelim: Hipogonadizm Nedir?

Düşük Erkeklik Hormonu nedir?

Erkeklik hormonu oranının olması gereken düzeyden daha az miktarda bulunması, erkeklik hormonu düşüklüğü olarak adlandırılır. Erkekler yaşlandıkça, erkeklik hormonu üretme kabiliyeti azalmaya başlar. 40 yaş civarındaki bir erkek için erkeklik hormonu düzeyi yılda % oranında azalmaktadır. Ancak bu doğal düşüşün yanı sıra, erkeklik hormonu üretimini yavaşlatabilecek birtakım koşullar da bulunmaktadır:

  • Sperm üretim bozukluğuna bağlı azospermik erkeklerin yaklaşık yarısında kanda erkeklik hormonu seviyelerini normalin altında olduğu tespit edilmiştir
  • Yaralanma,
  • Enfeksiyon,
  • Kemoterapi veya radyasyon tedavisi,
  • Genetik bozukluklar örneğin Klinefelter sendromu,
  • Hipofiz bozuklukları örneğin hipogonadotropik hipogonadizm
  • Steroid kullanımı,
  • Prostat kanseri ve kortikosteroid hormonlarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlar,
  • Kronik hastalıklar, Böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği
  • Stres,
  • Diyabet,
  • Alkolizm,
  • Obezite gibi faktörler düşük erkeklik hormonu seviyeleri üzerinde etkilidir.

Önerilen içeriğimiz: Testis Büyümesi Neden Olur, Tedavisi Nasıl Yapılır?

Erkeklik hormonu eksikliği nelere yol açar?

Erkeklik hormonu seviyesinin düşük olması birçok semptoma yol açabilir. Bazı belirtiler doğrudan erkeklik hormonu seviyeleri ile ilgili olarak gelişmeyen risksiz durumlar olsa da, bazıları ciddi sonuçlara yol açabilir.

Spesifik olmayan semptomlar şunlardır:

  • Düşük enerji seviyesi, dayanıklılık ve fiziksel güç
  • Zayıf hafıza,
  • Konuşabilme yeteneğinde gerilik,
  • Odaklanma güçlüğü,
  • Uyku sorunları,
  • Yorgunluk,

Riskli belirtiler ise şöyledir:

  • Cinsel performansta azalma,
  • Ereksiyon zorluğu,
  • Düşük sperm sayısı,
  • Azalan kas kütlesi,
  • Artan vücut yağı,
  • Vücut kıllarının dökülmesi
  • Açıklanamayan saç dökülmesi,
  • Sıcaklık hissi,
  • Düşük kemik yoğunluğu.

Erkeklik hormonu tedavisi için hangi doktora gitmeli?

Erkeklik hormonu seviyelerinde herhangi bir problemin mevcut olup olmadığının tespit edilebilmesi için bir üroloji uzmanına danışılmalıdır. Teşhis aşamasında tıbbi geçmiş, fiziksel inceleme, erkeklik hormonu seviyesinin ölçümü, hormon seviyelerinin ölçümü ve hipofiz bezinin kontrolü için MR istenebilir.

Semptomların gözden geçirilmesi ve seviyelerin günlük olarak dalgalanabilmesi nedeniyle çoklu kan testlerinin sonuçlarına dayanarak düşük erkeklik hormonu tanısı koyulur.

Düşük erkeklik hormonu tanısı mevcutsa, düşük erkeklik hormonu seviyelerine bağlı olarak gelişebilen diğer hastalıklar da incelenmelidir. Örneğin; düşük erkeklik hormonu kemik kaybını hızlandırabilir, bu nedenle osteoporoz tedavisine ihtiyaç olup olmadığını görmek için bir kemik yoğunluğu testi önerilebilir.

Erkeklik hormonu düşüklüğü tedavisi nasıl yapılır?

Erkeklik hormonu düşüklüğü tedavisi için birkaç semptomun bir arada bulunması gerekir. Düşük erkeklik hormonu seviyesi olmasına rağmen hiçbir belirtiyle karşılaşmamak da mümkündür. Sık rastlanan yorgunluk veya cinsel işlev bozukluğu gibi herhangi bir önemli belirti mevcut değilse tedavinin devam etmesi çoğu zaman gerekli değildir.

Erkeklik hormonu seviyelerinin hangi nedenle düşük olduğu, tedavinin planlanması için önemlidir. Örneğin; kilolu olmak veya ilaç kullanımı nedeniyle oluşan problemler, yaşam tarzı değişiklikleri ile yönetilebilir.

Çoğu erkek erkeklik hormonu tedavisi uygulandıktan sonraki 4 ile 6 hafta içinde semptomlarda iyileşme hisseder. Ancak, kas kütlesindeki artış gibi değişiklikler 3 ile 6 boyunca devam edebilir.  Tedavi öncesinde 50 yaşın üzerindeki erkeklerde mutlaka prostat spesifik antijen (PSA) bakılmalı ve prostat kanseri açısından muayene yapılmalıdır. Karaciğer enzimleri ölçümü, kan sayımı yapılmalıdır.

Sperm üretim bozukluğu olan erkeklerde eğer erkeklik hormonu düşüklüğü varsa kesinlikle dışarıdan erkeklik hormonu vermek sperm üretimini arttırmaz. Tetosteronun dışarıdan alınması aksine hipofiz bezinden salgılanan hipofiz hormonlarının salınımını baskılayarak sperm yapımının daha da azalmasına, uzun süreli kullanımda azospermi adı verilen menide hiç sperm olmaması durumuna yol açar. Bu nedenle infertilite tedavisinde erkeklik hormonu ilaçları kullanılmaz. Bunun yerine testislerden erkeklik hormonu salınımını arttırıcı ilaçlar veya östrojen erkeklik hormonu dengesinde bozulma olmuşsa bunu dengeleyici ilaçlarla erkeklik hormonu seviyesini arttırmayı sağlayan ilaçlar kullanılır. Böylece hem serum erkeklik hormonu değeri artmış hem de testis içerisindeki erkeklik hormonu seviyesi artarak sperm üretiminin artması amaçlanır. Özellikle hipofiz bezinden hipofiz hormonları salınımı olmayan (hipogonadotpik hipogonadizm) erkeklerde hormon tedavileri ile testisten hem sperm üretimini sağlamak hem de erkeklik hormonu üretimini artırarak menide sperm çıkışını sağlamak mümkündür.

Testosteron Hormonu Nedir?

Testosteron Hormonu Nedir?

Testosteron, halk arasında erkeklik hormonu olarak bilinir. Erkek vücudunda testosteronun çok büyük büyük bir kısmı testislerde salgılanırken böbrek üstü bezleri de bu hormonun üretiminde az da olsa görev alır. Bir çocuğun cinsel gelişimini tamamlayarak yetişkin bir erkeğe dönüşümü testosteron hormonu ile sağlanır. Libidoyu, buna bağlı olarak da cinsel isteği artırır. Ergenlik döneminde vücutta gözlemlenen pek çok değişimin kaynadığı da yine bu hormondur. 

Testosteronun erkek vücudundaki birincil görevi sperm üretimini sağlamaktır. Bunun da ötesinde cinsel isteğin uyanması, ereksiyon ve orgazm gibi seksüel fonksiyonlar da testosteron yardımı ile gerçekleşir. Testosteron hormonukas gelişimi üzerinde de oldukça etkilidir. Ek olarak kemik yoğunluğu ve sağlığı, vücut ve kasık tüylerinin oluşumu gibi konular da yine bu hormon görevlidir. Tüm bunlar ışığından testosteron hormonu görevleri arasında başta cinsel sağlığın düzenlenmesi olmak üzere vücut gelişimi ile kas ve kemik dokuların desteklenmesi sayılabilir.

testosteron hormonu

Testosteron Hormonu Değerleri Nasıl Olmalıdır?

Erkeklerde cinsel fonksiyonların ideal şekilde gerçekleşebilmesi için testosteron hormonu değerleri – ng/dl arasında olmalıdır. Bu sınırlar içindeki bir testosteron hormonu ölçümü normal olarak kabul edilir. Ölçüm sonuçları ng/dl’den az ise düşük, ng/dl’den çok ise yüksek testosteron seviyelerinden söz edilebilir. Bu hormonun özellikle eksikliği hâlinde bazı tedavilerin uygulanması gerekir.

Testosteron Hormonu Neden Düşer?

Testosteron hormonu, erkeklerde 30 yaşından itibaren azalma eğilimi gösterir ve bu durum doğal kabul edilir. Bu azalma yılda yaklaşık %1 oranında seyreder. 60 yaşından sonra ise testosteron miktarı minimum düzeye iner. Bu doğal sürecinin dışında kimi başka faktörler de bu hormonun idealden daha az üretilmesine neden olabilir. Bu nedenler arasında şunları sayabiliriz:

  • Hipotalamus ve hipofiz bezlerinin fonksiyonları ile ilgili sorunlar
  • Kimi testis hastalıkları
  • Bazı metabolik hastalıklar
  • Stres
  • Az uyku ve uyku düzeni bozukluğu
  • Fazla sigara ve alkol tüketimi

Yeme Alışkanlıkları Testosteron Hormonunu Etkiler mi?

Yeme alışkanlıklarının vücudun hormonal dengesi üzerinde etkisi olduğu bilinmektedir. Bu durum testosteron hormonu için de geçerlidir. Yani düzensiz ve sağlıksız beslenmek, bu hormonun üretimini ve dolayısıyla vücuttaki miktarını ciddi anlamda etkileyebilir. 

Paketli yiyecekler yoğun miktarda katkı maddesiiçerir. Bu katkı maddeleri arasında bulunan yüksek sodyum, trans yağlar ve ilave şekerler, testosteron hormonu dengesinin bozulmasına yol açabilir. Yoğun miktarda hazır ve paketli gıda tüketen kişilerin seksüel sağlığında kimi bozukların ortaya çıkmasının temelinde de bu etki yatar. Bu olumsuzluklarla karşılaşmamak adına paketli ve işlenmiş gıdaları tüketmekten mümkün olduğunca kaçınmak gerekir. Bunun yanında testosteron hormonu dengeleme konusunda sağlıklı besinler, en büyük yardımcılarınızdandır. Yani yeme alışkanlıkları ve sağlıklı beslenme ile testosteron arasında doğrudan bir ilişki olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Testosteron Hormonu Eksikliği Nelere Yol Açar?

Düşük testosteron hormonu belirtileri; cinsel, psikolojik ve vücudun genel işleyişindeki sorunlarşeklinde sıralanabilir. Testosteron eksikliği, kişinin kendini depresyonda hissetmesine yol açar. Bu sorundan muzdarip kişi, herhangi bir konuya motive olmakta zorluk yaşar ve odaklanamaz. Hâlsizilik ve uykusuzluk da vücutta yeterli miktarda testosteron üretilmediğinin göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Testosteron azlığı durumdakas ve kemik sorunlarıortaya çıkabilir. Bu dokuların yoğunluğundaki ve kuvvetlerindeki azalma ile psikolojik hâlsizlik etkisi birlikte değerlendirilebilir. Nedensiz ateş basmaları ve halk arasında anemi olarak anılan kansızlık da bu hormonun eksikliği durumunda ortaya çıkan belirtiler arasında yer alır. Memelerde gözlemlenen büyüme ve vücut kıllarında azalma gibi fiziksel göstergeler de yine bu hormonun eksikliğinin işaretleri olarak dikkat çeker. 

Testosteron Hormonu Eksikliğinin Cinsel Yaşama Etkileri

Testosteron hormonu eksikliği öncelikle cinsel işlev bozukluklarına neden olur. Bunlar arasındaseksüel isteğin azalması, ereksiyon sorunları ve kısırlıksayılabilir. Sperm testi yaptırarak bu tür hücrelerin eksikliğine bağlı kısırlık problemi yaşayıp yaşamadığınızı öğrenebilirsiniz. Üstelik Geminilab; bu testi evinizin konfor ve mahremiyetinde yapmanıza imkân tanır.

Testosteron hormonu etkileri cinsel yaşamın kalitesi üzerinde belirleyici bir etki yapar. Dolayısıyla ilişkilerin sağlığı açısından da bu hormon büyük önem taşır. Cinsel sağlığınızda bir düşüş hissediyorsanız testosteron hormonu testi yaptırarak bu sorunun kaynağını araştırabilirsiniz. Hormon testisize bu konuda önemli doneler sunacaktır. Bu testi ayrıca tüp bebek tedavisi için planlama aşamasında da yaptırmak gerekir. Şayet testosteron miktarınız ng/dl’den düşük ise bir hekim tavsiyesi ışığında tedaviye başvurabilirsiniz. 

Testosteron Hormonu Fazlalığı Risk Teşkil Eder mi?

Testosteron hormonu yüksekliği, tıpkı azlığı gibi birtakım sorunlara neden olur. Bu sorunlar, genel olarak erkeklerde ve kadınlarda farklı şekillerde gözlemlenir. Söz konusu durumun erkekler üzerindeki en büyük etkisi ergenliğe erken girmektir. Testosteron fazlalığında erkenliğe girme yaşı 9’a kadar düşebilir. Penis boyunda, ereksiyon süresinde ve vücut kıllarında meydana gelen aşırı artış da yine bu hormonunun fazlalığı durumunda ortaya çıkan olumsuz durumlardır. Gelişimle ilgili bu sorunların yanında fazla testosteron; damar sertliği, yüksek kolesterol ve kalp hastalıkları gibi rahatsızlıkları da tetikler.

Kadınlarda ise yüksek testosteron yumurtalık yetmezliği ve polikistik over sendromu riskini ciddi oranda arttırır. Sivilce artışı, ciltte yağlanma, aşırı kıllanma, saç dökülmesi, adet düzeninin bozulması, fazla kaslanma, seste kalınlaşma gibi fiziksel sorunlar da testosteron yüksekliğinde ortaya çıkabilir. Bu hormonun fazlalığı, saydığımız fiziksel olumsuzlukların yanında stres ve gerginlik gibi psikolojik sorunları da doğurabilir.

Testosteron Hormonu Tedavisi Nasıl Yapılır?

Düşük testosteron hormonu tedavisinde izlenecek yol, eksiklik nedenine ve yaşa göre belirlenir. Tedavi vücutta eksik kalan maddelerin yerine konması mantığına dayanarak gerçekleştirilir. Bu amaçla kullanılan testosteron hormonu ilacı ağızdan alınabilir, cilt yüzeyine uygulanabilir ya da kasların içine enjekte edilebilir. 

Ağızdan alınan ilaçların kullanımı, görülebilen yan etkiler nedeniyle oldukça sınırlıdır. Cilt üzerine uygulanan jel formundaki ilaçların ise yan etkileri oldukça azdır. Bu jeller, cildin sağlıklı ve tüysüz bölgelerine her gün uygulanır. Cilt yüzeyinden emilen ilaçlar, kana karışarak doğal testosteron düzeyinin yeniden yakalanmasına yardımcı olur. Enjeksiyon yöntemi ile uygulanan ilaçların da yan etki oluşturma sıklıkları ağızdan alınanlara kıyasla oldukça düşüktür. Uzun aralıklarla kullanılmaları, hastaların bünyesinin bu ilaçlara uyum göstermesini kolaylaştırır. Söz konusu enjeksiyonlar kalça ya da omuzdan uygulanır.

Testosteron Hormonunu Artıran Besinler

Bahsettiğimiz ilaçlı tedavi yöntemleri, testosteron azlığını gidermek için başvurulacak ikinci yol olarak değerlendirilebilir. Zira ilk olarak yaşam şeklinin ve beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesine çalışılır. Testosteron hormonu artıran besinler arasında şunlar sayılabilir:

  • Muz
  • Kuru yemişler
  • Balık
  • Brokoli, ıspanak, karnabahar ve lahana gibi sebzeler
  • Kırmızı et
  • Tereyağı

Bu saydıklarımızı testosteron hormonu içeren yiyecekler olarak anmak hata olur. Zira bu besinler testosteron içermez; metabolizmaya olumlu katkı yaparak bu hormonun salgılanmasını destekler. Spor ve egzersiz yapmak da testosteron hormonu arttırma amacıyla başvurulabilecek doğal yollardan biridir. Kas oluşumunu destekleyen testosteron hormonu vücut geliştirme için de oldukça önemlidir. Buradan hareketle spor ve testosteron arasında çift yönlü bir ilişki olduğu çıkarımı yapılabilir.

testosteron hormonu için besinler

Kadınlarda Testosteron Hormonu Bulunur mu?

Testosteron, kadın vücudunda da bulunan bir hormondur; ama miktarı erkeklere göre oldukça azdır. Bu hormon kadın vücudunda yumurtalık tarafından üretilir. Hamilelik döneminde vücutta – ng/ml aralığında testosteron bulunması ideal kabul edilir. 

Testosteron Düzeylerini Doğal Olarak Artırmanın Yolları

Testosteron Düzeylerini Doğal Olarak Artırmanın Yolları Nelerdir?

Testosteron bir erkek cinsiyet hormonudur. Ancak kadınlarda da az miktarda bulunur. Erkek testislerinde ve kadın yumurtalıklarında üretilen bir steroid yapılı hormondur. Böbreküstü bezlerinde de küçük miktarlarda üretilir. Erkeklerde ergenlik döneminde testosteron hormonu, artan kas, daha derin ses ve saç büyümesi gibi fiziksel değişikliklerin oluşmasının sebebidir. Bununla birlikte vücutta testosteron seviyesinin optimal seviyelerde olması yetişkinlik boyunca ve hatta yaşlılık sırasında da önemlidir.

Yetişkinlerde testosteron seviyesinin sağlıklı seviyelerde olması genel sağlık, hastalık riski, vücut kompozisyonu, cinsel işlev gibi durumlar için önemlidir. Ayrıca vücut testosteron seviyesinin artırılması ile sadece birkaç hafta içinde kas kütlesi ve canlılıkta hızlı kazanımlara neden olabilir. İlginç bir şekilde testosteron, kadın sağlığı için de önemli bir rol oynamaktadır.

Her iki cinsiyet de özellikle yaşlandıkça sağlıklı testosteron seviyelerine sahip olduklarından emin olmalıdır. Aşağıda testosteron seviyelerini doğal olarak arttırmanın 8 yolu bulunmaktadır.

Egzersiz ve Ağırlık Kaldırma

Egzersiz, birçok hastalığı önlemenin en etkili yollarından biridir. İlginç bir şekilde, testosteronunuzu da artırabilir. Düzenli egzersiz yapan kişilerin daha yüksek testosteron seviyelerine sahip olduğunu bulmuştur. Yaşlılarda egzersiz testosteron seviyelerini ve zindeliği arttırır. Obez erkeklerde yapılan yeni araştırmalarda, artan fiziksel aktivitenin, testosteron düzeylerini arttırmak için, kilo verme amacıyla yapılan diyetten bile daha yararlı olduğu gösterilmiştir. Ağırlık kaldırma gibi direnç gerektiren sporlar hem kısa hem de uzun vadede testosteronu arttırmak için en iyi egzersiz türüdür.

Yüksek yoğunluklu ve aralıklı ağırlık kaldırma çok etkili olabilir. Ancak her türlü egzersizin bir dereceye kadar çalışılması gerektiği unutulmamalıdır.

Sonuç olarak; her türlü egzersiz testosteron seviyenizi arttırabilir. Ağırlık kaldırma ve yüksek yoğunluklu aralıklı eğitim en etkili yöntemdir.

Protein, Yağ ve Karbonhidrat Yiyin

Yediklerimizin kan testosteron ve diğer hormon seviyeleri üzerinde büyük bir etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle, uzun vadeli kalori alımı ve diyet stratejinize dikkat edilmelidir. Sürekli diyet veya aşırı yeme testosteron seviyenizi bozabilir. Yeterli protein yemek sağlıklı testosteron seviyelerin korunmasına yardımcı olur ve yağ kaybına yardımcı olur. Karbonhidratların da direnç eğitimi sırasında kan testosteron seviyelerini düzenlemeye yardımcı olabileceğini gösteren araştırmalar bulunmaktadır.

Aynı zamanda yapılan araştırmalar, uygun miktarda ve sağlıklı yağların testosteron ve sağlık için yararlı olduğunu göstermektedir.

Sağlıklı bir yağ, protein ve karbonhidrat dengesi ile tüm gıdalara dayalı bir diyet en iyisidir. Bu durum hem hormon seviyelerini hem de uzun süreli sağlıklı kalmayı sağlar.

Sonuç olarak; aşırı yememeli ve çok uzun süre kalori kısıtlaması yapmamalı ve dengeli miktarda karbonhidrat, yağ ve protein yemeye çalışmalısınız.

Stres ve Kortizon Seviyelerini En Aza İndir

Araştırmalar kortizon hormonunun seviyelerini yükseltebilecek uzun süreli stresin tehlikelerinden bahsetmektedir. Kortizondaki doğal olmayan yükselmeler sonucu testosteron düzeyi hızla azalabilir. Bu iki hormon tahterevalli benzeri bir şekilde çalışır. Biri yükseldikçe diğeri düşer.

Stres ve yüksek kortizon düzeyi gıda alımını, kilo alımını ve organlarınızın etrafında zararlı vücut yağlarının depolanmasını artırabilir. Bununla birlikte oluşan bu değişiklikler testosteron seviyenizi olumsuz etkileyebilir. Hem sağlıklı olmak hem de hormon seviyeleri için hayatınızdaki tekrarlayan stresli durumları azaltmaya çalışmalısınız.

Sonuç olarak; yüksek stres seviyeleri uzun süreli sağlığınız için kötüdür ve testosteron düzeylerinizi düşürebilir.

Biraz Güneş Altında Kalın veya D Vitamini Desteği Alın

D vitamini hızla dünyandaki en popüler vitaminlerinden biri haline geliyor. Araştırmalar, D vitamininin çeşitli sağlık yararları ve doğal bir testosteron güçlendirici olduğunu göstermektedir.

Önemine rağmen, dünya nüfusunun önemli bir kısmı D vitamini bakımından yetersizdir. Bir çalışmada, günde yaklaşık IU D3 vitamini takviyesinin testosteron seviyelerini yaklaşık %25 artırdığı bulunmuştur.

Testosteronu arttırmak amacıyla ve D vitamininin diğer faydaları için, güneş ışığına düzenli olarak maruz kalmaya çalışılmalıdır. Ya da günde yaklaşık IU vitamin D3 takviyesi alın.

Sonuç olarak; D3 vitamini takviyeleri, özellikle yaşlılarda ve düşük kan D vitamini seviyesine sahip kişilerde testosteron seviyelerini artırabilir.

Vitamin ve Mineral Takviyeler Alın

Belirli vitaminler ve mineraller testosteron seviyesini artırmada faydalı olabilir. Bir çalışmada, çinko ve B vitamini takviyelerinin sperm kalitesini %74 arttırdığı görülmüştür. Çinko alınımı çinko eksikliği olanlarda testosteronu artırır. Bazı çalışmalar A, C ve E vitaminlerinin testosteron seviyelerinde rol oynayabileceğini göstermiştir.

Sonuç olarak; D vitamini ve çinko testosteron düzeyini artırıcı özelliğe sahiptir.

Dinlendirici ve Kaliteli Uyku

İyi bir uyku sağlığınız için diyet ve egzersiz kadar önemlidir.  Ayrıca testosteron seviyeleriniz üzerinde de büyük etkisi vardır. İdeal uyku miktarı kişiden kişiye değişir. Ancak bir çalışmaya göre gece başına sadece 5 saat uyumanın testosteron seviyelerinde %15'lik bir azalmaya neden olduğunu bulmuştur.

Gece başına sadece dört saat uyuyanlarda hormon düzeyinin sınırda eksik seviyelere sahip olduğunu görülmüştür. Bazı insanlar daha az uyku ile iyi görünmekle birlikte, araştırmalar gece başına saatlik uykunun uzun süreli sağlık ve testosteronunuz için en iyisi olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak; sağlıklı testosteron seviyelerini korumak ve uzun vadeli sağlığınızı korumak için bol miktarda yüksek kaliteli uyku aldığınızdan emin olun.

Bu Doğal Testosteron Arttırıcılardan Alın

Bilimsel çalışmalarla birkaç doğal testosteron güçlendirici tespit edilmiştir. Arkasında en fazla araştırmaya sahip olan bitkiye ashwagandha denir. Bu bitkinin infertil erkekler üzerindeki etkilerini test edilmiş ve testosteron seviyelerinde %17 ve sperm sayısında % artış bulunmuştur.

Sağlıklı erkeklerde de ashwagandha testosteron düzeyini %15 artırdığı görülmüştür. Kortizonu yaklaşık %25 düşürdüğü ve bu da testosterona yardımcı olabileceğini bulunmuştur.

Zencefil özü de testosteron seviyenizi artırabilir. İnfertil insanlarda yapılan bir çalışma, zencefilin testosteron seviyelerini artırdığı bulunmuştur.

Sonuç olarak; çeşitli bitkisel takviyelerinin alınması testosteronu arttırmanın doğal bir yoludur.

Sağlıklı Bir Yaşam Tarzı Edinin ve Östrojen Benzeri Bileşiklerden Kaçının

Hormon seviyenizi etkileyebilecek başka faktörler de vardır. Sağlıklı bir cinsel yaşam, seks hormonu ve testosteron seviyelerinizi düzenlemede önemli bir rolü vardır.

Östrojen benzeri kimyasallara yüksek marufiyet testosteron seviyelerinizi de etkileyebilir. Bu nedenle bazı plastik türlerinde bulunan BPA, parabenler ve diğer kimyasallara günlük maruziyeti en aza indirmeye çalışmalısınız. Tıbbi veya eğlence amaçlı olsun, aşırı alkol veya uyuşturucu kullanımı testosteron düzeylerini de azaltabilir.

Sonuç olarak; östrojen benzeri kimyasallara, alkol ve ilaçlara maruziyeti azaltmak testosteron seviyenizi ve sağlığınızı olumlu yönde etkileyecektir.

Testosteron Seviyeleri Neden Önemli?

Erkeklerde yaşından itibaren testosteron seviyeleri doğal olarak azalmaya başlar. Bu bir sorundur çünkü güçlü araştırmalar, düşük testosteron düzeyi ve obezite, artan hastalık riski ve erken ölüm arasında bir bağlantı göstermektedir.

Normal kan testosteron seviyeleri, östrojen ve progesteron gibi diğer önemli hormonlarla birlikte kadınlar için de önemlidir. Bu nedenle, herkes testosteron seviyelerini optimize etmek için gerekli yaşam tarzı adımlarını atmalıdır. Sağlığınızı ve vücudunuzu aynı anda geliştireceksiniz.

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir