Türk Askeri Kudüse Gitti Mi
Yıllar önceydi, sene O zamanlar genç bir gazeteciydim. Türkiye’den bazı siyasiler ve iş adamları İsrail’e resmi ziyarette bulunuyorlardı. Biz de gelişmeleri izlemek için oradaydık. Bir sıcak mayıs akşamıydı. Her ziyarette olduğu gibi sıradan bir işti anlayacağınız.
Ziyaretin dördüncü günü bize tarihi ve turistik yerleri gezdirmeye başladılar, kafile olarak Mescid-i Aksa’ya vardık. Heyecanlanmıştım asırlık merdivenlerden yukarı çıkarken. Üstteki avluya ‘on iki bin şamdanlı avlu’ diyorlar. Yavuz Sultan Selim Han, Kudüs’e gelince bu avluda on iki bin şamdan mum yaktırmış. Koca Osmanlı ordusu yatsı namazını o mumların ışığında kılmış, adı oradan geliyor.
Avlunun kenarında biri dikkatimi çekti. Doksan yaşlarında bir adam…
Üzerinde kendinden daha yaşlı bir asker üniforması; her yanı yama içinde, hatta bazı yamaların bile tekrar yamanmış olduğu bir elbise Asırlık ağaçların gövdesindeki halkalar misali yamaları yaşını göstermeye çalışıyordu sanki. Orada ayakta bekliyordu, sırtına zorla yapıştırılmış gibi duran hafif kamburu da olmasa dimdik duracaktı. İki metreye yakın boyu ile yaşlıydı ama bir o kadar da vakur. Şaşırmıştım.
‘Acaba bu adam bu sıcakta güneş altında neden dikilip duruyor’ dedim içimden. Bizi gezdiren rehbere sordum; ‘Ben kendimi bildim bileli her gün buraya gelir. Akşama kadar bekler. Ne kimseyi dinler, ne de kimseyle konuşur. Sadece bekler, delinin teki herhalde.’ dedi. Bu yaşta bu sıcakta sebepsiz beklemeyeceğini biliyordum. Bembeyaz sakalının hafif titremesi rüzgardan mıydı, senelerin bedene yüklediği ağır yükten mi bilemedim. Kafasında eski bir kalpak, sanki kanatlanıp gidecek bir kumru misali bekliyordu.
Konuşmakla konuşmamak arasında kararsız kaldım. Yanına yaklaştığımı fark etti, ama kımıldamadı. ‘Selamün aleyküm baba.’ dedim. Başını biraz bana doğru çevirdi, durakladı ve çatallanmış titrek bir sesle “Aleyküm selam oğul.” dedi. ‘Hayırdır baba sen kimsin, burada ne yapıyorsun?’ dedim. “Ben” dedi titreyen bir sesle. “Ben, Osmanlı Ordusu, Yirminci Kolordu, Otuz Altıncı Tabur, Sekizinci Bölük, On Birinci Ağır Makineli Tüfek Takımı Komutanı Onbaşı Hasan’ım.” Sesinde titreme kalmamıştı. Genç bir askerin tekmil vermesi gibi tekrarladı: “Ben Iğdırlı Onbaşı Hasan’ım. Bizim bölük Cihan Harbi’nde Kanal Cephesi’nden İngiliz’e saldırdı. Cânım ordu Kanal’da yenildi. Artık geri çekilmek elzem idi. Ecdat yadigârı topraklar bir bir elden gidiyordu. İngiliz, sonra Kudüs’e dayandı, şehri işgal etti. Biz de Kudüs’te artçı bölük olarak bırakıldık.” dedi.
Osmanlılar, İngiliz girinceye kadar geçen zaman içinde mübarek belde yağmalanmasın diye oraya bir artçı bölük bırakır. Eskiden bir kenti ele geçiren devlet, asayiş görevi yapan yenik ordu askerlerine esir muamelesi yapmazmış. Zaten İngilizler de Kudüs’ü işgal ettikleri zaman halk çok tepki göstermesin diye küçük bir Osmanlı birliğinin şehirde kalmasını istemişler.
Sonra anlatmayı sürdürdü: “Bizim artçı bölük elli üç neferdi. Mütarekeden (Mondros Ateşkesi) sonra ordunun terhis edildiği haberi geldi. Başımızda kolağamız (yüzbaşı) vardı. ‘Aslanlarım, devletimiz müşkül vaziyettedir. Şanlı ordumuzu terhis ediyorlar, beni İstanbul’a çağırıyorlar. Gitmem gerek, gitmezsem mütareke emrini çiğnemiş, emre itaatsizlik etmiş olurum. İçinizden isteyen memleketine avdet edebilir, ama beni dinlerseniz sizden tek isteğim var: Kudüs bize Sultan Selim Han Hazretleri’nin yadigârıdır. Siz burada nöbeti sürdürün. Sonra halk ‘Osmanlı da gitti, bundan sonra bizim halimiz nice olur!’ demesin. Fahri Kâinat Efendimiz’in ilk kıblesini Osmanlı da terk ederse gâvura bayramdır. Siz, İslam’ın şerefini, Osmanlı’nın şanını ayaklar altına aldırmayın.’ dedi.
Bölüğümüz Kudüs’te kaldı. Sonra upuzun yıllar bir anda bitiverdi. Bölükteki kardeşler teker teker Cenab-ı Hakk’ın rahmetine kavuştu. Düşman değil de yıllar biçti geçti bizi. Bir ben kaldım buralarda. Bir ben, koca Kudüs’te bir Onbaşı Hasan.” dedi.
Alnından akan ter, gözyaşına karışıyor, kırış kırış olmuş yüzünde kendi yol bulup akıyordu. Konuşmaya devam etti: “Sana bir emanet var oğul, nice yıldır saklarım. Emaneti yerine teslim eden mi?” dedi. ‘Elbette’ dedim. Sanki Türkiye’ye haber göndermek için birini bekliyordu.
“Anadolu’ya vardığında yolun Tokat sancağına düşerse Mescid-i Aksa’ya beni nöbetçi bırakıp burayı bana emanet eden kolağam Mustafa Kumandanımın yanına git. Ellerinden benim için öp ve de ki: ‘Kudüs’ü bekleyen Makineli Takım Komutanı Iğdırlı Onbaşı Hasan o günden bu yana bıraktığın yerde nöbetinin başındadır. Nöbetini terk etmedi, tekmili tamamdır hayır dualarınızı beklemektedir kumandanım.’ de.” ‘
Tamam’, dedim. Bir yandan göz yaşlarımı gizlemeye, öte yandan dediklerini not almaya çalışıyordum.
Nasırlı ellerine sarıldım sonra öptüm öptüm. ‘Allah’a emanet ol baba’ dedim. “Sağ olasın oğul. Bizim için dünya gözü ile o mübarek Anadolu’yu görmek mümkün değil. Var sen selam götür tanıdık tanımadık herkese.” dedi. Kafileye geri döndüm, sanki bütün tarihimiz kitaplardan canlanmış da karşıma çıkmıştı. Rehbere durumu anlattım, inanamadı. Adresimi verdim, bu askeri takip etmesini, bir şey olursa bana mutlaka haber etmesini istedim.
Türkiye’ye gelince verdiğim sözü yerine getirmek için Tokat’a gittim. Askerî kayıtlardan Kolağası Mustafa Efendi’nin izini buldum. Vefat edeli yıllar olmuştu. Sözümü yerine getirememiştim. Ardından seneler birbirini kovaladı. ’de bir gün ajansa geldiğimde bir telgrafım olduğunu söylediler. Rehberden gelen bir tek cümle yazılıydı: “Mescid-i Aksa’yı bekleyen son Osmanlı askeri bugün öldü.”
GAZZE'YE BAĞIŞTA BULUN
Gazeteci İlhan Bardakçı, Kudüs'te karşılaştığı Iğdırlı Hasan Onbaşı’nın hikayesini böyle anlatmıştı. Kimsenin haberdar olmadığı bu birlik son nefesine kadar Kudüs’te kalmayı sürdürmüştü.
İHH, yaklaşık bir asır sonra Gazze’de inşa ettiği camiye Mescid-i Aksa muhafızı, Osmanlı askeri Onbaşı Hasan’ın ismini verdi. İsrail Kudüs'te ezanı yasaklamaya çalıştığı günlerde Gazze'deki Onbaşı Hasan Camii'nden ilk ezan sesi duyulmaya başlandı.
Türkiye Filistine asker gönderdi mi?
Peki Türkiye Filistin&#;e asker gönderebilir mi? &#; Evet; Türkiye&#;nin de aralarında bulunduğu çok sayıda batılı ülke El Halil&#;e gözlemci statüsünde asker gönderdi. Erbakan hükümetinin kararıyla 20 Şubat &#;de TBMM&#;de Türk askerinin El Halil&#;e gönderilmesi oylandı ve kabul edildi.
Türkiye Filistin&#;e yardım ediyor mu?
Türkiye, Filistin ile birlikte diğer mazlum coğrafyalara da yardım elini uzatmaya devam ediyor. Siz de, AFAD tarafından düzenlenen ve devam etmekte olan Yemen, Arakan ve Suriye kampanyalarına bağışlarınızla destek olabilirsiniz.
Kuduse kaç asker gitti?
Vezir Afdal Şahensah komutasında bir ordu toplamaya başlamıştır. Fatımî ve çeşitli Müslüman ülkelerinden toplam asker toplandı. 5 Ağustos&#;ta Fatımî elçisi Haçlılara giderek, Kudüs ve Filistini Fatımîler&#;e teslim etmesini bildirdi.
Filistin için Türkiye ne yapıyor?
Türkiye&#;nin Filistin&#;e yönelik resmî kalkınma yardımları, yılında Ramallah&#;ta bir Program Koordinasyon Ofisi açan TİKA eşgüdümünde sürdürülmektedir. TİKA, Ramallah Ofisi üzerinden Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs&#;teki küçük ve orta ölçekli kalkınma ve insani yardım projelerine destek sağlanaktadır.
Mescidi Aksa nın tapusu kimde?
Mescid-i Aksa resmen Ürdün Evkaf Bakanlığı yönetimi altındadır.
Israil bir ülke midir?
Medinat Yisra&#;el (yardım·bilgi)), Batı Asya&#;da Akdeniz&#;in güneydoğu kıyısında ve Kızıldeniz&#;in kuzey kıyısında yer alan ülkedir. 14 Mayıs &#;de, David-Ben Gurion öncülüğünde Tel-Aviv&#;de toplanan Yahudi Millî Konseyi kuruluşunu ilan etmiştir.
Kızılay Filistin&#;e yardım ediyor mu?
Filistin ve Gazze&#;ye uzun yıllardır insani yardımda bulunan, kalıcı projelere imza atan Türk Kızılay, yılından bu yana düzenli aralıklarla Filistin&#;e, Gazze&#;ye ve Kudüs&#;e yardımlarını ulaştırmaya devam ederek temel insani ihtiyaçları gidermekte, bölgede su şebekesinin yenilenmesi, tarımsal üretimin canlandırılması &#;
Türkiye İsrail&#;e yardıma gitti mi?
Doğal afet yardımı yılında Karmel Dağı üzerindeki orman yangınında, Türkiye, İsrail&#;e yardım gönderen ilk ülkeler arasındaydı. Türkiye iki yangın söndürücü hava aracı gönderdi ve bu araçlar 3 Aralık&#;ın erken saatlerinde yangını söndürmeye başladı.
Kudüs kaçıncı Haçlı Seferinde geri alınmıştır?
Tarih boyunca pek çok savaşa sahne olan Kudüs, I. Haçlı Seferi ile Hristiyanların eline geçti. Selahaddin Eyyubi, 2 Ekim &#;de Kudüs&#;ü geri aldı.
Kudüs&#;ün Haçlılardan geri alınması hangi savaş?
Mısır ve Suriye&#;nin Sultanı Selahaddin Eyyubi () İslam İmparatorluğunu kendi gölgesi altında birleştirerek karşılık vermeye hazırlanıyordu. yılında gerçekleşen Hıttin Savaşı&#;nda Haçlı ordusunu yenilgiye uğrattı ve Kudüs&#;ü hakimiyeti altına aldı.
İsrail Filistin&#;e ne yaptı?
İsrail&#;in hava saldırıları Hamas&#;ın durumu protesto amacıyla hedef gözetmeksizin attığı yüzlerce füzeye misilleme yapmak isteyen İsrail, 10 Mayıs &#;de Gazze şeridinde sivil veya Hamas üyesi ayırmadan hava saldırıları başlattı. Dokuzu çocuk 24 Filistinli öldürüldü, &#;ü yaralandı.
Filistin başkenti neresidir?
Kudüs
Ramallah
Filistin/Başkentleri
Kudüsün tapusu kimde?
ULU HAKAN&#;A AİT 30 BİN DÖNÜM Kudüs&#;e ilişkin özel mülkiyet kayıtları arasında Sultan 2. Abdulhamit Han&#;a ait tapular da bulunuyor. Sultan 2. Abdulhamit Han&#;ın Kudüs&#;te tapu kaydından &#;si geçmiş dönemde hazineye devredildi.
Mescid-i Aksa Kimin toprağında?
Günümüzde Kudüs kentinin Eski Şehir kısmı İsrail devletinin kontrolü altındadır fakat Mescid-i Aksa&#;nın kontrolü Ürdün destekli Filistin devletinin kontrolündedir.
İsrail Kudüsü nasıl aldı?
İsrail yılındaki Altı Gün Savaşı esnasında Doğu Kudüs&#;ü ele geçirip, sonrasında işgal etti. Günümüzde, İsrail&#;in temel kanunları, Kudüs&#;ü İsrail&#;in “bölünmez başkenti” olarak kabul eder. Uluslararası toplum, son işgali kabul etmeyip, Doğu Kudüs&#;ü, İsrail işgali altında olan Filistin sınırı olarak tanımlar.
Türkiye Kudüs&#;e asker yolladı mı?
Türkiye, Filistin&#;e asker göndermemiştir. Bakanlıklardan ve Cumhurbaşkanlığı kanallarından bu konuya ilişkin bir açıklamada bulunulmamıştır.
Türk askeri Kudüs&#;e ne zaman gitti?
Kudüs Kuşatması ()
Filistin&#;e Türk askeri ne zaman gitti?
Dr. Necmettin Erbakan, Hükümet&#;in başbakanı olarak Filistin Devleti&#;nin talepleri doğrultusunda asker gönderdi. Başbakan Erbakan imzasıyla, Filistin&#;e Türk askeri gönderilmesine ilişkin alınan kararın Resmi Gazetede yayım tarihi; 22 Şubat
Türkiye Filistine asker gönderdi mi?
Peki Türkiye Filistin&#;e asker gönderebilir mi? &#; Evet; Türkiye&#;nin de aralarında bulunduğu çok sayıda batılı ülke El Halil&#;e gözlemci statüsünde asker gönderdi. Erbakan hükümetinin kararıyla 20 Şubat &#;de TBMM&#;de Türk askerinin El Halil&#;e gönderilmesi oylandı ve kabul edildi.
Kudüsü Osmanlı ne zaman kaybetti?
Kudüs Muharebesi () Kudüs Muharebesi, I. Dünya Savaşı&#;nda İtilaf Kuvvetleri karşısında Osmanlı Ordusunun yenilgi ile sonuçlanan muharebe.
Kudusu ilk fetheden kimdir?
Selahaddin Eyyubi &#;de Tikrit&#;te dünyaya geldi. Eyyubi devletini &#;de kuran Selahaddin Eyyubi &#;de Kudüs&#;ü Haçlı işgalinden kurtardı.
Israil bir ülke midir?
Medinat Yisra&#;el (yardım·bilgi)), Batı Asya&#;da Akdeniz&#;in güneydoğu kıyısında ve Kızıldeniz&#;in kuzey kıyısında yer alan ülkedir. 14 Mayıs &#;de, David-Ben Gurion öncülüğünde Tel-Aviv&#;de toplanan Yahudi Millî Konseyi kuruluşunu ilan etmiştir.
Mescidi Aksa nın tapusu kimde?
Mescid-i Aksa resmen Ürdün Evkaf Bakanlığı yönetimi altındadır.
Kudüsü hangi savaşla kaybettik?
Kudüs Muharebesi, I. Dünya Savaşı&#;nda İtilaf Kuvvetleri karşısında Osmanlı Ordusunun yenilgi ile sonuçlanan muharebe.
Kudüs hangi savasta kaybedildi?
Hz. Ömer döneminde, yılında ise Müslümanlar&#;ın yönetimine geçti. Daha sonra düzenlenen Haçlı Seferleri&#;nde binlerce Müslüman&#;ın kanı döküldü ve şehir Haçlılar&#;ın kontrolüne girdi. Ardından tarih sahnesine çıkan Selahattin Eyyubi, yılında yapılan Hittin Savaşı ile Kudüs&#;ü Haçlıların elinden geri aldı.
Haclilarin Kudusu kimden aldi?
Tarih boyunca pek çok savaşa sahne olan Kudüs, I. Haçlı Seferi ile Hristiyanların eline geçti. Selahaddin Eyyubi, 2 Ekim &#;de Kudüs&#;ü geri aldı. Mescid-i Aksa, Kubbet&#;üs Sahra, Ağlama Duvarı, Kıyamet Kilisesi… Üç semavi dinin pek çok kutsal mekanı Kudüs&#;te bulunuyor.
Yavuz Sultan Selim Kudüsü kimden aldı?
24 Ağustos &#;da Mercidabık Meydan Savaşı&#;nın neticesi olarak Yavuz Sultan Selim bugünkü Suriye&#;yi ele geçirdi ve Biladü&#;ş-Şam denen bölgenin yani bugünkü Ürdün&#;ün ve Kudüs-ü Şerif&#;in topraklarına girdi. Kudüs Osmanlı İmparatorluğu&#;nun eline Memluklardan geçti.
İsrail Kudüsü nasıl aldı?
İsrail yılındaki Altı Gün Savaşı esnasında Doğu Kudüs&#;ü ele geçirip, sonrasında işgal etti. Günümüzde, İsrail&#;in temel kanunları, Kudüs&#;ü İsrail&#;in “bölünmez başkenti” olarak kabul eder. Uluslararası toplum, son işgali kabul etmeyip, Doğu Kudüs&#;ü, İsrail işgali altında olan Filistin sınırı olarak tanımlar.
İsrail halkı nereden geldi?
Tarih boyunca çeşitli Yahudi devletler doğmuştur. Başlangıçta, Musa önderliğinde Mısır&#;dan çıkan İsrailoğulları Kenan topraklarına yerleşti. Uzun yıllar yan yana yaşayan İsrailoğulları&#;nın on iki kavmi birbirlerinden bağımsız olarak yaşıyordu.
Kudüsün tapusu kimde?
ULU HAKAN&#;A AİT 30 BİN DÖNÜM Kudüs&#;e ilişkin özel mülkiyet kayıtları arasında Sultan 2. Abdulhamit Han&#;a ait tapular da bulunuyor. Sultan 2. Abdulhamit Han&#;ın Kudüs&#;te tapu kaydından &#;si geçmiş dönemde hazineye devredildi.
Son Dakika Kudüs Haberleri
Filistin'deki Samiri Yahudileri, Hasat Bayramı'nı işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan Gerizim Dağı'nda kutladı. Samiriler, Yahudiliğe benzer bir dine inanmakla birlikte Yahudiler tarafından Yahudi kabul edilmeyen bir topluluk olarak tanınıyor. Samiriler, 3 bin yıllık ceylan derisine yazılı orijinal Tevrat'ın kendilerinde olduğuna inanıyor. Samiriler ile Yahudiler arasında birçok fark bulunuyor. Samiri Yahudileri, Allah'a en yakın yer olan Gerizim Dağı'nın zirvesinde Allah'a yakınlaşma gayesiyle hac yaptıklarını ifade etti.
ABD yönetimi, İsrail ile bilimsel ve teknolojik işbirliğinin, sınırlarını belirleyen 'Yeşil Hat' dışında durdurulması talimatı verdi. Karar gereğince, iki ülke arasında Batı Şeria ve Kudüs'ün işgal edildiği 'den önceki sınırlar dışında yani Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Golan Tepeleri'nde bu işbirlikleri olmayacak. Eski ABD Başkanı Donald Trump, görevde kaldığı yıllarında ülkesinin, Kudüs ve Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini resmen tanıdığını ilan etmişti.
İsrail ordusu, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinde yaşayan İsrailli yerleşimcilerin bölgedeki Filistin beldelerine düzenlediği ve onlarca ev ve aracı ateşe verdiği organize saldırıları milliyetçi terörizm olarak nitelendirdi. İsrail güvenlik güçleri, bu isyancılara karşı mücadele edeceğini ve yerleşimci şiddetine karşı tutuklamaların genişletileceğini açıkladı. Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki yaklaşık yasa dışı ve kaçak yerleşim yerinde bin Yahudi yerleşimci yaşıyor.
İsrail güçleri, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eskişehir bölgesinde yer alan Mescid-i Aksa'da 3 Filistinli genci gözaltına aldı. İsrail güçleri, Mescid-i Aksa'nın doğu kısmındaki Rahmet Kapısı Mescidi'ne baskın düzenledi ve önce Rahmet Kapısı Mescidi'ni temizleyen 3 Filistinli gence engel oldu. Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğini ihlal edici bu tür girişleri 'baskın' olarak nitelendiriyor. Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da Yahudi yerleşimcilerin Filistin kent ve köylerine yönelik saldırıları beş gündür artarak sürüyor. İsrail askerlerinin koruması altındaki Yahudi yerleşimcilerin köydeki evlere ve araçlara taş attığı kaydedilen açıklamada, yerleşimcilerin köylülerle çatışarak, bazı Filistin mülklerini ateşe verdikleri aktarıldı. İsrail ordusunun son günlerde işgal altındaki Batı Şeria'da baskın ve saldırılarını artırması ve çok sayıda Filistinlinin ölümüne yol açması bölgede gerilimi tırmandırıyor.
Batı Şeria'nın kuzeyindeki Deyr İstiya Beldesi Başkanı Muaz Selman, onlarca kişiden oluşan Yahudi yerleşimci bir grubun beldede bulunan tarım arazilerine baskın düzenlediğini belirtti. Buldozerle gelen yerleşimciler, tarım arazileri üzerinde bir kaçak yerleşim kurarak, buraya seyyar evler ve koyun ağılları yerleştirdi. İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, işgal altındaki Batı Şeria'da askeri operasyonların ve yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin artırılması çağrısı yapmıştı. İsrail ordusunun korumasındaki yerleşimciler, çarşamba gününden bu yana Batı Şeria'nın Ramallah ve Nablus yakınlarındaki Filistin beldelerine karşı organize saldırılara girişmiş, Filistinlilere ait onlarca ev ve aracı ateşe vermişti. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı sayılıyor.
İsrail askerlerinin Batı Şeria'da yaraladığı Tarık İdris adlı Filistinli, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Son günlerde artan İsrail saldırıları ve baskınları bölgede gerilimi tırmandırıyor. İsrail'in yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri de uluslararası hukuka göre yasa dışı sayılıyor.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırılarını kınayarak, uluslararası toplumu bu saldırılara karşı güçlü bir tepki vermeye çağırdı. Arslan, İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırılarının artarak devam ettiğini belirterek, uluslararası kuruluşların bu durumu sadece izlemekle yetindiğini ifade etti. Arslan, başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti kuruluncaya kadar HAK-İŞ Konfederasyonu olarak her platformda seslerini duyurmaya devam edeceklerini belirtti.
Ürdün, yaklaşık yarım asırdan beri İsrail vatandaşı Filistinli Arapların hac ibadeti için Suudi Arabistan'a seyahat etmelerine aracılık etme rolünü korumaya çalışıyor.
İsrail askerleri Kalendiya Askeri Kontrol Noktası'nda Filistinli İshak Hamdi Emin el-Acluni'yi ateş ederek öldürdü. Bölgede gerilim tırmanırken, İsrail ordusunun son günlerde işgal altındaki Batı Şeria'da baskın ve saldırılarını artırması ve çok sayıda Filistinlinin ölümüne yol açması endişe yaratıyor.
Filistin yönetimi, İsrail'in Batı Şeria'da onlarca yeni yerleşim karakolu kurma girişimini uluslararası meşruiyete saygısızlık olarak nitelendirerek sert bir dille eleştirdi. Filistin Dışişleri Bakanlığı, bu eylemin İsrail'in Batı Şeria'nın ilhakını hızlandırmaya yönelik resmi çabası olduğunu belirtti ve barış sürecini yeniden canlandırma fırsatını tamamen kapatacağı uyarısında bulundu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 'da aldığı kararda İsrail'in tüm yerleşim faaliyetlerini durdurması talep edilmişti.
Filistin Kurtuluş Örgütü Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh, İsrail'in Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria üzerindeki kontrolünü kaybettiği ve yakında çökeceği yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Eş-Şeyh, İsrail'i silahlı yerleşimcilerin masum Filistinli vatandaşlara karşı işlediği suç ve şiddet eylemlerine son vermeye çağırdı. İsrail'in iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet'in başkanı Ronen Bar'ın Filistin Yönetimi'nin durumunun kötüleştiği ve bu bölgelerde faaliyet gösterme kabiliyetini kaybettiği şeklinde uyarılarda bulunduğu bildirilmişti.
Dünya Müslüman Alimler Birliği, İsrail işgali altındaki Filistin'in Urif şehrindeki bir camiye girerek Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırı gerçekleştiren Yahudi yerleşimcilerin eylemini şiddetle kınadı. Açıklamada, Filistin davasına destek olmanın tüm Müslümanlar için dini bir zorunluluk olduğu vurgulandı ve Müslümanlara bu desteği sağlama çağrısı yapıldı. Yahudi yerleşimcilerin eylemleri, Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarının, Filistinlilere saldırılarının kesin ve açık bir dille reddedildiği belirtildi.
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Batı Şeria'da askeri operasyonların ve yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin artırılması çağrısı yaptı. Ben-Gvir, uluslararası hukukun yanı sıra, kaçak inşa edildiği için İsrail yasalarına göre bile yasa dışı sayılan Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimi Evyatar'ı ziyaret etti. Batı Şeria'da tepeliklere inşa edilmiş yasa dışı Yahudi yerleşimlerinde yaşayan ve Filistinlilere karşı sık sık saldırılar düzenleyen fanatik Yahudi yerleşimci gençlerin oluşturduğu 'Tepe Gençliği' örgütüne atıfta bulunarak, 'Tepelere doğru ilerleyin!' çağrısında bulundu.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İsrailli Yahudi yerleşimcilerin işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik saldırılarını 'terör eylemleri' şeklinde nitelendirerek kınadı. BAE Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, yerleşimcilerin Batı Şeria'da Filistinli bazı köylere düzenlediği saldırılara tepki gösterildi. İsrail makamlarının 'Filistin topraklarında tansiyonu düşürmeye ve şiddetin artmasına yol açacak adımlar atmamaya' çağrıldığı açıklamada, bölgede gerilime yol açanların şeffaf ve bağımsız şekilde yargılanması talebinde bulunuldu.
Tunus Halk Meclisi, İsrail'in Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilerin yaşadığı yerleşim yerlerine yönelik saldırılarını şiddetle kınadı. Filistin halkıyla dayanışma mesajı verilen açıklamada, uluslararası topluma 'işgalci güçlerin' yerleşim yerlerini genişletme politikalarına karşı hızlı hareket etme çağrısı yapıldı. İsrail'in son dönemde yasa dışı yerleşimleri genişletme planlarına devam ettiği belirtiliyor.
Ürdün'deki Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın siyasi kanadı İslami Çalışma Cephesi Partisi tarafından başkent Amman'daki El-Hüseyni Camisi önünde düzenlenen eylemde, İsrail'in Batı Şeria'daki saldırıları protesto edildi. Eylemciler, Filistinlilerle dayanışma göstererek 'Hepimiz direnişiz' sloganları attı. İsrail'in son günlerde Batı Şeria'da artan baskın ve saldırıları bölgede gerilimi tırmandırıyor.
İsrailli Yahudi yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde 7 kaçak yerleşim oluşturdu. Kaçak yerleşimler Başbakan Binyamin Netanyahu'nun bilgisi dahilinde kuruldu. İsrail hükümeti, Batı Şeria yerleşimlerinde inşaat için planlama onayını yasa dışı yerleşim politikasının aşırı destekçisi Smotrich'e vermişti. Batı Şeria ve Doğu Kudüs, işgal toprağı, buralardaki tüm yerleşim faaliyetleri de yasa dışı kabul ediliyor.
İsrail'in Cenin kentine düzenlediği saldırılar sivil toplum kuruluşları tarafından protesto edildi. Açıklamada, İslam coğrafyasına ve vicdan sahibi ülkelere yapılan saldırılar kınandı. Cenin'e acilen yeni bir insani yardım koridorunun açılması ve gözlemci heyetlerin bölgeye gönderilerek insani durumun gözlenmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca İsrail'e karşı büyük bir boykot çağrısı yapıldı.
Filistin'de görev yapan, Amerika, Asya ve Avrupa bölgelerinden büyükelçiler ve diplomatik temsilciler, Yahudi yerleşimcilerin şiddetli saldırılarına maruz kalan işgal altındaki Batı Şeria'nın Turmusaya beldesini ziyaret ederek, yerleşimci saldırılarını kınadı. Avrupa Birliği (AB), ABD, Kanada ve Japonya'nın yanı sıra Güney Amerika ülkelerinden büyükelçilerin de aralarında bulunduğu 20 yabancı misyon temsilcisi, son günlerde Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalan Ramallah'ın kuzeyindeki Batı Şeria'nın Turmusaya beldesine gitti.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail'e, işgal altında olan Batı Şeria'daki şiddeti bir an önce durdurma çağrısı yaptı. Türk, Batı Şeria'daki şiddetin bitmesi için işgalin de bitmesi gerektiğini belirtti. İsrail ordusunun son günlerde işgal altındaki Batı Şeria'da baskın ve saldırılarını artırması ve çok sayıda Filistinlinin ölümüne yol açması bölgede gerilimi tırmandırıyor. İsrail'in Batı Şeria'daki kanlı baskınları ve abluka altındaki Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırıları ile yılbaşından bu yana öldürdüğü Filistinli sayısı 'e yükseldi.
İstanbul'da bulunan 9 sivil toplum kuruluşu, İsrail ordusunun Cenin kentine yönelik saldırılarına tepki göstererek, boykot çağrısında bulundu. İsrail'in orantısız güç kullanarak 1'i çocuk 7 kişiyi öldürdüğü saldırılarda Filistinli de yaralandı. Sivil toplum kuruluşları, İsrail'in apartheid rejimine dönüştüğünü belirterek, uluslararası siyasette yalnızlaştırılması gerektiğini vurguladı.
Batı Şeria'da yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinden yüzlerce İsrailli Yahudi yerleşimci, Filistinlilere karşı organize saldırılara girişerek onlarca ev ve aracı ateşe verdi. Urif beldesinde bir camiye saldırarak camideki Kur'an-ı Kerim'i yırttılar. Filistin yönetimi, yerleşimcilerin saldırılarını kınadı ve uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşim birimlerinin yasa dışı olduğunu hatırlattı.
Yahudi yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde düzenledikleri saldırılarda 2 Filistinliyi mermiyle yaraladı. Filistin Dışişleri Bakanlığı saldırıları kınadı. İsrail ordusunun son günlerde işgal altındaki Batı Şeria'da baskın ve saldırılarını artırması ve çok sayıda Filistinlinin ölümüne yol açması bölgede gerilimi tırmandırıyor.
Birleşmiş Milletler (BM), Ukrayna'da çocukları öldürdüğü ve birçok ağır ihlalde bulunduğu gerekçesiyle Rus ordusunu ve buna bağlı silahlı grupları "kara listeye" aldı. BM'nin hazırladığı Ocak-Aralık dönemine ilişkin "Yıllık Silahlı Çatışmalarda Çocuklar" raporuna göre, Rus güçleri ve ilişkili gruplar çocuğu öldürdü ve çocuğu sakat bıraktı. Ukrayna silahlı kuvvetleri ise 80 çocuğu öldürdü ve çocuğun sakat kalmasına yol açtı. İsrail, kara listede yer almazken BM; Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi dahil işgal altındaki Filistin topraklarında ve İsrail'de Filistinli çocuklara ve 8 İsrailli çocuğa yönelik 3 bin ağır ihlal tespit etti.
Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, İsrail Hükümeti'nin, Mescid-i Aksa'yı ikiye bölmeyi ve üçüncü tapınağı buraya yerleştirmeyi hedeflediğini belirterek, İsrail'in bu kabul edilemez tutumu karşısında Müslümanları tavır almaya davet etti.
Yahudi yerleşimcilerin işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus ve Ramallah kentlerinde yeni kaçak yerleşim birimi kurduğu bildirildi. Batı Şeria'nın kuzeyindeki Yahudi Yerleşim Birimleri Dosyası Sorumlusu Gassan Daglas, yerleşimcilerin Nablus'un güneyindeki El-Leben kasabasında Filistinlilere ait bir araziye, 6 yapıdan oluşan kaçak yerleşim yeri kurduğunu belirtti. Ramallah'ın Umm Safa köyünde de kaçak yerleşim birimi kurulduğu kaydedildi. Kaçak yerleşimler İsrail 'hukukuna' göre de yasa dışı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da Yahudi yerleşimcilerin Filistin köylerine yönelik saldırılarına tepki gösterdi. Suudi Arabistan'ın uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi uyarınca Filistin sorununa adil ve kapsamlı bir çözüm getirmeyi amaçlayan tüm uluslararası çabalara desteği vurgulandı. İsrail'in yasa dışı yerleşimleri genişletme planlarına rağmen uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı sayılıyor.
Kudüs'ün yaklaşık 30 km doğusundaki Ölü Deniz'in kuzey kıyılarında doğal bir fenomen olarak ortaya çıkan tuz formasyonları, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri kendisine hayran bırakıyor. Ölü Deniz'in suyunda magnezyum, kalsiyum, potasyum, brom, sülfür ve iyot gibi 35'ten fazla farklı türde mineral bulunuyor ve bu ilginç kimya, gölde kristal biçimde tuz formasyonlarının oluşmasına olanak tanıyor. Xinhua Haber Ajansı muhabirleri Kudüs'ten bildiriyor. (XHTV)
Dr. Hüseyin Korkmaz, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Haziran arasında gerçekleştirdiği Çin ziyaretini ve Çin'in Orta Doğu'daki faaliyetlerinin gelişimini AA analiz için 3 soruda kaleme aldı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in işgal altındaki Filistin topraklarında süren şiddet ve can kaybından derin endişe duyduğu bildirildi. Guterres'in sivillere karşı her türlü şiddet ve terör eylemini kınadığı belirtilirken, İsrail'in uluslararası insancıl hukuk uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği vurgulandı. Son günlerde İsrail ordusunun Batı Şeria'da baskın ve saldırılarını artırması ve çok sayıda Filistinlinin ölümüne yol açması bölgede gerilimi tırmandırıyor.
İşgal altındaki Batı Şeria'da Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere karşı toplu saldırıları sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, 12 kişi yaralandı. İsrail'in Batı Şeria'daki kanlı baskınlarının ardından bölgede gerilim tırmanırken, Filistinlilere yönelik saldırılara Yahudi yerleşimciler de katıldı.
Hamas, İsrail ordusunun korumasındaki Yahudi yerleşimcilerin Batı Şeria'daki Filistin köylerine yönelik saldırılarının tehlikeli bir tırmanış ve iğrenç bir suç olduğunu belirtti. Hamas, bu saldırıların İsrail hükümetinin kışkırttığı ciddi bir tırmanış ve iğrenç bir suç olduğunu ifade etti. İsrail yönetimi son dönemde yasa dışı yerleşimleri genişletme planlarına devam ediyor. Bu kapsamda Netanyahu hükümeti, yakın zamanda, Batı Şeria'da 4 bin yeni konut inşa etmeyi planladıklarını duyurmuştu.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da yeni konut inşa planını kınadı ve Yahudi yerleşimcilerin Filistin köylerine yönelik saldırılarının derhal durdurulması çağrısında bulundu. İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında devam eden ihlalleri ve saldırılarının bölgede gerilimi tırmandırdığını belirten Ürdün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sinan el-Mecali, uluslararası toplumun bunu derhal durdurmak için çalışması gerektiğini kaydetti. İsrail'in yasa dışı yerleşimleri genişletme planlarına devam etmesi ve saldırıları, bölgede güvenlik ve barışı tehdit ediyor.
İsrail'in Batı Şeria'daki baskınları sonucu gerilim tırmanırken, Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırıları da artıyor. Ramallah yakınlarındaki Turmusaya beldesinde Filistinlilere ait bazı ev ve araçları ateşe veren yerleşimciler, buna tepki gösteren belde sakinleri ile çatıştı. Silahlı yerleşimcilerin saldırısı sonucu 3 Filistinli yaralandı ve bir Filistinli hayatını kaybetti. İsrail ordusunun son günlerde Batı Şeria'da artan baskınları ve saldırıları bölgede gerilimi tırmandırıyor.
İsrail yönetimi, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşimi Eli'de düzenlenen silahlı saldırıyı gerekçe göstererek, uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen bu yerleşimde ek konut yapma kararı aldı. Netanyahu, Gallant ve Smotrich, dünkü terör saldırısının işlendiği yerin bitişiğindeki Eli'de yaklaşık yeni yerleşim birimi için planlamanın acilen ilerletilmesi konusunda anlaştılar. İsrail ordusunun baskın ve saldırılarının son dönemde çok sayıda Filistinlinin ölümüne yol açması ve bölgede gerilimi tırmandırmasının ardından gelen bu karar, uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen yasa dışı yerleşimleri genişletme planlarına devam eden İsrail yönetimi tarafından alındı.
Norveç Dışişleri Bakanı Anniken Huitfeldt, İsrail'in Batı Şeria'da yeni yerleşimlerin inşasına onay verme kararını kınayarak, uluslararası toplumu İsrail'in yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çağırdı. Huitfeldt, İsrail'in son hamlesinin iki devletli çözüme dönük müzakerelerin yeniden başlaması ve bir Filistin devletinin kurulması ihtimalleri için zararlı olacağını söyledi.
İsrail Uzay Ajansı (ISA) ve ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'ne (NASA) bağlı Jet Tahrik Laboratuvarı (JPL) arasında yapılan ortaklık anlaşması ile İsrailli bilim insanları, JPL'nin çalışma programına entegre edilecek araştırma ve projeler önerilebilecek. Laboratuvarın hedefleri arasında Dünya yörüngesi ve astronomiye dair görevlerin yürütülmesi, gezegen keşfi için robotik uzay araçlarının inşa edilip işletilmesi, Venüs'ün yüzeyi ve iç katmanlarının araştırılması, Jüpiter'in uydusu Europa'daki buz kabuğunun altında bulunan okyanusun incelenmesi, Mars'ta geçmişteki mikroskobik yaşam belirtilerinin tespit edilmesi gibi faaliyetler yer alıyor.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ile Orta Doğu ve Filistin'deki siyasi gelişmeleri görüştü. Görüşmede, İsrail'in Filistin'deki suçları, tutum ve planları, Gazze'deki abluka ve halkın direnişi ele alındı. İki taraf, direnişin yararına olan tüm alanlarda işbirliğinin süreceği konusunda mutabık kaldı.
İsrail güçleri, Doğu Kudüs'ün Silvan mahallesinde bir Filistinli ailenin evini ruhsatsız olduğu gerekçesiyle yıktı. Evde 15 kişi yaşıyordu ve aile zorla evden çıkarıldı. İsrail, 'de işgal ettiği Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da Filistinlilere ait ev ve yapıları sık sık 'ruhsatsız' olduğu gerekçesiyle yıkıyor. Kudüs'te yaşayan Filistinlilerin yapı ruhsatı almakta ciddi zorluklar yaşadığı belirtiliyor. İsrail'in 'deki işgalinden bu yana Kudüs'te yıktığı evlerin sayısı 'ü geçti.
İsrail'de mahkeme, Filistinli bir kadına saldıran bir İsrailli polis memuru hakkında 8 ay hapis cezası ile para cezası verilmesine hükmetti. Mahkeme, İsrailli kadın polis memuru Oriane Ben Kalifa'yı, 25 yaşındaki Filistinli Hala Salim'e karşı başörtüsünü çekmesi, boğazını sıkması ve sebepsiz yere şiddet uygulaması nedeniyle suçlu buldu. Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, mahkemenin kararına tepki gösterdi.
İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, yargı düzenlemesiyle ilgili müzakerelere liderlik eden Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'u eleştirdi. Smotrich, Herzog'un solcu bir adam ve adil bir arabulucu olmayı başaramadığını söyledi. Yargı reformunu protesto etmek için Tel Aviv, Batı Kudüs, Birüssebi ve Hayfa kentleri başta olmak üzere ülke genelinde düzenlenen çok sayıda gösteriye on binlerce İsrailli katılıyor.
Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, İsrail medyasının 'dezenformasyonuna' karşı koymak için Araplar ile Filistinlilerin ortaklığında bir mekanizma kurma çağrısında bulundu. Kudüs'ün kültürel kimliğini desteklemede medyanın rolü konulu panelde konuşan Ebu Rudeyne, İsrail'in dünya kamuoyunu dezenformasyonlarıyla ikna etmek için büyük çaba sarf ettiğini söyledi. Filistinliler olarak topraklarına ve kutsallarına bağlı kaldıklarını vurgulayan Ebu Rudeyne, Araplardan daha çok çaba beklediklerini ifade etti. Fas Kültür Bakanı Mehdi Bin Said de panelde, Kudüs'ü medyadaki bir mesele olarak değil insanlık meselesi olarak gördüklerinin altını çizdi.
İşgal altındaki Batı Şeria'da yasa dışı bir Yahudi yerleşim biriminde düzenlenen silahlı saldırıda 4 İsrailli yerleşimci öldürüldü. İsrail ordusu, saldırıyı düzenleyenlerden birinin olay yerinde öldürüldüğünü, ikinci şüphelinin ise, olay yerinden kaçmasının ardından başlatılan geniş çaplı aramalar sonucu bulunduğunu ve İsrail güçleri tarafından vurularak öldürüldüğünü kaydetti. Saldırganın kaçtığı araçta saldırıda kullanılan silahın da ele geçirildiği belirtildi. Filistinli direniş hareketi Hamas, işgal altındaki topraklarda Yahudi yerleşimcileri hedef alan saldırının 'meşru savunma hakkı' olduğunu açıkladı.
İşgal altındaki Batı Şeria'da yasa dışı bir Yahudi yerleşim biriminde düzenlenen silahlı saldırıda 4 İsrailli yerleşimci öldürüldü. Saldırıyı düzenleyenlerden birinin öldürüldüğü belirtilirken, diğer şüphelileri yakalamak için arama başlatıldı. 1'i ağır 4 İsraillinin de yaralandığı saldırıda yaralılar hastanelere sevk edildi.
BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, yeni bir kaynak aktarılmaması halinde, sonbahardan itibaren çalışanların maaşlarını ödeyemeyecekleri uyarısında bulundu. UNRWA'nın içinde bulunduğu mali durum, Filistin ve civar ülkelerde yaşayan Filistinli mültecilerin durumu hakkında güncel bilgiler veren Lazzarini, yıl sonuna kadar toplamda milyon dolarlık bir bütçeye ihtiyaçlarının olduğunu belirtti. Bu ayın başında yapılan toplantıda, bağışçıların sadece milyon dolarlık yeni fon aktarabildiğini söyleyen Lazzarini, yeni fon aktarımı olmaması halinde çalışanların maaşlarını sonbahardan itibaren ödeyemeyecekleri uyarısında bulundu.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in sözcü yardımcısı Farhan Haq, İsrail hükümetini işgal altındaki Filistin topraklarında yürüttüğü tüm yerleşim faaliyetlerini 'derhal ve tamamen' sona erdirmeye çağırdığını bildirdi. Guterres, İsrail'in yerleşim planlama prosedürlerini değiştirme kararından derin rahatsızlık duyduğunu belirtti. Yerleşimler, uygulanabilir iki devletli çözümün ve adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın gerçekleştirilmesinin önünde büyük bir engel teşkil ediyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail'in yeni yerleşim yeri kararıyla ilgili 'derin endişe ve rahatsızlık duyduğunu' belirterek, İsrail'e acilen tüm yerleşim yerlerine ilişkin faaliyetlerini durdurma ve geri çevirme çağrısında bulundu. Guterres, yasa dışı yerleşim yerlerinin uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu vurgulayarak, bunların aynı zamanda iki devletli, adil ve kalıcı barışa engel teşkil ettiğine dikkati çekti.
İsrail polisi, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskın sırasında içeride namaz kılanları, görevlileri ve korumaları dışarı çıkardı. Görgü tanıklarının AA muhabirine bildirdiğine göre, İsrail polisi, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi. Baskın sırasında içeride namaz kılanların yanı sıra, görevliler ve korumalar da dışarı çıkarıldı. Bu şekilde bir tutum 'tehlikeli ve alışılmışın dışında' olarak nitelendirildi. Bir süre sonra evkaf görevlileri ve korumaların yeniden gelmelerine izin verildiği belirtilirken, baskının sebeplerine ilişkin polisten bir açıklama yapılmadı. İsrail polisinin geçmişte yaptığı baskınlarda, Aksa'daki evkaf görevlileri ve koruma memurlarını dışarı çıkarmadığı ancak bu kez farklı davranması tepki çekti.
Tunus Dışişleri Bakanlığı, İsrail güçlerinin işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentinde düzenlediği saldırıya ilişkin yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Açıklamada, çok sayıda Filistinlinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan saldırılar şiddetle kınandı. Uluslararası kamuoyuna, Filistin halkına karşı yasal ve ahlaki sorumluluğunu üstlenme çağrısı yapılan açıklamada, işgal güçlerinin Filistin halkına yönelik sistematik saldırılarını durdurması ve uluslararası antlaşmalara saygı duymaya zorlaması istendi. İsrail ordusu, Cenin kentine düzenlediği saldırılarda biri çocuk, 5 Filistinliyi öldürmüştü.