seafoodplus.info / турецкий → русский / [ N ] / Nın dışında
6, параллельный перевод
Soruşturmanın dışında kalmak nasıl oluyor?
Это по-твоему так ты не участвуешь в расследовании?
Arka kapının dışında bir içki şişesi buldum.
Я нашёл бутылку из-под спиртного недалеко от черного входа.
Lester'ın dünya inanışları yadsımasının dışında belli bir şeyler işe yaramıyor.
- Очевидно, что-то мешает, помимо полного незнакомства Лестера с мировыми религиями.
Zamanın dışında bulunuyor.
В нём время остановилось.
Kapının dışında daha fazla muhafız görevlendiremez miyiz?
Можно отправить больше стражи на ворота?
Neden kapısının dışında kan damlası vardı?
И откуда капля крови около ее двери?
Onu kapının dışında dolaşırken buldular.
Они нашли его около ворот.
Şehir meydanının dışında bir otel var.
Отель у площади. На самом деле мы еще не
Bunun dışında kafasının arkasında ciddi depresif kırıklara yol açmış iki yara var.
В задней части черепа есть 2 ранения, что привело к вдавленному перелому.
Evet, şuan yaptığın dışında, bu poponu güzel göstermez.
Да. Только вот твое примирение, не заставит твою попу смотреться шикарно.
Tek başıma dışında bırakıldığım mutluluğun tadını çıkartmalarını seyrederek.
В одиночку. Наблюдать, как они наслаждаются счастьем, которого я лишена.
Senin dışında işareti bilen tek kişi Josephine adında bir kadın.
Кроме тебя, единственным человеком, кто видел Метку была женщина по имени Жозефина.
Bailey Downs'u dışarı da bırakmak için mahalle sınırlarında yapılan düzenleme aileyi ön planda tutmuyor.
Изменение границ района и исключение Бейли-даунс навредит семьям.
Sadece eskisi gibi kafa kafaya versek ve çılgın bilimi bu işin dışında tutsak?
Давай подумаем вместе, как раньше, и обойдемся без псевдонаук?
Bugün Başkomiserin hayatına burnunu sokman dışında tabii muhtemelen bu yaptığın, evliliğini sonsuza kadar etkilemekle sonuçlanacak.
Не считая того, что влез в личную жизнь капитана, что, возможно, повлияет на его брак навсегда.
- Ölü adamın kafasını suya sokman dışında.
Только зря ты плеснул водой в лицо трупа.
Bedeninin dışında olmaktan biraz fazlaca hoşlandığını düşünüyorum.
Это значит, что я думаю, что вам очень нравится быть бестелесной.
Tabii insan feromonlarının varlığının kesin kanıtı olmaması ve paketlenmek için hazır olmamaları dışında.
- Нет убедительных свидетельств, что у людей есть феромоны, не говоря уж о том, что их можно упаковать. Они существуют.
Bizim uzmanlığımızın dışında envai çeşit vaka var ancak cinsel soğukluk bizim uzmanlığımız.
- По целому ряду причин и факторов вне нашей компетенции. Но фригидность в нашей компетенции.
Alışılmışın dışında, en çok tercih edilen şekilde, kesinlikle flörtleştik.
Он был, несомненно, необычен, но он был.
Sandığın türden bir adam olduğu için mi? Yoksa iş dışında bir hayat yaşamaya hakkım olmadığı için mi?
Дело, видно, не в нём, а в том, что, по-твоему, я не имею права на жизнь вне работы?
- Castle burada olmadığına göre birisinin kalıpların dışında düşünmesi gerekiyor.
Ну, кто-то же должен нестандартно мыслить, раз уж Касла с нами нет.
Bu alışılmışın dışında.
Вот это уже что-то необычное.
Ve hayatın dışında, bunun karşılığında ne istiyorsun?
И что ты хочешь за свою помощь кроме своей жизни?
Firavununa hakkıyla hitap edeceksin, General Horemheb. Ne El Hiba köyüne giden binlerce grubun, ne de Memphis dışında bekleyen 5 bin adamın benim iznim olmaksızın hareket etmeyecek veya çatışmaya girmeyecek.
Обращайтесь к фараону, как подобает, генерал Хоремхеб, и ваше войско, направляющееся к деревне Эль-Хиба, не сдвинется и не вступит в бой без моего разрешения, как и остаток вашей 5-тысячной армии, ждущей у стен Мемфиса.
Eğer şu kanlı "A" mesajını kardeşin gönderdiyse odasını alt üst etmenin dışında daha fazlasını yapmalıyız.
Я проверяла. Если твой брат отправил это кровавое сообщение "А", то нам надо сделать нечто большее, чем перевернуть его комнату вверх дном.
Kendisini ofisin dışında görme fırsatınız oldu mu?
У вас была возможность, видеться с ней, вне офиса?
Yılbaşında Empire State binası yerine babamın düğününde Portland havalimanına yakın bir şaraphanede olacak olması dışında aynı An Affair to Remember'daki gibi.
Это будет как в "Незабываемом романе", только вместо Эмпайр-стейт-билдинг в новогоднюю ночь, будет винодельня недалеко от аэропорта Портленд на свадьбе моего отца.
Zapata'nın la Paz dışında hektar bir yerleşkesi var.
У Сапаты есть участок только за пределами Ла-Пас,
Blinsky, virgül, bir yetkili ama fazla akıllı değil, virgül, başarıyla etkiyi tahmin etti, noktalı virgül, aslında ikinci derece bir akılın yanlış nitelenmesi beyninin yadsınamaz kanıtıdır, virgül, gereksiz tekrarlar zaten beni hasta ediyordu, nokta.
Блински, запятая, ученый достаточно компетентный, но не одаренный, запятая, установил успешность его применения, точка с запятой, что для среднего ума могло бы стать причиной считать его гением, запятая, и что я уже устал повторять раз за разом.
Ben de, gider, Camille ile konuşur, senin şu, müfredat dışı davranışların hakkında, neler düşündüğünü öğrenirim.
Я просто поговорю с Камиллой затем посмотрим, что она думает о ваш внеурочной деятельности.
Annenle, babanın, şehir dışında olacaklarını sanıyordum.
- Я думал, твои родители собирались уехать из города.
- Eskiden iş yerinin dışında tekne durduğunu farkettiğimizde bazı eski komşularınızla karşılaştık.
Когда нам пришло в голову искать лодку, которая стояла снаружи от его места работы, мы встретились с некоторыми из ваших бывших соседей.
Karaciğer enzimlerin standartların dışında Curt.
Курт, твои печеночные пробы не в порядке.
O barın dışında ne yapıyordunuz?
Что вы делали у бара?
Bir barın dışında sen ve oğlunla konuşuyorum ve sonra da Kuveyt'e geri dönmüş arkadaşımın dost ateşiyle vuruluşunu izliyorum.
Я стою у бара, разговариваю с тобой и С твоим сыном, а затем я вернулся в Кувейт, и я вижу, как по нам открывают дружественный огонь.
Ama bu onun programının kapsamının bayağı dışında bir olay.
Но она на это не запрограммирована.
Birkaç önerim var lakin bir tanesini alışılmışın dışında bulabilirsiniz.
У меня есть несколько предложений, которые вы можете посчитать неординарными.
Doğu Avrupa'daki Banat ilinin artık bir kaç eski harita dışında varolmadığını biliyor musun?
Знаете ли вы, что провинция Банат в Восточной Европе больше не существует, только на старых картах?
Kocanı gömenlerin ayak sesleri kapının hemen dışında.
Вот входят в двери те, что похоронили мужа твоего.
Sasha, yayın sırasında duyunca tanıdı mı kendi plakasını?
Саша узнала свой номер машины, когда услышала его в эфире?
Uzayın dışında bir yerlerde seyrediyorum.
Я за пределами, в глубоком космосе.
Sen Gordon Shumway'sin ve New York dışında hektarlık bir mandıran var tane süt veren Holstein'in ve iki büyük başın var.
Заткнись. Тебя зовут Гордон Шамвэй, ты владелец молочной фермы в акров в штате Нью-Йорк, у тебя автоматов для дойки коров производства Гольштейн и 2
Çiftçilere muamele yaptığınız yer olmak dışında ne işe yarıyor?
Тут можно отсасывать фермерам, а зачем ещё он нужен?
Jo'nun uzmanlık alanının biraz dışında.
Джо в этом не очень разбирается.
İş arkadaşlarınız dışında.
Помимо коллег?
Kabin görevlileri dışında birinci sınıfta uçan sekiz yolcu vardı.
Не считая команду, на борту было восемь пассажиров первого класса.
Orası benim yetki alanımın dışında olabilir.
Скорее всего, это не моя сфера полномочий.
Standartların dışında EFT puanları.
Очки по физподготовке выше всяких похвал.
Pennytown'ın dışında bir kamyon garajı.
Это склад грузовиков рядом с Пенни тауном.
İş dışında herhangi birşey yapamazmısın?
- Ты читал свой аппробационный договор, где был список всех устройств, которые тебе нельзя трогать вне работы?
© - seafoodplus.info
Bu çalışma, Stephanos Byzantinos’un Ethnika adlı eseri başta olmak üzere, Bizans kaynaklarında geçen ve ‘Karca’ olarak nitelendirilen bazı sözcükler üzerinde durmaktadır. Bu sözcükler, Karca yazıtlarda tanıklanmadığı için, ilgili literatürde ‘sözde Karca’ (pseudo-glosses) olarak adlandırılmaktadır. Çalışmamızda, altı ‘sözde Karca’ kelime ele alınmış ve bunlar için (Pre-)Proto-Türkçeye kadar dayanan etimolojiler önerilmiştir. Bizanslı yazarların eserlerinde Karca olarak ortaya çıkan bu sözcüklerin Urartularla temas hâlindeki Kimmerler veya Hurrilerle yakın ilişki içinde olan Turukkular aracılığıyla Anadolu’ya girmiş olabileceği öne sürülmüştür. Bu sebeple, Hurri-Urartuca ve Türkçenin söz varlıkları arasındaki toplam otuz yedi benzer kelime listelenmiş, bunların Urartucadan Türkçeye alıntılar olabileceği sonucuna varılmıştır. Bu karşılaştırmalara dayanarak, Pre-Proto-Türkçenin ses özelliklerine değinilmiştir. Kimmer nüfusunun kısmen Türkçe konuşanlardan oluştuğu ve dillerinin bir yandan ‘sözde Karca’ sözcüklerin kaynağı, diğer yandan Urartuca sözcüklerin alıcısı olduğu varsayımı en makul öneri olarak görülmektedir. /// The present study deals with a number of glosses which appear in the Byzantinian sources, most of them in Ethnica of Stephanos Byzantinos, and are labeled as Carian. As these glosses are not actually attested in Carian inscriptions, they are called pseudo-glosses in the relevant literature. Six of these pseudo-Carian glosses are examined and for all of them, Turkic etymologies are proposed which reach into the depth of (Pre-)Proto-Turkic. It is asserted that the glosses which surface as Carian in the works of the Byzantinian historians may have entered into Anatolia by the Cimmerians or by the Turukku which were in close contact with the Urartians and Hurrians, respectively. Therefore, thirty-seven similar lexical items in the Hurro-Urartian and Turkic vocabularies are listed. It has been concluded that these may be Urartian loanwords in Turkic. Based on these correspondences, the phonological features of Pre-Proto-Turkic are discussed. The supposition that the Cimmerian population was partly Turkic-speaking and their language was the donor of the pseudo-Carian glosses and the recipient of the Urartian loanwords proves to be the most plausible one.