buluş, buluntu, bulunan şey , "trouvaille" ifadesinin Türkçe içine en iyi çevirileridir. Çevrilmiş örnek cümle: Avec un peu de chance, on pourra faire de belles trouvailles. ↔ Eğer şansımız varsa, oradan çok iyi malzemeler toplayabiliriz!
trouvaillenounfeminine dil bilgisi
Résultat final d'une recherche effectuée.
+Çeviri ekleEkletrouvaille
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data
Örnek ekleEkle
Avec un peu de chance, on pourra faire de belles trouvailles.
Eğer şansımız varsa, oradan çok iyi malzemeler toplayabiliriz!
OpenSubtitlesv3
C'était des bobards, belle trouvaille.
Tamam, İyi, Yalan Uydurdum, Yakalandım.
OpenSubtitlesv3
Le hasard décida-t-il seul de la trouvaille?
Yoksa tesadüf bu buluşa tek ba şına mı karar verecekti?
Literature
Parmi les trouvailles une alliance avec un nom'Ceku'.
Buluntular arasında, içinde Ceku yazan bir de alyans var.
OpenSubtitlesv3
Quand vous avez dit que Jennifer testait une pièce la nuit du meurtre, vous avez oublié de dire que c'était votre trouvaille.
Sanırım bana Jennifer'ın öldürüldüğü gece yeni bir parça üzerinde çalıştığını söylerken, onu bulanın sen olduğunu söylemeyi unuttun.
OpenSubtitlesv3
– Sachant que la moindre petite énigme m’intéresse, il m’a, le jour de Noël, apporté ses trouvailles.
"""Böyle küçücük problemlerle bile ilgilendiğimi bildiği için, Noel sabahı, şapkayla kazı bana getirdi."
Literature
Diz, tu es une trouvaille.
Sen harika birisin.
OpenSubtitlesv3
Peter a parfois des trouvailles amusantes.
Peter bazen çok eğlenceli olabiliyor.
Literature
Qu'en penses-tu pour une trouvaille de la dernière minute?
Bu son dakika kurtarışına ne diyorsun?
OpenSubtitlesv3
Charlie, c'est la trouvaille la plus formidable depuis les automobiles compressées et les boîtes de conserves!
Charlie, bu hurda arabalar ve teneke konservelerden sonra en iyi eser.”
Literature
Petite trouvaille du Marketing et de moi- même
Reklam bölümündekilerle birlikte yaptığım bir şey
opensubtitles2
C'est ma trouvaille.
Bunu kendim yapmalıyım.
OpenSubtitlesv3
Mais quelle trouvaille!
Ama bu da iyi buluş.
OpenSubtitlesv3
On a pensé à Tomorrow Never Knows qui était aussi une trouvaille à lui
Yine bu şekilde Tomorrow Never Knows'u bulduk.
OpenSubtitlesv3
Dans l'intervalle, le Dr Fletcher convaincue que ses trouvailles sont exactes demande plus de temps avec son patient pour mettre ses théories en pratique.
Aynı anda, Dr. Fletcher bulgularının doğruluğundan emin teorilerini sınamak üzere hastayla zaman geçirmek için yanmaktadır.
OpenSubtitlesv3
Question : Pourquoi chaque trouvaille d’un “ chaînon manquant ” retient- elle largement l’attention des médias, alors que son retrait de l’“ arbre généalogique ” est à peine mentionné ?
Soru: Yeni bir kayıp halkanın bulunması medyada geniş çapta yer alırken, aynı fosilin “insan soyağacından” çıkarılmasından neden neredeyse hiç söz edilmiyor?
jw
Ce doit être une trouvaille.
Özel bir şey bulmuş olmalısın.
OpenSubtitlesv3
C'était une bonne trouvaille, Clarice.
Bu özellikle hoş bi dokunuştu, CIarice.
OpenSubtitlesv3
Ce n'est pas une trouvaille, c'est la loi. "
Galaksi Birliğini koru, yasa budur. "
OpenSubtitlesv3
USIDent était une trouvaille du Parti républicain
USIDent, Cumhuriyetçi Parti'nin bir buluşuydu.
OpenSubtitlesv3
Templer nous lance un regard de triomphe: cette trouvaille est son œuvre.
Templer, zafer dolu bir ifadeyle bakıyor hepimize: Onun eseri bu iş
Literature
Je vais lancer une affaire, retaper le bateau, faire une grosse trouvaille et on vivra enfin comme on veut.
Bu şeyi çalıştıracağım, tekneyi düzenleyeceğim büyük bir hazine bulacağım ve hayatımızın geri kalanını istediğimiz gibi yaşayacağız.
OpenSubtitlesv3
Donc nous avons demandé à Larry et Natalie Hempel d'écrire un commentaire pour resituer les trouvailles pour les scientifiques, d'accord, inclure les sources et nous l'avons envoyé à Biology Letters.
Biz de Larry ve Natalie Hempel'den referansları koyarak bilim insanları için bulguları belirten bir yorum yazmalarını istedik ve bunu Biology Letters dergisine gönderdik.
ted
Une trouvaille vient de me sauver la vie.
Hayatımı geçici olarak kurtaran bir çözüm buldum.
OpenSubtitlesv3
Belle trouvaille, Boyle.
İyi bulmuşsun Boyle.
OpenSubtitlesv3
Şans eseri, tesadüfen güzel bir şey keşfetmek anlamına geliyor trauvaille sözcüğü. Uludağ sözlük, hiç aklımda yokken kaydolduğum bir sözlük. Ve güzele benziyor. Teşekkürler, hoşbuldum.
Tekrardan hoşbuldum. Tarihler not alınsın bir kenara.
Hoşbuldum arkadaşlar. Hoşbuldum. Teşekkürler teşekkürleer tezahürata gerek yok shxbxbcbcbcb
Bu sözlükte nickalti yazma adeti yokmuş. Onu anladım. Yani galiba anladım. Anlamışsam anlamışımdır. Anlamamışsam anlamamışımdır. Laf ola beri gele zhdhdhfh
Birisi de bana nick altı girsin duası enter.
Burası nasıl sözlük yaaa ahshdhfhf ilallah ettim. Diğer sözlükler mahalleyse burası köy bence. Birde herkes farklı köyden ve herkes kendi köyünün delisi shxhdhdhh bende kendi mahallemin delisiyim o zaman. Napalım. inat ettik. Görünürlük alacağız bir gün bu sözlükte.
Fransızca - İngilizce Sözlük:
Gramer fonksiyonlar:
dişil isim
Eş anlamlı sözcükler:
Biz-si olmak kurmak şu ingilizce kelime ve çeviriler için "trouvaille":
Fransızca | İngilizce | |
---|---|---|
1. | trouvaille (dişil isim) | brainwave |
2. | trouvaille (dişil isim) | find |
3. | trouvaille (dişil isim) | brainchild(isim) |
Yani, bu nasıl sen-ebilmek demek olan "trouvaille" olarak ingilizce.
Bugüne kadar orada bir dizi 11,, kelime kelime / ifadeler arasında 60, bugün.
Etiketler: trouvaille, brainwave, find, brainchild, brainchild, brainwave, find, Fransızca - İngilizce Sözlük
The backbone of Artifact movie, teasing material into this direction.
Kaynak:seafoodplus.infoThen many of the archaeological finds taka studies were obtained.
Kaynak:seafoodplus.infoEğer bu buluntu gerçek ise Avrupa Bronz Çağı 'nda yaşayan Stonehenge 'i yapan halkların gökbilim sel bilgileri ve yetenekleri üzerine yeni
Kaynak:Nebra gök tekeri
öncesinde bir-iki düzineyle sınırlı olan Paleolitik Çağ buluntu yerlerinin sayısı -bazısı baraj alanlarındaki yüzey araştırmaları
Kaynak:Pleistosen arkeolojisi
Arkeolojik kazılarda ele geçen ve karbon içeren her organik buluntu radyokarbon yöntemiyle tarihlenebilir. Tarihlenmek üzere toplanan
Kaynak:Radyokarbon tarihleme yöntemi
Bazı kavramsal sanat eserleri atık, buluntu nesneler, karalamalar, yazılı ifadeler veya kılavuzlardan oluştuğu gibi fotoğraf , film ve
Kaynak:Kavramsal sanat
Metal buluntu yönünden söz konusu höyük yetersiz kabul edilecek buluntu vermiştir. Öte yandan Hüseyindede bir Eski Hitit kült merkezi
Kaynak:Boyalı Höyük
Bunun nedeni, bu sanatçıların, Dada akımına benzer olarak buluntu nesnelerden oluşturdukları kolaj ve asamblaj larla anti-estetik tarzı
Kaynak:Neo-dada
Çünkü buluntu yetişkin yaşta ölmüş bir dişi nin hemen hemen eksiksiz iskelet kemiklerinin fosiliydi. Kaynaklar : Kategori:Australopithecus
Kaynak:Lucy (fosil)
İgbolar ı atalarının Akdenizden gelen İsrailoğulları olduğuna inanır fakat bunu kanıtlayabilecek arkeolojik veya adli tıbbi bir buluntu yoktur.
Kaynak:İgbo Yahudileri
başlarındaki göçlerden önce Sakarya Nehri'nin kuzeybatı ucunda, İhsaniye Köyü' nün de içinde olduğu alanda yerleşim olduğuna dair bir buluntu yoktur.
Kaynak:İhsaniye, Karasu
için, yeni metotlarla çalışan, bölümün en dinamik alanını oluşturan buluntu Sikke'leri inceleyen gerçek bir Nümismatik alanı ortaya çıkmıştır.
Kaynak:Nümismatik
Her halukârda, bu buluntu sayesinde yapının antik Roma kentinin topografya 'sı içinde nerede olduğu yolunda var olan büyük kuşkular,
Kaynak:Ludus Magnus
geliyor.) Başkortostan 'ın Uçalı vilayetinde bulunan ve İngiltere 'nin bütün dünyanın bildiği Stonehenge 'ine benzeyen arkeolojik buluntu.
Kaynak:Uçalı Buluntuları
yılları arasında Türkiye'nin en eski Paleolitik buluntu yerlerinden olan Yarımburgaz Mağarası kazılarını yürütmüştür. İnsan
Kaynak:Güven Arsebük
Ancak her arkeolojik buluntu yeri bir höyük değildir. İnler, düz yerleşme yerleri, antik kentler de arkeolojinin araştırma alanları
Kaynak:Arkeoloji
Höyükteki kültür dolgusu pek fazla buluntu vermemektedir. kavrulmuş arpa dolgusu, 4,5 metrede çok az buluntu veren kısır bir dolguya ulaşılmaktadır.
Kaynak:Güzelova Höyük
lik üst kısmında Neolitik Çağ sonrası çanak çömlek parçaları ve çakmaktaşı buluntu vardır. Alttaki evre ise yerleşme kalıntıları
Kaynak:Kumartepe