Sevdiklerimizle birlikteyken veya tek başımızayken bizim için vazgeçilmez olan içeceklerin başında kahve gelir. Bazılarımız için kahve saatleri inanılmaz bir keyif, bazılarımız içinse bir ihtiyaç durumundadır.
Sohbetlerimize eşlik ettiğinden, yoğun tempomuzun içinde bir nefes aldırdığından ve çeşitli aromaları ile damak tadımıza uyduğundan kahveyi severek tüketiriz. Peki bu kadar severken ve hayatımızda bu kadar yer etmişken kahve tüketimine hamilelik döneminde ara vermek gerekir mi?
Hamilelikte kahve içmek sakıncalıdır görüşleri eskilerden beri söylenir. Bu süreçte ne gibi zararları olur sorusu anne adaylarının aklını kurcalayan sorulardandır. Hamilelik sürecinde hangi besinleri ne sıklıkla tüketmek gerektiğini iyi bilmek gerekir.
Anne adayları henüz hamile kalmadan, hamilelik sürecinde ve doğumdan sonra yiyecekleri ve içecekleri her şeye dikkat ederler.
Bebeğine zarar verebilecek her türlü şeyden uzak durmaya çalışırlar. Kahve tüketimi de dikkat ettikleri durumlardan biri olur. Kimi anne adayları hamilelik sürecinde hiç kahve içmez. Ancak siz, bu davranış gerekli midir diye düşünebilirsiniz. Hamilelikte kahve tüketimi nasıl olmalıdır sorusu da burada önemlidir.
Kafein; uyarıcı ve keyif verici madde olarak bilinir ve kahvenin içinde bol miktarda bulunur. Tabii ki kafein maddesinin yalnızca kahvede bulunmadığını göz ardı etmemek gerekir.
Yapılan araştırmalara göre günde mga kadar kafein tüketmenin anne ve bebek üzerinde bir zararı yoktur.
Bu nedenle de kahve keyiflerinize ara vermek zorunda kalmanıza gerek yoktur. Sadece ölçülü tüketmek ve abartıya kaçmamak gerekir.
Kafein içeren besinlerin tüketimini en aza indirerek bu dönemi sağlıkla atlatabilirsiniz.
Aşırı kahve tüketimi, yani vücuda alınan aşırı kafein gebelikte bebeğe değişik zararlar verebilir, hamilelik sürecini olumsuz etkileyebilir. Bebeğin gelişimini olumsuz etkilemesinin yanı sıra, ilk aylarda düşük vakalarına sebebiyet verebilir.
Dikkat etmeniz gereken nokta, eğer seviyorsanız ve vazgeçmek istemiyorsanız kafeini tamamen kesmek değil, vücuda alınan kafein miktarını azaltmak olmalıdır!
Yapılan araştırmalar sonucunda anne günde mg kafein tükettiğinde bebeğin kilosunda gram azalma görülmüştür.
Buradan da anlaşıldığı üzere kafein nedeni ile anne karnındaki bebeğin kilosunda azalma, düşük doğum ağırlığı riskinde artış görülebilir.
Kısacası gebelikte kahve tüketimi aşırıya kaçıldığında nikotin etkisi, alkol etkisi gibi anne karnındaki bebeğe zarar verici olabilir. Aşırıya kaçtığınız her durum için sıkıntı yaşayabileceğinizi hiçbir zaman unutmamanız ve ona uygun davranmanız gerekmektedir.
Bebeğinizin henüz doğmadan, anne karnındayken her türlü uyarandan olumlu veya olumsuz etkilenebileceğini göz ardı etmemelisiniz.
Sağlıklı, huzurlu, mutlu gebelik dönemi ve sonrası için bunlar önemli detaylardandır
Vücudunuza ne kadar oranda kafein aldığınızı ve gün içinde tükettiğiniz içeceklerin kafein oranlarını biliyor olmak, size tükettiğiniz içecekleri ayarlamanızda yol gösterici olabilir. Günlük aldığınız kafein miktarlarını tahmin etmek zor değildir.
Bu bilgileri biliyor olmanız işinize yarayacaktır:
Kafein yalnızca kahvede bulunmaz.
Sonuç olarak besinlerin kafein oranlarını bilmeniz tüketeceğiniz besinlerin oranında düzenleme yapmanızı sağlayacaktır.
Kafein miktarı kahvenin sertliği ile doğru orantılıdır!
Türk kahvesi de tıpkı çay gibi hayatımızda büyük yer edinmiştir. Bazılarımız için kahve saatleri alışkanlık haline gelmiştir. Gebelik sürecinde mümkün olduğunca bu alışkanlıklarınızı azaltmanızda ve kontrol altına almanızda fayda vardır.
Gebelikte türk kahvesi zamanlarınızın keyfine devam edebilirsiniz.
Tabii belirtttiğimiz gibi aşırıya kaçmadan
Severek tükettiğiniz içecekleri hayatınızdan çıkarmanız gerekmez. Keyifli anlarımıza eşlik eden, bizi rahatlatan, molalarımızın vazgeçilmezlerinden olan türk kahvesini tüketmeye devam edebilirsiniz.
Görüyorsunuz ki hamilelikte kahve sanıldığı kadar zarar verici değildir. Yapılan araştırmalarda ve kontrollü deneylerde günde bir bardak türk kahvesinin olumsuz etkisine rastlanmamıştır.
Araştırmacılar yüksek miktarda alınan kafeinin zararı konusunda hemfikirdir. Burada önemli olan kahve tüketiminden ziyade kafein tüketimidir. Tüketimin sınırı metabolizmaya göre değişir.
Yapmanız gereken şey; günlük kahve tüketiminde aşırıya kaçmamak ve kontrollü tüketmektir. Bu süreçte seçeceğiniz çözüm yolları tamamen size bağlıdır.
Çay, kahve içmek ülkemizde pek çok kişi için büyük bir keyif; kimileri içinse vazgeçilmez bir alışkanlıktır. Zinde kalmak, enerjiyi yüksek tutmak ya da sadece hoş bir sohbete eşlik etmek için hemen her gün içtiğimiz kahve ve çayın, içerdiği kafein nedeniyle bir o kadar ciddi zararları olduğunu da unutmamak gerekmektedir. Özellikle hamilelikte kafein tüketimi bir çok soruna yol açmaktadır.
Kafein bir uyarıcıdır ve idrar söktürücüdür. Kafein bir uyarıcı olduğu için kan basıncı ve kalp atış hızını arttırır ki bu ikisi de hamilelik için önerilen şeyler değildir. Gebelikte kahve tüketimi aynı zamanda idrara çıkma sıklığını da arttırır. Bu da vücuttaki sıvı miktarının azalmasına ve dehidrasyona neden olur.
Kafein plasenta aracılığı ile bebeğe geçer: Her ne kadar bedeniniz aldığınız kafein miktarını tolere edebilse de bebeğiniz edemez. Bebeğin metabolizması hamileliğiniz boyunca gelişmekte olduğundan kafeini sindirmekte zorlanır. Alacağınız en düşük seviyede bir kafein miktarı bile bebeğin uyku düzenini ya da hamileliğin ilerleyen dönemlerinde hareketlerini değiştirebilir.
Gebelikte bilindiği üzere demir ihtiyacı artmaktadır. Hamilelikte kahve tüketiminin olumsuz etkilerinden biri de burada ortaya çıkmaktadır çünkü gebelikte demir emilimini %40'lara varan ölçülerde bozmaktadır. Kısacası bir anne adayının; demir ihtiyacını sağlamak amacıyla aldığı demir içeren gıda ve ilaçların sağlayacağı fayda, tüketilen kafein nedeniyle engellenmektedir. Hamilelikte kafein tüketimi mutlaka sınırlandırılmalıdır.
Söylem: Hamilelikte kahve içmek bebeklerde doğum kusurlarına neden olur.
Gerçek: Hayvanlar üzerinde yapılan pek çok farklı çalışma kafein alımının doğum kusurlarına, erken doğuma, prematüre doğuma, doğurganlığın azalmasına, bebeğin düşük kiloda doğma ihtimalinin artmasına ve farklı üreme sorunlarına neden olduğunu göstermiştir.
Ancak insanlarda yapılan çalışmalara baktığımızda çalışma sonuçlarının ikileme düştüğünü ve hamilelikte türk kahvesi veya diğer kafein alımının güvenli olduğunu da söyleyebiliriz. Amerikan Obstetrik ve Jinekoloji Derneği'ne göre, sağlıklı bir bebek sahibi olmak için annenin mg ve altında kafein tüketmesi gerekir. Dünya Sağlık Örgütü ise sınır değeri günde mg olarak belirlemiştir. Yani hamileliğiniz boyunca sınırlandırılmış bir şekilde kafein tüketebilirsiniz.
Kafein kahve dışındaki gıdalarda da bulunur: Kafein sadece kahvede değil çayda, sodada, çikolatada, hatta baş ağrısı için alınan bazı ilaçlarda bile vardır.
İçecek ve Atıştırmalıklar | Kafein Miktarı |
---|---|
1 fincan espresso | mg |
1 fincan cappuccino | mg |
1 fincan türk kahvesi | 57 mg |
cc hazır kahve | 57 mg |
cc dekafeine kahve | 5 mg |
cc demleme çay | 20 – mg |
cc buzlu çay | 70 mg |
cc hazır çay | 30 mg |
1 kutu kola | 30 – 56 mg |
1 kutu diyet kola | 38 – 45 mg |
1 kutu meşrubat | 50 mg civarı |
1 kutu meyveli gazoz | 0 mg |
1 bardak çay | 50 mg |
1 teneke kutu enerji verici içecek | 80 mg |
50 g ağırlığında çikolata | 50 mg |
gr sütlü çikolata | 20 mg |
1 fincan filtre kahve | mg |
Günlük olarak tükettiğimiz yiyecek ve içeceklerin kafein içeriğine bakmak en iyi yol olarak gözükmektedir. Bu yol ummadığımız içecek ve yiyeceklerde kafein miktarlarını da öğrenmemizi sağlamaktadır. Örneğin; “siyah çayda kafein var; yerine yeşil çay içeyim” diyen çoğu kişi yeşil çayın da azımsanmayacak oranda kafein içerdiğini bilmemektedir. Bu açıdan bakıldığında her anne adayı kendi yeme içme alışkanlığını gözden geçirerek almakta olduğu günlük kafein miktarının farkına varmalıdır. Anne adayı, gebe kalmayı düşündüğü zaman kafeini mümkünse diyetinden kaldırmalı ya da en azından yarıya düşürmelidir.
Hamilelikte yenmemesi gereken besinlerle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Hamilelikte türk kahvesi içenler için en merak edilen konulardan biri de budur. Uzmanlar günde 2 fincanı geçmemek şartı ile hamilelikte türk kahvesi içilmesine izin veriyor. Ancak bu sorunun doğru cevabını gebeliğinizi takip eden doktordan almak önemlidir. Çünkü gebeliğinizin gidişatını ve riskli durumlarını en iyi bilen kişi doktorunuzdur. Doktorunuza danışmadan türk kahvesi veya diğer kahve türlerini tüketmemenizi tavsiye ediyoruz.
Doğum Sigortasının avantajlı fiyatlarını görmek için teklif alın!
Gebelik Durumu
Teklif Al
Sağlıklı bir hamilelik geçirmek ve bu dönemde kendinizi güvende hissetmek için iyi bir doktora ve hastaneye ihtiyacınız vardır. Günümüzde artan maliyetler belki de istediğiniz hastaneden ve doktordan hizmet almanıza engel olabilir. Bu durum sizi hiç üzmesin. Tamamlayıcı sağlık sigortaları, her bütçeye uygun doğum paketleri de sunmaktadır. Tamamlayıcı sağlık sigortası doğum paketi ile ilgili bilgi almak isterseniz sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Ayrıca “Hamileyken Doğum Sigortası Alınır Mı?” ve “Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Doğum Paketi” başlıklı yazılarımızdan detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Sağlıkla kalın.
Yayımlanma Tarihi: 14 Haziran Perşembe
Güncellenme Tarihi: 5 Mayıs Cuma
Hamileliğin seyri sırasında birçok besin maddesinde olduğu gibi kahve ve çay tüketiminde de aşırıya kaçılmamalıdır, ancak kahve ve çay düşünüldüğü kadar da kaçınmak zorunda olduğumuz besinler değillerdir.
Kahvenin hamilelikte içilmesinden endişe duyulmasına neden olan içeriğindeki kafeindir. Uyarıcı ve keyif verici bir madde olan kafein kahvede bol miktarda bulunur. Ancak gerek kahvenin yetiştiği ağaçtan satışa sunuluncaya kadar geçirdiği evreler, gerekse pişiriliş şekli içerdiği kafein miktarları üzerinde önemli rol oynar. Sıklıkla kafein miktarı kahvenin sertliği ile paralellik göstermemektedir. Örneğin granül kahve (genel olara neskafe şeklinde adlandırıyoruz) bir fincanında yaklaşık mg kafein içerirken, daha yoğun olduğu düşünülen Türk kahvesinin bir fincanında 60 mg kafein bulunur. Benzer şekilde sert bir kahve olan espresso ise cappucino kadar kafein içermemektedir (mg).
Hamilelik döneminde günde mg'dan daha az alınan kafeinin anne adayı ve bebek üzerinde herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığı düşünülmektedir. Bu nedenle hamile olmanız kahve keyfinden tamamen vazgeçmenizi değil, sadece aşırıya kaçmaktan sakınmanızı gerektirmektedir.
Çay ise birçok kahve çeşidine göre daha az miktarda kafein içermektedir. Bir fincan demleme çay 80 mg kafein içerirken, sallama-hazır çaylar 30 mg kafein içermektedirler. Ancak çay kafein dışında, teofilin adı verilen bir maddeyi de içermektedirler. Teofilin besinlerle alınan demirin bağırsaklardan emilmesini engellemektedir. Dolayısıyla özellikle kan değerleri düşük anne adaylarının çay tüketimini azaltmaları yerinde olacaktır. Çay tüketimi sırasında dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ise çay ile birlikte tüketilecek şeker miktarının da gereksiz kalori almaya neden olduğudur. Genel olarak hamilelik süresince günlük çay tüketiminizi açık kıvamda, az şekerli ve günde fincanı aşmayacak miktarda sınırlandırmalısınız.
Bitki çayları son yıllarda tüketimi giderek artan, marketlerde eskiye göre çok daha kolay ulaşılabildiğimiz içeceklerdir. Piyasada satılan hazır poşet bitki çayların içindeki maddelerin çoğu normalde hamilelik sürecinde diyette yer alan ve büyük olasılıkla hamilelik sırasında zararlı etki göstermeyen maddeler içerir. Bu nedenle bitkisel çay tüketmeden önce içerdiği maddelere göz atmalısınız, içeriği zaten diyetinizde yer alan portakal kabuğu, limon, adaçayı gibi maddeler içeriyorsa güvenle tüketebilirsiniz. Ancak aslan kulağı, yarpuz, cohosh gibi pek alışık olmadığınız maddeler içeriyorsa tüketmemeniz daha uygun olacaktır.
Gebelikte Türk kahvesi içmek kahvenin içindeki kafein oranları sebebiyle önerilmez. Her türlü kahveden ve çaydan, yeşil çaydan kafein içeriği sebebiyle uzak durmak en sağlıklısı olacaktır. Aşırıya kaçılmadığı sürece, anne adayının canı çok çekiyorsa bu noktada abartmadan tüketilebilir. Ancak günde iki defa Türk kahvesi içmek ya da çay içmek düşük için risk oranlarını arttıracaktır. Kafein tüketen annelerin bebeğine de kafein geçer. Bebeğin eşi yani plasenta tarafından bebeğe de kafein aktarılır. Anne adayı vücuduna mg kafein aldğında, bu oranın yüzde 25’i bebeğe geçecektir. Bu noktada ciddi riskler meydana gelir.