Yazdır! kaynağı değiştir]
Roman, Tanzimat'la başlayan batılılaşma sürecinin bir parçası olarak, kültürel birikimin doğal bir sonucu değil, bir çeşit sanat ithali şeklinde Türk yazınına girmiştir.[1] Romanın tür olarak Türk edebiyatında görülmesi, Telamak'ı Fransızcadan çeviren Tahtaví'nın, Arapça tercümesinden Yusuf Kamil Paşa’nın yaptığı, Fenelon’un Telemak adlı eserinin çevirisi Terceme-i Telemak ile olmuştur.[2] Daha sonra adı bilinmeyen bir çevirmen Victor Hugo’nun ünlü romanı Sefiller’i çevirmiştir. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu Fransa ile yakın siyasi ve kültürel ilişkiler içinde olduğu için, özellikle Fransız romanının etkisi ön plana çıkmaktadır. Nitekim roman kelimesi de Türkçeye Fransızcadan doğrudan geçmiştir. Böylece bir süre Fransız romanlarının çeviri ve uyarlamaları okunmuş ve benzer örneklerin yazılması için zemin hazırlanmıştır. Özellikle yılları arası yoğun bir şekilde çevirilerin yapıldığı bir dönem olmuştur.